Cari Açık Şubat’ta 21 Milyar 845 Milyon Dolara Yükseldi

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB), Şubat Ödemeler Dengesi İstatistikleri’ni yayımladı. Paylaşılan verilere göre, cari işlemler açığı Şubat’ta geçen yılın aynı ayına kıyasla 2 milyar 707 milyon dolar arttı ve 5 milyar 154 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti.

Bunun sonucunda da 12 aylık cari işlemler açığı 21 milyar 845 milyon dolara yükseldi. Bu gelişmede, ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığının 3 milyar 902 milyon dolar artarak 6 milyar 3 milyon dolara yükselmesi etkili oldu.

Geçen yılın Şubat ayında 624 milyon dolar olan altın ve enerji hariç cari işlemler fazlası, bu yılın aynı döneminde 2 milyar 167 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti. Bu dönemde, hizmetler dengesi kaynaklı net girişler de 874 milyon dolar artarak 1 milyar 608 milyon dolara yükseldi.

Doğrudan yatırımlar 0’lanmak üzere

Şubat’ta doğrudan yatırımlar kaynaklı 4 milyon dolarlık giriş kaydedilirken, portföy yatırımları kaynaklı 765 milyon dolarlık net çıkış gerçekleşti.

Alt kalemler itibarıyla incelendiğinde, Şubat’ta yurtdışı yerleşikler, hisse senedi piyasasında 228 milyon dolarlık ve devlet iç borçlanma senetleri piyasasında 573 milyon dolarlık net satış yaptı.

Yurtdışındaki tahvil ihraçlarıyla ilgili olarak, bankalar 551 milyon dolar geri ödeme, genel hükümet ise 1 milyar dolar net kullanım gerçekleştirdi.

Yurtiçi bankaların yurt dışı muhabirlerindeki efektif ve mevduat varlıkları 2 milyar 180 milyon dolar net artış kaydetti. Yurtdışı bankaların yurtiçindeki mevduatları, yabancı para cinsinden 495 milyon dolar ve Türk lirası cinsinden 1 milyar 981 milyon dolar olmak üzere toplam net 2 milyar 476 milyon dolar arttı.

Yurtdışından sağlanan kredilerle ilgili bankalar ve genel hükümet sırasıyla 911 milyon dolar ve 174 milyon dolar net geri ödeme, diğer sektörler ise 244 milyon dolar net kullanım gerçekleştirdi.

Rezervler de eriyor

Resmi rezervler de Şubat’ta net 2 milyar 218 milyon dolar azaldı. Net hata noksanda ise 511 milyon dolarlık çıkış yaşandı. Şubat ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 135,5 artarak 3 milyar 347 milyon dolardan, 7 milyar 881 milyon dolara yükselmişti.

Cari Açık nedir?

Ülkenin dış dünya ile olan mal ve hizmet ticaretinin sonucu cari denge olarak adlandırılır. Sadece mal ticaretinin sonucu ise dış ticaret dengesidir.

Eğer ülkenin sattığı mallar satın aldığı mallardan fazla ise dış ticaret fazlası, tersi geçerli ise dış ticaret açığı vardır. Mal ticaretinin sonucuna hizmet ticaretinin (en önemli kalem turizm)  sonucu eklenerek cari dengeye ulaşılır.

Örneğin dış ticaret açığı -60 milyar $ olan (yani mal ticaretinde – 60 milyar $ açık veren) bir ülkenin turizm gelirleri giderlerinden 20 milyar $ daha fazla ise (yani hizmet ticaretinde +20 milyar $ fazla vermişse)  cari açığı 40 milyar $ dolar olacaktır.

Cari açık ülkenin dış dünyadan dolar talebini gösterir. Bir başka deyişle bu açığın finansmanı için 40 milyar dolar bulunması gerekir.

Döviz bir ülkeye nasıl girer?

Dolar arzı yani ülkeye döviz girişi esas olarak üç kanaldan olur.

a-Doğrudan yabancı yatırımlar (yabancıların şirket satın almak, fabrika kurmak amacıyla ülkeye getirdikleri dövizler)

b-Portföy yatırımları (yani yabancıların özel şirket tahvil ve hisse senetleri ile devlet tahvillerini satın almak üzere ülkeye soktukları döviz)ve

c- Kısa ve uzun vadeli borçlanmalar.

Cari açığın finansmanı içinde portföy yatırımları ile kısa vadeli borçların payının artması ülke ekonomisinin kırılganlığının da artması demektir. Çünkü bu tür dövizler iç ve dış faktörlere bağlı olarak kolaylıkla her an ülkeyi terk edebilirler.

Cari açık ile döviz kurunun ilişkisi nedir?

Ülkenin dış dünyadan döviz talebi (cari açık) ile ülkeye döviz arzı (yukarıda belirtmiş olduğumuz kanallardan giren döviz) arasındaki farka bağlı olarak döviz kuru belirlenir. Döviz arzının talebinden fazla olması kuru düşük tutarken, tersi kurun yükselmesine yol açar. Ülkenin kırılganlığı yüksek olmasına rağmen döviz girişi devam ediyorsa kur düşük kalabilir. Ancak bu bıçak sırtı bir durumdur ve her an (iç ya dış siyasi, askeri ya da ekonomik gelişmelere bağlı olarak)  işler tersine dönebilir. Ülkeden hızlı bir döviz çıkışı başladığında önce finansal ardından reel piyasaların çöküşü kaçınılmaz olur.

İthalatla büyüme neye neden olur?

Ülkenin üretim artışı (yani büyüme) ne kadar çok dışarıdan mal ithalatını (ham madde, ara malı ve yatırım malı) gerektiriyorsa büyüme ile birlikte ithalat artışı kaçınılmazdır. İthalat artarken ihracat da aynı şekilde artıyorsa sorun yoktur. Artmıyorsa dış ticaret açığı kaçınılmazdır. Artan dış ticaret açığını turizm gelirleri finanse ediyorsa yine sorun yoktur Aksi takdirde cari açık kaçınılmazdır. Cari açık ne kadar doğrudan yabancı yatırımlar ve uzun vadeli borçlanma ile finanse ediliyorsa kırılganlık o kadar azdır. Aksi takdirde bıçak sırtı büyüme süreci ve sonunda iç ve dış faktörlere bağlı olarak ortaya çıkacak kriz kaçınılmazdır.

Peki çözüm nedir?

Yukarıdaki kısır döngüyü kıracak temel dinamik ülkenin üretim yapısının ve ihracatın bileşiminin değişimi yani ileri teknoloji ürünlerinin üretimi ve ihracatıdır. Bunun gerçekleşmesini sağlayacak temel dinamik ise teknolojik atılımdır. Teknolojik atılım uzun vadeli bir vizyon gerektiren, başta eğitim yapısının değişimi olmak üzere çok sayıda belirleyeni olan bir süreçtir. Hükümetin uygulayacağı sahici bir teşvik ve sübvansiyon politikası bu sürecin en önemli boyutlarından biridir.

Paylaşın

ENAG, Şubat Ayı Enflasyon Raporunu Yayımladı

Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG), şubat ayına ilişkin enflasyon raporunu internet siteleri üzerinden yayınladı. ENAG’a göre, Tüketici Fiyat Fiyat Endeksi (E-TÜFE) şubat ayında yüzde 5.44 arttı. E-TÜFE’nin son 12 aylık artışı ise yüzde 123.80 olarak gerçekleşti. 

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ise, yıllık enflasyonu yüzde 54,44 açıklarken, şubatta yurtiçi Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) de yüzde 7,22 arttı. ÜFE’de yıllık bazda artış yüzde 105,01 oldu. Şubat ayında yıllık çekirdek enflasyon ise yüzde 44,05 açıklandı.

Enflasyonu üç haneli olarak açıklayan ENAG’ın raporuna göre, ”Yaşanan bölgesel savaşın finansal riskleri giderek daha da artıracağı ve söz konusu riskler tüm ekonomileri etkileyecek niteliklere sahiptir ve başta da Türkiye ekonomisini derinden etkileyecek kalıcı ve yapışkan bazı sorunlara yol açacağı çok açıktır” denildi.

ENAG’ın şubat ayı enflayon raporu şöyle:

Raporda, ”Emtia piyasasında petrol, doğalgaz ve değerli metallerin fiyatlarındaki artışın tüm grubun fiyatlarını enerji maliyetlerindeki artışa paralel olarak yükselttiğini gözlemliyoruz. Savaş sürecinin seyrine göre hem FED hem de ECB tarafında Mart ayı ve daha sonrasında beklenen faiz artışlarının daha büyük bir likidite krizine sebep olmaması için faiz politikasının yeniden gözden geçirilme olasılığının da ortada olduğunu belirtebiliriz” denildi.

ENAG’a göre, ”Yeni sistemik risklerin oluşması ile birlikte imkânsız üçlünün yani enflasyon, kur ve faizi aynı anda baskılamanın/hedeflemenin adından da anlaşılacağı üzere imkânsız olması, yaşanan kur şokunun etkilerini artan fiyatlar ve yükselen nominal faiz oranlarıyla gözlemlemeye devam ediyoruz.

Öte yandan, döviz kurunu döviz arzıyla baskılamanın ise sonucunun bütçe dağınıklığı ile yüksek enflasyon oranı olduğu aşikardır. Derecelendirme kuruluşu Fitch’in, Türkiye’nin kredi notunu ‘BB-‘den ‘B+’ya indirdiğini ve not görünümünü ‘negatif’e çekmesi yabancı finansal yatırımlar yanında doğrudan yabancı sermaye yatırımlarını da olumsuz bir şekilde etkileyecektir.

Önümüzdeki aylarda en büyük ihracat ve ithalat ortaklarımızdan olan Rusya ile ekonomik bağların ciddi bir sınavdan geçeceğini ve buradaki herhangi bir dengesizlik halinin tüm ekonomi kalemlerinde baskı oluşturabileceğini ve bu baskının da kur, enflasyon ve faizler üzerindeki negatif  etkisinin daha da etkin bir şekilde hissedileceğine dikkat çekmek isteriz” şeklinde belirtildi.

Paylaşın

Şubat’ta 23 Kadın Erkekler Tarafından Katledildi

Şubat ayında 23 kadın erkekler tarafından öldürüldü. 23 kadından 11’inin hangi bahaneyle öldürüldüğü tespit edilemezken, 10’u boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, evlenmeyi reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak istemesi bahanesi ile, 2 kadın ise ekonomik bahanelerle öldürüldü.

Haber Merkezi / Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Şubat ayı verilerini açıkladı. Açıklanan verilere göre, Şubat ayında 23 kadın öldürüldü. Şubat ayında öldürülen 23 kadının 10’u evli olduğu erkek, 4’ü birlikte olduğu erkek, 3’ü akrabası, 2’si eskiden birlikte olduğu erkek, 2’si kardeşi, 1’i oğlu ve 1’i de tanıdık biri tarafından öldürüldü.

Kadınların 16’sı evinde, 3’ü sokak ortasında, 2’si ıssız yerde, 1’i iş yerinde ve 1’i ise arazide öldürülmüştür. Bu ay öldürülen kadınların yüzde 70’i evlerinde öldürüldü.

Bu ay öldürülen kadınların 10’u ateşli silahlarla, 9’u kesici aletlerle, 1’i boğularak, 1’i çekiçle ve 1’i de demir sopa ile öldürüldü. 1 kadının hangi silah ile öldürüldüğü tespit edilemedi.

Öldürülen 23 kadından 11’inin hangi bahaneyle öldürüldüğü tespit edilemezken, 10’u boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, evlenmeyi reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak istemesi bahanesi ile, 2 kadın ise ekonomik bahanelerle öldürüldü.

“Şiddet boyut değiştirerek sürmeye devam ediyor”

Platformdan yapılan açıklamada, “11 kadının hangi bahaneyle öldürüldüğünün tespit edilememesi, kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin görünmez kılınmasının bir sonucudur. Kadınların kim tarafından, neden öldürüldüğü tespit edilmedikçe; adil yargılama yapılmayıp şüpheli, sanık ve katiller caydırıcı cezalar almadıkça, önleyici tedbirler uygulanmadıkça şiddet boyut değiştirerek sürmeye devam ediyor” denildi.

