Güven Turan Kimdir? Hayatı, Eserleri

 2 Aralık 1943 yılında Sinop’un Gerze İlçesinde dünyaya gelen Güven Turan, ilkokulu Samsun Maarif Koleji’nde, ortaokul ve liseyi İstanbul Maarif Koleji’nde okudu. Ankara Üniversitesi DTCF İngiliz Dili ve Edebiyatı’ndan mezun oldu (1968). Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi’nde İngilizce okutmanlığı yaptı (1970-1976), aynı üniversitede yüksek lisansını tamamladı (1973).

Haber Merkezi / TRT Türkiye’nin Sesi Radyosu için çok sayıda program hazırladı. İstanbul’a taşındı. Reklamcılık alanında metin yazarı olarak çalıştı (1976). Reklam Yazarları Derneği’nin kurucuları arasında yer aldı ve bir süre başkanlığını yaptı. 1976’dan beri yaptığı reklamcılığı bırakarak 1995’te serbest yazarlık yapmaya başladı.

Haluk Aker’le birlikte Ankara’da Devinim 60 adlı bir dergi çıkardı (12 sayı, Şubat 1965-Ocak1966). Hüseyin Cöntürk’ün yönettiği Yordam dergisinin yazarları arasında yer aldı. Tan, Yazko Edebiyat, Yeni Düşün, Hürriyet Gösteri, Adam Sanat, Gergedan, Argos, Defter, Sombahar, Yaşasın Edebiyat, Çalıntı, Yemek ve Kültür, Yom, Cogito, Sanat Dünyamız ve Kitaplık dergilerinde öykü ve şiirlerini yayımladı. Yurtdışında, International Writing Program (ABD, 1980), British Council Cambridge Seminars (İngiltere, 1998), Voix de la Mediterranee (Fransa, 2002) gibi uluslararası etkinliklere katıldı.

Şiir, deneme, eleştiri, roman ve öykü olmak üzere edebiyatın farklı alanlarında eserler veren Güven Turan, 1995’ten beri Yapı Kredi Yayınları’nda yayın danışmanı ve editör olarak çalışmalarını sürdürmektedir. TYS ve PEN üyesidir.

Batı ve Doğu edebiyatlarından şiir ve roman çevirileri de bulunan Güven Turan, Dalyan romanıyla 1979 Türk Dil Kurumu Roman Ödülü’nü, Düş Günler’le 1990 Yunus Nadi Öykü Kitabı Ödülü’nü, Bir Albümde Dört Mevsim’le Yunus Nadi Yayımlanmamış Şiir Kitabı Ödülü’nü (1991), Cendere’yle 2004 Altın Portakal Şiir Ödülü’nü, Süregelen adlı eseriyle 2005 Memet Fuat Deneme Ödülü’nü kazanmıştır. 2008 yılında TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı Onur Eleştirmeni Ödülü’ne ve 2016 PEN Şiir Ödülü’ne layık görülmüştür.

Güven Turan, 1960 kuşağı şairlerindendir. Gençlik yıllarında Batı klasiklerini okuyarak onlar üzerine eleştiri yazıları yazdı. İlk şiiri “Aykırı Yaşantı” Haziran 1962’de Yelken dergisinde yayımlandı. Dost, Yordam, Ataç, Soyut, Şiir Sanatı, Türk Dili, Dönem, Evrim, Alan 67, Ataç, Yelken, Oluşum gibi dergilerde ve Ulus gazetesinin sanat ekinde yazdı.

Bireysel duyumlara önem veren; doğa ve insan birlikteliğini sınır ötesi bir duyuşla kavrayan güven Turan; şiiri bir dil tutkusu olarak görmektedir. Şiiri geniş bir etkileşim alanına sahiptir: Ahmet Haşim, A. Muhip Dıranas, Behçet Necatigil, Edip Cansever, Turgut Uyar, Oktay Rifat, Cemal Süreya, Melih Cevdet Anday, İlhan Berk, Sezai Karakoç vb. Şiirinde dilin bütün olanaklarını zorlar. Özel çağrışımlara yol açan birleşimlere kadar uzanır. Kelimeler yetersiz kaldığında yeni birleşimlere giderek kendine özgü bir çağrışım ağı oluşturur.

Güven Turan, PEN 2016 Dünya Şiir Günü Bildirisi’nde şiir için şunları söyler: “Eskidi, devrini tanımladı diye nitelenen, itelenen şiir… Şiirin ölümsüz olduğuna inanıyorum çünkü şiir enerjidir bence. Dönüşür, ama asla yok olmaz. Her şiir, dün olduğu kadar bugün de dilin anlam aktarmak kadar duygu aktarmak olan görevini yerine getiriyor”. Güven Turan, şiirlerinde kurguya çok önem verir. Onun için nasıl söylendiği kadar neyin söylendiğinin de önemi vardır. Bu özellik onu İkinci Yeni şiirinden ayırır. Şiirde söz ve anlamı birlikte önemser. 2016 yılında yayımladığı Ardıl şiir kitabındaki “Mukaddime” başlıklı şiirin, onun şiir dünyasının özelliklerini yansıttığını söylemek mümkündür.

