FED, Politika Faizini 75 Baz Puan Artırdı

ABD Merkez Bankası (Fed), politika faizini 75 baz puan artırarak yüzde 2,25-2,50 aralığına yükseltti. Oy birliği ile alınan kararda, enflasyon risklerine karşı yüksek derecede dikkatli olunduğu mesajı tekrarlandı. 

Son harcama ve üretim göstergelerinin yumuşadığı belirtilen açıklamada, bununla birlikte son aylarda istihdam kazanımlarının güçlü olduğu ve işsizlik oranının düşük kaldığı aktarıldı.

Açıklamada, “Enflasyon, salgınla ilgili arz ve talep dengesizliklerini, yüksek gıda ve enerji fiyatlarını ve daha geniş fiyat baskılarını yansıtarak yüksek kalmaya devam ediyor.” ifadesi kullanıldı.

Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaşın insani ve ekonomik zorluklara neden olduğu yinelenen açıklamada, savaş ve ilgili gelişmelerin enflasyon üzerinde ek yukarı yönlü baskı yarattığı ve küresel ekonomik faaliyet üzerinde baskı oluşturduğu kaydedildi.

Bilanço planlandığı gibi daraltılmaya devam edecek

Açıklamada, Federal Açık Piyasa Komitesi’nin (FOMC) enflasyon risklerine karşı son derece dikkatli olduğu vurgulanarak, maksimum istihdam ve uzun vadede yüzde 2 oranında enflasyonun hedeflendiği bildirildi.

Fed’in açıklamasında, söz konusu hedeflerin desteklenmesi için federal fon oranının yüzde 2,25-2,50 aralığına yükseltilmesine karar verildiği ve devam eden artışların uygun olacağının tahmin edildiği belirtildi.

Bankanın bilançosunu planlandığı gibi küçültmeye devam edeceğine de değinilen açıklamada, enflasyonun yüzde 2 hedefine çekilmesinde kararlı olduğu aktarıldı.

Açıklamada, para politikasının uygun duruşu değerlendirilirken ekonomik görünüme yönelik bilgilerin etkilerinin izlenmeye devam edileceği, hedeflere ulaşmasını engelleyebilecek risklerin ortaya çıkması halinde para politikası duruşunun uygun şekilde ayarlanmaya hazır olunacağı kaydedildi.

ABD’de enflasyon haziranda yüzde 9’u aşarak 41 yılın zirvesine çıkmıştı

Fed, Covid-19 salgınının ardından hızlı ekonomik toparlanmayla gelen yüksek enflasyon baskısıyla 2021’in son çeyreğinde para politikası tonunu değiştirmeye başladı.

Banka, mart ayında varlık alım operasyonunu tamamlayarak faiz artışlarına başladı.

Fed, mart ayı toplantısında 25 baz puan artışla 2018’den bu yana ilk kez faiz artırımına gitme kararı alırken, mayıs toplantısında 50 baz puan ile 2000 yılından bu yana en hızlı faiz artışını gerçekleştirdi.

Banka haziran toplantısında ise 75 baz puanla 1994’ten bu yana en güçlü faiz artırımına gitti.

Rusya-Ukrayna Savaşı ve Çin’de Covid-19 salgınına karşı alınan karantina önlemlerinin tedarik zincirindeki sıkıntıları artırmasıyla yükseliş eğilimini sürdüren enflasyon, Fed’in üzerindeki baskıyı daha da artırmıştı.

ABD’de enflasyon haziranda yıllık yüzde 9,1 ile Kasım 1981’den bu yana en yüksek seviyeye ulaşmıştı.

Ukrayna’da savaşın enflasyon üzerinde yukarı yönlü baskı yarattığı ve küresel ekonomik aktivite üzerinde baskı oluşturduğu kaydedildi.

Fed’in bu yıl sonunda kadar faizleri artırarak yüzde 3,5’e kadar yükseltmesi, gelecek yılın yarısından itibaren ise düşürmeye başlaması bekleniyor.

‘Güçlü bir dolar atmosferi’

Reuters’a konuşan Citigroup’tan gelişmekte olan piyasalar ekonomisti Michel Nies, “Gelişmekte olan piyasalar ABD’nin para politikasını sıkılaştırmasıyla dışarıdan genel olarak daha az talep görüyor; bu da daha güçlü bir dolar atmosferinin oluşmasına neden oluyor. Bunun etkileri de döviz kurlarının adaptasyonunun zarar görmesiyle küresel ticarette fark ediliyor” yorumunda bulundu.

