Bakan Çavuşoğlu: Dörtlü Toplantı 10 Mayıs’ta Rusya’da Olabilir

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye, Suriye, İran ve Rusya Dışişleri Bakanları toplantısının 10 Mayıs’ta Moskova’da yapılabileceğini söyledi. Son olarak 4 ülkenin savunma bakanları ve istihbarat başkanları geçen ay Moskova’da biraraya gelmişti.

Tahıl Koridoru Anlaşması konusunda da açıklamalarda bulunan Çavuşoğlu, “Tam bir garanti yok ama uzatılması için ciddi bir çalışma var. Rusya Tarım Bankası’nın tekrardan SWIFT sistemine dahil edilmesi gündemde. Bu banka SWIFT’e dahil edilse bile, Batılı şirketlerin bu bankalarla çalışmaya çok hevesli olmadığını görüyoruz. Genel Sekreter bir Türk bankasının aracı olmasını teklif etti” ifadelerini kullandı.

Ermenistan’la başlatılan normalleşme sürecinde doğrudan uçuşlar, hava sahasının açılması, kargo ticareti başlatılması gibi bazı adımların atıldığını anımsatan Bakan Çavuşoğlu “Nemesis Anıtına” tepki olarak Türkiye’nin Ermenistan uçaklarına hava sahasını kapattığını açıkladı.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, NTV’de gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakan Çavuşoğlu, “Seçimden önce bakanlar düzeyinde toplantı muhtemel. Bakanlar düzeyinde toplantı 10 Mayıs’ta olabilir” dedi.

“Anayasa Komisyonu kuruldu. Sekiz turda hiçbir şey olmadı. Buradan bir netice almak lazım. Terör örgütleriyle birlikte mücadele etmek lazım” ifadelerini kullanan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Suriye’deki duruma ilişkin şöyle konuştu:

“Bizim Suriye topraklarında gözümüz yok. Diğer taraftan Suriyelilerin gönüllü bir şekilde dönmesinin de kontrol edilmesi gerekiyor. Askerlerin çekilmesi buralar istikrara kavuştuktan sonra olacak. Bu boşluğu terör örgütleri dolduracak. Muhalefet de diyor ki biz buralardan çekileceğiz. Buranın bir terör koridoru olması riski var. Bizim buradan çekilmemiz demek rejimin buraya tam hakimiyet sağlayacağı anlamına gelmez. Biz çekilirsek çok ciddi çatışmalar olur. Bu belirsizlik ortamında Türkiye sınırına çok sayıda göçmen gelir. Muhalefetin sözleri de riskli rejimin Türkiye çekilsin sonra görüşelim yaklaşımı da gerçekçi bir yaklaşım değil.”

Ermenistan’ın başkenti Erivan’da açılan “Nemesis Anıtı” ve Türkiye’nin Ermenistan uçaklarına hava sahasını kapatmasını da değerlendiren Çavuşoğlu, “Benim bunu kabul etmem mümkün değil. Yanıt olarak da Ermenistan uçaklarına hava sahamızı kapattık. Bir tek Ermenistan Meclis Başkanı toplantı için Türkiye’ye gelecek istisnai olarak ona izin verdik. Devam ettirirlerse yeni adımlar atacağız” ifadelerini kullandı.

Çaatışmaların sürdüğü Sudan’daki durumla ilgili de bilgi veren Mevlüt Çavuşoğlu, Sudan’ın başkenti Hartum’daki Türk Büyükelçiliği’nin yoğun çatışmalar nedeniyle geçici olarak Port Sudan’a taşınmasını düşündüklerini söyledi.

Rusya-Ukrayna savaşının ardından imzalanan tahıl koridoru anlaşması hakkında da açıklamalarda bulunan Çavuşoğlu, “Tam bir garanti yok ama uzatılması için ciddi bir çalışma var. Rusya Tarım Bankası’nın tekrardan SWIFT sistemine dahil edilmesi gündemde. Bu banka SWIFT’e dahil edilse bile, Batılı şirketlerin bu bankalarla çalışmaya çok hevesli olmadığını görüyoruz. Genel Sekreter bir Türk bankasının aracı olmasını teklif etti” dedi.

Ne olmuştu?

Suriye ile normalleşme adımları kapsamında Rusya’yı temsilen Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Orta Doğu ve Afrika Ülkeleri Özel Temsilcisi Mihail Bogdanov, İran’ı temsilen Dışişleri Bakanı Siyasi İşler Danışmanı Ali Asgar Hacı, Suriye hükümetini temsilen de Dışişleri Bakan Yardımcısı Eymen Susan, Rusya’nın başkenti Moskova’da bir araya gelmişti.

İki gün süren görüşmelerin ardından 4 Nisan’da dışişleri bakan yardımcıları düzeyindeki Suriye konulu toplantıda taraflar istişarelere devam edilmesi konusunda mutabık kaldıklarını açıklamıştı. Yapılan açıklamaya göre, taraflar, dışişleri bakanları toplantısının hazırlıklarına ilişkin hususları ele alırken, her ülke tutumunu ve görüşlerini ‘şeffaf ve açık bir şekilde’ dile getirmiş, bu bağlamda, istişarelere devam edilmesinde mutabık kaldıklarını belirtmişti.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, 10 Nisan’da dörtlü zirveye ilişkin şu açıklamayı yapmıştı: “Yol haritası önceden planlanmıştı. İlk başta Savunma Bakanlıkları ve istihbarat bir araya geldi. Daha sonra Dışişleri Bakanları toplantısı hazırlığını yapmak üzere Dışişleri Bakanlığı yardımcıları düzeyinde bir toplantı gerçekleştirildi.

Önümüzdeki süreçte 4’lü düzeyde Dışişleri Bakanları düzeyinde bir toplantı planlanıyor. Lavrov’un Türkiye ziyaretinde de bunu görüştük. Sayın Cumhurbaşkanımızın kabulünde de yine ele aldık. Mayıs ayı başı gibi bir dönemde gerçekleşeceğini düşünüyoruz. Ruslardan aldığımız ön bilgiye göre Moskova’da gerçekleşecek.”

Paylaşın

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’ndan Mısır’a Tarihi Ziyaret

Son yıllarda özellikle Libya konusunda derin görüş ayrılığına düşen Türkiye İle Mısır arasında tarihi nitelikte bir görüşme gerçekleşti. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Mısır Dışişleri Bakanı Sami Şükrü ile Tahrir Sarayı’nda bir araya geldi.

Haber Merkezi / Çavuşoğlu ve Şukri baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısında konuştu.

İki ülke ilişkilerini en üst düzeye çıkarma konusunda kararlı olduklarını söyleyen Çavuşoğlu, “Askeri, enerji ve ticari alanlarda da işbirliğini artırmak istediklerini” söyledi.

Mevkidaşına sık sık “Kardeşim Şükrü” diye hitap eden Çavuşoğlu, iki ülkenin de ilişkileri geliştirmek noktasında “güçlü siyasi kararlılığı var” dedi. Çavuşoğlu en hızlı şekilde Kahire’ye büyükelçi atamak istediklerini de söyledi.

Bakan Çavuşoğlu, Mısır lideri Sisi ile Erdoğan’ın bir araya gelmesi konusunda da çalışmaların sürdüğünü kaydetti ve “Cumhurbaşkanlarımızın bir araya gelmesi için hazırlıkları yapacağız. Seçimden sonra inşallah bir araya geleceklerdir” dedi.

Sami Şükrü de ekonomik işbirliğinin çok önemli olduğunu söyledi ve normalleşme sürecinde “kazan kazan” yaklaşımı ile hareket edeceklerini kaydetti.

Bakan Şukri, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından, 27 Şubat’ta dayanışma ve taziyede bulunmak için Türkiye’yi ziyaret etmiş ve Bakan Çavuşoğlu’yla görüşmüştü. Mısır ayrıca, Türkiye’ye depremzedeler için insani yardım göndermişti.

Türkiye – Mısır ilişkileri neden bozuldu?

2020’de terörist oluşumlar listesine dahil edilen Müslüman Kardeşler’in birçok lideri ve binlerce destekçisi Mısır’da hapiste tutuluyor. Net sayıları bilinmemekle birlikte bu rakamın 5-6 bin civarında olabileceği belirtiliyor.

Yunanistan ve Mısır, Libya ile hidrokarbon mutabakatı imzalayan Türkiye’yi suçladı

Ankara-Kahire arasındaki ilişkiler eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin 2013’te devrilmesinden bu yana kopma noktasına gelmişti.