Şiirlerinde kent yaşamı, çocukluğa özlem, aşk, ölüm, koku, yalnızlık, yabancılaşma, mitoloji ve cinsellik ögelerinin öne çıktığı görülmektedir. Şair, varoluşçu yazarlar J. P. Sartre ve A. Camus’un fikirlerinden de etkilenir. Güven Turan, varoluşçuluk anlayışında önemli bir vurgu sayılan “yalnızlık”ı olumsuz bir durum olmaktan çok kişinin kendisini bulmasını sağlayan bir durum olarak görür. Yalnızlık ve ölümü olumlar. Şiirlerinde kent insanının nesne konumuna düşürülmesini eleştiren şaire göre aşk, insan doğasının bir parçasıdır.

Güven Turan, yaşamı kuşatan bütün olumsuzlukların karşısına şiiri koyar ve şiirin işlevinden çok görevi olduğuna inanır. Söz ve anlamı birlikte önemser. Ona göre söz de anlam da kendisini dile borçludur, şiirin anlam aktarma görevi yanında asıl görevi duygu aktarmaktır. Ahmet İnam’a göre Güven Turan, şiirlerinde duygunun her zaman yansıtılmasından yanadır. Duygu kelimelere dökülürse anlam kazanır. Kişinin anlattıkça güçleneceğini düşünür.

Güven Turan, 1960’lı yıllardan itibaren dilin olanakları ve sınırları üzerinde düşünür. Dalyan romanının ödül töreni için yaptığı konuşmada; kendisinin bir yazar olarak temel sorununun Türkçeyi ona yaraşır bir şekilde kullanmak olduğunu belirtir.

Güven Turan, 1962’den beri aralıksız olarak yazan bir sanatçıdır. 1969’a dek yazdığı şiirleri kapsayan ilk şiir kitabı Güneşler… Gölgeler…’den (1981) bugüne dek on dört şiir kitabı yayımlamıştır. İlk kitabından itibaren dilin günlük konuşma yapısını zorladığı ve sözcüklerin anlamının ötesine geçtiği görülür. Bu kitabında hakim olan temalar aşk, özlem ve doğadır. İkinci şiir kitabı Peş, ilk kitabına göre daha yalın bir söyleyişe sahiptir. Peş, görünüşte daha yalın bir kurgu taşısa da anlam örgüsü daha yoğun bir kitaptır. Roman, öykü, eleştiri, deneme türlerinde eserler verse de şiir onun yaşamında hep önceliklidir.

Dalyan adlı ilk romanından itibaren tüm romanlarında aşk ana tema olmakla birlikte kimliğini bulmaya çalışan insanın serüvenini işlemiştir. Düş Günler (1989) ve Zemberek (2009) adı altından topladığı öykülerinde, kent yaşamını, kadınların dünyasını, ikili ilişkileri ve ilişkisizlikleri, günlük yaşamın içinde bazen de zaman ve mekânda sıçrayışlar yaparak düşsel gezintileri işlemiştir.

Güven Turan, eleştiriyi; “bir yapıtın hakkında yargıya vararak onun edebiyat içerisindeki yerini belirlemek” biçiminde tanımlamaktadır. Yazıyla Yaşamak adlı eseri, Türk sanatçıların edebiyatla ilgili birçok kavram ve olay hakkındaki yazılarından oluşur. Resim sanatı hakkındaki yazılarını Çerçevenin Dışından adıyla toplamıştır. Süregelen adlı deneme kitabı, Türk edebiyatından Batı edebiyatına birçok kişi ve kavramla ilgili düşüncelerini içermektedir. (Kaynak: teis.yesevi.edu.tr)

Eserleri;

Şiir;

Güneşler… Gölgeler… (1981)
Peş (1982)
Sevda Yorumları (1990)
Bir Albümde Dört Mevsim (1991)
İkaros’un Uçuşu (1993)
Toplu Şiirler (1995)
101 Bir Dize (1996)
Gizli Alanlar (1997)
Görülen Kentler (1999)
İz Sürmek (2001)
Cendere (2003)
Çıkış (2008)

Öykü;

Düş Günler (1989)

Roman;

Dalyan (1978)
Yalnız mısın? (1987)
Soğuk Tüylü Martı (1992)

Deneme-Eleştiri;

Kendini Okumak (1987)
Bakır Çalığı (1994)
Yazıyla Yaşamak (1996)
Çerçevenin Dışından (2004)
Süregelen (2005)

Çeviri;

Aşk ve İsyan (K. Rexroth’tan seçme şiirler, 1991)
Sınırsızdır Şiir (M. Holub’dan seçme şiirler, 1993)
Seçme Şiirler (L. Glück’ten, 1994)
Seçme Şiirler (W. C. Williams’tan, 1995)
Seçme Şiirler (H. D.’den, 1995)
Demir Adam/Demir Kadın: T. Hughes (2001)
Raşid’in Dürbünü (J. Mahjoub, 2003).

Ödülleri;

1979 Türk Dil Kurumu Roman Ödülü / Dalyan ile
1990 Yunus Nadi Yayımlanmış Öykü Kitabı Ödülü / Düş Günler ile
1991 Yunus Nadi Ödülü / Bir Albümde Dört Mevsim adlı dosya ile
2004 Altın Portakal Şiir Ödülü / Cendere ile

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir