Elektrikte Her 100 Liranın 71 Lirası Dağıtım Şirketinin Kasasına

Elektrik faturalarında dağıtım bedelinin payı son dört yılda yüzde 31’den yüzde 71’e çıktı. Başka bir ifadeyle elektrik için ödenen her 100 liranın 71 lirası dağıtım şirketinin kasasına gidiyor.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) 5 Nisan 2025 itibarıyla yürürlüğe giren yeni tarifesi, konut aboneleri için elektrik faturalarının yapısında ciddi bir dönüşüme yol açtı. Buna göre, konut abonelerinin elektrik faturasındaki enerji bedelinin payı yüzde 19’a kadar gerilerken, dağıtım bedelinin payı yüzde 71’e yükseldi.

Son dört yılda, konutlarda tüketilen 1 kWh elektrik için uygulanan enerji birim fiyatı yüzde 24,5 oranında artarken, dağıtım bedelinde artış yüzde 642,2 gibi rekor bir seviyeye ulaştı. Bu fark, tüketicilerin faturalarında giderek artan bir şekilde enerji tüketiminden çok altyapı hizmetine ödeme yaptığını ortaya koydu.

Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) verilerine göre, dört kişilik bir ailenin aylık asgari 230 kWh elektrik tüketimi baz alındığında, bu kullanım için 2021 Nisan ayında ödenen fatura 183,4 TL iken, aynı tüketim için 2025 Nisan’ında ödenecek tutar 595,8 TL’ye ulaştı.

Bu faturada yalnızca 113,6 TL’si enerji tüketiminden, 422,3 TL’si ise dağıtım bedelinden oluşuyor. Geriye kalan 59,8 TL ise vergi ve çeşitli fonlardan kaynaklanıyor. Böylece yeni tarifeye göre faturanın:

Yüzde 70,9’u dağıtım bedeli,
Yüzde 19,1’i enerji bedeli,
Yüzde 10’u ise vergi ve fonlardan oluşuyor.

EPDK’nın belirlediği yeni tarifeye göre, konutlarda günlük 8 kWh üzeri tüketim yapan abonelere uygulanan yüksek kademe enerji bedeli 1,391 TL’den yüzde 16,1 artışla 1,615 TL’ye yükseldi. Daha çarpıcı artış ise dağıtım bedelinde yaşandı. Konut aboneleri için 1,365 TL olan dağıtım birim bedeli yüzde 34,5 artışla 1,836 TL’ye çıkarıldı.

Enerji uzmanları, bu artışlarla birlikte elektrik faturalarının büyük kısmının artık enerji üretimine değil, dağıtım şirketlerinin altyapı hizmetlerine ödendiğine dikkat çekiyor. Elektrik Mühendisleri Odası’ndan yapılan değerlendirmede, son artışın sosyal adalet açısından da endişe verici boyutlara ulaştığı vurgulandı.

Özellikle dar gelirli haneler açısından enerjiye erişim maliyetinin bu denli yükselmesinin, enerji yoksulluğu riskini artırabileceği ifade ediliyor.

Paylaşın

EPDK Açıkladı: Elektriğe Yüzde 25 Zam

EPDK, elektrik perakende satış fiyatlarında mesken abone grubu için yüzde 25, tarımsal faaliyetler abone grubu için yüzde 12,4 oranında artış yapıldığını duyurdu.

5 Nisan 2025 tarihinden itibaren geçerli olacak zamla birlikte 100 kWh elektrik tüketimi olan bir mesken abonesi için ödenecek tutar 259,04 lira oldu.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’ndan (EPDK) yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Elektrik üretim ve dağıtım maliyetlerinde yaşanan artış nedeniyle nihai elektrik perakende satış fiyatlarında mesken abone grubu için %25, kamu ve özel hizmetler sektörü abone grubu için %15, sanayi abone grubu için %10 ve tarımsal faaliyetler abone grubu için %12,4 oranında artış yapılmıştır.

Bu artışla beraber 100 kWh elektrik tüketimi olan bir mesken abonesi için ödenecek tutar 259,04 TL olmuştur.

Ayrıca BOTAŞ’ın internet sitesinde ilan ettiği BOTAŞ doğal gaz toptan satış fiyatları ışığında: Nihai doğal gaz satış fiyatlarında sanayi tüketicileri için ortalama %20, elektrik üretim santralleri için ise ortalama %24,2 oranında artış söz konusudur. Tarifeler 5 Nisan 2025 tarihi itibariyle geçerli olacaktır.”

Paylaşın

Doğalgaza Çift Haneli Zam Yolda!

1 Nisan’dan itibaren geçerli olmak üzere doğalgaz tarifesine çift haneli zam yapılması bekleniyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, zam iddialarına ilişkin “Bakacağız, değerlendireceğiz” yanıtını vermişti.

Enerji yönetimi 1 Nisan itibarıyla elektrik tarifelerinde yüzde 25’lik artışa giderken doğalgaz fiyatlarına da zam yapmak için harekete geçti. BOTAŞ’ın hazırladığı taslağın nisan ayında yürürlüğe girmesi ve doğalgaz tarifelerine çift haneli zam yapılması bekleniyor.

Türkiye’de artan enflasyon, elektrik ve doğalgaz fiyatlarına yönelik zam beklentisini güçlendirdi. Geçtiğimiz hafta basına yansıyan haberlere göre, enerji yönetiminin elektrik tarifelerini yüzde 25 artıracağı öne sürülürken, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, zam iddialarına ilişkin “Bakacağız, değerlendireceğiz” yanıtını vermişti.

Gazeteci Olcay Aydilek, zammın yalnızca elektrikle sınırlı kalmayacağını belirterek doğalgaz fiyatlarına da önemli bir artış yapılacağını söyledi.

Aydilek, “Ankara’da enerji kulislerinde hareketlilik sürüyor. BOTAŞ’ın, konutlara sattığı doğalgazda zam ihtiyacını ortaya koyan bir çalışma yaptığı ve bunu enerji yönetimine sunduğu belirtiliyor. Sektör çevrelerinde, 1 Nisan’dan itibaren doğalgaza ‘çift haneli’ yüksek oranlı zam konuşuluyor” ifadelerini kullandı.

Paylaşın

Doğalgaz Ve Elektriğe Zam Gelecek Mi? Dikkat Çeken Açıklama

Türkiye 2024 yılını yüzde 44,38 enflasyon ile kapatırken, Prof. Dr. Hakan Kara, artan maliyetler nedeniyle, elektrik ve doğalgaz fiyatlarına zammın kaçınılmaz olduğunu söyledi.

Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi ve eski Merkez Bankası Başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, elektrik ve doğal gazda zammın kaçınılmaz olduğunu şu şekilde anlattı:

“2024 yılında kamu dışarda artan doğalgaz fiyatlarını yansıtmamak için enerji şirketlerinin 280 milyar TL zararını karşıladı. Doğalgaz fiyatı böyle giderse, 2025’te en az 400 milyar TL daha aktarılacak. Bir noktadan sonra elektrik ve doğalgaz fiyatlarına zam kaçınılmaz görünüyor.”

Hakan Kara, sonrasında da enflasyon ile elektrik fiyatlarının seyrini karşılaştırarak, “Elektrik fiyatları son yıllarda epey bastırılmış görünüyor” dedi.

Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) göre, enflasyon aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 1,03, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 44,38, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 44,38 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 58,51 oldu.

Bağımsız Enflasyon Araştırma Grubu’na (ENAG) göre, enflasyon aralık ayında yüzde 2,34 arttı. 2024 yılı ENAG tüketici enflasyon oranı ise yüzde 83,40 olarak gerçekleşti.

Paylaşın

Doğalgaza Yüzde 38 Zam: Ağustostan İtibaren Geçerli Olacak

Ağustos ayından itibaren geçerli olmak üzere konutlarda kullanılan doğalgazın toptan satış fiyatına yüzde 38 zam geldi. Böylece, konutlarda kullanılan doğalgazın fiyatı 1000 metreküp için 5 bin 631 lira oldu.

Boru Hatları İle Petrol Taşıma Anonim Şirketi (BOTAŞ), ağustos ayında geçerli olacak mesken ve sanayi aboneleri tarifeleriyle elektrik üretimi için kullanılan doğal gazın fiyat tablosunu internet sitesinde yayımladı.

Buna göre, ağustos itibarıyla konutlarda kullanılan doğalgazın toptan satış fiyatı yüzde 38, yıllık doğalgaz tüketimi 300 bin metreküp ve altında olan serbest tüketicilerin elektrik üretimi dışındaki kullanımındaki doğalgazın satış fiyatı ise yüzde 33,1 oranında artış gösterdi.

Elektrik üretimi amacıyla kullanılan doğalgazın toptan satış fiyatı ile yıllık doğal gaz tüketimi 300 bin 1 metreküp ve üzeri olan serbest tüketicilerin elektrik üretimi haricindeki doğalgazın satış fiyatında değişiklik yapılmadı.

Sanayi abonelerinin tarifesi, kademe 1 için 1000 metreküp doğalgazda 8 bin 549 lira, kademe 2 için ise 11 bin 380 lira olarak belirlendi. Elektrik üretimi için kullanılan doğalgazın 1000 metreküp fiyatı 12 bin lira olarak açıklandı.

BOTAŞ’ın konut tüketicilerine ağustosta uygulayacağı satış fiyatı ise 1000 metreküp doğalgaz için 5 bin 631 lira olarak duyuruldu.

BOTAŞ’ın internet sitesinde yapılan açıklamada, “Kuruluşumuzun doğalgaz toptan satış fiyatları, piyasa koşulları, piyasa fiyat istikrarı, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun tarife ile ilgili kararları ve maliyet unsuru olan alım-işletme giderlerindeki değişim dikkate alınarak mümkün olan en makul seviyede belirlenmekte ve tüketicilere sunulmaktadır.” dendi.

Paylaşın

Türkiye’de Enerji Yoksulluğu Artıyor

Elektrik yardımı yapılan yoksul hane sayısı yıldan yıla artarken bu artış seçim yılı olan 2023 yılında yüzde 61 ile en yüksek seviyesine çıktı. Geçen yıl yaklaşık 4 milyon 379 bin haneye elektrik yardımı yapıldı.

18 Ocak 2022 tarihinde Cumhurbaşkanlığı makam onayı ile yoksul hanelere doğal gaz yardımı yapılması kararlaştırıldı. 2022 yılında 690 bin 30 haneye toplam 516 milyon 700 bin lira, 2023’te ise 166 bin 666 haneye toplam 117,5 milyon liralık doğal gaz yardımı yapıldı.

14 Mayıs seçimlerinden hemen önce 1 Mayıs 2023 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile 1 Mayıs 2024 tarihine kadar ayda 25 metreküp karşılığı doğalgazın tüm konutlara ücretsiz verilmesi yoluna gidildi. Kömür yardımından yararlanan hanelerin sayısı ise 2022 yılında 2 milyonu geçerken, 2023’te yaklaşık 1 milyon 896 bin haneye bu yardımın verildiği öngörülüyor.

Türkiye’de özelleştirmeler ve dışa bağımlılığın etkisiyle fiyatlar yükselirken enerji yoksulluğu artıyor. Rakamlar enerji yoksulluğunun daha da artacağını gösteriyor. TMMOB Makina Mühendisleri Odası’nın Türkiye’nin Enerji Görünümü 2024 Raporu Türkiye’de enerji yoksulluğunun vardığı boyutları ortaya koydu.

DW Türkçe’den Pelin Ünker‘in aktardığı Raporun Prof. Dr Seyhan Erdoğdu imzalı “Türkiye’de Enerji Yoksulluğu 2023” bölümüne göre; 2021 yılında Türkiye’de evini yeterince sıcak tutamayan hanelerin oranı yüzde 20,5 ile AB ortalamasının üç katına yakın.

Aynı yıl Türkiye’de enerji hizmetleri fatura ödemelerinde gecikmeler yaşayan hanelerin oranı ise yüzde 24,5 ile AB ortalamasının 3,8 katını buluyor. Göreli yoksulların yarıya yakını (yüzde 44,5) kışın yeterince ısınmayan evlerde yaşarken yüzde 42,8’ i de elektrik ve doğal gaz faturalarını ödemekte zorluk çekiyor. Bu oran AB ülkelerinde ortalama yüzde 16.

Rapora göre enerji yoksulluğuna ilişkin karşılaştırmalı veriler AB ülkelerine kıyasla Türkiye’deki enerji yoksulluğunun ne kadar yaygın ve derin olduğunu gösteriyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı Yoksulluk ve Yaşam Koşulları İstatistikleri de Türkiye’deki enerji yoksulluğunu teyit ediyor.

TÜİK’in kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 60’ını baz alarak belirlediği yıllık 35 bin 24 liralık yoksulluk sınırına göre yoksul sayısı önceki yıla göre 188 bin artarak 18 milyon 219 bine çıkarken, bu kişilerin yüzde 42,2’si evinin ısınma ihtiyacını ekonomik olarak karşılayamıyor.

Türkiye genelinde evinin ısınma ihtiyacını karşılayamayan hanelerin oranı ise yüzde 19,5. Öte yandan TÜİK’in yoksul sayısında baz aldığı gelir düzeyleri aylık yaşam maliyetlerinin oldukça altında.

Enerji yoksulluğu, sahip olunan gelir düzeyi ile enerji hizmetlerinin ve ürünlerinin, ısıtma, soğutma, aydınlatma, yemek pişirme, ev aletlerini ve bilgi teknolojisini kullanma gibi temel sosyal ve maddi ihtiyaçlar için gerekli olan düzeyde ve kalitede satın alınamamasını ifade ediyor.

Türkiye 2021 yılını yüzde 36’lık bir yıllık enflasyonla kapatmıştı. Enflasyon şimdi ise bunun iki katı düzeyinde. Enerji fiyatlarındaki yıllık artış haziran itibarıyla yüzde 30,41’e ulaşırken fiyatlardaki artış tüketici enflasyonuna (TÜFE) da yansıyor.

Haziranda yıllık TÜFE yüzde 72 civarında gerçekleşirken elektrik ve doğal gaz fiyatlarını da içeren konut grubunda yıllık artış yüzde 94,72 oldu. Buna karşın asgari ücrete yıl başından bu yana zam yapılmadı. Memur ve emekliye yapılan zam da enflasyonun altında kaldı.

Fiyat artışları karşısında reel gelirler erirken hükümet enerji yoksulluğuna karşı çözümü ise sosyal yardımlarda arıyor.

Makine Mühendisleri Odası’nın raporunda, Avrupa Birliği’nin oluşturduğu stratejiye değinilerek enerjiye erişimin temel bir insan hakkı olduğunun dünyada giderek daha fazla kabul görmeye başladığına işaret ediliyor. Rapora göre Türkiye ise bu konuya stratejik bir yaklaşımdan uzak.

“Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ya da makam onayı ile uygulamaya sokulan enerji yardımları, kamuoyuna bir insan hakkı ya da sosyal hak olarak değil Cumhurbaşkanının şahsi kararı ile verilen yardımlar gibi sunuluyor” denilen raporda enerji yardımlarına ilişkin ayrıntılı verilerin açıklanmadığına, yardımların özellikle genel ve yerel seçimler öncesi geniş emekçi kesimlerin geçim krizine karşı artan tepkilerini önlemek için gündeme alındığına işaret ediliyor.

Elektrik yardımı ve doğal gaz desteği

Rapora göre elektrik yardımı yapılan yoksul hane sayısı yıldan yıla artarken bu artış seçim yılı olan 2023’te yüzde 61 ile en yüksek seviyesine çıktı. Geçen yıl yaklaşık 4 milyon 379 bin haneye elektrik yardımı yapıldı. Yardım yapılan bu hanelerde yaşayanların sayısı toplamda 13 milyon 750 bini buluyor. Veriler yoksulların yüzde 75’ine elektrik yardımının ulaştığını gösteriyor.

Yoksul hanelere elektrik yardımı 31 Mart 2019 seçimlerinden hemen önce 29 Şubat 2019’da yayınlanan Cumhurbaşkanı kararıyla başlatıldı; 2019’da 1,3, 2020’de 1,6, 2021’de 1,8, 2022’de 2,7 milyon haneye elektrik yardımı yapıldı.

Son yıllarda hanelerin doğalgaz kullanımı yaygınlaştıkça doğalgaz yoksulluğu da yakıcı bir sorun haline gelirken 18 Ocak 2022 tarihinde Cumhurbaşkanlığı makam onayı ile yoksul hanelere doğal gaz yardımı yapılması kararlaştırıldı. 2022 yılında 690 bin 30 haneye toplam 516 milyon 700 bin lira, 2023’te ise 166 bin 666 haneye toplam 117,5 milyon liralık doğal gaz yardımı yapıldı.

Ayrıca doğalgaz ödemelerini karşılamakta zorlanan hane sayısının yoksul olarak tanımlanan hanelerden çok daha fazla olması nedeniyle 14 Mayıs seçimlerinden hemen önce 1 Mayıs 2023 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile 1 Mayıs 2024 tarihine kadar ayda 25 metreküp karşılığı doğalgazın tüm konutlara ücretsiz verilmesi yoluna gidildi.

Kömür yardımından yararlanan hanelerin sayısı ise 2022 yılında 2 milyonu geçerken, 2023’te yaklaşık 1 milyon 896 bin haneye bu yardımın verildiği öngörülüyor.

Kömür yardımından 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu kapsamındaki sosyal güvencesi olmayan ihtiyaç sahibi haneler veya sosyal güvencesi olan ancak hane içinde kişi başına düşen aylık geliri net asgari ücretin 1/3’ünden (2024 yılı için 5.667,37 TL) az olan haneler faydalanabiliyor.

Türkiye’nin elektrik üretiminin sadece yüzde 14,3’ü kamunun elinde. Makine Mühendisleri Odası’nın raporuna göre elektrik dağıtım özelleştirmelerinin tamamlandığı 2013 sonundan 2023 yılı sonuna kadar geçen 10 yıllık süre içinde tek terimli tek zamanlı (TTTZ) elektrik enerjisinin vergiler dahil faturaya yansıyan tarife fiyatları, düşük kademe mesken abonelerinde yüzde 320, yüksek kademe mesken abonelerinde yüzde 530 arttı.

Artış ilk kademedeki alçak gerilim (AG) ticarethane abonelerinde yüzde 863, yüksek kademe ticarethane (AG) abonelerinde yüzde 1184, sanayi (AG) abonelerinde yüzde 1393, tarımsal sulama (AG) abonelerinde yüzde 757 oldu.

Rapora göre elektrik özelleştirmeleri ile sağlanan rekabet iddia edildiği gibi tüketiciye fayda sağlamadı. Özelleştirmelerin ardından fiyatlar sürekli yükselirken bu artışlardan etkilenen abone sayısının da artması nedeniyle enerji yoksulluğu her geçen gün artıyor.

Makine Mühendisleri Odası bu nedenle toplumsal faydayı önceleyen, üretimde birincil kaynak dahil olmak üzere bütüncül ve merkezi bir kamusal planlama ve kamu hizmeti anlayışını içeren enerji politikalarının geciktirilmeksizin hayata geçirilmesi gerektiğini vurguluyor.

Elektrik üretiminde, sanayide ve konutlarda temel bir enerji kaynağı olarak kullanılan doğal gazın yüzde 98’i ise ithal ediliyor. Yüksek enerji fiyatları Türk lirasının dolar karşısındaki değer kaybıyla birleştiğinde tahribat artıyor.

Türkiye’nin toplam enerji arzında dışa bağımlılığı, 1990’da yüzde 52 iken, 2002 yılında yüzde 68, 2010’da yüzde 70 ve 2015 yılında yüzde 76’ya kadar yükseldi. Son yıllarda özellikle güneş, rüzgar ve jeotermaldeki artış ile 2020’de yüzde 70’e, 2022’de yüzde 68’e geriledi.

Türkiye Doğal Gaz Dağıtıcıları Birliği (GAZBİR) çalışmalarına göre, 2024 Ocak ayı sonu itibarıyla, 20,1 milyonu konut, 0,8 milyonu serbest tüketici olmak üzere 20,9 milyon doğal gaz abonesi bulunuyor. AKP, Mart 2019’da yapılan yerel seçimler öncesinde konutlar ve küçük işletmeler için doğal gaz tarifesinde yüzde 10 indirim uygulamıştı.

Rapora göre seçimlerden sonra yapılan zamla tarife aynı yıl için de yüzde 41,1 arttı, 2020’de korona etkisiyle fiyatlar aynı kalırken 2021’de konut aboneleri için yüzde 47,15 yükseldi. Zam furyası, 2022 içinde de devam etti. Bu dönemde doğalgaz satış fiyatları konutlar için yüzde 119,37 artırıldı.

Seçim yılı olan 2023’ün ilk dört ayında konut satış fiyatları aynı kalırken, Nisan 2023’de bütün konut tüketicilerine doğal gaz bedava temin edildi, 2024 Nisan sonuna kadar konut tüketicilerinin aylık 25 metreküp gaz tüketimi faturalandırılmadı. Ocak 2019 ile Mayıs 2024 arasındaki toplam artış ise yüzde 358 oldu. Aynı dönem TÜFE artışı yüzde 450 olarak gerçekleşti.

Makine Mühendisleri Odası, “popülist” olarak nitelediği tüm konutlara bedava doğal gaz politikasıyla yoksulluk sınırlarının altında yaşam savaşı veren milyonlarla zenginlerin aynı tutulduğunu, yoksul kesimler için ayrılması gereken kaynakların bu şekilde harcandığını savunuyor. Ayrıca, bu uygulama gerekçe gösterilerek TÜİK’in enerji fiyat artışları sıfırlandığını ve yılın ilk altı ayındaki TÜFE oranları düşük gösterilerek TÜFE endeksli ücret artışı taleplerinin önü kesildiğini hatırlatıyor.

Raporda doğal gaz fiyatları ile yapılan sosyal yardımları değerlendiren Endüstri Mühendisi Oğuz Türkyılmaz, Türkiye’de ortalama ücret haline gelen asgari ücrete yapılan sınırlı artışların yüksek fiyatlar karşısında hızla eridiğine işaret ediyor.

“Art arda gelen zamlar nedeniyle alım gücü hızla kaybolan ücretlerle insan onuruna yaraşır bir yaşam sürdürmek de imkânsız” diyen Türkyılmaz, faturasını ödeyemeği için elektriği, gazı ve suyu kesilen konut sayısının yüz binlerle ifade edildiğini, enerji yoksullarına kamusal desteklerin de yetersiz olduğunu vurguluyor.

Bir ailenin aylık asgari elektrik tüketiminin 230 kilovat saat olduğunu belirten Türkyılmaz’ın verdiği bilgiye göre düşük gelirli ailelere yapılan elektrik yardımının üst sınırı ise 150 kilovat saatte kalıyor. Türkyılmaz, “Bu uygulama gözden geçirilmeli, hanede yaşayan kişi sayısından bağımsız olarak, tüm yoksul ailelerin aylık 240 kilovat saate kadar elektrik tüketimlerinin tamamı kamu tarafından karşılanmalı” diyor.

Bir konutun yıllık doğalgaz tüketiminin ise örneğin Ankara’da 1.164 metreküp olduğunu ifade eden Türkyılmaz, Mayıs 2024 satış fiyatı üzerinden bu tüketim için ödenecek miktarın 8 bin 404 lira olduğunu anlatıyor.

Düşük gelirli ailelere yapılacağı açıklanan 1.500-3.500 TL yardımın, yıl içinde hiç yeni zam yapılmasa bile ödenecek gaz bedelinin yalnızca yüzde 17,8 ila yüzde 41,6’sını karşıladığını belirten Türkyılmaz, “Bugün yardıma ihtiyaç duyan bir hanenin doğal gaz için ödeyeceği paranın yalnız bir kısmını karşılayan destek düşük ve yetersiz. Destek tutarı, yıllık gaz ihtiyacı olarak ödenecek gaz bedeline eşitlenmeli ve kapsamı tüm düşük gelirli aileleri kapsayacak şekilde genişletilmeli” ifadelerini kullanıyor.

Raporda ayrıca enerji girdileri ve ürünlerindeki yüksek vergilerin düşürülmesi, elektrik faturalarına eklenen kayıp/kaçak bedeli ve dağıtım şirketlerine ilave kazançlar sağlayan tüm kalemlerin iptal edilmesi, konutların temel ihtiyacı olan elektrik, doğal gaz, su ve iletişimin vergilerden muaf tutulması ve özelleştirme uygulamalarına son verilmesi çağrısı yapılıyor.

Paylaşın

Doğalgaz Ve Elektrik Zammı Kapıda!

14 Mayıs 2023’te yapılan “Genel Seçimler” ve 31 Mart’ta yapılan “Yerel Seçimler” döneminde ertelenen zamlar, bir bir ürünlere yansıtılmaya devam ediyor. Son olarak elektrik ve doğalgaza yüksek oranlı zam yapılması gündemde.

Elektrik fiyatları bir önceki yerel seçimlerin yapıldığı 2019 yılı ile genel seçimlerin yapıldığı 2023 arasında konutlarda ilk kademe tüketimde yüzde 222,7 oranında zam geldi. BOTAŞ ise doğalgaz fiyatlarını konutlarda yüzde 358,4 artırdı.

BirGün’den Havva Gümüşkaya’nın aktardığına göre, 2019-2023 yılları arasında tüketici fiyat endeksindeki artışın yüzde 211,8 olduğu düşünüldüğünde iktidar seçimsiz dönemlerde yaptığı zamlar TÜFE artış oranından daha yüksek oldu.

Seçim yılı 2023’ün ilk dört ayında doğalgaz konut ve 1.kademe satış fiyatları sabit kalırken, Şubat, Mart ve Nisan aylarında yapılan üç indirimle, 2.kademe işyerlerine yüzde 40,1, elektrik santrallarına yüzde 44,4 indirim yapıldı. Nisan 2023’de bütün konut tüketicilerine doğalgaz bedava temin edildi, 2024 Mayıs sonuna kadar konut tüketicilerinin aylık 25 m3 gaz tüketimi ücretsiz oldu.

Halkın faturası katlanırken şirketlere milyar dolarlar akmaya devam etti. Makina Mühendisleri Odası Enerji Çalışma Grubu’nun hesaplamalarına göre şirketlere, elektrik enerjisi üretimi alanında, 2018- 2023 döneminde 19,75 milyar dolar destek sağlandı.

Özel sektöre ait akarsu HES, rüzgâr, jeotermal ve güneş santrallarının neredeyse tamamı ve bazı büyük Barajlı HES’ler YEKDEM desteğinden yararlanıyor. 2020 -2023 döneminde toplam elektrik tüketiminin yaklaşık dörtte biri YEKDEM kapsamındaki tesislerden alındı.

2023’te YEKDEM kapsamında 74 milyon 607 bin 320 MWh üretim için 169,4 milyar TL ödendi. EPİAŞ’a göre aynı dönemde Piyasa Takas Fiyatı ağırlıklı ortalaması 2.237 TL/MWh oldu. Piyasa fiyatına göre fazla ödeme 2,47 milyar TL ödendi.

Paylaşın

Benzin Fiyatları, Avrupa’da Yüzde 1,5 Türkiye’de Yüzde 113 Arttı

2023 yılı nisan ayında 21.32 lira olan benzinin litre fiyatı, 2024 yılı nisan ayında yüzde 113’lük artışla 43.56 liraya çıktı. 2023 yılı nisan ayında 20.37 lira olan motorinin litre fiyatı ise yüzde 106’lık artışla 2024 yılı nisan ayında 42.1 lira oldu.

2024 şubat ayında 27 Avrupa Birliği (AB) ülkesinde ortalama motorin fiyatı litre başına 1.696 euro oldu. Bu ülkelerde fiyatların 2023 yılından bu yana ortalama yüzde 4’ün üzerinde düştüğü görüldü. AB ülkelerinde ortalama 95 oktan benzin fiyatı da 14 ayda yüzde 1.5 arttı.

Avrupalılar 1 litre benzini geçen yıla kıyasla yüzde 1.5 oranında daha pahalı alırken Türkiye’de benzine bir yılda yüzde 113 zam yapıldı. İktidarın Mayıs 2023 seçimlerinden sonra devreye aldığı vergi ve zamlar ile döviz kurlarındaki yükseliş, akaryakıtta fiyat artışlarını beraberinde getirdi.

Sözcü gazetesinin haberine göre; temmuz ayında akaryakıtın nispi Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) tutarı benzinde 2.52 TL’den 7.53 TL’ye, motorinde de 2.05 TL’den 7.06 TL’ye yükseltildi. Ocak 2024’te ise ÖTV tutarları litre başına benzinde 9.45 TL, motorinde de 8.86 TL oldu.

Üst üste gelen zamların ardından Nisan 2023’te 21.32 TL olan benzinin litre fiyatı, bu ay yüzde 113’lük artışla 43.56 TL’ye çıktı. Nisan 2023’te 20.37 TL olan motorinin litre fiyatı ise yüzde 106’lık artışla bu ay 42.1 TL oldu.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun verilerine göre Şubat 2024’te 27 Avrupa Birliği (AB) ülkesinde ortalama motorin fiyatı litre başına 1.696 Euro oldu. Bu ülkelerde fiyatların 2023’ten bu yana ortalama yüzde 4’ün üzerinde düştüğü görüldü. AB ülkelerinde ortalama 95 oktan benzin fiyatı da 14 ayda yüzde 1.5 arttı.

Paylaşın

Akaryakıt Fiyatları, Seçimlerden Sonra Yüzde 115 Arttı

İğneden ipliğe her ürünün zamlandığını belirten CHP’li Başevirgen, “Şimdi de Cumhuriyet tarihinin en yüksek akaryakıt fiyatlarıyla karşı karşıyayız. İktidar her fırsatta ekonominin düzeleceğini vadetse de seçimlerden bu yana akaryakıt fiyatları yüzde 115 arttı” dedi ve ekledi:

“Akaryakıt fiyatlarındaki artış iğneden ipliğe her şeyin zamlanması anlamına geliyor. Yiyecekten giyeceğe, ulaşımdan tükettiğimiz her bir ürüne de zamlar aynı oranda yansıyacak.”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, arka arkaya yapılan akaryakıt zamlarına dikkat çekti. Gazete Duvar’dan Günsu Durak’ın aktardığına göre; Başevirgen, akaryakıta gelen zamlarla birlikte her ürünün zamlandığını belirtti.

Zamlarla birlikte ülkede artık halkın nefes alamaz hale geldiğini söyleyen Başevirgen, “Sarayın itibarından tasarruf etmeyen AK Parti iktidarı, acı reçeteyi yurttaşlara kesmeye devam ediyor. Türk-İş’in rakamlarına göre açlık sınırı 15 bin 48 liraya, yoksulluk sınırı ise 49 bin 19 liraya yükseldi. Bir ailede ancak 3 kişinin çalışması durumunda yoksulluk sınırına ulaşılabiliyor. İktidarın yarattığı zengin kesim hariç ülkede hiç kimse nefes alamaz hale geldi” dedi.

Başevirgen, seçimlerden bu yana akaryakıt fiyatlardaki artış oranına da dikkat çekerek, “Şimdi de Cumhuriyet tarihinin en yüksek akaryakıt fiyatlarıyla karşı karşıyayız. İktidar her fırsatta ekonominin düzeleceğini vadetse de seçimlerden bu yana akaryakıt fiyatları yüzde 115 arttı. Akaryakıt fiyatlarındaki artış iğneden ipliğe her şeyin zamlanması anlamına geliyor. Yiyecekten giyeceğe, ulaşımdan tükettiğimiz her bir ürüne de zamlar aynı oranda yansıyacak” diye konuştu.

Akaryakıt fiyatlarındaki peş peşe artışlarla birlikte vatandaşların ulaşım haklarının da elinden alındığını belirten Başevirgen, “Ulaşım sektörü ise akaryakıttaki artışı bilet fiyatlarına yansıtmaya başladı. Büyükşehirlerden Anadolu’ya 700 liradan ucuz bilet yok. Ankara-İstanbul arası en uygun otobüs bileti fiyatı 500 lirayı geçti.

KYK bursu alan ve Ankara’da okuyup, İstanbul’a ailesini görmeye giden bir öğrenci, gidiş-dönüş en az bin lirayı gözden çıkartmak zorunda. Öğrencilerin aldığı bursun sadece 2 bin lira olduğu düşünüldüğünde bir öğrenci bu bursla ayda sadece 2 kez ailesinin yanına gidebilir” açıklamasını yaptı.

Zamların ulaşım gibi halkın gıda, giyinme gibi temel haklarını da tehdit ettiğini ifade eden Başevirgen, “4 kişilik bir ailenin ise Ankara’dan İstanbul’a gidip gelmesi 4 bin lira, bu da asgari ücretin yaklaşık 4’te 1’ine denk geliyor. İktidar, yurttaşlarımızın bütün temel haklarını elinden aldığı gibi ulaşım hakkını da elinden alıyor. Akaryakıt fiyatlarının bu denli yüksek seyretmesi durumunda gıda ve giyinme hakkı da aynı ulaşım hakkı gibi vatandaşların elinden alınacak” dedi.

Paylaşın

45 Litrelik Bir Depo Benzinin Vergisi 705 Lira

Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı Ergün Kılıç, üretim ve taşımada, mal ve hizmetlerin maliyetini etkileyen mazot, benzin gibi ürünlerden tüketim vergilerinin kaldırılması gerektiğinin altını çizerek, “Vergi uzmanlarının hesaplamalarına göre ‘Bugün Ankara merkezde litre fiyatı 37,42 TL olan benzinin; 6,23 TL’si KDV, 9,45 TL’si ÖTV, toplam vergi 15,68 TL’dir.’ 45 litrelik bir depo benzin için, 979 TL ürün bedeli, 705 TL vergi ödeyerek toplamda 1.684 lira ödeniyor” dedi ve ekledi:

“Bu giderler satış maliyetini etkilediğinden tüketicilere zam olarak yansımaktadır. Yetkililere seslenmek istiyoruz. Her ekonomik krizde tüketicilerin cebine uzanan adaletsiz vergi sisteminizden vaz geçin. Bütçe açığını kapatmak için sürekli dolaylı vergileri artırmak yerine, kamu harcamalarında tasarrufa gidin, israf edilen kaynakların verimli kullanılmasını sağlayın.  Değerli Tüketiciler, zam öncesi benzin istasyonlarında kuyruklar oluşturmak yerine, zamları sorgulayıp itiraz etmeli, tüketimden gelen gücümüzü kullanmalıyız.”

Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı Ergün Kılıç, alım gücünün düşmesi ve tüketici hakkı ihlallerine ilişkin derneğin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Mezopotamya Ajaansı’nın aktardığına göre açıklamayı yapan Ergün Kılıç, işsizlere, yoksullara ve emeklilere seslenerek, “Bugüne kadar yürüttüğümüz hak arama ve tüketicilerin korunması mücadelesini daha da güçlendirmek için sizleri birlik olmaya davet ediyoruz” dedi.

Türkiye’de mal ve hizmet satışlarında yüksek oranda tüketim vergisinin alınması ile tüketicilerin belinin büküldüğünü söyleyen Kılıç, “Seçim öncesinde çıkartılan ‘vergi barışı’ vergi afları ile şirketler korunurken tüketicilere daha fazla vergi yükü bindirilmiştir. Tüketicilerin temel gereksinimlerini karşıladıkları mal ve hizmetlerden Katma Değer Vergisi (KDV), Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) alma uygulamasından vaz geçilmelidir. Konutlarda kullanılan elektrikten, kadın hijyen ürünlerinden, çocuk bezlerinden, hayvan mamalarından, sağlık ve temel ihtiyaçlar üzerinden alınan yüksek miktardaki ÖTV ve KDV kaldırılmalıdır” ifadelerini kullandı.

Üretim ve taşımada, mal ve hizmetlerin maliyetini etkileyen mazot, benzin gibi ürünlerden tüketim vergilerinin kaldırılması gerektiğinin altını çizen Kılıç, “Vergi uzmanlarının hesaplamalarına göre ‘Bugün Ankara merkezde litre fiyatı 37,42 TL olan benzinin; 6,23 TL’si KDV, 9,45 TL’si ÖTV, toplam vergi 15,68 TL’dir.’ 45 litrelik bir depo benzin için, 979 TL ürün bedeli, 705 TL vergi ödeyerek toplamda 1.684 lira ödeniyor. Bu giderler satış maliyetini etkilediğinden tüketicilere zam olarak yansımaktadır. Yetkililere seslenmek istiyoruz. Her ekonomik krizde tüketicilerin cebine uzanan adaletsiz vergi sisteminizden vaz geçin. Bütçe açığını kapatmak için sürekli dolaylı vergileri artırmak yerine, kamu harcamalarında tasarrufa gidin, israf edilen kaynakların verimli kullanılmasını sağlayın. Değerli Tüketiciler, zam öncesi benzin istasyonlarında kuyruklar oluşturmak yerine, zamları sorgulayıp itiraz etmeli, tüketimden gelen gücümüzü kullanmalıyız” diye kaydetti.

“Zamları durdurmak için güçlerimizi birleştirelim”

Ekonomik koşulların zorlaştığı bugünlerde tüketicinin başkaca sorunlarının da olduğunu ifade eden Kılıç, şöyle devam etti: “Bir başka tüketici sorunu ise tüketicilerin satın aldıkları mal ve hizmetlerde kredi kartı kullanması ve kredi kart borcunu da yine kredi kartından karşılamak zorun da kalmalarıdır. Bunu fırsat bilen bazı satıcı ve sağlayıcılar kredi kartından ödeme yapmak isteyen tüketicilerden ‘Hizmet bedeli’ ‘kredi kartı komisyonu’ gibi değişik ad altında Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu hiçe sayarak ek ücretler almaktadır. Üretimden gelen gücünüzü tüketimden gelen gücümüzle birleştirelim. İşsizler, yoksullar, emekliler ve ücretli çalışanlar üzerindeki haksız vergi yükünü ve kar hırsına boğulmuş satıcıların ve sağlayıcıların zamlarını durdurmak için güçlerimizi birleştirelim.”

Paylaşın