Açlık Sınırı 16 Bin, Yoksulluk Sınırı 57 Bin Lirayı Aştı

Dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı yani açlık sınırı 16 bin 646 lira, açlık sınırı üzerinden hanehalkı tüketim harcamaları esas alınarak yapılan yani yoksulluk sınırı 57 bin 578 liraya yükseldi.

Haber Merkezi / Tek başına yaşayan bir kişinin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için yapması gereken mutfak harcamaları ile yaşamını idame ettirmek için yapması gereken barınma, ulaşım, eğitim, sağlık vb. harcamalarının toplam tutarı ise en az 26 bin 517 liraya çıktı.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Birleşik Metal-İş Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM), Mart 2024 Açlık ve Yoksulluk Sınırı Raporu’nu yayımladı. Rapora göre sağlıklı ve dengeli beslenmenin maliyeti günlük 550 lirayı, dört kişilik bir aile için açlık sınırı 16 bin lirayı, yoksulluk sınırı 57 bin lirayı, tek başına yaşayan bir kişi için ise yoksulluk sınırı 25 bin lirayı geçti.

BİSAM, dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı Mart 2024 için 16 bin 646 lira olduğunu ve hesaplamanın TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) harcama gruplarına göre endeks rakamları, 2003 yıllı madde fiyatları ile İstanbul Halk Ekmek, zincir market cari ay internet fiyatları ve BİSAM Beslenme Kalıbı üzerinden yapıldığını açıkladı.

Bu harcama tutarı sadece gıda için yapılması gereken minimum tutar olduğunu, açlık sınırı üzerinden hanehalkı tüketim harcamaları esas alınarak yapılan hesaplama sonuçlarına göre ise yoksulluk sınırının 57 bin 578 lira olarak gerçekleştiğini duyurdu.

BİSAM’ın raporundan öne çıkanlar şu şekilde: Sağlıklı beslenmek için her aile ferdinin alması gereken kalori miktarı farklılık göstermektedir. Yetişkin bir erkeğin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için tüketmesi gereken gıdaların aylık karşılığı 2.066 liradır. Bu değer yetişkin bir kadın için 1.953, 15-18 yaş bir genç için 2.129, 4-6 yaş arası bir çocuk için 1.405 liradır.

Sağlıklı bir biçimde beslenmenin toplam aile bütçesine maliyeti ise 16 bin 646 lira olarak tespit edilmiştir. Bu tutar söz konusu ailenin sadece gıda için yapması gereken zorunlu harcama tutardır. Eğitim, sağlık, barınma, eğlence, ısınma, ulaşım gibi giderler ile birlikte bir ailenin yapması gereken harcama tutarı 57 bin 578 liraya ulaşmaktadır.

Tek başına yaşayan bir kişinin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için yapması gereken mutfak harcamaları ile yaşamını idame ettirmek için yapması gereken barınma, ulaşım, eğitim, sağlık vb. harcamalarının toplam tutarı ise en az 26.517 lira olmalıdır. Buna göre tek başına yaşayan bir kişi için yoksulluk sınırı 26.517 lira olarak tespit edilmiştir.

Günlük harcama gereksinimi 555 lira

Günlük harcamalarda Mart 2024’de en yüksek maliyet grubunu süt ve süt ürünleri grubu 172.09 liralık harcama gereksinimi ile oluşturmaktadır. Et, tavuk ve balık grubu için yapılması gereken minimum harcama tutarı ise 124.81 liradır. Sebze ve meyve için yapılması gereken günlük harcama tutarı ise 125.59 liraya ulaştı.

Ekmek için yapılması gereken harcama tutarı günlük 33.38 liradır. Katı yağ ve sıvı yağ ise 31.16 liralık masraf yapılması gereken ürün grubudur. Yumurta için 9.6, şeker, bal, reçel ve pekmez için ise 13.46 lira harcama yapılması gerekmektedir.

Daha dar bir gruplandırmaya göre harcamalarda süt ve süt ürünlerinin payı yüzde 31 ile en yüksek paya sahiptir. Et, yumurta ve kurubaklagil grubunun payı yüzde 28.8 ile ikinci sıradadır. Sebze ve meyvenin harcamalar içindeki payı yüzde 22.6’dır. Ekmek, makarna vb. için ise pay yüzde 8.5’dir. Diğer gıda harcamalarının toplam içindeki payı ise yüzde 8’dir.

Her bir aile ferdinin sağlıklı beslenmesi için gereksinim duyduğu gıda grubu ve alması gereken kalori miktarı farklılık göstermektedir. Örneğin tüketilmesi gereken ekmek miktarı kadın ve erkek açısından anlamlı düzeyde farklıdır. Süt ve süt ürünleri tüketiminde 10-18 yaş arasındaki bir gencin harcama gereksinimi, yetişkin erkek ve kadından fazlayken, yumurta 4-6 yaş grubu için daha önemlidir.

Günlük 555 liralık harcama içinde en maliyetli tüketim kalemi yaklaşık 48.07 lira ile 10-18 yaş arası bir gencin tüketmesi gereken süt ve süt ürünleri miktarıdır. 4-6 yaş arası bir çocuğun tüketmesi gereken yumurta miktarı yetişkinlerden fazladır.

Paylaşın

DİSK-AR Duyurdu: İşsiz Sayısı 9 Milyon 634 Bin

DİSK-AR tarafından TÜİK verilerinden yararlanarak yapılan hesaplamaya göre, mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsiz sayısı Şubat 2024’te 9 milyon 634 bin kişi olarak gerçekleşti.

Haber Merkezi / TÜİK’e göre pandemi öncesinde, 2020 Şubat’ta yüzde 12,6 olan dar tanımlı işsizlik Şubat 2024’te yüzde 8,7 olarak gerçekleşti. Ancak aynı dönemde geniş tanımlı işsizlik yüzde 20,6’dan yüzde 24,5’e yükseldi. Son 1 yılda geniş tanımlı işsiz sayısı 811 bin artarak 8,8 milyondan 9,6 milyona yükseldi. Kovid-19 salgını sonrası geniş tanımlı işsizlik oranı 3,9 puan, geniş tanımlı işsiz sayısı ise 2 milyon 553 bin kişi arttı.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR), Nisan 2024 İşsizlik ve İstihdamın Görünümü Raporu’nu yayınladı. Rapordan öne çıkan bölümler şöyle:

TÜİK’in Şubat 2024 Hanehalkı İşgücü Araştırması (HİA)sonuçları 15 Nisan 2024’te yayımlandı. Mevsim etkisinden arındırılmış dar tanımlı işsizlik oranı yüzde 8,7 mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsizlik oranı (âtıl işgücü) ise yüzde 24,5 seviyesinde gerçekleşti. TÜİK’e göre Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde dar tanımlı işsiz sayısı (mevsim etkisinden arındırılmış) 2024 Şubat ayında 3 milyon 78 bin oldu.

DİSK-AR tarafından TÜİK verilerinden yararlanarak yapılan hesaplamaya göre mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsiz sayısı ise Şubat 2024’te 9 milyon 634 bin kişi olarak gerçekleşti. TÜİK’e göre pandemi öncesinde, 2020 Şubat’ta yüzde 12,6 olan dar tanımlı işsizlik Şubat 2024’te yüzde 8,7 olarak gerçekleşti.

Ancak aynı dönemde geniş tanımlı işsizlik oranı ise yüzde 20,6’dan yüzde 24,5’e yükseldi. Son 1 yılda geniş tanımlı işsiz sayısı 811 bin artarak 8,8 milyondan 9,6 milyona yükseldi. Covid-19 salgını sonrası geniş tanımlı işsizlik oranı 3,9 puan, geniş tanımlı işsiz sayısı ise 2 milyon 553 bin kişi arttı.

TÜİK tarafından yayımlanan HİA verilerine göre Şubat 2024’te geniş tanımlı işsizlikte (âtıl işgücü) artış devam etti. Geniş tanımlı işsiz sayısı son bir yılda 811 bin, son 10 yılda (2014-2024 arası) ise 4 milyon 80 bin kişi arttı. Böylece son 10 yılda geniş tanımlı işsiz sayısı 1,7 katına çıktı. Şubat 2014’te 5,6 milyon olan geniş tanımlı işsiz sayısı Şubat 2023’te 8,8 milyon ve Şubat 2024’te ise 9,6 milyon olarak gerçekleşti.

Geniş tanımlı işsiz sayısındaki artışın sebebi zamana bağlı eksik istihdam ve ümitsizişsizler ile iş aramayıp çalışmaya hazır olanları, iş arayan ancak hemen çalışmaya başlayamayacak olanları kapsayan potansiyel işgücü sayısındaki artıştır. Atıl işgücündeki yükselişin temel sebebi ise zamana bağlı eksik istihdam edilenlerin sayısında ciddi artıştır.

Potansiyel işgücü sayısı son bir yılda 580 bin kişi artarak 3,3 milyondan 3,8 milyona yükseldi. Potansiyel işgücündeki artış on yıllık dönemde yaklaşık 1 milyon 657 bin kişi oldu. Zamana bağlı eksik istihdam kapsamındaki artış ise çok daha çarpıcı oldu. Haftalık 45 saatten daha az çalışan ve imkanı olması durumunda daha çok çalışmayı isteyenleri kapsayan zamana bağlı eksik istihdam edilenlerin sayısı son bir yılda 2,1 milyondan 2,7 milyona yükselerek 611 bin kişi arttı.

Zamana bağlı eksik istihdam edilenlerin sayısı son on yılda ise 2 milyon 21 bin kişi arttı. Zamana bağlı eksik istihdamdaki bu artışın sebebi yüksek enflasyon ile geçim zorluğu yaşayanların çalışma süresini artırarak daha fazla ücret elde etmek istemeleri olabilir.

TÜİK’e göre dar tanımlı işsizlik düşerken öte tandan birçok işsizlik türü yükselmeye devam ediyor. Şubat 2024 döneminde mevsim etkisinden arındırılmış (MEA) dar tanımlı işsizlik (işsizlik 1) yüzde 8,7 olarak açıklanırken zamana bağlı eksik istihdam ile işsizlerin bütünleşik oranı (işsizlik 2) yüzde 16,3; işsiz ve potansiyel işgücünün bütünleşik oranı (işsizlik 3) yüzde 17,6 ve âtıl işgücü oranı (işsizlik 4, geniş tanımlı işsizlik) ise yüzde 24,5 olarak açıklandı.

Kadın işsizliği önemli toplumsal cinsiyet eşitsizliği göstergesi olmaya devam ediyor. Kadınların istihdama erişimi önemli kısıtlılıklar içeriyor. Türkiye’de bir yandan kadınların istihdama katılma oranları erkeklere göre oldukça düşük seyrederken öte yandan Türkiye’de kadın işsizliği erkeklere kıyasla oldukça yüksek seyretmeye devam ediyor.

TÜİK tarafından açıklanan dört ayrı işsizlik türünde de kadın işsizliği erkek işsizliğinden oldukça yüksek seyrediyor.  Şubat 2024’te mevsim etkisinden arındırılmış dar tanımlı işsizlik oranı erkeklerde yüzde 7,3 iken kadınlarda yüzde 11,3 olarak gerçekleşti. Geniş tanımlı işsizlik (âtıl işgücü) erkeklerde yüzde 19,6, kadınlarda ise yüzde 32,9 olarak hesaplandı. Geniş tanımlı kadın işsizliği ile geniş tanımlı erkek işsizliği arasındaki fark yaklaşık 13,3 puandır.

Şubat 2024’te zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı erkeklerde yüzde 14,7 iken kadınlarda yüzde 19,5’dir. İşsiz ve potansiyel işgücünün bütünleşik oranı erkeklerde yüzde 12,6 iken kadınlarda yüzde 26,1 seviyesindedir.

Şubat 2024 itibarıyla kadınlarda mevsim etkisinden arındırılmış dar tanımlı işsiz sayısı 1 milyon 374 bin ve geniş tanımlı işsiz sayısı 4 milyon 809 bindir. Erkeklerde ise dar tanımlı işsiz sayısı 1 milyon 703 bin ve geniş tanımlı işsiz sayısı 4 milyon 825 bindir.

Şubat 2024’te mevsim etkisinden arındırılmış HİA verilerine göre işsizlik türlerinin en yüksek olduğu kategori yüzde 32,9 ile geniş tanımlı kadın işsizliği olmaya devam ediyor. İkinci yüksek işsizlik kategorisi yüzde 24,5 ile geniş tanımlı işsizliktir. Şubat 2024’te üçüncü en yüksek işsizlik kategorisi ise yüzde 19,6 ile genç kadın işsizliği oldu.

TÜİK’in resmi dar tanımlı işsizlerin ezici çoğunluğu işsizlik ödeneğinden yararlanamıyor. İşsizlik ödeneğinden yararlanma koşullarının ağır olması ve işsizlik sigortası kaynaklarının amacı dışında kullanılması sebebiyle işsizlerin büyük çoğunluğu işsizlik ödeneğinden yararlanamıyor.

Şubat 2024’te TÜİK toplam dar tanımlı işsiz sayısını 3 milyon 78 bin kişi olarak açıkladı. İŞKUR’un Şubat 2024 İşsizlik Sigortası Bültenleri verilerine göre ise bu ayda işsizlik ödeneği alabilenlerin sayısı 402 bin civarındadır. Böylece Şubat 2024’te resmi işsizlerin sadece yüzde 13,1’i işsizlik ödeneği alabildi. 2,5 milyonu aşkın işsiz işsizlik ödeneğinden yoksun kaldı. Bu da işsizlerin yüzde 86,9’unun işsizlik ödeneği alamadığı anlamına geliyor.

Geniş tanımlı işsizlik oranı ile dar tanımlı işsizlik oranı arasındaki puan farkı açılma eğilimini sürdürüyor. Zamana bağlı eksik istihdamda artış ve iş bulma ümidinin kaybedilmesine paralel olarak geniş tanımlı işsizlik oranı artıyor ve dar tanımlı işsizlik ile arasındaki makas açılıyor. Örneğin, Ocak 2019’da dar tanımlı işsizlik yüzde 13,6 iken geniş tanımlı işsizlik yüzde 19,7 olarak gerçekleşmişti. Bu dönemde geniş tanımlı işsizlik dar tanımlı işsizlikten 6,1 puan yüksekti.

Şubat 2024’te ise dar tanımlı işsizlik yüzde 24,5 iken geniş tanımlı işsizlik yüzde 8,7 olarak gerçekleşti. Dar ve geniş işsizlik arasındaki fark bu dönemde 15,8 puan oldu. Dar ve geniş işsizlik arasındaki makasın bu denli açılmasının en önemli nedeni zamana bağlı eksik istihdam sayısı, ümidini kaybedenlerin, iş aramayıp çalışmaya hazır olanların ve iş arayıp işbaşı yapamayacak olanların sayısındaki artıştır. Böylece dar tanımlı işsizlik sınırlı kalırken geniş tanımlı işsizlik arasındaki fark açılmaktadır.

Paylaşın

TÜİK Açıkladı: Geniş Tanımlı İşsizlik Oranı Yüzde 24,5

TÜİK’in açıkladığı verilere göre, zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı şubat ayında bir önceki aya göre 1,9 puan azalarak yüzde 24,5 oldu.

Haber Merkezi / Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 16,3 iken işsiz ve potansiyel işgücünün bütünleşik oranı yüzde 17,6 olarak tahmin edildi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), İşgücü İstatistikleri Şubat 2024 verilerini açıkladı.

Buna göre; Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre; 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı şubat ayında bir önceki aya göre 109 bin kişi azalarak 3 milyon 78 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,3 puan azalarak yüzde 8,7 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 7,3 iken kadınlarda yüzde 11,3 olarak tahmin edildi.

İstihdam edilenlerin sayısı şubat ayında bir önceki aya göre 147 bin kişi artarak 32 milyon 423 bin kişi, istihdam oranı ise 0,2 puan artarak yüzde 49,3 oldu. Bu oran erkeklerde yüzde 66,5 iken kadınlarda yüzde 32,5 olarak gerçekleşti.

İşgücü şubat ayında bir önceki aya göre 38 bin kişi artarak 35 milyon 501 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise aynı seviyede kalarak yüzde 54,0 olarak gerçekleşti. İşgücüne katılma oranı erkeklerde yüzde 71,7 iken kadınlarda yüzde 36,6 oldu.

15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,8 puan azalarak yüzde 15,6 oldu. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde yüzde 13,4, kadınlarda ise yüzde 19,6 olarak tahmin edildi.

İstihdam edilenlerden referans döneminde işbaşında olanların, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi şubat ayında bir önceki aya göre 0,2 saat artarak 43,5 saat olarak gerçekleşti.

Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı şubat ayında bir önceki aya göre 1,9 puan azalarak yüzde 24,5 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 16,3 iken işsiz ve potansiyel işgücünün bütünleşik oranı yüzde 17,6 olarak tahmin edildi.

Paylaşın

Türkiye’de Her Gün 5 İşçi Çalışırken Hayatını Kaybediyor

2024 yılının ilk üç ayında en az 425 işçi çalışırken hayatını kaybetti. Başka bir ifadeyle 2024 yılının ilk üç ayında her gün ‘en az’ 5 işçi iş kazalarında hayatın kaybetti.

Haber Merkezi / Hayatını kaybedenlerin 16’sı çocuk işçilerdi. 4’ü 14 yaş ve altında, 12’i de 15-17 yaş aralığında çocuk/genç işçilerdi. 18-29 yaş arası 84 işçi, 30-49 yaş arası 178 işçi, 50-64 yaş arası 105 işçi, 65 yaş ve üstü de 22 işçi hayatını kaybetti.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG Meclisi), ocak – şubat – mart ayına dair iş cinayetleri verilerini açıkladı.

İSİG Meclisi’nin paylaştığı verilere göre yılın ilk üç ayında en az 425 işçi çalışırken hayatını kaybetti. Ocak’ta 161, Şubat’ta 149 ve Mart’ta 115 işçi öldü. Her gün ‘en az’ 5 işçi iş kazalarında hayatından oldu. Ölenlerin 177’si sanayi, 105 inşaat, 105’i hizmet ve 38’i de tarım sektöründe çalışıyordu.

Hayatını kaybedenlerin 16’sı çocuk işçilerdi. 4’ü 14 yaş ve altında, 12’i de 15-17 yaş aralığında çocuk/genç işçilerdi. 18-29 yaş arası 84 işçi, 30-49 yaş arası 178 işçi, 50-64 yaş arası 105 işçi, 65 yaş ve üstü de 22 işçi hayatını kaybetti. İSİG Meclisi 20 işçinin ise yaşını belirleyemedi.

Üç ayda iş cinayetlerinin işkollarına göre dağılımı şöyle: İnşaat, Yol işkolunda 105 işçi; Taşımacılık işkolunda 58 işçi; Tarım, Orman işkolunda 38 emekçi (18 işçi ve 20 çiftçi); Metal işkolunda 31 işçi; Konaklama, Eğlence işkolunda 27 işçi; Belediye, Genel İşler işkolunda 27 işçi; Madencilik işkolunda 24 işçi; Ticaret, Büro, Eğitim, Sinema işkolunda 24 işçi; Gemi, Tersane, Deniz, Liman işkolunda 16 işçi; Ağaç, Kağıt işkolunda 10 işçi; Petro-Kimya, Lastik işkolunda 9 işçi; Tekstil, Deri işkolunda 8 işçi; Sağlık, Sosyal Hizmetler işkolunda 8 işçi; Gıda, Şeker işkolunda 6 işçi; Çimento, Toprak, Cam işkolunda 6 işçi; Savunma, Güvenlik işkolunda 6 işçi; Enerji işkolunda 4 işçi; elimizdeki veriler ışığında çalıştığı işkolunu belirleyemediğimiz 18 işçi.

Üç ayda ayında iş cinayetlerinin yaş gruplarına göre dağılımı şöyle: 14 yaş ve altı 4 çocuk işçi, 15-17 yaş arası 12 çocuk/genç işçi, 18-29 yaş arası 84 işçi, 30-49 yaş arası 178 işçi, 50-64 yaş arası 105 işçi, 65 yaş ve üstü 22 işçi, yaşını bilmediğimiz 20 işçi.

Üç ayda iş cinayetlerinin nedenlerine göre dağılımı şöyle: Ezilme, Göçük nedeniyle 82 işçi; Trafik, Servis Kazası nedeniyle 79 işçi; Yüksekten Düşme nedeniyle 77 işçi; Kalp Krizi, Beyin Kanaması nedeniyle 61 işçi; Patlama, Yanma nedeniyle 22 işçi; İntihar nedeniyle 21 işçi; Zehirlenme, Boğulma nedeniyle 20 işçi; Nesne Çarpması, Düşmesi nedeniyle 14 işçi; Şiddet nedeniyle 11 işçi; Elektrik Çarpması nedeniyle 9 işçi; diğer nedenlerden dolayı 29 işçi.

Not: İSİG Meclisi, iş kazalarını, iş cinayetleri olarak tanımlıyor.

Paylaşın

Açlık Sınırı 16 Bin 793, Yoksulluk Sınırı 54 Bin 700 Liraya Yükseldi

Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı yani açlık sınırı 16 bin 793 liraya, gıda harcaması ile diğer aylık zorunlu harcamalarının toplam tutarı yani yoksulluk sınırı ise 54 bin 700 liraya yükseldi.

Haber Merkezi / Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Temel mal ve hizmetlerde görülen artış geçim şartlarını her geçen gün daha da olumsuz etkilemektedir. Yapılan araştırmada; marketlerde ürün bazlı fiyatların -ramazan ayı indirimi gerekçesiyle- seçim öncesi aşağı çekildiği gözlemlendi. Fakat buna rağmen özellikle gıda fiyatlarında artış devam etti ve başta dar ve sabit gelirli kesimler olmak üzere toplumun tüm kesimlerini etkileyen fiyat artışları geçim şartlarını ağırlaştırdı. Ücret gelirlerinin satın alma gücü her geçen ay düşmeye devam etmektedir.

TÜRK-İŞ Konfederasyonunun yaptığı araştırmanın 2024 Mart ayı sonucuna göre; Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 16.792,99 TL’ye, gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlariçin yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 54.700,32 TL’ye,

Bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ de aylık 21.831,13 TL’ye yükseldi.”

Paylaşın

Almanya’da Ortalama Emekli Maaşı Türkiye’nin Neredeyse 7 Katı

Yerel seçimlere sayılı saatler kalırken, seçimler sonrası ekonomide daha sıkı kemer sıkma politikalarının uygulanacağı tahminleri seçimleri daha da önemli hale getiriyor. 2023 yılı Türkiye’de emekliler için son 20 senedeki en kötü dönem oldu.

Emeklilerin durumu 2024 yılında daha da geriye giderken, Türkiye, Avrupa’da 32 ülke arasında 2021 yılı itibarıyla Euro bazında ortalama emekli maaşlarının en düşük olduğu ikinci ülke. Almanya’da ortalama emekli maaşı Türkiye’nin neredeyse 7 katı. 2012-2021 yılları arasında Avrupa’da ortalama emekli maaşı büyük ölçüde artarken Türkiye’de yüzde 34 düştü.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR) “Avrupa’da ve Türkiye’de emeklilerin durumu” başlıklı raporu yayımladı. Prof. Dr. Aziz Çelik editörlüğünde hazırlanan rapora Deniz Beyazbulut ve Zeynep Kandaz katkı verdi. Rapor AB İstatistik Ofisi Eurostat verilerine dayanıyor. Eurostat’ın son güncel verileri 2021 yılını kapsıyor.

Emekli maaşları dört ana kalemden oluşuyor: Yaşlılık aylığı, malullük aylığı, ölüm aylığı ve erken emeklilik ödemesi. Bu gösterge haberimizde “emekli maaşı” olarak adlandırılacak. “Yaşlılık aylığı” ise belirlenen yaşta bir işten emekli olduktan sonra emeklinin gelirini korumak ve desteklemek amacıyla yapılan ödeme. Ortalama maaşlar toplam ödeme miktarının yararlanıcı sayısına bölünmesiyle hesaplandı.

2021 yılında ortalama brüt emekli maaşı Türkiye’de 237 Euro oldu. Türkiye 32 ülke arasında sondan ikinci sırada. Türkiye’den daha düşük olan tek ülke 224 Euro ile Bulgaristan. En yüksek ortalama emekli maaşı ise 2 bin 734 Euro ile Lüksemburg’da.

Bu miktar diğer bazı ülkelerde şöyle: Hollanda (2 bin 3), İtalya (bin 582), Almanya (bin 552), Fransa (bin 485), Yunanistan (bin 26), Macaristan (427) ve Romanya (351).

Almanya’da emekli maaşı Türkiye’dekinin 7 katı

Almanya’da ortalama emekli maaşı Türkiye’dekinin tam 6,5 katı. Bu oran Fransa’da ise 6,3 kat. 2012 yılında Türkiye’de ortalama brüt emekli maaşı 357 Euro idi.

2012-2021 arasında 31 ülkeden 30’unda Euro bazında ortalama brüt emekli maaşı arttı. Türkiye ve Yunanistan’da ise düştü. Yunanistan’da düşüş sadece yüzde 2 olurken Türkiye’de emekli maaşları yüzde 34 geriledi.

En büyük artış yüzde 98 ile Romanya’da gerçekleşti. Maaşlar Almanya’da yüzde 32 yükselirken Fransa’da yüzde 36 arttı. Yaşlılık aylığında ise Türkiye sondan üçüncü durumda. 2021’de Türkiye’de ortalama brüt emekli aylığı 281 Euro oldu. En yüksek aylık ise 2 bin 764 Euro ile Lüksemburg’da gerçekleşti.

Ortalama brüt emekli yaşlılık aylığı diğer ülkelerde şöyle: Avusturya (bin 998), İtalya (bin 660), İspanya (bin 477), Almanya (bin 448), Yunanistan (bin 35) ve Polonya (517). 2012-2021 arasında Euro bazında ortalama brüt emekli aylığı Türkiye’de yüzde 37 geriledi. Türkiye’de 2012 yılında brüt yaşlılık aylığı 447 Euro idi.

Türkiye’de emeklilerin nüfusa oranı artarken emeklilerin milli gelirden aldığı pay ise düşüyor. Emekli maaşlarının gayrisafi yurt içi hasılaya (GSYH) oranında Türkiye 36 Avrupa ülkesi içinde sondan ikinci sırada. En düşük emekli ve memur maaşlarının asgari ücrete oranı ise AK Parti iktidarında 2023 yılındaki kadar düşük olmamıştı. 2024’te bu oranların daha da düşmesi bekleniyor.

Ortalama emekli brüt yaşlılık aylığının asgari ücrete oranında da Türkiye alt sırada yer alıyor. Türkiye’de bu oran yüzde 64. Yani, asgari ücretliler 100 lira kazanırken emekliler 64 lira kazanıyor. Türkiye bu alanda 21 ülke içinde sondan dördüncü. En iyi oran yüzde 135 ile Yunanistan; en düşük oran ise yüzde 57 ile Litvanya’da.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

Türkiye’de Halkın Yüzde 71’inin Serveti 10 Bin Dolardan Az

Yetişkin nüfusun sahip olduğu servet dağılımına bakıldığında Türkiye’de halkın büyük bir bölümünün çok az servete sahip olduğu ortaya çıkıyor. 2022 yılında Türkiye’de halkın yüzde 71’inin 10 bin dolardan az serveti bulunuyor.

Türkiye’de 10 bin-100 bin dolar serveti bulunan yetişkinlerin oranı yüzde 27. Yetişkinlerin yüzde 2’sinin ise 100 bin-1 milyon dolar arasında serveti bulunuyor. 1 milyon dolardan fazla serveti bulunanların oranı yüzde 0,1.

İsviçreli Credit Suisse ve UBS tarafından yayımlanan verilere göre Türkiye’de servet dağılımı oldukça adaletsiz. Bunun birçok göstergesi var. İlki servet dağılımı eşitsizliği gini katsayısı. 0 mutlak eşitliği gösterirken bu sayı büyüdükçe eşitsizlik artıyor.

Bu kriterde Türkiye 34 Avrupa ülkesi içinde üçüncü sırada yer alıyor. Türkiye’nin katsayısı 80,2. İlk sıradaki İsveç’te bu oran 87,4 iken ikinci sıradaki Letonya’da 80,4.

Servet dağılımı adaletsizliğinin en düşük olduğu ülke ise 50,8 puan ile Slovakya. Ardından Belçika (59,6), Malta (60,9) ve Slovenya (64,4) geliyor.

Gelir dağılımı, demokratik değerler ve mutluluk gibi birçok alanda dünyada ve Avrupa’da en iyi ülkeler arasında bulunan Nordik ülkelerindeki servet dağılımı adaletsizliği de dikkat çekiyor.

İlk sıradaki İsveç’in yanı sıra diğer İskandinav ülkeleri de ortalamanın üstünde yer alıyor. AB’nin “Dört Büyükler”i arasında ise Almanya servet adaletsizliğin en yüksek olduğu ülke.

Türkiye’de en zengin yüzde 1’lik kesim servetin yüzde 40’ına sahip

Rapora göre en zenginlerin servetten aldıkları paya bakıldığında en büyük dengesizlik Türkiye’de. Türkiye’de en zengin yüzde 1’lik kesim servetin yüzde 39,5’ine sahip. Bu alanda 21 Avrupa ülkesi içinde ilk sırada.

En zengin yüzde 1’lik kesimin servetinin en düşük olduğu ülke ise yüzde 13,5 ile Belçika. Diğer bazı ülkelerde bu pay şöyle: Almanya (yüzde 30,4), Yunanistan (yüzde 25), Fransa (yüzde 21,1) ve İngiltere (yüzde 20,6).

En zengin yüzde 5 ve yüzde 10’luk kesimlerin servetten aldığı paya bakıldığında ise Türkiye İsveç’in ardından ikinci sırada. Bu alanlarda eşitsizliğin en düşük olduğu ülke yine Belçika.

Türkiye’de en zengin yüzde 5’lik kesim servetin yüzde 59,2’isine sahip. En zengin yüzde 10’luk kesim ise servetin yüzde 69,8’ine sahip.

Türkiye’de halkın ne kadar serveti var?
Yetişkin nüfusun sahip olduğu servet dağılımına bakıldığında Türkiye’nin halkın büyük bir bölümünün çok az servete sahip olduğu ortaya çıkıyor. Servet dağılımı dilimleri şöyle:

10 bin dolardan az
10 bin-100 bin dolar arası
100 bin-1 milyon dolar arası
1 milyon dolardan fazla

Buna göre 2022 yılında Türkiye’de halkın yüzde 71’inin 10 bin dolardan az serveti bulunuyor.

10 bin dolardan az servete sahip yetişkinler sıralamasında Türkiye açık ara zirvede yer alıyor. Bu dilimde ikinci sıradaki Sırbistan’da bu oran yüzde 40. Almanya’da ise bu oran yüzde 10 ile en düşük seviyede.

Türkiye’de 10 bin-100 bin dolar serveti bulunan yetişkinlerin oranı yüzde 27. Yetişkinlerin yüzde 2’sinin ise 100 bin-1 milyon dolar arasında serveti bulunuyor. 1 milyon dolardan fazla serveti bulunanların oranı yüzde 0,1.

1 milyondan dolardan fazla servete sahip yetişkin oranında İzlanda yüzde 21 ile zirvede. Almanya’da yetişkinlerin yüzde 3,9’unun 1 milyon dolardan fazla serveti var.

Rapora göre yetişkin başına düşen servette ise Türkiye hem ortalama hem de ortanca göstergelerinde açık ara son sırada yer alıyor. Türkiye’de yetişkinlerin ortalama serveti 16,7 bin Euro. Hemen üstündeki Bosna-Hersek’te ise servet miktarı 31,9 bin Euro.

Zirvede ise 650,7 bin Euro ile İsviçre var. İskandinav ülkelerinde de yetişkin başına düşen servet oldukça yüksek. Bu miktar diğer bazı ülkelerde şöyle: Fransa 296,5 bin; Almanya 243,3 bin ve Yunanistan 100,4 bin.

Yetişkin başına düşen ortanca servet daha adil bir kıyaslamaya imkan tanıyor. Ortanca, küçükten büyüğe doğru sıralandığında ortada kalan sayı. Ülkeler arasındaki fark ortanca servette azalsa bile Türkiye 35 ülke arasında yine açık ara son sırada bulunuyor.

Buna göre Türkiye’de yetişkin başına düşen ortanca servet sadece 5,2 bin Euro. Türkiye’nin hemen üstündeki Sırbistan’da ise bu miktar Türkiye’dekinin tam üç katı: 15,6 bin Euro. Zirvede ise 392,4 bin euro ile İzlanda var. Almanya’da ise bu miktar 63,4 bin Euro.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

Açlık Sınırı 20 Bin, Yoksulluk Sınırı 57 Bin Lirayı Geçti

Dört kişilik bir ailenin, dengeli ve sağlıklı beslenebilmesi için tüketmesi gereken gıda miktarlarını esas alarak hesaplanan açlık sınırı 20 bin lirayı, gıda dışındaki harcamaları dikkate alarak hesapladığı yoksulluk sınırı ise  57 bin lirayı aştı.

Haber Merkezi / Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’nun araştırma birimi Kamu-Ar, Açlık Yoksulluk Araştırması Nisan 2022 raporunu açıkladı. Raporda şu ifadelere yer verildi:

“Dünyada genel olarak gerileyen Türkiye’de ise dört yıldır kesintisiz artan gıda fiyatları yüzünden hızla yükselen açlık sınırı Mart ayında ilk kez 20  bin lira sınırını aşarken, yoksulluk sınırı da 57 bin lirayı geçti.  Mart’ta açlık sınırı bir önceki aya göre yüzde 5,9, yoksulluk sınırı ise yüzde 11 oranında artış kaydetti.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, Ar-Ge birimi KAMU-AR’ın dört kişilik bir ailenin, dengeli ve sağlıklı beslenebilmesi için tüketmesi gereken gıda ile beslenmenin yanı sıra diğer ihtiyaçlarını da insan onuruna yaraşır bir şekilde ve yoksunluk hissi çekmeden karşılayabilmesi için yapması gereken harcamaları dikkate alarak hesapladığı açlık-yoksulluk sınırı araştırmasının Mart 2024 sonuçlarını açıkladı.

Açlık sınırı Mart’ta bir önceki aya göre 1.125 lira artarken, gıda dışındaki ihtiyaçlar için yapılması gereken harcama ise 3 bin 780 liralık artışta 37 bin 182 liraya kadar çıktı. Her ikisinin toplamından oluşan yoksulluk sınırı ise önceki aya göre 4 bin 905 lira arttı. Son bir yıllık dönemde ise açlık sınırı 9 bin 207 lira, gıda dışındaki ihtiyaçlar için yapılması gereken harcama 18 bin 524 lira ve yoksulluk sınırı ise 27 bin 731 liralık artış kaydetti.

Ankara’da en fazla alış-veriş yapılan marketlerden derlenen fiyatlara göre, dengeli beslenebilmek için et- balık- yumurtaya aylık olarak harcanması gereken tutar Mart’ta bir önceki aya göre 527 lira, yıllık olarak ise 2 bin 770 lira artarak 5 bin 740 lira oldu.

Kuru bakliyat için yapılması gereken harcama önceki aya göre 2 lira, geçen yılın aynı ayına göre ise 163 liralık artışla 411 liraya yükseldi.

Bir önceki aya göre 76 lira artarak 4 bin 306 liraya yükselen süt, yoğurt ve peynir için yapılması gereken harcama son bir yılda ise 1.533 lira arttı. Meyve için harcanması gereken para Mart’ta 415 lira, geçen yılın aynı ayına göre ise 1.452 lira artarak 2.167 lira, sebze harcaması ise önceki aya göre 330 lira, geçen yılın aynı ayına göre ise 1.398 lira artarak 2 bin 797 lira oldu.

Ekmek, un ve makarna gibi ürünler için yapılması gereken harcama Mart’ta değişmeyip 1.498 lirada kalırken, pirinç ve bulgur harcamaları 2 lira artarak 805 liraya çıktı. Yağ için yapılması gereken harcama ise 30 lira artarak 522 lirayı buldu.

Şeker, bal, pekmez, reçel gibi gıda maddelerine yapılması gereken harcama Mart’ta önceki aya göre 171 lira artarak 1.292 lira oldu. Aynı ailenin zeytin için yapması gereken harcama ise 559 lira oldu.

Yetişkin erkek için 2.800, kadın için 2.200, genç için 3.000 ve çocuk için de 1.600 kalori esas alınarak yapılan hesaplamaya göre Mart ayında açlık sınırı yetişkin erkek için 5 bin 868 lira, yetişkin kadın için 4 bin 606 lira, çocuk için 3 bin 345 lira ve genç için de 6 bin 279 lira oldu.

Açlık sınırı bu yılın ilk üç aylık döneminde ise toplam 3 bin 615 lira artış kaydetti.

Yoksulluk sınırının belirlenmesinde gıda dışı gereksinimlerin fiyat değişimleri de esas alınarak yapılan araştırmaya göre, dört kişilik bir ailenin gıda dışındaki gereksinimlerini “yoksunluk hissi duymadan” karşılayabilmesi için gereken harcama tutarı da Mart’ta 37 bin 182 liraya kadar yükseldi.

Dört kişilik ailenin giyim ve ayakkabı harcamaları Mart’ta bin 663 liraya çıkarken, barınma (kira dâhil) harcamaları 8 bin 466 liraya yükseldi, ev eşyası harcamaları 4 bin 752 lira, sağlık harcamaları 1.606 lira oldu. Ulaştırma harcamaları 11 bin 782 liraya yükseldi. Haberleşme harcamaları 1.166 liraya, eğlence ve kültür harcamaları 1.139 liraya, eğitim harcamaları 721 liraya, tatil-otel harcamaları 3 bin 859 liraya ve çeşitli mal ve hizmetlerle ilgili harcamalar 2 bin 26 liraya çıktı.

Gıda dışı harcamalarda bu yılın ilk iki aylık dönemde 6 bin 828 lira artış gözlendi.

Dört kişilik bir ailenin insan onuruna yaraşır şekilde yoksunluk hissi çekmeden yaşayabilmesi için yapması gereken gıda ile gıda dışı harcamaların toplam tutarını gösteren yoksulluk sınırı ise Mart’ta 4 bin 905 lira daha artarak 57 bin 280 liraya yükseldi. Yoksulluk sınırında yılın ilk üç ayındaki artış ise 10 bin 443 lira oldu. Yoksulluk sınırında, son bir yıllık dönemdeki artış ise 27 bin 731 lira olarak gerçekleşti.”

Paylaşın

TÜİK Duyurdu: Genç Nüfusta İşsizlik Oranı Yüzde 17,4

15 – 24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı 2023 yılında bir önceki yıla göre 2,0 puan azalarak yüzde 17,4 oldu. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde yüzde 14,3, kadınlarda ise yüzde 23,2 olarak tahmin edildi.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), İşgücü İstatistikleri 2023 verilerini açıkladı.

Buna göre; Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre; 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2023 yılında bir önceki yıla göre 318 bin kişi azalarak 3 milyon 264 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 1,0 puan azalarak yüzde 9,4 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 7,7 iken kadınlarda yüzde 12,6 olarak tahmin edildi.

İstihdam edilenlerin sayısı 2023 yılında bir önceki yıla göre 880 bin kişi artarak 31 milyon 632 bin kişi, istihdam oranı ise 0,8 puan artarak yüzde 48,3 oldu. Bu oran erkeklerde yüzde 65,7 iken kadınlarda yüzde 31,3 olarak gerçekleşti.

İşgücü 2023 yılında bir önceki yıla göre 562 bin kişi artarak 34 milyon 896 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 0,2 puan artarak yüzde 53,3 olarak gerçekleşti. İşgücüne katılma oranı erkeklerde yüzde 71,2, kadınlarda ise yüzde 35,8 oldu.

15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı 2023 yılında bir önceki yıla göre 2,0 puan azalarak yüzde 17,4 oldu. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde yüzde 14,3, kadınlarda ise yüzde 23,2 olarak tahmin edildi.

İstihdam edilenlerin yüzde 14,8’i tarım, yüzde 21,2’si sanayi, yüzde 6,3’ü inşaat, yüzde 57,6’sı ise hizmet sektöründe yer aldı. Bir önceki yıl ile karşılaştırıldığında hizmet sektörünün istihdam edilenler içindeki payı 1,1 puan, inşaat sektörünün payı 0,3 puan artarken, tarım sektörünün payı 1,0 puan, sanayi sektörünün payı 0,5 puan azaldı.

2023 yılında 4 milyon 695 bin kişi tarım sektöründe, 6 milyon 711 bin kişi sanayi sektöründe, 1 milyon 997 bin kişi inşaat sektöründe, 18 milyon 230 bin kişi hizmet sektöründe istihdam edildi. Bir önceki yıl ile karşılaştırıldığında istihdam edilenlerin sayısı tarım sektöründe 171 bin kişi azalırken, sanayi sektöründe 48 bin, inşaat sektöründe 151 bin, hizmet sektöründe 852 bin kişi arttı.

Atıl işgücü oranı %22,8 oldu

Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı 2023 yılında bir önceki yıla göre 1,5 puan artarak yüzde 22,8 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 15,4 iken, işsiz ve potansiyel işgücünün bütünleşik oranı yüzde 17,3 olarak gerçekleşti.

İşsizlik oranı en yüksek bölge yüzde 17,2 ile TRB2 (Van, Muş, Bitlis, Hakkari) iken, işsizlik oranı en düşük bölge yüzde 4,9 ile TR82 (Kastamonu, Çankırı, Sinop) oldu. En yüksek istihdam oranı yüzde 54,5 ile TR21 (Tekirdağ, Edirne, Kırklareli) Bölgesi’nde gerçekleşti. En düşük istihdam oranı ise yüzde 37,5 ile TRC3 (Mardin, Batman, Şırnak, Siirt) Bölgesi’nde oldu.

En yüksek işgücüne katılma oranı yüzde 59,0 ile TR21 (Tekirdağ, Edirne, Kırklareli) Bölgesi’nde gerçekleşti. En düşük işgücüne katılma oranı ise yüzde 42,3 ile TRC3 (Mardin, Batman, Şırnak, Siirt) Bölgesi’nde oldu.

Paylaşın

Gıda Fiyatları 30 Ayda Yüzde 721 Arttı

Gıda fiyatları Eylül 2021’den bu yana yüzde 721 oranında arttı. Diğer bir ifadeyle Eylül 2021’de 100 liraya satın alınan bir gıda sepeti için vatandaşlar, bu yıl mart ayında 821 lira ödemek zorunda kaldı.

Haber Merkezi / Gıda fiyatları bu yılın ilk üç aylık döneminde ise toplam yüzde 15,7 oranında arttı. Ocak-mart döneminde, ekmek, pirinç, un bulgur, makarna fiyatları yüzde 10,3, et-balık fiyatları yüzde 29,8, süt, süt ürünleri yüzde 12,7, yağ fiyatları yüzde 10,3, meyve fiyatları yüzde 42,8, sebze fiyatları yüzde 42,6, bakliyat fiyatları yüzde 15,7, diğer ürünlerin fiyatları yüzde 8,6 arttı.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonunun Ar-Ge birimi KAMUAR’ın fiyatlarını Ankara’daki marketlerden düzenli olarak derlediği ve halkın en fazla tükettiği 64 temel gıda maddesinden oluşan bir sepeti esas alarak hazırladığı gıda fiyatları endeksinin Mart 2024 sonuçları açıklandı. Sonuçların yer aldığı raporda şu ifadelere yer verildi:

“TÜİK’in en son açıkladığı tüketim harcamalarıyla ilgili istatistiklere göre en zengin yüzde 20’lik kesim, tüketim harcamalarının yüzde 16,6’sını, en yoksul yüzde 20’lik kesim ise yüzde 35,8’ini gıda için yapıyor.

Dolayısıyla gıda fiyatlarında Türkiye’de son 44 aydır yaşanan kesintisiz artış en fazla sabit gelirli ve yoksul kesimleri etkiliyor. Açıklanan enflasyon bu nedenle bu kesimin gerçek hayatta yaşadığı enflasyonu tam olarak yansıtmıyor. Zira TÜİK enflasyonu hesaplarken gıda harcamalarının ağırlığını yaklaşık yüzde 25 olarak esas alıyor.

İktidarın Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra ‘akıl dışı ilan ettiği’ ancak yerel seçimlerden önce yeniden uygulamaya başladığı yanlış ekonomik politikaların tetiklediği yüksek enflasyon sürecinin en ağır faturasını gıda fiyatları yüzünden yoksullar ödemeye devam ediyor.

Türkiye’nin, bu yanlış politikalarla yıllarca sürecek bugünkü enflasyon sarmalına sürüklendiği Eylül 2021’den bu yana gıda fiyatları yüzde 721 oranında arttı. Diğer bir ifadeyle Eylül 2021’de 100 liraya satın alınan bir gıda sepeti için vatandaşlar bu yıl mart ayında 821 lira ödemek zorunda kaldılar.

Uygulanan ekonomik politikalar, hem Türk lirasının satın alma gücünü azaltarak, hem tarım sektörünün girdi maliyetlerini ilgili artırarak, hem de fiyatlama davranışlarını bozarak diğer başta gıda olmak üzere tüm harcama gruplarında yüksek bir enflasyon sürecini tetikledi. İktidar seçim kaybetmemek için enflasyonla mücadele etmediği için bu süreçte olan ücretli, dar ve sabit gelirlilere oluyor.

Martta ekmek, pirinç, un, bulgur grubu dışındaki tüm gıda harcama gruplarında fiyatlar bir önceki aya göre arttı. Et-balık, süt ve süt ürünleri, meyve ve sebze, gibi temel gıda maddelerinde önceki aya göre önemli artışlar yaşandı.

Ekmek, pirinç, un, bulgur fiyatları martta bulgur ve şehriye fiyatlarındaki düşüş nedeniyle bir önceki aya göre ortalama yüzde 0,1 oranında azalırken, et ve balık grubu fiyatlarında yüzde 11,3 oranında artış kaydedildi. Et ve balık fiyatlarında yaşanan yıllık artış ise yüzde 112,6 oldu. Martta önceki aya göre süt ve süt ürünleri ile yumurta grubu harcamaları yüzde 2,3 oranında artarken, yağ fiyatlarındaki artış yüzde 0,2 olarak gerçekleşti.

Martta meyve fiyatları yüzde 18.4, sebze fiyatları yüzde 6,7 arttı

Meyve fiyatlarının yüzde 18,4 oranında arttığı Martta sebze fiyatlarında, bir önceki aya göre ortalama yüzde 6,7 oranında artış kaydedildi.

Martta bakliyat fiyatları yüzde 0,4, salça, zeytin, bal, çay, tuz ve benzeri işlenmiş gıda maddelerinden oluşan diğer gıda fiyatları ise yüzde 1,1 oranında zamlandı. Vatandaşlar mevcut gıda tüketim alışkanlıklarına göre seçilen 64 gıda maddesinden oluşturulan gıda sepetini satın alabilmek için Martta, bir önceki aya göre yüzde 5,9 oranında daha fazla para ödemek zorunda kaldı.

Gıda fiyatlarında bu yılın ilk üç aylık döneminde ise toplam yüzde 15,7 oranında artış gerçekleşti. Ocak-mart döneminde, ekmek, pirinç, un bulgur, makarna fiyatları yüzde 10,3, et-balık fiyatları yüzde 29,8, süt, süt ürünleri yüzde 12,7, yağ fiyatları yüzde 10,3, meyve fiyatları yüzde 42,8, sebze fiyatları yüzde 42,6, bakliyat fiyatları yüzde 15,7, diğer ürünlerin fiyatları yüzde 8,6 arttı.

Döviz kuru ve tarım ürünü üretici fiyatlarındaki artışlar gıda fiyatlarındaki yüksek artış hızının önümüzdeki aylarda da devam edeceğine işaret ediyor. Mart 2024 sonu itibariyle son 12 aylık ortalama gıda fiyatları ise bir önceki 12 aylık ortalama fiyatlara göre yüzde 99,7 oranında arttı.”

Paylaşın