Siyasi belirsizlik, yükselen enflasyon, küresel resesyon beklentisi ve Ukrayna’daki savaş da gelişmekte olan piyasalardaki durumun sarsıntılı olmasına yol açıyor.

Bloomberg dolar endeksi Haziran ayının başından beri yüzde 4 değer kazandı.

MSCI gelişmekte olan piyasalar endeksi ise yüzde 7 değer kaybetti.

Bu durum gelişmekte olan piyasalardaki hisse senetlerinin yerel para birimi açısından değerinin dolara karşı sürekli azalması anlamına geliyor.

Hükümetlerin ve şirketlerin borcunun daha pahalı bir hale gelmesi de tahvil ve bono piyasasını olumsuz etkiliyor.

Ancak yatırımcılara göre gelişmekte olan piyasalardaki bu sıkıntıların azalması henüz mümkün değil.

ABD’de ekonominin yavaşlamasına yönelik kaygılar

Fed Başkanı Powell’dan net bir mesaj beklenmemesi de piyasalardaki oynaklığın yüksek seviyede olmasına yol açıyor.

Bloomberg’e konuşan Medley Global Advisors’tan küresel makroekonomi stratejisti Ben Emons, “Enflasyon konusunda bu kadar belirsizlik olduğu sürece, Fed’in açık bir şekilde ileriye dönük yönlendirmesi olamaz. Powell’ın kendisine seçme imkanı sağlaması gerekiyor” değerlendirmesini yaptı.

Diğer yandan Bloomberg HT’nin haberine göre ABD ekonomisinin resesyona girip girmeyeceği tartışılmaya devam ediyor.

Özellikle konut piyasası verilerinin olumsuz sinyaller verdiği, teknoloji şirketlerinin işe alımları askıya aldığı ve işsizlik maaşı başvurularının tırmanışa geçtiği bir ortamda ekonominin yavaşlamasına yönelik endişeler artıyor.

(Kaynak: Euronews Türkçe, BBC Türkçe)

Paylaşın

FED, Politika Faizini 75 Baz Puan Artırdı

ABD Merkez Bankası FED, son yıllarda hızla artan tüketici fiyatlarıyla mücadele için son 28 yılın en yüksek faiz artışına gitti. Banka açıklamasında enflasyonla mücadele için daha fazla artışın da gelebileceğini belirtildi.

Faiz oranlarında hedef aralığını yüzde 1,5 ile yüzde 1,75 aralığına oturtan FED, böylece 2019’dan bu yana en yüksek faizi görmüş oldu.

Mart ayından bu yana yapılan bu üçüncü artış, geçen ay enflasyon oranlarının beklenmedik şekilde yeniden yükselişinin ardından geldi. Banka açıklamasında enflasyonla mücadele için daha fazla artışın da gelebileceğini belirtildi.

FED toplantısının ardından yetkililer, faiz oranlarının yıl sonunda yüzde 3,4’e kadar ulaşabileceğini öngördüğünü açıkladı. Bu faiz oranı ABD halkına daha yüksek oranda ev kredisi, eğitim kredisi ve kredi kartı borçlanması olarak yansıyacak.

Dünya genelinde merkez bankaları benzer adımlar atarken bu, küresel ekonomi için çok büyük bir değişim anlamına geliyor. Uzun yıllar iş yerleri ve bireyler düşük kredi faizlerinden faydalanıyordu.

EY-Parthenon strateji danışmanlık şirketinden üst düzey ekonomist Gregory Daco, FED faizini “Gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerdeki çoğu merkez bankası ekonomi politikalarını birbirileriyle uyumlu şekilde sıkılaştırıyor. Bu uzun yıllardır alışkın olmadığımız bir küresel durum ve hem iş dünyasına hem de dünya genelinde hane halklarına yansımaları olacak” şeklinde yorumladı.

İngiltere’de de Nisan ayında enflasyon yüzde 9’a yükselmişti. İngiltere Merkez Bankası’nın da bugün yapacağı toplantının ardından -Aralık ayından bu yana beşinci kez- faiz artırımına gitmesi bekleniyor. Bu da İngiltere’de faiz oranlarının 2009’dan bu yana ilk kez yüzde 1’in üzerine çıkması anlamına geliyor.

Brezilya, Kanada ve Avustralya da faiz oranlarını artırdı; Avrupa Merkez Bankası da yaz sonunda yapacağı toplantının ardından benzer bir artışa gideceğinin işaretlerini verdi.

2020’de pandeminin vurduğu ekonomiye destek olmak için faiz indirimi yapılan ABD’de, Merkez Bankası bu yıl iki kez oranları yükseltti. İlki Mart ayındaki yüzde 0,25’lik; ikincisi de Mayıs ayındaki yüzde 0,5’lik artış oldu.

O dönem FED Başkanı Jerome Powell, yetkililerin daha sert bir artışı düşünmediklerini söylemişti. Ancak geçen hafta cuma günü, Mayıs ayı enflasyon oranının yüzde 8,6 olduğu açıklandı. Nisan ayındaki küçük de olsa düşüşten sonra gelen enflasyon artış oranı, 1981’den bu yana görülen en hızlı artış oldu.

Bu da yetkilileri daha sert kararlar almaya itti.

Washington’daki iki günlük toplantının ardından bankadan yapılan açıklamada “Pandemiyle bağlantılı arz-talep dengesizliğine; yüksek enerji fiyatlarına ve daha geniş çaplı fiyat baskılarına bağlı enflasyon yükselmeye devam ediyor. Komisyon, enflasyon oranını yüzde 2 hedefine geri döndürmek için kararlılığını güçlü bir şekilde sürdürüyor.” denildi.

Pandeminin etkisi beklenenden büyük oldu

Birçok uzman FED’in geçen yıldan bu yana ABD’deki artan enflasyon oranlarını dengelemekte zorlandığı yorumunu yapıyor. Covid-19 pandemisinden kaynaklı kapanmaların ABD ekonomisine beklenenden çok daha sert bir etki yapması bunda etkili oldu.

Hükümetin pandemi zamanı yaptığı hane halklarına yaptığı, doğrudan çekler gibi, milyarlarca dolarlık yardımın etkisiyle talep artarken, Powell da dahil olmak üzere yetkililer, ilk aşamada fiyat artışlarını “geçici” olarak değerlendirerek pandemi kaynaklı tedarik zinciri sorunlarının çözüleceğini ve arz-talep dengesinin yeniden sağlanacağını düşündü.

Ancak sorunlar çözülmedi, çünkü yeni varyantlar çıktıkça ve kapanmalar sürdükçe üretim faaliyetleri de durdu. Hemen ardından başlayan Ukrayna savaşı da küresel ölçekte gıda ve enerji fiyatlarının yükselmesine yol açınca sorunlar daha da kalıcı bir hal aldı.

FED’in adım atma kararlılığı ve sözlerine rağmen, son dönemde yapılan anketlere göre ABD halkı sorunların daha da büyüyeceğine inanıyor.

George Mason Üniversitesi Mercatus Merkezi’nde üst düzey araştırma görevlisi ekonomist David Beckworth “FED namlunun ucunda ve enflasyon güvenilirlik testi veriyor” yorumunu yapıyor.

FED’in en son bu kadar yüksek bir faiz artırımı açıkladığı yıl 1994’tü. Bu kez bu adımı atmakta geç kalan FED, daha agresif adımlar atmaya da kararlı görünüyor.

FED’in dünkü toplantısında yaptığı öngrörüye göre, bu yıl ABD ekonomisinde yüzde 1,7 büyüme bekleniyor. Mart ayında bu oran yüzde 1 daha fazlaydı. İşsizlik oranının ise yüzde 3,7’ye yükselmesi bekleniyor.

Paylaşın

ABD Merkez Bankası, Üç Yıl Sonra Faiz Artırdı

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) merkez bankası Federal Reserve (Fed), enflasyondaki rekor artışa karşı, beklenen adımı atarak faiz oranını 25 baz puan artırdı. Üç yıllık aradan sonra ilk kez faiz artırımına giden Fed, faiz oranını 0-0,25’ten 0,25-0,50 aralığına yükseltti.

Fed’in bu yıl içinde altı faiz artırımı daha yapabileceği ve faiz oranını yıl sonuna kadar yüzde 1,875’e yükselteceği tahmin ediliyor.

