Ordu: Aya Nikola Kilisesi

Aya Nikola Kilisesi; Ordu’nun Ünye İlçesi, Atatürk Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Aya Nikola Kilisesi, Aya Nikola Deniz Fenerinin tam karşısında bulunmakta olup, Bıjişkyan tarafından yuvarlak, kagir ve eski bir yapı, Ritter tarafından 1629’da restore edilen bir Bizans Kilisesi olarak tanımlamış.

1658’de kiliseyi ziyaret eden III. Makarios görkemli, 1836’da Hamilton ise harabe notunu düşmüş. Rumların yaşadığı küçük bir balıkçı köyü olan Aya Nikola’da 20. yy başlarına dek varlığını koruyan kilisenin taşları mübadele sonrası sökülerek başka yapılarda kullanılmıştır.

Rum balıkçılar sefere çıkmadan önce denizcilerin koruyucusu olarak düşündükleri Aya Nikola’da dua etmekte, hastalar şifa bulsun diye buraya getirilmiştir. Yapıdan günümüze bir duvar dışında birşey ulaşmamıştır.

Paylaşın

Balıkesir: Aya Nikola Kilisesi

Aya Nikola Kilisesi; Balıkesir’in Ayvalık İlçesi, Namık Kemal Mahallesi, Şeref Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür. 

Kilise, Alibey (Cunda) Adası Rum Ortodoks (Moschonese) cemaati tarafından, 1873 yılında, eski temelleri üzerine Anakent (Metropol) Kilisesi olarak inşa edilmiştir. Bu yıllarda, Ada’nın çoğunluğu Rum olan nüfusu 8.000-10.000 civarındaydı. Kilise, ‘Taksiyarhis’e, yani Koruyucu Baş Melekler Cebrail ve Mikhail’e atfedilmiştir. Halen Ada’nın en önemli anıt yapısını teşkil etmektedir.

Tek kubbeli, bazilika tipinde, dikdörtgen planlı yapı, döneminde yaygın olarak kullanılan Neo Klasik mimari üslubundadır. Cephesini süsleyen üçgen alınlık, sarımsak taşından yapılmış arşitravı taşıyan ion başlıklı iki sütün ve iki pilaster, kemerli pencereler, bu üslubu yansıtan özelliklerdir. İki çan kulesinden sadece biri ayakta kalmıştır. Yığma tekniği ile örülmüş duvarlar ve sövelerde, yörenin ünlü taş ocaklarından çıkarılan sarımsak taşı kullanılmıştır. Dört taşıyıcı sütün, naosu kuzey ve güney olmak üzere iki nefe ayırır.

Taşıyıcı sütunlar tuğladan yapılmış, kireç harçlı sıva ve alçı ile kaplanmıştır. Batıda narteks bölümü yer almaktadır. Doğuda ise iki nef ve bema, geç Bizans döneminin kilise mimarisini andıran dışarıya taşkın üç apsis ile bitirilmiştir. Bemanın apsisi daha büyük, yan apsisler daha küçüktür. Nefler ve bema, tonozlarla örtülmüştür ve üç yarım kubbe ile bitirilmiştir. Galeri, kadınlar bölümü (Gynaikeion) olarak yapılmıştır. İç mekan, kireç harçlı sıva ve alçı ile kaplanmış, dini figür tasvirleri, bitkisel ve geometrik motiflerle bezenmiştir.

1927-1928 yıllarında, kilise binası, minaresiz bir camiye çevrilmiştir. Bu sırada ikonostas sökülmüş ve tasvirlerin üstü boyanmıştır. 1944 depreminde hasar gören bina terk edilmiştir. Zaman aşımına ve insan tahribatına uğrayan anıtsal bina, bakımsız kalmış ve yıpranmıştır. 1976 yılında Ayvalık ve çevresindeki 17.900 hektarlık alan, doğal ve tarihi sit alanı ilan edilmiştir. 28.10.1989 -1795 sayılı karar ile Taksiyarhis Kilisesi, Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından tescil edilmiştir. 02.05.2011 tarihli Vakıflar Meclisi kararı ile Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı’na tahsis edilen kilise binasının restorasyonu uzman mimar ve restoratörler tarafından yapılmıştır.

Paylaşın

Büyük İzmir Yangını’nda Yok Olan ‘Kiliseler’

Büyük İzmir Yangını (Great Fire of Smyrna), 13 Eylül 1922 günü İzmir Basmane’de başlayan ve dört gün sürerek şehir merkezini geniş ölçüde tahrip eden yangına verilen addır.

Büyük İzmir Yangını’nda bir çok yapı yok olmuştur. Bu yok oluştan Kiliselerde kendi payına düşeni almıştır. Büyük İzmir Yangını’nda yok olan Kiliseler şöyle;

Aya Apastolos Kilisesi: 1922 yılı büyük yangınından önce, Murtakya semtinde (Şimdiki Kahramanlar  “Darağacı” ile “Umurbey” mahallelerinin yan tarafına isabet eden; ünlü Murtakya semti) bulunan Ortodoks Rum Kilisesi.

Aya Dimitri Kilisesi: 1922 yılı büyük yangınından önce, yine o yangında yok olan dönemin en kalabalık Rum mahallesi olan Aya Dimitri Mahallesi’nde bulunan Ortodoks Rum Kilisesi

Aya Haralambos Kilisesi: 1832 yılında inşa edilmiş kendi adını taşıyan Rum mahallesinde bulunan fakat büyük yangında yok olan Ortodoks Rum Kilisesi.

Aya Katerina Kilisesi: 1857 yılında inşa edilmiş kendi adını taşıyan Rum mahallesinde bulunan fakat büyük yangında yok olan Ortodoks Rum Kilisesi.

Aya Konstantin Kilisesi: Tepecik’te bulunan ve XX. yüzyıl başlarında öksüz çocuklar için yuva olarak ta kullanılan Ortodoks Rum Kilisesi, Cumhuriyet Dönemi’nde okul binası olarak kullanılmıştır. 1922 yılındaki büyük yangında yok olmuştur.

Aya Markella Kilisesi: 1914 yılında inşa edilmiş Darağacı semtinde bulunan fakat büyük yangında yok olan Ortodoks Rum Kilisesi.

Aya Nikola Kilisesi: 1882 yılında inşa edilmiş kendi adını taşıyan Rum mahallesinde bulunan fakat büyük yangında yok olan Ortodoks Rum Kilisesi.

Aya Paraskevi Kilisesi: Adını verdiği Rum mahallesinde bulunan fakat büyük yangında yok olan Ortodoks Rum Kilisesi.

Aya Taksiarhos Kilisesi: 1872 yılında inşa edilmiş Rum mezarlığında bulunan fakat büyük yangında yok olan Ortodoks Rum Kilisesi.

Aya Trifon Kilisesi: 1887-1897 yıllarında inşa edilmiş Çikudya semtinde bulunan fakat büyük yangında yok olan Ortodoks Rum Kilisesi.

Aya Yani Ligaria Kilisesi: 1922 yılı büyük yangınından önce adını verdiği mahallede bulunan Ortodoks Rum Kilisesi (XIX. yüzyılda Rum göçleriyle Rum mezarlığının güneyinde gelişen Rum mahallesi; şimdiki Kuruçay- Ege Mahallesi) . XX. Yüzyılın başlarında inşa edilmiştir.

Aya Yorgi Kilisesi: 1922 yılı büyük yangınından önce adını verdiği mahallede (1885 yılında İzmir’de muhtarlık teşkilatı kurulması sırasında var olan Rum mahallelerinden biri) bulunan Ortodoks Rum Kilisesi. XVII. yüzyılda inşa edilmiş olan Aya Fotini Kilisesi ile aynı tarihlerde yapıldığı bilinen kilise, şehrin ikinci büyük Rum Kilisesi idi.

Saint Apotre Kilisesi: Konak ilçesi, Konak Mahallesi Kemeraltı semti 872 Sokak numara 52’de bulunan günümüze ulaşmamış olan kilisedir. Bazı kaynaklara göre Saint Apotre Kilisesi’nin temelleri üzerine 1636 yılında Bıyıklı Süleyman Ağa tarafından ‘fevkani’ olarak adlandırılan zemindeki dükkânların üzerine şimdiki Kestane Pazarı Cami yaptırılmıştır.

Saint Elie Kilisesi ( Profitis İlios Kilisesi): 1922 yılı büyük yangınından önce, adını Aya Anna Vadisi’nde (Günümüzde Yeşildere) Ortodoks Rum Kilisesi. Yapıldığı tepede o yıllarda bulunan ve Aziz Elie’ye ait olduğu düşünülen bir ikona nedeniyle Saint Elie Kilisesi olarak bilinmektedir. İnşa edilen kilise binasının yıkıntıları günümüzde Yeşildere’deki askeri arazi içerisinde bulunmaktadır. Bakanlığımızca restorasyon çalışmaları başlatılmıştır.

Saint Etienne Kilisesi: 1922 yılı büyük yangınından önce Ermeni mahallesinde bulunan Ortodoks Ermeni Kilisesi’dir. Günümüzde Gazi Bulvarı’nın Çankaya’ya yakın bir bölümüne düşen bölgede bulunan kilisenin bahçesinde Metropolit binası da bulunmaktaydı. (Metropolit: Ortodokslarda patrikten sonra gelen ve bir bölgenin din işlerine başkanlık eden din adamı) 1922 yangını bu kilisenin hemen yakınında bulunan bir ev ile başlamış ancak kilise geniş bir alanın ortasında bulunduğundan tamamen yanmamışsa da büyük hasar görmüş ve kalıntılar Cumhuriyet Dönemi’nde yıkılmıştır.

Saint Giovanni Kilisesi (Aya Yani Kilisesi): 1922 yılı büyük yangınından önce Aya Yani Mahallesinde bulunan Ortodoks Rum Kilisesidir.  Aya Yani ya da Saint Giovanni olarak ta anılan kilise 1818 yılında inşa edilmiştir. Kilisenin kalıntıları günümüzde Agora semti Sakarya Mahallesi’nde bulunan İsmet Paşa İlköğretim Okulu avlusu içindedir.

İzmir

Türkiye’nin üçüncü büyük kenti olan İzmir; çağdaş ve gelişmiş bir kent olmasının yanı sıra önemli bir kültür, sanat, turizm ve ticaret merkezidir. Ege Denizi, lacivertten turkuaza mavinin tüm renklerine hakim koyları ve plajlarıyla bir dantel zarafetinde ilin batı kıyısı boyunca uzanır.

“Güzel İzmir” olarak da adlandırılan İzmir; 8500 yıllık tarihi ile Anadolu yarımadasının batısında uzun ve dar bir körfezin başlangıcında yer alır. Antik Dönem’in ünlü tarihçisi Herodot, tipik Akdeniz ikliminin yaşandığı kenti binlerce yıl öncesinde; “Onlar kentlerini bizim yeryüzünde bildiğimiz en güzel gökyüzü ve en güzel iklimlerinde kurdular…” ifadesiyle tanımlamıştır.

Şehrin güneyinde yer alan Efes ve kuzeyinde yer alan Bergama, Antik Çağ’ın en büyük ve en ünlü kentleri arasında yer almaktaydı. Tüm İyon kültürünün zenginliklerini bünyesinde barındıran bu kentler yoğun sanatsal, kültürel, ticari ve dini etkinliklerle de adını duyuruyordu. Günümüzde de dünyaca bilinen Efes ve Bergama Antik Kentleri tarih meraklıları için büyüleyici birer çekim merkezidir. Şairlerin ustası Homeros’un doğduğu yer olan İzmir, Anadolu’nun hızla değişen tarihi ile Ege’nin renkli tarihinin bir harmanıdır. Kent, modern Türkiye’nin batıya açılan çağdaş yüzü olarak kültür, sanat, turizm, ticaret ve sanayi alanlarındaki gelişimini hızla sürdürmektedir.

İzmir; Tepekule(Bayraklı), Symrna, Efes, Pergamon(Bergama), Teos (Sığacık), Lebedos (Ürkmez), Kyme (Aliağa), Allianoi (Yortanlı), Thyrea (Tire), Phokaia (Foça), Kolophon (Değirmendere), Erythrai (Çeşme), Klazomenai (Urla), Metropolis (Torbalı), Claros (Ahmetbeyli) ve Myrina (Aliağa) gibi tarihte hüküm sürmüş olan uygarlıkların yaşadığı topraklara ve hâlâ gün yüzüne çıkmamış pek çok uygarlık merkezinin miraslarına sahip binlerce yıllık yerleşim yeridir.

İzmir tarihin her döneminde insan sağlığına hizmet etmiş dünyaca bilinen Agamemnon, Asklepion, Allianoi, Karakoç ve Çeşme-Şifne, Ilıca vb. şifa merkezleri ile günümüzde de özellikle İskandinav ülkelerinden ve dünyanın her yerinden gelen ziyaretçilerine sağlıklı yaşam alternatiflerini sunan ve potansiyeli çok yüksek olan sağlık ve termal turizm merkezidir.

Paylaşın