Dışişleri Bakanlı Mevlüt Çavuşoğlu, geçen yıl Mısır ile ilk diplomatik temasın kurulduğunu açıklamış, Mısır ise yumuşamanın sağlanması için Ankara’dan daha fazla adım atılmasını beklediğini bildirmişti.

Mısır ve Türkiye arasında ilişkilerin yeniden kurulmasını amaçlayan ve geçen yıldan bu yana süren istişari görüşmelerde şu ana kadar ‘net bir ilerleme kaydedilmedi.

İki ülke, son yıllarda özellikle Libya konusunda derin görüş ayrılığına düşmüştü. Mısır son olarak Türkiye’nin Libya ile 10 Ekim’de imzaladığı hidrokarbon mutabakatına tepki gösterdi.

Paylaşın

Çavuşoğlu – Blinken Görüşmesi: Dikkat Çeken F-16 Açıklaması

Göreve başladığından bu yana Türkiye’ye ilk resmi ziyaretini gerçekleştiren ABD Dışişleri Bakanı Blinken, ülkesinin yönetiminin Türkiye’ye F-16 satışını desteklediğini ancak bu konudaki çalışmaların devam ettiğini ve kongrenin satışı ne zaman onaylanacağına ilişkin şu anda bir şey söyleyemeyeceğini belirtti.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise F-16 sürecinin bir an önce tamamlanmasını umut ettiklerini dile getirerek, “ABD Kongresi’nin engelleyici değil, destekleyici olmasını bekliyoruz” dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken Ankara’da ortak basın toplantısı düzenledi.

Basın toplantısında konuşan Çavuşoğlu, ABD ile askeri ilişkilerin stratejik ortaklığın önemli boyutlarından biri olduğunu ve Türkiye’nin F-16 talebiyle ilgili son durumu da ele aldıklarını belirterek “Tek taraflı yaptırımlar nedeniyle savunma sanayiimizde zorluklarla karşılaşıyoruz. F-16 talebimizle ilgili son durumu da ele aldık. ABD yönetimi talebimize güçlü destek veriyor. Bu konuda Kongre’ye resmi bildirimin bir an önce yapılmasını arzu ediyoruz” dedi.

Türkiye’nin talebinin karşılanmasının NATO’nun savunma kabiliyetleri açısından önemli olduğunu belirten Çavuşoğlu, “Terörle mücadele her zaman ortak gündemimiz. PKK, YPG’ye verilen desteğe ve FETÖ’nun mevcudiyetine son verilmesi hususundaki beklentilerimizi de vurguladık” diye devam etti.

Çavuşoğlu, vize süreçlerinin hızlandırılması ve büyükelçiliklerden duyurular öncesinde daha iyi işbirliği ve eşgüdüm olması uyarısında bulunduklarını belirtti.

İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelik başvurularıyla ilgili olarak da “NATO’nun genişlemesi konusunda iki aday ülkeden beklentilerimizi değerlendirdik. Ara verdiğimiz daimi komite toplantısında arkadaşlarımız atılacak adımları değerlendirecek” diye konuştu.

Çavuşoğlu, “İki ülkenin NATO üyeliğinin, F-16 alımına şart koşulması doğru bir yaklaşım olmaz. Bu konuda ortak tutum sergilemek kritik önemdedir. Biz F-35 programının ortağıydık. CAATSA yaptırımı kapsamında çıkarıldık. Ödediğimiz paranın geri ödenmesini bekliyoruz. Bunun için müzakereler devam ediyor” dedi.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ise “Başkan Biden’ın dediği gibi, Türkiye ve NATO’nun ortak harekat kabiliyeti bizim için her zaman önemli” dedi Türkiye’ye F-16 tedariği için Biden yönetiminin desteğinin sürdüğünü bildirdi. ABD’li bakan, “Türkiye’nin güney sınırıyla ilgili gerçek güvenlik endişelerini anlıyoruz” dedi.

Öncelikle ABD’nin “yardım merkezi” olarak kullandığı İncirlik Hava Üssü’ne gittiğini ve Hatay üzerinde gezip yıkımı gördüğünü belirten Blinken, “1000 ton barınak ve diğer malzemeler geldi, daha da gelecek” dedi.

Karadeniz’deki koruma ve Ukrayna kıyılarının korunmasında Türkiye’nin Montrö Antlaşmasını uygulamaya devam etmesinin çok önemliolduğunu vurgulayan Blinken, “ABD, Türkiye’nin uzun süredir NATO üyeliğini takdir etmekte. Türkiye ve ABD’nin aynı zamanda uluslararası terörizm konusundaki çalışmaları devam etmektedir. Türkiye’nin Yunanistan ve Ermenistan ile ilişkileri çok önemli” diye konuştu.

Blinken’ın Erdoğan’la da görüşmesi bekleniyor

ABD Dışişleri Bakanı’nın bugün ayrıca, Anıtkabir’i ziyaret etmesi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la görüşmesi bekleniyor.

Blinken dün Münih Güvenlik Konferansının ardından Türkiye’ye gelmişti. Adana’daki İncirlik Üssü’nde lojistik yardımlarla ilgili incelemelerde bulunan ve burada Amerikan arama-kurtarma ekibiyle biraraya gelen Blinken, Türkiye ve Suriye’deki depremzedelere ek 100 milyon dolarlık yardım yapılacağını duyurmuştu.

ABD Dışişleri Bakanı dün ayrıca, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ile helikopterle deprem bölgesindeki yıkımı havadan inceledi.

Paylaşın

NATO Genel Sekreteri Stoltenberg: İsveç Ve Finlandiya’nın Üyeliğinin Zamanı Geldi

NATO (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) Genel Sekreteri Stoltenberg, Bakan Çavuşoğlu ile yaptığı görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, “Ben hem Finlandiya’nın hem de İsveç’in üyeliğini onaylama zamanının geldiğini düşünüyorum” dedi.

NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, iki ülkenin üyeliği için Türkiye ve Macaristan’dan son onayları “mümkün olan en kısa sürede” almaya çalıştığını söyledi. Bakan Çavuşoğlu, Ankara’nın iki başvuruyu da ayrı ayrı değerlendireceğini yineledi.

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından NATO’nun dayanışmasını göstermek amacıyla Türkiye’ye gelen Stoltenberg, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile yaptığı görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

NATO’ya üyelik başvurusuyla ilgili Stoltenberg, “Ben hem Finlandiya’nın hem de İsveç’in üyeliğini onaylama zamanının geldiğini düşünüyorum.” dedi. Stoltenberg, iki ülkenin üyeliği için Türkiye ve Macaristan’dan son onayları “mümkün olan en kısa sürede” almaya çalıştığını söyledi.

Her iki ülkenin de Madrid Zirvesi’nde imzalanan Üçlü Muhtıra’dan bu yana son derece önemli adımlar attığına dikkati çeken Stoltenberg, şöyle devam etti:

“Silah ihracatıyla ilgili kısıtlamaları kaldırdılar. Terörizmle ilgili iş birliği konusunda daha fazla adım attılar. Bu konudaki taahhütlerini gösterdiler. İsveç, aynı zamanda anayasasını değiştiriyor ve Türkiye’yle ilgili yaptığı çalışmalarda bir mekanizmayı kurup Türkiye’yle terörizmle mücadele konusunda bu daimi mekanizmanın çalışacağını ifade ediyor.”

İsveç ve Finlandiya’nın üyelik başvurusunun birlikte mi yoksa ayrı ayrı mı onaylanması konusunda da Stoltenberg, her ikisinin de şu aşamada onaylanabileceğini düşündüğünü dile getirdi.

Stoltenberg, iki ülkenin üyelik başvurusunda temel konunun birlikte onaylanıp onaylanmamaları değil mümkün olduğunca kısa sürede İsveç ve Finlandiya’nın üye olması olduğunu belirtti.

Stoltenberg, İsveç’te Kur’an-ı Kerim yakılmasına ilişkin, “Bir kutsal kitabın yakılmasının utanç verici bir fiil olduğunu düşünüyorum. Bu çerçevede Türkiye ve dünyadaki Müslümanların duygularını anlıyorum. Bu nedenle de çok güçlü bir biçimde, şiddetle bu fiili kınadım.” dedi.

Çavuşoğlu: Başvurular ayrı ayrı değerlendirilecek

Çavuşoğlu ise Ankara’nın iki başvuruyu da ayrı ayrı değerlendireceğini bir kez daha yineledi.

Ankara’nın özellikle Stockholm’ün üyeliğine yaptığı itiraza dikkat çeken Çavuşoğlu, İsveç’in Türkiye, İsveç ve Finlandiya arasında haziran ayında imzalanan mutabakat zaptından doğan yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdiğini iddia etmek gerçekçi olmayacak.” dedi.

Şu ana kadar 30 üyeli NATO içinde sadece Türkiye ile birlikte Macaristan, iki ülkenin üyeliklerine onay vermedi.

İsveç yetkililerinin Stockholm’deki Türk Büyükelçiliği yakınlarında bir siyasetçinin Kuran-ı Kerim yakmasına Türkiye’de hükümet sert tepki göstermişti.

Paylaşın

Bakan Çavuşoğlu’ndan F-16 Açıklaması: Anlaşmalar Sağlandı

ABD’den satın alınacak F-16’lar ile ilgili değerlendirmede bulunan Bakan Çavuşoğlu, “Her düzeyde, yönetimle; anlaşmalar sağlandı. Özellikle yönetimin; bunun sadece Türkiye için değil, NATO için de önemli olduğunu vurgulaması aynı şekilde önemlidir.” dedi ve ekledi:

“Burada irade yönetimde. Yönetim, kararlı durursa herhangi bir sorun yaşanmaz. Ama daha önce de söyledik. Biz öyle şartlı, elimizi kolumu bağlayan bir şekilde herhangi bir ülkede ürün almak istemeyiz.”

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Bosna-Hersek Bakanlar Konseyi Başkan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Bisera Turkoviç ile ortak basın açıklaması yaptı.

Açıklamaların ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çavuşoğlu, ABD ziyareti ile ilgili, “Çarşamba günü Sayın Blinken ile stratejik mekanizma toplantısının bakanlar düzeyinde ikinci toplantısını gerçekleştireceğiz. Arkadaşlarımız önden Washington’a gittiler. Ve orada bugün ve yarın hazırlık toplantılarını gerçekleştirecekler. Biz de çarşamba günü hep beraber gündemimizde belirlediğimiz konuları değerlendireceğiz” dedi.

F-16’ların satışı konusunda askeri müzakerelerin tamamlandığını belirten Çavuşoğlu şöyle devam etti:

“ABD Savunma Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı’na gönderdi. Şimdi Dışişleri Bakanlığı, yani yönetim; Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla gayrı resmi bir şekilde Kongre’ye bildirimde bulundu. Her iki kanatta da Dış İlişkiler Komisyonu başkanları ve de en tecrübeli üye, dört kişiye bildiriliyor.

Daha sonra buradan herhangi bir itiraz gelmezse bu süreç tamamlanıyor. Resmi bildirim oluyor. Resmi bildirimde biliyorsunuz, Amerika Kongresi’nin sürecini. Başkanın bu yöndeki talebini yüzde 51 ile reddetme olasılığı var. Bu olursa başkan tekrar gönderir. Bu sefer üçte iki çoğunlukla reddedilmesi gerekiyor. Yani Amerikan tarihinde de fazla görülmemiş bir uygulama.

Özellikle bir iki itiraz var ama; özellikle bir senatör, sürekli itirazını gündeme getiriyor. Biz sorunsuz bir şekilde geçmesini arzu ederiz. Her düzeyde, yönetimle; anlaşmalar sağlandı. Özellikle yönetimin; bunun sadece Türkiye için değil, NATO için de önemli olduğunu vurgulaması aynı şekilde önemlidir. Burada irade yönetimde. Yönetim, kararlı durursa herhangi bir sorun yaşanmaz. Ama daha önce de söyledik. Biz öyle şartlı, elimizi kolumu bağlayan bir şekilde herhangi bir ülkede ürün almak istemeyiz.”

Paylaşın

NATO’dan Türkiye’ye Dikkat Çeken İsveç Ve Finlandiya Mesajı

Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) Genel Sekreteri Stoltenberg, Finlandiya ve İsveç’in Türkiye’ye taahhütlerini yerine getirdiklerini belirterek, “İsveç yeni yasalar geçiriyor ve böylece terör örgütlerine katılımı, PKK dahil olmak üzere engelliyor. Finlandiya ve İsveç, Türkiye ile anlaşmalarındaki taahhütleri yerine getiriyorlar” dedi ve ekledi:

“Terörizmle mücadelede her yerde, her konuda taahhütlerini güçlendiriyor ve taahhütlerini yerine getiriyorlar. Türkiye’yle çalışmaya hazırlar. Dolayısıyla bütün güvenlik endişelerinizi giderecekler. Artık İsveç’in, Finlandiya’nın tam üye olarak NATO’ya katılması lazım. Onların üyeliği bizi daha güçlü kılacak, insanlarımızı daha güvende kılacak.”

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu İstanbul’da biraraya geldi. Görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, Finlandiya ve İsveç’in Türkiye’ye taahhütlerini yerine getirdiklerini belirterek, “Artık İsveç’in, Finlandiya’nın tam üye olarak NATO’ya katılması lazım” diye konuştu.

“Türkiye Ukrayna ile Rusya arasındaki savaşın etkilerinin azaltılmasında çok kritik roller oynadı”

Türkiye’nin tahıl koridoru anlaşmasının yanı sıra Ukrayna ile Rusya arasındaki savaşın etkilerinin azaltılmasında da çok kritik roller oynadığını vurgulayan Stoltenberg, tahıl anlaşmasına geri dönüş için verdikleri destekten dolayı Türkiye’ye teşekkür etti.

Stoltenberg, “Türkiye hükümetinin bu konudaki gayretleri, çabaları çok önemliydi. Bu tahıl anlaşması yeniden kazanıldı. Milyonlarca insan Ukrayna’dan gelecek, Karadeniz’den, Boğazlar’dan dünya pazarına ulaşacak tahıla ihtiyaç duyuyor. Eğer bu sevkiyat dünya piyasalarına erişmezse fiyatlar artar ve milyonlarca insan mağdur olur. Tahıl anlaşması, son derece büyük önem arz ediyor. Gıda fiyatları açısından belirleyici. Yüz milyonlarca insanın beslenmesi buna bağlı. Burada Türkiye’yi bir kere daha takdirle karşılıyorum” diye konuştu.

Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliğine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Stoltenberg, iki ülkenin NATO müttefiklerince ittifaka davet edildiğini, Türkiye ile de bir üçlü muhtıra konusunda anlaştıklarını kaydetti.

Türkiye’nin iki ülkeden önemli beklentileri olduğuna dikkati çeken Stoltenberg, “Bu muhtıranın Türkiye’ye daha fazla güvenlik getirmesini bekliyorsunuz ve ben bu endişelerinizi paylaşıyorum. İsveç ve Finlandiya, bu muhtıra konusunda Türkiye’yle uzun vadeli ortaklıklarını taahhüt ettiklerini vurguladılar. Bu konuda görevlerini yerine getirdiler. Hem Finlandiya hem de İsveç liderleriyle geçen hafta konuştum. Her iki ülkenin muhtırayı uygulayacak somut adımlarını memnuniyetle karşılıyorum” ifadelerini kullandı.

İki ülkenin de Türkiye’yle terörle mücadele konusunda işbirliklerini arttırdıklarına işaret eden Stoltenberg, “İsveç yeni yasalar geçiriyor ve böylece terör örgütlerine katılımı, PKK dahil olmak üzere engelliyor. Finlandiya ve İsveç, Türkiye ile anlaşmalarındaki taahhütleri yerine getiriyorlar. Terörizmle mücadelede her yerde, her konuda taahhütlerini güçlendiriyor ve taahhütlerini yerine getiriyorlar. Türkiye’yle çalışmaya hazırlar. Dolayısıyla bütün güvenlik endişelerinizi giderecekler. Artık İsveç’in, Finlandiya’nın tam üye olarak NATO’ya katılması lazım. Onların üyeliği bizi daha güçlü kılacak, insanlarımızı daha güvende kılacak” şeklinde konuştu.

“Somut adımlar da görmek istiyoruz”

Finlandiya ve İsveç’in, NATO üyeliklerine ilişkin konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise söz konusu iki ülkenin terörle mücadelede önemli adımlar atmasının önemine işaret ederek, “Bu konularda somut adımlar da görmek istiyoruz. Şu anki hükümetin açıklamalarını olumlu bulduğumuzu da söyledik” dedi.

“Sadece silah ambargosunu kaldırmak yetmez, bunun kalıcı olması gerekiyor”

Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ile telefonda da görüştüğünü hatırlatarak, Kristersson’un Türkiye’ye gelmek istediğini söylediğini, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da bu ziyaretin gerçekleşmesi için gerekli koordinasyonun sağlanması talimatını verdiğini söyledi. Kristersson’un, 8 Kasım’da Ankara’da olacağını kaydeden Çavuşoğlu, “Bir sonraki daimi ortak mekanizmanın toplantısı Stockholm’de olacak. Bu toplantılar esasen kritik ve önemli toplantılar olacak. Burada, atılmış adımlar ve bundan sonra atılacak adımlar gözden geçirilecek. Sadece silah ambargosunu kaldırmak yetmez. Bunun kalıcı olması lazım. Üye olduktan sonra da bu tür geri adımların atılmaması gerekiyor” diye konuştu.

Çavuşoğlu, “Diğer taraftan bizim hem Meclis’imize hem de halkımıza dönüp, iki ülkenin somut adım attığını göstermemiz gerekiyor. Bu bakımdan esasen bu takvim de bu iki ülkeye, onların atacakları adımlara bağlı” ifadesini kullandı.

Türkiye’nin, Finlandiya ile göreceli olarak çok ciddi probleminin olmadığını kaydeden Çavuşoğlu, NATO ile Finlandiya ve İsveç’in, bu konuda bir ayrımın yapılmamasını rica ettiğini hatırlattı. Çavuşoğlu, iki ülkenin bu anlamda aynı muameleyi gördüğünü belirterek, “Önümüzdeki günlerde yeni hükümetten, özellikle İsveç’ten daha umutluyuz. Şu ana kadar attığı adım ve yaptığı açıklamalardan dolayı. Somut adımları da görmek istiyoruz” şeklinde konuştu.

“Hiçbir ülke bu yasadışı savaşta Moskova’ya destek vermemeli”

NATO Genel Sekreteri Stoltenberg Rusya-Ukrayna savaşı hakkındaki konuşmasında, Rusya’nın Ukrayna’daki zulmünün devam ettiğine dikkat çekti: “Son haftalarda füzelerin atıldığını, dronlarla saldırı yapıldığını, altyapının zalimce yerle bir edildiğini, Ukraynalı sivillerin ısınmadan, elektrikten, sudan mahrum edildiğini ve kışın geldiği dönemde bunun yapıldığını görüyoruz.”

İran’ın da balistik füzelerle Rusya’ya destek verdiğini kaydeden Stoltenberg, “İran’ın Rusya’ya insansız hava araçları teklif ettiğini ve balistik füze teslimatı yapmayı düşündüğünü görüyoruz. Bu kabul edilemez. Hiçbir ülke bu yasadışı savaşta Moskova’ya destek vermemeli” ifadelerini kullandı.

Paylaşın

Suriye’de Binlerce Muhalif, Türkiye’yi Protesto Etmek İçin Sokaklara Çıktı

Suriye’de muhaliflerin kontrolündeki bölgelerde yaşayan binlerce kişi Cuma günü Türkiye’yi protesto etmek için sokaklara çıktı. Protestolar, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun son açıklamalarının ardından geldi.

Çavuşoğlu, geçen hafta içinde Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad ile Ekim 2021’de görüştüğünü duyurmuş, “Muhalif Suriyelilerle rejim arasında bir barışın olması gerektiğini, Türkiye olarak böyle bir durumda buna destek olabileceğimizi söyledik” açıklamasında bulunmuştu.

AFP’nin haberine göre Çavuşoğlu’nun bu sözlerini Türkiye’nin muhaliflere verdiği desteğin azalması ve Esad rejimine karşı daha yumuşak bir tutum takınılması olarak algılayan Suriyeli muhalifler, Azez, El Bab ve Afrin’de protestolar düzenledi.

BBC İzleme Servisi’nin (BBC Monitoring) aktardığına göre protestolarda birkaç kişi gözaltına alındı. Türk askerlerin kontrolündeki Cerablus’ta gösterileri başlatmakla suçlanan lider konumundaki bir kişinin gözaltına alındığı belirtildi.

AFP’ye konuşan ve El Bab’da yaşayan Suriyeli muhalif Yasin El Ahmed, “Devrimciler olarak biz burada rejimle herhangi bir uzlaşmaya karşı olduğumuzu göstermek için toplandık; çünkü bu milyonlarca Suriyeli’nin yerinden olması ve bir yıkım anlamına gelecektir” dedi.

Suriyeli muhaliflerin bayraklarını taşıyan protestocuların, “Uzlaşma yok, devrim devam ediyor” pankartları taşıdığı görüldü.

Dışişleri’nden yeni açıklama: Suriye halkıyla dayanışmamız sürecek

AFP fotoğrafçısının gözlemlerine göre kimi yerlerde Türk bayrağının yakıldığı görüldü.

Çoğu gösteri, Cuma namazının ardından yapıldı. İngiltere merkezli İnsan Hakları Gözlemevi’ne göre Suriye’nin kuzey ve kuzeybatısındaki 30 noktada protestolar gerçekleştirildi.

El Kaide ile ilişkili cihatçı örgüt Heyet Tahrir Şam (HTŞ) kontrolündeki İdlib’deki kimi yerlerde de gösteriler düzenlendi.

İdlib’in Mastuma kasabasındaki Türk ordusunun kontrol noktası önünde toplanan onlarca kişi, “Suriye rejimi bitmeli” diye bağırdı.

Sana El Ali adındaki protestocu, “Şehitlerimizi, acılarımızı ve katliamları unutmayacağız” dedi.

Reuters’ın haberine göre Perşembe geceden başlayan gösterilerde emniyet ve yerel yönetim merkezlerindeki Türk bayrakları söküldü.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Tanju Bilgiç ise Cuma günü yaptığı açıklamada, “Suriye halkıyla dayanışmamız sürecektir” dedi:

“Türkiye, uluslararası toplumun tüm paydaşlarıyla işbirliği içinde bu ihtilafa Suriye halkının beklentileri doğrultusunda kalıcı bir çözüm bulunmasına yönelik çabalara güçlü katkı sağlamaya devam edecektir.”

Türkiye bugüne kadar Suriye’nin kuzeyine çok sayıda askeri harekat düzenledi.

(Kaynak: BBC Türkçe)

Paylaşın

Erdoğan, Dört Bakanı Daha Görevden Alacak

Abdulhamit Gül’ün Adalet Bakanlığı görevinden alınmasının ardından Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin de ‘görevden alınacağı’ konuşuluyor. 

Abdulhamit Gül’ün Adalet Bakanlığı’ndan istifasıyla hareketlenen AKP kulisleri, gelişmeyi ‘malumun ilanı’ olarak değerlendiriyor.

Yargı çevrelerinde son dönemde ‘Hakyol ve Menzilci isimlerin ön plana çıktığı, Gül’ün de bu oluşuma ses çıkarmadığının’ konuşulduğu, Bakan Gül’ün “Yargı asla ele geçirilebilecek bir merci değildir” açıklamasının da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi ‘tatmin etmediği’ belirtiliyor.

Gül’ün istifası iktidar partisinde “Genel başkanvekili Binali Yıldırım ekibi güçlendi, Numan Kurtulmuş ve ekibinin eli zayıfladı” şeklinde değerlendiriliyor.

Milli Görüş geleneğinden gelen Gül, uzun süre Refah ve Fazilet partilerinde görev yapmışti. Saadet sonrası Has Parti’yi kuran Kurtulmuş’un yanında yer alan Gül, yine Kurtulmuş ile birlikte AKP’ye geçmişti. AKP’de MKYK üyeliği gibi önemli görevler üstlenen Gül, daha sonra da Adalet Bakanı olmuştu.

Cumhuriyet gazetesinden Selda Güneysu’nun haberine göre  Gül’ün görevden azli ile birlikte, yeniden gözler olası kabine değişikliğine çevrildi. Erdoğan’ın, ‘birden kabine değişikliğine gitmeyeceği, aynı Lütfi Elvan ve Gül gibi isimlerde olduğu gibi, peyderpey kabinede değişiklik yapacağı’ da dillendiriliyor.

‘Çavuşoğlu, Ersoy, Koca ve Pakdemirli’

Gül’ün ardından Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin de ‘görevden alınacağı’ konuşuluyor. Burada en dikkat çeken ismin ise Çavuşoğlu olduğu belirtiliyor.

Paylaşın