Uyuşturucu Depolara Sığmayınca İnşaatlarda Harç Oldu

Ekvador’da geçen sene çoğunluğunu kokainin oluşturduğu kaçak uyuşturucu miktarı, 2021’de iki katına çıkarak 210 tonu aştı. Ele geçirilen kaçak uyuşturucu depolara sığmayınca inşaatlarda çimento harcı ile birlikte kullanılmasına karar verildi. 

Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi’nin (UNODC) desteklediği bir proje çerçevesinde “kapsülleme” adı verilen bir yöntemle kokain paketleri diğer endüstriyel atıklarla beraber çimento, kum ve suyla karıştırılarak inşaat beton yapımında çimento harcı ile birlikte kullanılmaya başlandı.

Ekvador Uyuşturucuyla Mücadele Soruşturma Direktörü Pablo Ramirez, bir ton kokaini yakmanın yaklaşık 12 saat sürebileceğini belirterek, aynı miktarı kapsüllemenin üç saatten az vakit aldığını vurguluyor.

Ekvador’da ele geçirilen kaçak uyuşturucu depolara sığmayınca inşaatlarda çimento harcı ile birlikte kullanılmasına karar verildi.

Ülkede geçen sene çoğunluğunu kokainin oluşturduğu kaçak uyuşturucu miktarı, 2021’de iki katına çıkarak 210 tonu aştı. Reuters’a konuşan güvenlik yetkilileri uyuşturucunun imha edilmeden önce tutulduğu 27 polis deposunun dolduğunu ve yakmak için kullanılan fırınların da kapasitesinin aşıldığını duyurdu.

Bu nedenle Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi’nin (UNODC) desteklediği bir proje çerçevesinde “kapsülleme” adı verilen bir yöntemle kokain paketleri diğer endüstriyel atıklarla beraber çimento, kum ve suyla karıştırılarak inşaat beton yapımında çimento harcı ile birlikte kullanılmaya başlandı.

BM ofisine göre, harç sertleştikçe, mevcut diğer malzemelerle reaksiyona girerek kokainin toprağa sızmasını veya geri kazanılmasını önleyen çok sert bir yapı oluşturuyor.

15 metre derinliğindeki bir kuyunun beton duvarlarını oluşturmada kullanılan bu malzemenin güvenlik nedeniyle adı saklı tutulan bir tesiste zemin malzemesi olarak kullanılması öngörülüyor.

Yetkililere göre kuyuda şu ana kadar 2021 ve 2022’de el konulmuş toplam 350 ton kokain ve kokainin ham maddesi koka macunu kullanıldığı belirtiliyor.

Ekvador Uyuşturucuyla Mücadele Soruşturma Direktörü Pablo Ramirez, bir ton kokaini yakmanın yaklaşık 12 saat sürebileceğini belirterek, aynı miktarı kapsüllemenin üç saatten az vakit aldığını vurguluyor. Halen yaklaşık 83 ton kokainin kapsüllenmesini beklediklerini belirten yetkili böylece uyuşturucu toplama depolarının boşaltılmasına yardımcı olunduğunu sözlerine ekliyor.

Paylaşın

Insight Crime: 2023’te Kokain Pazarı 75 Milyar Doları Aşabilir

Kolombiya’daki Insight Crime adlı örgüt bu yıl dünya kokain üretiminin 2 bin 500 tonu, ticaretinin de 75 milyar doları aşabileceğini açıkladı. Kokainin fiyatı, üretici ülkelerden uzaklığı, taşıma ve kokaini ülkeye sokma zorluğu, cezai yaptırımlar gibi değişkenlere bağlı.

2022 Dünya Uyuşturucu Raporu’na göre 2020 yılında üretilen 1982 ton kokainin 1424 tonu ele geçirildi. 2021’de ele geçirilen kokainin yüzde 90’ının deniz yoluyla yapıldığına dikkat çekilen raporda kokain kaçakçılığındaki hedef ülkelerin Kuzey Amerika ve Avrupa’dan Asya ve Afrika ülkelerine doğru genişlediği tespiti yapılıyor.

Latin Amerika’dan Avrupa ve Ortadoğu’ya kokain ticaretinin yeni geçiş noktalarından birinin Türkiye olduğu ve Türk grupların dünya kokain ticaretindeki etkisinin arttığı iddialarıyla gündeme gelen Kolombiya’daki Insight Crime adlı örgüt bu yıl dünya kokain üretiminin 2 bin 500 tonu, ticaretinin de 75 milyar doları aşabileceğini kaydediyor.

Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC), Beyaz Saray Ulusal Uyuşturucu Kontrol Politikası Ofisi (ONDCP) ve Peru resmi verilerine dayanarak yapılan araştırma, Kolombiya, Peru ve Bolivya’daki kokain üretiminin geçen yılın ilk 10 ayında 2 bin 586 ton olduğunu ortaya koyuyor.

Kokainin yapımında kullanılan koka ekiminin 204 bin hektarı bulduğu Kolombiya, yıllık 1400 ton üretimle dünyanın en büyük kokain üreticisi ülkesi konumunda. Kolombiya’yı 869 ton kokain üretimiyle Peru ve 317 tonla Bolivya takip ediyor.

Son yıllarda adı koka ekimi ve kokain üretimiyle anılan diğer Latin Amerika ülkeleriyse organize suç örgütlerinin etkin olduğu ve uyuşturucu sevkiyatında da kullanıldığı bilinen Venezuela, Ekvador, Honduras, Guatemala ve Meksika. Ancak bu ülkelerdeki koka ekimi ve kokain üretiminin sınırlı olduğu kaydediliyor.

“Kokaine olan talep artıyor”

UNODC verilerine göre 2019 yılında bir kilo kokainin toptan fiyatı Kolombiya’da 1491 dolarken bu miktar Meksika’da 12 bin 433; El Salvador’da 28 bin 873; ABD’de ise 69 bin dolar. UNODC verilerine göre kokainin kilosu Avustralya’da 150 bin; Kuveyt’te ise 200 bin doların üzerine çıkıyor.

Kokainin fiyatının üretici ülkelerden uzaklığı, taşıma ve kokaini ülkeye sokma zorluğu, cezai yaptırımlar gibi değişkenlere bağlı olduğu bildiriliyor.

2022 Dünya Uyuşturucu Raporu’na göre 2020 yılında üretilen 1982 ton kokainin 1424 tonu ele geçirildi. 2021’de ele geçirilen kokainin yüzde 90’ının deniz yoluyla yapıldığına dikkat çekilen raporda kokain kaçakçılığındaki hedef ülkelerin Kuzey Amerika ve Avrupa’dan Asya ve Afrika ülkelerine doğru genişlediği tespiti yapılıyor.

Insight Crime uzmanları Latin Amerika’da ve dünyada kokaine olan talebin artması, ekonomik kriz ve yoksullaşma, uyuşturucuyla mücadele modellerindeki değişim, yeni aktörler sayesinde kurulan alternatif rotalar gibi sebepler düşünüldüğünde bu yıl 2 bin 500 ton kokain üretiminin oldukça muhafazakâr bir tahmin olduğunu kaydediyor.

(Kaynak: VOA Türkçe)

Paylaşın

Europol’den Dev Uyuşturucu Operasyonu: Kokain Trafiğine Ağır Darbe

İspanya, Fransa, Belçika, Hollanda ve BAE’de düzenlenen baskınlarda 30 tonun üzerinde uyuşturucu ele geçirildi. Europol, “Çöl Işığı” operasyonunda, “Avrupa’daki uyuşturucu trafiğinin lojistik altyapısının yanı sıra komuta-kontrol merkezinin” hedef alındığını belirtti.

Açıklamada, “Şüphelilerin komuta ve kontrolünde Avrupa’ya ihraç edilen kokain miktarı çok büyüktü” denildi.

Avrupa Birliği’nin (AB) polis teşkilatı Europol, Avrupa’nın kokain ticaretinin üçte birini kontrol eden bir “süper kartelin” altı ülke tarafından ortaklaşa gerçekleştirilen bir uyuşturucu operasyonu sonucunda çökertildiğini duyurdu.

Europol’un desteğiyle İspanya, Fransa, Belçika, Hollanda ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) düzenlenen baskınlarda 30 tonun üzerinde uyuşturucu ele geçirildiği açıklandı. Europol, para aklama suçuna da bulaşan kartelin çökertilmesinde ABD’nin de rol oynadığını belirtti.

49 tutuklama

Europol açıklamasında, “Çöl Işığı” adı verilen operasyonla bağlantılı soruşturma kapsamında Hollanda’da 14, İspanya’da 13, Belçika’da 10, BAE ve Fransa’da ise altışar kişinin tutuklandığı ifade edildi.

Europol, özellikle Dubai’de tutuklanan şüphelileri “yüksek değerli hedefler” olarak niteledi.

AFP haber ajansına konuşan bir Europol kaynağı ise Hollanda’da tutuklanan şüphelilerden biri için “son derece büyük bir balık” ifadesini kullandı.

Kokain trafiğine ağır darbe

Europol, “Çöl Işığı” operasyonunda, “Avrupa’daki uyuşturucu trafiğinin lojistik altyapısının yanı sıra komuta-kontrol merkezinin” hedef alındığını belirtti.

Açıklamada, “Şüphelilerin komuta ve kontrolünde Avrupa’ya ihraç edilen kokain miktarı çok büyüktü” denildi.

Soruşturma kapsamında Avrupa ve BAE’de düzenlenen son baskınlar 8-19 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirildi. Hollanda’daki tutuklamalar ise 2021 yılında gerçekleştirildi.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Avrupa Polis Teşkilatı Europol: Avrupa’yı Kokain Dalgası Vuruyor

Avrupa Polis Teşkilatı Europol İletişim Direktörü Ja Op Gen Ooorth, son dört yılda Batı Avrupa’da her yıl rekor miktarda kokain ele geçirildiğini belirterek, “2021’de en az 240 ton kokaine el konuldu. Yani piyasada çok fazla kokain var” dedi.

Birleşmiş Milletler, koka ekimi ve üretimindeki artışı temel olarak “bölgesel kırılganlık”, “artan küresel talep” ve bu ticaretten kazanç sağlayan “silahlı aktörlerin varlığına” bağlıyor.

Europol İletişim Direktörü Ja Op Gen Ooorth Hollanda’nın Amsterdam şehrinde düzenlediği basın toplantısında çeşitli organize suç şebekelerinin düşünülenden daha iyi bir şekilde organize olduğunu ve şiddete gözle görülür şekilde daha fazla başvurduğunu belirtti.

“Son dört yılda Batı Avrupa’da her yıl rekor miktarda kokain ele geçirildi” diyen İletişim Şefi, “2021’de en az 240 ton kokaine el konuldu. Yani piyasada çok fazla kokain var” açıklamasında bulundu.

Kokain kaçakçılığının Avrupa’da yılda 5,7 milyar euro gelir yarattığını belirten Europol, mayıs ayında yayınladığı raporunda kokain ve metamfetamin kaçakçılığının kıta genelinde “şiddeti körüklediğini ve pazarın hızla büyüdüğünü” belirtmişti.

Europol ile İspanyol güvenlik güçlerinin ortak çalışması sonrası ülkede büyük bir uyuşturucu şebekesine darbe vurulmuştu. Çoğunlukla Suriye’den geldiği belirtilen kişiler tarafından yönetilen örgütün kokain ve esrar satışı sayesinde yılda yaklaşık 300 milyon euro kara para akladığı tahmin ediliyor.

Kokainin menşei Güney Amerika

Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi’nin son raporuna göre dünyanın en büyük kokain üreticisi, konumundaki Kolombiya’da 2021’de 204 bin hektar koka tarlası tespit edildi. Bu alanın 2020’ye kıyasla yüzde 43 oranında arttığı raporun vurguladığı konuların başında geliyor. Kolombiya’nın ardından Peru ve Bolivya’da da kokain üretiminin hızla arttığının altı çiziliyor.

Koka tarlalarının artması aynı zamanda kokain üretiminin de artması anlamına geliyor. Dünyanın en büyük kokain tüketicisi olan Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa’ya taşınan kokain miktarı bin 10 tondan bin 400 tona yükseldi.

Birleşmiş Milletler, koka ekimi ve üretimindeki artışı temel olarak “bölgesel kırılganlık”, “artan küresel talep” ve bu ticaretten kazanç sağlayan “silahlı aktörlerin varlığına” bağlıyor.

(Kaynak: Eurnews Türkçe)

Paylaşın

Türkiye’nin Son Yıllarda Yaygınlaşan Belası: Metamfetamin

Metamfetamin, ülke genelinde kolaylıkla ulaşılabilir hale gelen bu madde için “kullanım yaşı 12-13’lere kadar düştü, satıcılar okul çevrelerini mesken tuttu” uyarıları yapılıyor.

Narkotikteki bilgilere göre, bağımlılık yapma potansiyeli yüksek captagon, amfetamin ve ecstasy’nin de yer aldığı Amfetamin Tipi Uyarıcılar (ATS: Amphetamine Type Stimulants) sınıfında yer alan sentetik uyarıcı metamfetaminin Türkiye’de sokak dilindeki ismileri ise şöyle: Met, kristal, buz, ateş/buz ya da Metin amca.

Sinir sistemini çökerten bu madde; toz, kristal veya tablet formlarında bulunurken, genellikle cam pipolar vasıtasıyla kullanılıyor.

Aşırı kilo kaybı, yoğun kaşıntı ve cilt yaraları, beyin yapısı ve işlevinde değişiklikler, bilinç bulanıklığı, hafıza kaybı, uyku problemleri, paranoya (başkalarına karşı aşırı ve mantıksız güvensizlik vs.), sanrı ve halüsinasyonlara yol açıyor.

Ayrıca bağımlılık riski yüksek ve kişiyi ölüme götüren yıkıcı etkilere sahip.

Son yıllarda metamfetamin kullanımının çok yaygınlaştığı uyarısı yapan Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı, yakalanan tabletlerin içeriklerinde bir standart olmadığını, farklı tür ve miktarlarda maddeler de görülse de ölümcül olabilecek yüksek dozda metamfetamin bulunduğunu açıkladı.

Metamfetaminde 2021 bilançosu: 58 bin civarı olay, 81 bine yakın şüpheli, 5 bin 528 kilogram madde

Türkiye’deki ilk yakalamanın 2009 yılında İstanbul’da meydana geldiği bu maddenin 13 senedeki artışı ise “dehşet verici” nitelikte.

Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’nın yayımladığı “Metamfetamin Yakalama İstatistikleri”ne göre 2021 yılında Türkiye’de 57 bin 897 olay gerçekleşti. Bu olaylarda 80 bin 112 şüpheli yakalandı ve 5 bin 528 kilogram metamfetamin ele geçirildi.

Metamfetamin yakalama miktarında bir yıldaki artış oranı yüzde 32,8.

2021 yılında ele geçirilen metamfetamin yakalama miktarında (5 bin 528 kg) bir önceki yıla göre (4 bin162 kg) yüzde 32,8 oranında artış gerçekleşti.

2019 senesine (bin 42 kg) kıyasla ise bu oran 5 kattan fazla (5.528) arttı.

En keskin artış 2020 yılında yaşandı. Metamfetamin yakalama miktarı bir önceki yıla göre 4 kat yükselerek 4 bin 162 kilograma ulaştı.

Metamfetamin olaylarındaki şüpheli sayısında bir yılda yüzde 61,5’lik artış

Artış sayısına paralel olarak 2021 yılı metamfetamin olaylarında yakalanan şüpheli sayısında da bir önceki yıla göre yüzde 61,5 oranında artış gösterdi.

Hem hedef ülke hem de transit geçiş noktası

Metamfetamin olayları, yakalama miktarı ve şüpheli sayısının katlanması, Türkiye’nin hem bir hedef ülke hem de transit geçişte kullanılan bir nokta olduğunu gösteriyor.

Türkiye Uyuşturucu Raporu 2022’deki bilgilere göre ülkedeki metamfetamin yakalamaları genellikle İran’a yakın ya da sınırı olan iller ile İstanbul’da gerçekleşiyor.

Yasa dışı sevkiyatta olduğu gibi dönüştürme merkezlerinde de İran uyruklu şahıslar öne çıkıyor.

Mevcut durumda Türkiye, metamfetamin kaçakçılığında hedef ülke. Bunun yanı sıra Balkan rotası kullanılarak varış noktası Avrupa olan kaçakçılık da yapılıyor.

Madde bağlantılı her iki ölümden biri metamfetamin kaynaklı

Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’nın “Metamfetamin Yakalama İstatistikleri” verilerine göre ölüm oranlarında da artış oldu.

2021 yılında 270 madde bağlantılı ölüm olayının yüzde 46,3’ünde (125) metamfetamin mevcut. Yani neredeyse madde bağlantılı her iki ölüm olayından biri metamfetamin kaynaklı.

2018 yılında kanında metamfetamin tespit edilen 41 ölümün 5’inde (yüzde 12,2), 2019 yılında 49 ölümün 7’sinde (yüzde 14,3), 2020 yılında 98 ölümün 35’inde (yüzde 35,7), 2021 yılında ise 125 ölümün 44’ünde (yüzde 35,2) ölümlerin tek başına bu maddeyle bağlantılı olduğu tespit edildi.

Türkiye’de aşırı doz ölümlerin en yüksek görüldüğü 2017’deki ölümlerde metamfetamin görülme oranı yüzde 7,8 iken, 2021 yılında bu oran yüzde 46,3’e yükseldi. Tek başına metamfetamin kaynaklı ölümler 2017 yılında yüzde 0,3 iken, 2021’de 127 kat artışla yüzde 38,3’e çıktı.

Tedaviler yeterli olmuyor mu?

2016 yılında yüzde 3,5 olan metamfetamin tedavisine başvuru oranı, 2021’de yüzde 15,5 oldu.

Ancak ülkedeki Alkol ve Tedavi Merkezleri (AMATEM) sayısı ve buralardaki tedavinin niteliğinin yetersiz olduğu tartışmaları son bulmadı.

Türkiye’de uyuşturucu maddeyle yeterli ölçüde mücadelede edilmediği, daha fazla çaba sarf edilmesi gerektiği eleştirileri de var.

“Metamfetamin Türkiye’de çok kolay ulaşılabilir oldu” 

Metamfetaminin neden olduğu sağlık sorunlarını ve bu maddenin yaygınlaşmasına karşı yapılması gerekenleri Independent Türkçe’den Lale Elmacıoğlu Psikiyatr Ayhan Akcan’la konuştu.

Umut Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Doç. Dr. Akcan’a göre en büyük problem, bu maddenin Türkiye’de çok kolay ulaşılabilir hale gelmesi.

Madde değişimi konusuna da değinen Akcan, “Bence metamfetamin; sentetik kannabinoidlerin, ectasy gibi maddelerin yerini aldı. Okul çevrelerinde, hareketli alanlarda, gece klüplerinde, sokaklarda, pek çok yerde kolaylıkla satılabiliyor ve kullanılabiliyor” dedi.

Sentetik kannabinoid olan bonzai örneğini de veren Akcan, yasal olarak suç haline gelip ikinci kez kullanıldığında cezaevine gönderiminin caydırıcı olduğunu belirterek, cezai yaptırımların artırılması gerektiğini savundu.

“Bir kez kullanımda dahi bağımlılık yapabiliyor”

Sosyal anlamda ve diğer konularda sorunları bulunan kişilerin kullanıma daha yatkın olduğunu belirten Akcan, metamfetaminin bir kez kullanımda dahi bağımlılık yapabildiği konusunda uyardı.

Bu konudaki bir yanılgıya da dikkati çeken Akcan, şu ifadeleri kullandı:

“Metamfetaminin bağımlılık riski çok yüksek. Kişiler bağımlı olmam diye düşünerek 1-2 kez kullanıyor ve bağımlı haline geliyor.

Amfetamin tipi uyarıcılar (ATS), sanki diğer maddelerle karşılaştırıldığında problemsiz sanılıyor ama kalple ilgili sıkıntılara neden oluyorlar.

Kullanıcılarda ani ölüme neden olduğu bilinmiyor.

“Bir daha hiç kullanmayan sayısı yüzde 5’i geçmez”

“Metamfetamin, direkt uyarıcı bir madde” diyen Akcan, “Enerji veriyor, hareketlendiriyor. Yerine koyabileceği bir madde de yok. Örneğin eroini bıraktırırken benzer etki yapan madde kullanıyorlar, bunda böyle bir şey yok. Kullanan kişilerde uykusuzluk, ağrı, depresyon, öfke hali, saldırganlık hali olabiliyor. Semptomatik (şikayete göre) tedavi yapılıyor. Kişinin çıktığında tekrar kullanmasını engellemek çok zor oluyor” ifadelerini kullandı.

“Tam ayıklık” olarak nitelenen “tam tedavi” başarı oranının çok düşük olduğunu vurgulayan Dr. Akcan, tedavisi gerçekleşen yani bu maddeyi bir daha hiç kullanmayan kişi sayısının yüzde 5’i geçmediğini ifade etti.

“Okul çevreleri daha çok denetlensin”

Özellikle yeni eğitim döneminin başladığı şu dönemde alarm durumuna geçilmesi çağrısında bulunan Akcan, okul çevrelerini mesken tutan satıcılara dikkati çekerek denetimlerin artması konusunda uyardı.

“Cezai yaptırım artırılmadan metamfetaminle başa çıkılmaz”

Veliler kadar öğretmenler ile okul müdürlerine, en çok da narkotiğe iş düştüğünü ifade eden Ayhan Akcan, bir kez daha cezai yaptırım artmadığı takdirde metamfetaminle başa çıkmanın mümkün olmadığını ileri sürerek sözlerini şöyle tamamladı:

“Narkotik çözüm şart. Takipler ve temin noktasına baskınlar artırılmalı. Aksi takdirde talep var, metamfetamine ulaşmak çok kolay. Cezai yaptırımı artırırlarsa, kullanıcıya hapis cezası getirilse, örneğin satıcıya 15 yıl getirilse metamfetamin kullanımı düşer.”

Paylaşın

Suudi Arabistan’da 46 Milyon Amfetamin Hapı Ele Geçirildi

Suudi Arabistan’da un nakliyesi sırasında 46 milyon amfetamin hapı ele geçirdi. Yetkililer, bunun, tek bir operasyonda ele geçirilen en yüksek rakam olduğunu belirtiyor.

Narkotik Kontrol Genel Müdürlüğü, güvenlik güçlerinin nakliyeyi Riyad’daki kuru limana ulaştığı ve bir depoya götürüldüğü sırada takip ettiğini söyledi.

Depoya yapılan baskında altı Suriyeli ve iki Pakistanlı gözaltına alındı.

Narkotik Kontrol Genel Müdürlüğü, amfetaminin adını vermedi, fakat Suudi Arabistan ‘Captagon’ logosunu taşıyan haplar için en büyük pazar olarak biliniyor.

Genel olarak amfetamin, kafein ve başka maddelerin bir karışımı olan Captagon’un Körfez ülkelerindeki varlıklı gençler arasında en popüler uyuşturuculardan biri olduğu bildiriliyor.

Foreign Policy dergisinde 2021 yılında yayımlanan bir makalede, araştırmacıların “can sıkıntısı ve sosyal kısıtlamaların” yanı sıra kolay erişilebilirliğin Suudi Arabistan’da Captagon kullanımında rol oynadığını söylediği belirtildi.

Korkuyu azalttığı söylenen uyuşturucu, Suriye’deki iç savaşta sahada da tüketildi.

New Lines Enstitüsü’nün Nisan ayında yayımladığı bir rapora göre, Captagon’un küresel ticaretteki yeri hızla büyüyor ve geçen yıl piyasa değeri tahmini 5,7 milyar dolardı.

Narkotik Kontrol Genel Müdürlüğü’nden bir sözcü, Riyad’da ele geçirilen 46.916.480 amfetamin tabletinin “bu miktarda uyuşturucuyu Suudi Arabistan Krallığı’na sokmak için düzenlenen bir nakliyata yönelik türünün en büyük operasyonu” olduğunu söyledi.

Sözcü, güvenlik güçlerinin uyuşturucuyla mücadelede kararlı olduklarını vurguladı ve suça karışan herkesin caydırıcı cezalara çarptırıldıklarını hatırlattı.

2021’den bu yana şiddet içermeyen uyuşturucuyla ilgili suçların infazları askıya alınmış olmasına rağmen, uyuşturucu kaçakçılığından hüküm giyen kişiler, Suudi Arabistan yasalarına göre ölüm cezasına çarptırılabilir.

Narkotik Kontrol Genel Müdürlüğü ele geçirilen hapların nereden geldiğini söylemedi, ancak Körfez’de el konulan Captagon’un çoğunun Suriye ve Lübnan’dan geldiğine inanılıyor.

(Kaynak: BBC Türkçe)

Paylaşın

Türkiye’de Yakalanan Kokain Miktarı 2 Yılda Yüzde 44 Arttı

2021 yılında ele geçirilen kokain miktarı bir önceki yıla göre yüzde 44,9 artarken olay sayısında yüzde 15,1, şüpheli sayılarında ise sadece yüzde 6 oranında artış meydana gelmesi Türkiye’nin kokain için önemli bir koridor olduğunu ortaya koyuyor.

BirGün’den Nurcan Gökdemir’in haberine göre Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’nın 2022 Türkiye Uyuşturucu Raporu, Türkiye’nin uyuşturucu konusunda hem hedef hem de transit rota niteliği taşıdığı tespitini içeriyor. Son yılların en fazla gündeme gelen uyuşturucu maddesi kokainin “Kaçakçılık Eğilimleri” ile yakalama istatistiklerine raporda yer verildi.

Sinir sistemi üzerinde uyarıcı bir etki gösteren ve Kolombiya, Peru ve Bolivya’da yetişen Erythroxylon Coca isimli bitkinin yapraklarından elde edilen kokain, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu ülkeler üzerinden en önemli pazarlardan olan Avrupa’ya geçiyor. Raporda yer alan bilgilere göre, 2019’da küresel boyutta kokain yakalama miktarının yüzde 83’ü çoğunluğu Güney Amerika’da olmak üzere Kıta Amerika’sında gerçekleştirilen yakalamalarda ele geçirildi. Bu yıllarda Güney Amerika’da kokain yakalama miktarı yüzde 5 artarak bugüne kadarki en yüksek miktar olan 755 tona ulaştı.

Raporda, 2020 yılında yaşanan Covid-19 pandemisine karşın kokain üretimi ve kaçakçılığının rekor düzeyde sürdüğünün altı çizildi. 2020 yılında bin 982 ton kokain üretimi ile birlikte 2019 yılına göre yüzde 4,5 artışla küresel boyutta 1424 ton kokain ele geçirildi.

Türkiye’de de Mersin başta olmak üzere uyuşturucu yakalamaları daha çok limanlarda gerçekleşti. Avrupa’da 2017 yılından bu yana, özellikle deniz limanlarında her yıl rekor miktarlarda kokain ele geçirildiği vurgulanan raporda, şunlar yer aldı:

“2020 yılında şimdiye kadarki en yüksek miktar olan 214,6 ton kokain AB ülkeleri, Türkiye ve Norveç tarafından ele geçirilmiştir. Üç AB ülkesinde ele geçirilen (Belçika 70 ton, Hollanda 49 ton ve İspanya 37 ton) kokain Avrupa genelinde yakalanan toplam kokainin yüzde 73’üne karşılık gelmektedir. Ayrıca İtalya (13,4 ton), Fransa (13,1 ton), Almanya (11 ton) ve Portekiz’de de (10 ton) yüksek miktarlarda kokain ele geçirilmiştir.

Geleneksel olarak kokain kaçakçılığı ve kullanımı ile ilişkilendirilmeyen Doğu Avrupa ülkeleri olan Yunanistan (1,8 ton), Bulgaristan (1 ton), Polonya (3,9 ton) ve Türkiye (2 ton) tarafından da kokain yakalamaları gerçekleştirilmiştir. Bu durum, kokain sevkiyatlarının Avrupa’ya giriş yaptığı noktaların çeşitliliğinin arttığını gösterebilir. Akdeniz ve Karadeniz’e kıyısı olan ülkeler tarafından gerçekleştirilen kokain yakalamaları bunun bir diğer göstergesi olarak düşünülebilir.”

“Türkiye’nin kokain için önemli bir koridor”

Dünyadaki gelişmelerle doğru orantılı olarak son yıllarda Türkiye’de de kolluk birimlerince gerçekleştirilen kokain yakalamalarında artış olduğu bildirildi. Buna göre, Türkiye’de 2021 yılında 2 bin 961 kokain olayı gerçekleşti. Bu olaylarda 4 bin 714 şüpheli yakalandı ve 2 bin 841 kilogram kokain ele geçirildi. Raporda, bu rakamın bugüne kadarki en yüksek miktar olduğunun altı çizildi.

Bu rakamlar, Türkiye’nin kullanım ya da iç pazarda satıştan çok yasa dışı ticaretin önemli aktörlerinden olduğunu gösteriyor. 2021 yılında ele geçirilen kokain miktarı bir önceki yıla göre yüzde 44,9 artarken olay sayısında yüzde 15,1, şüpheli sayılarında ise sadece yüzde 6 oranında artış meydana gelmesi Türkiye’nin kokain için önemli bir koridor olduğunu ortaya koyuyor.

Paylaşın

Avrupa, Kokainin Merkezi Haline Geldi

Avrupa Polis Teşkilatı (Europol) ve Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığını İzleme Merkezi’nin (EMCDDA) ortak yayımladığı rapor, kokain üretimi, tüketimi ve dünyanın diğer bölgelerine dağıtımı konusunda Avrupa’nın giderek merkez haline geldiği ortaya koydu.

Raporda, metamfetamin endüstrisinin de Avrupa’da giderek genişlediği uyarısı yapıldı. Kokain, esrarın ardından Avrupa’da en çok tüketilen uyuşturucu olarak görülürken, 2020 rakamlarına göre kokain satışından uyuşturucu baronları 10,5 milyar euro kazandı.

Rapora göre, Güney Amerika’dan yaşlı kıtaya gelen sevkiyat yine kokain kullanımında önemli artışa neden oldu. AB kurumlarına göre Belçika uyuşturucu ticaretinde önemli bir merkez rolü oynarken, AB ülkeleri içinde 2020 rakamlarına göre en fazla kokain yine bu ülkede ele geçirildi.

Belçika’da 70 ton, Hollanda’da ise 49 ton kokaine polis operasyonlarında el konuldu. Raporun ilginç bir noktası ise Güney Amerika’dan Avrupa’ya gelen kokainin bir kısmının buradan Ortadoğu ve Asya ülkelerine ülkelere gönderilmesi.

Avrupa’da metamfetamin üretimi artmasına rağmen, bunun kokaine oranla daha küçük çapta olduğu tahmin ediliyor.

Sentetik uyarıcı madde üretiminde ise Çek Cumhuriyeti önemli rol oynarken, bu uyuşturucular en fazla doğu Avrupa ülkelerinde kullanılıyor. Yeni veriler Belçika’da da son dönemde sentetik uyarıcı üretiminin önemli ölçüde arttığı yönünde. Ancak bu konuda tahmini bir veri açıklanmadı.

Paylaşın

Ürdün-Suriye Sınırında 27 Uyuşturucu Kaçakçısı Öldürüldü

Ürdün-Suriye sınırında uyuşturucu madde kaçakçılığı yapan 27 kişinin düzenlenen operasyonla öldürdüğünü açıklandı. Açıklamada, öldürülen 27 kişinin dışında bazı kişilerin de Suriye tarafına kaçtığı belirtildi.

Ürdün, Suriye sınırında uyuşturucu madde kaçakçılığı yapan 27 kişinin düzenlenen operasyonla öldürdüğünü açıkladı. Açıklamada operasyonun Ürdün askeri kuvvetleri tarafından yapıldığı vurgulandı.

Konuya ilişkin açıklamada, kaçakçıların bölgede etkili olan kar fırtınasını fırsat bilerek sınırdan yüklü miktarda uyuşturucu geçirmeye çalıştıkları belirtildi.

Operasyon sırasında öldürülen 27 kişinin dışında bazı kişilerin de Suriye tarafına kaçtıkları ifade edildi. Bu kişilerin kaçarken yanlarındaki uyuşturucu maddeleri de götürdükleri belirtildi.

Ürdün ordusunun operasyon sonrasında öldürülen kişilerle birlikte özellikle Captagon olarak bilinen çok sayıda uyuşturucu hap ele geçirdiği açıklandı. Söz konusu hapın Suriye üzerinden Ürdün’e ve oradan da Körfez ülkelerine götürülerek satıldığı belirtiliyor.

Ürdünlü yetkililer, Suriye üzerinden yapılan uyuşturucu kaçakçılığı faaliyetlerinin Lübnan’da faaliyet gösteren İran destekli Hizbullah militanlarının yardımı ve kontrolunda yapıldığını iddia ediyor. Hizbullah’sa bu suçlamaları kabul etmiyor.

Birleşmiş Milletler de yaşanan iç savaş sonrasında Suriye’nin özellikle Captagon olarak bilinen uyuşturucu hapın üretim merkezi haline geldiğini ve buradan bölge ülkeleri ve Avrupa’ya gönderildiğini belirtiyor.

Paylaşın