Paylaşın

Türk-İş Açıkladı: Açlık Sınırı Asgari Ücretin 300 Lira Üzerinde

TÜRK-İŞ’in “Şubat Açlık ve Yoksulluk Sınırı” başlıklı araştırmasına göre, açlık sınırı 4 bin 552,56 TL’ye yükselirken, yoksulluk sınırı ise 15 bin 139,90 TL’ye yükseldi. Şubat 2021’de açlık sınırı 2.718 TL, yoksulluk sınırı ise 8.856 TL idi.

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (Türk-İş) 2022 Şubat ayına ilişkin açıkladığı açlık ve yoksulluk sınırı verileri açıklandı.

Açıklanan verilere göre 4 kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) son ayda 4.250 TL’den 4.552 TL’ye yükseldi. Şubat 2021’de bu rakam 2.718 TL idi.

Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı (yoksulluk sınırı) son ayda 13.843 TL’den 15.139 TL’ye yükseldi. Şubat 2021’de bu rakam 8.856 TL idi.

Bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ son ayda 5.587 TL’den 5.969 TL’ye yükseldi. Şubat 2021’de bu rakam 3.296 TL idi. Gıda enflasyonu Şubat’ta %7,12 arttı ve son bir yıldaki artış oranı %66,38’e çıktı.

Türk-İş, mutfak enflasyonundaki artışın aylık yüzde 7,12, son 12 ayda ise yüzde 66,38 olduğunu açıkladı. Gıda ürünlerinde KDV’nin yüzde 1’e düşürülmesinin etiketlere 14 Şubat’ta yansıdığının altı çizilen açıklamada, “Ancak öncesinde yükselmiş olan başta yumurta ve un gibi temel gıda ürünleri ile yükselişi durdurulamayan meyve-sebze fiyatları yüzünden vatandaşın reel geliri bu ayda da geriledi. Özellikle taze sebze-meyve, üretim ve tedarik maliyetlerinin yanında ürün azlığından dolayı cep yakmaya devam etti” denildi.

KDV indirimlerinin yansıdığı ve yansımadığı ürünler şöyle belirtildi:

  • Süt, peynir ve yoğurt fiyatlarında KDV indirimi ile fiyatlarda gerileme görüldü. Ayrıca market markalı ürünlerde ilave indirimler olduğu gözlemlendi. Artık raflarda yağlı olarak satılan sütlerdeki yağ oranları %3,3’lerden %2,5’lara kadar geriledi.
  • Dana kıyma, kuşbaşı ve kuzu kuşbaşında KDV indirimin etkisiyle fiyat düşüşleri yaşandı. Balık fiyatları sabit kaldı. Tavuktaki fiyat düşüşü ise %7’den az oldu.
  • Yumurtada %7’nin üzerinde hızlı bir yükseliş gözlemlendi. Bakliyat ürünlerinden yeşil mercimekte fiyat KDV indiriminden de yüksek oldu. Kırmızı mercimek düşerken nohut ve kuru fasulye fiyatlarında %7’nin altında fiyat artışı yaşandı.

  • Bazı bakliyat markaları maliyetleri düşürmek amacıyla ambalajlarını daha ince bir malzemeyle değiştirdi.
  • Ekmeğin fiyatında bu ay bir değişim gözlemlenmedi. Bu harcama grubunda yer alan gıda kalemlerinden bulgur ve pirinçte fiyat %7’den az arttı ancak un hızlı bir yükselişle %7’den fazla yükseldi. İrmik ve makarna fiyatında azalış tespit edildi.
  • Semt pazarlarında maydanoz 3 TL’ye kıvırcık 8 TL’ye, yeşil soğanın kilosu 12 TL’ye yükseldi. Fiyat artışında sera ürünleri liderliği paylaştı; salatalık ve domates 15 TL’ye çıktı. Patlıcan, kabak, biber 20 TL’den satıldı. Sadece havuç ve balkabağının fiyatı sabit kaldı, fiyatı düşen sebze olmadı. Ortalama sebze kg fiyatı 10,74 TL oldu. Portakal ve mandalina fiyatları sabit kalırken semt pazarlarında en çok tercih edilen diğer tüm meyvelerde fiyatlar yükseldi. Fiyatı düşen meyve olmadı. Ortalama meyve kg fiyatı 10,38 TL’ye çıktı. 22’si sebze ve 9’u meyve olmak üzere toplam 21 üründeki fiyat değişimi hesaplamada dikkate alındı. Ortalama meyve-sebze kg fiyatı 10,56 TL’ye kadar yükseldi.
  • Ayçiçek yağı ve tereyağının fiyatları düştü. Zeytinyağı ve margarinin fiyatı %7’den az düşüş gördü.
  • Siyah ve yeşil zeytin, reçel ve pekmez fiyatı KDV indiriminden daha çok arttı. Tuz, ıhlamur, çaydaki düşüş ise %7’den az oldu.

Resmi verilere göre gübre ve toprak geliştiricilerin fiyatlarındaki yükselişin yüzde 150’yi aştığının anımsatıldığı açıklamada, “Markette ve pazarda sepet tutarı arttıkça zorlanan tüketici, almaktan vazgeçip ürünlerin bazılarını bırakmaya başladı. Akaryakıt, doğalgaz, elektrik gibi enerji giderleri de hane halkı üzerinde büyük bir yük oluşturmaya devam etti” ifadeleri yer aldı.

Raporda Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik işgal harekatı başlatmasına ilişkin gelişmeler de değerlendirilirken “Rusya ve Ukrayna’dan ithal edilen buğday, arpa, soya, mısır, ayçiçeği gibi ürünlerin tedarikinin bu araştırının hazırlandığı günlerde başlayan askeri operasyon sebebiyle eğer önlem alınmazsa önümüzdeki aylarda ülkemizdeki un, ekmek, yumurta, et ve bitkisel yağların fiyatlarının yükselmesine neden olabileceği uzmanlar tarafından ifade edildi.” görüşü dile getirildi.

Paylaşın

İnşaat maliyetleri yıllık yüzde 28 arttı

TÜİK, Şubat 2021 İnşaat Maliyet Endeksi verilerini açıkladı. TÜİK’in açıkladığı verilere göre, inşaat maliyetleri Şubat’ta aylık bazda yüzde 0.03 düşerken, yıllık bazda yüzde 27.59 yükseldi.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK) Şubat 2021 İnşaat Maliyet Endeksi verilerini açıkladı. TÜİK’in konuya ilişkin yaptığı açıklama şöyle;

İnşaat maliyet endeksi, 2021 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 0,03 azaldı, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 27,59 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 0,04, işçilik endeksi yüzde 0,02 azaldı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 31,64, işçilik endeksi yüzde 19,73 arttı.

Bina inşaatı maliyet endeksi, bir önceki aya göre yüzde 0,12, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 28,23 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 0,19 arttı, işçilik endeksi yüzde 0,04 azaldı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 32,61, işçilik endeksi yüzde 20,05 arttı.

Bina dışı yapılar için inşaat maliyet endeksi, bir önceki aya göre yüzde 0,56 azaldı, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 25,38 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 0,81 azaldı, işçilik endeksi yüzde 0,05 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 28,55, işçilik endeksi yüzde 18,54 arttı.

 

Paylaşın

Konut satışları Şubat’ta yüzde 31,6 azaldı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Şubat 2021 Konut Satış İstatistiklerini yayınladı. Açıklanan verilere göre, Türkiye genelinde konut satışları Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 31,6 azalarak 81 bin 222 oldu.

Haber Merkezi / TÜİK’in açıkladığı ‘Şubat 2021 Konut Satış İstatistikleri’ne göre, Türkiye genelinde konut satışları Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 31,6 azalarak 81 bin 222 oldu.

Verilere göre, konut satışlarında, İstanbul 15 bin 929 konut satışı ve yüzde 19,6 ile en yüksek paya sahip olurken, konut satış sayısının en az olduğu iller sırasıyla 27 konut ile Bayburt, 31 konut ile Ardahan ve 34 konut ile Tunceli oldu.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Şubat 2021 Konut Satış İstatistiklerini yayınladı. TÜİK’in açıkladığı veriler şöyle;

Türkiye genelinde konut satışları Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 31,6 azalarak 81 bin 222 oldu. Konut satışlarında, İstanbul 15 bin 929 konut satışı ve yüzde 19,6 ile en yüksek paya sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul’u 7 bin 757 konut satışı ve yüzde 9,6 pay ile Ankara, 4 bin 659 konut satışı ve yüzde 5,7 pay ile İzmir izledi. Konut satış sayısının en az olduğu iller sırasıyla 27 konut ile Bayburt, 31 konut ile Ardahan ve 34 konut ile Tunceli oldu.

