Açlık Sınırı 21 Bin 553, Asgari Ücret 22 Bin 104 Lira

Aralık ayında dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı yani açlık sınırı 21 bin 553 liraya yükseldi. Bu harcama tutarı sadece gıda için yapılması gereken minimum tutardır.

Haber Merkezi / 2025 için belirlenen 22 bin 104 liralık asgari ücretin açlık sınırının yalnızca 551 lira üzerinde kalması dikkat çekti.

Açlık sınırı üzerinden hanehalkı tüketim harcamaları esas alınarak yapılan hesaplama sonuçlarına göre ise yoksulluk sınırı 74 bin 552 lira olarak gerçekleşmiştir. Tek başına yaşayan bir kişinin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için yapması gereken mutfak harcamaları ile yaşamını idame ettirmek için yapması gereken barınma, ulaşım, eğitim, sağlık vb. harcamalarının toplam tutarı ise en az 34 bin 734 lira oldu.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Birleşik Metal-İş Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM), aralık ayına ilişkin açlık ve yoksulluk raporunu açıkladı.

Buna göre; Dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı aralık için 21 bin 553 lira oldu. Bu harcama tutarı sadece gıda için yapılması gereken minimum tutardır. Açlık sınırı üzerinden hanehalkı tüketim harcamaları esas alınarak yapılan hesaplama sonuçlarına göre ise yoksulluk sınırı 74 bin 552 lira olarak gerçekleşti.

Sağlıklı ve dengeli beslenmek için her aile ferdinin alması gereken kalori miktarı farklılık göstermektedir. Yetişkin bir erkeğin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için tüketmesi gereken gıdaların aylık karşılığı 6 bin 022 lira, bu değer yetişkin bir kadın için 5 bin 751, 15-18 yaş bir genç için 5 bin 990, 4-6 yaş arası bir çocuk için 3 bin 789 lira oldu.

Sağlıklı bir biçimde beslenmenin toplam aile bütçesine maliyeti ise 21 bin 553 lira olarak tespit edildi. Bu tutar söz konusu ailenin sadece gıda için yapması gereken zorunlu harcama tutardır. Eğitim, sağlık, barınma, eğlence, ısınma, ulaşım gibi giderler ile birlikte bir ailenin yapması gereken harcama tutarı 74 bin 552 liraya ulaştı.

Tek başına yaşayan bir kişinin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için yapması gereken mutfak harcamaları ile yaşamını idame ettirmek için yapması gereken barınma, ulaşım, eğitim, sağlık vb. harcamalarının toplam tutarı ise en az 34 bin 734 lira olmalı. Buna göre tek başına yaşayan bir kişi için yoksulluk sınırı 34 bin 734 lira olarak tespit edildi.

Günlük harcamalarda aralık dönemi için en yüksek maliyet grubunu 218.61 liralık harcama gereksinimi ile meyve sebze grubu oluşturdu. İkinci en yüksek maliyetli harcama grubu 185.38 liralık harcama gereksinimi ile süt ve süt ürünleri oldu.

Et, tavuk ve balık grubu için yapılması gereken minimum harcama tutarı ise 137.58 lira, ekmek için yapılması gereken harcama tutarı günlük 57.11 lira, katı yağ ve sıvı yağ ise 36.56 lira masraf yapılması gereken ürün grubu oldu. Yumurta için 15.18, şeker, bal, reçel ve pekmez için ise 16.96 lira harcama yapılması gerekmekte.

Daha dar bir gruplandırmaya göre harcamalarda meyve ve sebze yüzde 30.4 ile ilk sıradayken, süt ve süt ürünleri grubununun payı yüzde 25.8, et, yumurta ve kurubaklagil grubunun payı ise yüzde 25.8 olarak tespit edildi. Ekmek, makarna vb.’nin toplam içindeki payı yüzde 10.23, diğer gıda harcamalarının toplam içindeki payı ise yüzde 7.45 oldu.

Paylaşın

İşsiz Sayısı 11,5 Milyona Yaklaştı

Geniş tanımlı işsiz sayısı kasım ayında 2,8 milyon artarak 11 milyon 436 bin oldu. Geniş tanımlı işsiz sayısı bir önceki yılın kasım ayında 8 milyon 666 milyon olarak kayıtlara geçmişti.

Haber Merkezi / Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR) tarafından yapılan araştırmaya göre, 2023 yılı kasım ayında yüzde 22,6 olan geniş tanımlı işsizlik (atıl işgücü) oranı, bir yılda 6 puan artarak 2024 yılı kasım ayında yüzde 28,2’ye yükseldi.

Araştırmaya göre, 2023 yılı kasım ayında 8 milyon 666 bin olan geniş tanımlı işsiz sayısı, 2,8 milyon artarak 2024 yılı kasım ayında 11 milyon 436 bine ulaştı.

Araştırmada, dar tanımlı işsizlik verileri ile geniş tanımlı işsizlik verileri arasındaki farkın giderek büyüdüğü belirtilerek, bu durumun, işsizlik sorununu daha da derinleştirdiği vurgulandı.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı Kasım ayına ilişkin iş gücü istatistiklerine göre mevsimsel etkilerden arındırılmış işsiz sayısı bir önceki aya göre 84.000 kişi azalarak 3 milyon 72 bin kişi oldu.

Böylelikle işsizlik oranı 0,1 puan azalarak yüzde 8,6 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 7 iken kadınlarda yüzde 11,7 olarak hesaplandı.

Kasım ayında iş gücü 252.000 kişi azalarak 35 milyon 820 bin kişiye geriledi. İş gücüne katılma oranı ise yüzde 54,2 olarak kaydedildi. Bu oran erkeklerde yüzde 72,1 seviyesindeyken kadınlarda yalnızca yüzde 36,7 olarak ölçüldü.

İstihdam edilenlerin sayısı da bir önceki aya göre 168.000 kişi azalarak 32 milyon 748 bin kişi oldu. İstihdam oranı ise 0,2 puan azalarak yüzde 49,6 olarak hesaplandı. Bu oran erkeklerde yüzde 67,1 iken kadınlarda yüzde 32,4 olarak açıklandı.

Geniş tanımlı işsizlik oranı olarak bilinen atıl iş gücü oranı, zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel iş gücü ve işsizlerden oluşan verilerle hesaplanıyor. Bu oran Kasım ayında 0,6 puan artarak yüzde 28,2 seviyesine ulaştı. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin birleşik oranı yüzde 18,5, işsiz ve potansiyel iş gücünün birleşik oranı ise yüzde 19,4 olarak açıklandı.

15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,5 puan azalarak yüzde 15,8 oldu. Bu yaş grubunda işsizlik oranı erkeklerde yüzde 11,9, kadınlarda ise yüzde 23,0 olarak tahmin edildi.

İstihdam edilenlerin haftalık ortalama fiili çalışma süresi, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış verilerle 0,3 saat artarak 42,9 saate ulaştı.

Paylaşın

DİSK: Milyonlarca İşçinin 28,5 Puanlık Zammı Gasp Edildi

İşçi, memur ve emekli maaş zamlarına ilişkin açıklama yapan DİSK, açıklamasında, “12 Aylık ortalamalara göre  enflasyon yüzde 58,51, asgari ücret zammı sadece yüzde 30. Milyonlarca işçinin 28,5 puanlık zammı gasp edildi” ifadelerine yer verdi.

Haber Merkezi / Açıklamanın devamında, “2024 yılı son 6 aylık enflasyon yüzde 15,75. İşçi ve Bağ-Kur emeklileri için uygulanacak zam oranı yasa gereği yüzde 15,75, memur emeklileri zam oranı yüzde 11,54” denildi.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR), TÜİK, 2024 yıl sonu enflasyon verileriyle hesaplanan işçi, memur ve emekli maaş zamlarına ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“TÜİK milyonların ekmeğiyle oynadı!
Resmi enflasyon oranları açıklandı!
Aralık 2024 enflasyonu sadece yüzde 1,03!!!
2024 yıl sonu resmi enflasyonu yüzde 44,38
12 Aylık ortalamalara göre enflasyon yüzde 58,51!

Asgari ücret zammı sadece yüzde 30!
Milyonlarca işçinin 28,5 puanlık zammı gasp edildi.
2024 yılı son 6 aylık enflasyon yüzde 15,75!
İşçi ve Bağ-Kur emeklileri için uygulanacak zam oranı yasa gereği yüzde 15,75.
Memur emeklileri zam oranı yüzde 11,54!”

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre enflasyon, Aralık 2024’te aylık bazda yüzde 1,03 olurken, yıllık bazda yüzde 44,38’e geriledi.

Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) ise tüketici fiyatlarında artışı aylık 2,34; yıllık yüzde 83,40 olarak hesapladı.

TÜİK’e göre yıllık bazda en hızlı fiyat artışı yüzde 91,64 ile eğitimde kaydedildi. Fiyat değişimi en az, yüzde 25,88 artışla ulaştırmada görüldü. Aylık bazda giyim ve ayakkabı kategorisinde eksi yönlü fiyat hareketi görülürken ev eşyası yüzde 2,78 ile artışın en yüksek yaşandığı grup oldu.

TÜİK Kasım ayında enflasyonun aylık yüzde 2,24; yıllık yüzde 47,09 oranında arttığını hesaplamıştı.

Aralık verisiyle birlikte emekli zamlarına etki eden altı aylık enflasyon farkı da belli oldu. Altı aylık enflasyon oranı yüzde 15,75 olarak hesaplanırken SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin aylıklarında bu oranda artış yapılacak.

Paylaşın

Dar Gelirlinin “Gıda Enflasyonu” Yüzde 86,2

DİSK-AR’ın  TÜİK verilerinden yararlanarak yaptığı hesaplamaya göre; emeklinin gıda enflasyonu yüzde 67 olurken, dar gelirlinin gıda enflasyonu ise yüzde 86,2 oldu.

Haber Merkezi / Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi DİSK-AR, kasım ayı enflasyon verileri sonrası her ay olduğu gibi değerlendirme yayımladı. “Enflasyon çok yüksek, yoksulun enflasyonu daha da yüksek!” başlıklı değerlendirmede şu ifadelere yer verildi:

“TÜİK verilerine göre TÜFE’deki değişim 2024 Kasım’da bir önceki aya göre yüzde 2,24 ve bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 47,09 oldu. 2024 yılının ilk on bir ayında ortalama fiyat artış oranı ise yüzde 42,91 olarak gerçekleşti.

2024 Kasım döneminde en yüksek fiyat artışı yıllık yüzde 92,5 ile eğitim oldu. İkinci en yüksek fiyat artışının görüldüğü harcama grubu yıllık yüzde 74,45 artışla konut olurken üçüncü harcama grubu ise yüzde 60 ile lokanta ve oteller oldu. Gıda enflasyonu da ortalama enflasyonun üzerinde gerçekleşti ve yüzde 48,57 oldu.

TÜİK, Kasım 2024 döneminde gıda enflasyonunu yüzde 48,57 olarak açıkladı. Ancak bu enflasyon halkın hissettiği gerçek enflasyonu yansıtmaktan oldukça uzak bir oran. DİSK-AR’ın  TÜİK verilerinden yararlanarak yaptığı hesaplamaya göre emeklilerde gıda enflasyonu yüzde 67 oldu. Üçüncü yüzde 20’lik gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 54,2 olurken, düşük gelirli ikinci yüzde 20’lik grubun gıda enflasyonu yüzde 67,8 ve en yoksul yüzde 20’lik gelir grubun gıda enflasyonu ise yüzde 86,2 olarak gerçekleşti.

Son bir yıllık seriye baktığımızda ortalama resmi enflasyon ile en yoksul kesimin enflasyonu arasında ciddi bir fark olduğu ortaya çıkıyor.

Yüksek gelir gruplarının daha düşük gıda enflasyonu hissettiği görülüyor. Dördüncü (yüksek) yüzde 20’lik gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 47,3 olurken, en yüksek gelir grubunun gıda enflasyonu ise yüzde 34,1 oldu. Böylece en yoksul gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 86,2 olurken, en yüksek gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 34 düzeyinde kaldı. Bu durum enflasyonun gelir gruplarına, farklı toplumsal kesim ve sınıflara göre önemli ölçüde farklı hissedildiğini ortaya koyuyor.

Gıda enflasyonunda olduğu gibi resmi ortalama enflasyon oranları da düşük gelirlilerin, emekçilerin günlük yaşamda karşılaştığı ve hissettiği oranlar değildir. Uluslararası alanda Avrupa, ABD, Almanya ve Japonya Merkez Bankaları gibi çeşitli kuruluşlar tarafından hissedilen/algılanan ve beklenen tüketici enflasyonu düzenli olarak yayımlanıyor. Ancak TÜİK, aylık Tüketici Eğilim Anketi gerçekleştirmesine rağmen, bunun çıktısı olan “hissedilen/algılanan enflasyon”u açıklamıyor. TÜİK, uluslararası kuruluşların yaptığı gibi halkın hissettiği/algıladığı enflasyon oranı ve beklenen enflasyonu da elinde hazır bulunan verileri işleyerek yeni bir veri olarak yayımlamalıdır.  TÜİK ayrıca gelir gruplarına göre enflasyon farklılaşmasını da açıklamalıdır.

TÜFE ve gıda fiyatları endeksi artmaya devam ediyor. 2005 Kasım’da 122 olan TÜFE endeksi, Kasım 2024’te 2657’ye yükseldi. 2005 Kasım’da 116 olan gıda fiyatları endeksi ise 2024 Kasım’da 3792’ye yükseldi. Kasım 2005’te yüzde 7,6 olan yıllık enflasyon oranı Kasım 2024’te yüzde 47,09 oldu. Kasım 2005’te yüzde 5,7 olan yıllık gıda enflasyonu ise Kasım 2024’te yüzde 48,5’e yükseldi.

Öte yandan son yıllarda gıda enflasyonu ile genel enflasyon arasındaki fark açılmaya başladı. Kasım 2005’te TÜFE’yle benzer seyreden gıda fiyatları endeksi Kasım 2024’te TÜFE’nin 1135 puan üstüne çıktı.

TÜİK veri saklamaya devam ediyor

TÜİK madde fiyat listesini Haziran 2022’den bu yana açıklamadığı için ürün ve hizmet bazında ortalama fiyatlar tam olarak bilinmiyor. TÜİK, DİSK tarafından açılan ve kazanılan davaya rağmen yargı kararını uygulamayı reddetti. Bu nedenle enflasyon oranını hesaplanmasına kaynak teşkil eden madde fiyat listesi görülemiyor.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığın hukuksuz işleme koymama kararı, TÜİK’in madde sepeti ve ortalama madde fiyatlarına ilişkin veri setini açıklama yükümlülüğünü ortadan kaldırmamaktadır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurumları keyfi olarak hareket edemez. TÜİK’in yöneticileri Anayasa ve yasalar gereği mahkeme kararlarını gecikmesizin yerine getirmek zorundadırlar.”

Enflasyon, ENAG’a göre yüzde 86,76, TÜİK’e göre yüzde 47,09

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Kasım ayı enflasyon oranlarını açıkladı. Buna göre Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), Ekim ayına göre yüzde 2,24 arttı. Yıllık artış ise yüzde 47,09 olarak kayıtlara geçti.

TÜİK verilerine göre, son bir yılın ortalamaları dikkate alındığında tüketici fiyatları yüzde 60,45, yurt içi üretici fiyatları ise yüzde 42,6 arttı.

