Kuymak, Malzemeleri, Hazırlanışı

Kuymak; Herkesin mutlaka tadması gereken bir lezzetdir. Yapımı o kadar zor olmayan tarifimiz ellerinizle buluştuğunda daha da lezzetlenecektir.

Malzemeleri:

  • 1/5 kg su
  • 3 su bardağı mısır unu
  • 250 gr tereyağı
  • 1 yemek kaşığı tuz
  • 300 gr telli peynir

Hazırlanışı:

Tereyağı pembeleşinceye kadar kızdırılır, su koyulur 1 yemek kaşığı tuz ilave edilir soğuk suya 3 yemek kaşığı mısır unu karıştırılarak ilave edilir. Koyulaşıncaya kadar kısık ateşte 15 dakika pişirilir. 300 gr telli peynir konulur 5 dakika daha kısık ateşte pişirilir. Sıcak servis yapılır.

Paylaşın

Pişmaniye, Malzemeleri, Hazırlanışı

Pişmaniye; Herkesin mutlaka tadması gereken bir lezzetdir. Yapımı o kadar zor olmayan tarifimiz ellerinizle buluştuğunda daha da lezzetlenecektir.

Malzemeleri;

  • 2, 5 su bardağı şeker
  • 1 su bardağı su
  • Limon tuzu
  • 2 kase un
  • Buz kalıpları

Hazırlanışı;

2, 5 su bardağı şekeri 1 su bardağı su ile karıştırıp kaynatmaya başlıyoruz. Bir yandan da 2 kase unumuzu tavamıza alarak kavuruyoruz . Kaynamakta olan şerbetin kıvam aldığını anlamak için soğuk suya 1/2 damla damlatıyoruz macun kıvamına geldiyse alıyoruz ocaktan.

Bu arada limon tuzu atıyoruz tepsimizin üzerini tereyağ ile yağlıyoruz tepsimizin altına buz kalıpları koyuyoruz ve tahta kaşık yardımıyla karıştırıyoruz. İyice macun kıvamına gelince elimize alıyoruz. Önceden hazırlamış olduğumuz kavurduğumuz onu masa yada tezgaha döküyoruz . Macun halka yapıp unun içine koyuyoruz. Macunu kopartmadan una yedirerek çekerek halka yapıyoruz en az 2 kişi ile yaparsanız daha güzel olur. Afiyet olsun

Paylaşın

Otur Fatma Tatlısı, Malzemeleri, Hazırlanışı

Nazlı (Otur Fatma Tatlısı); Herkesin mutlaka tadması gereken bir lezzetdir. Yapımı o kadar zor olmayan tarifimiz ellerinizle buluştuğunda daha da lezzetlenecektir.

Malzemeleri;

  • 2 tane yumurta
  • 1 bardak yoğurt
  • 1 bardak şeker
  • 1 çay kaşığı karbonat
  • 1 pk kabartma tozu
  • Aldığı kadar mısır unu

Hazırlanışı:

Keke benzer şekilde yapılan ve en çok çayın yanında tercih edilen tatlılardan biridir. 2 tane yumurta, 1 bardak yoğurt ve 1 bardak şeker büyük bir kabın içinde iyice karıştırılır. 1 pk. kabartma tozu, 1 çay kaşığı karbonat ( üzerine birkaç damla limon sıkılarak kullanılması önerilir) aldığı kadar mısır unu eklenir.

Yağlanmış olan tepsiye boşaltılır ve fırında hafif ateşte pişirilir. Tatlı çok kısa sürede piştiği için ‘Nazlı’ olarak adlandırılmaktadır. Bu nedenle de pişirilirken dikkatli olmak ve ateşi iyi ayarlamak gerekir.

Paylaşın

Cevizli Keşli Köy Makarnası, Malzemeleri, Hazırlanışı

Cevizli Keşli Köy Makarnası; Herkesin mutlaka tadması gereken bir lezzetdir. Yapımı o kadar zor olmayan tarifimiz ellerinizle buluştuğunda daha da lezzetlenecektir.

Malzemeleri:

  • 500 gr ev eriştesi
  • 2 su bardağı dövülmüş ceviz içi
  • 2 su bardağı rendelenmiş keş
  • 200 gr köy tereyağı, biraz tuz

Hazırlanışı:

Erişteler kaynamış tuzlu suda pişinceye kadar haşlanır. Piştikten sonra makarna süzgecine boşaltılıp süzdürülür. Derin bir tavaya tereyağı konur eriyene kadar kızdırılır. Ardından ceviz içinin 1 bardağı ve keşin 1 bardağı tereyağının içine konur devamlı karıştırılarak keşin ve cevizin kızarması sağlanır.

Nar gibi kızardığında ateşten alırnır. Eriştenin servis yapılıp sunulacağı yuvarlak bir cam kap tepsi ayarlanır. Birer bardak ceviz içi ve keş bir kapta karıştırılır. Cam tepsiye ilk olarak eriştenin 4/1’i yayılır. Ardından ceviz ve keş karışımı serpilir, tekrar erişteden tepsiye bir miktar konur.

Tekrar ceviz içi keş serpilir. Bu işlem 2 kez daha tekrarlanır ve en üstüne tavada nar gibi kızdırılan tereyağı, keş, ceviz içi güzelce dökülür. Her tarafına eşit miktarda yayılır ve sıcakken servis edilir.

Paylaşın

Umaç Çorbası, Malzemeleri, Hazırlanışı

Umaç Çorbası; Herkesin mutlaka tadması gereken bir lezzetdir. Yapımı o kadar zor olmayan tarifimiz ellerinizle buluştuğunda daha da lezzetlenecektir.

Malzemeleri;

  • 1 çay bardağı sıvı yağ
  • 1 çay bardağı yoğurt
  • 1 çay bardağı süt
  • 2 adet yumurta
  • 1 çorba kaşığı sirke
  • 1 adet soğan
  • 2 domates
  • 1 kase un
  • 2 yemek kaşığı sıvı yağ,

Hazırlanışı:

Yağ, yoğurt, süt, bir adet yumurta, sirke bu malzemeler aldığı un ile yoğrulur bir süre dinlendirilir parçalara ayrılır. 1 adet soğan 2 kaşık sıvı yağda sararıncaya kadar kavrulur 2 adet rendelenmiş domates ilave edilir 4 bardak su, bir kase un bir yumurta ile umaç yapılır kaynayan suya ilave edilir.

Paylaşın

Kocaeli: Cirbin Ali Mağarası

Cirbin Ali Mağarası; Kocaeli’nin Başiskele İlçesi, Yuvacık Beldesi, Servetiye Köyü, Soğuksu Mevkii’nde yer almaktadır.

Sarkıt ve dikitlerin çokça görüldüğü mağaranın, yöre halkı tarafından 2 km uzunluğunda olduğu belirtilmiştir. Yapılan çalışmada mağaranın yaklaşık 100 m’lik kısmına girilmiştir.

Hali hazırda damlataş oluşumları devam eden mağaranın, yöre halkı tarafından anlatıldığı kadarı ile tamamı gezildiğinde çok zengin ve farklı tipte damlataş oluşumlarını görmek mümkün olacaktır.

Paylaşın

Asaf Yahya Adalı Kimdir? Hayatı, Eserleri

Şair Asaf Yahya Adalı (Yahyazâde Asaf Efendi) 1879/1880 yılında Antakya’da doğdu. Yahya Efendi’nin oğludur.

İlk tahsilini Antakya Rüşdiyesinde tamamladı. Sonra medreseye devam etti, Arapça ve Farsça öğrendi. Babasından sarf ve nahiv, Antakya’nın seçkin hocalarından mantık, maani, bedi, beyan ve tefsir okudu.

Kendi kendini yetiştirmeye çalıştı, bu arada piyano, ney, keman, ud çalmayı öğrendi. Çiftçilikle uğraştı, kendi arazisini işletti, bir ara değirmen işletmeciliği de yaptı. Bir yandan da ilim ve edebiyatla ilgilendi, Yeni Mecmua’da şiirleri yayınlandı.

Asaf Yahya olarak anılırken, 1939’dan sonra “Adalı” soyadını aldı. Asaf efendi’nin şiire karşı sevgisinde ve şiir yeteneğinde babasının büyük etkisi  olmuştur. Seviyeli ve usta, edebi kültürü güçlü bir şairdir. Şiirlerinde hemen hemen her tür ve vezni denemiştir.

Tarih düşürmede ve ebced hesabı ile esami düzenlemede özel bir yeteneğe sahiptir. Şiirlerinde yaşadığı şehrin günlük hayatı, aşk, tabiat, halkın sıkıntıları, milli konular, çeşitli konularda eleştiriler mısralara dökülmüştür.

Asaf Yahya  Adalı 1971 yılında vefat etmiştir. Hayatı, sanatı ve şiirleri Dr.Hüseyin Güfta tarafından hazırlanan “Antakyalı Şair Yahyazâde Asaf- Hayatı, Edebi kişiliği ve Şiirleri” adlı kitapta incelenmiştir.