Türkiye genelinde Şubat ayında ipotekli konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 66,5 azalış göstererek 14 bin 669 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 18,1 olarak gerçekleşti. İpotekli satışlarda İstanbul 3 bin 174 konut satışı ve yüzde 21,6 pay ile ilk sırada yer aldı. İpotekli konut satışının en az olduğu iller 1’er konut ile Bayburt ve Hakkari oldu. Ardahan ilinde ise ipotekli konut satışı gerçekleşmedi.

66 bin 553 konut el değiştirdi

Diğer konut satışları Şubat ayında Türkiye genelinde bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 11,3 azalarak 66 bin 553 oldu. Diğer konut satışlarında İstanbul 12 bin 755 konut satışı ve yüzde 19,2 pay ile ilk sıraya yerleşti. İstanbul’daki toplam konut satışları içinde diğer satışların payı yüzde 80,1 oldu. Ankara 6 bin 55 diğer konut satışı ile ikinci sırada yer alırken, Ankara’yı 3 bin 653 konut satışı ile İzmir izledi. Diğer konut satışının en az olduğu il 26 konut ile Bayburt oldu

Şubat ayında 24 bin 737 konut ilk defa satıldı

Türkiye genelinde ilk defa satılan konut sayısı Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 33,7 azalarak 24 bin 737 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk satışın payı yüzde 30,5 oldu. İlk satışlarda İstanbul 4 bin 510 konut satışı ve yüzde 18,2 ile en yüksek paya sahip olurken, İstanbul’u bin 716 konut satışı ile Ankara ve bin 335 konut satışı ile İzmir izledi.

Türkiye genelinde ikinci el konut satışları Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 30,7 azalış göstererek 56 bin 485 oldu. İkinci el konut satışlarında İstanbul 11 bin 419 konut satışı ve yüzde 20,2 pay ile ilk sırada yer aldı. İstanbul’daki toplam konut satışları içinde ikinci el satışların payı yüzde 71,7 oldu. Ankara 6 bin 41 konut satışı ile ikinci sırada yer alırken, Ankara’yı 3 bin 324 konut satışı ile İzmir izledi.

Konut satışları Ocak-Şubat döneminde yüzde 34,7 azaldı

Ocak-Şubat döneminde konut satışları bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 34,7 azalışla 151 bin 809 olarak gerçekleşirken ipotekli konut satışı yüzde 70,5 azalışla 25 bin 401, diğer satış türleri ise yüzde 13,7 azalışla 126 bin 408 oldu. Bu dönemde ilk defa satılan konutlar yüzde 35,9 azalışla 47 bin 5, ikinci el konut satışları ise yüzde 34,1 azalışla 104 bin 804 olarak gerçekleşti.

Yabancılara Şubat ayında 2 bin 964 konut satışı gerçekleşti

Yabancılara yapılan konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 26,0 azalarak 2 bin 964 oldu. Yabancılara yapılan konut satışlarında, Şubat ayında ilk sırayı bin 525 konut satışı ile İstanbul aldı. İstanbul’u sırasıyla 533 konut satışı ile Antalya, 211 konut satışı ile Ankara, 138 konut satışı ile Mersin ve 64 konut satışı ile Samsun izledi.

Ocak-Şubat döneminde yabancılara yapılan konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 28,7 azalarak 5 bin 639 oldu.

Şubat ayında İran vatandaşları Türkiye’den 477 konut satın aldı. İran vatandaşlarını sırasıyla, 432 konut ile Irak, 259 konut ile Rusya Federasyonu, 230 konut ile Afganistan ve 119 konut ile Kazakistan vatandaşları izledi.

Paylaşın

Otomotiv sanayi üretimi Şubat’ta yüzde 16 azaldı

Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), otomotiv üretiminin 2021 yılı Ocak-Şubat döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 16 oranında azaldığı, toplam üretimde ise yüzde 6,5 oranında azaldığını açıkladı. OSD açıklamasında, bu dönemde otomobil pazarının ise yüzde 34 oranında arttığı ifadelerine yer verdi.

Haber Merkezi / Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), Ocak-Şubat dönemine ait üretim ve ihracat adetleri ile pazar verilerini açıkladı. Açıklanan verilere göre, otomotiv sanayisinin Şubat ayı üretimi geçen yılın aynı ayına göre yüzde 9.3 azalarak 116 bin 88 adet oldu. Aynı dönemde otomobil üretimi yüzde 22.4 azalarak 68 bin 105 adede geriledi.

OSD’nin resmi internet sayfası üzerinden konuya ilişkin yaptığı açıklama şöyle;

2021 yılı Ocak-Şubat döneminde toplam üretim yüzde 6,5 ve otomobil üretimi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 16 oranında azaldı. Bu dönemde, toplam üretim 222 bin 264 adet, otomobil üretimi ise 136 bin 882 adet düzeyinde gerçekleşti.

2021 yılı Ocak-Şubat döneminde toplam pazar geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 38 artarak 136 bin 882 adet düzeyinde gerçekleşti. Bu dönemde otomobil pazarı ise yüzde 34 oranında arttı ve 80 bin 107 adet olarak gerçekleşti.

Ticari araç grubunda, 2021 yılı Ocak-Şubat döneminde üretim yüzde 14 seviyesinde artarken, ağır ticari araç grubunda yüzde 55 oranında, hafif ticari araç grubunda yüzde 12 oranında arttı. 2020 yılı Ocak-Şubat dönemine göre ticari araç pazarı yüzde 53, hafif ticari araç pazarı yüzde 51 ve ağır ticari araç pazarı yüzde 61 arttı.

2021 yılı Ocak-Şubat döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre, toplam otomotiv ihracatı adet bazında yüzde 14 oranında, otomobil ihracatı yüzde 27 oranında azaldı. Bu dönemde, toplam ihracat 165 bin 476 adet, otomobil ihracatı ise 98 bin 433 adet düzeyinde gerçekleşti.

2021 yılı Ocak-Şubat döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre, toplam otomotiv ihracatı Dolar bazında yüzde 3, Euro bazında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12 azaldı. Bu dönemde toplam otomotiv ihracatı 4,9 milyar dolar olarak gerçekleşirken, otomobil ihracatı yüzde 22 azalarak 1,6 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Euro bazında otomobil ihracatı ise yüzde 29 azalarak 1,4 milyar euro seviyesinde gerçekleşti.

Daha geniş bilgi için TIKLAYIN

Paylaşın

TÜİK: 4 Milyon 730 Bin Kişi İşsiz

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Şubat ayında işsiz sayısının önceki yılın aynı ayına kıyasla 1.37 milyon kişi artarak, 4 milyon 730 bin kişi olduğunu açıkladı.

TÜİK’in açıkladığı verilere göre; Şubat ayında işsizlik oranı geçen yıla göre 4.1 puanlık artışla yüzde 14.7 olurken, bir önceki aya göre değişim yaşanmadı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), şubat ayı işsizlik rakamlarını açıkladı.

İşsizlik oranı yüzde 14,7

Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2019 yılı Şubat döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 1 milyon 376 bin kişi artarak 4 milyon 730 bin kişi oldu. İşsizlik oranı 4,1 puanlık artış ile %14,7 seviyesinde gerçekleşti. Aynı dönemde; tarım dışı işsizlik oranı 4,4 puanlık artış ile %16,9 olarak tahmin edildi. Genç nüfusta (15-24 yaş) işsizlik oranı 7,1 puanlık artış ile %26,1 olurken,15-64 yaş grubunda bu oran 4,1 puanlık artış ile %15,0 olarak gerçekleşti.

İstihdam oranı yüzde 44,8

İstihdam edilenlerin sayısı 2019 yılı Şubat döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre 811 bin kişi azalarak 27 milyon 355 bin kişi, istihdam oranı ise 1,8 puanlık azalış ile %44,8 oldu.

Bu dönemde, tarım sektöründe çalışan sayısı 296 bin, tarım dışı sektörlerde çalışan sayısı 514 bin kişi azaldı. İstihdam edilenlerin %17,1’i tarım, %19,7’si sanayi, %5,4’ü inşaat, %57,7’si ise hizmet sektöründe yer aldı. Önceki yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında tarım sektörünün istihdam edilenler içindeki payı 0,6 puan, sanayi sektörünün istihdam edilenler içindeki payı 0,3 puan, inşaat sektörünün payı 1,6 puan azalırken, hizmet sektörünün payı 2,4 puan arttı.

İşgücüne katılma oranı yüzde 52,5

İşgücü 2019 yılı Şubat döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre 564 bin kişi artarak 32 milyon 84 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 0,3 puanlık artış ile  %52,5 olarak gerçekleşti. Aynı dönemler için yapılan kıyaslamalara göre; erkeklerde işgücüne katılma oranı 0,1 puanlık azalış ile %71,4, kadınlarda ise 0,7 puanlık artışla %34,0 olarak gerçekleşti.

Kayıt dışı çalışanların oranı yüzde 33,5

Şubat 2019 döneminde herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların oranı, bir önceki yılın aynı dönemine göre 1,3 puan artarak %33,5 olarak gerçekleşti. Tarım dışı sektörde kayıt dışı çalışanların oranı ise bir önceki yılın aynı dönemine göre 1,1 puan artarak %22,8 oldu.

Kamu istihdamı yüzde 21,6

Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın derlediği verilere göre, 2019 yılı I. döneminde toplam kamu istihdamı 2018 yılının aynı dönemine göre %21,6 oranında artarak 4 milyon 517 bin kişi oldu. Bu artışta, daha önce kamu istihdamında yer almayan taşeronların kamu çalışanı statüsüne (sürekli işçi) geçmesi etkili oldu.

Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam oranı yüzde 46,0, işsizlik oranı yüzde 13,6

Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam bir önceki döneme göre 68 bin kişi artarak 28 milyon 85 bin kişi olarak tahmin edildi. İstihdam oranı 0,1 puan artarak %46,0 oldu.

Mevsim etkisinden arındırılmış işsiz sayısı bir önceki döneme göre 113 bin kişi artarak 4 milyon 417 bin kişi olarak gerçekleşti. İşsizlik oranı 0,3 puan artarak %13,6 oldu.

Mevsim etkisinden arındırılmış işgücüne katılma oranı 0,2 puan artarak %53,2 olarak gerçekleşti. Ekonomik faaliyete göre istihdam edilenlerin sayısı, tarım sektöründe 23 bin, sanayi sektöründe 4 bin, inşaat sektöründe 14 bin kişi azalırken, hizmet sektöründe 108 bin kişi arttı.

Paylaşın

Şubat’ta Dış Ticaret Açığı 2,1 Milyar Dolar!

TÜİK’in açıkladığı verilere göre, ihracat şubatta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 3.4 artışla 13 milyar 593 milyon dolara yükselirken, ithalat yüzde 16.9 azalarak 15 milyar 727 milyon dolara geriledi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile Ticaret Bakanlığı, şubat ayına ve ocak-şubat dönemine ilişkin geçici dış ticaret istatistiklerini açıkladı.

Açıklanan verilere göre, ihracat şubatta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 3.4 artışla 13 milyar 593 milyon dolara yükselirken, ithalat yüzde 16.9 azalarak 15 milyar 727 milyon dolara geriledi.

Bu dönemde dış ticaret açığı yüzde 63.1 azalışla 2 milyar 134 milyon dolara inerken, İhracatın ithalatı karşılama oranı, geçen yılın şubat ayında yüzde 69.4 iken, bu yılın aynı ayında yüzde 86.4’e yükseldi.

Ocak Şubat Dönemi

Türkiye’nin ihracatı ocak-şubat döneminde ise geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 4.7 artarak 26 milyar 783 milyon dolara çıkarken, ithalatı yüzde 22.4 düşüşle 31 milyar 398 milyon dolara geriledi.

Söz konusu dönemde dış ticaret açığı yüzde 69 azalarak 4 milyar 615 milyon dolar oldu. Bu dönemde ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 85.3 olarak hesaplandı.

Genel Ticaret Sistemi’ne göre de ihracat şubat ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 3.7 artarak 14 milyar 308 milyon dolar oldu. İthalat ise yüzde 19.2 azalarak 16 milyar 56 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Söz konusu ayda dış ticaret açığı yüzde 71.2 azalışla 1 milyar 748 milyon dolara indi. İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 89.1 olarak gerçekleşti.

Paylaşın