Geçen yılın Kasım ayı ile kıyaslandığında fiyatların en fazla arttığı gruplar yüzde 92,49 ile eğitim ve yüzde 74,45 ile konut oldu. En az fiyat artışı ise yüzde 26,24 ile ulaştırma ve yüzde 31,45 ile giyim ve ayakkabıda kaydedildi. Aylık değişimlerde ise en fazla fiyat artışı yüzde 5,1 ile Gıda ve alkolsüz içecekler grubunda yaşandı. Giyim ve ayakkabı grubunda ise Ekim ayı ile kıyaslandığında Kasım’da yüzde 0,25 fiyat düşüşü olduğu kaydedildi.

Bağımsız Enflasyon Araştırma Grubu’nun (ENAG) verilerine göre ise, tüketici fiyatları Kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 4,06, geçen yılın Kasım ayına göre de yüzde 86,76 arttı. ENAG’ın geçen ay için hesapladığı yıllık enflasyon ise yüzde 89,77 olarak açıklanmıştı.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek enflasyon rakamlarıyla ilgili “Hizmet enflasyonundaki gerileme ve iyileşen enflasyon beklentileri katılıkları azaltmada önemli mesafe katettiğimizi gösteriyor” değerlendirmesini yaptı.

Paylaşın

Yoksulluk Sınırı 72 Bin Lirayı Aştı

Dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı yani açlık sınırı 20 bin 860 liraya, açlık sınırı üzerinden hanehalkı tüketim harcamaları esas alınarak hesaplanan yoksulluk sınırı ise 72 bin 156 liraya yükseldi.

Haber Merkezi / Tek başına yaşayan bir kişinin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için yapması gereken mutfak harcamaları ile yaşamını idame ettirmek için yapması gereken barınma, ulaşım, eğitim, sağlık vb. harcamalarının toplam tutarı ise en az 33 bin 634 lira oldu.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) / Birleşik Metal-İş Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM), ekim ayına ilişkin açlık ve yoksulluk verilerini açıkladı.

Buna göre dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı ekim için 20 bin 860 liradır. Bu harcama tutarı sadece gıda için yapılması gereken minimum tutardır. Açlık sınırı üzerinden hanehalkı tüketim harcamaları esas alınarak yapılan hesaplama sonuçlarına göre ise yoksulluk sınırı 72 bin 156 lira olarak gerçekleşmiştir.

Sağlıklı ve dengeli beslenmek için her aile ferdinin alması gereken kalori miktarı farklılık göstermektedir. Yetişkin bir erkeğin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için tüketmesi gereken gıdaların aylık karşılığı 5 bin 837 liradır. Bu değer yetişkin bir kadın için 5 bin 564, 15-18 yaş bir genç için 5 bin 802, 4-6 yaş arası bir çocuk için 3 bin 657 liradır.

Sağlıklı bir biçimde beslenmenin toplam aile bütçesine maliyeti ise 20 bin 860 lira olarak tespit edilmiştir. Bu tutar söz konusu ailenin sadece gıda için yapması gereken zorunlu harcama tutardır. Eğitim, sağlık, barınma, eğlence, ısınma, ulaşım gibi giderler ile birlikte bir ailenin yapması gereken harcama tutarı 72 bin 156 liraya ulaşmaktadır.

Tek başına yaşayan bir kişinin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için yapması gereken mutfak harcamaları ile yaşamını idame ettirmek için yapması gereken barınma, ulaşım, eğitim, sağlık vb. harcamalarının toplam tutarı ise en az 33 bin 634 lira olmalıdır. Buna göre tek başına yaşayan bir kişi için yoksulluk sınırı 33 bin 634 lira olarak tespit edilmiştir.

Günlük harcamalarda ekim ayında en yüksek maliyet grubunu 211.62 liralık harcama gereksinimi ile meyve sebze grubu oluşturmaktadır. İkinci en yüksek maliyetli harcama grubu 182.6 liralık harcama gereksinimi ile süt ve süt ürünleri olmuştur. Et, tavuk ve balık grubu için yapılması gereken minimum harcama tutarı ise 131.97 liradır.

Ekmek için yapılması gereken harcama tutarı günlük 57.11 liradır. Katı yağ ve sıvı yağ ise 34.67 lira masraf yapılması gereken ürün grubudur. Yumurta için 11.86, şeker, bal, reçel ve pekmez için ise 16.02 lira harcama yapılması gerekmektedir.

Daha dar bir gruplandırmaya göre harcamalarda meyve ve sebze yüzde 30.4 ile ilk sıradayken, süt ve süt ürünleri grubununun payı yüzde 26.3’tür. Et, yumurta ve kurubaklagil grubunun payı ise yüzde 25.5 oldu. Ekmek, makarna vb. için pay yüzde 10.5, diğer gıda harcamalarının toplam içindeki payı ise yüzde 7.3 oldu.

Paylaşın

BİSAM Açıkladı: Açlık Sınırı 20 Bin 478 Lira

Eylül ayında, dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı yani açlık sınırı 20 bin 478 liraya yükseldi. Açlık sınırı üzerinden hanehalkı tüketim harcamaları esas alınarak yapılan hesaplama sonuçlarına göre ise yoksulluk sınırı ise 70 bin 835 liraya çıktı.

Haber Merkezi / Tek başına yaşayan bir bireyin hem sağlıklı beslenebilmesi hem de barınma, ulaşım, sağlık gibi zorunlu giderlerini karşılayabilmesi için aylık en az 32 bin 933 liraya çıktı.

Bu veriler, Türkiye’de artan yaşam maliyetlerinin ve giderek derinleşen ekonomik krizlerin aile bütçeleri üzerindeki ağır baskısını bir kez daha ortaya koyuyor.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Birleşik Metal-İş Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM) tarafından hazırlanan Eylül 2024 dönemine ait ‘Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması’ sonuçları yayımlandı.

Verilere göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için (açlık sınırı) aylık yapması gereken harcama tutarı Eylül 2024 için 20 bin 478 lira oldu. Eğitim, sağlık, barınma, eğlence, ısınma, ulaşım gibi giderler (yoksulluk sınırı) ile birlikte dört kişilik bir ailenin yapması gereken harcama tutarı 70 bin 835 liraya ulaştı.

Tek başına yaşayan bir kişinin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için yapması gereken mutfak harcamaları ile yaşamını idame ettirmek için yapması gereken barınma, ulaşım, eğitim, sağlık vb. harcamalarının toplam tutarı ise 32 bin 933 TL olarak tespit edildi.

Günlük harcamalarda Eylül 2024’de en yüksek maliyet grubunu 197.05 liralık harcama gereksinimi ile meyve sebze grubu oluşturdu. İkinci en yüksek maliyetli harcama grubu 185.5 liralık harcama gereksinimi ile süt ve süt ürünleri oldu. Et, tavuk ve balık grubu için yapılması gereken minimum harcama tutarı ise 132.56 liradır.

Ekmek için yapılması gereken harcama tutarı günlük 57.11 liradır. Katı yağ ve sıvı yağ ise 33.95 lira masraf yapılması gereken ürün grubudur. Yumurta için 12.08, şeker, bal, reçel ve pekmez için ise 15.74 lira harcama yapılması gerekmektedir.

Bu veriler, Türkiye’de artan yaşam maliyetlerinin ve giderek derinleşen ekonomik krizlerin aile bütçeleri üzerindeki ağır baskısını bir kez daha ortaya koyuyor.

Paylaşın

Açlık Sınırı 19 Bin 504 Yoksulluk Sınırı 67 Bin 465 Lira Yükseldi

Dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı yani açlık sınırı 19 bin 504 liraya, açlık sınırı üzerinden hanehalkı tüketim harcamaları esas alınarak yapılan hesaplama göre, yoksulluk sınırı ise 67 bin 465 liraya yükseldi.

Haber Merkezi / Tek başına yaşayan bir bireyin yaşamını sürdürebilmesi için ihtiyaç duyduğu harcama tutarı ise en az 31 bin 294 lira olarak tespit edildi.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Birleşik Metal-İş Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM), Açlık ve Yoksulluk Sınırı Ağustos 2024 Dönem Raporu’nu açıkladı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri ve BİSAM’ın hesaplamalarına göre, dört kişilik bir ailenin sadece sağlıklı ve dengeli beslenme için yapması gereken minimum aylık harcama tutarı Ağustos 2024 itibarıyla 19 bin 504 TL oldu. Bu rakam, açlık sınırını temsil ederken, barınma, ulaşım, eğitim gibi temel ihtiyaçlarla birlikte yoksulluk sınırı 67 bin 465 TL’ye çıktı. Tek başına yaşayan bir bireyin yaşamını sürdürebilmesi için ihtiyaç duyduğu harcama tutarı ise en az 31 bin 294 TL olarak tespit edildi.

Yapılan hesaplamalara göre, sağlıklı bir yaşam için dört kişilik bir ailenin sadece gıda masrafları bile ciddi bir maliyet gerektiriyor. Yetişkin bir erkeğin sağlıklı beslenmesi için aylık 5.440 TL, yetişkin bir kadının ise 5.167 TL harcama yapması gerekiyor. 15-18 yaş arası bir genç için bu tutar 5.458 TL olurken, 4-6 yaş arası bir çocuğun sağlıklı beslenme masrafı ise 3.438 TL olarak belirlendi.

Günlük harcamalarda en yüksek maliyet, süt ve süt ürünlerine ait. Ağustos 2024’te günlük gıda giderleri içinde bu grup, 184,18 TL ile en büyük payı aldı. Et, tavuk ve balık için günlük 129,68 TL, sebze ve meyve için 173,05 TL, ekmek için ise günlük 57,11 TL harcama yapılması gerektiği hesaplandı.

Yoksulluk sınırının yükselmesinin yanı sıra, temel gıda ürünlerindeki yüksek artış da aile bütçelerini zorlamaya devam ediyor. Özellikle süt ve süt ürünleri, et ve sebze gibi gıda gruplarındaki fiyat artışları, vatandaşların beslenme harcamalarını artırırken, sağlıklı bir yaşamın maliyeti her geçen gün daha da zorlaşıyor.

Harcamalarda süt ve süt ürünleri yüzde 28,3 ile en büyük payı alırken, et, yumurta ve kurubaklagil yüzde 26,46, sebze ve meyve ise yüzde 26,6 oranında yer aldı. Ekmek, makarna gibi temel karbonhidrat kaynaklarının payı yüzde 11,14 iken, diğer gıda harcamaları yüzde 7,5’lik bir oranla toplam harcamalar içinde yer aldı.

Paylaşın

DİSK’ten Orta Vadeli Program’a Sert Eleştiriler

“Trakya İşçi Buluşması”nda konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “Geçtiğimiz hafta Orta Vadeli Programı açıkladı Cumhurbaşkanı Yardımcısı. Orta Vadeli Program’da daha düşük büyüme, yüksek enflasyon, işsizlik, yoksulluk, pahalılık, esnek çalışma, güvencesiz çalışma var” dedi ve ekledi:

“Biz biliyoruz ki bu adaletsiz sistemi değiştirmeden, gelirde adaleti, vergide adaleti, ülkede adaleti sağlayacak bir süreci örgütlemeden bu kara tabloyu ortadan kaldırmak mümkün değil. Öyle bir düzen kurdular ki, bu düzenin bütün çarkları eşitsizlik, adaletsizlik üretiyor. Bu düzenin bütün çarkları bizi daha fazla yoksulluğa, açlığa mahkûm ediyor. O yüzden DİSK’in mücadelesi, bu yürüyüşün hedefi bizleri açlığa, yoksulluğa mahkûm eden bu politikaları değiştirmek içindir.”

Arzu Çerkezoğlu, konuşmasının devamında, “DİSK’in mücadelesinin ve yürüyüşünün hedefi, bizi açlığa, yoksulluğa mahkûm eden, ücret politikasından vergi politikasına kadar yoksuldan alıp zengine veren bu düzeni değiştirmektir. Türkiye’nin dört bir yanından başlattığımız bu yürüyüşümüzü yan yana, omuz omuza büyütmeye kararlıyız” ifadelerini kullandı.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (DİSK), “Gelirde adalet, vergide adalet” talebiyle başlattığı eylemler devam ediyor. Tekirdağ’daki Hasan Ali Yücel Meydanı’nda bugün “Trakya İşçi Buluşması” düzenlendi. Eyleme CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun ile Süleymanpaşa Belediye Başkanı Volkan Nallar da katıldı.

Yeniçağ’ın aktardığına göre; Burada açıklamalarda bulunan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, iki yılı aşkın bir süredir iş yerlerinden başlayarak vergi dairelerine kadar sayısız eylemler ve mitingler yaptıklarını ifade ederek, taleplerinin ve hedeflerinin son derece açık ve net olduğunu, herkesin çalışıp ürettiğini ve üretilen değerin hakça paylaşmak istediklerini ifade etti.

Bugün Türkiye’nin temel meselesinin bir bölüşüm meselesi olduğunu ifade eden Çerkezoğlu, “Türkiye yoksullaştığı için biz yoksullaşmıyoruz. Üretiyoruz ama ürettiğimiz değerden payımızı alamadığımız için milyonlarca işçi, emekçi, emekli, kadınlar, gençler, bu ülkenin gerçek sahipleri her gün daha fazla yoksullaşıyoruz. Yüksek enflasyon karşısında her gün alım gücümüzü yitiriyoruz. Bilelim ki bugün yaşadığımız bu tablonun bir tane nedeni var.

Ülkeyi yöneten iktidarın, o sık sık değişen Maliye Bakanlığı’nın ekonomi kurmaylarının beceriksizliği ya da iş bilmezliği değildir bugünkü yoksulluğumuzun nedeni. 22 yıldır ülkeyi yöneten Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarlarının sınıfsal ve siyasal tercihlerinin sonuçlarını yaşıyoruz. Türkiye’de öyle bir düzen kurdular ki, bu düzenin bütün çarkları zengini daha zengin, yoksulu daha yoksul yapmak için dönüyor. Bu düzenin bütün çarkları yoksuldan alıp zengine vermek için dönüyor. O nedenle gelirde adalet, vergide, ülkede adalet diyoruz ve bu yürüyüşü devam ettiriyoruz” ifadelerini kullandı.

Milyonlarca işçi, emekçi, emekli alanlarda adalet diye haykırırken iktidar bu politikalarında inat ve ısrarını sürdürdüğünü belirten Çerkezoğlu, “Geçtiğimiz hafta Orta Vadeli Programı açıkladı Cumhurbaşkanı Yardımcısı. Orta Vadeli Program’da daha düşük büyüme, yüksek enflasyon, işsizlik, yoksulluk, pahalılık, esnek çalışma, güvencesiz çalışma var. Kıdem tazminatı başta olmak üzere işçi sınıfının bütün kazanılmış haklarını ortadan kaldırmayı hedefleyen bir program var.

Emekli olmayı daha da zorlaştıran, emeklilikteki bütün mağduriyetleri artıran bir yaklaşım var. Bu ülkenin milyonlarca emeklisini 12 bin 500 lirayla yaşamaya mahkûm etmek var. Bu ülkenin tüm işçilerini asgari ücrete mahkûm etmek var. Sendikasızlık var, kazanılmış hakların ortadan kaldırılması var. Bile isteye yapıyorlar, bile isteye ve bütün politikalarının hedefinde de milyonlarca işçinin, emekçinin, çoluğunun çocuğunun ekmeği var. Biz biliyoruz ki bu adaletsiz sistemi değiştirmeden, gelirde adaleti, vergide adaleti, ülkede adaleti sağlayacak bir süreci örgütlemeden bu kara tabloyu ortadan kaldırmak mümkün değil.

“Bu düzenin bütün çarkları eşitsizlik, adaletsizlik üretiyor”

Öyle bir düzen kurdular ki, bu düzenin bütün çarkları eşitsizlik, adaletsizlik üretiyor. Bu düzenin bütün çarkları bizi daha fazla yoksulluğa, açlığa mahkûm ediyor. O yüzden DİSK’in mücadelesi, bu yürüyüşün hedefi bizleri açlığa, yoksulluğa mahkûm eden bu politikaları değiştirmek içindir. DİSK’in mücadelesinin ve yürüyüşünün hedefi, bizi açlığa, yoksulluğa mahkûm eden, ücret politikasından vergi politikasına kadar yoksuldan alıp zengine veren bu düzeni değiştirmektir. Türkiye’nin dört bir yanından başlattığımız bu yürüyüşümüzü yan yana, omuz omuza büyütmeye kararlıyız” ifadelerini kullandı.

Çerkezoğlu açıklamalarına şu sözlerle devam etti, “Bu ülkede gelirde adaletin, vergide adaletin sağlandığı, demokrasinin bütün kurum ve kurallarıyla işlediği, işçi sınıfının örgütlenmesinin, sendikalaşmasının önündeki tüm engellerin kaldırıldığı, kıdem tazminatı başta olmak üzere kazanılmış tüm haklarımızın güvence altında olduğu, yani üretenlerin yöneten olduğu bir Türkiye’yi, emeğin Türkiye’sini kurmak için yan yana, omuz omuza büyütmeye kararlıyız. Bugün buradan, Trakya İşçi Buluşması’ndan, Tekirdağ’dan bir kez daha ülkeyi yöneten siyasi iktidara sesleniyoruz.

Bu politikalarınız milyonları açlığa, yoksulluğa mahkûm etmektedir. Bu tercihlerin değişmesiyle bu tabloyu tamamen tersine çevirmek mümkündür. Yani bizler bu kara tabloya mahkûm değiliz. İşsizliğe, yoksulluğa, açlığa, bu kara tabloya asla mahkûm değiliz. Hepimiz çalışıyoruz, hepimiz üretiyoruz. Hepimizin çalışarak ürettiği toplam değer bu ülkenin 85 milyonunu, işçisini, emekçisini, işsizlerini, emeklileri, kadınları, gençleri, çocuklarımızı insanca yaşatmaya yeter de artar bile. Yeter ki tercihler değişsin, yeter ki adalet sağlansın.

Bizler bu ülkede, bu topraklarda eşitlik, özgürlük, adalet, barış ve kardeşlik temelinde demokrasinin bütün kurum ve kurallarıyla işlediği emeğin Türkiye’sini kurmanın mücadelesini mutlaka ama mutlaka başarıya ulaştıracağız. Biliyoruz ki bu ülkenin geleceği buradadır. Biliyoruz ki ikinci yüzyılına giren Cumhuriyetimizin geleceğe taşınmasının yolu da budur. O nedenle yan yana, omuz omuza olmaya devam edeceğiz. Bugün burada, bu buluşmada bizleri yalnız bırakmayan bütün yol arkadaşlarımıza, mücadele arkadaşlarımıza da DİSK adına bir kez daha teşekkür ediyoruz.”

Paylaşın

İşsiz Sayısı 11 Milyona Dayandı

Çalışabilir 65,9 milyon kişinin sadece 22,8 milyonu tam zamanlı istihdamda olduğunu belirten DİSK, 2024 yılının ikinci çeyreğinde geniş tanımlı işsiz sayısının 10 milyon 890 bin olduğunu bildirdi.

Haber Merkezi / Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR) 2024 ikinci çeyrek İşsizlik ve İstihdamın Görünümü Raporu’nu yayımladı. Raporda öne çıkan bölümler şöyle:

“Çalışabilir 65,9 milyon kişinin sadece 22,8 milyonu tam zamanlı istihdamda!
2. çeyrekte geniş tanımlı işsiz sayısı 10 milyon 890 bin!
2024 2. çeyreğinde resmi istihdam oranı yüzde 49,6 iken KATİ oranı yüzde 34,6!
2024 2. çeyreğinde geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 27,3!
Her 5 kadından yalnızca 1’i kayıtlı ve tam zamanlı istihdamda!
AKP döneminde genç işsizliği 10 puan arttı!
Geniş tanımlı işsizlik gençlerde yüzde 36,2, genç kadınlarda ise yüzde 45,7!

TÜİK’in resmi istihdam oranı 2024 2. çeyrekte yüzde 49,6 olarak açıklanırken, DİSK-AR tarafından TÜİK verilerinden hareketle hesaplanan Kayıtlı Tam Zamanlı İstihdam (KATİ) oranı yüzde 34,6 olarak gerçekleşti. Kadınlarda resmi istihdam oranı yüzde 32,5 iken KATİ oranı yüzde 20 ve erkeklerde resmi istihdam oranı yüzde 67 olarak açıklanmışken KATİ oranı yüzde 49,5 olarak hesaplandı.

DİSK-AR tarafından yapılan KATİ hesaplamasıyla çalışma çağındaki (15+ yaş) 65,9 milyon kişinin sadece 22,8 milyonu kayıtlı ve tam zamanlı istihdam (KATİ) kapsamında çalıştığı ortaya çıktı. Çalışma çağındaki 33,3 milyon kadının sadece 6,7 milyonu kayıtlı ve tam zamanlı istidamda (KATİ), çalışma çağındaki 32,6 milyon erkeğin ise 16,1 milyonu kayıtlı ve tam zamanlı istihdamda yer alıyor. Bu durum nispeten nitelikli istihdamın düşüklüğünü ortaya koyuyor.

TÜİK’in 2024 2. çeyrek üç aylık verilerine göre hem dar hem geniş tanımlı işsizliğin cinsiyete göre dağılımına bakıldığında kadınlarda işsizliğin çok daha yüksek olduğu görülüyor. 2024 2. çeyreğinde dar tanımlı işsizlik erkeklerde yüzde 7,3 ve kadınlarda ise yüzde 11,7 olarak açıklandı. Geniş tanımlı işsizlik (âtıl işgücü) oranı ise erkeklerde yüzde 22,8 ve kadınlarda yüzde 35 olarak gerçekleşti.

Gençlerde işsizlik oranlarının genel işsizlik oranlarından daha yüksek seyrettiği biliniyor. Öte yandan AKP döneminde gençlerde işsizlik vahim bir hal aldı. AKP’nin iktidara geldiği 2002 3. çeyreğinden bu yana gençlerde geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 26’dan yüzde 36’yı aştı. AKP döneminde geniş tanımlı genç işsizliği 10,1 puan yükseldi. AKP döneminde gençler iş bulma ümidini kaybettiler ve iş aramaktan vazgeçtiler.

2024 2. çeyreğinde genç kadınlarda geniş tanımlı işsizlik ise daha yüksek oranda seyretmeye devam ediyor. 15-24 yaş arası erkeklerde dar tanımlı işsizlik yüzde 13,6 ve geniş tanımlı işsizlik yüzde 33 olarak hesaplanırken, 15-24 yaş arası genç kadınlarda ise dar tanımlı işsizlik yüzde 20,2, geniş tanımlı işsizlik yüzde 45,7 olarak hesaplandı.”

Paylaşın

İşsiz Sayısı 12 Milyona Dayandı

DİSK-AR tarafından TÜİK verilerinden yararlanarak yapılan hesaplamaya göre mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsiz sayısı haziran ayında 11 milyon 810 bin kişiye yükseldi.

Haber Merkezi / Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR), Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) haziran ayı işsizlik verilerini açıklamasının ardından, işsizlik raporun yayımladı. Raporda, şu ifadelere yer verildi:

“Mevsim etkisinden arındırılmış dar tanımlı işsizlik oranı yüzde 9,2 mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsizlik oranı (âtıl işgücü) ise yüzde 29,2 seviyesinde gerçekleşti. TÜİK’e göre Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde dar tanımlı işsiz sayısı (mevsim etkisinden arındırılmış) 2024 Haziran ayında 3 milyon 305 bin oldu.

DİSK-AR tarafından TÜİK verilerinden yararlanarak yapılan hesaplamaya göre mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsiz sayısı ise Haziran 2024’te 11 milyon 810 bin kişi olarak gerçekleşti. TÜİK’e göre pandemi öncesinde, 2019 Haziran’da yüzde 13,7 olan dar tanımlı işsizlik Haziran 2024’te yüzde 9,2 olarak gerçekleşti.

Ancak aynı dönemde geniş tanımlı işsizlik oranı ise yüzde 19,1’den yüzde 29,2’ye yükseldi. Son 1 yılda geniş tanımlı işsiz sayısı 2 milyon 668 bin artarak 9,1 milyondan 11,8 milyona yükseldi. Covid-19 salgını sonrası geniş tanımlı işsizlik oranı 10 puan, geniş tanımlı işsiz sayısı ise 5 milyon 205 bin kişi arttı.

TÜİK tarafından yayımlanan HİA verilerine göre Geniş tanımlı işsiz sayısı son bir yılda 2 milyon 668 bin, son bir ayda ise 1 milyon 718 bin kişi arttı.

Potansiyel işgücü sayısı son bir yılda 1 milyon 82 bin kişi artarak 3,5 milyondan 4,6 milyona yükseldi. Potansiyel işgücündeki artış son bir aylık dönemde 769 bin kişi oldu. Zamana bağlı eksik istihdam kapsamındaki artış ise çok daha çarpıcı oldu.

Haftalık 40 saatten daha az çalışan ve imkânı olması durumunda daha çok çalışmayı isteyenleri kapsayan zamana bağlı eksik istihdam edilenlerin sayısı son bir yılda 2,4 milyondan 3,9 milyona yükselerek 1 milyon 544 bin kişi arttı. Zamana bağlı eksik istihdam edilenlerin sayısı son bir ayda ise 715 bin kişi arttı. Zamana bağlı eksik istihdamdaki artış geçim sıkıntısının sonucu olarak ortaya çıkıyor.

Rapordan diğer bulgular şöyle:

Mayıs 2024’te mevsim etkisinden arındırılmış HİA verilerine göre işsizlik türlerinin en yüksek olduğu kategori yüzde 37 ile geniş tanımlı kadın işsizliği olmaya devam ediyor.
Resmi işsizlerin yaklaşık yüzde 90’ı işsizlik ödeneği alamıyor!
Geniş ve dar tanımlı işsizlik farkı 20 puan!”

Paylaşın