Açlık Sınırı 10 Bin, Yoksulluk Sınırı 33 Bin Lirayı Aştı

Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarını kapsayan açlık sınırı 10 bin 362 liraya, gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı olan yoksulluk sınırı 33 bin 752 liraya yükseldi.

Haber Merkezi /Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), Mayıs ayı açlık ve yoksulluk sınırı verilerini açıkladı.

Buna göre, bu ay 4 kişilik ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarını ifade eden “açlık sınırı” 10 bin 362 lira oldu. Gıda ile giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarına denk gelen “yoksulluk sınırı” ise 33 bin 752 lira olarak hesaplandı.

Bekar bir çalışanın “yaşama maliyeti” de aylık 13 bin 439 lira olarak belirlendi. Ankara’da yaşayan 4 kişilik ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarı, bir önceki aya göre yüzde 2,23 artarken, son 12 ay itibarıyla artış oranı yüzde 72,18 oldu.

Araştırmaya göre, bu ay süt fiyatları değişmedi, yoğurt fiyatları geriledi, peynir fiyatları yüzde 3 arttı. Et ve Süt Kurumunun, Ankara Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Perakendeciler Derneği bünyesinde faaliyet gösteren marketlerin bir kısmına nisan sonu itibarıyla ithal edilen karkas etleri düşük fiyattan vermesi sayesinde dana kıyma 190 lira, kuşbaşı 210 liradan satılmaya başlandı.

Buna karşın ulusal zincir marketler ve Ankara’nın dernek üyesi olmayan veya olup da yerli et satmaya devam eden yerel marketlerinden pek çoğunda dana kıyma ortalama 280 lira, kuşbaşı ise ortalama 315 liradan satıldı. Dana eti ortalama fiyatı yüzde 13 artarken, kuzu eti ortalama fiyatı hafif seviyede yükseldi. Kırmızı et fiyatlarındaki artışın beyaz ete talebi artırmasıyla bir ayda tavuk yüzde 6, balık yüzde 5 zamlandı. Kuru fasulyenin fiyatı yüzde 13, kırmızı mercimeğin yüzde 9 yükselirken, nohut fiyatı yüzde 3 geriledi. Yumurta fiyatında ise yüzde 15 artış oldu.

Pirinç fiyatı yüzde 7, un fiyatı yüzde 13 zamlanırken, bulgur fiyatı yüzde 12 düştü. Semt pazarlarında yeşil soğan, kıvırcık gibi salata yeşilliklerinin fiyatı yüzde 20 artarken, pırasa, lahana gibi yeşil yapraklı sebzelerin fiyatları sınırlı seviyede yükseldi.

Patatesin kilogram fiyatı 17,5 lirayı bulurken geçen ay ortalama 25 liradan satılan soğanın fiyatı 19 liraya indi. Gıda sepetinde bu ayın “zam şampiyonu” yüzde 75’lik fiyat artışıyla havuç oldu ve ortalama fiyatı 35 lirayı gördü. Limon, turp, domates, salatalık fiyatları geriledi, patlıcan ve kabak fiyatları değişmedi. Yaz meyvelerinden tezgahlarda yaygınlaşmaya başlayan kiraz ve karadut 40 liradan satıldı. Tezgahlarda 16 liradan satılan elma, en uygun fiyatlı meyve oldu.

Son bir ayda ayçiçeği yağı ortalama yüzde 3, zeytinyağı yüzde 4 zamlandı. Tereyağı fiyatında değişiklik olmadı, margarin fiyatı yüzde 3 azaldı. Tuz, baharatlar, ıhlamur, zeytin, şeker ve pekmez fiyatları değişmedi. Salça fiyatı sınırlı düzeyde azaldı. Reçel fiyatı hafif seviyede, çay fiyatı yüzde 5, bal fiyatı yüzde 10 zamlandı.

Paylaşın

Açlık Sınırı 10 Bin 135, Yoksulluk Sınırı 33 Bin 15 Lira

4 kişilik ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarını ifade eden açlık sınırı, 10 bin 135 lira 50 kuruş oldu. Gıda ile giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarına denk gelen yoksulluk sınırı ise 33 bin 14 lira 66 kuruş oldu.

Bekar bir çalışanın “yaşama maliyeti” aylık 13 bin 167 lira olurken, Ankara’da yaşayan 4 kişilik ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarı, bir önceki aya göre yüzde 5,67 artarken, son 12 ay itibarıyla artış oranı yüzde 115,75 oldu.

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), “Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması”nın Nisan 2023 sonuçlarını açıkladı. Buna göre 4 kişilik ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarını ifade eden açlık sınırı, 10 bin 135 lira 50 kuruş oldu. Gıda ile giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarına denk gelen yoksulluk sınırı ise 33 bin 14 lira 66 kuruş olarak hesaplandı.

Bekar bir çalışanın “yaşama maliyeti” aylık 13 bin 167 lira olarak belirlendi.

Ankara’da yaşayan 4 kişilik ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarı, bir önceki aya göre yüzde 5,67 artarken, son 12 ay itibarıyla artış oranı yüzde 115,75 oldu.

Et fiyatlarında artış 

Araştırmaya göre, nisanda süt ve yoğurt fiyatları geriledi. Bir ayda balık yüzde 9, kuzu yüzde 21, dana yüzde 25, tavuk yüzde 11, yumurta yüzde 3 zamlandı. İlk kez balık fiyatı 140 lirayı, dana eti 300 lirayı, kuzu eti ise 350 lirayı geçerken, yumurtanın tanesi 3,5 lira oldu.

Kuru baklagillerden kırmızı mercimeğin ortalama kilogram fiyatı yüzde 5 gerilerken, kuru fasulyenin fiyatı yüzde 3, yağlı tohumların fiyatı yüzde 8 oranında arttı. Bir ayda pirinç ve un fiyatlarında sınırlı düzeyde artış görüldü. Bulgur yüzde 4, makarna yüzde 5 zamlandı. İrmiğin fiyatı yüzde 4 düştü. Ramazan ayı sonrası Ankara’da ekmek fiyatı bu ay değişmedi.

Semt pazarlarında yeşil soğan, kıvırcık gibi salata yeşilliklerinin yüzde 20, pırasa, lahana gibi yeşil yapraklı sebzelerin fiyatları yüzde 15 arttı. Kuru soğanın yüzde 40’lık artışla kilogramı 30 liraya kadar çıktı. Sebzelerden patlıcan, kabak, domates ve salatalık fiyatları düşerken biber zamlandı. Fasulye ortalama 33 liradan semt pazarlarında yer bulurken, bakla ve bezelye fiyatları geriledi.

Sebze fiyatları

Geçen ay en az 40 liradan pazarlarda satılmaya başlayan çilek bu ay 20 liraya kadar geriledi. Erik, yenidünya, çağla gibi yeni yaz meyveleri ortalama 45 liradan satılmaya başlandı.

Yerli muzun fiyatı ise 25 liraya kadar yükseldi. Araştırmaya göre, nisanda ortalama sebzelerin kilogram fiyatı 20,26 lira, ortalama meyve kilogram fiyatı 19,02 lira oldu. Ortalama meyve-sebze kilogram fiyatı ise 18,65 lira olarak tespit edildi.

Son bir ayda ortalama ayçiçek yağı, tereyağı, margarin ve zeytinyağı fiyatları sabit kaldı. Yeşil zeytinin fiyatı yüzde 4, pekmezin fiyatı yüzde 6 arttı. Balın fiyatı yüzde 4, salçanın fiyatı yüzde 5 geriledi. Ihlamur, şeker ve baharat fiyatları sabit kaldı.

Paylaşın

Açlık Sınırı 9 Bin 591, Yoksulluk Sınırı 31 Bin 241 Liraya Yükseldi

İktidar ekonomide pembe tablolar çizmeye çalışsa da açıklanan her veri yaşanan derin ekonomik krizi gözler önüne seriyor. TÜRK-İŞ’in açıkladığı verilere göre, açlık sınırı 9 bin 591, yoksulluk sınırı 31 bin 241 liraya yükseldi. 

Haber Merkezi / Türk-İş’e göre gıda fiyatları mart ayında aylık bazda yüzde 1,76, yıllık bazda ise yüzde 94,62 yükseldi.

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), Mart Ayı ‘Açlık ve Yoksulluk Sınırı’ araştırma verilerini açıkladı.

Buna göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 9 bin 591 lira oldu.

Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı (yoksulluk sınırı) 31 bin 241 liraya yükseldi.

Bekar bir çalışanın aylık yaşama maliyeti ise 12 bin 459 lira oldu.

Süt 25 lirayı buldu, kırmızı et 250 lirayı geçti 

Raporda, gıda enflasyonunda iki aylık değişim oranı yüzde 17,96, on iki ay itibariyle değişim oranı yüzde 94,62, on iki aylık ortalamalara göre değişim oranı yüzde 114,03 olarak hesaplandı.

Peynir ve yoğurt fiyatları gerilerken sütün fiyatı artarak ilk kez litresi 25 liranın üzerine çıktı.

Bir ayda dana etinde yüzde 13, kuzu etinde yüzde 18, tavukta yüzde 4, yumurtada yüzde 16, balıkta yüzde 8 fiyat yükselişleri gerçekleşti.

Dana eti ilk kez ortalama 250 liranın üzerine çıktı. Baklagillerden fasulye fiyatı yüzde 10 geriledi. Yeşil ve kırmızı mercimek fiyatları yüzde 4 yükseldi. Nohudun sınırlı düzeyde fiyatı arttı.

300 gramlık ramazan pidesi Ankara’da 9 liradan satılmaya başlandı. Bir ayda pirinç, makarna un, irmik fiyatlarında sınırlı düzeyde artış gözlemlendi. Bulgur hafif düzeyde geriledi.

Semt pazarlarında yeşil soğan, kıvırcık gibi salata yeşilliklerinin ve pırasa, lahana gibi yeşil yapraklı sebzelerin fiyatları geriledi.

Patates 12,5 liradan satılmaya devam etti. Örtü altı sebzelerden kabak, sivribiber, domates, salatalık fiyatları düştü. Balkabağı zamlandı. Kış meyvelerinden portakal mandalina ve greyfurtun fiyatları da azaldı.

Ayva ve nar fiyatları arttı. Ortalama sebze kilogram fiyatı 19,63 lira, ortalama meyve kilogram fiyatı 18,15 lira oldu.

Son bir ayda ayçiçek yağı ve tereyağı sınırlı düzeyde zamlandı, margarin ve zeytinyağı hafif şekilde fiyat gerilemesi yaşadı.

Bir ayda ıhlamur yüzde 13, yeşil zeytin yüzde 7, pekmez yüzde 9 zamlandı. Reçel, salça, siyah zeytin fiyatları sınırlı düzeyde yükseldi. Bal, baharatlar, çay ve şeker fiyatı sabit kaldı.

Paylaşın

Açlık Sınırı 10 Bin, Yoksulluk Sınırı 30 Bin Lirayı Aştı

Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı yani açlık sınırı 9 bin 425,15 liraya yükselirken, yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı yani yoksulluk sınırı 30 bin 700,83 liraya yükseldi.

Haber Merkezi / Açlık sınırı geçtiğimiz ay 8 bin 864 liraya yükselmiş ve asgari ücret olan 8 bin 500 lirayı geride bırakmıştı.

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk İş) “Açlık ve Yoksulluk Sınırı Şubat 2023” araştırmasının sonuçlarını açıkladı.

Buna göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı yani açlık sınırı 9 bin 425,15 TL’ye yükseldi.

Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı yani yoksulluk sınırı da 30 bin 700,83 lira oldu. Bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 12 bin 265,88 TL’ye yükseldi.

Şubat ayı gıda enflasyonu

Aylık mutfak enflasyonu yüzde 6,32, yıllık mutfak enflasyonu ise yüzde 107 oldu. TÜRK-İŞ’in verilerine göre ‘mutfak enflasyonu’ndaki değişim Şubat 2023’te şöyle oldu:

Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış bir önceki aya göre yüzde 6,32 oranında gerçekleşti.

İki aylık değişim oranı yüzde 15,92 tespit edildi.

Son on iki ay itibariyle değişim oranı yüzde 107,02 oldu.

On iki aylık ortalamalara göre değişim oranı yüzde 112,87 olarak hesaplandı.

Gıda ürünlerinde değişim

TÜRK-İŞ hesaplamasında temel alınan ve doğrudan piyasadan derlenen fiyatlara göre, gıda ürünlerinde Şubat 2023 itibariyle gözlemlenen değişim harcama gruplarına göre şu şekilde oldu:

* Süt, yoğurt, peynir grubundaki tüm ürünlerin fiyatları yükseldi. Sütteki artış yüzde 6 ve peynirde yüzde 5 olarak hesaplandı. Yoğurttaki fiyat artışı daha düşük düzeyde gerçekleşti.

Et, tavuk, balık, yumurta, kuru baklagiller, yağlı tohum ürünlerinin bulunduğu grupta;

Bu gruptaki et ürünleri zamlandı. Bir ayda dana etinde yüzde 19, kuzu etinde yüzde 9, balıkta yüzde 5, tavukta yüzde 8 fiyat artışı yaşandı. Baklagillerden nohut yüzde 5, kuru fasulye yüzde 14, yeşil mercimek yüzde 4 zamlandı. Kırmızı mercimeğin fiyatı yüzde 4 geriledi. Yağlı tohumların ortalama fiyatı bu ay sabit kaldı.

Paylaşın

Açlık Sınırı Asgari Ücreti Geçti; Yoksulluk Sınırı 28 Bin 85 Liraya Yükseldi

İktidar ekonomide pembe tablolar çizmeye çalışsa da açıklanan veriler, ekonomide yaşanan derin krizi boyutunu net bir şekilde ortaya koyuyor. Ücretli çalışanların alım gücünün enflasyon karşısında eridiğine dair son veriyi TÜRK-İŞ açıklandı.

Haber Merkezi / TÜRK-İŞ’in açıkladığı verilere göre, açlık sınırı 8 bin 864 lira olurken yoksulluk sınırı da 28 bin 85 liraya yükseldi. Türk-İş’in geçtiğimiz aralık ayı için açıkladığı açlık sınırı, 8 bin 130 liraydı.

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), Ocak 2022 Açlık ve Yoksulluk Sınırını açıkladı. Buna göre, açlık sınırı 8 bin 864 lira olurken yoksulluk sınırı da 28 bin 85 liraya yükseldi.

Ayrıca Türk-İş, bekar bir çalışanın aylık yaşam maliyetinin ise 11 bin 557 lira olduğunu belirtti. Türk-İş’in araştırmasına göre, dört kişilik bir ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış bir önceki aya göre yüzde 9,02 oranında gerçekleşti.

Türk-İş’ten yapılan açıklamada, “Cumhuriyetin 100. yılının ilk ayında yıllık gıda enflasyonu yüzde 108’e, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı olan ‘açlık sınırı’ ile ‘asgari ücret’ arasındaki açık şimdiden 360 TL’ye gelmiş oldu” denildi.

Açıklamada, “Net asgari ücret işveren ve hükümet oy çokluğuyla aylık net 8 bin 506 TL olurken yıllık temelde yüzde 100’lük bir artış yapılmış oldu. Ancak açlık sınırı bu süreçte yüzde 108’lik bir artış gösterdi ve aslında bu zam 2022 yılı içinde aylarca sürmüş olan alım gücü kayıplarını ortadan kaldırmış olmadı. İçerisinde olduğumuz yeni yıl yeni alım gücü kayıpları ile başlamış oldu” ifadelerine yer verildi.

Paylaşın

Açlık Sınırı 8 Bin 130, Asgari Ücret 8 bin 506 TL

Aralık ayında açlık sınırı kasım ayına göre 343 lira artarak 8 bin 130 liraya, yoksulluk sınırı da bin 119 lira artarak 26 bin 483 liraya yükseldi. Asgari ücret bir hafta önce hükümet ve işverenler tarafından 8 bin 506 lira olarak belirlenmişti.

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), Aralık ayına dair açlık ve yoksulluk sınırı verilerini paylaştı. Buna göre açlık sınırı Kasım ayına göre 343 TL artarak 8 bin 130 TL’ye, yoksulluk sınırı da bin 119 TL artarak 26 bin 483 TL’ye yükseldi.

TÜRK-İŞ’in yıllık çizelgesine göre açlık sınırının, yılın başından beri her ay ortalama olarak 300-400 TL civarında arttığı görülüyor. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda işçiyi temsil eden TÜRK-İŞ 9 bin TL talebinde bulunmuş, ancak teklifleri kabul edilmediği için son toplantıya katılmamıştı. Hükümet ve işverenlerin imzasıyla 2023 asgari ücreti 8 bin 506 TL olarak belirlenmişti. TÜRK-İŞ’in açıkladığı Aralık rakamlarına göre yeni asgari ücret açlık sınırından sadece 376 TL fazla ve yoksulluk sınırı asgari ücretin yaklaşık 3 katına denk geliyor.

Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı açlık sınırı olarak tanımlanırken yoksulluk sınırının belirlenmesinde gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalar da hesaba katılıyor.

“Fiyat artışlarının önüne geçilmeli”

TÜRK-İŞ Aralık ayı verilerine göre aylık gıda harcamalarının tutarı yetişkin erkeklerde 2 bin 452, yetişkin kadınlarda bin 951, 15-19 yaş grubunda 2 bin 422 ve 4-6 yaş grubundaki çocuklarda bin 306 TL olarak hesaplandı.

TÜRK-İŞ’in açıklamasında, ücret gelirlerindeki artışın kısa vadede ferahlık sağladığı, önceliğin fiyat artışlarının önüne geçilmesi olduğu vurgulanarak “Vatandaş, geçen aya göre -yüzde 138 olan ve baz etkisi ile 39 puan azalan yıllık gıda enflasyonuna değil- cebinden çıkan ek harcamaya bakmaktadır” denildi.

“Çocuk sağlığı” vurgusu

Özellikle çocukların beslenmeleri konusunda yaşanan sıkıntılara dikkat çeken TÜRK-İŞ, “Türkiye’de çocuklarına beslenme koymaya maddi durumu yetmeyen aileler, okul kantinlerindeki yiyecekleri satın almakta zorlanan çocuklar, marketlerde bebek mamalarına konulan alarmlar ve çocuk ürünlerinde gerçekleşen polisiye vakalar bunun göstergeleri niteliğindedir” dedi.

Açıklamada, yetersiz beslenmenin bodurluk gibi yansımalarına dikkat çekilerek gelecek nesillerin fizyolojik ve bilişsel gelişimindeki sıkıntıların tüm ülkenin geleceğini olumsuz etkileyeceğine vurgu yapıldı.

Paylaşın

TÜRK-İŞ’ten ‘Asgari Ücret’ Tepkisi: Beklentiyi Karşılamadı

Yeni asgari ücretin 8 bin 500 TL olarak belirlenmesine tepki gösteren TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, “TÜRK-İŞ temsilcileri, bugünkü mevcut sosyal ve ekonomik şartlarda,  2023 yılı için belirlenen asgari ücretin, çalışanların aileleriyle birlikte geçim şartlarını karşılamadığı görüşündedir. Kamuoyunun beklentisi de giderilmemiştir” dedi ve ekledi

Haber Merkezi /“Asgari ücretin yürürlükte kalacağı dönem boyunca meydana gelecek fiyat artışlarının gerisinde kalması söz konusudur. Ücretli çalışanların satın alma gücü bu nedenle azalmaktadır. Çalışanların satın alma gücünü koruyacak tedbirler uygulanmalıdır.”

Asgari ücret çalışmalarında işçi kesimi tarafından öncelikli olarak, “çalışanların kendileri ve aileleri için insana yakışır bir gelir elde etmeleri için çaba gösterildiği” belirtilen Atalay, “Ancak bu talebimiz dikkate alınmamıştır. Yaklaşımımız işveren ve hükümet temsilcileri tarafından dikkate alınmış olsaydı, işçi kesiminin de onayıyla asgari ücretin oy birliğiyle tespit edilmesi ihtimali ortaya çıkabilirdi” ifadelerini kullandı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından net 8 bin 500 TL olarak açıklanan 2023 yılında uygulanacak asgari ücret, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda çalışan kesimi temsil eden TÜRK-İŞ tarafından yetersiz bulundu.

Erdoğan’ın yeni asgari ücreti açıkladığı sırada yanında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ile işveren kesimini temsil eden Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol yer alırken çalışanların temsilcisi Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) yer almadı.

TÜRK-İŞ yeni asgari ücretin açıklanmasının ardından bir yazılı açıklama yaptı. Yeni asgari ücretin oy çokluğuyla, işveren ve hükümet temsilcileri tarafından belirlendiği ifade edilen açıklamada, “Komisyonda görev yapan işçi kesimi karar toplantısına katılmamıştır” denildi.

“Geçim şartlarını karşılamıyor”

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay imzasıyla yapılan açıklamada şu ifadelere yer aldı:

“Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda işçi kesimi adına görev yapan Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) temsilcileri, bugünkü mevcut sosyal ve ekonomik şartlarda, 2023 yılı için belirlenen asgari ücretin, çalışanların aileleriyle birlikte geçim şartlarını karşılamadığı görüşündedir. Kamuoyunun beklentisi de giderilmemiştir. Asgari ücretin yürürlükte kalacağı dönem boyunca meydana gelecek fiyat artışlarının gerisinde kalması söz konusudur. Ücretli çalışanların satın alma gücü bu nedenle azalmaktadır. Çalışanların satın alma gücünü koruyacak tedbirler uygulanmalıdır.”

Asgari ücret çalışmalarında işçi kesimi tarafından öncelikli olarak, “çalışanların kendileri ve aileleri için insana yakışır bir gelir elde etmeleri için çaba gösterildiği” belirtilen açıklamada, “Ancak bu talebimiz dikkate alınmamıştır. Yaklaşımımız işveren ve hükümet temsilcileri tarafından dikkate alınmış olsaydı, işçi kesiminin de onayıyla asgari ücretin oy birliğiyle tespit edilmesi ihtimali ortaya çıkabilirdi” denildi.

Asgari ücreti belirleme çalışmalarının sadece ücretli kesimi değil toplumun tümünü yakından ve doğrudan ilgilendirdiğine vurgu yapılan açıklamada, kamuoyunun beklentisinin karşılanmamadığı kaydedilerek, “Özelikle sendikasız işçilerin önemli bir bölümünün temel meselesi olan asgari ücretin işçi kesiminin savunduğu ilkeler çerçevesinde karara bağlanması, ülkemiz çalışma hayatı açısından önemli bir açılım sağlayacaktı” görüşü dile getirildi.

Anayasaya atıfta bulunuldu

Anayasada asgari ücretin tespitinde “çalışanların geçim şartları” göz önünde bulundurulması hükmünün yer aldığına işaret edilerek, “Ancak TÜİK bu konuda bir çalışma yapmaktan kaçınmıştır” ifadesi kullanıldı.

Açıklama şöyle sona erdi: “Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda görev yapan işçi temsilcileri, bu görüş ve düşüncelerle çalışmalara katkı yapmış ve asgari ücretin bu çerçevede belirlenmesi için çaba göstermiştir. Ancak, bilimsel, objektif yöntemler ve güvenilir verilerle tespit edilen taban ücret olması gereken asgari ücret -bir kez daha- pazarlık konusu edilmiş ve karar oy çokluğuyla, işveren ve hükümet temsilcileri tarafından belirlenmiştir. İşçi kesimi alınan karara katılmamıştır.”

Paylaşın

TÜRK-İŞ, Asgari Ücret Pazarlığına ‘Açlık Sınırı’ndan Başlayacak

TÜRK-İŞ Genel Sekreteri Pevrul Kavlak, konfederasyonun genel başkanı Ergün Atalay’ın açlık sınırı vurgusunu tekrarlayarak, asgari ücret pazarlığına 7 bin 786 TL’den başlayacaklarını ve de içine sinmeyen bir teklif masaya gelirse imzalamayacaklarını söyledi.

Son 20 yılda asgari ücretin 30 kat artmasına rağmen Türkiye’nin asgari ücreti konuşmaya devam ettiğine işaret eden Kavlak, “Türkiye, asgari ücret ülkesi haline geldi. Asgari ücretle çalışanların sayısı düşürülmeli” dedi.

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Genel Sekreteri Pevrul Kavlak, asgari ücrette yapılacak zamma ilişkin bir basın toplantısı düzenledi. Kavlak, açıklamada şu ifadeleri kullandı:

Anayasamızın 73. Maddesi gereğince yapılması gereken az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınmasıdır. Türkiye’de verginin 3’te 2’si ücretliler tarafından ödenmektedir. Dolaylı vergilerin ağırlığı Türkiye’deki vergi sistemini daha adaletsiz hale getirmektedir. Toplam vergi içerisinde yüzde 70’e ulaşan dolaylı vergiler çalışanların yükünü artırmaktadır.

Ülkemizde sendikalaşmanın geliştirilmesi zorunludur. Ücretli çalışanlar sendika üyesi ise ve toplu iş sözleşmesi kapsamındaysa enflasyona karşı daha korunaklı olmaktadır.

OECD ülkelerinde bu oran yüzde 30 düzeyindir. Türkiye’de genel oran yüzde 7.5 civarındadır. Özel sektörde yüzde 6’ların altındadır. Türkiye asgari ücret ülkesi haline gelmiştir. Araştırmalar asgari ücret ve civarında çalışanların oranının yüzde 50’nin üzerinde gösteriyor. Asgari ücretle çalışanların sayısı düşürülmeli.

Sosyal adaletten, çalışma barışından söz edeceksek adil bölüşümden de söz etmeliyiz. Barıştan, özgürlükten söz edeceksek herkes için insan onuruna yakışacak bir yaşam isteyeceksek hakça bir paylaşımdan söz etmeliyiz.

Çarkların dönmesi olduğu kadar barış içerisinde mutlu insanların yaşadığı ülkede birlikte üretmek kazanmaktır. Alacağımız kararların asgari ücret için hayırlı olmasını diliyor hepinizi selamlıyorum.

Bugün ihracat rakamlarında bu rakamlara ulaştıysa bunda emekçinin büyük payı var. Asgari ücretle ilgili konuşmayan bir tek biziz. İhracatçılar Birliği ayrı konuşuyor. Herkes kendi yerini bilecek. Eğer onlar bugün ihracat şampiyonu oldularsa işletmelerde çalışan emekçiler sayesinde olmuştur. Bugün eğer asgari ücret 400-500 dolar olursa biz ihracat yapamayız diye bir tehdit savuruyorsa o kendine işçi değil köle arıyor demektir.

Bakanlığın anket çalışması: 20 yılda asgari ücrete 29.8 kat yani 30 kat zam yapılmış

Son 20 yılda asgari ücrete 29.8 kat yani 30 kat zam yapılmış. Aynı zaman diliminde ortalama memur maaşları 16 kat artmış, kamu işçisi maaşı 14 kat artmış, ortalama işçi emekli maaşları 16 kat artmış, memur emekli maaşları 13 kat artmış. Asgari ücreti çok artırmak, 30 kat artırmasına rağmen bugün Türkiye niye asgari ücreti konuşuyor. Yetmediği için konuşuyor.

Türkiye’de bu işin çözümü sendikalı olmaktır. Asgari ücreti artırıyorsunuz gelen zamlarla 2-3 sonra alım gücünü yitiriyor. Sendikalı örgütlerde böyle değil. TÜİK rakamlarının üzerine basılmasına rağmen bizim yaptığımız toplu sözleşmeyi biliyorsunuz. Bir yıl içerisinde yüzde 139 zam aldılar.

Vergi ücretleri hakkında

Vergi düzenlemesi yaklaşık 14 milyonu ilgilendiriyor. Biz geçen yıl asgari ücret kadar olanı vergi dışında bıraktık. Bunu bu sene hissedebildiniz mi? Hissedemediniz verginin birinci matrahı gerektiği kadar yükselmediği için hissedilmedi. Bu sene ortalama bir ücretten bahsedelim saatlik ücreti 50 lira brüt 16 bin lira olan birinin ücreti.

Yılbaşında 13 bin 544 lira net alıyor. 12. Ayda 12 bin 100 liraya düşüyor 1400 lira kaybı oluyor. Netten bahsediyorum.
Üstelik 6. ayda asgari ücrete düzenleme yapıldığı için bu kadar düşük. Asgari ücrete düzenleme yapılmamış olsaydı bu 1450 lira 1800 lira net olacaktı. Brütü 2 bin 700 liradır. 14 milyon insan 1. ayda aldığı ile yılsonunda aldığı arasında 1500 lira fark ediyor.

Vergi çalışanların üzerinde inanılmaz bir yük. Çalışan vergi ödüyor birde pazarda vergi ödüyor, taşıt vergisi ödüyor. Bunun mutlaka düzenlenmesi gerekir. Bu vergi yükü sürdürülebilir değildir. Ergün başkanın söylemek istediği budur. Bunu TÜRK İŞ yönetim kurulu olarak gündeme getirdik. Meclis’teki tüm yetkililere kapsamlı bir mektup yazacağız. Dar ve sabit gelirli kesimlerin beklentisi, ücretliler lehine vergi diliminde ayrım yapılmasıdır.

TÜRK-İŞ: Biz masaya açlık sınırı olan rakamla oturacağız

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay da önceki gün yaptığı basın toplantısında asgari ücret pazarlığına “açlık sınırı olan rakamla” oturacaklarını söylemişti.

Konfederasyon, düzenli olarak her ay açlık ve yoksulluk sınırı araştırmalarına dair hazırladıkları raporu kamuoyuyla paylaşıyor. Son olarak Kasım ayında paylaşılan bilgilere göre açlık sınırı 7 bin 786 TL olarak açıklandı. Yoksulluk sınırı ise 25 bin 364 TL düzeyinde.

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “Asgari ücretin net 13 bin 200 TL olması gerekir” demişti.

İlk toplantı dün yapıldı

2023 yılında asgari ücrete yapılacak zammı görüşmek üzere kurulan Asgari Ücret Tespit Komisyonu ilk toplantısını dün yaptı. Komisyona Çalışma Genel Müdürü Sadettin Akyıl başkanlık etti.

Toplantıda TÜRK-İŞ’i Genel Sekreter Pevrul Kavlak, TİSK’i ise Genel Sekreter Akansel Koç temsil etti. Komisyon, ikinci toplantısını 14 Aralık’ta yine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının ev sahipliğinde yapacak.

İşveren ne diyor?

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, asgari ücretin “500-600 dolar” olması durumunda üretici ve ihracatçıların rekabette kayıp yaşayacağını savunmuştu.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Mahmut Asmalı da asgari ücret için bu yılki enflasyon oranına göre değil, ‘beklenen enflasyona göre’ zam yapılması gerektiğini savunmuştu.

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, asgari ücret ile ilgili “enflasyonun üzerinde bir artışın olabileceğini” söylemişti.

Paylaşın

TÜRK-İŞ Başkanı Atalay’ın Asgari Ücrette Kırmızı Çizgisi: Açlık Sınırı

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Başkanı Ergün Atalay, başkanı olduğu sendikanın 30 Kasım’da açıkladıkları verilerden yola çıkarak 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı olan 7 bin 786 TL’nin ‘kırmızı çizgileri’ olduğunu söyledi.

Atalay “Bunun altında bir rakamı kabul etmemiz mümkün değil. Bu rakamın altında bir konuyla ilgili masada olmayız” diye konuştu.

Gıda fiyatlarındaki yüzde 138’lik artışı hatırlatan Atalay “7 bin 785 liranın altındaki bir rakamı kabul etmemiz sıfır. Neyin ne olduğunu biz A’dan Z’ye biliyoruz. Bunlar göz önünde bulundurulmalı ve öyle bir rakam bize getirilmeli” dedi.

TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay asgari ücrette dün belirlenen yol haritasının ardından akşam TRT Haber’e konuk oldu.

Burada açıklamalarda bulunan Atalay, 30 Kasım’da açıkladıkları verilerden yola çıkarak 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı olan 7 bin 786 TL’nin ‘kırmızı çizgileri’ olduğunu söyledi.

Atalay “Bunun altında bir rakamı kabul etmemiz mümkün değil. Bu rakamın altında bir konuyla ilgili masada olmayız” diye konuştu. Gıda fiyatlarındaki yüzde 138’lik artışı hatırlatan Atalay “7 bin 785 liranın altındaki bir rakamı kabul etmemiz sıfır. Neyin ne olduğunu biz A’dan Z’ye biliyoruz. Bunlar göz önünde bulundurulmalı ve öyle bir rakam bize getirilmeli” dedi.

Atalay, “İnsan odaklı bir çalışma olması lazım. Sendikalar, STK’lar, işverenler insan odaklı bir çalışma yapmak mecburiyetinde” diye de ekledi.

Gündemde işçinin birçok sorunu olduğunu ifade eden Atalay, “EYT var bizim sorunumuz, geçici işçi var bizim sorunumuz, vergi var bizim sorunumuz, iş kazaları var bizim sorunumuz. Bunlar asgari ücret kadar önemli sorunlar” şeklinde konuştu.

Gelir vergisi sisteminde düzenlenme yapılması gerektiğini de ifade eden Atalay, “Biz geçmişte aralık ayının sonunda giriyorduk yüzde 27’ye, şimdi haziran ayının başında giriyoruz. Bu, adil bir sistem değil. Sürdürülebilir bir şey değil” açıklaması yaptı.

Yoksulluk sınırı 25 bin TL

Türk-İş’in 30 Kasım’da açıkladığı verilere göre yoksulluk sınırı 25 bin 365 liraya, açlık sınırı da 7 bin 785 liraya ulaştı. Bekâr bir çalışanın yaşam maliyeti ise 10 bin 107 lira olarak açıklandı.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu ilk toplantısını 7 Aralık’ta, ikinci toplantısının ise 14 Aralık’ta yapacak.

Paylaşın

Açlık Sınırı 7 Bin 786, Yoksulluk Sınırı 25 Bin 365 Liraya Yükseldi

Dört kişilik ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması yani açlık sınırı 7 bin 786 TL’ye, gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplamı yani yoksulluk sınırı 25 bin 365 TL’ye yükseldi.

Haber Merkezi / Yılbaşında açlık sınırı 4 bin 249 TL, yoksulluk sınırı 13 bin 843 TL, bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ 5 bin 587 TL’ydi.

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) ‘geçim şartlarını’ ortaya koymak için her ay düzenli olarak yaptığı ‘Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması’nın Kasım sonuçlarını yayımladı.

Araştırmaya göre;

  • Dört kişilik ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarını (açlık sınırı) 7 bin 786 TL’ye,
  • Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı (yoksulluk sınırı) 25 bin 365 TL’ye,
  • Bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 10 bin 171 TL’ye yükseldi.

Yılbaşında açlık sınırı 4 bin 249 TL, yoksulluk sınırı 13 bin 843 TL, bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ 5 bin 587 TL’ydi.

Ayrıca Kasım 2022 itibariyle asgari ücret 5 bin 500 lira. Asgari ücretle çalışan bekar birisinin geçinebilmek için 4 bin 671 TL daha bulması gerekiyor. Eve asgari ücret giren dört kişilik bir hanenin ise açlık sınırını yakalayabilmesi için 2 bin 286 TL daha gerekiyor.

Ankara’da yaşayan 4 kişilik ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarı, bir önceki aya göre yüzde 4,87 artarken, son 12 ay itibarıyla artış oranı yüzde 137 oldu.

En çok zamlanan ürün siyah zeytin

Araştırmaya göre, Kasım’da süt, peynir ve yoğurt fiyatları arttı. Dana kıyma eti, kuşbaşı ve kuzu eti fiyatları yükseldi. Balık ve tavuk eti fiyatları geriledi.

Kuru fasulye, yeşil mercimek, nohut fiyatı zamlandı. Kırmızı mercimek fiyatı düşerken, yumurtanın fiyatı sabit kaldı. Pirinç ve bulgurun fiyatı arttı. Makarnanın fiyatı düşerken, un ve irmik fiyatları yükseldi. Ekmeğin fiyatı aynı kaldı.

Ayçiçek yağının fiyatı gerilerken, zeytinyağı, tereyağı ve margarin fiyatları arttı. Ihlamur ve bal fiyatı sabit kaldı, reçel fiyatı arttı. Bu ayın en çok zamlanan ürünü yüzde 31 ile siyah zeytin oldu.

Baharatlar, yeşil zeytin ve şeker zamlandı. Bu ay fiyatı en çok düşen ürün yüzde 15 ile pekmez oldu. Salça ve çay fiyatı geriledi.

Semt pazarlarında yeşil soğan, kıvırcık gibi salata yeşilliklerinin fiyatları artarken pırasa, ıspanak gibi yeşil yapraklı sebzelerin fiyatları düştü. Patates yüzde 25 zamlandı, brokoli, karnabahar, yeşil lahana, limon fiyatları düştü, domates, salatalık, biberin fiyatı arttı.

Paylaşın