NATO Zirvesi: Erdoğan’dan Diplomasi Trafiği

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’ne katılmak üzere geldiği Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ve AB Konseyi Başkanı Charles Michel ile görüştü.

Haber Merkezi / Zirveye Türkiye’den, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, MİT Başkanı İbrahim Kalın ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun katılıyor.

Bir yıl önce İspanya’nın başkenti Madrid’de yapılan NATO Zirvesi’ne damgasını vuran İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği konusu, “Ukrayna’nın üyeliği”nin tartışılacağı liderler zirvesi resmen başlamadan yeniden gündem oldu.

Zirve nezdinde ikili temaslarda da bulunacak olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO liderleriyle görüşmesine yarın Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile başlayacak. Ardından, İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile görüşecek.

Son olarak, zirvenin en önemli görüşmelerinden birisi olarak değerlendirilen Biden-Erdoğan ikili görüşmesi yapılacak. Erdoğan, ABD Başkanı Joe Biden ile akşam 18.00’de biraraya gelecek. Joe Biden bugün İngiltere’de Rishi Sunak ile görüşmesinin ardından beraberindeki heyetle Vilnius’a geçti.

Erdoğan, zirvenin ikinci gününde de Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ve İtalya Başbakanı Giorgio Meloni ile görüşecek.

Erdoğan’dan AB çıkışı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’nin düzenleneceği Litvanya’nın başkenti Vilnius’a hareketinden önce Atatürk Havalimanı’nda basın toplantısı düzenledi.

Erdoğan, İsveç’in NATO’ya üyelik süreciyle ilgili, “Zirvede (NATO) Türkiye’ye yönelik yaptırım ve kısıtlama uygulayan müttefiklere bu yanlıştan süratle dönmeleri çağrımızı tekrarlayacağım. İsveç’in NATO’ya üyelik sürecinin ilerleyebilmesi, üçlü mutabakatta kayıtlı hususların yerine getirilmesine bağlıdır” dedi.

“Türkiye’nin Avrupa Birliği’nde önünü açın” diyen Erdoğan, “Biz de Finlandiya ile ilgili nasıl onun önünü açtıysak, İsveç’in de önünü açalım” ifadelerini kullandı.

“Genişleme süreci bulunuyor”

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Önce gelin Türkiye’nin Avrupa Birliği’nde (AB) önünü açın, biz de İsveç’in önünü açalım” teklifini reddetti.

Komisyon, AB üyeliği ile NATO üyeliğinin iç içe geçtiği fikrini kabul etmeyerek iki sürecin “ayrı” olduğunu ve “paralel” ilerlediğini vurguladı.

“İki süreci birbirine bağlayamazsınız.” diyen Avrupa Komisyonu Baş Sözcü Yardımcısı Dana Spinant yaptığı açıklamada, “Avrupa Birliği’nin, tüm aday ülkeler ve hatta aday ülke olmak isteyen ülkeler tarafından atılması gereken çok ama çok net adımları olan, son derece yapılandırılmış bir genişleme süreci bulunuyor.” dedi.

Almanya Başbakanı Olaf Scholz da Komisyon’dan kısa süre önce yaptığı açıklamada, Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) üyelik sürecinin, İsveç’in NATO üyeliği ile bağlantılı olmadığını söylemişti.

Erdoğan’ın açıklaması hakkındaki soruyu yanıtlayan Alman Şansölye, “Bu konu bağlantılı bir mesele olarak görülmemeli” dedi. Scholz, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “aylardır sürüncemede bıraktığı İsveç’in NATO’ya katılmasının önünde hiçbir engel olmadığını” savundu.

“İsveç’in NATO üyeliği AB Türkiye yakınlaşmasına bağlı olmamalı”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarına bir değerlendirme de ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan geldi. Erdoğan’ın son açıklamaları sorulan Bakanlık Sözcüsü Matthew Miller, ABD’nin ‘Türkiye’nin İsveç’in NATO üyeliğini AB ile yakınlaşmasına bağlamaması gerektiğine inandığını’ söyledi.

“Türkiye’nin AB üyeliği isteğini destekliyorum”

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, “Türkiye’nin AB’ye katılma hedefini destekliyorum. İsveç’i NATO’ya sokmak için çok çalışıyoruz. İsveç’in üyeliği konusunda Vilnius zirvesinde olumlu bir karara varmak hala mümkün” dedi.

Stoltenberg sözlerine şöyle devam etti: “NATO Baltık bölgesinde mevcudiyetini artırmaya başladı. Geçtiğimiz yıllarda daha fazla asker sevk etmiştik. Ukrayna işgalinden sonra Madrid zirvesindeki kararla bunu artırmıştık. Bu zirvede yarın ve yarından sonraki gün savunma planı üzerinde anlaşacağız. Bunun dışında tüm ittifaklarımızı koruyabilecek hale geleceğiz.

Almanya’nın kararını da mutlulukla karşıladım. Bu kararı çok uzun süredir bekliyorduk. Kişisel olarak ben ve diğer liderler aynı şeyi vurguladık. Çevremizdeki jeopolitik durum giderek daha kötü hale gelecek. Nükleer silahların yerleştirilmesi konusunda ve Wagner’in bu ülkeye gelmesi konusunda müttefik birliğine ihtiyacımız var. NATO’nun bu bölgede savunmasının güçlenmesi kolektif savunmamız açısından önemli. Bu kararın da tam zamanında geldiğini düşünüyorum.”

Paylaşın