Doğalgaz Ve Elektrik Zammı Enflasyonu Nasıl Etkileyecek?

Türkiye Eylül ayına zamlarla başlarken, elektrik ve doğalgazda yapılan fiyat artışlarının enflasyonu etkileyip etkilemeyeceği merak ediliyor. Tüketici fiyatları sepetinde elektrik fiyatlarının yüzde 2.32, doğalgaz fiyatının ise yüzde 1.55 ağırlığı bulunuyor.

Reuters tarafından yapılan hesaplamaya göre 1 Eylül’den itibaren geçerli elektrik ve gaz artışının tüketici enflasyonuna doğrudan yaklaşık 0.8 puan artırıcı etki yapması bekleniyor.

Ekonomistler sanayiye yapılan zammın doğrudan olmayan yansımaları da dahil edildiğinde enflasyonu yükseltici etkinin 2 puanı bulabileceğini belirttiler.

Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan yayımladığı raporda, “Sanayi maliyetlerinin etkisi fiyat geçişkenliği, kur geçişkenliği, nihai ürün fiyatı üzerindeki markup etkisi, tüketici davranışları gibi etmenlerle yayılım etkisini gösterecektir. Bu nedenle toplamdaki etki 2–2.5 puan civarlarında olabilir… enflasyon beklentileri üzerinde de revizyonlar oluşturabilir” dedi.

Gaziantep Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Unverdi de zamların enflasyona etkileri hakkında endişe belirterek, “Sanayicimizin dış pazarlarda rekabet gücünü zorlayan, üretim ve tedarikte sıkıntılara neden olan bu zamların gözden geçirilmesini talep ediyoruz” dedi.

Yıl başından bu yana konutlar için doğalgaz fiyatları yüzde 174, küçük sanayi için yüzde 277, büyük ölçekli sanayi için yüzde 379 arttı.

Elektrik fiyatları ise sene başından bu yana konutlar için yüzde 109 ile yüzde 212 arasında, ticarethaneler için yüzde 177 ile yüzde 269 arasında, sanayi için yüzde 408 oranında arttı.

Paylaşın

Elektrik Ve Doğalgaza Dev Zam!

Konutlarda kullanılan doğalgaza yüzde 20.4, sanayi ve elektrik üretimi ile küçük ve orta işletmelerde kullanılan doğalgaza da yüzde 50’ye zam geldi. Öte yandan sanayide kullanılan elektriğe yüzde 50, konutlarda kullanılan elektriğe yüzde 20 zam geldi.

Boru Hatları İle Petrol Taşıma Anonim Şirketi’nin (BOTAŞ) internet sitesinde, eylül ayına ilişkin doğalgaz tarife tablosu yayımlandı. Buna göre, doğalgaza yüzde 20 zam geldi.

Kurumdan yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı;

“Bilindiği üzere, doğal gaz ithal bir enerji kaynağı olup, yüzde 99’dan fazlası yapılan uluslararası anlaşmalar çerçevesinde yurt dışı arz kaynaklarından temin edilmektedir.

Dünyada pandeminin etkisinin azalmasıyla birlikte artan doğal gaz talebine bağlı olarak küresel enerji piyasalarındaki doğal gaz fiyatlarında yüksek oranda artışlar meydana gelmiş olup, bu durum kamuoyu tarafından da yakinen bilinmekte ve takip edilmektedir. Buna ilaveten, Avrupa’nın en büyük doğal gaz tedarikçisi konumundaki Rusya ile Ukrayna arasında başlayan savaş sonrasında doğal gaz fiyatlarındaki yükseliş artarak devam etmiş ve pandemi öncesine göre küresel piyasalardaki doğal gaz fiyatlarında %2000’e varan oranlarda artış meydana gelmiştir. Buna karşın, küresel piyasalardaki yüksek doğal gaz fiyatları bugüne kadar tüketicilerimize aynı oranda yansıtılmamıştır.

Diğer taraftan, bağımsız yayın organı Evsel Enerji Fiyat Endeksi’ne (HEPI-Household Energy Price Index) ve EUROSTAT verilerine göre konutlarda ve sanayi kuruluşlarında Avrupa ülkeleri arasındaki en düşük fiyatlı doğal gaz ülkemizde kullanılmaktadır.

1 Eylül 2022 tarihi itibari ile tüketicilerimizi imkânlar çerçevesinde asgari düzeyde etkileyecek şekilde doğal gaz satış fiyatlarında bir düzenleme yapılması maalesef zorunlu hale gelmiştir. Bu kapsamda, 1 Eylül 2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere;

Konutlarda kullanılan doğal gazın nihai satış fiyatlarında ortalama yüzde 20,4

Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerde kullanılan doğal gazın nihai satış fiyatlarında ortalama %47,6

Sanayide kullanılan doğal gazın nihai satış fiyatlarında ortalama yüzde 50,8

Elektrik üretimi için kullanılan doğal gazın nihai satış fiyatlarında ortalama yüzde 49,5

oranında artış yapılmıştır.

Bu artışlara rağmen, özellikle Konutlarda kullanılan doğal gazda tüketicilerimize yüzde 80’in üzerinde destek verilmeye devam edilmektedir.”

Elektriğe de zam

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), konutlarda eylül itibarıyla geçerli olacak elektrik tarifesine yüzde 20 zam yapıldığını bildirdi.

EPDK tarafından yapılan açıklamada şunlar kaydedildi:

“Pandeminin etkilerinin küresel ekonomilerde etkisini sürdürdüğü bir dönemde başlayan Rusya-Ukrayna savaşı, başta Avrupa ülkeleri olmak üzere tüm dünya enerji piyasaları için ağır sonuçları beraberinde getirmiştir.

‘Küresel enerji krizi’ olarak da yorumlanan bu süreçte neredeyse bütün ham madde fiyatlarında olağanüstü artışlar yaşanmış bu durum ülkemizdeki enerji üretim maliyetlerini de olumsuz etkilemiştir.

Özellikle son aylarda küresel piyasalardaki enerji hammadde fiyatlarındaki artışların belirli seviyeleri geçmesi sebebi ile nihai elektrik tarifelerinde mesken ve tarımsal faaliyetler abone grupları için %20, kamu ve özel hizmetler sektörü ile diğer aboneler grubu için %30, sanayi abone grubu için %50 oranında artış yapılmıştır. Bu artışla beraber 100 kWh elektrik tüketimi olan bir mesken abonesi için ödenecek tutar 173,46 TL olmuştur.

Yeni tarifeler 1 Eylül 2022 tarihi itibarıyla yürürlüğe girecektir.”

Paylaşın

AB Ülkeleri, Doğalgaz Tüketimini Yüzde 15 Azaltacak

Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin enerji bakanları, Belçika’nın başkenti Brüksel’de bir araya gelerek Avrupa Komisyonu’nun önerdiği ve üye ülkelerin gaz kullanımını Ağustos 2022 – Mart 2023 döneminde yüzde 15 azaltmasını öngören teklifi görüştü.

The New York Times’ın (NYT) haberine göre, AB enerji bakanlarının vardığı anlaşma, Rusya-Ukrayna savaşının devam ettiği dönemde AB’nin uyguladığı yaptırımlar ve Rusya’nın ruble ile ödeme yapılmadığı gerekçesiyle gaz tedarikine son vermesi gibi sebeplerle enerji arzı ile ilgili sorunlar yaşayan bazı ülkelere bir dizi muafiyet sunulmasını da öngörüyor.

Buna göre, belirlenen yüzde 15’lik tasarruf oranı, bir dizi muafiyet yoluyla her bir ülkenin durumuna uyarlanacak. Muafiyetler, ülkelerin depoladığı doğalgaz miktarına ve söz konusu ülkenin doğalgazı paylaşabileceği bir boru hattı olup olmadığına göre belirlenecek.

AB enerji bakanlarının vardığı söz konusu anlaşma, Rusya’nın devlet enerji şirketi Gazprom’un Kuzey Akım 1 (Nord Stream 1) boru hattıyla Almanya üzerinden Avrupa’ya gönderdiği doğalgaz miktarını kapasitesinin yüzde 40’ından 20’sine indirme kararından bir gün sonra geldi.

Gazprom, daha önce de “yıllık rutin bakım” çalışmalarını gerekçe göstererek 11 Temmuz – 21 Temmuz tarihleri arasında Kuzey Akım 1’i tamamen kapatmıştı. Gaz akışı, 21 Temmuz’da yeniden başlasa da boru hattının Kanada’da onarımda olan ve Kanada’nın yaptırımlar sebebiyle Rusya’ya göndermediği türbin sebebiyle kapasitenin yüzde 40’ına düşürülmüştü.

Gazprom, bu kararın ardından, 25 Temmuz’da “teknik sebepler” gerekçe göstererek gaz akışını yarı yarıya azaltacağını duyurdu.

“Güvenli kış için yüzde 15 tasarruf”

NYT’nin aktardığına göre, AB enerji bakanlarının bugün oyladığı teklifin geçebilmesi için oy birliği gerekmiyordu. Avrupa Komisyonu’nun teklifine karşı oy kullanan tek ülke ise Macaristan oldu.

AB, Rusya’nın savaşın devam ettiği bu dönemde Avrupa’ya doğalgaz akışını tamamen kesme ihtimaline karşı 20 Temmuz’da “Güvenli kış için gazdan Mart’a kadar yüzde 15 tasarruf edin” çağrısı yapmıştı. AB Komisyonu da bu bağlamda hazırladığı acil durum plan teklifini açıklamıştı.

Planda, üye ülkelerden 1 Ağustos 2022 ile 31 Mart 2023 arasında gaz talebini yüzde 15 azaltması istenmişti. Acil durum ilan edilmesi durumunda yüzde 15 kesintinin zorunlu olması da planda yer almıştı. Ancak, söz konusu plana özellikle Avrupa’nın güneyindeki ülkeler karşı çıkıyordu.

Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen, bugünkü toplantının ardından yaptığı basın açıklamasında, “AB, Putin’in topyekün kesinti tehdidini bertaraf etme yolunda kararlı bir adım attı” dedi.

Paylaşın

Avrupa Parlamentosu, Nükleer Ve Doğalgazı ‘Çevre Dostu’ Olarak Tanımladı

Avrupa Parlamentosu (AP), bazı nükleer enerji ve doğal gaz yatırımlarını “çevre dostu” ve “sürdürülebilir” olarak sınıflandıracak tartışmalı plana destek verdi. Değişiklik önerisi 328’e karşı 287 oyla reddedildi. 33 milletvekili ise oylamada çekimser kaldı.

Avrupa Birliği genelindeki enerji yatırımlarının çevreye zararlı olup olmamalarına göre sınıflandıran yeni düzenlemeye iki komite tarafından söz konusu enerji kaynaklarının çevreci olarak tanımlanmaması için itiraz edilmişti.

Avrupa Parlamentosu’nun verdiği bu desteğin ardından AB Komisyonu’nun hazırladığı direktifin karar organı AB Konseyi’nden geçmesine artık kesin gözüyle bakılıyor.

Direktifin hayata geçmesinin ardından 2023 yılından itibaren yatırımcılar ve pazarlamacılar, AB’de doğal gaz ve nükleer enerji yatırımlarını bazı koşullara uyulması halinde “çevre dostu” olarak tanımlayabilecek.

Direktifi hazırlayan AB Komisyonu, söz konusu teklifi desteleyen ve karşı çıkan lobi gruplarının son bir yıldır yoğun baskısı altındaydı.

AB’deki çevre örgütlerinin şiddetle karşı çıktığı direktifin yürürlüğe girmesiyle AB’nin “çevre dostu” sınıflandırmasına dahil olan enerji yatırımları, finansmana daha kolay erişim sağlayacak.

AB ülkeleri içinde de konuyla ilgili ciddi görüş ayrılıklarının yaşandığı biliniyor. Direktife göre, ülkeler radyoaktif atıkları güvenli bir şekilde ortadan kaldırsalar, nükleer enerji sürdürülebilir bir yatırım olarak görülecek.

AB ikiye bölündü

Doğalgaz ve nükleer santraller üzerindeki tartışma Avrupa Birliği’ne üye ülkeleri ikiye bölmüş durumda. Brüksel’deki bürokratlar bu nedenle söz konusu yasa tasarısını defalarca yeniden yazmak zorunda kalmışlardı.

Yasa tasarısının son hali de Rusya’yla Ukrayna savaşı nedeniyle kriz durumu sürerken ve doğalgaz arzında sıkıntılar yaşanırken iklim değişikliği hedeflerinin nasıl tutturulabileceği konusunda çetin tartışmalara neden olmuştu.

Nükleer enerji atmosfere karbondioksit salımı yapmıyor, ancak radyoaktif atık üretiyor. Doğalgaz da gezegenin ısısını arttıracak emisyonlara yol açıyor.

Buna karşın kömüre kıyasla daha çevre dostu teknolojiler olarak nitelendiriyorlar ve bazı AB ülkeleri bu nedenle daha yeşil seçeneklere geçiş sürecinde kullanılabileceklerini savunuyor.

Nükleer enerjiye bağımlılığı yüksek olan Fransa ile halen yaygın şekilde kömür tüketen Polonya, yasa tasarısının başlıca destekçileri arasındaydı.

Avusturya ve Lüksemburg ise yasa tasarısının kabul edilmesi durumunda AB’yi dava edeceklerini söylüyorlar.

“Paris Anlaşması’na aykırı”

Yasa tasarısının mali piyasaları nasıl etkileyeceği konusunda da Avrupa Parlamentosu milletvekilleri arasında görüş ayrılıkları bulunuyor.

Bazıları doğalgaz ve nükleer santral projelerine yeşil statüsü verilmemesi durumunda, bunların çok ciddi maliyetlerle karşı karşıya kalabileceğini ileri sürüyor.

Buna karşın doğalgaza yapılacak yatırımı cesaretlendirmenin Rusya’nın doğalgaz kaynaklarına olan bağımlılığı arttırmaktan öte bir işe yaramayacağını öne sürenler de var.

Avrupa Parlamentosu’nun Yeşiller grubundan Hollandalı milletvekili Bas Eickhout, “Fosil yakıtları yeşil olarak sınıflandırırsak başka ülkelerin fosil yakıt tüketimlerini azaltmalarını nasıl talep edebiliriz? Bu Paris Anlaşması’na aykırı,” diyor.

Yasa tasarısına karşı çıkanlar nükleer enerjinin de kazalar, nükleer atık gibi nedenlerle riskler taşıdığına dikkat çekiyor ve güneş ve rüzgâr enerjisiyle ilerlemenin iklim ve çevre açısından en doğru seçenek olduğunu söylüyorlar.

Nükleer enerji mutlaka gerekli

AB Komisyonu İç Pazardan Sorumlu Üyesi Thierry Breton, ocak ayında basına verdiği demeçte, AB’nin 2050 yılına kadar iklime zarar vermeyen bir kıtaya dönüşme hedefini yakalamak için nükleer enerjinin gerekli olduğunu ifade etmişti.

Avrupa’da gelecek yıllarda bazı eskiyen nükleer santrallerin kapanacağını anımsatan Breton, “Sıfır emisyon hedefini yakalamak için devasa yatırımların seferber edilmesi gerekir. Sadece mevcut nükleer santraller için 2030’a kadar 50 milyar euro, yeni nesil nükleer santraller için ise 2050’ye kadar 500 milyar euroluk yatırım gerekecek. Bu, nükleere yılda yaklaşık 20 milyar euroluk yatırım anlamına geliyor.” ifadelerini kullanmıştı.

Paylaşın

2021’de Bir Milyon 197 Bin Abonenin Doğal Gazı Kesildi

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) resmi verileri de Türkiye’deki ekonomik krizi ortaya koydu. EPDK verilerine göre 2020 yılında bir milyon 279 bin 990 aboneye doğal gaz kesintisi yapıldı.

Kesintilerin yaklaşık yüzde 65,7’si fatura bedeli zamanında ödenmemesinden kaynaklanırken, faturasını ödeyemediği için doğal gazı kesilen abone sayısı 840 bin 954 oldu.

EPDK verilerine göre 2020 yılındaki kriz geçen yıl da devam etti. 2021 bir milyon 620 bin 64 aboneye doğal gaz kesintisi yapıldı. Bu kesintilerin de yaklaşık yüzde 73,9’u fatura bedelinin zamanında ödenmemesinden kaynaklanırken, söz konusu yılda doğal gazı kesilen abone sayısı ise bir milyon 197 bin 228 oldu.

Her 15 aboneden birinin faturası kesildi

Sözcü’den Başak Kaya’nın haberine göre 2021’de faturasını ödeyemediği için doğal gazı kesilen abone sayısı 2020’e göre 356 bin 274 abone arttı. Toplam abone sayısının 17 milyon 885 bin 750 olduğu dikkate alındığında faturasını ödeyemediği için her 15 aboneden birinin doğal gazı kesildi. 2021 yılında faturasını ödeyemediği için doğal gazı kesilen abone sayısı yüzde 43,2 oranında arttı.

‘Isınma gibi temel bir ihtiyaç artık lükse döndü’

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın, söz konusu rakamlara ilişkin şu değerlendirmede bulundu;

“Bu durum, gizlenmek istense de Türkiye’deki enerji yoksulluğunu gözler önüne seriyor. İktidar 2020 yılında Karadeniz doğal gazı ile ilgili müjde vererek faturaların düşeceği vaadinde bulundu. Bu müjdeden bir yıl sonra 2021 yılında ise faturasını ödeyemediği için doğal gaz kesintisi yapılan abone sayısı rekor oranda arttı. İktidar gizlemek istese de her apartmanda, her sokakta bir komşumuzun doğal gazı kesildi. Isınma gibi temel bir ihtiyaç artık lükse döndü.”

Paylaşın

Doğalgaza Yüzde 30, Elektriğe Yüzde 15 Zam

Konutlarda kullanılan doğalgaza yüzde 30, elektrik üretimi için kullanılan doğalgaza yüzde 16, elektrik üretimi dışında kullanılan doğalgaza yüzde 10, elektriğe, meskenlerde yüzde 15, sanayi ve ticarethanelerde yüzde 25 zam geldi. Zamlar 1 Haziran 2022 itibarıyla geçerli olacak.

Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ (BOTAŞ) web sitesinde, Haziran ayına ilişkin doğal gaz toptan satış tarifesini yayımladı.

Tarifeye göre BOTAŞ’ın konut tüketicileri için gaz dağıtım şirketlerine Haziran’da uygulayacağı satış fiyatı bin metreküp doğal gaz için 3 bin 264 lira oldu. Mayıs ayına göre bu rakam yüzde 30’luk bir artışa işaret ediyor.

BOTAŞ açıklamasında dünya genelinde artan enerji fiyatlarına işaret edilerek bazı Avrupa başkentlerinde konut doğal gaz birim fiyatlarının Türkiye’ye göre daha yüksek olduğu belirtildi.

Elektrik üretim amaçlı tarifede bin metreküp doğal gazın fiyatı ise 12 bin 500 lira olarak belirlendi. Bu rakam Mayıs ayına göre yüzde 16 artışa işaret ediyor.

Sanayi abonelerinin tarifesi bin metreküp doğal gaz için 10 bin 416 lira olurken önceki aya göre yüzde 10’luk bir artış gerçekleşti.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) faaliyet bazlı, nihai ve yeşil tarife tabloları Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlandı.

Buna göre, ilk kademede bulunan mesken abonelerinin tarifesinde kilovatsaat başı fiyat 129,0639 kuruş, yüksek kademede yer alanların tarifesinde ise kilovatsaat başı fiyat, 192,7977 kuruş oldu.

İlk kademede yer alan ticarethane abonelerinin tarifesinde elektriğin kilovatsaat fiyatı, 208,9154 kuruş, yüksek kademedeki kilovatsaat fiyat da 278,0099 kuruş olarak belirlendi.

Alçak gerilim sanayi abonelerinin elektrik tarifesinde kilovatsaat fiyatının 287,5739 kuruş olması kararlaştırıldı.

Öte yandan, yeşil tarifede kilovatsaat fiyatı 268,2821 kuruş olarak belirlendi.

Paylaşın

Rusya, Avrupa’ya Giden Doğalgaz Vanalarını Kısıyor

Rusya, doğalgaz ödemelerinin kendi para birimi olan Ruble’yle yapılması şartına uyulmadığı gerekçesiyle Avrupa’ya verdiği doğalgazı kısmaya devam ediyor. Son olarak Rus gaz şirketi Gazprom tarafından yapılan açıklamada, Ruble şartını yerine getirmeyerek dostane davranmayan ülkelere gaz akışının kesileceği belirtildi.

Bu kapsamda Rusya’nın Hollanda gaz şirketi GasTerra, Danimarka gaz şirketi Orsted ve Almanya’ya gaz satışı yapan Shell şirketine gaz vermeyi durduracağı açıklandı. Gazprom tarafından yapılan açıklamada bu şirketlere gaz sevkiyatının 1 Haziran tarihi itibariyle durdurulacağı belirtildi.

Hollanda gaz şirketi GasTerra da yaptığı açıklamada, Ekim ayına kadar Gazprom’dan alacağı 2 milyar metreküplük gaz için başka bir yerle anlaşma yaptıklarını duyurdu.

Danimarka’nın Orsted şirketi de şu aşamada bu kesintinin kendilerini olumsuz etkileyecek bir durumu olmadığını kendilerinin de Avrupa pazarındaki alternatifleri değerlendireceklerini açıkladı. Şirket CEO’su Mads Nipper, bu yönde bir gelişme olacağını tahmin ettiklerini ve önlem aldıklarını ifade etti.

Almanya’ya Rusya gazını taşıyan Kuzey Akım boru hattında gaz akışının dün itibariyle yavaşladığı belirtildi. Bunun Hollanda’ya uygulanacak gaz satışı kesintisi olduğu ifade ediliyor.

Öte yandan önümüzdeki kış ayları gelmeden Avrupa ülkeleri doğalgaz depolarını doldurmanın alternatif yollarını arıyor. Avrupa ülkelerinin doğalgaz ihtiyacının yüzde 40’ı Rusya tarafından temin ediliyor.

Rusya’nın gaz satışını durdurma kararı aldığı Hollanda’nın stoklarının yüzde 36 Danimarka’nın da yüzde 55 oranında dolduğu olduğu belirtiliyor.

Moskova hali hazırda Ruble para birimiyle ödeme yapmayı reddetikleri gerekçesiyle Bulgaristan, Polonya ve Finlandiya’ya gaz akışını kapatmış durumda.

Yaşanan bu gelişmeler uluslararası piyasalarda doğal gaz fiyatlarının yükselmesine neden oluyor. Dün de AB üyesi ülkelerin liderleri Rusya’dan alınan petrolde üçte ikiye varan oranlarda kesintiye gidileceğini ve Rusya’ya bu konuda ambargo uygulanacağını açıklamışlardı.

Paylaşın

Rusya Petrol Ve Doğalgazını Kime Satacak?

Rusya dünyanın en büyük doğal gaz ve petrol ihracatçısı konumunda. Uluslararası Enerji Ajansı’nın verilerine göre Rusya’nın 2021 bütçesinin yüzde 45’ini petrol ve doğal gaz gelirleri oluşturdu.

Avrupa Birliği (AB) Rusya’nın uzun süredir en iyi müşterisi idi. Amerikan Enerji Bilgi Yönetim İdaresi’nin (EIA) Ekim 2021 verileri, Rusya’nın petrolünün yüzde 49’unu Avrupalı OECD ülkelerine sattığını gösteriyor. Avrupa, Rusya’nın doğal gaz ihracatında daha da öne çıkıyor. EIA’ya göre Rusya doğal gazının yaklaşık yüzde 75’ini Avrupa ülkelerine satıyor.

Ancak Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ve Rus ordusunun savaş suçu işlediğine dair iddialar AB’nin Rus fosil yakıtlarından uzaklaşma planlarını hızlandırdı. Diğer yandan özellikle doğal gaz söz konusu olduğunda Almanya ve İtalya gibi ülkelerinin, bunu hangi hızda ve ölçüde yapabileceği yoğun bir tartışma konusu oluyor. Ancak Avrupa Komisyonu’nun “2030’dan çok önce” tüm Rus fosil yakıtlarına olan bağımlılığın sonlandırılması planı gerçekleşirse, Rusya’nın bazı yeni müşterilere fena halde ihtiyacı olacak.

Olası yeni müşteriler

Peki bu müşteriler kim olabilir? Rusya muhtemelen, örneğin Çin gibi yaptırımlara katılmayan mevcut müşterilerine satışları artırmaya odaklanacaktır. Petrol söz konusu olduğunda, Çin Rusya’nın Avrupa ülkeleri haricindeki en büyük müşterisi. Rusya’nın 2021’de Asya ve Okyanusya ülkelerine yönelik petrol ihracatının yüzde 38’i Çin’e gitti.

Rusya hali hazırda Suudi Arabistan’ın ardından Çin’in en büyük petrol tedarikçisi. Uzmanlara göre, Moskova’nın önümüzdeki yıllarda hedefi Ortadoğulu rakiplerini geride bırakarak ilk sıraya yükselmek.

DW’ye değerlendirmede bulunan jeopolitik risk analisti Fernando Ferreia, “Bu yıl enerji piyasalarında izleyeceğimiz en ilginç rekabet Rusya’nın uzun süredir devam eden ticari ilişkilerini Ortadoğu’dan Doğu Asya’ya kaydırmaya çalışması olacaktır” diye konuştu. Moskova’nın bir diğer büyük hedefi de Hindistan’a ihracatını artırmak. 1,38 milyar nüfusa sahip ülke dünyanın üçüncü büyük petrol tüketicisi.

2021’de Hindistan’ın petrol ihtiyacını karşılayan başlıca ülkeler Irak, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri oldu. Hindistan’ın petrol ithalatında Rusya’nın yeri sadece yüzde 2 seviyesinde. Ancak bunun değişeceğine dair sinyaller var. Öncelikle Hindistan, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini kınamadı. Rusya’dan satın aldığı petrol miktarını da Mart ve Nisan aylarında ciddi şekilde artırdı. Batılı ülkeler Rusya’nın ham petrolünden uzaklaşırken, Hindistan bunu indirimli fiyata almak için can atıyor.

Harvard Üniversitesi’nde uluslararası ilişkiler ve diplomasi alanında dersler veren öğretim üyesi Margarita Balmaceda, Hindistan’daki iki büyük rafineriye yakın zamanda Rusya’dan büyük miktarda petrol nakliyatı yapıldığına dikkati çekti.

Ancak Hindistan ve Çin’in Avrupa’nın yerini ne ölçüde alabileceğine dair şüpheler de var. Ortadoğu ülkeleri ile Çin ve Hindistan arasındaki petrol ticaretine dair ilişkilerin gelişmesinin onlarca yıl sürdüğünü hatırlatan Ferreira, “Bence hem Hindistan hem Çin, Ortadoğu ülkelerine kapıyı tamamen kapatmak konusunda temkinli olacaktır” dedi. Fernando Ferreia ayrıca, Batı yaptırımları yüzünden Rusya’nın petrol üretimi için gerekli olan teknolojiyi satın almada zorlanacağına işaret ederek, “Rusya, Batı teknolojilerine erişim olmadan arz seviyelerini korumakta zorlanacak” değerlendirmesinde bulundu.

Doğal gaza yeni pazarlar bulmak daha zor

Rusya’nın doğal gaza kıyasla petrolüne yeni pazarlar bulma konusunda daha az sıkıntı yaşayacağı tahmin ediliyor. Zira petrol fiziksel olarak yeni pazarlara nispeten kolay bir şekilde taşınabilirken, doğal gazın boru hattına ihtiyacı var; ya da sıvılaştırılarak taşınması gerekiyor. Ancak Rusya’nın LNG (sıvılaştırılmış doğal gaz) üretim kapasitesi hala rakiplerinin çok gerisinde.

Eğer Rusya, Avrupa yerine doğal gaza yeni pazar aramak zorunda kalacaksa görünüşe göre bu yine Çin olacak. Şubat ayında iki ülke doğal gaz ticareti konusunda 30 yıllık bir anlaşmaya imza atmıştı. Satışın Euro üzerinde yapılmasında da uzlaşma sağlanmıştı.

Rusya diğer yandan Pakistan’la da yakın ilişkiler kurdu. Moskova, 2 milyar dolar maliyeti olan Pakistan Akımı isimli boru hattı projesini üstlendi. Komşu ülke Hindistan gibi Pakistan da Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini kınamadı.

Ancak Balmaceda, doğal gaz ihracatını Batı’dan Doğu’ya kaydırma konusundaki Rus söyleminin olasılığı aştığını belirterek, “Gerçek şu ki, bu projelerin büyük finansmana ihtiyacı var; ve finansman yoksa bunlar yapılamaz” ifadesini kullandı. Balmaceda’ya göre Rusya, Çin ve Hindistan’a doğal gaz sevkiyatı sağlamak için gelecekte yeni boru hatları inşa edebilir. Ancak bunların devasa yatırımlar olduğu ve Moskova’nın ekonomik vaziyeti düşünüldüğünde durumun pek de gerçekçi olmadığını vurguluyor uluslararası ilişkiler uzmanı Balmaceda.

Ferreira’ya göre ise, doğal gaz için Rusya’nın Asya’daki terk gerçekçi seçeneği Çin ile Batı Sibirya arasındaki mevcut veya yeni boru hatları olabilir. Bunun biraz zaman alacağını belirten uzman, “Dolayısıyla Rus gazı için kısa vadeli bir çözüm yok” söyleminde bulundu.

Enerji piyasasında güç kaybı

Bu görüşe göre uzun vadede Rusya küresel enerji piyasalarındaki önemli rolünü yitirebilir. “(Rusya) bugünkü gibi bir enerji merkezi olamayacak” tahmininde bulunann Ferreira, “Rezervleri olmadığı için değil, satabilecekleri pazar ya da bunu çıkarabilecekleri teknolojileri olmadığı için” dedi.

Balmaceda ise farklı düşünüyor. Ona göre, Rus enerji kaynaklarına karşı olan gruplar, örneğin kömür üreticileri, yenilenebilir enerji yanlıları veya LNG üreticileri, hükümetleri aksine ikna edemediği takdirde Moskova Avrupa pazarına yeniden girebilir. Bazı şirketlerin, Rusya’dan doğal gaz alımına devam etmek isteyebileceğini ve aksi takdirde sırf bu nakliyat için döşenen boru hatlarına yatırılan paranın boşa gideceği görüşünü savunabileceğini belirtti.

Bu nedenle Rus gazını bırakma konusunda hükümetleri ve şirketleri ikna etmek için alternatif enerji yatırımlarının hızla hayata geçirilmesi gerektiği vurgulanıyor. Ayrıca, Macaristan ve Sırbistan gibi ülkelerin gelecekte Rusya’dan doğal gaz alacağına dair net sinyaller var. Macaristan geçen yıl Rusya ile, Karadeniz’den geçen TürkAkım boru hattı üzerinden doğal gaz sevkiyatı öngören bir anlaşma imzalamıştı.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Doğalgaza ‘Yüzde 30’ Zam Bekleniyor

Uluslararası piyasalarda son dönemde gözlenen fiyat artışlarına paralel olarak, nisan ayı başında doğalgaza yeni zam bekleniyor. Dünya gazetesinden Mehmet Kaya’nın haberine göre, aylık güncellemeler kapsamında sanayinin kullandığı doğalgazdaki fiyat artışı yüzde 30’u bulabilecek.

Uluslararası fiyat artışı kaynaklı olarak doğalgaz satışına büyük oranda zam yapılabileceği belirtildi. BOTAŞ çıkış fiyatlarına zam için genellikle ay başlarında açıkladığı tarifeleri kullanıyor. Edinilen bilgilere göre zam özellikle sanayi kullanımında yüzde 30’ları bulabilecek.

Türkiye’de uzun süredir doğalgaz fiyatlarındaki artışın tüketiciye bire bir yansımaması için BOTAŞ satış fiyatlarına uluslararası fiyatları birebir yansıtmıyor. BOTAŞ’ın zararı ise sermaye artışlarıyla karşılanıyor. Bu kez son dönemde yaşan fiyat artışlarının kalıcı olması nedeniyle artışın bir kısmının yansıtılacağı kaydediliyor. Uluslararası enerji fiyatlarındaki artışa bağlı olarak son dönemde her ay doğalgaz satış fiyatlarında artışlar yapılıyor.

Bu artışlar kimi zaman elektrik üretiminde ya da sanayide, bazen de konut tüketicilerinin kullandığı gazlarda yapılıyor. BOTAŞ verilerine göre mart ayı itibariyle küresel olarak doğalgaz satış fiyatları 2022’de bir miktar gerilemekle birlikte yüzde 349,72 oranında artarak 10000 metreküpte 945,95 dolar oldu.

Yine BOTAŞ TL cinsinden konutlarda kullanılan gaz dikkate alındığında Türkiye halen Avrupa ülkelerine göre ucuz konumda bulunuyor. BOTAŞ, 2021 sonbaharına kadar görev zararı yazmazken, 2021 sonundan itibaren 50 milyar TL görev zararıyla yılı kapatmıştı.

Paylaşın

Dünya, Rusya Petrolüne Ne Kadar Bağımlı?

Amerika Birleşik Devletleri (ABD), İngiltere ve Avrupa Birliği (AB), Rusya’dan petrol ithalatını kısıtlayacaklarını açıkladı. Petrol ithalatı yasağının gündeme gelmesiyle Rusya, Avrupa ülkelerini doğal gaz akışını kesmekle tehdit etti.

ABD, Ukrayna’nın yaptırımların genişletilmesi çağrısında bulunmasının ardından Rusya’dan petrol, gaz ve kömür ithalatını tamamen yasakladığını duyurdu. İngiltere, Rus petrolünün ithalatını yıl sonuna kadar aşamalı olarak durduracak ve AB, gaz ithalatını üçte iki oranında azaltacak.

İngiltere hükümeti, bunun tedarik alternatfilerini bulmak için yeterli zaman sağladığını söylüyor. Rusya’nın Başbakan Yardımcısı Aleksander Novak, Rus petrolünü reddetmenin “küresel pazar için feci sonuçlara” yol açacağını söylemişti.

Petrol ve gaz fiyatları şimdiden keskin bir şekilde yükseldi. Rusya ihracatı tamamen durdurursa daha da yükselebilir. Petrol fiyatlarının artması sadece benzin fiyatlarını etkilemiyor, küresel emtia fiyatlarının daha da yükselmesine neden olup yaşam standartlarını düşürebilir.

Rusya ne kadar petrol ihraç ediyor?

Rusya, ABD ve Suudi Arabistan’ın ardından dünyanın üçüncü büyük petrol üreticisi. Rusya’nın her gün ihraç ettiği yaklaşık beş milyon varil ham petrolün yarısından fazlası Avrupa’ya gidiyor.

Rus ithalatı, toplam İngiltere petrol talebinin yüzde 8’ini oluşturuyor. 2020’de petrol arzının yaklaşık yüzde 3’ünün Rusya’dan karşılayan ABD ise ülkeye daha az bağımlı.

Alternatif petrol kaynakları neler?

Enerji Politikası Araştırmaları Analisti Ben McWilliams, alternatif petrol tedarikçileri bulmanın gaza göre daha kolay olması gerektiğini söylüyor, “çünkü çok fazla boru hattı yok. Bazıları Rusya’dan geliyor ama başka yerlerden de çok fazla sevkiyat var.”

ABD, Suudi Arabistan’dan petrol üretimini artırmasını istiyor. Ancak ülke daha önce ABD’nin petrol fiyatlarını düşürmek amacıyla üretimi artırma taleplerini geri çevirmişti.

Suudi Arabistan, uluslararası ticareti yapılan ham petrolün yaklaşık yüzde 60’ını üreten petrol karteli OPEC’in en büyük üreticisi. Bu nedenle OPEC, petrol fiyatlarını belirlemede kilit bir role sahip.

Rusya OPEC’e üye değil, ancak 2017’den beri organizasyonla birlikte çalışıyor. Ülkeler üreticilere kazanç sağlamak amacıyla petrol üretimine sınırlamalar getirebiliyor.

ABD ayrıca Venezuela’nın petrol yaptırımlarını gevşetmeyi de düşünüyor. Ülke, eskiden ABD’nin önemli bir petrol tedarikçisiydi ancak son zamanlarda Venezuela, petrolünün büyük bölümünü Çin’e satıyor.

Rus gazının Batı Avrupa’ya akışı durursa ne olur?

AB’de halihazırda yüksek olan enerji fiyatları daha da artacaktır. Rus gazı, AB’nin doğal gaz ithalatının yaklaşık yüzde 40’ını oluşturuyor. Bu kesilirse, İtalya ve Almanya özellikle savunmasız kalacak.

Avrupa, Katar veya Cezayir ve Nijerya gibi mevcut gaz ihracatçılarına yönelebilir, ancak bu ülkeler için üretimi hızla artırmanın önünde pratik engeller var.

Rusya, İngiltere’nin gaz arzının yalnızca yüzde 5’ini sağlıyor ve ABD, Rusya’dan gazı ithal etmiyor. Bununla birlikte İngiltere ve ABD’deki fiyatlar, arz kıtlığının zincirleme etkisi nedeniyle hala önemli ölçüde yükseliyor.

Rus gazına alternatif bulunabilir mi?

Rus gazına alternatif bulmak çok kolay değil. Ben McWilliams, “Gaz ithalatının kaynağını değiştirmek daha zor çünkü Rus gazını Avrupa’ya taşıyan büyük borularımız var” diyor.

Ekonomi alanında düşünce kuruluşu Bruegel, Rusya’nın Avrupa’ya gaz arzını durdurması durumunda, Avrupa’nın ABD’den daha fazla sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ithal edebileceğini öngörüyor. Gaz arzının kesilmesi yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını da hızlandırabilir, ancak bunu yapmak hızlı veya kolay değil.

Araştırma Analisti Simone Tagliapietra, “Yenilenebilir kaynakların kullanıma sunulması zaman alıyor, bu nedenle kısa vadede bu bir çözüm değil” diyor ve ekliyor: Yani önümüzdeki kış için kömürle çalışan elektrik santrallerinin açılması gibi yakıt değişimleri fark yaratabilir. Bu, İtalya ve Almanya’nın acil durum planları arasında.

AB, 2030’dan önce Avrupa’nın Rus fosil yakıtlarına bağımlılığını bitirmek için bir plan önerdi. Bu plan gaz kaynaklarını çeşitlendirmeyi, ısıtma ve elektrik üretiminde gazın yerini almaya yönelik önlemleri içeriyor.

İngiltere’de enerji faturaları yükselebilir

Savaş nedeniyle tüketicilerin doğal gaz faturaları da artacak. İngiltere’de, hane halkı doğal gaz faturaları, belirlenen bir tavan fiyatıyla kontrol altında tutuluyor.

Ancak tavan fiyatlar Nisan ayında artırıldığında yıllık faturalar 700 sterlin artarak yaklaşık 2 bin sterline çıkacak. Bu sonbaharda üst sınır tekrar artırıldığında faturaların 3 bin sterline yükselmesi bekleniyor.

İngiltere’de benzin ve motorin fiyatları da yükseldi. Savaş devam ederken benzinin litre başına 175 peniye çıkması bekleniyor. Amerikan Otomobil Birliği’nin pompa fiyatlarının geçen hafta yüzde 11 arttığını açıkladığı ABD’de petrol fiyatları 2008’den bu yana en yüksek seviyeye ulaştı.

McWilliams, “Bence Rus petrol ve gazının Avrupa’ya akışının durduğu bir dünyadaysak o zaman oranlama gibi önlemlere ihtiyacımız olacak” diyor ve ekliyor: Şu an konuşulan konulardan biri de hanelere termostatlarını bir derece kısmalarını söyleyemek. Bu da önemli miktarda gaz tasarrufu sağlayabilir.

(Kaynak: BBC Türkçe)

Paylaşın