Aksaray: Kadıoğlu Medresesi

Kadıoğlu Medresesi; Aksaray’ın Merkez İlçesi, Taşpazarı Mahallesi, Taşpazarı Caddesi ile Paşacık Caddesi’nin kesiştiği yerdedir.Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Yapı hakkında bilgi verebilecek herhangi bir kitabe üzerinde bulunmamaktadır. Bedriyye / Köhne Medresesi olarak da bilinmektedir. Medrese, Cıncıklı Mescid’in 37 m. güneybatısındadır. Günümüzde kapalıdır. Açık avlulu, revaklı ve “L” planlı ve tek katlı9 medrese düzgün kesme taş malzemeyle yapılmıştır. Avlu bir ihata duvarı ile sokaktan ayrılmıştır. Kuzeydoğu-güneybatı yönündeki yapı yaklaşık olarak 30.80 X 19.15 m. ölçülerindedir.

Medrese 8 hücre ve bir dershaneden oluşmaktadır. Tüm mekanlar içten düz tavan, dıştan Marsilya kiremidi kaplı kırma bir çatı ile örtülüdür. Medresenin cepheleri sade olup süsleme unsurları bulunmamaktadır. Cephelerdeki tek hareketlilik beri bir öğrenci hücresine açılan düz lentolu pencerelerle sağlanmaktadır. Hücreler kuzey ve kuzeybatıda, dershane güneybatıda, avlu ise güneydoğuda yer almaktadır.

Güneydoğudaki kapı açıklığından avluya geçilmektedir. Avlu düzgün olmayan dörtgen bir şemaya sahiptir. Avludan dört basamaklı taş merdivenle revaklara çıkılmaktadır. Revaklar da medresenin şekline uygun olup “L” formundadır. Revak, kare altlıklara oturan sekizgen ayakların taşıdığı yuvarlak kemerlerle avluya açılmaktadır. Kemerlerin kilit taşları dışarı taşıntı yapılara vurgulanmıştır.

Revaklar ahşa tavanla örtülüdür. Revakların gerisindeki hücreler ise dikdörtgen bir plana sahiptir. Her bir hücre, düz lentolu iki pencere ve bir kapı açıklığı ile revaka açılmaktadır. Dikdörtgen planlı ve ahşap malzemeden düz tavanlı hücrelerden kuzey ve kuzeybatıdakiler birerdüz lentolu pencere ile, güneydoğudaki köşe oda üç adet, diğer iki ikişer pencere ile dışarıya bakmaktadır. Yapının güneyindeki dershane kuzeydoğu-güneybatı yönünde uzanan dikdörtgen bir plana sahiptir.

Orjiinalde kerpiç malzemeden inşa edilmiş olan dershane restorasyondan sonra taş malzeme ile yeniden yapılmıştır. Avluya bakan cephesinde revak bulunmamaktadır. Dershane iki sokağın kesiştiği köşede olması nedeniyle de beş adet pencere ile sokaklara bakarken, üç adet pencere ile de avluya açılmaktadır. Kuzeybatı köşedeki düz lentolu bir kapı ile iç mekana girilmektedir. İç mekan ahşap malzemeden bir tavanla örtülmüştür. Batı duvarında ortadaki büyük ve geniş üç adet niş görülmektedir.

Paylaşın

Erzurum: İspir, Kadıoğlu Medresesi

Kadıoğlu Medresesi; Erzurum’un İspir İlçesi Merkezi sınırları içerisinde yer almaktadır. İspir Çayı’nın güneyinde, Tuğrul Şah Camii’nin güneydoğusunda, arazi kodunun yükselmesiyle kısmen aşağıda kalmış olan yapı, girişi ile dikkat çeken bir özelliğe sahiptir.

Medresenin girişi kuzeye bakmaktadır. Burada sivri kemerli taç kapı açıklığı içerisinde, basık yay kemer üzerinde altı satırlık nesih yapım kitabesi bulunmaktadır.

Kitabeye göre Medrese, H.1238 (M.1725-1726) yılında, Erzurum Müftüsü Kadızade Mehmed Efendi tarafından yaptırılmıştır. Kitabenin günümüz Türkçesi karşılığı şöyledir: “Bu şerefli Medreseyi hücrelerinde oturanlara ve başkalarına safi ilimlerin ve kâfi fenlerin okutulması ve bunların öğrenimleri için aslen ispirli, Erzurum şehri müftüsü Kadızade şöhretli Mehmed, sırf Allah’ın rızasını kazanmak için 1138 senesinde yaptırdı ve vakfetti.”

Kuzey-güney ekseninde; 19.20 x 22.90 m. boyutlarında, kareye yakın bir dikdörtgen alana oturan Medresenin giriş kapısı, kuzey cephenin doğusuna kaymıştır. Basık yay kemerli kapı girişinden sonra, basık, tonoz örtülü bir koridor, ortada çıkrıklı kuyunun bulunduğu dikdörtgen düzenlemeli avluya götürür. Avlunun; girişe göre sağında, bir kapı bir penceresi ile avluya, bir penceresi ile de kuzeye bakan beşik tonoz örtülü bir hücre bulunmaktadır.

Bunun batısında küçük beşik tonoz örtülü bir koridor, batıdaki üç hücreden kuzeybatı köşede olanın giriş koridorudur. Aynı büyüklükteki beşik tonoz örtülü diğer iki hücre ve koridorla, batıdaki hücreler sıralanır. Güneybatıda; diğerlerinden daha büyük, beşik tonozlu bir hücre, onun yanında da normal büyüklükte bir hücre ve koridor bulunur.

Giriş kapısından itibaren doğuda güneye doğru uzanan eş büyüklükte, beşik tonoz örtülü dört hücre ile Medresei eserin bütünlüğünü oluşturan on hücreye sahiptir. Geçtiğimiz son yirmi yılda avluya yeni bir revak düzenlemesi yapılarak ve camekanla kapatılarak yapı işlevsel hale getirilmiş, günümüzde de Müftülüğe bağlı eğitim kurumu olarak faaliyetini sürdürmekte iken ormarın için içerisi boşaltılmıştır.

Medrese içerisinde ve taç kapıda herhangi bir süsleme unsuruna rastlanmaz. Sadece bazı hücrelerin içerisinde orijinal ocaklar kalmış, bunlardan yalnız birisi açık, diğerleri son onarımlarda kapatılmıştır. Duvarların üst kısmına bazalt taştan bir korniş yapılmış, aralara da çörtenler yerleştirilmiştir.

Giriş kemeri ve çevresi, düzgün, sarımtırak renkte kesme taştan, diğer cepheler yonulu moloz taş ve harçla örülmüştür. Avlu ortasındaki çıkrıklı kuyu aynı zamanda Medresenin su ihtiyacını karşılayan bir şadırvan görevini görmektedir. Avlu zemini eskiden olduğu gibi günümüzde de taş döşelidir. Kuzey cephe dışında Medrese, üç yönden sivil yapı ve evlerle adeta kuşatılmış, yapılan restorasyonlarla da orijinalitesini kısmen kaybetmiştir.

Paylaşın