Benzine Bir Zam Daha!

16 Ekim’de pompa fiyatı 14 kuruş artan benzine bir zam daha geldi. Pazartesi gece yarısından geçerli olmak üzere benzinin litresi 44 kuruş artacak. Motorin ve LPG için henüz yeni bir zam kararı bulunmuyor.

Haber Merkezi / Dolar/TL kuru ile petrol fiyatlarındaki artış, akaryakıt fiyatlarında da zamları beraberinde getiriyor.

Akaryakıt sektörü kaynaklarından edinilen bilgiye göre, benzinin litresi pazartesi gece yarısından geçerli olmak üzere 44 kuruş zamlanacak. Bu artışa göre, gelen zamların ardından benzin fiyatları (litre) Ankara’da 8,33, İstanbul’da 8.36, İzmir’de 8.4 liraya çıkacak.

Motorin ve LPG için henüz yeni bir zam kararı bulunmuyor. 2 Ekim’de 71 kuruş zamlanan LPG’ye 21 Ekim’de 22 kuruş daha zam gelmişti. Motorinin litre fiyatı 19 Ekim’de 23 kuruş zamlanmıştı. Böylece motorinin pompa fiyatı 9-19 Ekim döneminde toplamda 87 kuruş zamlanmış oldu.

Motorin, benzin ve LPG’de eşel mobil sistemi kapsamında ÖTV sıfırlanmış durumda, bu nedenle zamların tamamı pompa fiyatına yansıyor. Dolar/TL’de çift haneye yaklaşılırken, akaryakıt sektörü de çift haneli benzin ve motorin fiyatları için hazırlıklara başladı.

Paylaşın

Rüzgar Enerjisi, Küresel Isınmaya Karşı Mücadelede Yapbozun Bir Parçası Olabilir

Enerji sektörü, küresel sera gazı emisyonlarının ana itici güçlerinden biri olmaya devam ediyor. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) , kömürün yanmasından kaynaklanan CO2 emisyonlarının, sanayi öncesi seviyelerden bu yana küresel ortalama sıcaklıklardaki 1ºC’lik artışın 0,3ºC’den fazlasından sorumlu olduğunu tahmin ediyor.

Haber Merkezi / Bu da kömürü sıcaklık artışının ana kaynağı haline getiriyor. Dolayısıyla, iklim değişikliğiyle mücadele etmek istiyorsak, kömürü yenilenebilir enerjiyle değiştirmeliyiz.

Son yılarda özellikle güneş ve rüzgar kaynaklı enerji üretimi dikkate değer bir artış kaydetti. Ama henüz yeterli değil. Fosil yakıtlar hala her alanda ve küresel olarak enerji talebinin ana bileşeni. Bu nedenle, Paris İklim Anlaşması’nda yer alan enerji sektörünün karbondan arındırılması, hala yerine getirilmesi önemli bir hedef olmaya devam ediyor.

Cornell Üniversitesi’nden bilim insanları, artmaya devam eden sıcaklıklarla mücadelede rüzgar enerjisinin ne anlama geleceğini araştırdılar. Rüzgar enerjisi, elektrik üretiminin en ucuz enerji kaynaklarından biri olduğunu kanıtlanmış olgun bir teknolojidir. Rüzgar türbinleri şu anda 90’dan fazla ülkede kullanılmaktadır.

Rüzgar enerjisinin genişlemesi

Bilim insanları, 2020 yılına kadar 35 GW’ı denizde olmak üzere toplam 742 GW rüzgar enerjisi kapasitesinin kurulduğunu tahmin ediyor. Çin, Almanya ve ABD bu teknolojiyle enerji üretimine öncülük etmekte.

Şu anda yenilenebilir elektrik üretimine hidroelektrik hakim olsa da (4325 TWh, toplam elektrik arzının yaklaşık % 16’sı), geleceğe yönelik senaryolarda, rüzgar ve güneş kaynaklı enerji üretiminde büyük gelişme öngörülmektedir. Rüzgar enerjisi üretimi 2005’te 104 terawatt-saatten (TWh) 2018’de 1273 TWh’ye yükseldi.

Bilim insanları, rüzgar enerjisinin etkin bir şekilde kullanıldığında, emisyonları 2030 yılına kadar yaklaşık beş gigaton ve 2050 yılına kadar 10 gigatondan fazla azaltacağını tahmin ediyor. Bu, yüzyılın sonuna kadar küresel ortalama sıcaklığı 0.8ºC’ye kadar düşürebilir. Bu hedefe ulaşmak için, rüzgar enerjisini yaygınlaştırması gerekiyor.

Paylaşın

ADB, Kömür Santrallerini Kapatmayı Planlıyor

Dünyanın dört bir yanından gelen kanıtlar, kömür tüketimine son vermenin zamanının geldiğini gösteriyor. En kirletici fosil yakıt olan kömür, yalnızca iklim ve halk sağlığı için kötü olmakla kalmıyor, aynı zamanda yenilenebilir enerji fiyatları düştükçe finansal olarak da dayanılmaz hale geliyor.

Haber Merkezi / Kömür, petrolle birlikte, dünyanın enerji ihtiyacını karışıma da hala hakim bir durumda. Kömür, Çin, Hindistan ve Endonezya gibi birçok Asya ülkesinde ve dünyanın diğer birçok yerinde önemli bir enerji kaynağı olmaya devam etmektedir.

Asya’daki bir dizi finans kurumu, aşamalı olarak kömür varlıklarını satın alarak, onları emekli etmek istiyor. Fosil yakıttan hızlı bir şekilde temiz enerjiye geçişi kolaylaştırmak için, bazı finans kurumları da, kömüre bağımlı gelişmekte olan ülkelerin karbondan arındırılmasına yardımcı olmak için çeşitli yollar arıyor.

Manila merkezli Asya Kalkınma Bankası’da (ADB), kömürden enerji üreten santralleri satın alarak, 15 yıl gibi bir süre içerisinde ya kapatmayı yada yenilenebilir enerji üretim tesislerine dönüştürmeyi planlıyor. ADB, ayrıca, ülkelerin yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişte mali sorunlar yaşamaması için kamu-özel ortaklıkları kurmayı planlıyor.

Asya Kalkınma Bankası nedir?

Asya Kalkınma Bankası (ADB), Dünya Bankası’nın bölgesel kolları olarak kurulan Çok Taraflı Kalkınma Bankaları olarak bilinen bir grup finansal kuruluştan biridir. 1966 yılında kurulan ADB, Asya Pasifik bölgesindeki ülkelere odaklanmaktadır. Şu anda 49’u bölgede olmak üzere 68 üye ülkesi bulunmaktadır. ADB krediler, teknik yardım, hibeler ve öz sermaye yatırımları sağlar.

Bu arada, Uluslararası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), kömürle çalışan elektriğin 2030 yılına kadar küresel üretimin yüzde 38’inden yüzde 9’una ve 2050 yılına kadar yüzde 0,6’sına düşürülmesi çağrısında bulunuyor.

Paylaşın

10 Ayda Elektriğe Yüzde 22, Doğalgaza Yüzde 45 Zam Yapıldı

2021 yılının başından bu yana sanayiye elektrikte yüzde 22, doğalgazda ise yüzde 45 oranında zam yapıldığını açıklayan CHP’li Akın, eşel mobil sistemi kapsamında akaryakıt ürünlerinde de ÖTV payının da bitmek üzere olduğuna dikkat çekti.

Haber Merkezi / İktidarın yaklaşan kış ayları öncesi, zamların önüne geçecek gerçek önlemler alması gerektiğini belirten Ahmet Akın, “Vatandaşlarımız bu zamların faturalarını doğrudan ödemese de, market kasalarında aldıkları temel gıda ürünleriyle ödemek zorunda kalacak. Kış aylarında zaten ısınma ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlanan vatandaşlarımızın artık ne tahammülü ne de gücü kaldı” ifadelerini kullandı.

“İki yıldır enerji faturalarının düşmesi için verdiğimiz yasa teklifi iktidar tarafından reddediliyor” diyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın’ın yaptığı yazılı açıklaması şöyle:

“Sanayi doğalgaz tarifesi 2021 yılı içerisinde Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında yüzde 1’er oranında artarken; Temmuz ayında yüzde 20 ve son olarak 1 Ekim’de de yüzde 15 oranında zamlandı. Sanayi doğalgaz tarifesi böylece 2021 yılı içerisinde yüzde 45 oranında zamlanmış oldu. Aynı dönemde sanayi elektrik tarifesi de yüzde 22 oranında arttı.

Elektrik santrallerinin doğalgaz tarifesi ise 2021 yılı içerisinde Ocak, Şubat, Mart ve Nisan aylarında yüzde 1’er oranında; mayıs ayında yüzde 12; Haziran ayında yüzde 5; Temmuz ayında yüzde 20 ve son olarak 1 Ekim’de de yüzde 15 oranında zamlandı. Buna göre elektrik santrallerinin doğalgaz tarifesi 2021 yılı içerisinde yüzde 69 oranında arttı.

“Enerji faturalarındaki KDV payı düşürülmeli, TRT fonu kaldırılmalı”

2021 yılı içerisinde sanayide doğalgaz ve elektrik tarifesine yapılan zamların etkisini kış aylarında göreceğiz. Vatandaşlarımız bu zamların faturalarını doğrudan ödemese de, market kasalarında aldıkları temel gıda ürünleriyle ödemek zorunda kalacak.

Kış aylarında zaten ısınma ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlanan vatandaşlarımızın artık ne tahammülü ne de gücü kaldı. İktidar yaklaşan kış ayları öncesi, zamların önüne geçecek gerçek önlemler almalı. İki yıldır enerji faturalarının düşmesi için verdiğimiz yasa teklifi iktidar tarafından reddediliyor. Enerji faturalarındaki KDV payı düşürülmeli, TRT fonu kaldırılmalı.

Kış ayları öncesi LPG’ye yapılan her zam pompa fiyatına yansıyacak. Motorin ve benzinde ise 10 ile 50 kuruş gibi çok az bir pay kaldı. Bu nedenle iktidar ya yeni bir ÖTV zammını gündeme getirecek ya da her zam pompa fiyatlarına yansımaya başlayacak. Zamların pompa fiyatlarına yansıması durumunda temel gıda ürünlerindeki artış devam edecek.”

Paylaşın

Üretici Enflasyonu Yıllık Yüzde 43,96’a Yükseldi

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), “Eylül 2021 Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi” açıkladı. Açıklanan verilere göre, yurt içi üretici fiyat endeksi eylülde yıllık yüzde 43,96, aylık yüzde 1,55 arttı. Endeks, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 30,50, on iki aylık ortalamalara göre yüzde 33,83 artış gösterdi.

Haber Merkezi / Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 28,39, imalatta yüzde 43,68, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 50,10, su temininde yüzde 30,15 artış olarak gerçekleşti.

Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında yüzde 51,62, dayanıklı tüketim malında yüzde 29,25, dayanıksız tüketim malında yüzde 30,48, enerjide yüzde 62,38, sermaye malında yüzde 26,33 artış olarak gerçekleşti.

Sanayinin dört ana sektöründen imalat aylık yüzde 1,63 arttı

Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 0,36 azalış, imalatta yüzde 1,63, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 1,34, su temininde yüzde 3,18 artış olarak gerçekleşti.

Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara malında yüzde1,56, dayanıklı tüketim malında yüzde 2,73, dayanıksız tüketim malında yüzde 0,97, enerjide yüzde 1,87, sermaye malında yüzde 1,98 artış olarak gerçekleşti.

7 alt sektör daha yüksek değişim gösterdi

Yıllık en düşük artış; yüzde 9,81 ile giyim eşyası, yüzde 11,16 ile deri ve ilgili ürünler, yüzde 12,04 ile diğer mamul eşyalar olarak gerçekleşti. Buna karşılık kok ve rafine petrol ürünleri yüzde 102,01, ana metaller yüzde 91,73, ağaç ve mantar ürünleri (mobilya hariç) yüzde 68,53 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

Aylık azalış; yüzde 4,82 ile ham petrol ve doğal gaz, yüzde 1,60 ile metal cevherleri alt sektörlerinde gerçekleşti. Buna karşılık diğer ulaşım araçları yüzde 4,49, kömür ve linyit yüzde 4,00, kok ve rafine petrol ürünleri yüzde 3,37 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

Paylaşın

100 TL’lik Elektrik Faturasının 23 TL’si Şirketlere Gidiyor!

Özel elektrik üretim şirketlerine yapılan destekleme ödemelerinin son 3 yılda 2 kattan fazla arttığına dikkat çeken CHP’li Akın, “Şu anda vatandaşın ödediği her bir elektrik faturasının yüzde 23’ü elektrik üreten şirketleri desteklenmeye gidiyor” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, vatandaşın faturasına eklenen özel elektrik üretim şirketlerine yapılan destekleme ödemelerinin son 3 yılda 2 kattan fazla arttığına dikkat çekerek, “Destekleme amacından saptı. 2018-2020 arasında şirketlere yapılan ödeme yüzde 112 arttı. Şu anda vatandaşın ödediği her bir elektrik faturasının yüzde 23’ü elektrik üreten şirketleri desteklenmeye gidiyor. Kurulan sistem halkın değil şirketlerin lehine. Bu sistemler faturalar düşmesi mümkün değil” dedi.

Cumhuriyet’ten Erdem Sevgi’nin haberine göre Akın, özel elektrik üretim şirketlerine verilen desteklemelerin vatandaşın faturasına yansıması konusunda Makina Mühendisleri Odası (MMO) Enerji Çalışma Grubu ile yaptığı ortak çalışmada doğrudan ya da dolaylı olarak vatandaşın faturasına yüklenen tutarları ortaya çıkardı. Akın’ın çalışmasında özetle şunlar yer aldı:

“Öyle ya da böyle vatandaşın cebinden alınıyor”

3 çeşit destek var: Özel elektrik üretim şirketlerine yenilenebilir enerji destekleme mekanizması (YEKDEM), yerli kömür santrali desteği ve kapasite mekanizması olmak üzere toplam üç çeşit parasal destek veriliyor. Söz konusu üç destek doğrudan ya da dolaylı olarak vatandaşın faturalarına yansıtılarak bir yük oluşturuyor. Destekleme adı altında ödenen paranın kamudan çıktığı dikkate alındığında bu paranın öyle ya da böyle vatandaşın cebinden alındığını söylemek mümkün.

Amacından saptı: Destekleme ödemelerinde en büyük payı YEKDEM oluşturuyor. Dünyanın her yerinde yenilenebilir enerji destekleniyor. Şüphesiz Türkiye’de desteklenmesi gerekiyor. Ancak bugünkü haliyle YEKDEM amacından sapmış durumda. YEKDEM’de küçük üreticiler yerine büyük üreticilerin ağırlığı arttı. Büyük kamu santralleri özelleştirildikten sonra YEKDEM kapsamına dahil edildi. Özellikle son 6-7 yılda yaşanan dere tipi HES furyası da sistemin amacından sapmasına neden oldu.

3 yılda katlandı: EPDK tarafından açıklanan ‘faturalandırılan elektrik üretim miktarı’ ile ‘YEKDEM’, ‘yerli kömür’ ve ‘kapasite mekanizması’ ödemeleri karşılaştırılınca özellikle son 3 yılda özel elektrik üretim şirketlerine yapılan destekleme ödemelerindeki rekor artış dikkat çekiyor. Yıllık olarak yapılan hesaplamada 2018, 2019 ve 2020 yılı verileri karşılaştırınca elektrik faturalarına doğrudan ya da dolaylı yansıyan tutarın 3 yılda katlandığı gerçeğiyle ortaya çıkıyor.

2018’de her ay 11.09 TL: 2018’de yılında 150 kilovatsaat elektrik tüketimi yapan bir haneye vergi ve fonlar dahil özel şirketlere yapılan destekleme ödemeleri; 9.21 lira YEKDEM, 0.76 lira yerli kömür ve 1.12 lira kapasite destek mekanizması olmak üzere toplam 11.09 lira olarak yansıdı. Başka bir deyişle 2018’de ortalama 150 kilovatsaat tüketim yapan bir haneden doğrudan ya da dolaylı olarak tükettiği elektrik miktarı bedelinin dışında her ay özel şirketlere destek ödemesi adı altında 11.09 lira yansıtıldı.

2019’da hız kesmedi: 2019’de faturalandırılan elektrik miktarı azalmasına karşın özel elektrik üretim şirketlerine yapılan destek ödemeleri daha da arttı. Buna göre 2019’da ortalama 150 kilovatsaat elektrik tüketimi yapan bir haneye her ay tükettiği elektrik bedelinin dışında 13.67 lira YEKDEM, 1.64 lira yerli kömür ve 1.62 lira kapasite mekanizması olmak üzere toplam 16.92 lira destek ödemesi yansıtıldı. 2019’ds faturalara yansıyan destek ödemesi kalemlerinden YEKDEM yüzde 48; yerli kömür yüzde 115 ve kapasite mekanizması ise yüzde 44 oranında arttı.

Artış iki kattan fazla: 2020’ye de destek ödemesinin yükü artışını sürdürdü. Buna göre 2020’de ortalama 150 kilovatsaat elektrik tüketimi yapan bir haneye 20.14 lira YEKDEM, 1,72 lira yerli kömür ve 1,74 lira kapasite mekanizması olmak üzere toplam 23,62 lira destek ödemesi yansıtıldı. 2018 ile karşılaştırıldığında destek ödemelerindeki artış yüzde 112.98 oldu. Başka bir deyişle 2018-2020 arasında vatandaşa doğrudan ya da dolaylı olarak yansıtılan destek ödemeleri 2 kattan fazla arttı.

Faturanın yüzde 23’ü: 2020’de aylık 150 kilovatsaat tüketim yapan bir abonenin her ay gelen faturasına dolaylı ya da doğrudan yansıtılan ve özel elektrik üretim şirketlerine yapılan destek ödemelerinin payı yaklaşık yüzde 23 oldu. Başka bir deyişle vatandaşın elektrik faturasında ödediği tutarın yüzde 23’u şirketlere gidiyor.

“Sistem şirketlerin lehine işliyor”

CHP’li Akın, desteklemenin amacının kaliteli hizmet ve düşük fatura olduğuna dikkat çekerek; “Gelinen aşamada sistem amacından saptı. Destekleme artık vatandaşın ucuz enerji alması değil, şirketlerin desteklenmesi ve kurtarılmasına dönüştü. Bu destekleme sistemleri vatandaşın değil, şirketlerin lehine. Sistem mevcut haliyle devam ederse vatandaşın faturası asla düşmez” değerlendirmesinde bulundu.

 

Paylaşın

Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a ‘Elekrtik Zammı’ Çağrısı

Sosyal medya hesabından elektrik şirketlerinin yeni bir zam oranı için onay istediğini ileri süren CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çağrıda bulunarak, “Böyle bir şeyi onaylamayı sakın aklından bile geçirme, sakın” dedi.

Haber Merkezi / CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabında bir paylaşımda bulunarak, elektrik şirketlerinin yeni bir zam oranı için onay istediğini ileri sürdü.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a çağrıda bulunduğu paylaşımında Kılıçdaroğlu, “Duyuyoruz ki elektrik şirketleri saraydan yeni zam oranı için onay istemişler. Erdoğan, böyle bir şeyi onaylamayı sakın aklından bile geçirme, sakın” ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu, paylaşımının devamında ise şunları dedi;

“Bırakın zammı, iktidarın elektrik faturasında halka destek vermesi gerekir. Ya fatura inmeli ya halka destek verilmeli. Eğer bu soygun devam ederse biz halkımızla birlikte kararımızı verip, bu şirketlere ve faturalarına karşı adımlarımızı atacağız.”

 

Paylaşın

CHP’den Elektrik Faturalarının Şeffaf Olması Çağrısı

Son bir yılda yüzde 30, son üç yılda ise yüzde 122 oranında artan elektrik faturalarının şeffaf olmadığına dikkat çeken CHP’li Akın, “Vatandaşlardan elektrik faturalarında ne ödediği gizleniyor. Vatandaşın ödediği faturadaki her ayrıntıyı bilmeye hakkı var” dedi.

Haber Merkezi / CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, art arda gelen zamlarla son bir yılda yüzde 30, son üç yılda ise yüzde 122 oranında artan elektrik faturalarının vatandaşı isyan ettirirken; elektrik faturalarının şeffaf olmadığına dikkat çekti.

CHP’li Akın, “Vatandaş elektrik faturasını öderken yalnızca kullandığı elektriğin bedeli değil; enerji şirketlerine dağıtım bedeli ve desteklerden oluşan bedelleri de ödüyor. Faturaların yaklaşık yüzde 30’u dağıtım bedeli, yaklaşık yüzde 25’i ise şirketlere verilen desteklere gidiyor. Vatandaştan elektrik faturalarında ne ödediği gizleniyor” değerlendirmesinde bulundu.

Vatandaşa ödetilen pek çok bedelin elektrik faturalarında gizlendiğini söyleyen CHP’li Akın, yaptığı yazılı açıklamada şunları dile getirdi:

“Türkiye’de elektrik faturaları son bir yılda yaklaşık yüzde 30 oranında artmıştır. Ekonominin şahlanacağı iddiasıyla hayata geçirilen Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin üçüncü yılında elektrik faturalarındaki artış yüzde 122 oranını bulmuştur. Vatandaşlarımızın özellikle 1 Temmuz 2021 tarihinde yapılan yüzde 15 oranındaki zammın ardından gelen faturalara haklı olarak tepki göstermiştir.

“Vatandaşın ödediği faturadaki her ayrıntıyı bilmeye hakkı var”

Elektrik faturalarının sürekli artması günümüzde temel bir hak olan elektrik hizmetinin vatandaşlarımıza kamusal değil, adeta bir müşteri mantığıyla ulaştırıldığını göstermektedir. İktidar elektrik hizmetinde vatandaşı müşteri olarak görmektedir. İktidarınızda ucuzlayacağı ve hizmetin kalitesinin artacağı vaadiyle elektrik dağıtımı özelleştirilmiştir. 21 bölge halinde özelleştirilen elektrik dağıtımı, faturaları daha da artırmış, dağıtım hatlarında yeterli yatırımın yapılmaması nedeniyle sık sık elektrik kesintileri yaşanmaya başlanmıştır.

Elektrik faturalarına yansıyan dağıtım bedeli, elektrik üretim şirketlerine verilen YEKDEM desteği gibi doğrudan ya da dolaylı olarak vatandaştan alınan bedeller de gizlenmektedir. Dağıtım bedelinin faturanın neredeyse yüzde 30’unu oluşturduğu, , enerji şirketlerine verilen desteğin payının ise yüzde 25’i bulduğu ifade edilmektedir. Başka bir deyişle vatandaşa fatura edilen bedelin yarısından fazlası elektrik tüketim maliyeti değil, şirketlere verilen dağıtım bedeli ve destekleme ödemesine gitmektedir. Vatandaşlardan elektrik faturalarında ne ödediği gizleniyor. Vatandaşın ödediği faturadaki her ayrıntıyı bilmeye hakkı var.”

Paylaşın

Elektriğe Yeni Zam Gündemde!

Sonbahar döneminde elektriğe yeni bir zammın kaçınılmaz olduğun işaret eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, iktidarı uyararak, “Elektrikteki bu üretim dengesiyle artan maliyetlerin faturasını artık vatandaşa kesmeyin. İktidar gerekirse akaryakıt ürünlerinde hayata geçirdiği eşel mobil sisteminin bir benzerini elektrik için de uygulamalı” dedi.

Haber Merkezi / CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, sonbahar döneminde yeni bir zammın kaçınılmaz olduğuna işaret ederek, “Elektrikte başta TRT payı ve dağıtım bedeli gibi kesilen fon ve vergiler kullanılarak artan maliyetlerin faturası artık vatandaşa yansıtılmamalı. Zammın tutarı bu bedelden karşılanmalı” değerlendirmesinde bulundu.

Vatandaşların tepkisine neden olan elektrik faturaları konusunda yazılı açıklama yapan CHP’li Akın, özetle şunları dile getirdi:

“Ülkemizde porsiyonlar küçülürken; zamlar ise büyüyor… Vatandaş artık isyan ediyor. Son zamlarla birlikte en düşük elektrik faturası artık neredeyse 250 liraya yükseldi. 2021 yılında elektriğe Ocak ayında yüzde 6, Temmuz ayında yüzde 15 olmak üzere toplam yüzde 22 oranında zam yaptılar. 2022 yılı için memurumuza ise yüzde 5 artı yüzde 7 olmak üzere toplam yüzde 12 oranındaki zammı reva gördüler. Elektrik faturalarına yapılan zam; memura yapılan zammın neredeyse iki katı. Bu nasıl adalet?

Üstelik yeni zamlar da kapıda. İklim krizine karşı bugüne kadar hiçbir adım atmayan AK Parti, bugün yaşadığımız art arda felaketlerde nasıl yetersiz kaldıysa, kuraklık nedeniyle enerji üretiminde de darboğaz yaşıyor. Hidroelektrik santrallerin üretim payı rekor oranda düşerken, ithal girdili santraller devreye alınıyor. Bu da maliyetlerin artması ve faturaların kabarmasına neden oluyor.

“Sonbahar döneminde yeni zamlar gündemde”

TEİAŞ’ın resmi verilerine göre 1-23 Ağustos tarihleri arasında Türkiye’deki üretimde hidroelektriğin payı yüzde 15’e geriledi. Bu oran daha önce yüzde 30’ların üzerindeydi. Aynı tarihte doğalgazdan elektrik üretimi yapan santrallerin oranı ise yüzde 37’ye çıktı. Bu oran daha önce yüzde 20 seviyesindeydi. Bu denge böyle devam ettiği sürece maliyetler katlanarak artacak. Bu da özellikle sonbahar döneminde yeni zamları gündeme getirecek.

İktidarı uyarıyoruz: Elektrikteki bu üretim dengesiyle artan maliyetlerin faturasını artık vatandaşa kesmeyin. İktidar gerekirse akaryakıt ürünlerinde hayata geçirdiği eşel mobil sisteminin bir benzerini elektrik için de uygulamalı. Elektrik zamları doğrudan vatandaşa yansıtılmamalı. Elektrikte başta TRT payı ve dağıtım bedeli olmak üzere kesilen fon ve vergiler kullanılarak zam vatandaşa yansıtılmamalı.”

Paylaşın

Petrol fiyatları yatay seyrediyor!

Petrol fiyatları, son iki günü de yükselişle kapattıktan sonra kazançlarını korudu. Brent petrolün varili 64,60 dolardan işlem görürken, Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün varili ise 61,30 dolardan alıcı buldu.

Haber Merkezi / Petrol fiyatları, yatırımcıların bu hafta yapılacak OPEC+ toplantısına odaklanması ve grubun üretim kesintilerine devam edeceği beklentileriyle kazançlarını korudu. Brent petrolün varili 65 dolar seviyesinde işlem görürken, Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün varili ise 61 dolar civarında alıcı buldu.

Mayıs vadeli Batı Teksas Petrolü, Nymex piyasasında, yüzde 0,3 yükselişle varil başına 61,73 dolara yükseldi. Mayıs vadeli Brent petrol, Londra ICE Futures Europe piyasasında, yüzde 0,3 değer kazanarak varil başına 65,16 dolara ulaştı.

Amerikan Petrol Enstitüsünün bugün açıklayacağı tahminde, ABD’nin ticari ham petrol stoklarında düşüşe işaret edilirse fiyatların yükselmesi bekleniyor. Brent petrolde teknik olarak 64,82 ile 65,08 dolar aralığının direnç, 64,39 ile 64,22 dolar aralığının ise destek bölgesi olarak izlenebileceği belirtiliyor.

Dolar ve Euro

Haftaya değer artışıyla başlayan çeyrek ve gram altın fiyatları haftanın ikinci işlem gününde de yukarı yönlü seyrini sürdürüyor. Dolar/TL’deki yükselişle 456 TL’ye kadar tırmanan gram altın, küresel altın fiyatlarındaki düşüşün dolar/TL’deki yükselişi dengelemesiyle 452.7 TL civarında bulunuyor.

Aynı dakikalarda çeyrek altın 742 lira, Cumhuriyet altını da 3.020 liradan satılıyor. Altının ons fiyatı ise dün yüzde 1,2 değer kaybetmesinin ardından bugün de yüzde 0,6 azalışla 1.702 dolardan alıcı buluyor. Dolar/TL’deki yükseliş ile beraber geçen hafta değer kazanan gram altın, 470 TL seviyesine kadar tırmandıktan sonra gerilemişti.

Altın

Haftaya değer artışıyla başlayan çeyrek ve gram altın fiyatları haftanın ikinci işlem gününde de yukarı yönlü seyrini sürdürüyor. Dolar/TL’deki yükselişle 456 TL’ye kadar tırmanan gram altın, küresel altın fiyatlarındaki düşüşün dolar/TL’deki yükselişi dengelemesiyle 452.7 TL civarında bulunuyor.

Aynı dakikalarda çeyrek altın 742 lira, Cumhuriyet altını da 3.020 liradan satılıyor. Altının ons fiyatı ise dün yüzde 1,2 değer kaybetmesinin ardından bugün de yüzde 0,6 azalışla 1.702 dolardan alıcı buluyor. Dolar/TL’deki yükseliş ile beraber geçen hafta değer kazanan gram altın, 470 TL seviyesine kadar tırmandıktan sonra gerilemişti.

Paylaşın