İYİ Parti’de Cumhurbaşkanı Adaylığı İçin “Meral Akşener” Sesleri

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İYİ Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi ve Demokrat Parti’den oluşan ‘Altılı Masa’nın 14 Kasım’daki toplantısı öncesinde ortak cumhurbaşkanlığı adaylığı ile ilgili tartışmalar devam ederken İYİ Parti’de yeni gelişmeler yaşanıyor. Edinilen bilgilere göre İYİ Parti il başkanları, bir süredir Akşener’e adaylık için baskı yapıyor.

İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu, yaptığı değerlendirmede “seçmenden Meral Akşener’in neden adaylıktan vazgeçtiği” sorusunu çok fazla duyduklarını söylerken partinin İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar da “30 ilçeyi en az 5 kez dolaştık. Seçmenin önceliği bugünkü iktidardan kurtulmak. Gittiğimiz her yerde genel başkanımızın ismini tabii ki duyuyoruz” ifadelerini kullandı.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in “Başbakanlığa talibim” açıklamasının ardından adaylık için İYİ Parti’de Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın ismi dillendirilmeye başlanmıştı. Ancak son zamanlarda İYİ Partili kaynaklar, CHP’li bir belediyenin başkanı olduğuna dikkat çektikleri Yavaş’ın adaylık için bir irade beyanı ortaya koyması gerektiğini söylüyordu. İYİ Parti il başkanları da bu süreçteki toplantılarda seçmenden sık sık Mansur Yavaş’ın da ismini duyduklarını ancak bununla birlikte genel başkanlarını aday olarak görmek istediklerini dile getiriyordu.

“Meral Akşener cumhurbaşkanı adayı olsun”

İYİ Parti’de son dönemde Mansur Yavaş’ın beklenen iradeyi ortaya koyamadığı değerlendirmesi yapılıyor. Bu yüzden de Akşener’in başbakanlık yerine cumhurbaşkanı adayı olması yönünde görüşün ağırlık kazandığı öğrenildi. İYİ Partili yetkililer, kulislerde Akşener’in “seçilebilecek aday” vurgusuna dikkat çekerek Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu kritere uymadığını savunuyor. Ortak adayın açıklanması konusunda da gecikildiğini dile getiren İYİ Partili yetkililer, öncelikli olarak Akşener’in adaylığı olmazsa Mansur Yavaş’ın ikna edilmesi gerektiği üzerinde duruyor.

Peki İYİ Parti tabanı tartışmalarla ilgili ne düşünüyor?

İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu, DW Türkçe’den Eray Görgülü’nün sorularını yanıtladı. “İl başkanlarının da tüm parti mensuplarının da genel başkanımızı cumhurbaşkanı adayı olarak görmek istemeleri kadar daha doğal bir şey yok” diyen Kavuncu, “Kimin aday olacağının kararı, altılı masanın kararıdır” ifadesini kullandı.

Daha önce sahada en çok Mansur Yavaş’ın ismini duyduklarına yönelik açıklamasını hatırlatan Kavuncu, “Bu bir arzu değildir. Muhafazakar ve Cumhur İttifakı’ndan kopmuş seçmenle görüştüğümüzde böyle bir ağırlığı oluyor. Onu görüyoruz ve onu söylüyoruz” diye konuştu. Akşener’in “kazanacak aday” vurgusunu hatırlatan Kavuncu, seçmenden bir yandan da “Akşener neden adaylıktan vazgeçti sorusunu çok duyuyoruz” ifadesini de kullandı. Kavuncu, seçmenden aldıkları talepleri ve izlenimleri Akşener’e aktardıklarını da anlattı.

Kırkpınar: Genel başkanımızın ismini her yerde duyuyoruz

İYİ Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar da Akşener’in başbakanlığa talip olduğu yönündeki açıklamayı hatırlatarak “Genel başkanımızın üzerine titrediği tek konu var. Parlamenter sisteme geçmek” dedi. Çatı adayın kazanması halinde bu sürecin taçlanacağını ifade eden Kırkpınar, “Herhangi bir partinin parlamentonun sayısı çok önemli değil. Önemli olan çatı adayın kazanması ve parlamenter sisteme geçilmesi” diye konuştu.

Kongrelerinin devam etmesine karşın halen seçmeni dinlemeye devam ettiklerini ve bugüne kadar 30 ilçeyi en az beş kez dolaştıklarını kaydeden Kırkpınar, “Kamuoyu yoklamalarında Ankara ve İstanbul belediye başkanlarının ismi önde çıkıyordu. Genel başkanımızın ismini de gittiğimiz her yerde duyuyoruz” dedi. Akşener’in tüm kararlarını parti yetkili kurullarına danışarak aldığını dile getiren Kırkpınar, “Teşkilat olarak genel başkanımızın alacağı her kararın arkasındayız” ifadesini kullandı.

İYİ Parti Kırıkkale İl Başkanı Bülent Şükrü Altınışık da “Tabii ki her partili genel başkanını cumhurbaşkanı olarak görmek ister. Ancak Genel Başkanımızın aday olmayacağı yönünde kararı var. Bu konuyu da kesinlikle kabul etmiyor” dedi. İl başkanları olarak ayda en az bir kez Genel Başkan Akşener başkanlığında bir araya geldiklerini belirten Altınışık, “Bu toplantılarda bazı arkadaşlarımız genel başkanımızın aday olması yönünde taleplerini iletiyor. Ama şu ana kadar genel başkanımız böyle bir söylemi dahi kabul etmedi” ifadelerini kullandı.

Ensarioğlu: Gönlümüzden geçen Akşener’dir

İYİ Parti Diyarbakır İl Başkanı Vejdin Ensarioğlu da Diyarbakır’da altılı masanın konuştuğu adayların yanı sıra başka isimlerin de gündeme geldiğine dikkat çekti.

“Ama burada amaç bir kişiyi cumhurbaşkanı yapmak değil. Amacımız, güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişi sağlayacak bir isme ihtiyacımız var” diyen Ensarioğlu, Mansur Yavaş’ın da Diyarbakır’da en çok konuşulan isimlerden biri olduğunu aktardı.

Ensarioğlu, “Ancak Mansur Yavaş’ın genel başkanı Kılıçdaroğludur. Sayın Genel Başkanımız Akşener, Yavaş’ın aday olup olmaması konusunda bir girişimde bulunamaz, buna karar verecek Sayın Kılıçdaroğlu’dur” diye konuştu. İl başkanları toplantısında zaman zaman bazı il başkanlarının Akşener’in cumhurbaşkanlığı adaylığı ile ilgili konuyu gündeme getirdiğini kaydeden Ensarioğlu, “Tabii ki, gönlümüzden geçen aday genel başkanımızdır, onu her yere yakıştırıyoruz. Ancak aldığı kararın da arkasındayız” dedi.

“Taban Kılıçdaroğlu’nun kazanacağına inanmıyor”

İsminin açıklanmasını istemeyen bir başka İYİ Partili il başkanı ise Akşener’in “başbakanlığa talibim” açıklamasının ardından hem kendisinin hem de birçok il başkanının cumhurbaşkanı adayı olması yönünde taleplerini Akşener’e ilettiklerini söyledi. Akşener’in bu talepleri şimdiye kadar reddettiğini kaydeden il başkanı, “Tabanın neredeyse tamamı Kılıçdaroğlu’nun kazanacağına inanmıyor. Bu yüzden de taban öncelikli olarak genel başkanımızı aday olarak görmek istiyor. Genel başkanımız başbakan adayı olacaksa da Mansur Yavaş’ın adaylık için konuşulması gerektiğine inanıyor” ifadelerini kullandı.

Paylaşın

‘Altılı Masa’da BTP Formülü: Milletvekili Kontenjanı

CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi ve Demokrat Parti’den oluşan ‘Altılı Masa’ pazartesi bir araya gelecek. İYİ Parti Lideri Akşener’in “BTP masaya dahil olsun” önerisi de Altılı Masa liderlerin gündemi olacak.

Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan 6’lı masa kurmayları, “BTP’nin bir yıldır devam eden masa çalışmalarında yer almak yerine milletvekili seçimlerindeki ittifaklarda yer alabileceğini” söylüyor.

“BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş’ın İYİ Parti listelerinden aday olabileceği” konuşuluyor. Partilerin kurmayları, “Çalışmalarımız bir yıldır devam ediyor. Birçok şey oturdu. Onların bu çalışmalara dahil olması yerine bir milletvekilliği verilebilir” değerlendirmesini yapıyor.

Altılı Masa 14 Kasım pazartesi günü DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın ev sahipliğinde yeniden bir araya gelecek.

Altılı Masa toplantısının ilk gündemi güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişin yol haritası kapsamında yapılan hazırlıklar olacak. Çalışmaları yürüten komisyonların raporlarını değerlendirecek olan liderler, önceki toplantıda ortaklaşılan “Kamu yönetiminde, ekonomide, eğitimde neler yapılacak? Siyasi etik, yolsuzluk gibi konularda ne önlemler alınacak?” başlıklarında değerlendirme yapacak.

İYİ Parti listesinden

Cumhuriyet’ten Sarp Sağkal’ın haberine göre bunun yanında İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in “BTP masaya dahil olsun” önerisi de liderlerin bir diğer gündemi olacak.

Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan 6’lı masa kurmayları, “BTP’nin bir yıldır devam eden masa çalışmalarında yer almak yerine milletvekili seçimlerindeki ittifaklarda yer alabileceğini” söylüyor. “BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş’ın İYİ Parti listelerinden aday olabileceği” konuşuluyor.

Partilerin kurmayları, “Çalışmalarımız bir yıldır devam ediyor. Birçok şey oturdu. Onların bu çalışmalara dahil olması yerine bir milletvekilliği verilebilir” değerlendirmesini yapıyor.

Başörütüsü üzerinden süren anayasa değişikliği teklifinin de masaya gündeme gelebileceği öğrenildi. Ayrıca İBB Başkanı İmamoğlu’nun siyasi yasak istemiyle yargılandığı davanın da masanın gündeminde olacağını belirten 6’lı masa kurmayları, “İmamoğlu konusu ‘hukuki bir facia’ olarak konuşulabilir” görüşünü bildiriyor.

Paylaşın

‘Altılı Masa’da BTP Rahatsızlığı; İstifa Resti

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İYİ Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi ve Demokrat Parti’den oluşan Altılı Masa’da Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) rahatsızlığı: Akşener’in yaptığı ’emrivakidir’, ‘herkes yıpranacak’.

Cumhuriyet yazarı Barış Pehlivan, Bağımsız Türkiye Partisi’ni (BTP) 6’lı masaya katılma talebinin İYİ Parti tarafından liderlere sunulacak olmasının tartışma yarattığını yazdı.

Pehlivan’ın aktardığına göre DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in yaptığının “emrivaki” olduğunu dile getirerek “Herkes yıpranacak” dedi.

Pehlivan’ın bugünkü köşe yazısında “Altılı masada istifa resti” başlığıyla yer alan kısım şöyle:

“Meral Akşener’in bu yaptığı emrivakidir. Herkes yıpranacak.”

DEVA Partisi’nin koridorlarında bu sözler yankılanıyor. “Kim söyledi” diye soruyorum. Mustafa Yeneroğlu, adını duyuyorum. Daha da fazlası var… Hatta ve hatta “istifa” kelimesi bile dile gelmiş.

Kafanız karışmasın, anlatayım…

DEVA Partisi lideri Ali Babacan’ın ev sahipliğinde altılı masanın yeni toplantısı beş gün sonra gerçekleşecek. En merak edilen ise BTP’nin altılı masaya katılıp katılmayacağı…

Öyle ya; Meral Akşener, BTP lideri Hüseyin Baş’ın bu talebini masadaki liderlere iletecek.

İşte hem Akşener’in bu hamlesi hem de BTP’nin masaya katılma ihtimali birçok ismi rahatsız ediyor. Zira, hep Saadet Partisi’nin net tavrı konuşulurken DEVA’nın içinde de çok ciddi bir kaynama olduğunu öğreniyorum.

Örneğin, Babacan’ın sağ kollarından Mustafa Yeneroğlu’nu duyuyorum…

Evet, Genel Başkan Yardımcısı Yeneroğlu’nun yakın çevresine söylediklerini aktaracağım ama öncelikle şunu vurgulamalıyım: DEVA Partisi kaynakları “Bu sözler Yeneroğlu’nun sadece kişisel görüşleri değil, partideki herkes böyle düşünüyor” diye hatırlatıyor.

İşte Mustafa Yeneroğlu’nun partisinin koridorlarında söylediklerinin özeti:

“Çok ciddi bir süreçle karşı karşıyayız. Ve bu seçim hayati, mutlaka kazanılması gereken bir seçim. Kim olursa olsun… Yarın bizim genel başkanımız da böyle bir yöntemi izler ve bu teklifi masaya getirirse ne manaya gelir? Emrivaki manasına gelir değil mi? Sonuç itibarıyla her taraf yıpranacak şu veya bu şekilde… Haliyle, Meral Hanım’ın bu yaptığını da herkes emrivaki olarak okuyor.

Bunun ötesinde, tartıştığımız BTP ticarethane mi, tarikat mı, siyasi parti mi? Yöneticilerinin kaç evliliği olmuş, kaç çocuğu var? Şeffaf ve demokratik değiller. Yaptığımız iş çok ciddi bir iş. Biz demokratik Türkiye mücadelesi veriyoruz. Bu mücadele ancak demokrasi bilinci olan insanlarla birlikte verilir. Bu çocuk oyuncağı değil ki… Bu şekliyle ayağa düşürülen bir görüntü olabileceğinden ciddi manada endişe ediyorum.

Sürekli kadın-erkek eşitliğini vurguluyoruz, değil mi? Gelin görün ki konuştuğumuz parti kurucusunun eşlerinin sayısını vermenin zor olacağı bir denklemle karşı karşıyayız! Haliyle, ana muhalefet liderinin, Meclis’te büyük siyasi grubu bulunan bir partinin genel başkanının ve benim genel başkanımın böylesi bir düzlemle aynı masada oturması, işin ciddiyetine çok aykırı yaklaşım olur. Eminim ki İYİ Parti’de de ‘kadın-erkek eşitliği’ diyen, ‘demokrasi’ diyen, ‘hukuk devleti’ diyen insanların çok büyük bir bölümü bizden farklı düşünmüyordur.

Tayyip Erdoğan ile karşı karşıya olduğumuz bir yarıştayız. Altılı masanın bu yolla aşırı derece magazinleştirileceğini ve sulandırılacağını ifade ediyorum.”

Pehlivan, telefon ile görüştüğü Yeneroğlu’nun kendisine “Bu konuda DEVA Partisi’nin pozisyonu neyse benim pozisyonum da odur” dediğini aktardı.

Yazının tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın

‘Altılı Masa’nın Seçim Beyannamesi İçin Kasım Sonu İşret Edildi

İYİ Partili Ümit Özlale, katıldığı bir televizyon programında, “Altılı masada genel başkanlar bir ortak çalışma grubu oluşturulmasına karar vermişti. Dış politikadan yargıya, ekonomiden milli güvenliğe kadar aklınıza gelebilecek her alanda altı partinin üzerinde anlaştığı bir seçim beyannamesi oluşturuluyor.” dedi ve ekledi:

“O toplantının üçüncüsünü gerçekleştirdik. İYİ Parti’yi ben temsil ediyorum, çok değerli arkadaşlarım var, biz çok uyumlu bir seçim beyannamesini hazırlıyoruz. Kasım ayının sonuna kadar yetiştireceğiz.”

İYİ Parti Kalkınma Politikaları Başkanı Ümit Özlale, KRT’de yayınlanan Haftanın Panoraması programında gündeme ilişkin konuları değerlendirdi.

‘Altılı Masa’nın seçim beyannamesini kasım ayının sonunda açıklayacağını duyuran Özlale hazırlıklar arasında “uyuşturucuyla mücadele eylem planı” olduğunu da ifade etti.

“Partiler arasında görüş ayrılığı yok”

Özlale şunları kaydetti:

‘Altılı Masa’da genel başkanlar bir ortak çalışma grubu oluşturulmasına karar vermişti. Dış politikadan yargıya, ekonomiden milli güvenliğe kadar aklınıza gelebilecek her alanda altı partinin üzerinde anlaştığı bir seçim beyannamesi oluşturuluyor. O toplantının üçüncüsünü gerçekleştirdik. İYİ Parti’yi ben temsil ediyorum, çok değerli arkadaşlarım var, biz çok uyumlu bir seçim beyannamesini hazırlıyoruz. Kasım ayının sonuna kadar yetiştireceğiz.

Aday önemli ama bazen medya ana noktayı kaçırıyor, Altılı Masa’nın en fazla vurguladığı konu parlamenter sisteme geçiş. Bakın burada sefalet endeksiyle başladık, yargıda ne olduğu çok belli ve uyuşturucu meseleleri tartışılıyor. Yakında açıklanacak bu hükümet programında uyuşturucuyla mücadele ile ilgili de bir eylem planı var.

Dolayısıyla ‘Altılı Masa’nın en önemli buluşma noktası bizi bu kötü yönetim sisteminden parlamenter sisteme geçirecek olan bir yol haritasının belirlenmesi. Bugün Erdoğan olmasın başka biri olsun, dünyanın en yeteneksiz, en kabiliyetli en toplumu kapsayıcı lideri bile olsa bu yönetim sistemi içinde çok kısa bir süre içinde bütün melekelerini kaybeder. O yüzden bizim burada ilk tartışmamız gereken şey bu yönetim sistemini terk edip, Türkiye’ye yakışan parlamenter sisteme nasıl geçeceğimiz.

Aday konusu önemli ama adaydan çok daha önemli olan parlamenter sisteme geçiş sürecinde 6 partinin hazırlayacağı yol haritası. Bu konuda çok önemli bir gidişat var, partiler arasında görüş ayrılığı yok. Vatandaşlarımız iyimser olsunlar, bu ceberut yönetim anlayışının bitmesine 7-8 ay kaldı.

Paylaşın

DEVA Lideri Babacan: Masada Hiç Gerilim Yaşanmadı

DEVA Lideri Babacan, CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun İzmir’de yaptığı “Benimle misiniz?” İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in “Altılı Masa noter değil” açıklamaları nedeniyle yaşanan gerginliğin masaya nasıl yansıdığı sorusu üzerine, “Masada hiç gerilim yaşanmadı” karşılığını verdi.

İki liderin bu konuları baş başa yaptıkları görüşmede ele almış olabileceğini belirten Babacan, Altılı Masa’nın “güvenirliğine” zarar verecek bir tutumun olmaması gerektiği konusunda mutabakat sağlandığını ifade etti ve ekledi:

“Kamuoyuna görüş ifade eden partili arkadaşlarımızın -ki 6 parti için söylüyorum- daha özenli olması gerekiyor. Çünkü altı partinin beraberce yol yürümesi yakın tarihimizde ilk olan bir şey. Şöyle bir kısa değerlendirme oldu toplantıda;  dikkat edelim bir sıkıntı olduğunda, yanlış anlamalara yol açıcı gelişme olduğunda, birbirimizi arayalım. -Cep telefonlarıyla hemen konuşulabiliyor- Daha sık istişare, yanlış anlamalara sebep olan gelişmelere hızlı çözüm.”

Geçiş süreci yol haritasının aslında cumhurbaşkanının yetkilerini nasıl kullanacağını da tarif eden bir belge olacağını kaydeden Babacan, “Yetkiyi mevcut anayasaya göre ama parlamenter sistemin ruhuna uygun nasıl kullanacağına da yapılacak teknik çalışmayla karar vermemiz gerekiyor. Bunu 32 başlıkta belirleyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan gazetecilerle bir araya geldi.

BBC Türkçe’den Ayşe Sayın’ın aktardığına göre, toplantıda, seçimden sonra kurulacak hükümetin “seçim beyannamesi” niteliğindeki temel politika alanlarının eşgüdümünü sağlayacak bir komisyon kurma kararı alındığını anımsatan Babacan, “Bu altı partinin seçime beraber yürüdüğü süreçte önemli bir adımdı. Ortak aday hedefi, seçimden sonra ülkeyi de beraberce yürütme iradesini temsil ediyor” görüşünü dile getirdi.

Hedeflerinin cumhurbaşkanlığı seçimini açık ara kazanıp, Meclis’te parlamenter sisteme geçişi sağlayacak çoğunluğu sağlamak olduğuna işaret eden Babacan, “Her konuda ortak dil, ortak seçim beyannamesi hazırlamak gerekecek. Bu hem altı partinin ortak seçim beyannamesi, hem de ortak adayın seçim taahhüdü anlamına gelecek” ifadelerini kullandı.

Babacan, toplantıda ele alınan ikinci konunun “geçiş sürecinin yol haritası” olduğunu anımsatarak, güçlendirilmiş parlamenter sistem yürürlüğe girene kadar ülkenin nasıl yönetileceğine dair ilkelerin bu çalışmayla netleşeceğini söyledi:

“Yani yürütme erki nasıl çalışacak? Yine yasama süreçleri istişare ile nasıl yürüyecek? Çünkü ilk seçim mevcut sisteme, anayasaya göre yapılacak. Anayasaya uygunluğu önemli ama aynı zamanda altı partinin siyasi mutabakatının oluşması da bir o kadar önemli. İstişare, müzakere ve nihayetinde uzlaşma hedefimiz var; geçiş sürecinin yol haritası ve temel politika alanlarında ortak politika oluşturmak. Vatandaşa ‘aynı dili, aynı hedefi konuşuyoruz’ taahhüdümüzü ortaya koyuyoruz.”

“Yeniden inşa sürecine hemen başlamamız gerekiyor”

Seçimden sonra son derece zor ve belki de ilk kez yaşanacak bir dönem olacağını belirten Babacan,  ülkenin derinleşen sorunlarını çözmek için hemen harekete geçeceklerini vurguladı:

“Ülkenin derinleşen sorunlarını da çözmek gerekecek. Bir iki sene bekleyelim, önce sistemi değiştirelim, sonra insanların problemlerine bakacağız, diyemeyiz. İnsanlar gerçekten yangını hissediyor. Yangın çok büyük, çok yaygın. Ve bir yandan parlamenter sisteme geçerken, bir yandan bu yangının söndürülmesi ve yeniden inşa sürecinin hemen başlaması gerekiyor.”

“Liderlerin rolü hiç konuşulmadı”

Ali Babacan, seçimin kazanılması halinde genel başkanların hükümette nasıl bir rol alacağı, başkan yardımcısı olup olmayacağı yönündeki bir soru üzerine, her siyasi partinin farklı görüşleri olmakla birlikte, masada bu konunun hiç konuşulmadığını söyledi:

“Önümüzdeki haftalarda konuşulacak pek çok başlık var. Mesela geçiş sürecinin kaç ay veya kaç yıl olacağı. Bu şekilde karar verilmesi gereken 32 üst başlık var.”

Babacan bir soru üzerine de toplantıda, seçim süreci “görünene” kadar ortak cumhurbaşkanı üzerinde değerlendirme yapmama kararlarını “teyit ettiklerini” söyledi:

“Geçiş süreci ve ortak politika çalışmalarını tamamlamamız lazım. Bunlar olmadan ortak adayı tespitini mümkün görmüyoruz. İlk baştan beri bu konuda tutarlı bir şekilde hareket ediyoruz.”

“Masada hiç gerilim yaşanmadı”

Ali Babacan, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun İzmir’de yaptığı “Benimle misiniz?” İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in “Altılı Masa noter değil” açıklamaları nedeniyle yaşanan gerginliğin masaya nasıl yansıdığı sorusu üzerine, “Masada hiç gerilim yaşanmadı” karşılığını verdi.

İki liderin bu konuları baş başa yaptıkları görüşmede ele almış olabileceğini belirten Babacan, Altılı Masa’nın “güvenirliğine” zarar verecek bir tutumun olmaması gerektiği konusunda mutabakat sağlandığını ifade etti:

“Kamuoyuna görüş ifade eden partili arkadaşlarımızın -ki 6 parti için söylüyorum- daha özenli olması gerekiyor. Çünkü altı partinin beraberce yol yürümesi yakın tarihimizde ilk olan bir şey. Şöyle bir kısa değerlendirme oldu toplantıda;  dikkat edelim bir sıkıntı olduğunda, yanlış anlamalara yol açıcı gelişme olduğunda, birbirimizi arayalım. -Cep telefonlarıyla hemen konuşulabiliyor- Daha sık istişare, yanlış anlamalara sebep olan gelişmelere hızlı çözüm.”

Geçiş süreci yol haritasının aslında cumhurbaşkanının yetkilerini nasıl kullanacağını da tarif eden bir belge olacağını kaydeden Babacan, “Yetkiyi mevcut anayasaya göre ama parlamenter sistemin ruhuna uygun nasıl kullanacağına da yapılacak teknik çalışmayla karar vermemiz gerekiyor. Bunu 32 başlıkta belirleyeceğiz” ifadelerini kullandı.

“Uç uca olursa mızıkçılık yapabilirler”

Babacan’a yöneltilen bir başka soru ise Türkiye’nin, kanlı saldırıların yaşandığı 7 Haziran-1 Kasım 2015 seçim sürecine benzer bir süreci önümüzdeki seçimlerde yaşama olasılığı olup olmadığıydı. Bu konuda dikkatli bir dil kullanan Babacan, cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turda bitmesinin önemine dikkat çekti:

“O dönem kötü bir dönemdi, ülke çok şey kaybetti, hâlâ bazı yönleri aydınlığa kavuşturulmuş değil. Şu anda hükümet zemin kaybettiğini görüyor. Fakat biz şöyle bir rehavete de düşemeyiz, artık bu hükümet gidiyor top yuvarlanıp önümüze gelecek, biz idare edeceğiz, o kadar kolay değil. İyi hazırlanmazsak, vatandaşı ikna edemezsek, insanlar bilmediği karmaşık bir yapıdansa bildiği kötüyü tercih edebilir.

“Bizim tabloyu çok net berrak, sağlam güven oluşturan bir tablo haline getirmemiz lazım. İktidarının kaybolduğunu gören hükümetler bazen rasyonelitesini kaybedebiliyorlar, yanlış yollara sapabiliyorlar. Böyle bir ortama izin vermememiz lazım, sapasağlam sonuç almak, sözü vatandaşa söyletmek lazım. Ama böyle uç uca olursa mızıkçılık yapabilirler, daha önce yaptılar.”

Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü hamlesi: Yasal engel yok

Babacan’ın basın toplantısı sürerken, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu da twitter hesabından başörtüsü serbestisini yasal güvence altına alacak yasa değişikliğini Meclis’e sunacağını açıkladı.

Kılıçdaroğlu’nun bu hamlesiyle ilgili soru üzerine Babacan, açıklamanın detayını henüz bilmediğini belirtmekle birlikte, vatandaşların endişelerini kaldırmaya yönelik bir siyasi mesaj olabileceği yorumunu yaptı:

“Zaten başörtüsü yasağıyla alakalı bir yasal engel yok. Fiili bir durum var, bunu görmek lazım. Ama vatandaşlarımızın varsa hâlâ endişeler, şüpheler varsa bunları ortadan kaldırmak için bir siyasi mesaj olarak okunabilir.”

Ekonomi yönetimi istediği iddialarına yanıt: “Asılsız, dedikodu”

Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı; Meral Akşener’in başbakanlığa talip olduğu açıklamalarının anımsatılarak, “Sizin de ekonomiyi istediğiniz konuşuluyor. Talip misiniz?” sorusuna Babacan şu yanıtı verdi:

“Hayır, tamamen asılsız dedikodu, biz ülkenin tümünün yönetimine talibiz. Dar bir alan olmaz yani.”

İktidara yönelik kötü ekonomi yönetimi, yolsuzluk, israf eleştirileri anımsatılarak iktidara geldiklerinde ‘nasıl hesap soracaklarına’ ilişkin soru üzerine de Babacan, “rövanşist, devri sabık” yaklaşımı ile hareket etmeyeceklerini belirtti. Babacan, yapılan yanlışlar usulsüzlükler karşısında, “hukuki, yasal ve idari denetim yollarını” çalıştıracaklarını söyledi.

“Altılı masayı iyi gösterme hissiyatım yok”

Toplantı öncesinde CHP ve İYİ Parti arasındaki gerilim anımsatılarak, kendisinin masayla ilgili hep “olumlu mesajlar” verdiği yorumları üzerine ise Babacan, seçimden sonraya bırakılacak hiçbir gri alan kalmaması için titizlikle çalışıldığını ifade etti:

“Masayı, olduğundan daha iyi gösterme çabam yok, samimi hissiyatımı anlatıyorum. Bütün genel başkanların masaya verdiği önemi görüyorum ve beraberce ülkeyi bu sıkıntılı durumdan kurtarma iradesini görüyorum. Çünkü altı partiden herhangi birine sorun, siz adayınızı tek başına birinci turda seçtirebiliyor musunuz? Böyle bir şey yok. Rasyonaliteyi dikkate alırsak, bu partiler bir arada olursa seçim kazanılacak. Bu işin şakası yok. Aritmetik bir alan var, bir arada olma ihtiyacı var.”

“İyi senaryo altı partinin elinde”

Seçimlerde cumhurbaşkanlığını kazanıp, parlamento seçimlerini kaybetmeleri halinde nasıl bir yönetim anlayışı izleneceğine ilişkin soru üzerine Babacan, bunların “kötü senaryolar” olduğunu ifade etti. Seçim sonuçlarına ilişkin 8 farklı senaryonun çıkma olasılığına işaret eden Babacan, iyi senaryoyu yaşama geçirmenin Altılı Masa’nın elinde olduğunu dile getirdi:

“Kötü senaryolar konuşmamız gereken şeyler değil, elbette düşünüyoruz taşınıyoruz. Ama seçime giderken meydanlarda kaybedersek, şunu yapacağız diyemeyiz.  İyi senaryo bizim, altı partinin elinde. Yapamazsak, o zaman ülkeye büyük yazık olur.”

Babacan, “Altı partiden birinin masadan kalkma lüksü var mı, niye ittifak demekten kaçınıyorsunuz” sorusu üzerine de bu süreçte inişler çıkışlar olabileceğini, ancak siyasi partilerin süreci sonuna kadar götürme iradesi ortaya koymalarının önemli olduğunu vurguladı:

“Seçimden sonra büyük bir hayal kırıklığı oluşturmaktansa, bugünden bilelim, yarına baktığımızda aynı Türkiye’yi görüyor muyuz, bunu görmemiz lazım. Yani biraz daha partilerin birbirlerini tanıması, parti teşkilatlarının birbirlerine alışması meselesi… Biz ileriye doğru ihtilaflı alan bırakmayalım, bugünden konuşalım diyoruz.”

Paylaşın

‘Altılı Masa’ya Hangi Konu Başlıkları Gelecek? Akşener Açıkladı

İYİ Parti Lideri Akşener, “6’lı masaya hangi konu başlıkları gelecek?” sorusuna verdiği cevapta, Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişin yol haritasına dair kendi partilerimizde çalışmalar yaptık. Sayın Babacan partisinin çalışmasını bizlere vermişti. Muhtemelen CHP, Gelecek Partisi, Demokrat Parti, Saadet Partisi ve bizim çalışmalarımız da masaya gelecek.” dedi ve ekledi;

“Altı partinin geçiş çalışmalarında benzerlikler ve farklılıklar var. Zirveden bence bir ortaklaşma çıkacak. Muhtemel ki tüm bu çalışmaları ortak bir metne dönüştürmek için bir komisyon kurulması kararı çıkabilir. Komisyonun çalışması tamamlandıktan sonra, 28 Şubat’taki sistem tanıtımının bir benzeri milletimizle paylaşılabilir. Sürecin böyle ilerleyebileceğini öngörüyorum. Toplantılar aylık periyotlarla yapılıyordu. Sayın Kılıçdaroğlu’nun, 15-20 günde bir toplanılması yönünde bir önerisi oldu. Bu, çalışmalarımızı da hızlandırabilir. Olumlu buldum. Diğer sayın genel başkanlar da kabul ederse, daha hızlı ve daha somut sonuçları olan toplantılar yapabiliriz.”

İYİ Parti lideri, 6’lı masanın bugün yapılacak toplantısı öncesi Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı. Akşener’in açıklamaları şöyle:

6’lı masaya hangi konu başlıkları gelecek?

Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişin yol haritasına dair kendi partilerimizde çalışmalar yaptık. Sayın Babacan partisinin çalışmasını bizlere vermişti. Muhtemelen yarın (bugün) CHP, Gelecek Partisi, Demokrat Parti, Saadet Partisi ve bizim çalışmalarımız da masaya gelecek. Altı partinin geçiş çalışmalarında benzerlikler ve farklılıklar var. Zirveden bence bir ortaklaşma çıkacak. Muhtemel ki tüm bu çalışmaları ortak bir metne dönüştürmek için bir komisyon kurulması kararı çıkabilir. Komisyonun çalışması tamamlandıktan sonra, 28 Şubat’taki sistem tanıtımının bir benzeri milletimizle paylaşılabilir. Sürecin böyle ilerleyebileceğini öngörüyorum. Toplantılar aylık periyotlarla yapılıyordu. Sayın Kılıçdaroğlu’nun, 15-20 günde bir toplanılması yönünde bir önerisi oldu. Bu, çalışmalarımızı da hızlandırabilir. Olumlu buldum. Diğer sayın genel başkanlar da kabul ederse, daha hızlı ve daha somut sonuçları olan toplantılar yapabiliriz.

Cumhurbaşkanı adaylığına yönelik bir isim masanın gündemine gelir mi?

Şu ana kadar hiç konuşulmadı. Bugün itibarıyla da böyle bir şey beklemiyorum. Fakat CHP’nin, özellikle medyada destekçisi olan insanlar var. Hem onlar, hem de CHP yöneticileri, doğal olarak genel başkanlarını aday olarak görmek istiyor. Parti yöneticisi arkadaşlarımız bu konudaki görüşlerini daha mutedil bir dille, dikkatlice ifade ediyorlar. Ancak medyada öne çıkan ve kendilerini CHP’nin sözcüsü gibi gören bazı isimlerin özensiz bir dil kullandıklarını görüyorum. Hassas bir dönemde, herkesin sözlerine dikkat etmesinde yarar görüyorum. Çünkü, partide bir sorumlulukları olmadığı halde, milletimiz o isimlerin sözlerini, partinin görüşü gibi algılıyor. İncitici bir dilleri var.

“Masaya noter görevi yüklemeye kadar götürdüler…”

Mesela aynı isimler, hemen her yayında ya da yazılarında, uzun bir süre, Sayın Davutoğlu, Sayın Babacan ve arkadaşlarının özeleştiri vermesi gerektiğini ifade ettiler. Oysa, her iki genel başkanı da o masaya Sayın Kılıçdaroğlu davet etti. Bunu görmezden geldiler. Bu tavır, hem sayın genel başkanlara, hem de masaya davet eden Sayın Kılıçdaroğlu’na karşı yapılmış bir saygısızlık. Bu dil zamanla öylesine cüretlendi ki, masaya parmak sallar hale geldi. Hatta işi, demokratik bir işleyiş ve istişare üzerine bina edilen masaya, noter görevi yüklemeye kadar götürdüler. Kendilerini muhalif olarak tarif ediyorlar ama açıkçası, o dil, iktidarın ekmeğine yağ sürüyor. Burada iyi niyet görmüyorum.

2018 seçimine giderken, partimizin seçime sokulmayacağı yolunda bilgi aldık. Bunun üzerine ben Sayın Kılıçdaroğlu’na gidip, 15 milletvekili istedim. Meclis’te grubumuz olduğunda sorun kalmıyordu. Bu konuda Kemal Bey’e duyduğumuz şükranı dört yıldır her platformda ifade ediyorum. Demokrasimize ciddi bir katkıda bulundu. Bu konuyu bile öyle egzajere ettiler ki anlatamam. Demokratik bir ilişkiyi ve tavrı, bir ticari hesaba çevirdiler. Şunun da altını çizmek isterim; bu ülkede yıllardır CHP’nin siyasi duruşuna dair bir algı pompalanır. Özellikle milliyetçi-muhafazakâr seçmenin gözünde, antidemokratik olduğuna dair kemikleşmiş bir algı var. Bizim o hamlemiz, CHP’nin demokrasimize katkı sunan kimliğini pekiştirdi. Seçmenin önemli bir bölümündeki ön yargıları kırdı. Bu yanını görmek istemiyorlar ve İYİ Parti’ye parmak sallamayı, ev ödevi vermeyi alışkanlık haline getirdiler. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Bu tavırlarıyla aslında en büyük hasarı, taraftarı olduklarını iddia ettikleri CHP’ye veriyorlar. Cumhurbaşkanlığı kazanılamayınca o ittifak dağıldı, normaldir. 31 Mart’a gidildi, ittifak teklifini ben götürdüm. Kâr, zarar, ziyan bakmadık. Bu birliktelik öyle bir sinerji yarattı ki… Yan yana gelişin sinerjisi enerjisi; İstanbul’u, Ankara’yı, Adana’yı, Antalya’yı sağladı. İktidardan rahatsız seçmene, “Evet başarabiliriz” duygusu verdi. Bunun demokrasimize ne kadar büyük bir katkı olduğunu teslim etmek gerekir.

Masada kriz mi var? İkinci tur başlıyor, 6‘lı masada sonuca ne kadar yakınsınız?

Masada bir sorun yok. Gördüğüm şey şu; farklılıklarımıza saygı duyduğumuz, müştereklerimizin öne çıktığı, gerçekten Türkiye için olumlu adımların atıldığı bir yer burası. Anlayamadığım konu ise; biz güçlendirilmiş parlamenter sistem üzerinde konuşurken, konuşmamız gerekirken, bu adaylık mevzusuna nereden geldik? Biz getirmedik. O masada Türkiye’nin geleceğine dair çok ciddi çalışmalar yapılıyor. Ama hep adaylık kısmı üzerinden tartıştırılıyor.

Kurultay kararı için ne söylemek istersiniz?

Kurultayımız, teknik bir karar. Önümüzdeki seçimlerde milletvekilliği adaylığı isteyen arkadaşlarımız olacak. 2018’de biz bunu yaşadık. Aday olan arkadaşlarımız seçim çalışmalarına yoğunlaşınca, il ve ilçeler boşaldı. İl ve ilçe teşkilatlarının kongrelerini yapacağız. Bir de tavsiye kararı aldık, milletvekili adayı olmayı düşünen arkadaşlarımızın yönetim kurullarında yer almamasını tavsiye ettik. Büyük Kurultay konusunda ise şunu söyleyebilirim; öncelikle seçim ne zaman olacak, nasıl olacak onu bilmiyoruz. Bizim planlamalarımıza göre 31 Ocak 2023’te ilçe ve illerde kongreler tamamlanmış olacak. Ancak bir anda erken seçim kararı alınırsa, büyük kurultay yetişmez. Kurultay kararımız stratejik bir karar değil, teknik bir konu. Yasal bir süreç.

Paylaşın

Davutoğlu’ndan Dikkat Çeken ‘Altılı Masa’ Yorumu

GP Lideri Davutoğlu, “Masa’nın dağılmasının yapacağı tahribat devam etmenin yapabileceği tahribattan daha yüksek. En negatif formülde bile masa devam eder, çünkü kendimizi bağladığımız şeyler var” dedi.

Davutoğlu, Altılı Masa’da ortak cumhurbaşkanı adayının ‘kim’ olacağı değil, yönetimin nasıl olacağı sorusunun önem taşıdığını söyledi.

İlk mitingini Sultanbeyli’den gerçekleştiren Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, daha sonra bir grup gazetecinin sorularını yanıtladı.

Halk TV’den İsmail Saymaz, Davutoğlu’nun sorulara verdiği yanıtları köşesinde paylaştı. Davutoğlu, Kılıçdaroğlu’nun “40 ilde ortak aday çıkarma konusunda çalışma yaptık” sözleri sorulunca, “Meclisle ilgili tavrımız net, 360’a (milletvekiline) ulaşabileceğimiz her formüle varız. Rekabet zamanı değil.” yanıtını verdi.

Saymaz’ın yazısının bir bölümü şöyle:

Davutoğlu, Altılı Masa’nın geleceğinden endişeli mi?

Bu soruya karşılık nehri geçme örneğini verdi.

Şöyle devam etti:

“Bu bir nehirse yarısına kadar gitmek önemli. Dönmenin riski karşıya ulaşmaktan fazla olduğunda dönüş imkansızlaşır. Masa’nın dağılmasının yapacağı tahribat devam etmenin yapabileceği tahribattan daha yüksek. En negatif formülde bile masa devam eder, çünkü kendimizi bağladığımız şeyler var.”

Davutoğlu, Altılı Masa’da ortak cumhurbaşkanı adayının ‘kim’ olacağı değil, yönetimin nasıl olacağı sorusunun önem taşıdığını kaydetti.

“Nasıl yöneteceğimizin ilkeleri doğru konursa kimin yöneteceği sorusu önemini kaybeder. Nasıl yöneteceğimiz belli olmadan kim’i konuşmaya başlarsak, herkes o makamı almak ve bütün yetkiyle yönetmek ister.”

“Ortak aday seçilirse partisinden istifa mı etmeli?” diye sordum.

Şöyle dedi:

“Doğru olan budur. Fiilen Cumhurbaşkanı yetkilerini kullanırken, parti mensubiyetinin olması. Eğer Altılı (Masa) birlikte olacaksa…

Benim kanaatim, geçiş sürecini yönetecek cumhurbaşkanının parti kimliği dışında olması daha doğru. Adayın bir sonraki evrenin siyasi rekabeti içinde olmaması daha doğru olur. Olduğu zaman kendi partisini kayırmak zorunda kalır. Doğaldır, kadrolaşırken göz önüne alır.”

Yazının tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın

Kılıçdaroğlu’ndan Parti Yöneticilerine ‘Adaylık’ Uyarısı: Konuşmayın

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Demokrat Parti, Gelecek Partisi, İYİ Parti ve Saadet Partisi’nin oluşturduğu ‘Altılı Masa’nın cumhurbaşkanı adayına ilişkin tartışmalar sürerken, konuya ilişkin dikkat çeken bir açıklama da CHP’li Öztrak’tan geldi.

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, sosyal medya hesabından bir paylaşım yaparak, “Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda, altılı masa ve onu meydana getiren partilerin Sayın Genel Başkanları dışında hiç kimsenin açıklama yapma yetkisi yoktur.” ifadelerini kullandı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu’nun bir gazetede “Kemal Bey olmazsa masa dağılır” başlığı ile yayınlanan açıklaması parti içinde ve Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Demokrat Parti, Gelecek Partisi, İYİ Parti ve Saadet Partisi’nin oluşturduğu ‘Altılı Masa’da tartışma konusu oldu.

Kuşoğlu’nun açıklaması ilgili parti yöneticileri değerlendirme yapmazken, Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun, “Milletvekillerine ve genel başkan yardımcılarına, 6’lı masanın karar verdiği, vereceği konular, yani 6 genel başkanın görüşeceği kararlar ile ilgili değerlendirmede bulunulmaması talimatı verdiği” öğrenildi.

CHP Sözcüsü Faik Öztrak da sosyal medya hesabından bir paylaşım yaparak, “Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda, altılı masa ve onu meydana getiren partilerin Sayın Genel Başkanları dışında hiç kimsenin açıklama yapma yetkisi yoktur.” ifadelerini kullandı.

Paylaşın

“Altılı Masa’da Çatlak Var” İddialarına Kılıçdaroğlu’ndan Yanıt

“Altılı Masa’da çatlak var” iddialarına yanıt veren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile arasında herhangi bir sorun olmadığını söyledi.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Altılı Masa’nın ortak cumhurbaşkanı adayının kimin olacağı konusunda ise, “Cumhurbaşkanı adayının kim olacağını 6’lı Masa kararlaştıracak” dedi.

CHP ve İYİ Parti arasında ‘HDP’ye bakanlık’ tartışması ve ‘Mansur Yavaş’ın adaylığına ilişkin tartışmalardan çatlak olduğu iddia edilmişti.

“Ülkede yaşamsal sorunlar var”

Bu iddiaların ardından Halk TV yazarı Fikret Bila, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na “İYİ Parti lideri Meral Akşener ile veya diğer liderlerle aranızda bir sorun var mı?” diye sordu.

Bila, Kılıçdaroğlu’nun “Hayır. Saray’ın beslemesi olanlar sürekli sorun varmış gibi yazıp, çizip, konuşuyorlar. Hayır bizim aramızda sorun yok. 6’lı masada bir çatlak yok. Sayın Akşener de bunu söyledi. Zaten bizim birbirimizle kavga etmek lüksümüz de yok. Ülkenin temel sorunlarını çözmek, Türkiye’ye güçlendirilmiş parlamenter sisteme taşımak konusunda kararlıyız. Ülkede yaşamsal sorunlar var. Demokrasi sorunu var. Ekonomi sorunu var. Adalet sorunu var. Bu sorunlar 85 milyonu ilgilendiren sorunlar. Biz 6 lider olarak bu soruları çözmeyi ortak hedef olarak görüyoruz. Bu hedefe kilitlenmiş durumdayız” dediğini ifade etti.

Bila’nın yazısının ilgili bölümü şöyle:

“Kılıçdaroğlu’na, 6’lı Masa’da ortak cumhurbaşkanı adayının kim olacağı konusunun konuşulup konuşulmadığını da sordum.

Bu soruma da “Hayır” yanıtını verdi, “Cumhurbaşkanlığı adayı konusunda isim konuşulmadı. Ancak cumhurbaşkanı adayının taşıması gereken özellikler konuşuldu. Bizde bunu zaten kamuoyuna açıkladık. Cumhurbaşkanı adayının hangi niteliklere sahipolması gerektiğini duyurduk ama isim hiç konuşmadık. Daha önce de ifade ettiğim gibi cumhurbaşkanı adayının kim olacağını 6’lı Masa kararlaştıracak.”

Yazının tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın

‘Kılıçdaroğlu’ndan Partisine Yeni Anayasa Talimatı’ İddiası

Gazeteci Murat Yetkin, CHP’nin Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla yeni bir anayasa çalışması içerisinde olduğunu yazdı. Yetkin’in ifadesine göre CHP yönetimi, “liderlerin bakan değil, cumhurbaşkanı yardımcıları olmasının önerilmesi üzerinde duruyor.”

Yetkin’in kişisel blogunda kaleme aldığı bugünkü köşe yazısının ilgili kısmı şöyle:

“CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Altılı Masanın Cumhurbaşkanı adayı olup, seçimin kazanılması halinde diğer liderlerin de kilit bakanlıklara geleceği yolundaki haberler de Altılı Masada gerilim kaynağı oldu. Özellikle Akşener’in TBMM Grubunun başında bulunmak bu nedenle de milletvekili olmak istediği siyaset kulisinde biliniyor. Oysa Anayasaya göre, milletvekilleri bakan olamıyor.

Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla CHP’de bir Anayasa çalışması yapıldığı konuşuluyor. Buna göre, seçimi kazanmaları halinde TBMM İç Tüzüğünde parti liderlerinin milletvekili olmasalar da Meclis Çalışmalarına katılmasının önü açılabilecek. Ancak CHP yönetiminde bu durumda da liderlerin bakan değil, Cumhurbaşkanı Yardımcıları olmasının önerilmesi üzerinde duruluyor.

Tabii iktidarın önlerine çıkardığı tuzaklara düşüp halkın gerçek sorunlarıyla daha fazla ilgilenip sorunları kendilerinin çözebileceğine ikna ederek seçimi kazanırlarsa.

Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığına gelince… Muhtemelen geri dönüşü artık kolay değil ama bunu da Altılı Masayla bir an önce şeffaflıkla konuşmasında yarar var.”

Yazının tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın