HDP Eş Genel Başkanı Sancar: Ortak Aday Fikrini Benimseyebiliriz

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, “Biz muhalefet partileriyle, cumhurbaşkanlığı seçimi sürecini açık ve şeffaf şekilde müzakere etmek istiyoruz. Mutabakat oluşursa isim belirlemek zor olmayacaktır. Muhalefet partilerinin tümüyle müzakere, diyalog ve mutabakatı sağlayabilirsek ortak aday fikrini benimseriz ve buna göre hareket ederiz. Muhalefet ile belirttiğimiz çerçevede anlaşma olmazsa ne yapacağımızı o zaman konuşacağız” dedi.

Sancar, muhalefet partileriyle bir ittifak arayışlarının olmadığını ancak ortak müzakere süreci yürütmek istediklerini söyledi. ANKA’dan Şeyma Paşayiğit’e açıklamalar yapan HDP Eş Genel Başkanı Sancar’a yöneltilen sorular ve yanıtları şöyle:

CHP, Saadet Partisi, DEVA Partisi, Gelecek Partisi’ni ziyaret ettiniz. Meclis’e erken seçim ile önerge verme önerisinde bulundunuz. Yaklaşımları nasıldı? Ortaklaşma üzerinde tekrar temas ettiniz mi? Önerge verecek misiniz?

Bu partileri ziyaret programını, MYK toplantısında karar almıştık. Ekonomik krizin giderek ağırlaştığı ve çok geniş halk kesimlerine çok büyük zararlar verdiğini gördük. Bir şeyler yapmak gerektiğini düşündük ve inisiyatif almayı uygun gördük. Yaptığımız görüşmenin iki gündem başlığı vardı. Erken seçim konusunda ortak hareket etme ve ekonomik kriz ve bağlantılı sorunların halkı ezmesinin önüne geçmek için ortak iradeyi ortaya çıkarma…

Şüphesiz başka konular da konuşuldu; Türkiye’deki gelişmeler ve olabileceklerle ilgili.

Asıl ortak önerge verme konusunda, adres CHP. Önemli bir rolü olacaktı. O nedenle konu daha çok CHP idi. CHP, bir çekinceye sahip olmadığını belirtiyor ancak bunun hangi yöntemlerle yapılması gerektiğini grup başkanvekillerinin istişare etmesi gibi yöntem öneriyor. Biz de kabul ettik. Sonuçta erken seçimi Meclis’te de gündemde tutmak gibi bir hedefimiz var. Erken seçim kararı çıkarmak için 360 oy gerektiğini ve muhalefetin sahip olmadığını da biliyoruz ama her alanda erken seçim konuşulurken Meclis’te gündemde olmamasını eksiklik olarak değerlendirdik. Bu yüzden önerdik. Birincisi, Meclis tartışmalıdır. Ayrı ayrı da verilebilir ama ortak verildiğinde daha fazla etkili olacağını düşündük.

İkincisi, belki de AKP içinde rahatsız olduğunu bildiğimiz milletvekilleri içinde önergeye ‘evet’ oyu çıkabilir. 360 oya da ulaşabiliriz. Ulaşmasak da bu meseleyi Meclis’in tartışmasını sağlamak istiyoruz.

Önergede verme konusunda maksat hasıl oldu mu? Muhalefetin tümü erken seçim kararı için gereken 360 oyu yakalayamıyor. İYİ Parti’den de randevu talebinde bulunmadınız?

Bizim ortak önerge değil ama Meclis gündemine taşıma konusunda bir mutabakat var. Ortak önerge ile ilgili bir mutabakat söz konusu değil. Şeklen bir zorunluluk ve şeklen özel sonuç alacak bir yöntem değil. Ortak önerge, ortak irade göstermenin bir yöntemi olacaktı. Muhalefetin birlikte hareket ettiğini göstermeyi sağlayacaktı. O nedenle teklifte bulunduk. Şu anda CHP grup başkanvekilleri ile bizim grup başkanvekilleri mümkün olan diğer yöntemler konusunda görüşüyorlar. Meclis gündemine getirmek için nasıl yöntem kullanılabilir diye bir görüşme yapılıyor.

Bir önceki siyasi parti turunda ortak basın toplantısı yapmamıştınız, bu kez kameralar karşısına birlikte geçtiniz. Bu değişikliği nasıl yorumluyorsunuz? Bu ziyaretler sadece dayanışma amaçlı mı? Üstü örtülü ya da açıktan bir ittifaka döner mi?

Bundan önceki ziyaretlerin şartlarını düşündüğümüzde, ortak basın toplantısı yapmamanın daha uygun olacağı kanaatine ulaşmıştım. Bu tür toplantılar özellikle iktidar medyası tarafından sürekli başka yerlere çekilmek, hatta provoke edilmek isteniyor. Esas mesele, diyalog ve istişareyi sağlayabilmektir. Muhalefet partileri arasında görüş alışverişi mekanizmalarını yerleştirmektir. Amaç bu olunca birlikte görüntü verip vermemenin tali bir mesele olduğunu söyleyebilirim. Fakat bu şartlarda artık birlikte kamuoyuna seslenmenin çok daha gerekli olduğuna inandım. Bizim burada özel ittifak arayışı olmadığını hep anlattık. Bizim parlamento seçimleri için görüştüğümüz partiler ile bir ittifak arayışımız ve politikamız yoktur. Türkiye’nin sorunlarını bütün muhalefet güçleriyle konuşma ve diyalog ile birlikte ele alma gibi bir yaklaşımımız vardır.

Bu son görüşmelerde; ittifak meselesi gündemimizde yoktu, diğer partilerin de yoktu. Onlar kendi aralarında görüşme yapıyorlar, nasıl şekillenecek bilmiyoruz; ama arayış içinde olmalarını normal karşılıyoruz. Çünkü ‘demokrasi ittifakı’ hedefiyle çok çeşitli kesimlerle buluşmalar gerçekleştiriyoruz.

‘Tutum belgenizde’ de ittifak arayışında olmadığınızı vurguladınız. Ancak Kürt sorunu ve cumhurbaşkanlığı seçimi başta olmak üzere sorunların çözümü için ortaklaşmaya hazır olduğunuzu beyan ettiniz. Muhalefetin cumhurbaşkanlığı adaylığında aranan kriterler belli. HDP için adaya destek vermek ya da kendi adayını çıkarmak… Eğiliminiz ne yönde? Son anda mı belli olacak?

Cumhurbaşkanlığı için belirlediğimiz politika aslında açık. Deklarasyonumuzda bunu ifade etmeye çalıştık. Biz diyoruz ki; cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ortak aday fikrine açığız ancak isimler üzerinden tartışmayı yanlış buluyoruz. Biz muhalefet partileriyle, cumhurbaşkanlığı seçimi sürecini açık ve şeffaf şekilde müzakere etmek istiyoruz. Öncelikle bugünden itibaren seçime dönük gündeme getirilecek meseleleri birlikte tartışacağımız mekanizmaya ihtiyaç var. Seçim güvenliği sadece sandık güvenliğinden ibaret değildir, seçime güvenle girmeyi sağlayacak bir iş birliği meselesidir.

Biz Türkiye’nin ağır tahribatlar yaşadığı kanısındayız. Özellikle beş yılda çok ağır adaletsizlik yaşanıyor. Ekonomik çöküş diyebileceğimiz tablo da iyice perçinlemiştir. Bunları nasıl düzelteceğimiz konusunda da ortak arayış ve mümkünse müzakere, bir onarım sürecine ihtiyaç vardır. Diğer muhalefet partileri kendi aralarında görüşmeye devam edebilirler, ama vardıkları sonuçları bizimle kamuoyunun önünde paylaşarak bizimle yürümelidirler. Bu süreci birlikte yürütebilmeyiz.

‘Birlikte yürümeliyiz’ dediğimiz zaman sanılıyor ki birlikte meydanlara çıkmayı kastediyoruz. Bizim böyle bir teklifimiz ve önerimiz yok ama gelirse değerlendiririz. İlaveten geçiş sürecini nasıl yapılandıracağız? Eğer muhalefet kazanırsa bundan sonraki dönemi nasıl inşa edeceğiz? Hangi temel ilke, öncelikler ve yöntemler burada önem taşıyacak? Müzakere edelim istiyoruz, mutabakat oluşursa isim belirlemek zor olmayacaktır. Bu zemini sağlayabilirsek; muhalefet partilerinin tümüyle müzakere, diyalog ve mutabakatı sağlayabilirsek ortak aday fikrini benimseriz ve buna göre hareket ederiz. Gerçekleşmezse ne yapacağımız konusunu şimdiden konuşmak istemiyoruz. Çünkü soruya cevap vermek bizim önerdiğimiz diyalog, müzakere, mutabakat zeminini engelleyecektir. Yeniden inşa hedefi öngörüyoruz, yeniden inşa için yolun açılmasını hedefini gözetiyoruz. Üzerimize düşeni yapmaya hazır olduğumu belirtiyoruz. Muhalefet ile belirttiğimiz çerçevede anlaşma olmazsa ne yapacağımızı o zaman konuşacağız, o zaman tartışacağız. Bunu da demokratik yöntemle yapacağız. Aday çıkarıp çıkarmama meselesini de mümkün olduğunca geniş istişare ve müzakere sürecinin sonunda belirlemek istiyoruz. Daha fazla ayrıntıya girmeyi şu an ihtiyaç duyduğumuz hedefe uygun bulmuyoruz.

Mithat Sancar’ın açıklamalarının tamamını okumak için TIKLAYIN

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir