Beslenme İle Çocuklarda Diş Sağlığı Arasındaki Bağlantı Nedir?

Çocukların dişlerini çürüklerden ve diğer diş sağlığı sorunlarından korumak için sağlıklı beslenmeleri gerekmektedir. İyi bir beslenme tüm besin gruplarını içerir ve sağlıklı beslenme seçimleri iyi bir diş sağlığı sağlar.

Haber Merkezi / Uzmanlar, çocukların düzgün büyümesi ve sağlıklı kalmaması için tüm ana besin gruplarından yiyeceklerin tüketilmesi konusunda hemfikir.

Çok fazla karbonhidrat, şeker (örneğin kek, kurabiye, şekerleme, süt, meyve suyu ve diğer şekerli yiyecek ve içeceklerden) ve tuzlu yiyecekler ve nişastalar (örneğin simit ve patates cipsi) diş çürümesine neden olabilir.

Çocuğunuzun dişleri için daha sağlıklı olan yiyecekleri seçmek için bazı ipuçları:

  • Karbonhidrat yerine meyve ve sebzeleri “sağlıklı atıştırmalıklar” olarak sunmak için evinizde bulundurun: Armut, kavun, kereviz ve salatalık gibi yüksek miktarda su içeren meyve ve sebzeleri seçin. Konsantre şeker içerdiğinden muz ve kuru üzümleri sınırlayın. Bu meyveleri yedikten hemen sonra dişleri fırçalamalısınız.
  • Peyniri öğle yemeğiyle veya atıştırmalık olarak servis edin: Peynirler, gıda parçacıklarını dişlerden uzaklaştırmaya yardımcı olan tükürük akışını tetiklemeye yardımcı olur.
  • Yapışkan, çiğnenebilir yiyeceklerden kaçının: Kuru üzüm, kuru incir, granola barlar, yulaf ezmesi veya fıstık ezmeli kurabiyeler, karamel, bal, melas ve şurup dişlere yapışarak tükürükle yıkanmasını zorlaştırır. Çocuğunuz bu tür ürünleri tüketiyorsa yemekten hemen sonra dişlerini fırtçalamasını sağlayın.
  • Atıştırmalık olarak değil, yemeklerle birlikte şekerli ikramlar servis edin: Çocuğunuza herhangi bir tatlı vermeyi planlıyorsanız, yemekten hemen sonra verin. Yemek sırasında ağızda genellikle artan miktarda tükürük bulunur ve bu da yemeklerin dişlerden uzaklaştırılmasını kolaylaştırır. Yemek zamanı içeceği ayrıca dişlerdeki yiyecek parçacıklarını temizlemeye yardımcı olur.
  • Çocuğunuza mümkün olduğunca az atıştırmalık yeme alışkanlığı kazandırın: Atıştırmalıkların sıklığı tüketilen miktardan çok daha önemlidir. Öğünler arasındaki süre, tükürüğün, aksi takdirde bakterilerin ziyafet çekeceği yiyecek parçacıklarına izin verir. Hemen ardından fırçalamadan sık atıştırma, bakterileri beslemek için sürekli yakıt sağlar, bu da plak gelişimine ve diş çürümesine yol açar. Atıştırmalıkları mümkün olduğunca sınırlamaya çalışın ve günde bir veya ikiden fazla vermeyin. Mümkünse, atıştırmayı tükettikten hemen sonra dişleri fırçalayın.
  • Dişlerde kalan şekerli yiyeceklerden kaçının: Lolipoplar, sert şekerler, öksürük damlaları ve nane, dişleri sürekli olarak şekerle kapladıkları için diş çürümesine katkıda bulunurlar.
  • Şekersiz yiyecekler satın alın.
  • Bebeğinizi asla süt, mama, meyve suyu veya soda ile dolu bir biberonla yatırmayın. Bebeğinizin yatmadan önce bir biberona ihtiyacı varsa, onu sade suyla doldurun.
  • Çocuğunuza meyve suyu veya soda yerine sade su verin. Meyve suları, gazlı içecekler ve hatta süt şeker içerir. Su dişlere zarar vermez ve dişlere yapışabilecek yiyecek parçacıklarının yıkanmasına yardımcı olur.
  • Güçlü dişler oluşturmak için çocuğunuzun beslenmesine iyi kalsiyum kaynakları ekleyin. İyi kalsiyum kaynakları arasında süt, brokoli ve yoğurt bulunur.
  • Çocuğunuz sakız çiğniyorsa, ksilitolle tatlandırılmış veya şekersiz sakız seçin.

Dişlerin fırçalanması ve ilk doktor ziyareti

  • Çocuğunuzun dişlerini florürlü diş macunu ile fırçalayın ve diş ipi kullanın: Diş çürümesini önlemenin en iyi yolu, 2 yaşından sonra veya çocuğunuz diş macununu yutamayıp tükürdüğünde her gün florürlü diş macunu kullanmaktır. Çocuğunuzun dişlerini günde en az iki kez ve mümkünse her yemekten veya ara öğünden sonra fırçalayın. Öğünler arasında fırçalamak mümkün değilse, en azından ağzınızı birkaç kez suyla çalkalayın. Dişler arasındaki ve diş eti çizgisinin altındaki partiküllerin temizlenmesine yardımcı olmak için çocuğunuzun dişlerini günde en az bir kez diş ipi ile temizleyin.
  • Çocuğunuza ilacını verdikten sonra dişlerini mutlaka fırçalayın: Öksürük şurupları gibi ilaçlar, ağızdaki bakterilerin asit yapmak için kullandığı şeker içerir. Bu asitler, dişin koruyucu üst tabakası olan mineyi yiyip bitirebilir.
  • Diş hekimini düzenli olarak ziyaret edin: Çocuğunuz diş hekimine ilk ziyaretini 1 yaşında veya ilk dişin diş etlerini kırdığı tarihten itibaren 6 ay içinde yapmalıdır. Düzenli diş kontrolleri yaptırmak, gelişmekte olan diş problemlerini erken yakalamaya da yardımcı olacaktır.

Dikkat: Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır.

Paylaşın

Kötü Diş Sağlığının Alzheimer Riskini Ne Kadar Artırdığı Ortaya Kondu

Yapılan yeni bir araştırmaya göre, kötü diş sağlığına sahip ve dişlerini kaybeden kişilerin yaşamlarının ilerleyen dönemlerinde Alzheimer hastalığına yakalanma olasılığı yüzde 21 daha fazla.

Doğu Finlandiya Üniversitesi’nden akademisyenler, dünyanın dört bir yanından 47 çalışmayı analiz etti ve ağız sağlığı kötü kişilerin bilişsel gerileme geliştirme olasılığının da yüzde 23 daha yüksek olduğu sonucuna vardı.

The Journal of the American Geriatrics Society’de yayımlanan çalışmada da diş kaybının hem demans hem de bilişsel bozulma riskini önemli ölçüde artırdığı saptandı ve düzenli diş fırçalamayla diş hekimi ziyaretlerinin önemi vurgulandı.

Çalışmanın yazarları “Periyodontit, dişi destekleyen dokuların iltihabıdır ve ciddi vakalarda diş kaybına yol açar. Bu, dünyadaki yetişkin nüfusunun yaklaşık yüzde 10 ila 15’ini etkiliyor” diye belirtiyor.

Bu incelemenin bulguları, periyodontal ve bilişsel sağlık arasındaki ilişkide birden fazla mekanizmanın bulunduğunu gösterebilir.

Araştırmacılar, makalelerini “Klinik açıdan bulgularımız, risk altındaki bireylerde erken teşhisin net yollarını ve bilişsel bozulmayı önlemek için en etkili önlemleri belirtmekte mevcut kanıtlar henüz yeterli olmasa da demansı önleme bağlamında periyodontal sağlığın izlenmesinin ve yönetiminin önemini vurgulamaktadır” diye bitirdi.

Temmuzda Imperial College London’ın cerrahi ve kanser bölümünden araştırmacılar, Alzheimer hastalığının tek bir beyin taramasıyla teşhis edilebileceğini keşfetmişti.

Bilim insanları, bu basit testin daha önce Alzheimer’la ilişkili olmayan bölgeler de dahil beynin yapılarına bakmak için yapay zeka kullandığını ortaya koymuştu.

İlerleyici hastalığın tedavisi bulunmamakla birlikte, erken teşhis, hastaların semptomlarını yönetmek için yardım ve desteğe erişmelerini ve geleceklerini planlamalarını sağlayacaktır.

Alzheimer Derneği’ne göre, hafıza sorunları demansın yaygın bir erken belirtisidir ancak demans, insanların düşünme, konuşma, hissetme, davranma ve algılama biçimlerini de değiştirebilir.

Alzheimer hastalığı en sık 65 yaş üstü kişilerde görülüyor.

Alzheimer hastalığı ve diğer demans türlerine yakalanma riski yaşla birlikte artıyor. Hastalığın, 65 yaşın üzerindeki her 14 kişiden birini ve 80 yaşın üzerindeki her 6 kişiden birini etkilediği tahmin ediliyor.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

Diş sağlığımız için nasıl beslenmeliyiz?

Yapılan çalışmalar diş sağlığını etkileyen birçok etmenin olmasına rağmen beslenme bu konuda önemini her zaman koruyor. Sağlıklı beslenme ve kilo kontrolü önerileri diş sağlığı önerileri ile örtüşüyor bu da bize diş sağlığında doğru beslenmenin önemini gösteriyor.

Bu sebeple de beslenme düzenini gözden geçirmek; diş ve diş eti hastalıklarının önüne geçilmesini sağlamaktadır. Diş sağlığı açısından zararlı olabilecek besinlerin başında; şekerli gıdalar, asitli gıdalar, dişlere yapışma özelliği olan besinler, sigara tüketimi gibi faktörler diş ve diş eti sağlığını olumsuz etkilemektedir.

Diş çürüğü eskiye oranla daha fazla mı görülüyor?

Evet. Özellikle bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde diş çürüğüne eskiye oranla daha sık rastlanıyor. Bunun nedeni beslenme alışkanlıklarının değişmesidir. Eski insanlar sert gıdalarla beslendikleri için doğal yollarla dişlerde bir temizlik sağlanırdı. Günümüzde hazır gıda endüstrisinin gelişmesiyle birlikte bu tür gıdaların tüketimide arttı. Bisküvi, şeker, çukulata, kola gibi her an elimizin altında olan bu gıda maddeleri dişlerin üzerine yapışıp kalan ve asit oluşturan maddeler oldukları için günümüzde diş çürüğü artışının başlıca sorumluluları olarak kabul ediliyorlar.

Diş sağlığı için önerilen beslenme şekli;

  • Şekerli, yapışkan ya da asitli gıdalar üç ana öğün içinde tüketilmelidir
  • Öğün aralarında elma, havuç gibi sert dişleri temizleyip dişetine masaj yapacak gıdalar yenmelidir
  • Şekerli, yapışkan gıda yendikten sonra dişlerin fırçalanması mümküm değilse ağız su ile çalkalanmalı ya da bir bardak su içilmelidir
  • Yine şekerli gıda yendikten sonra ağıza atılacak bir parça peynir şekerin çürük önleyici etkisini gidermek açısından son derece önemlidir

Diş dostu olarak kabul edebileceğimiz gıda maddeleri hangileridir?

Meyve ve sebzelerde bulunan vitaminler diş ve diş etleri için çok önemli olduğundan, renkli meyve ve sebzelerin tüketimini arttırarak, dişlerin doğal yoldan güçlenmesi ve temizlenmesi sağlanabilir.

  • Çilek: İhtiva ettiği asit, mekanik temizleme sağlamaktadır. Bu durum plak oluşumunu minimuma indirir.
  • Elma: Diş ve diş etleri için doğal bir temizleyicidir. Dişin beyazlamasına katkıda bulunur.
  • Portakal: İçindeki doğal lifler sayesinde dişler daha parlak görünür. Dişlerin güçlenmesine yardım eder. Kabuğundaki minareller doğal diş macunu özelliğindedir.
  • Brokoli: Öğünlerinizde bulunduracağınız çiğ brokoli lifleri sayesinde diş temizliğinizi sağlar. İçindeki minareller diş beyazlatmada yardımcı olur.
  • Ispanak: Tüm yeşil yaprakları sebzeler gibi ıspanak da iyi bir magnezyum deposudur. Diş sağlığı için gerekli olan magnezyum için sık sık ıspanak tüketilebilir.
  • Kırmızı biber: Diş ağrılarının en büyük yardımcısı olarak bilinen kırmızı biber, ağrıyı azaltarak rahatlamanızı sağlar.
  • Ananas: Diş minesini korumanın yanı sıra, tükürük salgısı üzerinde olumlu yönde etkiye sahiptir.
  • Ayva: Diş etlerine masaj yapıp kan dolaşımını artırarak diş sağlığına katkıda bulunur
Paylaşın