Birleşmiş Milletler’den İsrail’e “Savaş Suçu” Uyarısı

Filistin – İsrail savaşının 165. günü geride kalırken, Birleşmiş Milletler’den İsrail’in Gazze’ye yönelik yardım malzemelerine getirdiği sert kısıtlamaların “açlığı savaşta bir silah olarak kullandığı” anlamına gelebileceği, bunun da bir savaş suçu olduğu uyarısı geldi.

Haber Merkezi / Gazze’de İsrail saldırılarında can kaybı son 24 saatte 93 artarak 31 bin 819’a yükseldi. İsrail saldırılarında yaralı sayısı ise 73 bin 934’e ulaştı.

Ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki operasyonlarını yürütme şeklinin ve acil ihtiyaç duyulan yardım malzemelerine getirdiği sert kısıtlamaların “açlığı savaşta bir silah olarak kullandığı” anlamına gelebileceğini, bunun da bir savaş suçu olduğunu söyledi.

Gazze Şeridi’ndeki açlık, açlık kaynaklı ölümler ve kıtlık durumunun İsrail’in bölgeye ticari mallar ve insani yardım girişine ve dağıtımına getirdiği kapsamlı kısıtlamaların bir sonucu olduğunu belirten Türk, bölge nüfusunun büyük bölümünün yerinden edildiğine, ayrıca hayati önemdeki sivil altyapının tahrip edildiğine işaret etti.

Türk’ün yazılı açıklamasını Cenevre’de düzenlenen basın toplantısında okuyan sözcüsü Jeremy Laurence, konuyla ilgili bir soru üzerine, “açlığın savaşta silah olarak kullanılıp kullanılmadığını” belirlemenin mahkemelerin alanına girdiğini belirtti. Türk açıklamasında ayrıca İsrail’i derhal ateşkese çağırırken Hamas’tan da elindeki rehineleri derhal serbest bırakmasını talep etti.

Gazze’de açlık krizi

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi ve Komisyon Başkan Yardımcısı Josep Borrell de İsrail’i Gazzelileri kasten aç bırakmakla suçladı. Borrell, “Gazze’de artık açlığın eşiğinde değiliz. Açlığın içindeyiz. Bu kabul edilemez. Açlık bir savaş silahı olarak kullanılıyor. İsrail açlığı provoke ediyor” dedi.

İsrail ise Gazzelileri kasten aç bıraktığı suçlamasını reddediyor; yaşananlardan lojistik sorunlar yarattığını söylediği Birleşmiş Milletler’i ve gıda yardımlarına el koymakla suçladığı Hamas’ı sorumlu tutuyor.

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu da geçen hafta Gazzelilerin açlık çektiğini reddetti, “Bizim elimizdeki bilgi bu değil ve yakından izliyoruz” dedi.

Ancak Gazzeliler açlık çekiyor. Dünya Gıda Programı’nın Orta Doğu Programı Sözcüsü Abeer Etefa, “Görünen köy kılavuz istemiyor. 1,1 milyon kişi IPC aşama 5’te. Bu feci açlık hali. İki yaşından küçük çocukların üçte biri akut yetersiz beslenmeyle karşı karşıya. Yani ölüm riskleri var” dedi.

Geçen Cuma günü yardım kuruluşu World Central Kitchen’ın yolladığı 200 ton gıda, kurumun İsrail saldırılarında yıkılan binaların molozlarından inşa ettiği bir iskeleyle ulaştırıldı. Yardımın Gazze’nin kuzeyi ve orta kesimlerindeki büyük gıda sıkıntısını biraz hafifletmesi ve Ramazan ayının geri kalanında bir parça rahatlama sağlaması umuluyor.

Ancak bu insani yardım girişimleri İsrail’e, Gazze’nin sivil nüfusuna karşı insani sorumluluklarını terk etme ve boşluğu yardım kuruluşları ve diğer ülkelerin doldurmasını bekleme suçlamasını beraberinde getirdi.

BM yardım kuruluşu UNRWA’nın sözcüsü Juliette Touma, “İsrail, işgalci güç olarak nüfusun ihtiyaçlarını gidermek ya da insani yardımın ulaştırılmasını kolaylaştırmak zorunda ve bunu yapmıyorlar. Yeterince yapmıyorlar” dedi.

Ateşkes görüşmelerinde son durum

Öte yandan Gazze’de Hamas’ın elindeki rehinelerin serbest bırakılması karşılığında yaklaşık altı hafta sürecek geçici ateşkes konusunda anlaşmaya varılması için çabalar da sürüyor. Katar’ın başkenti Doha’da bugün yapılması planlanan görüşmelere İsrail tarafından katılacak heyete istihbarat dairesi Mossad’ın başkanı David Barnea liderlik ediyor.

Reuters haber ajansına bilgi veren İsrailli bir yetkili, geçici ateşkes konusunda varılacak olası bir anlaşmanın en az iki hafta alacağını düşündüklerini söyledi. Filistinli bir yetkili de Katar’da başlayan yeni görüşmelerin “sert ve zor” geçmesini beklediklerini belirtti.

Geçici ateşkes konusunda anlaşmaya varmak için uzun vadeli kalıcı ateşkes planı olması gerektiğini şart koşan Hamas geçtiğimiz günlerde ateşkes konusunda yeni bir teklif sunmuştu. Hamas’ın bu yeni teklifte daha önce masaya koyduğu taleplerden birinden vazgeçtiği belirtiliyor.

Paylaşın

Dünya Sağlık Örgütü, Ukrayna’da Savaş Suçu Kanıtı Arıyor

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Rusya’nın Ukrayna’daki sağlık tesislerine saldırılarını belgelediğini ve olası bir savaş suçları soruşturması için kanıt topladığını açıkladı. Rusya, savaş suçlarıyla ilgili suçlamaları bugüne kadar reddetti. 

WHO Başkanı Tedros Adhanom Ghebreyesus ve Acil Durum Programı Direktörü Mike Ryan, Kiev’e önceden duyurulmayan bir ziyaret gerçekleştirdi.

Mike Ryan Kiev’de düzenlenen basın toplantısında, sağlık tesislerine saldırmaktan kaçınmanın savaşan tarafların açık sorumluluğu olduğunu, ancak WHO’nun ülkedeki hastanelere ve kliniklere yapılan 200 saldırıyı belgelediğini söyledi.

Mike Ryan, “Sağlık tesislerine kasıtlı saldırılar, uluslararası insancıl hukukun ihlalidir ve bu nedenle, her durumda savaş suçlarını temsil eder” dedi.

Ryan, “Bu saldırılara tanık olmayı ve onları belgelemeyi sürdürüyoruz. Birlemiş Milletler sisteminin, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin ve diğer kurumların bu saldırıların ardındaki suç niyetini değerlendirmek için gerekli soruşturmaları yapacağına güveniyoruz” diye konuştu.

Ryan, 200 vakanın Ukrayna sağlık tesislerine yönelik saldırıların tamamı olmadığını, yalnızca WHO’nun doğrulayabildiği saldırılar olduğuna dikkat çekti. Kiev, Rusya’nın 24 Şubat’ta Ukrayna’yı işgale başlamasından bu yana bu tür yaklaşık 400 saldırı olduğunu savunuyor.

Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski, 5 Mayıs’ta yaptığı açıklamada, Rus birliklerinin Ukrayna’da yaklaşık 400 sağlık kurumunu yıkıma uğrattığını veya zarar verdiğini söyledi.

Rusya, Ukrayna ve Batılı ulusların olası savaş suçlarıyla ilgili suçlamalarını bugüne kadar reddetti ve savaşta sivilleri hedef almadığını savundu.

WHO Başkanı Tedros da Kiev’deki basın toplantısında, “Tüm Ukrayna halkına mesajım şudur; DSÖ yanınızda. Rusya Federasyonu’na bu savaşı durdurması için çağrıda bulunmayı sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.

Reuters haber ajansının 5 Mayıs’ta ele geçirdiği bir belgeye göre, WHO üye ülkeleri, 10 Mayıs’ta Moskova’daki büyük bir bölge ofisinin olası kapatılmasını içeren Rusya karşıtı bir kararı değerlendirecek.

Üç diplomatik ve siyasi kaynak, karar taslağının Rusya’nın Birleşmiş Milletler’e bağlı WHO’nun yönetim kurulu üyeliğini askıya alma ve oy haklarının geçici olarak dondurulması gibi daha sert yaptırımları ise içermediğini söyledi.

Büyük ölçüde AB diplomatlarınca hazırlanan ve bu hafta WHO’nun Avrupa bölge ofisine sunulan taslak, Ukrayna’nın Türkiye, Fransa ve Almanya dahil en az 38 üye tarafından imzalanan talebinin peşinden geldi.

Paylaşın

ABD: Rus Birlikleri, Ukrayna’da Savaş Suçu İşledi

ABD, Rus birliklerinin Ukrayna’da savaş suçu işlediğini savundu. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, açık kaynaklar ve istihbarat kaynaklarına dayanan dikkatli bir değerlendirme sonucu Washington’ın bu sonuca vardığını ifade etti.

Kuşatma altındaki Mariupol’a yapılan saldırılara dikkat çeken Blinken, sivillerin kasten hedef alınması ve yapılan zulüme ilişkin çok sayıda güvenilir raporun bulunduğunu açıkladı.

Blinken, ABD’nin savaş suçları raporlarını izlemeye ve topladığı bilgileri müttefiklerinin yanı sıra uluslararası kuruluşlarla paylaşmaya devam edeceğini belirtti. Hukuki soruşturmalar da dahil mevcut her aracı kullanmaya kararlı olduklarını ifade eden Bakan, suç iddiaları hakkında nihai kararı verme sorumluluğunun bir mahkemede olacağını da sözlerine ekledi.

Biden Rusya’ya ek yaptırım istiyor

ABD Başkanı Joe Biden da, geçen hafta yaptığı açıklamada, Ukrayna işgalinden dolayı Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i bir savaş suçlusu olarak nitelendirmişti.

Biden, bu hafta Varşova ve Brüksel’e dört günlük bir ziyaret gerçekleştirerek, İkinci Dünya Savaşı’nın bitişinden bu yana Avrupa’nın karşı karşıya olduğu en büyük krize ilişkin Avrupalı liderlerle istişarelerde bulunacak.

Brüksel’e gitmeden önce Beyaz Saray’da gazetecilerin “Rusya’nın kimyasal silah kullanma ihtimaline” ilişkin sorusuna cevaben, “Bunun gerçek bir tehdit olduğunu düşünüyorum” yanıtını verdi. ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, başkanın müttefiklerle Ukrayna’ya askeri yardımı ve Rusya’ya yeni yaptırımlar konusunu ele alacağını söyledi.

“NATO, Doğu Avrupa’da dört ülkede yeni muharebe grubu konuşlandıracak”

Öte yandan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, NATO üyesi ülkelerin liderlerinin, Doğu Avrupa’ya dört yeni muharebe grubunun konuşlandırılması konusunda anlaşacaklarını söyledi. Bu ülkeler Slovakya, Macaristan, Bulgaristan ve Romanya.

NATO genel sekreteri, bunun askeri ittifakın bölgedeki varlığında uzun vadeli büyük bir artış anlamına geldiğini ve mevcut muharebe gruplarının sayısını ikiye katlayacağını söyledi.

ABD Başkanı Joe Biden, Rusya’nın işgaline verilecek yanıtı görüşmek üzere NATO müttefikleriyle bir toplantıya katılacağı Brüksel’e gitmek üzere Washington’dan ayrıldı.

Paylaşın