Benzin Ve Motorine Büyük Zam

Bu gece yarısından itibaren geçerli olmak üzere rafineri çıkış fiyatlarındaki değişiklikten dolayı motorin grubunda 1.51 TL, benzin grubunda 1.61 TL zam geldi. Zam, pompa satış fiyatlarına yansıyacak.

Enerji Petrol Gaz İkmal İstasyonları İşveren Sendikası (EPGİS), sosyal medya üzerinden bu geceden itibaren geçerli olmak üzere, litre başına benzine 1 lira 61 kuruş, motorine 1 lira 51 kuruş zam geleceğini duyurdu. Zam, pompa fiyatlarına yansıyacak.

Zamla birlikte benzinin litre fiyatı yaklaşık olarak İstanbul’da 15,14 TL’den 16,75 TL’ye, Ankara’da 15,24 TL’den 16,85 TL’ye, İzmir’de 15,26 TL’den 16,87 TL’ye yükselecek.

Motorinin litre fiyatı da yaklaşık olarak İstanbul’da 15,46 TL’den 16,97 TL’ye, İzmir ve Ankara’da ise 15,57 TL’den 17,08 TL’ye yükselecek.

Zamlara neden olarak, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sonrası dolar/TL kuru ve petrol fiyatlarının artması gerekçe gösteriliyor.

Benzinin litre fiyatı İstanbul’da bir yıl önce yaklaşık 7,21 TL, yıl sonunda 12,29 TL idi. Bu geceki zamla birlikte benzine bir yılda yüzde 132, yıl başından bu yana yüzde 36 oranında zam gelmiş oldu.

Paylaşın

Benzin Ve Motorinde Büyük Zam Kapıda

Rusya’nın Ukrayna askeri müdahalesi, petrol piyasalarında sert bir yükselişin yaşanmasına sebep olurken, Doç. Dr. Oğuz Demir, benzinde 1,20-1,60 TL arasında, motorinde ise 1 TL’nin üzerine zam beklentisi olduğunu söyledi.

Rusya’nın Ukrayna’ya müdahalesi, uluslararası piyasaları olumsuz yönde etkiliyor. Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan ekonomist Doç. Dr. Oğuz Demir, benzin ve motorinde büyük zam beklendiğini söyledi.

Kişisel sosyal medya hesabından açıklama yapan Demir, “Mevcut durumda Cuma geceden geçerli olmak üze re 1,20-1,60 TL arasında bir zam muhtemel. Motorinde 1 TL’nin üzerinde ve pazartesi geceden geçerli olacak şekilde…” diye yazdı. Demir’in mesajı şöyle:

Rusya’nın Ukrayna’ya müdahalesi ile birlikte brent petrolün varili yüzde 6’yı aşan artışla 100 doları geçti. Brent petrolün varil fiyatı 7 yılın en yüksek seviyesi olan 101 doları gördü. ABD hafif ham petrolü yüzde 5 civarı artarak 96,2 dolara yükseldi.

Sabah saatlerindeki operasyon haberleriyle 101 doları gören brent petrol, sonrasında 100 doların altına geriledi. Gün ortasında brent petroldeki yükseliş yüzde 6,20 ile fiyatlar 99,80 dolardan işlem görüyor.

Paylaşın

Petrol Fiyatları Yedi Yılın Zirvesinde

Rusya’nın Ukrayna’nın doğusundaki ayrılıkçı bölgeler Donetsk ve Luhansk’ın bağımsızlığını tanımasının ardından, Salı günü Brent ham petrolünün fiyatı son yedi yılın en yüksek seviyesi olan 98 dolara ulaştı.

ABD ve İngiltere de dahil olmak üzere bazı Batılı devletler, Rusya’ya yönelik yaptırımları görüşüyor. Suudi Arabistan’ın ardından dünyadaki ikinci büyük ham petrol ihracatçısı durumunda olan Rusya, aynı zamanda dünyanın en büyük doğal gaz üreticisi.

Londra’daki Manulife Asset Management şirketinden Sue Trinh, sınır hattında yaşanan gerilimin “önemli etkileri” olabileceğini söyledi.

Trinh, yaptırımlar netiecesinde Rusya’nın daha az ham petrol ve doğal gaz tedarik etmesinin “küresel ekonomi üzerinde önemli bir etkisi” olacağını ifade etti.

Batılı güçler ise Putin’in ayrılıkçı bölgeleri tanımasının, Rus birliklerinin resmi olarak Ukrayna’nın doğusuna girmesinin önünü açmasından korkuyor.

Donetsk ve Luhansk’ta Rusya destekli isyancılar, 2014 yılından beri Ukrayna birlikleriyle savaşıyor. Rusya’nın söz konusu hamlesi, yıllardır belirsiz bir ateşkes altında olan bölgede barış görüşmelerini fiilen sonlandırıyor.

ABD ve Asya borsalarında düşüş

Japonya’da Tokyo Borsası’nda Nikkei 225 endeksi de yüzde 2’nin üzerinde düşüş gösterdi. Çin’deki Şanghay Birleşik Endeksi de gün ortasında yüzde 1,4 oranında düştü.

Amerikan hisse senedi endekslerinden S&P 500 ise yüzde 1,6 düştü. Dow Jones endeksi yüzde 1,4 düşerken, Nasdaq 100 vadeli işlemleri de yüzde 2,2 oranında değer kaybetti.

CIMB Private Banking ekonomisti Song Seng Wun, olası bir savaşın yatırımcılar için ön planda olduğunu belirtti.

Song Seng Wun BBC’ye verdiği demeçte, “Halihazırda yüksek seviyelerde olan nakliye maliyetlerinin, arz-talep kesintileri nedeniyle daha da yükseleceğine dair korkular var” dedi.

Ruble dolar karşısında değer kaybetti

Ruble dolar karşısında Kasım 2020’den beri en büyük düşüşü kaydetti. Borsalar da akşam seansında yüzde 18 oranında geriledi. Ruble yüzde 1 düşüşle 80.5825’ten işlem gördü.

Gösterge endeks MOEX yüzde 11 düştü ve Rusya’nın Kırım’ın bağımsızlığını tanıdığı 2014’ten beri en büyük düşüşü kaydetti. Dün de Rus borsaları ve ruble küresel çapta en kötü performans gösteren varlıklar olmuş, ruble günü yüzde 3.1 düşüşle 79.78’de tamamlamıştı.

Paylaşın

Türkiye, OECD’de Enerji Fiyatlarının En Çok Arttığı 4. Ülke

Türkiye’de elektrik, doğal gaz ve akaryakıt fiyatları son aylarda hızla artarken enerji enflasyonunda Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) üyeleri arasında üst sıralarda yer alıyor.

Euronews’ta yer alan habere göre; 2020 ile 2021 yılları aralık ayındaki değişime göre son bir yılda OECD ülkelerinde enerji fiyatlarının en çok arttığı 4. ülke Türkiye oldu.

Bu dönemde Türkiye’de enerji enflasyonu yüzde 49 olurken OECD ortalaması yüzde 26 çıktı. Elektrik ve doğal gaza 2022 başında yapılan zamlar henüz bu hesaplamaya yansımadığından önümüzdeki aylarda Türkiye’nin daha da üst sıralara çıkması söz konusu.

Türkiye’de elektrik faturaları ocak ayında yüzde 52 ile yüzde 127 arasında arttı. Akaryakıt fiyatları ise son 6 ayda yaklaşık yüzde 100 arttı.

Hükümet, elektrik ücretlerini düşürecek formüller ararken Avrupa ülkeleri de vatandaşlarına çeşitli yardımlar yapıyor. Enerji enflasyonu elektrik ve doğal gazın yanı sıra kişisel seyahat amaçlı araçlarda kullanılan akaryakıtı içeriyor.

OECD’nin enerji enflasyonu 2020 ile 2021 yılları aralık ayı arası değişimi yansıtıyor. Buna göre son 1 yıldaki enerji enflasyonun zirvesinde yüzde 73 ile Norveç var. Yüzde 56 ile Estonya ikinci sırada yer alırken Hollanda yüzde 54 ile üçüncü sırada.

Enerji enflasyonunun en düşük olduğu ülkeler ise yüzde 1,3 ile Çekya ve yüzde 2,1 ile Slovakya. OECD ortalaması ise yüzde 26.

Diğer bazı ülkelerde Aralık 2021 itibariyle son bir yıllık enerji enflasyonu şöyle: İspanya ve İsveç yüzde 40, Yunanistan yüzde 33, ABD yüzde 29, İngiltere yüzde 25, Fransa yüzde 20, Almanya yüzde 18 ve İsrail yüzde 8.

Türkiye’de elektrik ve doğal gaza yapılan yüksek zamlar bu enflasyon oranlarına henüz yansımış değil. Türkiye’nin enerji enflasyonunda önümüzdeki aylarda daha da yukarı sıralara çıkması bekleniyor.

Paylaşın

Elektrik Şirketlerinden Ortak Açıklama: Fiyatları Biz Belirlemiyoruz

Yüksek elektrik faturalarına karşı sorumluluklarının olmadığını açıklayan elektrik dağıtım şirketleri, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) işaret etti. Elektrik dağıtım şirketleri, ayrıca yüksek faturalar için dövize endeksli doğalgaz ve kömür fiyatlarını suçladı.

Türkiye’de ekonomik krizin yansımalarından biri olarak elektrik faturaları cep yakmaya devam ederken tepkilerin hedefindeki elektrik dağıtım şirketlerinden bir açıklama geldi.

Türkiye’deki 21 dağıtım bölgesindeki şirketinin tamamını temsil eden çatı kuruluş Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER), hedef gösterilmeyi anlayışla karşıladıklarını ancak durumun halkın sandığı gibi olmadığını, faturaları yükseltenlerin dağıtım şirketleri olmadığını söyledi.

Elektrik dağıtım şirketinin tüm faaliyetlerinin, gider ve gelirlerinin denetlendiğini belirten ELDER, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nu (EPDK) işaret etti.

“Elektrik dağıtım şirketlerinin gelirleri, elektrik tarifelerinden bağımsız bir şekilde, Düzenleyici Kurum EPDK tarafından, rasyonel maliyetleri hesaplanarak ve tüketici faydası gözetilerek şeffaf bir şekilde beş yıllık dönemler için belirlenmektedir. Özetle; elektrik tarifeleri ile ilgili elektrik dağıtım şirketlerinin hiçbir belirleyici rolü yoktur” dedi.

ELDER faturalardaki artışla ilgili açıklamasının devamında şunları kaydetti:

“Ocak’ta maliyetlerin artmasındaki en büyük etken elektrik üretim maliyetlerinin ciddi şekilde yükselmiş olmasıdır.

“Geçtiğimiz dönemde ülkemizde yaşanan kuraklık sebebiyle, elektrik üretimi içerisinde en yüksek paya sahip olan hidroelektrik santrallerinden sağlanan elektrik miktarı düşmüştür. Bu durum, elektrik üretiminde, ithal kaynaklar olan doğalgaz ve kömürün payını artırmıştır.

“Enerji maliyetlerindeki yükselişin en büyük sebebi ithal edilen, uluslararası fiyatlara ve dövize endeksli doğal gaz ve kömür alım maliyetlerindeki ciddi artışlardır. Son 1 yıl içerisinde doğal gaz fiyatları 10 kata kadar, ithal kömür fiyatları ise 5 kata kadar döviz bazında artış göstermiştir. Elektrik üretim kaynaklarındaki bu maliyet artışı, fatura bedellerinin de yükselmesine neden olmuştur.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da geçtiğimiz günlerde, ‘yapılabilecek tüm indirimleri yaptıklarını’ açıklamıştı.

Paylaşın

EPDK’dan ‘Elektrik Ücretleri’ Açıklaması

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), belirlenen elektrik tarifelerinde, dağıtım şirketlerinin kazancı ve bu kazancın tüketicilerin elektrik faturasına etkisi üzerine yöneltilen iddialara ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.

Açıklamada, dağıtım şirketinin ve görevli tedarik şirketinin (GTŞ) iki farklı tüzel kişilik olduğu hatırlatılarak şu ifadelere yer verildi;

“Dağıtım şirketi elektrik satışı yapmaz. ‘Kargo işi’ yani taşımacılık ile görevlidir. Dağıtım Şirketleri; dağıtım şebekesini işletmek ve sürdürülebilirliğini sağlamak, arıza bakım ve onarım yapmak, bağlantı taleplerini karşılamak, gerekli şebeke yatırımlarını gerçekleştirmek ve tüm sistem kullanıcılarına ayrım gözetmeyen elektrik dağıtım ve bağlantı hizmetleri sunmakla görevlidir.

Dolayısıyla dağıtım şirketi elektrik satışı yapmamaktadır. Dağıtım şirketi kargo işi yani taşımacılık ile görevlidir. Şebekenin işletilmesinden sorumlu şirkettir. Bu şirketler 21 adet olup özelleştirme ile verilen şirket isimleri ile devam etmektedir.

“Tarifleri EPDK belirler”

Tüketicilere elektriği dağıtım şirketlerinin değil, GTŞ’lerin sattığı bilgisi verilen açıklamada, “Bu şirketlerin tarifeleri EPDK tarafından belirlenir. Bu tarifeler dışında şirketler kendi inisiyatifleri ile faturalarda oynama ya da zam yapamazlar” değerlendirmesi yapıldı.

Açıklamada, GTŞ’lerin serbest piyasadan veya Elektrik Üretim Anonim Şirketi (EÜAŞ) üzerinden satın aldıkları enerjiyi serbest olmayan tüketicilere veya ikili anlaşması bulunmaya tüketicilere düzenlenen tarife üzerinden satmak zorunda olduğu kaydedilerek, “Bu şirketler, EPDK’nın belirlediği fiyattan farklı bir fiyat uygulayamaz” denildi.

Şirketlerin 32 kuruşa satın aldığı elektriği vatandaşa astronomik karlar ile satılıp satılmadığının ve gerçek rakamların ne olduğu sorusunun cevaplarına yönelik şu ifadeler yer aldı:

Sosyal medyada çokça atıf yapılan aşağıdaki Kurul kararında açıkça dağıtım şirketlerine teknik ve teknik olmayan kayıp için yaptığı satışlarda fiyatın 31,8592 kuruş/kWh olduğu ifade edilmiştir.

Ancak söz konusu fiyat, sadece enerji fiyatıdır. Herhangi bir vergi dahil değildir. GTŞ’ler nihai tüketicilere yaptığı elektrik satışının sadece yüzde 20’sini EÜAŞ’tan 31,86 kuruşa almaktadır. 2022 yılı için yapılan perakende satış tarifelerinde GTŞ’lerin yaklaşık 125 milyar kWh’lik bir elektrik satışı olacağı öngörülmüştür.

Bu elektriğin 25 milyar kWh’lik kısmı EÜAŞ’tan 31,86 kuruşa alınacağı, geri kalan 100 milyar kWh’lik kısmı ise spot piyasadan yaklaşık 150 kuruştan alınacağı öngörülmüştür. Dolayısıyla ağırlık ortalama enerji alım fiyatı 125 kuruş/kWh civarındadır. Devlet sübvansiyonu ile GTŞ’ler vatandaşlarımıza daha ucuza elektrik satmaktadır. Şirketlerin, EPDK’nın belirlediği oranların üzerinde kar etmesi ise mümkün değildir.

“Kesinlikle söz konusu değil”

GTŞ’lerin, EÜAŞ’tan 32 kuruşa elektrik alıp sanayiye 1 lira 75 kuruş, ticarethane 2 lira 74 kuruş, hanelere 1 lira 37 kuruş, 2 lira 6 kuruş fiyatlar ile satış yaparak yüzde 330-yüzde 546 kar yaptığı şeklindeki bilgi doğru değildir.

GTŞ’ler, düzenlenen tarife içindeki müşterilere yapacakları enerji satışından elde edecekleri kar oranı ‘Net Kar Marjı’ ile sınırlandırılmış olup bu oran 2021-2025 dönemi için yüzde 2,38 olarak belirlenmiştir. Yani iddia edildiği gibi 32 kuruşa elektrik satın alınarak astronomik düzeyde kar elde edilmesi kesinlikle söz konusu olamaz.

Açıklamada ayrıca, vatandaşların elektrik sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin çalışmaları konusunda en iyi düzeyde ve gereken şeffaflıkla bilgilendirilmesinin büyük önem taşıdığına vurgu yapılarak, şirketlerin, tüketicilerin en doğru şekilde bilgilendirmek için gereken hassasiyeti göstermesinin beklentileri arasında oldukları aktarıldı.

Paylaşın

Akaryakıta Büyük Zam Yolda!

Son dönemde hem dolar kuru hem vergiler hem de petrol fiyatları etkisiyle zam üstüne zam gelen akaryakıt fiyatları bu sefer Ekim 2014 sonrasındaki 7 yılın zirvesine yükselen petrol fiyatlarında artış nedeniyle daha da yukarı gidebilir.

Benzin ve mazot denilince akla ilk gelen şey zam oluyor. Son zamanlarda zam üstüne zam gelen akaryakıtta bir artış da 7 yılın zirvesine yükselen petrol fiyatları nedeniyle bekleniyor.

Brent petrol 93 dolar civarında ve fiyatı adım adım yükseliyor. Sektör kaynaklarından edinilen bilgiye göre, salı gününden itibaren geçerli olmak üzere benzine 70, motorine ise 90 kuruş zam gelecek. Böylelikle fiyatlar 16 liraya dayanacak.

Son dönemde hem dolar kuru hem vergiler hem de petrol fiyatları etkisiyle zam üstüne zam gelen akaryakıt fiyatları bu sefer Ekim 2014 sonrasındaki 7 yılın zirvesine yükselen petrol fiyatlarında artış nedeniyle daha da yukarı gidebilir.

Sektör kaynaklarından edinilen bilgiye göre benzin ve motorine yeni zam yolda. Salı gününden itibaren geçerli olmak üzere benzine 70, motorine ise 90 kuruş zam bekleniyor. Son zamla birlikte benzin 15 lirayı aşacak, motorin ise 16 liraya dayanacak.

“70-90 kuruş arası yeni zam”

Ekonomist Oğuz Demir, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda; “Çok üzülerek… Haftaya salı gününden geçerli olmak üzere benzin ve motorinde 70-90 kuruş arası yeni bir zam gelme olasılığı çok yüksek. Petrol fiyatlarındaki artış zammın nedeni 🙁 Pazartesi sert bir düşüş olmazsa gelecek zam bu…” dedi.

Brent petrolün fiyatı

Perşembe günü, günü 91.11 dolar seviyesinde tamamlayan Brent petrolün varili, dün itibarıyla önceki göre yüzde 2.27 artışla 93.18 dolara ulaştı. Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün varili ise 93,17 dolara kadar yükseldi.

Doğu Avrupa ve Ortadoğu’da devam eden jeopolitik gerilimler ve petrol arzına ilişkin olumsuz haberlerle ABD’deki fırtınanın arz tedarikini sekteye uğratacağı endişeleri fiyatları yükseltti.

Paylaşın

Akaryakıta Yeni Zam Kapıda: Ne Zaman Gelecek?

“Şu an yapılacak her artışı enflasyon rakamlarını yukarıya doğru iteceği için akaryakıta yapılacak zammı geciktirdiklerini”  belirten Ekonomist Oğuz Demir, “Önümüzdeki bir ay içinde akaryakıta 1 lira zam gelecek, şu an 14 lira 16 kuruş olan akaryakıtın fiyatı 15 lira 16 kuruş olabilir” dedi.

Türkiye, 2022 yılının ilk saatlerinden bu yana, zam haberleriyle uyanmaya devam ediyor. Son olarak, Ekonomist Oğuz Demir akaryakıtta şubat ayının sonuna doğru 1 liralık artış beklediklerini ifade etti.

halktv.com.tr’den Hava Asal’a konuşan Demir, “Akaryakıt istasyonlarının karları bir hayli düşmüş durumda. Hem dövizdeki dalgalanma hem de petrol fiyatlarındaki artış akaryakıt fiyatlarına da yansımaya devam ediyor. İstasyonların karları düştüğü için eskisi kadar rahat hareket edemiyorlar. Pek çok komisyon kaleminden vazgeçmek zorunda kaldılar. 800 istasyon kapanmış. Petrol Ürünleri İşverenler Sendikası (PÜİS) Başkan Yardımcısı Musa Ertaş bin 500 istasyonun daha kapanmak üzere olduğu bilgisini paylaştı. İktidar burada şunu yapacak, istasyonların litre başına aldıkları komisyonu artıracaklar. Komisyona yapılacak her artış vatandaşa yansıyacak. Bu artışın mart ayında gerçekleşmesi bekleniyordu” dedi.

“Yine artışlar vatandaşın cebine yansıyacak”

“Şu an yapılacak her artışı enflasyon rakamlarını yukarıya doğru iteceği için akaryakıta yapılacak zammı geciktirdiklerini” ifade eden Oğuz Demir akaryakıtta şubat ayının sonuna doğru 1 liralık artış beklediklerini aktardı.

Demir, “Akaryakıt istasyonları şu an litre başına yaklaşık 4 kuruş komisyon alıyor. Hükümet bu komisyonu 1 lira 4 kuruşa çıkaracak ya da istasyonların kapanmasına göz yumacak. Fakat şunu çok iyi biliyoruz ki hükümet sermayenin zarar görmesini göze almıyor. Yine artışlar vatandaşın cebine yansıyacak. Önümüzdeki bir ay içinde akaryakıta 1 lira zam gelecek, şu an 14 lira 16 kuruş olan akaryakıtın fiyatı 15 lira 16 kuruş olabilir” ifadelerini kullandı.

Paylaşın

Doğalgaz Kısıtlaması Neden Kriz Yarattı?

Türkiye’nin enerji tüketiminde dışa bağımlılığı her yıl daha da artıyor. 2000’li yıllarda yüzde 67 olan enerjide dışa bağımlılık 2020 yılında yüzde 74’e çıkmış durumda. Bu nedenle yurtdışında yaşanan bir aksaklık ülkede krize neden oluyor. Türkiye’nin bir depolama sistemi olmaması da acil durumlarda çözümsüzlüğün bir diğer gerekçesi olarak gösteriliyor.

Bianet’te yer alan habere göre; İran’ın geçtiğimiz hafta “teknik arıza” gerekçesiyle Türkiye’ye gelen doğalgazı 10 günlük süreyle keseceğini açıklamasının ardından başlayan enerji krizi giderek büyüyor. TEİAŞ İran kesintisini gerekçe göstererek ilk olarak fabrikaların doğalgaz kullanımını yüzde 40 oranında kısıtladı.

Alınan son kararla da ülkedeki tüm Organize Sanayi Bölgelerinde (OSB) elektrik kısıntısı uygulaması yapılacak. Ülkede sanayi üretimi en az 3 gün süreyle tamamen dururken kısıtlamanın OSB dışındaki tesislerde de uygulanacağı iddialar arasında yer alıyor.

Kesintiye ilişkin detaylar

TEİAŞ açıklamayı OSB’lere yazı göndermeden, telefon aracılığıyla yaptı. Ancak OSB’ler durumu sanayicilere yazı ile duyurdu. Bursa Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Müdürlüğü’nden konuya ilişkin OSB katılımcılarına giden yazıda da bu bilgi doğrulandı. Her türlü kayıp ve hasardan işletmenin sorumlu tutulduğu yazıda şu ifadeler yer aldı:

“Kısıntı/kesinti süreleri içerisinde firmanızın aydınlatma ve güvenlik hizmetlerinin karşılanabilmesi için firmanızın besleyen hatta enerji olacaktır. Ancak elektriğin üretim amaçlı kullanılması durumunda firmanızın bağlı olduğu hattın enerjisi kesilecek olup, aynı hattan enerji alan diğer firmaların mağduriyetine neden olunacak ve kesinti süresi boyunca tekrar elektrik verilmeyecektir. Bu nedenle oluşacak her türlü kayıp ve hasarda kurala uymayan işletmeler mesul olacaktır.”

Telefonla yapılan ilk bilgilendirmede kısıtlamanın Pazartesi, çarşamba, perşembe tam gün olacağı belirtildi. Sanayiciden gelen tepkiler üzerine Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in konuya müdahalesi sonucu kesinti günleri ardışık hale getirildi. Pazartesi, salı çarşamba tam gün olarak değiştirildi.

Alınan kararla tüm OSB’lerde aydınlatma ve ısınma amaçlı kullanılabilecek kadar enerji çekimine izin verildi. Belirlenen günlerde belirlenen rakamın üzerinde enerji çeken bölgelerin enerjisi TEİAŞ tarafından kesilecek ve cezai yaptırım uygulanacak.

Kesinti kimleri etkileyecek?

Elektrik kesintisi başta temel gıda üretimi olmak üzere otomotivden tekstile üretimde sürekliliğin sağlanması gereken demir-çeliğe kadar tüm ağır sanayi sektörlerini etkileyecek. Kesintilerin gıda fiyatlarını artıracağından endişe edilirken, yiyecek üreticileri ise 72 saat sürecek bir elektrik kesintisinin gıda güvenliği ve depolardaki ürünler için tehdit oluşturduğunu bildirdi.

Organik Ürün Üreticileri ve Sanayicileri Derneği (ORGÜDER) ve Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) kesintilerden muafiyet talep etti. Bunun üzerine BOTAŞ dün ilaç, et ve et ürünleri, süt ve süt ürünleri işletmelerine uygulanan doğalgaz kesintisini sona erdirdi.

Gaz tüketimi en üst seviyedeydi

Gaz kesintisi söz konusuyken ülke genelinde gaz tüketimi ise kış koşulları nedeniyle 19 Ocak’ta rekor seviyeye yükseldi ve günlük 290 milyon metreküp düzeyine çıktı. Boru Hatları ile Petrol Taşıma Anonim Şirketi’nin (BOTAŞ) sanayi tesisleri ve elektrik santralleri için gaz kesintisi uygulamaya başlamasıyla günlük tüketim 225-226 milyon metreküpe çekildi ve 60-65 milyon metreküplük bir kısıntı olduğu açıklandı. BOTAŞ heyetinin Tahran’da birebir görüşmelerle İran yönetimini gaz kesintisi kararından vazgeçirmeye çalıştığı da konuşulanlar arasında.

Neden kriz yarattı?

Türkiye’nin doğalgaz ithalatında İran; Rusya ve Azerbaycan’ın ardından üçüncü sırada yer alıyor. 2021 yılının ilk 10 ayında Türkiye’de tüketilen doğalgazın yüzde 16’sı İran’dan karşılanmıştı.

Türkiye’nin birincil enerji tüketiminde dışa bağımlılığı ise her yıl daha da artıyor. 2000’li yıllarda yüzde 67 olan enerjide dışa bağımlılık 2020 yılında yüzde 74’ü çıkmış durumda. Bu nedenle yurtdışında yaşanan bir aksaklık ülkede krize neden oluyor. Türkiye’nin bir depolama sistemi olmaması da acil durumlarda çözümsüzlüğün bir diğer gerekçesi olarak gösteriliyor.

Ayrıca enerji ithalatı için harcanan para da sürekli artıyor. TMMOB’a bağlı Makine Mühendisleri Odası’nın (MMO) “Türkiye’de Enerji’nin Görünümü” raporuna göre Covid-19 salgınında gerek talep artışının yaşanmaması gerekse petrol fiyatlarındaki düşüş nedeniyle, enerji ham maddeleri ithalat faturası 2020’de yüzde 30 azalarak 28,8 milyar dolar düzeyinde gerçekleşmişti.

Ancak 2021’de petrol, doğalgaz ve kömür fiyatlarındaki hızlı artış eğilimi nedeniyle yılın ilk dokuz ayında 31,5 milyar doları aşan enerji ham maddeleri ithalatı faturasının yüksek olacağı ve 40 milyar doları geçeceği tahmin ediliyor.

Öte yandan 2020 yılında elektrik talebinin yüzde 43’ü ithal yüzde 57’si yerli kaynaklardan karşılandı.

Son yıllarda santrallarda büyük atıl kapasite oluştu. Kurulu güçte, 2010 ile 2020 arasında yıllık ortalama yüzde 7,2 artış oldu. En yüksek artış ise yüzde 12,2 ile 2013 yılında gerçekleşti. Bu dönemde toplam kurulu güç 1,94 kat artarken toplam üretim ise 1,45 kat arttı.

MMO’nun raporunda Türkiye’de elektrik enerjisinin kurulu gücü genellikle genç santralların oluşturduğuna vurgu yapılıyor. 2020 yıl sonu itibariyle toplam kurulu gücün yüzde 48,4’ünü 0-10 yaş arasındaki santrallar oluşturuyor. Bu denli genç bir yapıya sahip olan üretim tesislerinin, neden oldukça düşük kapasite oranlarına sahip oldukları açıklanması gereken bir konu olarak dikkat çekiliyor.

Geçmiş yıllarda enerji arzında meydana gelen aksaklık durumlarında kamunun elinde bulunan santrallar alternatif yakıt ile işletilerek üretimin devamlılığı sanılıyordu. Ancak Türkiye’de son yıllarda elektrik üretiminin neredeyse tamamı özel sektör tarafından yapılıyor. Üretiminde kamunun payı 1984 yılında yüzde 87,2’iken 2020’ye gelindiğinde yüzde 18,1’e düşmüş durumda.

Muhalefet ne dedi?

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, “İran ile ilgili girişimlerimiz devam ediyor” diyerek “sanayide iki grup halinde en fazla üç gün kesinti olacağını” savundu. Muhalefet cephesi ise, AKP hükümetinin doğalgaz kesintisine kararına sert tepki göstererek, asıl meselenin İran’ın tutumu değil kış ayları için planlama yapılmaması olduğuna dikkat çekti.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Bu iktidar bu ülkeye bunu da yaşattı. Tabii daha önemli işleri var. Gece yarısı sanatçıların evine baskın yaptırmak, gazetecileri atasözü paylaştılar diye hapse attırmak, dil koparmak… Beceriksizler” diyerek tepkisini gösterdi.

Asıl sorunu “kış için doğalgaz depolaması yapılmaması” olarak vurgulayan Kılıçdaroğlu’nun verdiği bilgiye göre; 2021 Ekim ayında Türkiye’nin depolama kapasitesi yüzde 54, bugün yüzde 32 seviyesinde. 2018 Ocak ayında ise depolardaki gaz miktarı yüzde 73 iken, 2019’da yüzde 72 ve 2020’de yüzde 60 idi.

HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Garo Paylan ise TBMM’de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Fatih Dönmez’in yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, “Ülkeyi enerji krizine soktunuz. İstifa etmeyi düşünüyor musunuz? Konutlarda elektrik ve doğalgaz kesintisi yapmayacağınıza nasıl güveneceğiz” dedi.

Deva Partisi Lideri Ali Babacan da “Merkez Bankası depoları boşaltılırken enerji depolarımız da boşaltılıyormuş; bunu görmüş olduk. İran’ın doğal gaz sağlamamasıyla gerçekten doğalgaz depoları varken bu depoların tam kapasiteyle kullanılmamış olması affedilebilir bir hata değil. Şu andaki sistemin yürümediği, bu zihniyetin bu ülkeyi yönetemediğinin bir örneği daha” diye konuştu.

Paylaşın

Türkiye’de Sanayi Üç Gün Duracak

İran’dan gelen doğal gaz akışının aksaması dolayısıyla çevrim santralleri çalışmayınca TEİAŞ, OSB’lere elektrik dağıtımını bu gece yarısından başlayarak üç gün durdurdu. Sanayiciler kesintilerin sektörde onarılmaz kayıplara yol açacağını söylüyor.

Türkiye Elektrik İletişim A.Ş. (TEİAŞ) tüm Türkiye’de organize sanayi bölgelerine en az 3 gün olmak üzere elektrik kısıtlaması uyarısında bulundu.

İran- Türkiye doğal gaz boru hattında meydana gelen arıza, doğal gazdan elektrik üreten çevrim santrallarında üretimi kısıtladı. TEİAŞ da çareyi 24 Ocak Pazartesi saat 00.00’dan itibaren Türkiye’deki tüm organize sanayi bölgelerine elektrik vermemkte buldu.

Ülkede sanayi üretimi en az 3 gün süreyle tamamen duracak. Bu arada OSB dışındaki tesislerde de aynı kısıntının uygulanacağı öne sürülüyor.

Üç gün tam kısıtlama

Dünya gazetesinden Ömer Faruk Çiftçi ve Fikri Cinokur’un haberine göre; TEİAŞ  OSB’lere telefonla bilgi verdi. Yazılı açıklama yapmadı.  Ancak OSB’ler durumu bünyelerindeki sanayicilere yazıyla duyurdu.

Telefonla yapılan ilk bilgilendirmede kısıtlamanın pazartesi, çarşamba, perşembe tam gün olacağı belirtilmişti. Sanayicilerin tepkisi üzerine Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez kesinti günlerini pazartesi, salı, çarşamba tam gün olarak değiştirdi.

Aydınlatma ve ısıtmaya elektrik var  

Tüm OSB’lerde aydınlatma ve ısınma amaçlı enerji çekmeleri izni verildi. Belirlenen günlerde belirlenen rakamın üzerinde enerji çeken bölgelerin enerjisi TEİAŞ tarafından kesilecek ve cezai yaptırım uygulanacak.

“Kriz çığa dönüşüyor”

Antalya Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar, enerji sorunlarının kartopu gibi yuvarlanarak çığa dönüştüğünü belirtti.

Bahar, “Tedarik sorunu, doğalgazdan elektrik üreten santrallerin üretimini sekteye uğratınca, şimdi devasa bir elektrik tedarik sorunu ile karşı karşıya kaldık.” dedi. “Önümüzdeki hafta itibariyle Türkiye’deki tüm OSB’lerde 3 ila 4 tam gün elektrik kısıntısı uygulanacağı TEİAŞ tarafından sözlü olarak bildirilmiş, ancak tarafımıza henüz yazılı, resmi bir bildirimde bunulmadı.”

Antalya OSB Başkanı “sorunu fabrikalardan bir bariyer ile durdurmaya kalkmanın tüm ülkenin çığ altında kalmasına neden olmaktan başka bir işe yaramayacağı” kanısında .

OSB’lerde üretimini 7/24 sürdürmek zorunda olan, en ufak bir aksaklıkta üretimi uzun süre duracak, stoku çöp olacak fabrikaların varlığını hatırlatan Bahar, “Ülkede imalatın üç gün süreyle durdurulması hayal bile edilmemesi gereken korkunç bir şeyken, bunun eyleme geçirilmesi çok daha korkunç ve tehlikelidir” dedi.

Hangi kesimler şiddetle etkilenecek? 

Soğuk hava depoları olan, kesim yapan sanayicilerin, süt fabrikalarının uğrayacağı zararın nasıl tanzim edileceği konusunda bilgi verilmediğine dikkat çeken Bahar, kesintilerden şiddetle etkilenecek kesimleri şöyle sıraladı:

  • OSB’mizdeki süt fabrikalarımız günlük 400 ton süt almaktadır. Üretim yapamadığı için bu sütü alamayacağından o süt ziyan olacaktır.
  • Dezenfektan yapan sanayicilerimiz vardır. Dünyanın pandemiyle boğuştuğu bir ortamda dezenfektan üretiminin durması salgına yeni bir ivme kazandırabilir.
  • Günlük yemek çıkaran fabrikalarımız vardır, gıda tedariki sekteye uğrayacaktır.
  • Otellere hizmet veren çamaşırhanelerimiz duracaktır, turizm sekteye uğrayacaktır.
  • Lojistik operasyonları sekteye uğrayacaktır.

Telafisi mümkün olmayan zararlar

Bahar, “Bu sektörlerin sekteye uğramasının, ülke çağında büyük bir tedarik sıkıntısını beraberinde getirebileceğini” söyledi ve toplum psikolojisinin böyle devasa bir sorunu kabullenmeye hazır olmadığını ileri sürdü.

TEİAŞ açıklaması 

Öte yandan TEİAŞ’ın internet sayfasında yapılan duyuruda, mesken ve ticarethane dışında kalan kullanıcılara program dahilinde kısıntı uygulanacağı bildirildi. Ancak “Hangi kullanıcılara kısıntı uygulanacağı ve kısıntı miktarı ile ilgili, Dağıtım Şirketleri ve Teşekkülümüz tarafından bilgilendirme yapılacaktır” denmesine karşın kurumu bağlayacak br açıklama yapmaktan kaçınıldığı görüldü.

(Kaynak: bianet)

Paylaşın