Ardahan: Mevlit Efendi Camii

Mevlit Efendi Camii; Ardahan’ın Merkez İlçesi, Halil Efendi Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Giriş kapısında bulunan kitabeye göre, yapımı 1701 tarihinde inşa edildiği anlaşılmaktadır. Ancak bu caminin yakın tarihlerde beden duvarlarının yarıdan yukarısı ve üst örtüsü yenilenmiştir.

Düzgün kesme taştan yığma usulü ile inşaa edilen ve dikkat çekici bir mimariye sahip olan caminin mineresi tek şerefelidir.

Asya’dan Anadolu’ya bir geçiş noktası olan Ardahan bu stratejik konumu itibariyle tarih boyunca bu bölgede bulunan devletler arasında mücadelelere sebep olmuş ve sürekli el değiştirmek durumunda kalmıştır. Urartular, Arda Türkleri, Saka- İskit Türleri, Selçuklular ve Osmanlılar yörede yaşamış önemli uygarlıklardır.

Ardahan’ın kendine has özellikleri olan bir kültür mirası bulunmaktadır. Bu kültür mirası içerisinde İslam Dönemi’ni yansıtan Mevlit Efendi Camii, Posof Merkez Camii ve Derviş Bey Camii dikkat çekmektedir.

Paylaşın

Ardahan: Yalnızçam Yaylası

Yalnızçam Yaylası; Ardahan’ın Merkez İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. İl Merkezi’ne 15 km. mesafededir. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Yalnızçam Yaylası, doğal güzellikleriyle ön çıkan bir yayla olmasının yanı sıra kış sporlarının yapıldığı bir turizm noktasıdır. Bölgede Ardahan Valiliği Yalnızçam Kayak Tesisleri bulunmaktadır.

Yaylaların yüzyıllardır devam eden klasik amaçlı kullanımlarına günümüzde yeni fonksiyonlar eklenmiştir. Son yıllarda bu alanlar turizm için oldukça ilgi çekmektedir.

Yayla turizmi, yaz aylarında serinleme, dinlenme, dağ-yayla havası teneffüs etme, doğal ortamda doğal yaşamı gözlemleme, doğal ürünler tüketme gibi birçok faaliyetin gerçekleştirilebildiği turizm türüdür. Ayrıca yaylalar yerel, kültürel, sosyal ve etnolojik özellikleri ile de ilgi çeken alanlardır.

Muhteşem görüntüsüyle gürültülü şehir ortamından kaçıp doğanın sesini dinlemek isteyenlere kucak açan Yalnızçam Yaylası’na gitmeden önce her ihtimale karşı tüm ihtiyaçlarınızı karşılamanızı öneririz. Yöre halkı, oldukça sıcak ve samimidir. Size her türlü yardımda bulunacağından şüpheniz olmasın.

Paylaşın

Ardahan: Okçuoğlu Yaylası

Okçuoğlu Yaylası; Ardahan’ın Göle İlçesi sınırları içerisinde Köroğlu Dağları eteklerinde yer almaktadır. 

Okçuoğlu Yaylası, doğal güzelliği ve av turizmi yönünden önemli bir turizm potansiyeli taşımaktadır. Yaylanın Mayıs-Ekim aylarında bol yağış alması, ağaçtan yoksun olması da kayak pisti yapılabilmesi bakımından önemlidir.

Yaylaların yüzyıllardır devam eden klasik amaçlı kullanımlarına günümüzde yeni fonksiyonlar eklenmiştir. Son yıllarda bu alanlar turizm için oldukça ilgi çekmektedir.

Yayla turizmi, yaz aylarında serinleme, dinlenme, dağ-yayla havası teneffüs etme, doğal ortamda doğal yaşamı gözlemleme, doğal ürünler tüketme gibi birçok faaliyetin gerçekleştirilebildiği turizm türüdür. Ayrıca yaylalar yerel, kültürel, sosyal ve etnolojik özellikleri ile de ilgi çeken alanlardır.

Muhteşem görüntüsüyle gürültülü şehir ortamından kaçıp doğanın sesini dinlemek isteyenlere kucak açan Okçuoğlu Yaylası’na gitmeden önce her ihtimale karşı tüm ihtiyaçlarınızı karşılamanızı öneririz. Yöre halkı, oldukça sıcak ve samimidir. Size her türlü yardımda bulunacağından şüpheniz olmasın.

 

Paylaşın

Bartın: Amasra Feneri

Amasra Feneri; Bartın’ın Amasra İlçesi, Kaleiçi Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanmaktadır.

Amasra Feneri, tüm Karadeniz fenerlerinin en eskilerinden biri olma özelliği taşıyor. Karadeniz’in dalgalarını ve rüzgarını engelleyen bir adanın üzerinde bulunan Amasra Feneri, 77 metre yüksekten selamlıyor denizcileri. 1863 yılında yapılan Amasra Feneri’nin hemen bitişiğinde 3 metre boyunda bir lojman binası yer alıyor.

Şu an bu lojmanda, fenerci bir ailenin 4. kuşağı olarak çalışmaya devam eden Ahmet Demirci yaşıyor. Fenerin merceği devvar ve kurmalı olarak çalıştırıyor. Önce ağırlık kurularak yukarı çekiliyor ve aşağı indikçe fener kristalinin dönmesi sağlanıyor. Bu işlemin gece birkaç kez tekrar edilmesi gerekiyor.

Eskiden gaz yakılarak aydınlanan Amasra Feneri, 1980’li yıllarda elektrikle çalıştırılabiliyormuş. Elektrik kesintisi yaşandığı zaman ise eski yöntemle çalıştırılmaya devam ediliyor. 10 saniyede bir 20 deniz mili uzaktan denizcilere selam veren Amasra Feneri, Amasra Boztepe’de yer alıyor. Burası aynı zamanda Amasra’nın en güzel seyir teraslarından biri.

Bir tarafında Tavşan Adası’nın güzelliği, diğer tarafta ise gün batımının eşsiz manzarasını gözler önüne seriyor Amasra Feneri. Şansınız yaver giderse önünüzden yunus sürülerinin geçmesi de olası. Olur da bir gün yolunuz Amasra’ya düşerse eğer, Amasra Feneri’ni de görmeyi ihmal etmeyin. Şimdiden keyifli bir tatil geçirmenizi dileriz.

Paylaşın

Bartın: Zoni Yaylası

Zoni Yaylası; Bartın’ın Merkez İlçesi, Arıt Beldesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Arıt Beldesi’ne 10 km uzaklıktadır.

Yükseltisi 1100 metredir. Çadır kampı, trekking, foto çekimi, motokros, dağ bisikleti turu gibi turizm aktivitelerinin yapılmasına elverişlidir.

Yaylaların yüzyıllardır devam eden klasik amaçlı kullanımlarına günümüzde yeni fonksiyonlar eklenmiştir. Son yıllarda bu alanlar turizm için oldukça ilgi çekmektedir.

Yayla turizmi, yaz aylarında serinleme, dinlenme, dağ-yayla havası teneffüs etme, doğal ortamda doğal yaşamı gözlemleme, doğal ürünler tüketme gibi birçok faaliyetin gerçekleştirilebildiği turizm türüdür. Ayrıca yaylalar yerel, kültürel, sosyal ve etnolojik özellikleri ile de ilgi çeken alanlardır.

Muhteşem görüntüsüyle gürültülü şehir ortamından kaçıp doğanın sesini dinlemek isteyenlere kucak açan Zoni Yaylası’na gitmeden önce her ihtimale karşı tüm ihtiyaçlarınızı karşılamanızı öneririz. Yöre halkı, oldukça sıcak ve samimidir. Size her türlü yardımda bulunacağından şüpheniz olmasın.

Paylaşın

Bartın: Aksu Şelalesi

Aksu Şelalesi; Bartın’ın Ulus İlçesi, Kumluca Beldesi, Kızıllar Köyü, Umar Tepesi Mevkii’ndedir. 

Umar Tepesini 10 mt genişliğinde ikiye bölen Aksu çayı, üç aşamalı olarak 35 mt.lik bir yükseklikten düşerek şelaleyi oluşturmaktadır.

Ayrıca, Umar tepesindeki kayalarda Hz. Ali’nin atının ayak izleri bulunduğu söylenmekte; kurak geçen yaz aylarında yağmur duasına çıkılmaktadır. Bu özellikler, Umar Tepesini ve Aksu Çayı Şelalesini çekici kılmaktadır.

Şelale, muhteşem görüntüsünün yanı sıra, özellikle yaz aylarında serinlemek isteyenler için ideal bir ortam sunmaktadır.

Mükemmel doğa manzaralarıyla karşılaşacağınız şelaleye gitmeden önce tüm ihtiyaçlarınızı karşılamanızı öneririz. Şelalelerin bulunduğu bölgede ihtiyaçlarınızı karşılayacağınız işletme bulunmamaktadır.

Şelalenin yer aldığı vadiye yaya olarak inmeniz ve yürümeniz gerekmekte. Zaman zaman dere içerisinden geçmek zorunluluğu olacağından kıyafet ve ayakkabı konusuna dikkat etmeniz gerekmektedir.

Paylaşın

Bartın: Çekiciler Çarşısı

Çekiciler Çarşısı; Bartın’ın Amasra İlçesi, Kaleiçi Mahallesi, Çekiciler Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Amasra bölgesi ve bu yöreye özgü el emeği, göz nuru hediyelik ürünlerin satıldığı küçük bir çarşıdır. Bu çarşıda ahşap işçiliğinin nadide ürünleri görülmeye değerdir.

Çarşıya adını veren Çekicilik, bir ahşap oymacılığı süsleme sanatıdır. 17.yy’a dayanan ağaç oymacılığı, bugün Amasra ve köylerinde sürdürülmektedir. Özellikle Amasra’da, bulunduğu bölgenin doğal yapısının da etkisi ile bu el sanatı oldukça gelişmiştir. Bölgede yetişen ağaçlardan elverişli olanların el tezgâhlarında işlenmesi ve oyulmasıyla bu küçük eşyalar yapılmıştır. Zanaatkârların toplandığı Çekiciler çarşısı Amasra’nın en çok ziyaret edilen tarihi çarşılarından sadece biridir.

Tarihi Amasra Çekiciler Sokağı’nda, Amasra’nın kendi üretimi olan ıhlamur, şimşir, dişbudak, ceviz, kiraz ve kızılağaç gibi ağaçlar kullanılarak yapılan ayetler ve güzel sözler yazılı levhalar, resim ve resimlikler, çerez takımları, isimlik, anahtarlık, kuş ve hayvan figürleri, baharatlık, tuzluk, nihale, tepsi, peçetelik, kalem, şimşir kaşık, masaj aletleri, şimşir bal kaşığı, salata kasesi vb. hediyelik eşyalar üretilerek satılmaktadır. El emeği bu ürünler hem yerel ekonomiyi güçlendirmekte, hem de bölgenin kültürel el işi mirasının korumasına yardımcı olmaktadır.

Paylaşın

Bartın: Amasra Müzesi

Amasra Müzesi; Bartın’ın Amasra İlçesi, Kum Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır. 

Antik bir yerleşim merkezi olan Amasra ve çevresinde sık sık taşınabilir eski eserlerin ortaya çıkması, burada müze kurulması fikrini oluşturmuş, 1955 yılından itibaren derlenen arkeolojik ve etnografik eserler önce Belediye binasında, 1982 yılından itibaren de bugünkü Müze binasında sergilenmeye başlamıştır.

Amasra Müzesi binası da tescilli tarihi bir yapıdır. 1884 yılında Denizcilik Okulu olarak yapımına başlanan ancak bitirilemeyen bina, Kültür Bakanlığı’nca 1976 yılında satın alınarak restore edilmiş ve 1982 yılında Müze olarak hizmete açılmıştır. Amasra Müzesi, dört teşhir salonundan oluşmaktadır.

1 Nolu Arkeolojik Eserler Salonunda; Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait pişmiş toprak ve cam koku şişeleri, altın ve bronz süs eşyaları, amphorolar ve testiler, bronz heykelcikler, bilezikler, haçlar, silahlar, kandiller ve kaplar ile Helenistik, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait altın ve bronz sikkeler, 2 Nolu Arkeolojik Eserler Salonunda; Hellenistik, Roma, Bizans ve Ceneviz dönemlerine ait mermer eserler, heykeller, heykel başları, mezar stelleri, kabartmalı çeşitli parçalar sergilenmektedir.

1 Nolu Etnografik Eserler Salonunda; Osmanlı dönemine ait bakır mutfak kapları, yazım takımları, silahlar, şamdanlar, mühürler, kantarlar, seramikler ve yüzükler ile Amasra yöresine özgü ağaç çekicilik sanatını yansıtan kaplar yer almaktadır.

2 Nolu Etnografik Eserler Salonunda; Osmanlı dönemine ait, yörenin giyim-kuşam zevkini yansıtan giysiler, gümüş süs eşyaları, yatak ve yastık örtüleri, halılar, keseler, eski duvar saatleri ile Kuranı Kerim’ler sergilenmektedir. Ayrıca; Müzenin koridorunda 1852 tarihli, Saray Matbaasında basılmış bir Akdeniz haritası, müzenin bahçesinde de Hellenistik, Roma, Bizans, Ceneviz ve Osmanlı dönemlerine ait taş eserler bulunmaktadır.

Paylaşın

Bartın: Kuş Kayası Yol Anıtı

Kuş Kayası Yol Anıtı; Bartın’ın Amasra İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. İlçe Merkezi’ne 4 km. mesafedeki Kuşkayası Mevkii’ndedir.

Roma İmparatoru T. Germanious Claudius zamanında Doğu Eyaletleri İnşa Ordusu Komutanlığı yaptıktan sonra yaşam boyu Bitinya -Pontus Valiliğine atanan Gaius Julius Aguilla tarafından M.S. 41-54 yıllarında yaptırılmıştır.

Roma yol ağının bir parçası olan ve İmparatorun anısına yaptırılan bu anıt; yufka kabartma tekniğiyle kayalara oyulmuş Kral heykeli ve Roma Hakimiyet Kartalı ile birbirini tamamlayan iki kitabe, oturma sedirleri ve kaya nişlerini kapsamaktadır.

Anıta ait , Kral Heykeli ve Hakimiyet Kartalı’nın başları tahrip olmuştur. Birisi kral figürünü çevreleyen Niş’in üstünde, diğeri kabartmalardan uzakta ve batıda bulunan birbirini tamamlayan kitabelerde; “Devletlerarası barışın ve dostluğun anısına, İmparator Germanious’un yüceliği için G. J. Aguilla dağı yardı ve bu dinlenme yerini kendi özel ödeneği ile yaptırdı” ifadeleri bulunmaktadır.

Eni 5 m.yi bulan Roma karayolunun son izleri bu anıtın önünde, yüzyıllarca kullanımın aşınmışlığı ile görülürken, anıtın yapıldığı zaman yanında muhtemelen bir Anıtsal Çeşme’yi (Nymphaion) de kapsadığı, fakat zamanla bu çeşmenin yıkıldığı kalıntılardan anlaşılmaktadır. Ayrıca; Roma Dönemine ait, aynı mahiyette, fakat çok sade bir anıtın izleri de Amasra’ya hakim Savrankaya Tepesi’nde görülmektedir.

Paylaşın

Bartın: Amasra Kalesi

Amasra Kalesi; Bartın’ın Amasra İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. İlçe Merkezi’ndeki kaleye şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Bizans Dönemi’ne ait olan Amasra Kalesi, özelikle Ceneviz Dönemi’nde değişikliklere uğramış ve 14–15’inci yüzyıllarda Ceneviz ve Osmanlı dönemlerinde de ciddi onarımlar görmüştür. Kale, iki ana kütleden oluşmaktadır.

Biri, o zaman ada olan ve “Kemere” denilen bir köprüyle Amasra’ya bağlanan Boztepe’deki Sormagir Kalesi, diğeri Amasra’daki Zindan Kalesi’dir. Kuzeydoğu ucunda Büyükliman Kapısı, batısında Küçükliman (Antik) Kapısı ve güneyinde Zindan Kapısı bulunmaktadır. Sormagir Kalesi’ne, Kemere Köprü’ye bitişik “Karanlık yer” denilen tonozlu ana kapıdan girildikten sonra Antikliman ve Hacıdenizi yönlerinde iki tali kapıdan çıkılır.

Amasra Kalesi’nin kuzeydoğu-güneydoğu arasındaki doğu surlarının uzunluğu 65 metre, üzerinde 8 adet burç bulunan güney surlarının uzunluğu 300 metre ve Kemere Köprü’den itibaren de büyük bölümü yıkılan kuzey surlarının uzunluğu 200 metre kadardır. Sormagir Kalesi’nin kuzey ve kuzeybatısı denize çok dik bir yar halinde indiğinden buraya sur yapılmamıştır.

Doğu, kuzeydoğu ve batısını çevreleyen surlardan çoğu yıkılmış, kapıya bitişik batı surlarının 50 metrelik bir kısmı ayaktadır. Amasra Kaleleri, yer yer kule boşlukları, iç taksimatlar, belirli yerlere yerleştirilen Cenova armaları, Eros, Medusa, kartal, öküzbaşı gibi figürlerin yer aldığı taşlarla günümüzde bile bir orta çağ havası vermektedir.

Paylaşın