Babacan’dan Erdoğan’a: Mazeret Üretmemeniz İçin Kaç Seçim Lazım?

DEVA Partisi Lideri Ali Babacan, Erdoğan’ın “son seçimim” açıklamasına tepki göstererek, “Sayın Erdoğan, tek yetkili sizsiniz. İmza sizde, ferman sizin elinizde. Geçen demedi mi, buyruğumuzu ilettik demedi mi? Buyruk da kendisinde ferman da kendisinde. Elini tutan da yok” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Bu ülkeye hizmet etmek, ekonomiyi düzeltmek için size kaç tane seçim almanız gerekiyor? İstanbul’a, Ankara’ya, Çorum’a hizmet etmek için size kaç seçim lazım? Gazze’ye yardım etmek için size kaç seçim lazım? Mazeret üretmemeniz için kaç lazım? Söyleyin, insanlar da bilsin, biz de bilelim.”

Babacan, açıklamasını “Yıllardır dilinden düşürmediği Filistin’e, Gazze’ye yardım etmek için bile bu seçimleri de kazanması lazım. Ya geçen seçimlerde, 2023 Mayıs seçimlerinde bu vatandaş size bu yetkiyi niye verdi? Bu %52 desteği vatandaşlarımız size niye verdi? Bu sorunları çöz diye verdi. Ve bu yetkiyi beş yıllığına verdi. ‘Bu yerel seçimlerde de destek almazsam ben işimi yapamam’ diyor. Ya daha 9 ay önce millet sana desteği vermiş, 52’yi almışsın cebine koymuşsun” sözleriyle sürdürdü.

Babacan, açıklamasının devamında, “Şimdi de ne diyor? ‘Bir son seçim daha’ diyor. Üç tane örneği var daha önce, son defa deyip de sözünü unuttuğu, son defa deyip de sözünü yediği. Şimdi yine diyor, ‘Bu benim son seçimim’ diyor, ‘bir kerecik daha’ diyor, ‘bir kere daha bana destek verin’ diyor. Ordu’ya doğalgaz götürmesi için bu seçimleri de kazanması lazımmış. Sanki Ordu Belediyesi yıllardır başka bir partideymiş gibi” ifadelerini kullandı.

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Çorum Belediye Başkan Adayı Yunus Emre Özdemir’in tanıtıldığı basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Babacan’ın açıklamalarından satırbaşları şu şekilde:

“Sayın Erdoğan, tek yetkili sizsiniz. İmza sizde, ferman sizin elinizde. Geçen demedi mi, buyruğumuzu ilettik demedi mi? Buyruk da kendisinde ferman da kendisinde. Elini tutan da yok. Bu ülkeye hizmet etmek, ekonomiyi düzeltmek için size kaç tane seçim almanız gerekiyor? İstanbul’a, Ankara’ya, Çorum’a hizmet etmek için size kaç seçim lazım? Gazze’ye yardım etmek için size kaç seçim lazım? Mazeret üretmemeniz için kaç lazım? Söyleyin, insanlar da bilsin, biz de bilelim.

Yıllardır dilinden düşürmediği Filistin’e, Gazze’ye yardım etmek için bile bu seçimleri de kazanması lazım. Ya geçen seçimlerde, 2023 Mayıs seçimlerinde bu vatandaş size bu yetkiyi niye verdi? Bu %52 desteği vatandaşlarımız size niye verdi? Bu sorunları çöz diye verdi. Ve bu yetkiyi beş yıllığına verdi. ‘Bu yerel seçimlerde de destek almazsam ben işimi yapamam’ diyor. Ya daha 9 ay önce millet sana desteği vermiş, 52’yi almışsın cebine koymuşsun.

Şimdi de ne diyor? ‘Bir son seçim daha’ diyor. Üç tane örneği var daha önce, son defa deyip de sözünü unuttuğu, son defa deyip de sözünü yediği. Şimdi yine diyor, ‘Bu benim son seçimim’ diyor, ‘bir kerecik daha’ diyor, ‘bir kere daha bana destek verin’ diyor. Ordu’ya doğalgaz götürmesi için bu seçimleri de kazanması lazımmış. Sanki Ordu Belediyesi yıllardır başka bir partideymiş gibi.

“Artık kanun, Anayasa falan da dinlemiyor”

Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle beraber tek yetkili oldu. Tek imzayla, aklına gelip de yapamayacağı hiçbir şey yok. Elini tutan da yok. Artık kanun, Anayasa falan da dinlemiyor. İşine geldiğinde çiğneyip geçiyor. Ama olmadı. Yönetemedi. Hatta tam tersine Türkiye’de işler daha da kötüye gitmeye başladı. Mazeretler çoğaldıkça çoğaldı.

Bakın arkadaşlar, hizmet üretemeyen, mazeret üretiyor. Fakat bakıyoruz bir kısım muhalefete, muhalefet de farksız ya. İktidarı da muhalefeti de aynı. Muhalefet olmaktan gayet memnun olanlar var. Muhalefeti profesyonel bir iş alanı olarak görenler var. ‘Ben muhalefet olayım, az biraz da oy alayım, hazine yardımı zaten geliyor, işime gücüme bakayım’ diyen çok parti var bu ülkede.

Bu iktidar yirmi yıldır iş başındaysa, bunda sanmayın ki muhalefetin de payı yok. Şiddet kültürünü besleyen, büyüten sadece bu iktidar mı? Muhalefete bakın: Onlar da nefret saçıyor. Biri seçmenle kavga halinde. Bir diğeri neredeyse atılan yumruğu alkışlıyor. Avukatlarını, vekillerini vekaleten şiddeti savunmak için gönderdi ya. Dedik ya; yok birbirinden farkları.

Sözüm ona ülkenin yarınlarına siyaset vadediyorlarmış. Sözüm ona bu iktidarın alternatifi onlarmış. Sözüm ona ülkeye barış getireceklermiş, demokrasi getireceklermiş. Kendi ülkesinin insanına düşmanlık yapan zihniyet bu ülkeye demokrasi getiremez arkadaşlar. Kendi içinde kavga eden, bu ülkeye barış getirebilir mi?

Çorum, tüm Karadeniz bölgesindeki 18 il içerisinde, ihracatta 1. sırada olan ilimiz. ‘Anadolu Kaplanı’ diye bir tabir varsa herhalde bu tabire en çok yakışan il çorum. Ülkeye milyar dolarlık ihracat getirisi kazandırıyor. Tarım nohut, mercimek, şekerpancarı, ayçiçeği, soğan; hepsi burada. Ama iktidar bu kente gereken yatırımı yapıyor mu? Çorum’un ülkeye verdiğini, ülkeye kazandırdığını, iktidar Çorum’a verebiliyor mu? Havalimanı nerede? Yok. Hızlı tren nerede? Yok. Otoban? Yok.

İktidarı değiştirmek elbette bu seçimlerde elimizde değil; ama uyarmak elimizde. Türkiye’ye dolar kazandıran bir kent, bu kadar yatırımsız bırakılamaz. Siz hiç bir ticaret merkezinin lojistiksiz olduğunu gördünüz mü? Göremezsiniz arkadaşlar, yüz yıl önceye gidin, yine göremezsiniz. Eğer önemli bir ticaret merkeziyse mutlaka onun lojistiği sağlanmıştır. Liman yapılmıştır, yollar yapılmıştır.”

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir