Bingöl: Buban Bacaları

Buban Bacaları; Bingöl’ün Merkez İlçesi’ne bağlı Sancak Beldesi, Oğuldere Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Köy dolmuşları ile ulaşım mümkündür.

Bingöllüler tarafından Nevşehir’in Kapadokya ilçesinde bulanan peri bacalarına rakip görülen Buban bacalarının oluşumu hakkında kesin bilgi bulunmazken, geçmişinin çok uzun yıllara dayandığı belirtiliyor.

Bacaların oluşum şekli, vadi yamaçlarından inen sel suları ve rüzgarın, tüflerden oluşan yapıyı aşındırmasıyla peribacası şeklinde olan ilginç sivri kaya şekillerinin ortaya çıktığı tahmin ediliyor.

Dış kuvvetler (Rüzgar, akarsu, vb..) tarafında aşındırıp taşınması sonucu oluşan harika bir doğal güzelliktir. Fakat burası yeteri kadar tanıtılmadığı için pek çok kimse bilmez fakat gidenler bir daha gitmek istiyorlar.

 

Paylaşın

Bingöl: Yüzen Adalar

Yüzen Adalar; Bingöl’ün Solhan İlçesi, Hazarşah Köyü, Aksakal Göl Mezrası sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanabilmektedir.

Yüzen Adalar, o yörede yaşayan halk tarafından keşfedilmiştir. Bingöl-Solhan karayolunda 4.5 km uzaklıktadır. Yüzen Adalar tamamen doğal bir oluşumdur. Gölün üç tarafı dağlar ve tepelerle çevrilmiş düz arazi üzerinde bulunan krater gölü konumundadır. Gölün şimdiki alanı 300 m2’nin üzerindedir. Gölün derinliğinin 50 metreden fazla olduğu düşünülmektedir. Yaz ve kış aylarında su seviyesi aynı kalmaktadır. Su tatlı ve berrak olup, herhangi bir madensel tuz ihtiva etmemektedir.

Gölün ortasında hareket eden üç ada vardır. Adalar göl içinde bağımsızdır. Üstüne binildiği zaman sal gibi her tarafa ağır ağır hareket etmektedir. Adanın üzerinde 4-5 tane bodur dişbudak ağacı mevcuttur. Çevredeki bitkiler gölün mevcut suyu ile beslenmektedir. Ada üzerinde bulunan ot kökleri sarılıcı olması nedeniyle toprak tamamen bitki kökleri ile kaynamış ve yapışmış durumdadır. Ayrıca gölün ortasında bulunan adanın yapısı incelendiğinde çayır, ayrık ot ve suda yetişen çeşitli bitkilerin ada üzerinde mevcut olduğu görülmektedir. Çevresi meşe ve yeşil alan ile kaplıdır.

Paylaşın

Bingöl: Sülbüs Dağı

Sülbüs Dağı; Bingöl’ün Yayladere İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Sülbüs Dağı, ilçenin kuzey batısındadır. Turlar veya özel araçlarla ulaşım mümkündür.

Volkanik bir dağ olan Sülbüs Dağının tepesi her zaman karlı görülür. Sivri bir koni görünümündedir. Dağcılar buraya her yıl uğrarlar. Ayrıca bu dağda çeşitli av da yapılır. Dağın üstü düz olmakla beraber, uzaktan sivri görünür.

Üstünde bir ziyaret vardır ve heybetli bir görünüm taşıdığı için çeşitli efsaneler yaşatır. Rivayete göre sülbüs adındaki genç bir delikanlı, starı adındaki güzel bir kıza aşık olur. Araya giren bir cadı bunların evlenmesine engel olur. Oğlan aşkından verem hastalığına yakalanarak ölür.

Bu üzüntüye dayanamayan kız da çok geçmeden ölünce vasiyeti üzerine sevgilisinin yanına gömülür. Fakat cadı mezarlarının bile arasında dikenli bir ağaç şeklinde filizlenerek onları orada da ayırmak ister ve bunların öteki dünya da bile birbirlerine kavuşmadıkları rivayet edilir.

Paylaşın

Kale Tepesi’nden Güneşin Doğuşu

Kale Tepesi; Bingöl’ün Karlıova İlçesi sınırları içerisinde kalan Bingöl Dağlarının üzerindedir. Ulaşım Bingöl’den dağın eteklerine kadar taşıt, oradan zirveye kadar ise 25 – 30 dakika yürüyüş ile mümkündür.

Bingöl Karlıova ilçesinin 3250 m. yükseklikteki Bingöl Dağlarının Kale Tepesi’nden güneşin doğuşunu normal durumundan çok farklı seyretmek mümkündür. Her yıl 15 Temmuz – 15 Ağustos tarihleri arasında en iyi şekilde seyredilir. Güneşin Doğuşu çok değişik şekillerde, normal halinden çok farklı, ve oldukça ilginç görüntüler oluşturmaktadır. Dünyada Güneşin Doğuşu tam olarak iki yerden izlenir. İsviçre’nin Alp Dağlarından ve Bingöl Dağlarının Kale Tepesi’nden.

Güneş doğarken hafif bir kızartı ile belirir. Bu esnada rengarenk görüntüler meydana gelir. Daha sonra insana korku veren bir karartı şeklini alır. Kızarıklıklar kor parçası haline gelir. Kor parçası içinde insan yüzünü andıran üç büyük leke belirir. Güneş karartı halinden yavaş yavaş açılmaya başlar. Ufukta görülüp tamamlanmak üzere iken altın bir küre gibi görünmeye başlar. Döndükçe etrafa binlerce ışık saçar. Daha önce görülmemiş renkleri o anda görmek mümkündür. Daha sonra güneş elmas parçası gibi kristalleşip eski durumunu almaya başlar. Oldukça heyecanlı anlar yaşatır.

Paylaşın

Bingöl: Yeldeğirmeni Kilisesi

Yeldeğirmeni Kilisesi; Bingöl’ün Adaklı İlçesi, Yeldeğirmeni Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Köy dolmuşları ile ulaşım mümkündür.

Köydeki tescilli çeşmenin 25 m kadar kuzeyinde yer alan kilise 3 neflidir. Giriş kapısı batıda olup orijinal kapısı sökülmüştür. Kısmi tahribata rağmen kemerli olduğu belli olan giriş kapısı üzerinde küçük, kavisli bir pencere vardır. Kapı ile pencere arasında hafif kabartılı bir haç işlenmiştir. Eğimli bir arazide bulunduğundan ve kuzey duvarlarının yarıdan fazlası toprak altında olduğundan toprağa gömülü gibidir. Bazı kısımlarda ise aşınmadan dolayı temel taşları görünmektedir.

Köşeleri düzgün kesme taştan, diğer kısımları yonu taşlardan yapılmıştır. Güney cephesinde üç, doğu ve batı cephelerinde birer küçük mazgal penceresi vardır. İç kısımdaki kemerli bölümler de kesme taştandır. Taş semerdamçatılı olup çatı hizası dışa taşkın silmelidir. Doğu cephesindeki arka duvarının önünde dikdörtgen prizma formlu, üzerleri değişik kabartma motiflerle süslü iki mezar taşı vardır. Kitabe veya herhangi bir yazıt ya da bezemeye rastlanmamaktadır.

Paylaşın

Bingöl: Çanakçı Kilisesi

Çanakçı Kilisesi; Bingöl’ün Kiğı İlçesi, Çanakçı Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Köy dolmuşları ile ulaşım mümkündür. 

Kilise köy içerisinde, kuzeydedir. 3 nefli (bölüm-uzun salon) yapılmıştır. Orta nef geniş tutulmuştur. Kapısı batı cephede olup taç kapı şeklindedir. Kuzeyde bir, güneyde iki adet kemerli büyük pencere bulunmaktadır. Taçkapısı ve pencereleri bej kalkerden (beyaz kesme taştan) yapılmış olup pencereleri süslemelidir.

Kapı üstündeki taş dizelerinde bulunan perde motifleri, Topraklık köyü Kilisesi taç kapısındakilere benzemektedir. Kapının iki yanında, kalker taşından iki aksesuar vardır. Daire formlu olanın içinde çivi yazısına benzer süslemeler görülür. Her ikisinin de ortasında bulunan haç (ya da insan tasvirleri) tahrip edilmiştir.

Düzgün kesme taştan yapılan kapı, yuvarlak kemer ve silmeli profilli saçağa sahiptir. Beden duvarları yonu siyah bazalt taştandır. Köşe taşları ve pencere kenarları düzgün yonu taştan yapılmıştır. Girişte iki yan duvar önünde ikişerden dört paye ve duvara dayalı yan payeler kilise içini üç hole böler. Çatısı üç kademeli saçağa sahip kırma çatı şeklinde olup üzeri toprakla örtülüdür. İç kısımda süslemeye rastlanmamaktadır.

Paylaşın

Bingöl: Güneyağıl Kilisesi

Güneyağıl Kilisesi; Bingöl’ün Kiğı İlçesi, Güneyağıl Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Köy dolmuşları ile ulaşım mümkündür.

Köyün kuzeybatısında bulunan, üst örtüsü çökmüş ve iç kısımları yıkık durumda olan kilise bugün kullanılmamaktadır. Yıkıntı nedeniyle girişi ve kapısı belli değildir ancak muhtemelen kuzeydedir. Giriş kısmı batıdadır. Ancak bu duvara bitişik ev yapılmış olduğundan giriş kısmı duvarla kapatılmıştır.

1,1 m kalınlığındaki dış duvarlar köşelerde düzgün kesme taş, diğer kısımlarda moloz taştandır. Bazı kesme taşların ahlat taşına benzer şekilde vişneçürüğü renginde olduğu görülmektedir. Apsis’in yarım küre şeklindeki tavanı da orta kısımda donuk vişne renkte taş kemerlerle çevrili olup kubbesinde mavi boya izleri vardır.

Kilise dört sütun, bu sütunlar üzerinde oturan altı kemer, kemerlerin oluşturduğu üç nef, yapının doğu tarafında yer alan apsis ve sağlı sollu birer adet mekândan oluşmaktadır. Sütun başlıkları kazıma tekniği ile köşeleri üçgen süslerle bezeli ve dışa taşkındır.

Kemerlerin oturduğu kısımlardaki demir perçinlerden bu kısımlarda kemerleri bağlayan ağaç hatıllar olduğu anlaşılmaktadır. Kuzey duvarında kenarları haç şeklinde geçilmiş ve kırmızı, sarı, yeşil boya izleri olan silmeleri bulunan kemerli bir niş vardır. Güney ve kuzey duvarlarında payeler üzerine oturtulmuş yalancı kemerler bulunmaktadır.

Paylaşın

Bingöl: Vank Kilisesi

Vank Kilisesi; Bingöl’ün Kiğı İlçesi, Açıkgüney Köyü, Vank Mezrası’nda yer almaktadır. Açıkgüney Köyü dolmuşları ile mezraya ulaşım mümkündür.

Köye kuş uçumu 3 km mesafede ve yüksek bir tepede bulunan ve bu nedenle Perisuyu Barajı altında kalmayan Vank mezrasında, iki tepe arasında, dik bir yamaçtadır. En az 300 yıllık olduğu düşünülmektedir. Giriş (batı) cephesi düzgün kesme taş ile kaplıdır. Eserin en orijinal ve emek verilen bölümü kapısıdır. Kemerli olup eşik dâhil muntazam kesilip yontulmuş beyaz taştandır ancak tahrip olmuştur.

Kapıdaki taşlarda ve süslü alınlığı üzerinde değişik biçim ve büyüklükte çok sayıda haç işaretleri kazılıdır. Üzerinde pencere boşluğu vardır. Kapı girişinde taşa oyulmuş iki yuva vardır. Buradaki sanat değeri yüksek, kitabeli, hint cevizinden yapılma insanlı-hayvanlı figürlerin işlenmiş olduğu kabartmalı ve iki kanatlı olan kapının 1970’li yıllarda çalındığı söylenmektedir. Kapının demir söveleri Elazığ Müzesinde muhafaza edilmektedir. Çatısı dam şeklinde, düz ve toprakla kaplıdır. Dam suyunun akması için aslan ağızlı iki çörten konmuştur.

Yapının içi iki kısım olup ilk kısım büyük tonozlu hol ve payeye oturan kemerlerin ayırdığı, zemini kiremit karo ile kaplı, yuvarlak beşik tonozlu, ikinci mekân daha yüksek ve dardır. Toprak aşındığından temel taşları ortaya çıkmıştır. Nef kısmı kare planlı ve kubbelidir. Kubbesi sert tuğla örülüdür. Mihrap kısmı 90 cm yüksektedir. Buraya taş bir basamakla soldan çıkılır. Yarım daire şeklinde olup yanlarında simetrik birer niş vardır. Tabanda ortada, tuğladan, yarım metrelik bir sütun üzerinde düz bir tabla vardır. Kilisenin güney ve batı duvarlarında bazı taşlarda yazı kalıntıları görülmektedir.

Civardaki taş yığınlarından, bu alanda başka bir yapının ya da kiliseye ait bir bölümün daha bulunduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca kilisenin güneyinde gri, düzgün kesme taştan yapılmış bir çeşme vardır. Kilisenin yanında yeni yapılmış evde de tarihi taşların kullanılmış olduğu, üzerlerinde hafif kazıma kuşlar, daire içinde haç, stilize buğday başağı gibi figürlerden anlaşılmaktadır. Yine üst kısımdaki maşatlıktan getirilmiş olduğu tahmin edilen, koyu gri bir mezar taşı üzerinde büyük bir tek haç kabartması görülmektedir.

Paylaşın

Bingöl: Topraklık Kilisesi

Topraklık Kilisesi; Bingöl’ün Kiğı İlçesi Topraklık Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Köy dolmuşları ile ulaşım mümkündür. 

Topraklık köyünün üst bitiminde, köye hâkim bir noktada bulunan kilise, ilk bakışta iki ayrı yapı gibi görünmektedir. 1800’lü yıllarda yapıldığı tahmin edilmektedir. Batı yönde çiçek ve bitki motifleriyle süslü, bej renkte mermerden dışa taşkın anıtsal tek bir giriş kapısı vardır. Kapı üzerinde kabartma olarak yapılmış bir kuş motifi vardır.

Kapının üstünde simetrik olarak yerleştirilmiş üç adet pencere açıklığı vardır. İç kısımda uzun duvarlarda üç adet, köşelerde birer paye üzerine oturtulmuş sağır (yalancı) kemerler görülmektedir. Tonoz kilise tavanı bu payeler üzerine oturmaktadır. Toprak olan üst tonoz örtünün büyük kısmı çökmüştür.

Kilisenin ön cephesi düzgün kesme taştandır, ön cephede işçilik göze çarpmaktadır. Diğer cepheler moloz taştandır. Anıtsal kapı çerçevesi, payeler, kemerler ve apsis çevresi düzgün ve yer yer de kırmızı renkli kesme taştan yapılmıştır. Güneydeki yapı ana giriş yeridir.

Yandaki, kiliseye bitişik yapının her yönü kapalı olup girişi kilise içinden sağlanmıştır. Bu bölümde de üç payeye oturmuş ikişer sağır kemer ve tavanın ortasında tonozu ortalayan ana kemer bulunmaktadır. Kiğı barajı altında kalmıştır.

Paylaşın

Bingöl: Toklular, Yıkık Kilise

Yıkık Kilise; Bingöl’ün Karlıova İlçesi, Taklular Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Köy dolmuşları ile ulaşım mümkündür.

Yalnızca tonozlu üst örtüsü ve yan duvarları ayaktadır. Ön giriş cephesi ve apsis kısmı tamamen yok olmuştur. İçi de toprakla doludur.

Kalıntılardan anlaşıldığı kadarıyla üst örtüsü moloz taş örgülü horasan harçlı ve tonozlu olup bindirme tekniği ile yapılmıştır. Dış cephe duvarlarındaki ve köşelerdeki düzgün kesme taşlar sökülmüştür.

Paylaşın