Şimşek’ten “Cari Açık” Açıklaması: Sorun Olmaktan Çıkıyor

Cari açık verilerine ilişkin değerlendirmede bulunan Mehmet Şimşek, “İstikrar, güven ve dayanıklılık artıyor, cari açık önemli bir sorun olmaktan çıkıyor. Dış borcun milli gelire oranı düşüyor ve rezerv birikimi hızlanıyor” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Cari açığın milli gelire oranının ikinci çeyrekte yüzde 2,5’in altına gerilemesini bekliyoruz. Yapısal reformlarla ekonomik dönüşümü gerçekleştirerek sürdürülebilir cari açığa ulaşacağız. Böylece ülkemizin dış finansman ihtiyacını kalıcı olarak düşüreceğiz.”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabından cari açık verilerine ilişkin değerlendirmede bulundu. Şimşek, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:

“İstikrar, güven ve dayanıklılık artıyor, cari açık önemli bir sorun olmaktan çıkıyor. Dış borcun milli gelire oranı düşüyor ve rezerv birikimi hızlanıyor. Yıllık cari açık mayısta 25,2 milyar dolarla 2022 yılı Haziran ayından sonraki en düşük seviyesine geriledi.

Cari açıktaki düşüşün yanı sıra olumlu dış finansman görünümü devam ediyor. Yılın ilk beş ayında portföy girişi 19,1 milyar dolara ulaştı. Bankacılık ve reel sektörün uzun dönem dış borç çevirme oranları geçen sene ocak-mayıs dönemindeki yüzde 97 ve yüzde 73 seviyesinden bu yılın aynı döneminde sırasıyla yüzde 160 ve yüzde 123’e yükseldi.

Cari açığın milli gelire oranının ikinci çeyrekte yüzde 2,5’in altına gerilemesini bekliyoruz. Yapısal reformlarla ekonomik dönüşümü gerçekleştirerek sürdürülebilir cari açığa ulaşacağız. Böylece ülkemizin dış finansman ihtiyacını kalıcı olarak düşüreceğiz.”

Cari açık, 25,2 milyar dolara geriledi

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) verilerine göre, Mayıs ayında cari denge 1,24 milyar dolar açık verdi. Geçen ay cari açık 5,29 milyar dolar olarak kaydedilmişti. Geçen yılın Mayıs ayında ise cari açık 7,8 milyar dolar olmuştu.

Mayıs ayı itibariyle 12 aylık cari açık 25,2 milyar dolar düzeyine geriledi. Bir önceki ay 12 aylık cari açık 31,7 milyar dolar olarak kaydedilmişti. Çekirdek denge olarak bilinen altın ve enerji hariç cari işlemler hesabı ise Mayıs ayında 3,3 milyar dolar fazla verdi.

TCMB verilerine göre, ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığı Mayıs’ta 4,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Hizmetler dengesi kaynaklı net girişler 4,7 milyar dolar olurken bu kalem altında seyahat kaleminden kaynaklanan net gelirler 3,9 milyar dolar olarak kaydedildi.

TCMB verilerine göre Mayıs ayında doğrudan yatırımlardan kaynaklanan net girişler 361 milyon dolar olarak kaydedildi.

Aynı dönemde portföy yatırımları 5,6 milyar doları tutarında net giriş gösterdi. Alt kalemler itibarıyla incelendiğinde, yurt dışı yerleşiklerin hisse senedi piyasasında 529 milyon ABD doları net satış ve devlet iç borçlanma senetleri piyasasında 6,1 milyar dolar net alış yaptığı görüldü.

Mayıs ayında resmi rezervlerde bu ay 17,6 milyar dolar net artış oldu. Net hata noksan tarafında ise Mayıs ayında beş aydır görülen çıkış ivmesi güçlü bir şekilde tersine döndü. Mayıs ayında net hata noksan fazlası 4,5 milyar dolar oldu. Net hata noksanda Mayıs ayından önceki beş ayda 18,9 milyar dolarlık çıkış görülmüştü.

Paylaşın

Şimşek’e Göre, Enflasyonda En Zor Dönem Geride Kaldı

TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu Toplantısı’nda konuşan Mehmet Şimşek, “Enflasyonda en zoru geride kaldı. Kolay bir süreç değil. Dezenflasyonda Türkiye tecrübeli ama başarılı değil. Para politikasının yeniden güçlü şekilde kurulması zaman alır” dedi ve ekledi:

“Biz geçen sene bu vakitlerde de 1 sene geçiş dönemine ihtiyacımız olduğunu ve bu sürece enflasyonun yükseleceğini, bu yılın mayıs ayında zirveye ulaşacağını, daha sonra kalıcı olarak düşmeye başlayacağını söyledik. Önümüzdeki ay büyük ihtimalle enflasyon yüzde 60’a, sonraki ay yüzde 50’ye inecek.”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TÜSİAD (Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği) Yüksek İstişare Konseyi toplantısında açıklamalarda bulundu.Bakan Şimşek’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Kur riskini azalttık, borçlanmanın vadesini artırıyoruz… Uluslararası rezervlerde tarihi bir düzeltmeyle karşı karşıyayız. Bankalarla swapı neredeyse kapattık.

Swap hariç net rezerv eksi 61 milyar dolardan artı 18 milyar doların üzerine çıkmış durumda. Net rezervlerdeki düzelme 80 milyar dolar civarına ulaştı. Daha önce bu türden iyileşmeyi 11 yılda sağlamışız, bu iyileşme bir yılda sağlandı.

KKM 60 milyar doların altına indi. Temmuzda KKM’den çıkış çok daha hızlanacak… Türkiye’nin istikrar ve reform programı ile birlikte risk priminde dramatik bir düşüş yaşanmıştır.

Son 1 yılda risk priminde daralma 450 puan civarında, benzer ülkelere göre risk priminde muazzam iyileşme var… Dış kaynağa erişimde sorun ortadan kalktı. Türkiye’nin makul maliyetlerle dış kaynağa erişiminde sorun, önemli ölçüde ortadan kalktı.

Rezervlerdeki artışın büyük bir kısmı vatandaşlarımızın ve şirketlerimizin programa olan güveni nedeniyle dövizden TL’ye geçişle açıklanır, üçte ikisinden fazlası bu.

“Dezenflasyonda Türkiye tecrübeli ama başarılı değil”

Enflasyonda en zoru geride kaldı. Kolay bir süreç değil. Dezenflasyonda Türkiye tecrübeli ama başarılı değil. Para politikasının yeniden güçlü şekilde kurulması zaman alır.

Biz geçen sene bu vakitlerde de 1 sene geçiş dönemine ihtiyacımız olduğunu ve bu sürece enflasyonun yükseleceğini, bu yılın mayıs ayında zirveye ulaşacağını, daha sonra kalıcı olarak düşmeye başlayacağını söyledik. Önümüzdeki ay büyük ihtimalle enflasyon yüzde 60’a, sonraki ay yüzde 50’ye inecek.

Bu programın yükü herkes tarafından adil şekilde paylaşılmak zorunda. Tabii ki bunu dar gelirli yurttaşların üzerine yüklemeyeceğiz. Şu anda asgari ücretliler, asgari ücrete kadar ‘0’ gelir vergisi ödüyor. Tercihlerimiz çok net.

Amacımız kayıt dışıyla mücadeleyi amansız şekilde yürütmek. Aslında başardık. Eylem planı falan olmayacak. Türkiye’deki bütün vergi mükellefleri yapay zeka ile denetlenip, ChatGPT benzeri şekilde raporlanıp mükelleflere gönderilmesinin altyapsını hazırlıyoruz. Maliye’de bir ekip kurduk, kapasitemiz nedir ona bakacağız, duruma göre dışarıdan destek alacağız. Amacımız vergide adaleti sağlamak.”

Şimşek, dünya genelinde ciddi bir kamu borcu olduğunu ve faiz yüksek seyrettiği için borçların çok ciddi sorun haline geldiğini ve küresel büyümenin de bu nedenle aşağı çekildiğini söyledi.”

Paylaşın

Şimşek’ten “Enflasyon” Açıklaması: Düşüreceğiz

TÜİK’in açıkladığı mayıs ayı işsizlik verilerini değerlendiren Mehmet Şimşek, “İşsizlik oranı 2012 yılı Kasım ayından sonraki en düşük seviye olan yüzde 8,4’e geriledi” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Programımızın nihai amacı sürdürülebilir yüksek ve kapsayıcı büyüme ile kalıcı refah artışıdır. Kararlılıkla uyguladığımız programla enflasyonu düşüreceğiz ve gelir dağılımını iyileştireceğiz.”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK), açıkladığı mayıs ayı işsizlik verilerini değerlendirdi. Şimşek’in açıklamasının tamamı şu şekilde:

“İşgücü piyasasındaki olumlu seyir sürüyor. Mevsimsel düzeltilmiş verilere göre: İstihdam mayıs ayında 273 bin kişi arttı, son 12 aylık artış ise 1,3 milyona ulaştı. ⁠

İşgücüne katılım oranı yüzde 54,5 ile tarihi yüksek seviyeye çıktı. İşsizlik oranı 2012 yılı Kasım ayından sonraki en düşük seviye olan yüzde 8,4’e geriledi.

Programımızın nihai amacı sürdürülebilir yüksek ve kapsayıcı büyüme ile kalıcı refah artışıdır. Kararlılıkla uyguladığımız programla enflasyonu düşüreceğiz ve gelir dağılımını iyileştireceğiz.”

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), İşgücü İstatistikleri Mayıs 2024 verilerini açıkladı. Buna göre; 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı mayıs ayında bir önceki aya göre 27 bin kişi azalarak 3 milyon 11 bin kişi oldu.

İşsizlik oranı ise 0,1 puan azalarak yüzde 8,4 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 7,0 iken kadınlarda yüzde 11,0 olarak tahmin edildi.

15 – 24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre yüzde 0,3 puan artarak yüzde 15,0 oldu. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde yüzde 12,8, kadınlarda ise yüzde 19,3 olarak tahmin edildi.

Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı mayıs ayında bir önceki aya göre yüzde 2,0 puan azalarak yüzde 25,2 oldu.

Paylaşın

Mehmet Şimşek’e Göre Ekonomi İyiye Gidiyor!

Ekonomiye ilişkin açıklamalarda bulunan Bakan Şimşek, “Borçlanma faiz oranlarımız düşüyor. Programımız sayesinde ülkemize yatırımcı ilgisi artmaya ve CDS risk primimiz gerilemeye devam ediyor” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Dezenflasyon sürecinde daha da iyileşecek makro göstergelerimizle birlikte borçlanma maliyetlerimiz düşüşünü sürdürecek ve kamu maliyesindeki olumlu görünüm güçlenecektir.”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabından ekonomiye dair açıklamalarda bulundu.

Açıklamasında, borçlanma faiz oranlarının düşüşe geçtiğini ve yatırımcı ilgisinin artmakta olduğunu belirten Mehmet Şimşek, şu ifadeleri kullandı.

“Borçlanma faiz oranlarımız düşüyor. Programımız sayesinde ülkemize yatırımcı ilgisi artmaya ve CDS risk primimiz gerilemeye devam ediyor. Azalan risk primi ve gerileyen enflasyon beklentileriyle hazine tahvil faizleri düşüyor.

2 yıl vadeli TL cinsi gösterge tahvilin faizi marta göre yaklaşık 1000 baz puan geriledi. 5 ve 10 yıl vadeli dolar cinsi tahvillerin faizi ise nisandan bu yana yaklaşık 50 baz puan düştü.

Dezenflasyon sürecinde daha da iyileşecek makro göstergelerimizle birlikte borçlanma maliyetlerimiz düşüşünü sürdürecek ve kamu maliyesindeki olumlu görünüm güçlenecektir.”

Paylaşın

Şimşek’ten Enflasyon Açıklaması: Dezenflasyon Süreci Başladı

Enflasyon verilerini sosyal medya hesabı üzerinden değerlendiren Mehmet Şimşek, “Dezenflasyon süreci başladı” dedi. Şimşek, “fiyat istikrarına ulaşana kadar” mevcut ekonomi programının “kararlılıkla” uygulanmaya devam edeceğini kaydetti.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Haziran ayına ilişkin enflasyon verilerini açıkladı. Haziran ayında enflasyon geçen yılın aynı ayına göre yüzde 71,60 arttı. Enflasyon aylık bazda ise yüzde 1,64 seviyesinde hesaplandı.

TÜİK’e göre; bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış yüzde 47,84 ile giyim ve ayakkabıda yaşandı. Buna karşılık aynı dönemde en fazla artış yüzde 107,11 ile eğitimde yaşandı. Fiyat artışının aylık bazda en fazla olduğu kalem ise yüzde 3,79 ile konut oldu.

Öte yandan Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) Haziran ayında enflasyonun aylık yüzde 4,27 arttığını hesapladı. ENAG’a göre TÜFE’nin son 12 aylık artışı yüzde 113,08 seviyesinde gerçekleşti. Enflasyon bu yılın ilk altı ayında ise yüzde 41,16 oldu.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TÜİK’in açıkladığı enflasyon verilerini sosyal medya hesabı üzerinden değerlendirdi. Dezenflasyon süreci başladığını belirten Şimşek, şu ifadeleri kullandı:

“Mevsimsel düzeltilmiş üç aylık hareketli ortalamanın yıllıklandırılmış değerinin ima ettiği enflasyon eğilimi yıl sonu hedefimizle uyumludur. Yüzde 1,64’lük aylık haziran verisi ise yüzde 22’lik yıllıklandırılmış enflasyonu işaret ediyor.

Finansal istikrar, sürdürülebilir cari açık, rezerv birikimi ve gri listeden çıkış gibi birçok alanda elde ettiğimiz başarıyı programımızın ana hedefi olan dezenflasyonda da belirgin bir şekilde göreceğiz. Fiyat istikrarına ulaşana kadar programımızı kararlılıkla uygulayarak kalıcı refah artışını sağlayacağız.”

Paylaşın

Şimşek, AK Partili Belediyeleri Uyardı: Mali Durumunuz İyi Gözükmüyor

AK Partili belediye başkanlarına uyarılarda bulunan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in belediye başkanlarına “Mali durumunuz iyi gözükmüyor” dediği öne sürüldü:

“Kendi merkezi bütçemiz ile ilgili durumu anlattım. Ama gelgelelim sizin durumunuz merkezi hükümetten çok çok daha kötü. Belediyelerin yıllık personel giderleri bütçe gelirlerinin yüzde 30’unu aşamaz. Hiçbiriniz kanuna uymuyorsunuz. İstihdam bürosuna dönüşmüşsünüz. Mevcut mali kurallara uyun. Borç ve personel konusunda uymamışsınız.”

Açıklanan kamuda tasarruf tedbirlerine riayet edilmediğine dair her geçen gün yeni bir örnek yaşanırken, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, AK Parti’nin Kızılcahamam kampında önceki gün yaptığı sunumda partililere önemli ‘uyarılarda’ bulundu.

Türkiye gazetesinden Emrah Özcan’ın aktardığına göre, Emeklilikte Yaşa Takılan (EYT) ve deprem nedeniyle oluşan bütçe açıklarını kayıt dışılığı önleyerek kapatacaklarını ifade eden Şimşek şunları kaydetti:

“Bakın bu kamu tasarrufları bizi bağlamaz falan diye düşünmeyin. Bakanlığımız denetim yapacak ve ilgili harcama sorumlusu çok ciddi müeyyideler ile karşı karşıya kalabilecek. Kamuda tasarruf tedbirleri belediyeleri yüzde 100 bağlamaktadır. Sizin mali durumunuz iyi gözükmüyor.

Kendi merkezi bütçemiz ile ilgili durumu anlattım. Ama gelgelelim sizin durumunuz merkezi hükümetten çok çok daha kötü. Belediyelerin yıllık personel giderleri bütçe gelirlerinin yüzde 30’unu aşamaz. Hiçbiriniz kanuna uymuyorsunuz. İstihdam bürosuna dönüşmüşsünüz. Mevcut mali kurallara uyun. Borç ve personel konusunda uymamışsınız.”

Paylaşın

Şimşek’ten “Asgari Ücret” Yorumu: Düşük Değil

Asgari Ücrete ilişkin değerlendirme yapan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Asgari ücret AK Parti hükümetlerinde dolar bazında ciddi oranda arttı. Haziran 2024 itibariyle asgari ücret 524 dolar” dedi ve ekledi:

“Bu sene reel olarak asgari ücret artmış olacak. Asgari ücret yılbaşında yüzde 49 arttı. İlk 6 ayda enflasyon yüzde 20’lerde olacak. Yıl sonunda enflasyon piyasanın beklediği gibi olsa bile yüzde 42-43’lerde olacak. Gelişmekte olan ülkelerde en yüksek asgari ücret bizde. Türkiye’de asgari ücret düşük değildir.”

Vergi politikaları hakkında da değerlendirme yapan Mehmet Şimşek, “Türkiye’de birçok kesim vergiden imtina ediyor, ciddi bir kayıtdışılık var. Biz verginin tabanını büyüterek sonuç alacağız. Bizim iki temel ilkemiz var. Vergide adaleti sağlamak ve uygulamada etkinliği sağlamak” ifadelerini kullandı.

Mehmet Şimşek, IMF ilişkileri hakkında ise Türkiye’nin IMF nezdinde arzulanan seviyeye neredeyse vardığını söyledi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ekonomi gündemindeki son gelişmeleri değerlendirmek için Bloomberg HT – Habertürk yayınına katıldı. Bakan Şimşek’in öne çıkan ifadeleri şunlar oldu:

“Gri listeden çıkışımız bir ekip çalışması. Daha önce mevzuat çalışması yapılmıştı ama en önemlisi uygulamadaki etkinlikti. Gri listeye girmek kolay çıkmak zor. İçişleri ve Adalet Bakanlığımızın desteği olmasaydı bu listeden çıkamazdık. Haziran ayından bu yana bir araya geldiğim bütün hazine bakanlarıyla bu konuyu konuştuk.

Bizim finansal sistemimizin sağlıklı işlemesi ve itibarlı olması lazım. Listeden çıkmak büyük kazanım ama burada esas amaç Türkiye’nin güvenilebilir olduğunu ortaya koymaktı… Siyasi mülahazalar devreye girmesin diye FATF’ye bir mektup bile yazdık.

Son aylarda kaynak girişi güçlü oranda arttı. Şu an bu kaynak girişini nasıl yönetiriz onunla uğraşıyoruz. Sisteme çok Döviz girince aşırı TL basıyorsunuz. Bu da likidite fazlası yaratıyor… Rezerv yeterliliği bakımından neredeyse IMF kriterini yakaladık. Yurt içi bankalarla olan swapları neredeyse 5 milyar dolara indirdik. Vadesi gelmişken kapatıyoruz. Swap hariç net rezerv artı 12 milyar dolara yükseldi. Döviz rezervlerini endişe kaynağı olmaktan çıkardık.

Reel bazda lirada bir miktar değerleme oldu. Esas hedefimiz enflasyonu kalıcı şekilde düşürerek nominal kurlarda istikrar sağlamak… Gri liste kararından sonra Moody’s’in bunun olumlu yönde yansıyacağı yönünde değerlendirmesi var. Fon akışı son derece güçlü.”

Gri Liste: “Terörizmin finansmanıyla mücadeleyi bir öncelik haline getirdik. Gri listeden Türkiye oybirliğiyle çıkarıldı. Tek bir ülke itiraz etmedi. Komşumuz Yunanistan bile ‘güçlü şekilde sizi destekliyoruz’ dedi. Listeden çıktık ama terörizmin finansmanıyla ilgili güçlü bir şekilde mücadele edeceğiz. MASAK’ın idari kapasitesi geliştirilecek. Yapay zekayı bu noktada devreye alacağız. Başardık, başarmaya devam edeceğiz.

Cari Açık: Programın temelinde rasyonel politikalar ve yapısal reformlar var. Bu durum yatırımcı güvenini getiriyor. Bu durum reel kurda istikrarı getiriyor. O da beraberinde dezenflasyonu getiriyor. Programın özünde dengesizliklerin giderilmesi var. Türkiye’nin biriktirdiği dengesizliklerden bir tanesi dış açıktı. Geçen Mayıs ayında yıllık cari açık 57 milyar dolardı. Bu Mayıs ayında 26 milyar dolara muhtemelen inecek. Cari açık konusunda başarı sağlandı, bu başarıyı kalıcı hale getirmek lazım. Devletin aktif olarak işin içinde olduğu sanayi politikası ortaya koyacağız.

Şu an rezerv birikimi şirketlerin ve vatandaşların portföy tercihleri ve dış kaynaktan geliyor… İkinci dengesizlik bütçe açığıydı. Geçen sene seçimden önce muhalefetin popülist iteklemesiyle EYT geçti. Geçen sene EYT’nin yıllık maliyeti finansman maliyetiyle birlikte 724 milyar TL oldu. Bütçe dengelerinin iyileşmesinde oldukça mesafe kat ettik. Ama kat edeceğimiz yol var. Gelecek sene bütçe açığının milli gelire oranını yüzde 3’ün altına çekeceğiz

Üçüncü dengesizlik büyümedeki dengesizlikti. Büyümede yeniden dengelenmeyi sağladık. Enflasyonun ana kaynağı iç talep kaynaklı büyüme. KKM’de 44 haftadır kesintisiz olarak düşüş var. Bu durum para politikasının çalışmasını engelleyen bir faktör. KKM’yi giderek bir sorun olmaktan çıkarıyoruz. Bugün itibariyle şirketlerin KKM’deki vergi avantajı son buldu. Artık şirketler için bir istisna yok. Bireylerin KKM’den kazandıkları da vergiye tabi olacak. KKM’den çıkış hızlanacak.

Kalıcı refah artışı için en önemli konu istihdamdır. Bir her sene ortalama 690 bin istihdam sağladık 20 yılda. Geçici olarak tabii ki ekonomide bir yavaşlama sürecine gireceğiz. Enflasyondaki düşüşle birlikte reel ücret artışları yaşanacak. Mayıs ayında enflasyon yükseldi diyebilirsiniz ama son 12 ayın enflasyonu o. Piyasalar temkinli, henüz programı tam satın aldılar diyemeyiz. Önümüzdeki 12 ay için yüzde 31 enflasyon bekliyorlar.

Bizim için önemli olan yıl sonunda enflasyonun yüzde 42’nin altına düşmesi, o zaman alım gücünün hissedileceği bir döneme gireceğiz… Dolar/TL ‘de büyük dalgalar vatandaşları ve şirketleri tedirgin ediyor.

Geçen sene mali itki vardı. Yüksek bütçe açığı yüksek enflasyon demek. Biz mali itkiyi geriye çekeceğiz. İnşaat maliyetlerinde artışın bu sene devamı için bir sebep yok. Geçen sene KDV’yi artırmıştık ama bu sene bir KDV artışı gündemde değil.

Muhalefetin popülist söylemi olabilir ama biz bütün dengelere bakıyoruz. Muhalefetin popülist söylemine itibar etmeyeceğiz. Bizim tek bir amacımız var refah artışı ve refah artışının adaletli paylaşımı… Gelecek sene bütçe açısından daha farklı bir noktada olacağız. Kazandığı halde vergi vermekten imtina eden kesimlerle mücadele edeceğiz… Türkiye’nin risk primi geçen yıl 700 civarındaydı bu sene 270 baz puanlara geldi.

Asgari ücret: Bizim için önemli olan dengesizliklerin giderilmesi ve bunu da kalıcı hale getirmek. Vatandaşımız bize inansın. Evet kolay bir süreç değil bu. Türkiye’nin sorunlarına kolaycı çözümler yok.

Vatandaşımızı enflasyona ezdirmedik ve ezdirmeyeceğiz. Asgari ücret AK Parti hükümetlerinde dolar bazında ciddi oranda arttı. Haziran 2024 itibariyle asgari ücret 524 dolar. Bu sene reel olarak asgari ücret artmış olacak. Asgari ücret yılbaşında yüzde 49 arttı. İlk 6 ayda enflasyon yüzde 20’lerde olacak. Yıl sonunda enflasyon piyasanın beklediği gibi olsa bile yüzde 42-43’lerde olacak. Gelişmekte olan ülkelerde en yüksek asgari ücret bizde. Türkiye’de asgari ücret düşük değildir.

Asgari ücreti vergi dışında bıraktık. Bu sene bunun bütçeye maliyeti 670 milyar TL… EYT ile birlikte emekli başına çalışan sayısı 1,5 seviyelerine indi… Enflasyon yavaşlayacak, vatandaşlarımıza reel büyümeden pay vermeye devam edeceğiz. Sabırla yola devam edersek bu enflasyonu düşüreceğiz.

Bütün kesimlerin bir süre sabır göstermesi gerekecek. 2025’ten itibaren küresel finansal koşullar elverişli olacak. Bu dış kaynak noktasında elimizi güçlendirecek… Asya’daki ülkelere, Endonezya, Filipinler, Tayland’a bakın, bir de Latin Amerika, Brezilya, Şili, Kolombiya, Avrupa’da Bulgaristan, Macaristan, ile karşılaştırın. Polonya hariç, gelişmekte olan ülkeler arasında en yüksek asgari ücret bizde.

Vergi paketi: Piyasada üzerinde tartışılan paket kapsam olarak bizim süzgecimizden geçmiş bir paket değil… Bahşişlerin vergilendirilmesi hiçbir zaman gündemimizde olmadı. Motokurye konusunda pakette yok. Gündemde değildi… Türkiye’de birçok kesim vergiden imtina ediyor, ciddi bir kayıtdışılık var. Biz verginin tabanını büyüterek sonuç alacağız. Bizim iki temel ilkemiz var. Vergide adaleti sağlamak ve uygulamada etkinliği sağlamak.

Türkiye’nin vergilerinin gelire oranı yüzde 21 bile değil. OECD’de en düşük vergi yüküne sahip ikinci ülkeyiz. Türkiye’de dolaylı vergilerin milli gelire oranı yüzde 9,1. AB’de bu oran yüzde 13,6. OECD ülkelerinde yüzde 10,5. Burada sorun doğrudan vergi gelirlerinin düşük olması. Esas oraya odaklanıyoruz… Bizim tercihimiz vergilendirilmeyen alanlardan vergi almak, yeni bir vergi yükü getirmek değil. Koparılan yaygaralar doğru değil.

Bu vergi paketinde ne yapıyoruz. Çokuluslu şirketlere yüzde 15 asgari kurumlar vergisi getiriyoruz. Yurt içinde asgari kurumlar vergisi çalışıyoruz. Kuyumcunun beyan ettiği aylık matrah geçen sene 16 bin TL seviyesinde. Bütün bu alanlarda yetki alıp, hasılat tespiti yapacağız, hasılata aykırı beyanlardan izahat isteyeceğiz, sonrasında harekete geçeceğiz. Kayıt dışılıkla mücadele edeceğiz.

GYO’ların vergi istisnalarını kaldırmayı düşünüyoruz. Yap-işlet-devret şirketlerine yüzde 30 vergi düşünüyoruz. Bu pakette değil ama belki bir sonraki pakette Borsa kazançlarının vergilendirilmesini çalışıyoruz.

İşletmelerde artık hasılat tespitine gideceğiz. Türkiye’de 1,1 milyonun üzerinde kurumlar vergisi mükellefi var. Kurumlar vergisi mükelleflerinden yarısından çok fazlası vergiden kaçınmaya çalışıyor… Geçenlerde bir yapay zeka şirketi ziyaret etti. Kurumlar vergisinin tüm defterlerini inceleyecek bir modül geliştirebilir misiniz diye sorduk. Bunu geliştirmek için kapımız şirketlere açık.

Çok kazananları buradan uyarıyorum. Vergiden kaçınmanın cezalarını artıracağız, denetimleri sıkılaştıracağız. Giderek burada daha çok yapay zekayı devreye alacağız. Vergi denetim elemanlarımız için bütün teknolojileri devreye alacağız… Yurt dışı çıkış harcında taslağın son hali verilmedi… Şu anda vergi taslağı ham durumda. Asgari kurumlar vergisi hususunu iş dünyası ile konuşacağız.

Şu andaki pakette sermaye kazançlarının ilave vergilendirilmesi ilave çalışma gerektiriyor. Borsa konusu bu paketin konusu değil. Ama vergilendirilmeyecek alan kalmayacak… Kamu çalışanlarında kaç yerde görev alınırsa alınsın tek maaş olacak ve o maaşa da limit gelecek. Bu düzenleme yakından meclise gelecek.”

Paylaşın

Şimşek’ten CHP İle Görüşme Açıklaması: Normalleşme Ruhunu Zedelemez

CHP’li Yalçın Karatepe ile görüşmeye ilişkin açıklamada bulunan Mehmet Şimşek, “Gündeme getirilen tüm konularla ilgili perspektifimizi şeffaf bir şekilde kendilerine anlattık. Önerilerini, demokratik nezaket ve ekonomik-mali gerçekler kapsamında not ettik” dedi ve ekledi:

“Ayrıca uyguladığımız ekonomi programımıza ilişkin detaylı bir de sunum yaptık. Ancak sonrasında görüşmeye ilişkin kamuoyuna yönelik mesajlarının tribün ve taraftar kaygısıyla verilmiş olduğunu izledik. Umarım bu tutum ve yaklaşım diyalog ve normalleşme ruhunu zedelemez.”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile CHP’nin Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe arasında dün gerçekleşen görüşme gündemdeki yerini koruyor. Karatepe’nin görüşme sonrası yaptığı açıklamalarla ilgili sosyal medya hesabından paylaşım yapan Şimşek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onayı ile Karatepe’yi ağırladıklarını ve protokol kurallarını uygulamadan binanın girişinde karşıladığını söyledi.

Mehmet Şimşek, “Gündeme getirilen tüm konularla ilgili perspektifimizi şeffaf bir şekilde kendilerine anlattık. Önerilerini, demokratik nezaket ve ekonomik-mali gerçekler kapsamında not ettik. Ayrıca uyguladığımız ekonomi programımıza ilişkin detaylı bir de sunum yaptık. Ancak sonrasında görüşmeye ilişkin kamuoyuna yönelik mesajlarının tribün ve taraftar kaygısıyla verilmiş olduğunu izledik. Umarım bu tutum ve yaklaşım diyalog ve normalleşme ruhunu zedelemez” dedi.

Ne olmuştu?

Karatepe ziyaret sonrası yaptığı açıklamada, “Görüşmede dört ana talep ilettik. Asgari ücrete ara zam, emekli aylıklarla ciddi şekilde artış yapılması, tarımsal desteklerin arttırılarak tarım kanununun öngördüğü şekilde yüzde bir oranında çiftçilere ödenmesi, bu kapsamda şimdiye kadar açıklanmış olan çay ve buğday gibi alım fiyatlarının güncellenmesi ve dördüncü olarak da ekonomide önemli sorunlardan birisi olarak gördüğümüz vergide adaletsizliğin giderilmesi. Biz bu önerilerimizi sunduk ve takipçisi olacağız. Görüşmeye dört taleple gittik. Ancak dört saatin sonunda acı reçeteyi yine vatandaşa çıkaran anlayışlarında bir değişim iradesi olmadığını maalesef gördük” demişti.

Paylaşın

CHP’den ‘Mehmet Şimşek’ Görüşmesi Sonrası Açıklama: Değişim İradesi Görmedik

Mehmet Şimşek ile görüşen CHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe, 4 ana talebi ilettiklerini söyledi: Asgari ücrete ve emekli aylıklarına zam, tarımsal desteklerin artırılması ve vergide adaletsizliğin giderilmesi.

Yalçın Karatepe, 4 saatlik görüşmeye ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Acı reçeteyi yine vatandaşa çıkaran anlayışlarında bir değişim iradesi olmadığını maalesef gördük” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Hazine ve Maliye Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile 4 saat 15 dakika süren görüşmesinin ardından CHP Genel Merkezi’nde açıklama yaptı.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e 4 ana talep ilettiklerini belirten Yalçın Karatepe, “Asgari ücrete ara zam, emekli aylıklarına ciddi şekilde artış yapılması, tarımsal desteklerin artırılarak yüzde 1 oranında çiftçilere ödenmesi ve ekonomide önemli sorunlardan birisi olarak gördüğümüz vergide adaletsizliğin giderilmesi. Ancak 4 saatin sonunda acı reçeteyi yine vatandaşa çıkaran anlayışlarında bir değişim iradesi olmadığını maalesef gördük” ifadelerini kullandı.

Enflasyonun yüksek seyrettiği dönemde, asgari ücrete yılın ikinci yarısında zam yapılmamasını reddettiklerini söyleyen Karatepe, “Bu artışın yapılmasının bir zorunluluk olduğunu, sayın bakana ifade ettik” dedi. Emekli aylıklarında artışın zorunluluk olduğunu ifade eden Karatepe, “Yasadan gelen enflasyon kadar artışı yapmak zorunda olsalar da biz bunun yeterli olmadığını, bunun üzerinde bir artış yapılmasını, büyüme rakamı kadar ilave artış yapılması gerektiğini söyledik” diye konuştu.

Durumun memur emeklileri açısından çok daha olumsuz olduğunu ifade ettiklerini söyleyen Karatepe, sözlerini şöyle sürdürdü: “Memur emekli aylıklarındaki artış; enflasyon farkı artı sözleşmeden gelen diye bir ifade kullanılıyor biliyorsunuz. Yılın ilk yarısında sözleşmeden gelen kısım, ilk 6 ayda ortaya çıkacak enflasyon verisinden düşüldükten sonra, ikinci 6 aylık döneme gelen döneme gelen sözleşme farkı eklenecek. Böyle bir uygulamanın yapılması durumunda memur emeklilerinin alacağı ücret artışı yüzde 20 seviyesinde kalacaktır. Bunun yetersiz olduğunu ifade etmek isterim.

Vergide adaletin sağlanması, vatandaşların ekonomik güçlerine uygun olarak vergi ödemesi, ödenen vergilerin ekonomik güç ile ilişkili olmadığını özellikle düşük gelirli vatandaşların üzerindeki vergi yükünün daha ağır olduğunu ifade ettik. Konu üzerine önerilerde bulunduk.

Bugün politika faizi 50 oranında, ancak düşük gelirli vatandaşların kullandığı en fazla artış kredili mevduat ve kredi kartlarında oldu. Daha vahim olanı faizlerin yüzde 30 üzerinde vergi yüküyle geri ödeme yapması. Bu krediyi kullanmak zorunda kalan vatandaşların omuzlarına bu nebze bir yük bırakılmasının doğru olmadığını ortadan tamamen kaldırılmasını önerdik.

TÜİK’in açıkladığı verilerle ilgili şüphelerin olduğunu ve bu konuda çalışma yapılması gerektiğini Sayın Bakan’ın dikkatine sundum. Eleştirilerin ortadan kalkması için bağımsız bir danışma kurulu, heyet oluşturulması ve raporların incelenmesi ve tereddütlerin ortadan kalkması için çalışma yapılmasını önerdik.

Yurt dışı harcının alınmaması gerektiğini söyledik ama somut bir yanıt alamadık. Tasarıyla ilgili çalışmayı henüz tamamlamadıklarını sanıyorum… Gübre ve yemdeki KDV istisnasının kaldırılacağına dair iddiaları gündeme getirdim. Taslak Meclis’e gelince son durumu göreceğiz.”

Paylaşın

Ekonomi Yönetiminde ‘Huzur Hakkı’ Alan Alana

14 Mayıs 2023’te yapılan seçimler sonrası Hazine ve Maliye Bakanı olarak atanan Mehmet Şimşek’in ekibinde yer alan bürokratlardan tek maaş alan yok denecek kadar az.

Şimşek’in yardımcıları ve genel müdürleri iki, hatta üç koltukta birden oturuyor. Mehmet Şimşek’in Basın Danışmanı Sibel Tokgöz’ün dahi çift maaşlı olduğu gündeme taşınmıştı.

BirGün’den İsmail Arı’nın haberine göre geçen sene ekonomi yönetiminin başına getirilen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in neredeyse “tek koltuğu” olan bürokratı yok. Şimşek’in yardımcıları ve genel müdürleri iki, hatta üç koltukta birden oturuyor.

İktidar, kamuda tasarruf paketi kapsamında kamuoyunda ‘ballı’ veya birden çok yerden maaş olarak bilinen kamu işletme ve idarelerinin yönetim kurulu üyelerinin ücretlerine üst sınır getirileceğini açıklamıştı.

Ancak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, kamu çalışanlarına çift maaş verilmeye devam edileceğini belirterek, “Bu maaşları vermeyelim dersek kamuyu zarara sokuyoruz” demişti. Yandaş çift maaşları ile sefa sürerken halk ise ekonomik krizinin pençesinde ezilip geçim mücadelesi veriyor. Asgari ücrete zam yapılmadığı gibi vergiler de peş peşe artırılıyor.

Yurttaşın her geçen gün ezildiği bu ekonomik tablonun sorumlusu olan Bakan Şimşek’in bürokratlarının sahip olduğu koltuklar ise şöyle:

Abdullah Erdem Cantimur: Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı, Ziraat Bankası Yönetim Kurulu Üyesi
İsmail İlhan Hatipoğlu: Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı, Türk Telekom Yönetim Kurulu Başkanı
Osman Çelik: Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı, Türk Eximbank Yönetim Kurulu Başkanı
Zekeriya Kaya: Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı, TÜPRAŞ Yönetim Kurulu Üyesi

Selçuk Sevinç: Vergi Denetim Kurulu Başkan Yardımcısı, Devlet Malzeme Ofisi (DMO) Yönetim Kurulu Üyesi
Mustafa Koç: Hazine ve Maliye Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanı, Devlet Malzeme Ofisi Yönetim Kurulu Üyesi
Mert Özarar: Hazine ve Maliye Bakanlığı Bilgi Teknolojileri Genel Müdürü, Türkiye Denizcilik İşletmeleri Yönetim Kurulu Üyesi
Fatih Altınkayık: Hazine ve Maliye Bakanlığı Personel Genel Müdürü, Türkşeker Yönetim Kurulu Üyesi

Didem Bahar Özgün Yılmaz: Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ekonomik Programlar ve Araştırmalar Genel Müdürü, Türk Eximbank Yönetim Kurul Üyesi
Serdar Ülker: Hazine ve Maliye Bakanlığı Finansal Piyasalar ve Kambiyo Genel Müdür Yardımcısı, Kredi Garanti Fonu Yönetim Kurulu Üyesi,
Kerem Dönmez: Hazine ve Maliye Bakanlığı Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdürü, Katılım Finans Kefalet A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi, Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası Yönetim Kurulu Üyesi
Muhammet Faruk Aykut: Hazine ve Maliye Bakanlığı Kamu Sermayeli Kuruluş ve İşletmeler Genel Müdürü, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Yönetim Kurulu Üyesi

Ömer Karademir: Maliye Bakanlığı Kamu Finansmanı Genel Müdürü, Türkiye Kalkınma Bankası Yönetim Kurulu Başkan Vekili
Nazmi Zarifi Gürkan: Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürü, Türkiye Denizcilik İşletmeleri Yönetim Kurulu Başkanı
Bekir Bayrakdar: Gelir İdaresi’nin Başkanı, Merkez Bankası Denetleme Kurulu Üyesi, ASELSAN Yönetim Kurulu Üyesi
Bekir Emre Haykır: Özelleştirme İdaresi’nin Başkanı, PETKİM Yönetim Kurulu Üyesi, Ereğli Demir Ve Çelik Fabrikaları T.A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi

Basın danışmanı bile çift maaşlıydı

Mehmet Şimşek’in Basın Danışmanı Sibel Tokgöz’ün çift maaşlı olduğunu da BirGün gazetesi gündeme taşımıştı. Tokgöz basın danışmanlığı görevinin yanında bir de “Borsa İstanbul, Takas İstanbul ve Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği” tarafından kurulan Merkezi Kayıt Kuruluşu A.Ş.’nin (MKK) Yönetim Kurulu Üyesi idi. 3 Ağustos’ta bu göreve atanan Gazetecilik Bölümü mezunu Tokgöz’ün ekonomi eğitimi de bulunmadığı da öğrenilmişti.

Tokgöz ise çift maaş aldığı kabul ederek, “Bu (çift maaş) sadece benim şahsıma özel değil” demişti. Haberin ardından MKK’nin resmi internet sitesindeki “Yönetim Kurulu” bölümünde Sibel Tokgöz’ün ismi çıkarılmıştı.

Paylaşın