İsrail – Filistin Çatışmasını Ve Etkilerini Anlatan 6 Kitap

İsrail – Filistin Savaşı, Hamas’ın silahlı kanadı Kassam Tugaylarının Aksa Tufanı operasyonu ve İsrail’in Gazze’de devam eden bombardımanının ardından bir kez daha dünyanın gündeminde.

Haber Merkezi / İsrail – Filistin savaşını daha geniş tarihsel bağlamına yerleştirmenize ve bu bölgede hızla gelişen gelişmeleri anlamanıza yardımcı olabilecek altı kitabı sizler için seçtik.

Michael B. Oren’ın Altı Gün Savaş: Haziran 1967 ve Modern Ortadoğu’nun Oluşumu

1967 Arap – İsrail savaşı, yalnızca altı gün sürmesine rağmen kalıcı sonuçlar doğurdu ve Yom Kippur Savaşı gibi sonraki krizleri de şekillendirdi. Michael B. Oren’in ‘Altı Gün Savaş’ kitabı bu önemli olayın kapsamlı bir anlatımı olarak karşımıza çıkıyor. Michael B. Oren’in çalışması, çatışmayı ve sonrasındaki çatışmaları anlamak için hayati bir kaynak olmaya devam ediyor.

Ari Shavit’in Vaat Edilen Topraklarım: İsrail’in Zaferi ve Trajedisi

Ari Shavit’in “Vaat Edilen Topraklarım” adlı kitabı İsrail’in karmaşık tarihi ve güncel sorunlara dair derinlemesine bir bakış açısı sunuyor. Kitap yalnızca İsrail’in kökenlerini araştırmakla kalmıyor, aynı zamanda İsrail’in varoluşsal sorularına ve güncel tehditlerine de değiniyor.

Ghada Karmi’nin Fatima’nın İzinde: Bir Filistin Hikayesi

Ghada Karmi’nin Filistin’deki çocukluğunu, büyük bir ayaklanmanın ardından Britanya’ya taşınmasını ve Kuzey Londra’nın bir Yahudi banliyösü olan Golders Green’deki gelişim yıllarını anlatıyor. Fatima’nın İzinde, Orta Doğu’daki önemli siyasi olaylarla harmanlayan son derece kişisel bir anlatıdır.

Kitap, yerinden edilme ve kimlik kaybı gibi incelikli zorlukları derinlemesine inceleyerek, ait olma duygusu bulmakta zorlanan yerinden edilmiş pek çok birey adına konuşuyor.

David Grossman’ın ‘Ülkenin Sonuna’

David Grossman’dan son sayfasına değin soluk soluğa okunan bir başyapıt: Ülkenin Sonuna. Grossman, muazzam kurgusu ve okurunu yanı başına çeken doğrudan anlatımıyla her şeyin mümkün göründüğü gençlik günlerinden yetişkinliğin burukluğuna ve aşktan sağ çıksalar da yaşama yenik düşen insanlara dair sarsıcı bir öykü anlatıyor.

Ülkenin Sonuna’nın odağında kötü bir haber alacağından emin olan bir kadın, Ora yer alıyor ve Ora, bu haber geldiğinde evde bulunmamak için uzun bir yolculuğa çıkıyor. Grossman, sökülen bir kumaş gibi ilmek ilmek açılan bu büyük romanda Ora’nın öyküsünü üzerinde yaşadığı fakat siyasetine pek de kafa yormadığı topraklara, o toprakların yadsınamaz hakikatini de kurguya karıştırıyor ve çiçek kokularının arasına kaybetme korkusunu, mavi gökyüzünün altına insan ruhunun koyu karanlıklarını yerleştiriyor.

Yaşamları bir hastanenin karantina koğuşunda kesişen Ora, Avram ve İlan’ın arasındaki bağlar giderek karışıp düğümlenirken bölgenin geçmişi, insanlarının yaşamlarıyla birlikte çözülüyor ve yaşamın ağırlığından sıyrılmak için uzağa, daha uzağa, ülkenin sonuna yürüyen Ora, ayaklarını bastığı toprak yavaş yavaş dağıldığı sırada kelimelere sarılıyor.

Noam Chomsky’nin ‘Filistin Üzerine Konuşmalar’

İsrail’in 2014’te yaptığı son kapsamlı operasyon olan Koruyucu Hat Operasyonu’nda 2300 Filistinlinin ölümü, binlercesinin yaralanması ve yerlerinden sürülmesi İsrail için yeni bir toprak gaspının önünü açtı. Filistin’in dayanışmaya duyduğu ihtiyaç hiç bu kadar çok olmamıştı.

İsrail’in açıkça uluslararası yasaları çiğnemeye devam etmesi ve bu duruma Batı’nın sessiz kalması hepimizin insanlığımızı sorgulamamız noktasında hayati bir önem taşıyor. Filistin’de yaşanan haksızlık bütün dünyayı etkiliyor. Meksika yoluyla Ferguson’dan Atina’ya açıkça görülüyor ki İsrail’in kullandığı sindirme araçlarını pek çok hükümet kullanıyor. Aynı taktiklerin, metotların ve araçların kullanılışı bize bunun sadece Filistinlilerle kalmayacağını gösteriyor.

Filistin Üzerine Konuşmalar’da dünyaca ünlü iki akademisyen Noam Chomsky ve Ilan Pappé Filistin’in kurtuluş mücadelesini dünya kamuoyuna duyurmak ve İsrail’in insan hakları ihlallerini durdurmak için uluslararası toplumun nasıl baskı kurabileceğini ve Filistinlilerin önünde uzanan yolu tartışıyorlar.

Herkesin bildiğini düşündüğü, ancak aslında bilmediği Filistin sorununu tüm yönleriyle anlamak için kulak verilmesi gereken iki ses…

Meron Benvenisti’nin ‘Kutsal Topraklar’

Meron Benvenisti’nin Kutsal Toprakları, Filistin’in İsrail’e dönüşümünün izini sürüyor. Benvenisti’nin Kutsal Toprakları, bölgeyi İbranice isimlerle haritalandıran coğrafyacı babasıyla birlikte yaptığı ilk seyahat deneyimlerine dayanıyor.

Kitabında, savaşın, yıkımın ve yerinden edilmenin bölgeyi nasıl değiştirdiğini irdeleyen Benvenisti, bu durumun politik soruları nasıl gündeme getirdiğini de araştırıyor. Benvenisti kitabında, bölgenin hem İsrailliler hem de Filistinliler için ortak bir vatan olabileceği umudunu da sürdürüyor.

Paylaşın

Noam Chomsky: Dünyanın Uçurumdan Yuvarlanmasına Ramak Kaldı

ABD’nin en önde gelen muhalif isimlerinden Noam Chomsky, artan nükleer savaş riski, çevre sorunlarını ele almadaki başarısızlık ve sorunları rasyonel şekilde çözme yeteneğinin azalması nedeniyle dünyanın uçurumdan aşağı yuvarlanmasına ramak kaldığını söyledi.

Sputnik’in aktardığına göre, RT’nin Going Underground programına konuşan Noam Chomsky, artan nükleer savaş riski, çevre sorunlarını ele almadaki başarısızlık ve sorunları rasyonel şekilde çözme yeteneğinin azalması nedeniyle dünyanın uçurumdan aşağı yuvarlanmasına ramak kaldığını söyledi.

Programda insanlığın patolojik olarak kendi kendini yok etmeye adanmış olabileceği yönündeki görüşünü açıklaması istenen Arizona Üniversitesi Dilbilim Profesörü Chomsky, insanlığın Armageddon’a (dini metinlere göre dünyanın sonu geldiğinde yapılacak kıyamet savaşı) ne kadar yakın olduğunu yansıtan Kıyamet Saati’nin son yıllarda insanlığın yok oluşunu simgeleyen geceyarısına yaklaştığını ve birkaç gün içinde daha da yaklaşılabileceğini belirtti.

İnsanlığın temel endişelerinin ‘artan nükleer savaş tehdidi ve çok şiddetli ve büyüyen iklim tahribatı tehdidi olduğunu, ikinci sorunun, devletlerin bu krizi çözmek için yapmaları gerektiğini bildikleri şeyi yapmamaları yüzünden devam ettiğini anlatan Chomsky, üçüncü sorunu ‘dünya çapında demokratik güçlerin çöküşü ile birleşen rasyonel şekilde ciddiyetle düşünme, tartışma ve müzakere arenasının bozulması’ olarak tasvir etti.

Ünlü düşünür, ‘üçüncüsünün nükleer savaş ve iklim değişikliği tehdidiyle hiçbir ilgisi yokmuş gibi görünse de, aslında rasyonel tartışmanın ilk ikisiyle başa çıkmak için tek umut olduğunu’ vurgulayarak şöyle devam etti:
“Geçen yıl içinde üçü de önemli ölçüde kötüleşti ve keskin bir tersine dönüş olmazsa, alenen uçuruma ilerleyip yuvarlanarak düşeceğiz, geri döndürülemez şekilde ve çok da uzak olmayan bir gelecekte.”

Geçen hafta eski Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev, Moskova’nın Ukrayna’da yenildiğini görmek isteyenlerin, ‘konvansiyonel bir savaşta nükleer bir gücün kaybetmesinin nükleer savaşın başlamasını tetikleyebileceği’ gerçeğini görmezden geldiği uyarısında bulunmuştu.

Ukrayna ihtilafının ABD ile müttefiklerinin kendisine karşı yürüttüğü bir vekalet savaşı olduğu görüşündeki Moskova’dan yapılan açıklamalarda askeri doktrinin yalnızca devletin varlığı tehdit edildiğinde atom silahlarının kullanılmasına izin verdiği hatırlatılarak olası nükleer savaşın asla çıkmaması gerektiği uyarısı yapılıyor.

Noam Chomsky Kimdir?

Gerçek ismi Avram Noam Chomsky olan Noam Chomsky Amerikan aktivist,dil bilimci, filozof, mantıkçı, siyasi eleştirmen ve yazardır. Yaşayan en önemli aydınlardan kabul edilmektedir.

7 Aralık 1928 yılında Pensilvanya’da Rus Göçmeni bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelmiştir. Ailesi Yahudi kökenlidir , kendisi de bir Yahudidir. Babası William Chomsky İbranice öğretmeni olarak çalışmaktaydı. Ortaçağ döneminin dil bilgisi hakkında bilimsel bir dergi çıkarmaktaydı. Alev Alatlı dahil bir aydın tarafından asıl araştırma alanı İbranice’dir ithamında babasının etkisi çok fazladır.

Noam Chomsky lise eğitiminden sonra Pensilvanya Üniversitesinde Dil Bilim üzerine eğitim aldı. Nelson Goodman gibi radikal bir akademisyenin öğrencisi oldu. Yapısal Dil Biliminin Yöntemi isimli kitabın düzeltmeleri için Harvard’a gitti.

24 Yaşında Avrupayı gezen Chomsky bu gezileri sırasında dil biliminde devrim yaratan kuramının zeminini buldu. Bu kuramın zeminine göre dil doğuştan gelen soyut bir kavramdı. Çocukların doğuştan her dili öğrenmeye yetenekli olduğunu ama çevresinden etkilenerek anne abasının kullandığı dili öğrendiğini açıkladı.

Harvard Üniversitesindeki çalışmalarının meyvesini de almıştır. 1955 yılında Pensilvanya Üniversitesinde doktora 33 yaşında ise profesör unvanını almıştır. Noam Chomsky  Massachusetts Teknoloji Enstitüsünde görev yapmaktadır. Aynı enstitüde Modern Diller ve Dilbilimi alanında çalışmaktadır.

Paylaşın