Memleket Partisi’nde Bir İstifa Daha: Millet İttifakı Desteklenmeli

14 Mayıs Pazar günü yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine günler kala, Memleket Partisi kurucu üyelerinden Ahmet Meşe partisinden istifa etti.

İstifa duyurusunu sosyal medya hesabı üzerinden yapan Ahmet Meşe, “Sayın Kemal Kılıçdaroğlu liderliğinde bu gerçekten hareketle, farklı görüşlerdeki siyasi partilerin ve kişilerin bir araya geldiği Millet İttifakının desteklenmesi gerektiği inancındayım” ifadelerini kullandı.

Meşe’nin açıklaması şöyle:

“Ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu laik Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm bileşenlerinin yeniden işlediği bir Türkiye inşa etmek en büyük hedefimizdir.

14 Mayıs seçimi, evlatlarımızın geleceğinin belirleneceği, parlamenter rejimin yeniden şekilleneceği, insan onuruna yakışır hukuk ve ekonomik düzene geçişin sağlanacağı kısacası Türkiye’nin geleceğinin oylanacağı tarihi bir seçim olacağından; bu seçimde tek yürek olunmasının, birlik ve beraberlik içinde hareket edilmesinin büyük önem arz ettiği bir gerçektir.

Bu nedenle Sayın Kemal Kılıçdaroğlu liderliğinde bu gerçekten hareketle, farklı görüşlerdeki siyasi partilerin ve kişilerin bir araya geldiği Millet İttifakının desteklenmesi gerektiği inancındayım.

Bu gerekçelerle Parti Meclis üyesi olduğum Memleket Partisinden istifa ettiğimi belirtir, Sayın Muharrem İnce ve çalışma arkadaşlarıma yaklaşık iki yıldır bana göstermiş oldukları ilgiden dolayı teşekkür ederim”

Paylaşın

Memleket Partisi Milletvekili Adayı İstifa Etti: Kılıçdaroğlu’nu Destekliyorum

Doğukan Ekiz, sosyal medya hesabından, “Memleket Partisi üyeliğimden ve Milletvekili Adaylığımdan sizlerin huzurunda istifa ediyorum” sözleriyle partisinden ve milletvekilliği adaylığından istifa ettiğini duyurdu.

Haber Merkezi / Doğukan Ekiz, istifa açıklamasında, “Ülkemizin ve halkımızın içerisinde bulunduğu ağır şartlar nedeniyle hayati önem arz eden değişim ve kalkınma gerekliliği bulunmaktadır. Bu değişim ve kalkınma için de en doğru adımlarla ülkeyi aydınlık bir geleceğe götüreceğine inandığım Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Sn. Kemal Kılıçdaroğlu’na desteklerimi tüm kamuoyu önünde bildiriyorum” ifadelerini kullandı.

Memleket Partisi’nin Samsun 7. sıra milletvekili adayı Doğukan Ekiz, Muharrem İnce ve parti yönetimini eleştirerek, partisinden ve adaylıktan istifa etti. Doğukan Ekiz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Samsun’da gençliğin sesi olarak çıktığım bu yolda bana var gücüyle destek olan yol arkadaşlarıma, kardeşlerime tekrar huzurunuzda teşekkürü bir borç bilirim.

Memleket Partisi’nde siyasete adım atma heyecanında bulunan bizler için, umut olduğunu düşündüğümüz Sn. Genel Başkan Muharrem İnce’nin ve Genel Merkez Yönetimi’nin söylem ve eylemlerinin AKP iktidarının ekmeğine yağ sürdüğü açıkça biz gençler tarafından görülmüştür.

Milyonlarca insan gibi benim de 24 yıllık yaşantımın 21 yılı AKP iktidarı tarafından her gün baskıların, işsizliğin, ötekileştirmenin daha da arttığı ve geleceğimizin el birliğiyle yok edildiği günleri görerek geçti.

Bu günlerin tekrarlanmaması adına aydınlık, çağdaş, umut dolu bir Türkiye Cumhuriyeti hayalimiz için AKP iktidarının yolunda koşar adımlarla ilerleyen Memleket Partisi üyeliğimden ve Milletvekili Adaylığımdan sizlerin huzurunda istifa ediyorum.

Ülkemizin ve halkımızın içerisinde bulunduğu ağır şartlar nedeniyle hayati önem arz eden değişim ve kalkınma gerekliliği bulunmaktadır. Bu değişim ve kalkınma için de en doğru adımlarla ülkeyi aydınlık bir geleceğe götüreceğine inandığım Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Sn. Kemal Kılıçdaroğlu’na desteklerimi tüm kamuoyu önünde bildiriyorum.”

Paylaşın

Muharrem İnce, Millet İttifakı’nı Hedef Aldı

Memleket Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce,” Değerli vatandaşlarım, Türkiye bir kader seçimine doğru gidiyor sayılı günler kaldı. Ancak altılı masadan garip sesler geliyor” dedi ve ekledi:

“Sayın Davutoğlu, 90 yaşındaki halasını dahi ikna edemediğini söylüyor. Sayın Babacan ‘Tabanımızın hepsinin CHP’ye oy vermeyeceğini CHP’lilere ilettik’ diyor. ‘Bunu söyledik’ diyor. Daha önce de, Türklük tartışması açıyor. Anayasa’nın ilk dört maddesini tartıştırıyor. ‘İkinci tura kalırsa Muharrem İnce’ye oy vermem’ diyor. Yani ‘İkinci tura kalırsa Muharrem İnce’ye oy vermem’ demek,. aslında birinci turda da ne yapacağının belli olmadığını söylüyor.”

Memleket Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Millet İttifakı ortaklarından Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın basına yansıyan açıklamalarının ardından konuştu. İnce, şöyle konuştu:

“Değerli vatandaşlarım, Türkiye bir kader seçimine doğru gidiyor sayılı günler kaldı. Ancak altılı masadan garip sesler geliyor. Sayın Davutoğlu, 90 yaşındaki halasını dahi ikna edemediğini söylüyor. Sayın Babacan ‘Tabanımızın hepsinin CHP’ye oy vermeyeceğini CHP’lilere ilettik’ diyor. ‘Bunu söyledik’ diyor.

Daha önce de, Türklük tartışması açıyor. Anayasa’nın ilk dört maddesini tartıştırıyor. ‘İkinci tura kalırsa Muharrem İnce’ye oy vermem’ diyor. Yani ‘İkinci tura kalırsa Muharrem İnce’ye oy vermem’ demek,. aslında birinci turda da ne yapacağının belli olmadığını söylüyor.

“Milletimize kazık atacaklar”

Yani bunun Türkçe meali şudur; Biz listelere girdik. CHP listelerine yerleştik. Yerimiz garanti. İster oy verin CHP’ye, ister vermeyin diyor. Bu Türkiye’ye bir tuzaktır. Bu milletimize nasıl bir kazık atacaklarını 15 Mayıs sabahı hep birlikte göreceğiz.

Bu iş doğru değildir. Bu millet ittifakı doğru konumlanmamıştır. Bunun doğrusu CHP, İYİ Parti ve Memleket Partisi birlikte yapmalılardı. Bunu defalarca gündeme getirdim ama ne yazık ki; Bizi dinleyen olmadı. Seçim günü hep birlikte göreceğiz. CHP listelerine yerleşen, garanti yerlere yerleşen bu arkadaşların Türkiye’ye, milletimize nasıl bir tuzak kuracaklarını hep birlikte yaşayacağız.”

Paylaşın

Kaftancıoğlu’ndan Muharrem İnce’ye Yanıt: İnce Hesaplarla Uğraşanlara…

MP Lideri İnce’nin “Millet İttifakı kurulurken davet edilmedik, yok sayıldık” sözlerine CHP İstanbul İl Başkanı Kaftancıoğlu, “Kendi gerçekliğini görmeden ince hesaplarla uğraşanlara da halk dersini verecek” şeklinde yanıt verdi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Memleket Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Muharrem İnce’nin “Millet İttifakı kurulurken davet edilmedik, yok sayıldık” sözlerine sosyal medya hesabından yanıt verdi.

Canan Kaftancıoğlu, İnce’nin sözlerini alıntıladığı paylaşımında “Yaptıklarını ya da yaşadıklarını gerekçelendirmek için aynaya bakmak yerine bahanelere sığınanlardan hazzetmedim hiç. Ne güzel söylemiş atalarımız Sorumluluk denilen şey önce iğneyi kendine batırmakken, kendi gerçekliğini görmeden ince hesaplarla uğraşanlara da halk dersini verecek.

29 Mart’ta CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmeye ilişkin de konuşan Muharrem İnce, şu ifadeleri kullanmıştı:

“29 Mart’tan önce veya sonra Kılıçdaroğlu’yla hiçbir görüşmem olmadı. Yakınındaki kişilerin bazıları kendilerini siyasi aktör yapmak için çıkıp açıklamalar yaptı. Önemsemedim. Ben Sayın Kılıçdaroğlu’yla görüşmeyen birisi değilim.

Özel telefonlarımızı bilmeyen insanlar değiliz. Ama herhangi bir görüşmemiz olmadı. Millet İttifakı’nı kurarken davet edilmedik, mutabakat metinleri yapılırken davet edilmedik. Yok sayıldık. Biz ittifaklara karşı değiliz ama ittifaklar omurgalı olmalıdır. Onlarınki menfaat ittifakı.”

Paylaşın

MP Lideri İnce: Millet İttifakı Kurulurken Davet Edilmedik

29 Mart’ta CHP Lideri Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmeye ilişkin konuşan MP Lideri İnce, “29 Mart’tan önce veya sonra Kılıçdaroğlu’yla hiçbir görüşmem olmadı. Yakınındaki kişilerin bazıları kendilerini siyasi aktör yapmak için çıkıp açıklamalar yaptı. Önemsemedim. Ben Sayın Kılıçdaroğlu’yla görüşmeyen birisi değilim” dedi ve ekledi:

“Özel telefonlarımızı bilmeyen insanlar değiliz. Ama herhangi bir görüşmemiz olmadı. Millet İttifakı’nı kurarken davet edilmedik, mutabakat metinleri yapılırken davet edilmedik. Yok sayıldık. Biz ittifaklara karşı değiliz ama ittifaklar omurgalı olmalıdır. Onlarınki menfaat ittifakı.”

Memleket Partisi Genel Başkanı ve 13. cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Cumhuriyet’e konuştu.

Muharrem İnce, partisinin 600 kişilik milletvekili listesinin YSK’ye teslim edildiğini anımsattı ve Memleket Partisi’nin adaylarını “toplumda karşılığı olan ve partiye emeği geçen insanlardan seçtiklerini” vurguladı.

MP Lideri İnce, “Çankaya bölgesinde 1. sırada Mülkiye’de profesör var. CHP’nin listesinde de Ali Dibo var. Ali Dibo’yla yarışacak adayımız” dedi.

Muharrem İnce, “Adaylarımız arasında doktorlarımız, tarım uzmanımız, BoğaziçiODTÜ mezunlarımız var. Parti meclisinde bunları tek tek oyladık. Biz 1.5 yaşında bir partiyiz. Elimizden bu geliyor” diye konuştu.

Çankaya’da bir kadın bir erkek olmak üzere fermuar yöntemi uyguladıklarını kaydeden İnce, “Bizim listemizde; Ali Dibo’lar, kumpasçılar, Atatürk’e hakaret edenler, ‘Kemalizm faşistliktir’ diyenler yok” ifadelerini kullandı.

MP Lideri İnce, “CHP’nin listesine koyduğu bir milletvekili ‘Kılıçdaroğlu’nda adamlığın zerresi yok’ demişti. Hele Yüksel Taşkın, direnişin kenti İzmir’e büyük hakarettir. Bu ittifakın adı Millet İttifakı değil, Ali Dibo ittifakıdır” diye konuştu.

‘Meclis’te iki AKP olacak’

Meclis’te “iki tane AKP olacağını” söyleyen İnce, “Ali Babacan, Sadullah Ergin, Davutoğlu 2017 referandumunda ‘evet’ oyu kullandılar. Erdoğan bunları kandırmıştı. Şimdi CHP listelerindeler. Erdoğan tekrar kandırırsa ne olacak” diye sordu.

29 Mart’ta CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmeye ilişkin de konuşan İnce, şöyle konuştu:

“29 Mart’tan önce veya sonra Kılıçdaroğlu’yla hiçbir görüşmem olmadı. Yakınındaki kişilerin bazıları kendilerini siyasi aktör yapmak için çıkıp açıklamalar yaptı. Önemsemedim. Ben Sayın Kılıçdaroğlu’yla görüşmeyen birisi değilim.

Özel telefonlarımızı bilmeyen insanlar değiliz. Ama herhangi bir görüşmemiz olmadı. Millet İttifakı’nı kurarken davet edilmedik, mutabakat metinleri yapılırken davet edilmedik. Yok sayıldık. Biz ittifaklara karşı değiliz ama ittifaklar omurgalı olmalıdır. Onlarınki menfaat ittifakı.”

Paylaşın

Memleket Partisi Milletvekili Aday Listesini Yüksek Seçim Kurulu’na Sundu

14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine haftalar kaldı. Muharrem İnce’nin genel başkanlığını yaptığı Memleket Partisi, milletvekili aday listesini Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) sundu.

Haber Merkezi / Memleket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Kayhan Yüreğir ve beraberindekiler aday listesini YSK Başkanı Ahmet Yener’e teslim etti.

Yüreğir, gazetecilere yaptığı açıklamada, Memleket Partisi olarak tüm illerde 87 seçim bölgesinde 600 milletvekili adayını saat 14.30 itibarıyla YSK’ye teslim ettiklerini söyledi. Kurulda işlemlerin tamamlandığını aktaran Yüreğir, şunları kaydetti:

“600 milletvekilimizin içinde kadınlarımıza ve gençlerimize çok önem verdik. Özellikle Türkiye’nin en genç milletvekili listesini yaptığımızı düşünüyoruz. Bunu diğer milletvekili aday listesini gördükten sonra da görmüş olacaksınız. Biz Memleket Partisi olarak kadınlarımızla, gençlerimizle, tüm partililerimizle ve tüm halkımızla seçimden birinci parti çıkacağımıza, Genel Başkanımız Sayın Muharrem İnce’yi de cumhurbaşkanı yapacağımıza inanıyoruz.”

“26 parti aday listelerini teslim etti”

Siyasi partilerin milletvekili aday listelerini Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) teslim etmeleri için belirlenen yasal süre 17.00’de sona erdi.

YSK Başkanı Ahmet Yener, Ankara’da yaptığı açıklamada toplam 26 partinin aday listelerini sunduklarını kaydetti.

Yener, listelerde 11 Nisan Salı gününe kadar inceleme yapılacağını ve başvuruda eksiklik varsa tamamlamaları için partilere bildirileceğini söyledi.

YSK 19 Nisan’da kesin aday listesini ilan edecek.

YSK Başkanı Ahmet Yener özetle şunları söyledi: Dün gerçekleştirdiğimiz kura töreninden sonra bugün saat 17.00 itibarıyla siyasi partilerimizin aday listelerini verme süreci tamamlanmıştır.

Bugün itibarıyla listelerini Adalet Birlik Partisi, Adalet Partisi, AK Parti, Ana Vatan Partisi, Bağımsız Türkiye Partisi, Büyük Birlik Partisi, Büyük Türkiye Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, Genç Parti, Güç Birliği Partisi, Hak ve Özgürlükler Partisi, Halkın Kurtuluşu Partisi, İYİ Parti, Memleket Partisi, Millet Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi, Milli Yol Partisi, Sol Parti, Türkiye İşçi Partisi, Türkiye Komünist Hareketi, Türkiye Komünist Partisi, Vatan Partisi, Yeniden Refah Partisi, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi ve Zafer Partisi saat 17.00 itibarıyla listelerini kurulumuza teslim etmişlerdir.

Kurulumuz saat 17.00 itibarıyla milletvekili seçimi kanunu 13, 14, 15 ve 16. Maddelerinde belirtilen koşulları siyasi partilerimizin yerine getirip getirmediğini 11 Nisan’a kadar inceleyecek ve varsa eksiklikleri ilgili siyasi partilere tamamlamaları için bildirilecektir. Bu sürecin demokrasimize ve siyasi partilerimize hayırlı olmasını diliyoruz.

Paylaşın

Memleket Partisi’nde Üst Düzey ‘Kılıçdaroğlu’ İstifası

Muharrem İnce’nin Liderliğini Memleket Partisi (MP) Parti Meclisi (PM) üyesi Eşber Atila, “Kılıçdaroğlu’na destek vermek; tek adam dönemini bitirmek, saray rejimini sonlandırmak isteyen herkesin ödevi haline gelmiştir” ifadeleriyle partisinden istifa ettiğini duyurdu.

Haber Merkezi / Eşber Atila’nın istifası Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Ahmet Yener’in bugün Cumhurbaşkanı kesin aday listesini açıklamasının ardından geldi.

“Zaman; bizlerin haklı oluşundan, halkın bundan sonraki yaşamının nasıl olacağına geçmiştir. Gelinen noktada süreç içindeki tüm eleştiri haklarımı saklı tutarak, geçmişte maruz kaldığım tüm haksızlıkları içime gömerek karar vermenin önemi büyüktür” ifadelerini kullanan Atila’nın açıklamaları şu şekilde sıralandı:

Aile içinde ve gençlik kollarında aldığım öğreti: ‘Bireysel başarı isteği, toplumsal bir kazancın önünde olmamalıdır’ şeklindedir. Sayın Muharrem İnce ve Memleket Partili arkadaşlarımın iyi niyetleri şüphesizdir. Ancak tüm veriler; AKP’yi göndermek, iktidarı değiştirmek maksadıyla da olsa yapılan çalışmanın hatalı sonuçlar doğuracağını göstermektedir.

Bu durumda eksilten, ayrışan tarafın değil; birleşen, bütünleşen tarafın yararlı olduğuna inanmaktayım. Bugün artık birçok farklı siyasi görüşün kabul ettiği, hatta birbirlerine zit diyebileceğimiz partilerin dahi uzlaştığı, bizlerin Genel Başkanlığını yapmış Cumhurbaşkanı adayı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na destek vermek; tek adam dönemini bitirmek, saray rejimini sonlandırmak isteyen herkesin ödevi haline gelmiştir.

Bu yüzden kurucusu ve Parti Meclisi Üyesi olduğum Memleket Partisi’nden istifa ediyorum. Umuyorum ki tüm Atatürkçülerle, memleket sevdalılarıyla, özgürlük ve insan hakları savunucularıyla, laik demokratik Cumhuriyetten yana olanlarla, tam bağımsız Türkiye diye haykıranlarla 14 Mayıs sabahı önce sandıkta, sonra iktidarı devralırken yine birlikte oluruz.”

Paylaşın

“CHP’de Muharrem İnce Defteri Daha Kapanmadı” İddiası

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı ve Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Memleket Partisi Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’yi ziyaretini değerlendiren Gazeteci Murat Yetkin, CHP’nin Muharrem İnce defterini daha kapatmadığını öne sürdü.

Murat Yetkin, bir CHP yöneticisi ile yaptığı görüşmeyi aktardı: “Daha durun bakalım” diyen CHP yöneticisi, “Cumhurbaşkanı adayları kesinleşmedi. Daha milletvekili listelerinin kesinleşmesine de çok var” dedi ve ekledi: “Siyasette 24 saat bile çok uzun bir süredir.”

Gazeteci Murat Yetkin, YetkinReport’taki yazısın ilgili bölüm şöyle:

“Dün çoğu kişi Muharrem İnce’nin kendisiyle görüşmeye gelen Kemal Kılıçdaroğlu’nu “Hoş geldiniz, ayağınıza sağlık, güle güle” diye adeta bir an önce gidin de ben de TV canlı yayınına yetişeyim der gibi yolcu etmesine takıldı. Yapılan ilk yorumlara göre İnce adaylıktan çekilmediğine göre CHP de artık İnce defterini kapatabilirdi.

Oysa görüşmeden bilgiler sızdıkça, İnce’nin üst perdeden çıkışlarına Show TV’de Ece Üner karşısında devam etmesine rağmen CHP’nin İnce defterini henüz kapatmadığı anlaşılıyordu. Zaten içeride -1 saat- İnce’nin adaylıktan çekilmesi, ya da Millet İttifakına katılması konuşulmamıştı bile; inanıp inanmamakta serbestsiniz elbette.

Depremden konuşmuşlardı, İnce’nin Kılıçdaroğlu’ndan daha eski CHP üyesi olduğundan söz etmişlerdi, bir nezaket ziyaretiydi işte. Ne Kılıçdaroğlu’ndan İnce’nin talepleriyle karşılanacağı belli bir teklif gelmişti ne de İnce konuyu açıp eli boş desteğe mahkûm kalmak istemişti. Bu defter kapanmıştı; hatta kapanması iyi de olmuştu.

CHP kaynaklarına göreyse henüz hiçbir defter kapanmamıştı.

Gelişmelere aşina bir CHP yöneticisi “Daha durun bakalım” dedi; “Cumhurbaşkanı adayları kesinleşmedi. Daha milletvekili listelerinin kesinleşmesine de çok var.” İnce ile konuşan arabulucular mı vardı? Ağza çekilen fermuar jesti… Çok var dediğiyse, 9 Nisan’da sona eren 10 günlük bir süreydi. “Unutmayın” dedi kaynağım; “Siyasette 24 saat bile çok uzun bir süredir. CHP yöneticisi Süleyman Demirel’in meşhur sözünü hatırlatıyordu.,

Aslında Ankara siyasetinde son birkaç günkü gelişmelere bakılacak olursa sadece CHP’nin İnce defteri değil, başka partilerde, hatta üç ittifakta da hiçbir defterin henüz kapatılmadığını görmek mümkün.

Örneğin, Yavuz Ağıralioğlu’nun İYİ Parti’den istifasıyla Ağıralioğlu defterinin de İYİ Parti’deki başka defterlerin de kapatıldığını söylemek mümkün mü?

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dün, 29 Mart’ta seçimden önceki son AK Parti Grup toplantısı için hazırlattığı videoyu ağırlıkla Ağıralioğlu’nun Kılıçdaroğlu’nun adaylığı ve onun HDP ile görüşmesini eleştirileri üzerine kurgulamıştı. Bir gün önce Kılıçdaroğlu’na oy vermeyeceğini ilan eden Ağıralioğlu ise TBMM’deki basın toplantısında “millete vaat edilenlere göre” kararını vereceğini söyleyiverdi.”

Paylaşın

Kılıçdaroğlu İle İnce Görüştü: Erdoğan Gitmeli

Kemal Kılıçdaroğlu ile Muharrem İnce görüştü. Kılıçdaroğlu, görüşme sonrası yaptığı açıklamada, “Halil İbrahim sofrasını büyütmeye çalışıyoruz. Sorunları masaya yatırmak, çözümler üretmek benim ve Sayın İnce’nin görevi” dedi.

Muharrem İnce ise, “İlkeler etrafında bu memleketi ayağa kaldırabiliriz. Bu Erdoğan gitmelidir. Bu Erdoğan yorgundur, kibirlidir. Akla, bilime, hukuka inanmamaktadır. 5 dakika dahi bu ülkeyi yönetmemelidir” diye konuştu.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı ve Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Memleket Partisi Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’yi ziyaret etti. Görüşme sonrası ortak basın açıklaması yapıldı.

Kılıçdaroğlu sözlerine “Sayın Genel Başkan’a bizi kabul ettikleri için teşekkür ediyorum” diyerek başladı.

“Başta deprem bölgesi olmak üzere Türkiye’nin pek çok sorununu görüştük. Hangi çözümleri ürettiğimizi ifade ettik karşılıklı. Deprem bölgesine yönelik kanun teklifi hazırlıyoruz. Sayın Genel Başkan’a ayrıntılı bilgi verdim. Önümüzdeki günlerde teklifi sunacağız. İşin özeti Halil İbrahim sofrasını büyütmeye çalışıyoruz” dedi.

“Yaşadığımız sorunlar Türkiye’nin sorunları, bireysel değil. Çözümler üretmek bizim görevimiz” sözlerini ekledi.

Muharrem İnce ise, “Bizler Memleket Partisi olarak diyoruz ki, ittifaklar olmalıdır fakat bu ittifaklar menfaat ittifakları olmamalı ilke ittifakları olmalıdır” dedi şunları ekledi:

“Bizim ilkelerimiz nettir. Atatürk’ü tartıştırmayız. Teröre karşı mesafeliyiz. Kadın hakları konusunda çok kararlıyız, geri adım atmayız. Mültecilerin gönderilmesi konusunda çok kararlıyız. Bizim ilkelerimiz bunlar. Bunlardan asla taviz vermeyiz.

İlkeler etrafında bu memleketi ayağa kaldırmalıyız. Bu Erdoğan gitmelidir, yorgundur, ortak aklı temsil etmez, kibirlidir; akla, hukuka, bilime inanmamaktadır. Bu konuda da her tür görüşümüzü açık ifade ediyoruz”.

Paylaşın

İnce Ve Oğan’ın Adaylığı Millet İttifakı’nın Oylarını Nasıl Etkileyecek?

14 Mayıs’ta gerçekleştirilecek cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine sayılı haftalar kaldı. Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce ve ATA İttifakı adayı Sinan Oğan’da cumhurbaşkanı adayı olabilmek için yeterli imzayı topladı.

Peki Muharrem İnce ve Sinan Oğan’ın adaylığı CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi’nden oluşan Millet İttifakı’nın oylarını nasıl etkileyecek?

İktidarın seçime çoklu adayla gitme çabasının meyve verdiği ve iki büyük ittifak dışındaki adayların etkisiyle seçimin ikinci tura kalmasının yolunun açıldığına dikkat çekiliyor.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olmak isteyenlerin Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) yaptığı başvurunun ardından 100 bin imza toplama süreci Pazartesi günü saat 20.00’de sona eriyor. Başvuran 11 isimden Muharrem İnce sürecin dördüncü gününde, Oğan ise beşinci günde 100 bin imzayı toplayarak aday olmaya hak kazandılar. Aralarında Vatan Partisi lideri Doğu Perinçek ve Türkiye İttifakı’nın adayı Ahmet Özal gibi isimlerin de bulunduğu adayların 100 bin imzaya ulaşması beklenmiyor.

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan imza için başvurmuş ancak Cumhur İttifakı ile anlaşınca adaylığını geri çekmişti.

Seçim takvimine göre YSK’nın imza sürecinin Pazartesi akşamı tamamlanmasının ardından Cumhurbaşkanı seçimi için geçici aday listesini Salı günü ilan etmesi bekleniyor. Kesin aday listesi ise 31 Mart günü yayımlanacak ve aynı gün propaganda dönemi başlayacak.

İnce ve Oğan’la seçim ikinci tura mı kalır?

Mart ayında yapılan çeşitli kamuoyu araştırma kuruluşlarının anketlerine göre İnce’nin oyları şu an için ortalama yüzde 2-3, Oğan’ınki ise yine ortalama yüzde 1-2 civarında görünüyor. Bu iki adaya verilen oylar, genelde Millet İttifakı’ndan geldiği düşünüldüğü için muhalefet için önem taşıyor.

DW Türkçe’den Gülsen Solaker’in edindiği bilgiye göre CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Memleket Partisi lideri İnce arasında beklenen görüşme için henüz bir takvim belirlenmedi ancak tarihin çok da uzaması beklenmiyor.

İnce ve Oğan’ın cumhurbaşkanı adaylıkları ile birlikte seçimin ikinci tura kalması artık daha yüksek bir ihtimal olarak değerlendirilirken, uzmanlara göre iktidarın başından beri istemiş olduğu ikinci tur muhalefet için önemli riskler içeriyor.

Siyaset Bilimci Deniz Yıldırım, bu seçimin aslında Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin toplum nezdinde başarılı bulunup bulunmadığının bir oylaması olacağına dikkat çekiyor. Son yerel seçimde büyük şehirlerin biraz da bu kampanya ile kazanıldığını hatırlatan Yıldırım şöyle konuşuyor:

“Şimdi ise ikili adaylı sistemden dört adaylı bir seçime doğru geçiş bir yönüyle bu referandum görüntüsünü sekteye uğratacak.”

Yıldırım, Cumhur İttifakı’nın bir taraftan kendisini genişletirken diğer taraftan “karşı kampı bölme stratejisi” izlediğini belirterek, iktidarın amacının seçimin ikinci tura kalmasını sağlamak olarak okuyor.

Yıldırım, muhalefet için bir diğer riskin ise seçimin ikinci tura kalması durumunda parlamento ile Cumhurbaşkanı seçimlerinde oluşabilecek farklılık olduğunu söylüyor.

Siyaset Bilimci Onur Alp Yılmaz, İnce’nin aldığı oy yüzde 2-3 bile olsa muhalefet için riskli olacağını belirterek, iktidarın kendisine göre kurguladığı seçim sistemi ile yüzde 41-43 oy ile parlamentoda çoğunluğu kazanabileceğini ve ikinci tura bu avantajla gidebileceğini aktarıyor. Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürüyor:

“İktidarın nispi seçim sistemini kullanarak yapmaya çalıştığı şey muhalefetin bölünmüşlüğü üzerinden parlamento çoğunluğunu elde etmek. İktidar, ilk turda parlamento çoğunluğunu kazanıp cumhurbaşkanlığı seçimlerini ikinci tura bırakarak Meclis ve cumhurbaşkanlığının aynı partide olmasının bir yönetim krizini aşmakta tek yol olduğunu ve istikrarı vurgulayarak seçmeni ikna etmeye çalışacak.”

İnce kimlerden oy alıyor?

Her ne kadar sosyal medyada çok etkin görünse de İnce ile ilgili en önemli eleştiriler ülke sorunları ile ilgili kalıcı çözüm önerilerinin bulunmaması ve etrafında iyi bir ekip olmaması olarak sıralanıyor.

100 bin imzaya dördüncü günde ulaşabilen İnce’nin partisinin değil ama kendisinin oyları Mart ayının ilk haftalarında yapılan anketlerde yüzde 5’e kadar ulaşmış görünüyordu. Ancak bu oyların ne kadar kalıcı olduğu şu an için bilinmiyor ve İnce’ye oy veren kesimlerin genelde tepkisel oy verme eğiliminde oldukları belirtiliyor ve bu oy oranının seçime az bir süre kala düşme ihtimali olduğuna dikkat çekiliyor.

Yılmaz, İnce’nin oy tabanını şöyle açıklıyor:

“Sayın İnce’nin iki grubun oyuna talip olduğunu söylememiz mümkün. Bunlardan birincisi küskün CHP’liler. İkincisi de merkez siyasetten umudunu yitirmiş, kendisine alternatif arayan ve o nedenle merkezin dışına evrilen bir söylemi benimseyen daha ziyade gençlerin olduğu bir grup.”

Yıldırım da İnce ve Oğan’a verilen oyların daha çok tepkisel oylar olduğunu söyleyerek, “Yüzde 50 artı 1’i kazanmanın dayattığı sisteme çok uygun bir durum değil. Belki parlamenter sistem olsaydı şu an, bu iki aday daha farklı bir pozisyonda olabilirlerdi. Ama tepkisel oylar bu seçimde kazanmaya yol açmayacaktır” diyor.

Macron ile benzerlik kurulabilir mi?

İnce’nin, kendisi ile Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron arasında paralellik kurduğunu hatırlatan Yıldırım, Türkiye ile Fransa arasındaki önemli farkları şöyle aktarıyor:

“Türkiye’de şu anda Avrupa’da özellikle Almanya ve Fransa’da gördüğümüz şekilde gençlerin siyasetten tamamen uzaklaşması, sandıktan kopması ve tercihsiz kalması gibi bir durum söz konusu değil. Aksine iktidarın gençlikten özellikle çekindiğini görebiliyoruz.”

Yapılan pek çok araştırmaya göre gençlerin en az yüzde 60’ı oyunu Cumhur İttifakı’ndan yana kullanmayı düşünmediğini dile getiriyor.

Yıldırım, cumhurbaşkanı adayları için henüz propaganda döneminin resmen başlamadığını ve iki büyük ittifakın kampanyalarının henüz görülmediğini de hatırlatıyor. İttifakı olmayan tek adayın İnce olduğuna dikkat çeken Yıldırım şu tespiti yapıyor:

“Bu sistem şu anda ittifakları dayatıyor. Millet İttifakı niye ittifak kurdu? Çünkü tek başına hiçbir parti anayasayı değiştirecek, hatta yasa yapabilecek çoğunluğa ulaşmayı mümkün görmüyor. İnce diyelim ki Meclis’e girdi, hangi yasayı geçirecek ya da hangi anayasa değişikliğini yapabilecek?”

Millet İttifakı ne yapmalı?

İnce’nin 100 bin imzayı toplamasının ardından CHP’nin nasıl bir tutum izleyeceği ve Kılıçdaroğlu’nun İnce ile olası görüşmesinde nelerin konuşulacağı da merak konusu.

Yılmaz, İnce’nin 100 bin imzayı toplamasının ardından Kılıçdaroğlu ile görüşmeye eli daha güçlü gidebileceğini söylerken, şunları da ekliyor:

“100 bin imzayı belki sadece pazarlık için koz olarak kullanma noktasında toplamış olsa da İnce kitlelerin manipülasyonuna kolay gelebilen bir durumda. O yüzden niyeti o olsa dahi imzayı topladıktan sonra etrafının da zorlamasıyla bu seçimde ‘illa yarışacağım’ noktasına da gelebilir. Tahmin etmek çok zor.”

Yıldırım ise muhalefetin önünde iki yol bulunduğunu şu sözlerle aktarıyor:

“Millet İttifakı için bence iki yol var. Ya Erdoğan’ın yaptığı gibi kendi rakibi olan, kendinden oy alabilecek partilerle bir şekilde görüşme yolunu seçer ve kendine katar. Örneğin İnce’yi de ittifakın bileşeni haline dönüştürür. Ya da ikinci yol kendinden kaçan kesimlerin endişelerini giderebilecek bir kampanya yapar.”

“Laikliğin tabutuna çivi”

Siyaset bilimcilere göre seçimin çoklu aday nedeniyle muhalefet tarafından kazanılamaması, orta ve uzun vadede siyasi sistem ve temel haklar açılarından farklı olumsuz sonuçlara da yol açabilir.

Yıldırım gerek İnce gerekse Oğan’ın sık sık Atatürkçülük ilkesine vurgu yaptığını ve Millet İttifakı’nı Atatürkçü olmamakla itham ettiğini hatırlatarak, şöyle konuşuyor:

“Öte yandan iktidar muazzam bir İslamcı ittifakı kurmuşken ve laikliğin tabutuna belki de son çiviyi çakacak, kadın haklarının tabutuna son çiviyi çakacak bir ittifakı yapmışken bunu Atatürkçülük açısından asıl tehlike olarak görmeyip muhalefeti hedefe koymanın tabanda geleceğe dönük olumsuz yansımaları da olabilir. Çünkü böyle kritik bir seçimi kaybettiren adaylar olarak görülmeleri halinde, hitap ettikleri cumhuriyetçi kitlelerle bağları onarılmaz duruma gelebilir.”

Yılmaz ise “İnce’nin belki kendi siyasi bekası açısından yapmış olduğu ya da belki kendisine alan açmak için siyaseten yapmış olduğu bu hamle bir daha Türkiye’de hiç demokratik siyasetin zemininin olmamasına sebep olabilir” uyarısında bulunurken, şöyle konuşuyor:

“Batı’ya karşı kendisini meşrulaştırma arayışında olan her rejimde mutlaka bir muhalefet olur. Günün sonunda Türkiye’de de bir muhalefet olacaktır. Ama iktidara karşı denge, denetleme, fren mekanizması yaratmanın ve iktidar değişimi umudunun Türkiye’de diri tutulabilmesinin tek yolu muhalefetin birleşmesi. Seçimin kaybedilmesi durumunda pek böyle bir ihtimal kalmayacağını söylememiz mümkün.”

Paylaşın