Nâzım Hikmet Ran Kimdir? Hayatı, Eserleri

15 Ocak 1902 yılında Selanik’te dünyaya gelen Nazım Hikmet Ran, 3 Haziran 1963 sabahı 06:30’da geçirdiği kalp krizi sonucunda yaşama veda etmiştir. Çok sayıda yazar ve sanatçının katılımıyla Sovyet Yazarlar Birliği salonunda yapılan tören sonrası ünlü Novo-Deviçye Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Haber Merkezi / İlköğretimini Göztepe Taşmektep, Galatasaray Lisesi ilk bölümü ve Nışantaşı Numune Mektebi’nde tamamladı. Heybeliada Bahriye Mektebi’nden deniz subayı olarak mezun oldu. Hamidiye Kruvazörü’nde stajyer subayı olarak görevliyken sağlık nedeniyle çürüğe çıkarıldı. İstanbul’un işgali üzerine Millî Mücadele’ye katılmak için Anadolu’ya geçti., Bolu Lisesi’nde kısa süre öğretmenlik yaptı.

Rus devrimini yakından tanımak isteğiyle Batum’dan üzerinden Moskova’ya gitti ve Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesi’nde siyasal bilimler ve iktisat öğrenimi gördü. Dönüşte Aydınlık dergisinde yazmaya başladı. Yayımlanan bir şiiri nedeniyle hakkında “gıyaben” tutuklama kararı çıktı. Bunu öğrenen Nâzım yeniden Rusya’ya gitti ve af çıkması üzerine Türkiye’ye döndü. Hopa’da tutuklandı ve bir süre cezaevinde kaldı. Özgür kalınca İstanbul’a yerleşen Nâzım, değişik gazete ve dergilerle film stüdyolarında çalıştı. ilk şiir kitabını yayımladı ve oyunlarını yazdı. Tekrar tutuklandıysa da Cumhuriyet’in 10. yılı nedeniyle çıkarılan aftan yararlandı. Orhan Selim takma adıyla, Aksam, Son Posta veTan gazetelerinde fıkra yazarlığı ve başyazarlık yaptı.

Düşüncelerinden ve yazılarından rahatsızlık duyan dönemin iktidarı, Kara Harp Okulu öğrencileri arasında propaganda yaptığı gibi uyduruk bir gerekçesiyle yargılanmasını sağladı ve Harp Okulu Askeri Mahkemesi’nce 15 yıl hapse mahkum edildi. Bununla da yetinilmedi ve Donanma içinde faaliyette bulunduğu gerekçesiyle de Donanma Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nce 20 yıla mahkum edildi. Toplam 35 yıllık ceza Türk Ceza Kanunu’nun 68 ve 77 maddeleri uyarınca 28 yıl dört aya indirildi ve Çankırı Hapishanesi’ne, oradan Bursa Hapishanesine gönderildi. Demokrat Parti’nin iktidara gelince genel af ilan etti. Nâzım’ı kapsam dışı bırakan yasaya karşı aydınlar ve hukukçular kampanya başlattılar. Nâzım Hikmet de hapishanede açlık grevine başladı. Bu gelişme üzerine cezası affedildi ve 13 yıl sonra özgür kaldı.

Özgür kaldıktan sonra iş bulamadı ve kitap yayımlayamadı. Bu kez de 50 yaşında askere alınma kararı çıktı. Zor durumda kalan ve öldürüleceğinden korkan Nâzım Hikmet, Refik Erduran’ın önerisiyle Romanya bandıralı bir gemiye binerek Türkiye’den ayrıldı. Demokrat Parti iktidarı çıkardığı Bakanlar kurulu kararıyla Nâzım Hikmet’i Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkarıldı.

Sovyetler Birliği’nde Moskova yakınlarındaki yazarlar köyünde ve daha sonra da, eşi Vera Tulyakova (Hikmet) ile Moskova’da yaşadı. Yurt dışında bulunduğu süreçte Bulgaristan, Macaristan, Fransa (Paris), Havana, Mısır gibi ülkeleri gezdi, buralarda konferanslar düzenledi, savaş ve emperyalizm karşıtı eylemlere katıldı, radyo programları yaptı.

Nâzım Hikmet, hece vezniyle yazdığı ilk şiirlerini Yeni Mecmua, İnci, Ümit ve Celal Sahir (Erozan)’in çıkardığı Birinci Kitap, İkinci Kitap dergilerinde yayımladı. “Bir Dakika” adli şiiriyle Alemdar gazetesinin açtığı yarışmada birincilik kazandı. Rusya’dan döndükten sonra Aydınlık, Resimli Ay, Hareket, Resimli Her şey, Her Ay gibi dergilerde yazan Nâzım Hikmet cezaevine girdikten sonra yıllarca yayın yapamamıştır. Ancak, 1940’li yıllarda, Yeni Edebiyat, Ses, Gün, Yürüyüş, Yığın, Bastan, Barış gibi toplumcu dergilerde İbrahim Sabri, Mazhar Lütfi takma adlarıyla ya da imzasız olarak bazı şiirleri çıktı. Kuvâyi Milliye Destanı İzmir’de Havadis gazetesinde tefrika edildi. Destanı Yön dergisi yayınladı ve Nâzım’ı okurlarıyla buluşturdu.

Ömrünün çoğunu hapislerde geçiren şairin, dünyanın bütün dillerime çevrilen, ödüller alan şiirleri memleketinde yasaklandı. Uzun yıllar süren yasağın izlerine günümüzde de rastlamak olası. Oysa Nâzım Hikmet, Çağdaş Türk şiirinin öncüsü, serbest nazımın ilk uygulayıcısıdır. Uluslararası bir üne sahip olan şair dünyanın en büyük şairleri arasında gösterilmektedir.

Eserleri;

Şiir;

835 Satır
Jokond ile Si-Ya-U
Varan 3
1+1=1
Sesini Kaybeden Şehir
Benerci Kendini Niçin Öldürdü
Gece Gelen Telgraf
Portreler
Taranta Babu’ya Mektuplar
Kurtuluş Savaşı Destanı
Saat 21-22 Şiirleri
Şu 1941 Yılında
Memleketimden İnsan Manzaraları
Rubailer
Dört Hapishaneden
Yeni Şiirler
İlk Şiirleri
Son Şiirleri
Yatar Bursa Kalesinde

Roman;

Kan Konuşmaz
Yeşil Elmalar
Yaşamak Güzel Şey be Kardeşim

Öykü;

Hikayeler
Çeviri Hikayeler

Oyun;

Kafatası
Bir Ölü Evi Yahut Merhumun Hanesi
Unutulan Adam
İnek
Ferhat ile Şirin
Enayi
Sabahat
Yusuf ile Menofis
İvan İvanoviç Var mıydı, Yok muydu

Yazılar;

İt Ürür Kervan Yürür
Alman Faşizmi ve Irkçılığı
Millî Gurur
Sovyet Demokrasisi

Mektuplar;

Kemal Tahir’e Hapishaneden Mektuplar
Cezaevinden Memet Fuat’a Mektuplar
Bursa Cezaevinden Vâ-Nû’lara Mektuplar
Nâzım’ın Bilinmeyen Mektupları
Pirâye’ye Mektuplar

Masal;

La Fontaine’den Masallar
Sevdalı Bulut

(Kaynak: siirakademisi.com)

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir