Erzincan: Kemah, Gülabibey Camii

Gülabibey Camii; Erzincan’ın Kemah İlçe Merkezi Çarşı Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Caminin üç kitabesi vardır. Başka bir yerden getirildiği sanılan yazıtta, 1328 tarihi görülmekte, asıl yazıtta. 1450’de Emir Gülabi Bey’in yaptırdığı bildirilmektedir.

Ayrıca, 18. yüzyıla ait onarım kitabesi bulunmaktadır. Kare planlı, eğimli çatıyla örtülü bir yapıdır. Doğu ve batı duvarlarında 2 dizide 3’er, güney duvarında mihrabın yanlarında 2 dizide 2’şer penceresi vardır.

Kuzeye, daha geç dönemide son cemaat yeri eklenmiştir. Mihrap mukarnas dolguludur, çevresi Barok süslemelidir. İbadet mekanına sütunceli taç kapının nişinde bulunan yuvarlak kemerli kapıdan girilir.

Paylaşın

Erzincan: Sultan Melik Türbesi

Sultan Melik Türbesi; Erzincan’ın Kemah İlçesi, Cirgişin Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Selçuklu Hükümdarı Alparslan’ın Anadolu’nun fethiyle görevlendirdiği Sultan Melik, 1071 – 1080 yılları arasında Kemah’la birlikte Erzincan, Divriği ve Şarki Karahisar bölgelerini egemenliği altına almıştır. Buralara da Oğuz Boyu’ndan gelen aileleri yerleştirmiş. Mengücek Beyliği’ni kurduktan sonra hükümranlığı 1228 yılına kadar sürmüştür.

Kemah’ta bulunan türbesi, tuğla duvarlı, sekiz köşeli, iki katlıdır. Üstte, ibadetin yapıldığı küçük bir mescit, girişi ayrı kapıdan olan alt kattan oluşan türbe, iki demir kapı ve asma kilitlerle koruma altındadır. Türbenin yanındaki penceresiz zaviye ise dikdörtgen planlıdır.

Kemah’ın kuzeybatısındaki, kayalık platform üzerinde yapılmıştır. Tığla duvarlı, sekiz köşeli bir yapıdır. Alttaki mezar odasının ortasında üst katı taşıyan sekizgen bir sütun vardır.

Orta direk, tavan silmeleri ve tavan, tuğla örgü düzenindedir. Türbe, inşa malzemesi ve cenazeliğin orijinal şekli ile dikkat çekmektedir. Halk arasında “Sultan Melek” olarak adlandırılan türbede, Mengücek Beyliği döneminde yaşayan Sultan Melik’in mumyası ve 5 mezar bulunmaktadır.

Paylaşın

Erzincan: Kemah Kalesi

Kemah Kalesi; Erzincan’ın Merkez İlçesi, Mektepönü Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Anadolu’nun en eski ve tabii kalelerinden biri olan Kemah Kalesinin kuruluşu, Hitit-Urartu dönemine kadar uzanmaktadır. Sarp kayalar üzerinde kurulu olan Kalenin, iç içe iki yapısı olup, çevresi surlarla çevrilidir.

Kimler tarafından ve hangi tarihte yapıldığı kesin olarak bilinmemekle beraber, Milattan Önce 205 yıllarında Arzak Kralları tarafından yapıldığı tahmin edilmektedir. Kemah Kalesi Ortaçağda Sasanilerle Doğu Roma İmparatorluğu arasında çekime konusu olmuştur Milattan sonra 638 yıllarında Halife Ömer’in Kumandanlarından İlyas Bin Camn’ın kuvvetleri daha sonra da Halife Ömer’in orduları Bizanslıları buradan çıkararak geçici olarak kaleye sahip olmuşlardır. Müslümanlarda bu bölgeden Hazar Türkleri ve Gürcüler tarafından çıkarılmıştır.

Kemah Kalesi 678-679 yıllarında Abbasilerin eline geçmiştir. Bundan sonra Kemah Abbasilerle Bizanslılar arasında elden ele geçmiş, 750-751 yıllarında Bizanslıların hakimiyetine girmiştir. 1071 Malazgirt Savaşından sonra Anadolu kapıları Türklere açılınca Alparslan’ın Kumandanlarından Mengücek tarafından Kemah Türklerin eline geçmiştir. Burada Mengücek Beyliği kalmıştır. İki yüz yıl ömürlü olan Mengücek Beyliği 1228 yılında Kemah’ı Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat’a bırakmak zorunda kalmıştır.

1230 yılında İlhanlılar Kemah’ı Selçuklulardan alarak 14. yüzyıla kadar Kemah’a hakim olmuşlardır. 14. yüzyılın ilk yarısında İlhanlılar’ın zayıf düşmesinden Osmanlı egemenliğinin 16. yüzyılın başlarında kesin olarak yerleşmesine kadar Kemah sık sık el değiştirmiştir. 14. yüzyıl sonlarında Osmanlı Devleti doğuya doğru genişlemeye başlayınca Kemah Burak Oğullarından Mutahharten’in elinde bulunuyordu.

1401 yılında sınırlarını genişleten Yıldırım Beyazit Mutahharten’in Timurdan ayrılarak kendisine bağlanmasını istemiş, fakat bu teklif kabul edilmemiştir.Daha sonra Yıldırım Beyazit Erzincan Beyliğini almış, Mutahharten de teslim olmuştur. Fakat Beylik doğrudan doğruya Osmanlı ülkesine katılmayarak Osmanlı egemenliğini kabul eden Mutahharten Bey yerinde bırakılmış, fakat askeri önemi büyük olan Kemah Kalesi Yıldırım Beyazıt tarafından alınmıştır. Timur Yıldırım Beyazıt üzerine sefere giderken Kemah Kalesini alarak Erzincan Beyine vermiştir.

Timur’un Orta Asya Seferinden sonra Kemah Akkoyunluların eline geçmiştir. 1473 yılında Otlukbeli Savaşında Uzun Hasan’ın Fatih Sultan Mehmet’e yenilmesi üzerine Kemah Kalesi bir müddet yerli elebaşların elinde kalmıştır. 16. Yüzyılın ilk yarısında Safavilerin eline geçmiştir. 19 Mayıs 1515 Cumartesi günü Yavuz Sultan Selim’in Kemah Kalesini fethetmesiyle Kemah Osmanlı Topraklarına katılmıştır. bundan sonra bir daha Türk hakimiyetinden çıkmamıştır.

Ünlü Türk Gezgini Evliya Çelebi 17. yüzyılda yazdığı Seyahatnamesinde Kemah Kalesine önemli bir yer vermiş ve kalenin sağlamlığını dile getirmiştir.

Paylaşın