Paylaşın

Nafi Miskioğlu Kimdir? Hayatı, Eserleri

Şair Nafi Miskioğlu, 1886 yılında Antakya’da doğdu. 4 yaşında babasını kaybettiği için kendisini dedesi büyütmüştür.

11 yaşında iken dedesini de kaybedince amcası onu Zincirli Medrese’ye gönderdi. Arapça ve fıkıh öğrendi, bu arada babasının kitaplarını incelerken Nabi’nin divanını, Fuzuli’nin şiirlerini tanıyınca okuma öğrenme hevesi arttı. Özel olarak çalışıp Farsça öğrendi.

Ama sıkıntılar ve hayal kırıklıkları yüzünden tahsili terk etti. Kendini okumaya verdi. İki yıl İttihat ve Terakki Cemiyeti Antakya Şubesi kâtipliği, 3 yıl Antakya Ortodoks İdadisi Türkçe öğretmenliği, daha sonra belediye kâtipliği ve İaşe Ambar Memurluğu görevlerinde bulundu. 1918 yılında işgali yaşadı. 1928 yılında Yeni Mecmua yayınlanmaya başlayınca şiirlerini bu mecmuada yayınlamaya başladı.

“Miskizade Nafi Bey” olarak tanınmıştı, ama şiirlerinde “Nabi-i Zaman” mahlasını kullandı. İşgal yıllarında Türklüğü, Türk kültürünü savundu. Hatay kurtuluş mücadelesinde etkin görev aldı. Soyadı Kanunu gereği “Miski” soyadını almışken 1941 yılında soyadını “Miskioğlu” olarak değiştirdi.1947 yılında vefat etti.

Şiirlerinde ahenk ve ses zenginliği önemlidir. Mısraları özlü ve sağlamdır. Şiirleri daha çok Antakya yaşayışına ve mücadeleye adanmıştır. Hayatı ve şiirleri Mehmet Tekin tarafından yayınlanan “Hatay’ın Son Aruz Şairi Nafi Miskioğlu” adlı eserde incelenmiştir.

Paylaşın

Şair Akif Efendi Kimdir?

Şair ve din adamı olan Akif Efendi 1821 yılında Antakya’da doğdu, 1880 yılında hayatını kaybetti.

Babası Antakya kadısı olduğundan iyi bir eğitim gördü, genç yaşta müderris oldu. Babası ile birlikte İstanbul ve Belgrad’ta 7 yıl geçirdi, babasının ölümünden sonra Antakya’ya dönerek uzun yıllar müftülük yaptı, 1880 yılında vefat etti.

Akif Efendi döneminin güçlü şairlerindendir. Çoğu hikemî şiir tarzında olan her tür şiirin bulunduğu 800 sayfalık divanı basılmamıştır. Şiirlerinden bazı beyitler dilden dile aktarılarak günümüze kadar gelmiştir.

Paylaşın

Şair Yahya Efendi Kimdir?

Şair ve din adamı Yahya Efendi Antakya’lıdır, ama ailesi ticaret için Şam’da bulunduğu sırada 1823 yılında Şam’da doğmuştur.

İlk tahsilini Antakya’da yaptı, daha sonra Antakya medresesinden icazet aldı. İlmi ve zekâsıyla şöhret kazandı. Şam’da Arif Paşa’nın divan kitabetinde, Siverek kaymakamlığında bulundu, sonra İstanbul’a giderek bilgi ve görgüsünü arttırdı.

Antakya’ya döndükten sonra önce fetva eminliğine, sonra Antakya müftülüğüne atandı.1873/74 yıllarında Hicaz’a gittiğinde Kıraat-i Seb’a ve Kütüb-ü Sitte’den icazet alarak Antakya’ya döndü. 1883 ‘te tekrar Şam’a giden Yahya Efendi orada bir süre Maarif Müdürlüğü yaptı.

Şam’da ve İstanbul’da ünü arttı, bu arada “Bilad-ı Hamse-i Mevleviyye tefahüresi”nin ikinci ve üçüncü nişanlarını aldı. 1897 yılında Antakya’da vefat etti. Döneminin güçlü şairlerinden biri olan Yahya Efendi’nin bir divan dolduracak sayıda ve her türde yazılmış şiirleri vardır.

Sultan Abdulhamid’de sunduğu “Divançe-i Yahya” adlı eseri Dr. Vahid Çabuk tarafından yayına hazırlanmış, Hatay Folklor Araştırmaları Derneği tarafından yayımlanmıştır.

Paylaşın