Enflasyonda artış, büyümede düşüş beklentisi

Fed, enflasyon tahminini de yükselterek 2022 sonu itibarıyla yüzde 4,3 olarak açıkladı. Yıllık hedef daha önce yüzde 2 olarak belirlenmişti. Aralık ayı itibarıyla yüzde 4 olarak tahmin edilen ekonomik büyüme beklentisi de yüzde 2,8’e indirildi.

ABD’de enflasyon, 1970’ler sonrasının en yüksek seviyelerine çıkarak Şubat ayında yüzde 7,9 olarak kaydedilmişti. Rusya’nın Ukrayna’yı işgali nedeniyle tavan yapan petrol fiyatları da ekonomide endişeleri artırıyor.

Bazı iktisatçılar, Fed’i faiz artırımı kararında yavaş davranarak riskleri artırmakla eleştirmişti. Fed’in faiz kararı gelişmekte olan ülkelerde de merakla bekleniyordu.

ABD’nin faizi artırması, doların bu ülkelerin para birimleri karşısında değer kazanmasına yol açıyor. Bu ülkelerin de para birimlerinin değer kaybını önlemek için faiz artırımına gitmesi bekleniyor.

Türkiye’de de Merkez Bankası Para Politikası Kurulu yarın toplanarak faiz kararını görüşecek. Fakat ekonomistler bir faiz artışı beklemiyor.

Paylaşın

Fed Faiz Kararını Açıkladı: Politika Faizi Sabit Tutuldu

ABD Merkez Bankası (FED), beklentiler dahilinde politika faizini değiştirmeyerek yüzde 0-0,25 aralığında sabit bıraktı. Karar metninde faiz artışlarının yakında başlayacağı belirtilirken, bilançonun küçültülmesine yönelik operasyonun da sıkılaşmanın ardından geleceği ifade edildi.

ABD Merkez Bankası (FED), yılın ilk faiz kararını açıkladı. Fed, beklentiler dahilinde politika faizini değiştirmeyerek yüzde 0-0,25 aralığında sabit bırakırken, faizlerin “yakında” artırılmasının uygun olacağını belirtti.

Fed’den yapılan açıklamada, ekonomik faaliyet ve istihdam göstergelerinin güçlenmeye devam ettiği kaydedildi. Kovid 19 salgınından olumsuz etkilenen sektörlerin son aylarda iyileştiğine dikkatin çekildiği açıklamada, son zamanlarda Covid-19 vakalarındaki keskin artıştan etkilendikleri belirtildi.

Açıklamada, salgın ve ekonominin normalleşmesiyle ilgili arz ve talep dengesizliklerinin yüksek enflasyona katkıda bulunmaya devam ettiği bildirildi. Genel finansal koşulların destekleyici olmaya devam ettiğine işaret edilen açıklamada, ekonominin gidişatının virüsün seyrine bağlı olmaya devam ettiği aktarıldı.

Açıklamada, Kovid-19’a karşı aşılamadaki ilerleme ve arz kısıtlarının hafifletilmesinin, ekonomik faaliyet ve istihdamda devam eden kazanımların yanı sıra enflasyondaki düşüşü desteklemesinin beklendiği belirtildi.

Fed’in açıklamasında, Covid-19’un yeni varyantları da dahil olmak üzere ekonomik görünüme yönelik risklerin devam ettiği vurgulandı.

Federal Açık Piyasa Komitesinin (FOMC) maksimum istihdam ve uzun vadede yüzde 2 enflasyon hedefini sağlamayı amaçladığı yinelenen açıklamada, bu hedefleri desteklemek amacıyla federal fon oranı için hedef aralığın yüzde 0 ile 0,25 arasında tutulmasının kararlaştırıldığı bildirildi.

Açıklamada, faiz oranını artırmanın “yakında” uygun olacağının beklendiği belirtilerek, varlık alımlarının mart ayı başında sona erdirileceği ifade edildi.

Varlık alımlarını azaltma hızının 30 milyar dolar olarak korunduğuna işaret edilen açıklamada, bankanın hedeflerine ulaşmasını engelleyebilecek risklerin ortaya çıkması durumunda para politikası duruşunu uygun şekilde ayarlamaya hazır olacağı vurgulandı.

Öte yandan Fed, yaptığı bir diğer açıklamada, bilanço azaltma prensipleri üzerinde de anlaşıldığını ve bilanço azaltımının faiz artımından sonra başlayacağını belirtti.

Paylaşın

FED, Politika Faizini Sabit Tuttu: Dolar Yükseldi

Politika faizini değiştirmeyerek yüzde 0-0,25 aralığında sabit bırakan ABD Merkez Bankası (FED), varlık alımlarını azaltma hızının aylık 15 milyar dolardan 30 milyar dolara çıkarılacağını açıkladı.

Haber Merkezi / FED, beklentiler dahilinde politika faizini değiştirmeyerek yüzde 0-0,25 aralığında sabit bıraktı.

Federal Açık Pazar Komitesi (FOMC), iki günlük toplantısının ardından tahvil satın alma programında aylık 30 milyar dolar tutarında kesinti yapılacağını ve programın Mart ayında sona erdireceğini duyurdu. Bu kararla, FED’e gösterge borçlanma faizini artırabilmesine kapının açılabileceği kaydedildi.

Komite üyelerinin tahminlerine göre gelecek yıl üç faiz artışı öngörülürken, enflasyonun düşmesi bekleniyor.

FED kararları dolar kurunu yükseltti

FED kararıyla birlikte Perşembe günü yapılacak Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantısı öncesinde dolar kuru 15 Türk Lirası civarına yükselme eğilimi içine girdi. Bazı özel bankalarda gece mobil uygulamalarda işlem kuru alışta 15 TL’nin üstüne çıktı.

FED’in faiz indirimi kararı alması durumunda Türkiye’de kurun düşüş göstereceği beklentisi gündemdeydi. Ancak FED’in faizi sabit tutması henüz piyasalar kapalıyken dahi dolar kurunu yükseltmeye başladı.

Paylaşın

Fed, Piyasaların Beklediği Faiz Kararını Açıkladı

ABD Merkez Bankası (Fed), Kasım ayı faiz kararıyla varlık alımlarını azaltmaya başladığını duyurdu. Fed, beklentilere paralel olarak federal fonlama faizini değiştirmeyerek oy birliği ile yüzde 0-0,25 aralığında sabit bıraktı.

Blomberg HT’de yer alan habere göre; ABD Merkez Bankası, federal fonlama faizinde değişiklik yapmadı. Fed, Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) Ekim ayı toplantısının ardından beklentilere paralel olarak federal fonlama faizini değiştirmeyerek oy birliği ile yüzde 0-0,25 aralığında sabit bıraktı.

Bloomberg anketine katılan ekonomistlerin medyan beklentisi politika faiz aralığının yüzde 0-0,25’te bırakılması yönündeydi. Yapılan açıklamaya göre, Fed varlık alımlarını azaltmaya Kasım’da başlayacağını ve varlık alımlarının ayda 15 milyar dolarlık hızla azaltılacağını kaydetti.

Fed, Hazine tahvillerinde 10 milyar dolar ve ipoteğe dayalı menkul kıymetlerde 5 milyar dolar azaltım gerçekleştirecek. Diğer taraftan, Aralık ayında 60 milyar dolar tutarında Hazine tahvili ve 30 milyar dolar tutarında ipoteğe dayalı menkul kıymet alacak.

Fed, kararmetninde enflasyonun geçici faktörlerden dolayı yüksek olduğunu, tedarik ve arz dengesizliklerinin fiyatlardaki artışı etkilediğini belirtti. Ekonomik görünümde risklerin devam ettiği vurgulanan metinde, ekonomik toparlanmanın Kovid-19 salgınının seyrine bağlı olduğu açıklandı.

Açıklamalarda, verilerin ekonominin güçlenmeye devam ettiğini gösterdiği kaydedildi. Buna ek olarak, varlık alımlarının hızı azalsa bile Fed politikasının ekonomiye güçlü destek sağladığı vurgulandı.

Anketine katılan 49 ekonomistin büyük bir kısmı Fed politika yapıcılarının varlık alım programını daraltmaya başlayacaklarını duyurmasını bekliyordu. Fed’in halihazırda aylık toplam 120 milyar dolar olan varlık alımlarını, Hazine tahvillerinde 10 milyar dolar ve mortgage bazlı menkul kıymetlerde 5 milyar dolar azaltma kararı alması bekleniyordu.

Paylaşın