Hamas’tan Ateşkes Açıklaması: İsrail’in Teklifine Olumlu Yaklaşıyoruz

Filistin – İsrail savaşının 206. günü geride kalırken, Hamas’tan dikkat çeken bir açıklama geldi. Hamas, İsrail’in sunduğu ateşkes anlaşmasının ana hatlarına olumlu yaklaştıklarını açıkladı.

Haber Merkezi / Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı ise son 24 saatte 66 artarak 34 bin 454’e çıktı. Gazze’de İsrail saldırılarında yaralananların sayısı ise son 24 saatte 138 artarak 77 bin 575’e yükseldi.

Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Kimliğinin paylaşılmasını istemeyen Hamas yetkilisi, Fransız haber ajansı AFP’ye ateşkes anlaşması taslağında “büyük bir sorun görmediklerini” söyledi. “İsrail yeni bir engel çıkarmadığı sürece mevcut atmosfer olumlu” diyen yetkili, son anlaşma taslağının detaylarına ilişkin bilgi paylaşmadı.

Başka bir Hamas yetkilisi, AFP’ye geçen hafta “kalıcı bir ateşkesi, yerinden edilmiş kişilerin serbestçe geri dönmesini, esir takası için makul şartları ve Gazze kuşatmasını sonlandırmayı garanti eden” bir anlaşmaya sıcak bakacaklarını söylemişti.

Axios haber portalı ve İsrail medyasının üst düzey İsrailli yetkililere dayandırdığı haberlere göre, yakın zamanda bir uzlaşmaya varılmaması halinde Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah’ta da bir kara operasyonuna başlanacağı belirtiliyor.

İsrail medyasında Mısır ve İsrailli heyetler arasındaki son görüşmelerde Hamas’la sınırlı bir uzlaşmaya varıldığı; buna göre yalnızca ileri yaştaki rehinelerle, kadın ve hasta rehinelerin serbest bırakılacağına yönelik haberler yer almıştı.

Axios’un haberinde, ateşkesin süresinin ise Hamas tarafından serbest bırakılacak rehinelerin sayısına bağlı olacağı belirtildi. İsrail, Hamas’ın iki hafta önce masaya getirdiği kalıcı ateşkes talebini ise reddediyor.

Hamas yetkililerinin, Mısır’ın başkenti Kahire’de İsrailli heyetle bugün bir araya gelerek son teklifle ilgili görüşme yapması bekleniyor. ABD, Katar ve Mısır arabuluculuğunda aylardır yürütülen ateşkes anlaşması çalışmalarında henüz somut bir sonuç elde edilemedi.

Kahire’nin yanı sıra Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da da Gazze’de ateşkes konusu gündemde. İsrail ve Ürdün ziyareti öncesinde Riyad’a giden ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Dünya Ekonomi Forumu’nun (WEF) ve Körfez İşbirliği Konseyi’nin toplantılarına katılacak.

Bu toplantılarda Gazze’de ateşkes ve rehinelerin serbest bırakılması çabaları ele alınıyor. Toplantılara aralarında Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock’un da olduğu Avrupa ve Ortdadoğu ülkelerinden bakanlar katılıyor.

İsrail’in ateşkes teklifi neyi içeriyor?

Reuters’e bilgi veren bir kaynağa göre, İsrail Cumartesi günü sunduğu teklifte, Hamas’ın elindeki rehinelerin serbest bırakılması yönünde bir uzlaşma sağlanması halinde, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah’a planlanan askeri harekatı ertelemeyi öneriyor.

Yaklaşık 40 rehinenin serbest bırakılması karşılığında İsrail hapishanelerindeki Filistinlilerin salıverilmesini içeren teklif belirli bir süre için ateşkes sağlanmasını da öngörüyor. Ancak İsrail, Hamas’ın kalıcı ateşkes talebini ise reddediyor.

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Ölü Sayısı 34 Bin 454’e Yükseldi

Filistin – İsrail savaşının 205. günü geride kalırken, Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı ise son 24 saatte 66 artarak 34 bin 454’e çıktı. Gazze’de İsrail saldırılarında yaralananların sayısı ise son 24 saatte 138 artarak 77 bin 575’e yükseldi.

Haber Merkezi / Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Filistin Özerk Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas, İsrail’in Refah’ı işgal etmesine engel olabilecek tek ülkenin Amerika Birleşik Devletleri (ABD) olduğunu söyledi. Mahmud Abbas bu işgalin “Filistin halkının tarihindeki en büyük felaket” olacağını belirtti.

Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nun düzenlediği Kalkınma İçin Küresel İş Birliği, Büyüme ve Enerji Özel Toplantısında konuşan Abbas, “ABD’ye İsrail’den Refah operasyonunu durdurmasını istemesi çağrısında bulunuyoruz çünkü İsrail’in bu suçu işlemesine engel olabilecek tek ülke Amerika’dır” diye konuştu.

İki gün süren zirveye ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın yanısıra İsrail ile Hamas arasında arabuluculuk çabalarında bulunan ülkelerin temsilcileri de davet edildi.

ABD Dışişleri Bakanı Blinken bugün Riyad’a hareket etti. ABD Dışişleri Bakanlığı Blinken’in Pazartesi ve Salı günü Riyad’da yapacağı görüşmelerde “İsrail için güvenlik garantileri içeren bağımsız bir Filistin devletine giden yolu” ele alacağını açıkladı.

Ziyaretin İsrail ile Hamas arasında savaşın patlak vermesinden bu yana Blinken’ın Ortadoğu’ya düzenlediği yedinci diplomatik misyon olduğu belirtildi. Dünya Ekonomik Forumu toplantısına katılacak olan Blinken Riyad’da Arap ülkelerinin dışişleri bakanlarıyla da bir araya gelecek.

İsrail ordusu, komutan Herzi Halevi’nin savaşa devam etme planlarını onayladığını söyledi; İsrail medyası bunun Refah operasyonuna atıf olduğunu belirtti.

Uydu görüntüleri biraz daha kuzeyde olan büyük ölçüde harabeye dönmüş Han Yunus’ta yeni çadır kampları kurulduğunu gösteriyor. Bunların Refah’tan göç etmek zorunda kalan insanları barındıracağı yorumları yapılıyor.

Hamas, İsrail’den Gazze Savaşı’nda ateşkes ve rehinelerin serbest bırakılmasına ilişkin bir teklif aldıklarını açıkladı. Radikal İslamcı örgütün üst düzey isimlerinden Halil El Hayya Telegram üzerinden yaptığı açıklamada, “Hamas bu teklifi değerlendirecek ve bir yanıt verecek” dedi.

İsrail’in önerisinin, 13 Nisan’da Mısır ve Katarlı müzakerecilere iletilen Hamas’ın pozisyonuna yanıt niteliğinde olduğu belirtildi. İsrail, dolaylı müzakerelerde ateşkes ve İsrailli rehinelerin serbest bırakılması konularında örgüt üzerindeki zaman baskısını artırıyor.

Axios haber portalı ve İsrail medyasının üst düzey İsrailli yetkililere dayandırdığı haberlere göre, yakın zamanda bir uzlaşmaya varılmaması halinde Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah’ta da bir kara operasyonuna başlanacağı belirtiliyor.

İsrail medyasında Mısır ve İsrailli heyetler arasındaki son görüşmelerde Hamas’la sınırlı bir uzlaşmaya varıldığı; buna göre yalnızca ileri yaştaki rehinelerle, kadın ve hasta rehinelerin serbest bırakılacağına yönelik haberler yer almıştı.

Axios’un haberinde, ateşkesin süresinin ise Hamas tarafından serbest bırakılacak rehinelerin sayısına bağlı olacağı belirtildi. İsrail, Hamas’ın iki hafta önce masaya getirdiği kalıcı ateşkes talebini ise reddediyor.

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Can Kaybı 34 Bin 388’e Çıktı

Hamas’ın başlattığı Filistin – İsrail savaşının 204. günü geride kalırken, Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı ise son 24 saatte 32 artarak 34 bin 388’e çıktı.

Haber Merkezi /Gazze’de İsrail saldırılarında yaralananların sayısı ise son 24 saatte 69 artarak 77 bin 437’ye yükseldi.

Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Hamas, İsrail’den Gazze Savaşı’nda ateşkes ve rehinelerin serbest bırakılmasına ilişkin bir teklif aldıklarını açıkladı. Radikal İslamcı örgütün üst düzey isimlerinden Halil El Hayya Telegram üzerinden yaptığı açıklamada, “Hamas bu teklifi değerlendirecek ve bir yanıt verecek” dedi.

İsrail’in önerisinin, 13 Nisan’da Mısır ve Katarlı müzakerecilere iletilen Hamas’ın pozisyonuna yanıt niteliğinde olduğu belirtildi. İsrail, dolaylı müzakerelerde ateşkes ve İsrailli rehinelerin serbest bırakılması konularında örgüt üzerindeki zaman baskısını artırıyor.

Axios haber portalı ve İsrail medyasının üst düzey İsrailli yetkillere dayandırdığı haberlere göre, yakın zamanda bir uzlaşmaya varılmaması halinde Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah’ta da bir kara operasyonuna başlanacağı belirtiliyor.

İsrail medyasında Mısır ve İsrailli heyetler arasındaki son görüşmelerde Hamas’la sınırlı bir uzlaşmaya varıldığı; buna göre yalnızca ileri yaştaki rehinelerle, kadın ve hasta rehinelerin serbest bırakılacağına yönelik haberler yer almıştı.

Axios’un haberinde, ateşkesin süresinin ise Hamas tarafından serbest bırakılacak rehinelerin sayısına bağlı olacağı belirtildi. İsrail, Hamas’ın iki hafta önce masaya getirdiği kalıcı ateşkes talebini ise reddediyor.

Dünya Ekonomik Forumu (WEF) Başkanı Borge Brende, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas dahil bazı uluslararası yetkililerin, bu hafta Riyad’da olacaklarını ve Gazze’de olası bir barış anlaşmasına varılmasını amaçlayan görüşmeler yapacaklarını söyledi.

Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da düzenlenen basın toplantısında konuşan Brende, “Kilit oyuncular şu anda Riyad’da. Umarım görüşmeler uzlaşı ve barışa yönelik bir sürece dönüşür.” dedi.

Pazar günü başlayacak görüşmelerinin Dünya Ekonomik Forumu toplantıları kapsamında olacağını belirten yetkili, Gazze’deki insani krizin gündemde olacağını aktardı.

Toplantıda Orta Doğu ülkelerinin yanı sıra Almanya, Fransa ve İngiltere dahil bazı Avrupalı yetkililer de hazır bulunacak. Brende binin üzerindeki katılımcı arasında toplam 12 devlet ve hükümet başkanının yer alacağını söyledi.

Borge Brende, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in toplantılara Katar Başbakanı, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Umman Veliaht Prensi ve Bahreynli yetkililerin de aralarında bulunduğu bölgesel liderlerle birlikte katılacağı bilgisini verdi.

Ayrıca Brende, Mısır Dışişleri Bakanı Semih Şukri’nin de Gazze’deki savaşı sona erdirmek ve kalan İsrailli rehinelerin serbest kalması çabalarını yeniden başlatmak amacıyla Mısırlı müzakerecilerin cuma günü İsrail’de gerçekleştirdiği görüşmelere dair yetkililere bilgi vermek üzere orada olacağını sözlerine ekledi.

WEF Başkanı, “Rehinelerle ilgili görüşmeler ve olası bir ateşkes için az da olsa hızlanma söz konusu.” ifadesini kullandı.

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Ölü Sayısı 34 Bin 356’ya Çıktı

Filistin – İsrail savaşının 203. günü geride kalırken, Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı ise son 24 saatte 51 artarak 34 bin 356’ya çıktı. Gazze’de İsrail saldırılarında yaralananların sayısı ise son 24 saatte 75 artarak 77 bin 368’e çıktı.

Haber Merkezi /Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Öte yandan Birleşmiş Milletler’e bağlı yardım kuruluşu Dünya Gıda Programı (WFP) Genel Müdür Yardımcısı Carl Skau, kuşatma altındaki bölgeye ulaşan yardım hacminde bir miktar iyileşme kaydedilmesine rağmen, kuzey Gazze’nin hâlâ kıtlık riskiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulundu.

“Kıtlığa doğru gidiyoruz. Kıtlığı önlemek için gereken yaklaşım değişikliğini henüz göremedik” diyen Carl Skau ,Birleşmiş Milletler’de gazetecilere yaptığı açıklamada “Daha fazla hacme, daha fazla öngörülebilirliğe ve kuzeye daha çeşitli yardım ulaştırmak için sürekli bir çabaya ihtiyacımız var” dedi. Skau, kıtlığın önlenmesine yardımcı olmak için besin takviyelerine ve hazır yemeklere de ihtiyaç olduğunu da ekledi.

Carl Skau, geçtiğimiz üç hafta içinde WFP’nin, İsrail ile Hamas savaşının başladığı Ekim’den bu yana yardım dağıtımının büyük ölçüde kesildiği kuzeye yardım konvoyları sokma konusunda bazı ilerlemeler kaydettiğini söyledi. BM yetkilisi, her iki ya da üç günde bir 7 ila 12 WFP gıda kamyonunun kuzey Gazze’ye geçtiğini, ancak bunun yeterli olmaktan uzak olduğunu söyledi.

Skau “Bu gerçekten de okyanusta bir damla; günde en az 30 kamyona ulaşmamız ve bunu her gün yapmamız gerekiyor” dedi. Geçtiğimiz günlerde İsrailli yetkililer Gazze Şeridi’nin kuzey ucundaki Erez Sınır Kapısı’nı açtı ve buğday taşıyan yardım gemilerinin İsrail’in Aşdod Limanı’na yanaşmasına izin vereceklerini söyledi. Skau, “Aşdod’u sadece buğday için değil, diğer mallar için de kullanmak istiyoruz” dedi.

Carl Skau, dördü kuzey Gazze’de olmak üzere 16 fırının yeniden faaliyete geçmesi ve bu sayede Gazze sakinlerine günde 60 bin torba ekmek dağıtmasının geçtiğimiz ayın kaydedilen en önemli gelişmelerden biri olduğunu söyledi. Savaştan önce WFP, Gazze’deki 23 fırınla birlikte çalışarak günde 200 bin kişiye taze ekmek sağlıyordu, ancak fırınlar yakıt yetersizliği ve savaş hasarı nedeniyle kapandı.

Daha önce kuzeyde Filistinlilerin yardım kamyonlarına çaresizce hücum ettiği vakalar yaşanmasına rağmen, fırınlardaki durumun sakin olduğunu ve insanların gözle görülür şekilde heyecanlı olduğunu söyleyen Skau, “İnsanlar sıraya girdi ve altı aydan uzun bir süre sonra ilk ekmek torbalarını alıp gittiklerinde yüzlerinde benzersiz bir sevinç vardı” dedi.

Ayrıca İsrail Refah’a hava saldırılarını sürdürürken Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi Refah’a kara operasyonu düzenlemeye hazırlanan İsrail’i uyardı. Sisi Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilerin yerlerinden edilmesine karşı çıktı. Kahire, Hamas’ın Gazze’deki son kalesi olan güneydeki sınır kenti Refah’a yönelik planlı bir operasyonun Mısır’ın Sina Yarımadası’na doğru kitlesel bir göçü tetiklemesinden endişe ediyor.

Sisi televizyonda canlı yayınlanan konuşmasında “Mısır, (savaşın) ilk dakikasından bu yana Filistin davasının tasfiye olmaması ve Mısır’ın ulusal güvenliğini korumak amacıyla Filistinlilerin topraklarından Sina’ya ya da başka bir yere zorla göç ettirilmesini tamamen reddeden net bir tutum benimsedi” ifadelerini kullandı. Sisi, İsrail’in Refah’a kara operasyonunun Gazze’deki insani durum ve bölgesel barış ve güvenlik üzerinde “felaket sonuçları” olacağını söyledi.

Gazze’deki savaşın başlamasından bu yana, Gazze Şeridi’nin 2,2 milyonu aşan nüfusunun yaklaşık 1,5 milyonu İsrail saldırılarından kaçarak Refah’a sığındı. Yardım grupları savaş sırasında 1 milyondan fazla insanın buraya sığındığını söylüyor.

Hamas, silah bırakma koşulunu açıkladı

Öte yandan Hamas’ın Siyasi Büro üyesi Halid Hayya, “İsrail’in 1967 öncesi sınırları boyunca, Batı Şeria ve Gazze’de tam egemen bir Filistin devletini ve uluslararası kararlarla uyumlu bir şekilde Filistinli mültecilerin geri dönüşünü kabul edeceklerini” kaydetti.

Bunun gerçekleşmesi durumunda Hamas’ın silahlı kanadının lağvedileceğini belirten el Hayya, “İşgalcilere karşı savaşmış kişiler bağımsızlıklarını, haklarını kazanıp kendi devletlerine sahip olduğunda şimdiye kadar yaşanmış deneyimlere bakın. Bu güçler ne yaptı? Siyasi partilere dönüştüler ve muharip güçleri milli ordular haline geldi” ifadelerini kullandı.

Hamas’ın üst düzey yöneticilerinden Siyasi Büro üyesi Halid Hayya, 1967 sınırları içinde bağımsız bir Filistin devletinin kurulması karşılığında silah bırakarak siyasi bir partiye dönüşmeye ve beş yıl ya da daha uzun süreliğine bir ateşkese hazır olduklarını açıkladı.

Kaynaklar Mısırlı, İsrailli ve ABD’li yetkililerin Çarşamba günü yüz yüze ve uzaktan yapılan toplantılarda, ateşkes için aylardır süren müzakerelerdeki çıkmazı aşmak için ne gibi tavizler verilebileceğini ele aldığını söyledi. Ayrıca Mısırlı ve İsrailli yetkililer arasında Cuma günü Kahire’de bir toplantı yapılmasının beklendiği ve sonuca bağlı olarak Hamas’la başka görüşmelerin de yapılacağı öğrenildi.

Paylaşın

Birleşmiş Milletler’den Gazze’nin Kuzeyi İçin Kıtlık Uyarısı

Filistin – İsrail savaşının 203. günü geride kalırken, Birleşmiş Milletler’e bağlı yardım kuruluşu Dünya Gıda Programı (WFP) Genel Müdür Yardımcısı Carl Skau, kuşatma altındaki bölgeye ulaşan yardım hacminde bir miktar iyileşme kaydedilmesine rağmen, kuzey Gazze’nin hâlâ kıtlık riskiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulundu.

Haber Merkezi / “Kıtlığa doğru gidiyoruz. Kıtlığı önlemek için gereken yaklaşım değişikliğini henüz göremedik” diyen Carl Skau ,Birleşmiş Milletler’de gazetecilere yaptığı açıklamada “Daha fazla hacme, daha fazla öngörülebilirliğe ve kuzeye daha çeşitli yardım ulaştırmak için sürekli bir çabaya ihtiyacımız var” dedi. Skau, kıtlığın önlenmesine yardımcı olmak için besin takviyelerine ve hazır yemeklere de ihtiyaç olduğunu da ekledi.

Carl Skau, geçtiğimiz üç hafta içinde WFP’nin, İsrail ile Hamas savaşının başladığı Ekim’den bu yana yardım dağıtımının büyük ölçüde kesildiği kuzeye yardım konvoyları sokma konusunda bazı ilerlemeler kaydettiğini söyledi. BM yetkilisi, her iki ya da üç günde bir 7 ila 12 WFP gıda kamyonunun kuzey Gazze’ye geçtiğini, ancak bunun yeterli olmaktan uzak olduğunu söyledi.

Skau “Bu gerçekten de okyanusta bir damla; günde en az 30 kamyona ulaşmamız ve bunu her gün yapmamız gerekiyor” dedi. Geçtiğimiz günlerde İsrailli yetkililer Gazze Şeridi’nin kuzey ucundaki Erez Sınır Kapısı’nı açtı ve buğday taşıyan yardım gemilerinin İsrail’in Aşdod Limanı’na yanaşmasına izin vereceklerini söyledi. Skau, “Aşdod’u sadece buğday için değil, diğer mallar için de kullanmak istiyoruz” dedi.

Carl Skau, dördü kuzey Gazze’de olmak üzere 16 fırının yeniden faaliyete geçmesi ve bu sayede Gazze sakinlerine günde 60 bin torba ekmek dağıtmasının geçtiğimiz ayın kaydedilen en önemli gelişmelerden biri olduğunu söyledi. Savaştan önce WFP, Gazze’deki 23 fırınla birlikte çalışarak günde 200 bin kişiye taze ekmek sağlıyordu, ancak fırınlar yakıt yetersizliği ve savaş hasarı nedeniyle kapandı.

Daha önce kuzeyde Filistinlilerin yardım kamyonlarına çaresizce hücum ettiği vakalar yaşanmasına rağmen, fırınlardaki durumun sakin olduğunu ve insanların gözle görülür şekilde heyecanlı olduğunu söyleyen Skau, “İnsanlar sıraya girdi ve altı aydan uzun bir süre sonra ilk ekmek torbalarını alıp gittiklerinde yüzlerinde benzersiz bir sevinç vardı” dedi.

Gazze’de can kaybı 34 bin 356’ya çıktı

Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı ise son 24 saatte 51 artarak 34 bin 356’ya çıktı. Gazze’de İsrail saldırılarında yaralananların sayısı ise son 24 saatte 75 artarak 77 bin 368’e çıktı.

Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Ayrıca İsrail Refah’a hava saldırılarını sürdürürken Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi Refah’a kara operasyonu düzenlemeye hazırlanan İsrail’i uyardı. Sisi Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilerin yerlerinden edilmesine karşı çıktı. Kahire, Hamas’ın Gazze’deki son kalesi olan güneydeki sınır kenti Refah’a yönelik planlı bir operasyonun Mısır’ın Sina Yarımadası’na doğru kitlesel bir göçü tetiklemesinden endişe ediyor.

Sisi televizyonda canlı yayınlanan konuşmasında “Mısır, (savaşın) ilk dakikasından bu yana Filistin davasının tasfiye olmaması ve Mısır’ın ulusal güvenliğini korumak amacıyla Filistinlilerin topraklarından Sina’ya ya da başka bir yere zorla göç ettirilmesini tamamen reddeden net bir tutum benimsedi” ifadelerini kullandı. Sisi, İsrail’in Refah’a kara operasyonunun Gazze’deki insani durum ve bölgesel barış ve güvenlik üzerinde “felaket sonuçları” olacağını söyledi.

Gazze’deki savaşın başlamasından bu yana, Gazze Şeridi’nin 2,2 milyonu aşan nüfusunun yaklaşık 1,5 milyonu İsrail saldırılarından kaçarak Refah’a sığındı. Yardım grupları savaş sırasında 1 milyondan fazla insanın buraya sığındığını söylüyor.

Hamas, silah bırakma koşulunu açıkladı

Öte yandan Hamas’ın Siyasi Büro üyesi Halid Hayya, “İsrail’in 1967 öncesi sınırları boyunca, Batı Şeria ve Gazze’de tam egemen bir Filistin devletini ve uluslararası kararlarla uyumlu bir şekilde Filistinli mültecilerin geri dönüşünü kabul edeceklerini” kaydetti.

Bunun gerçekleşmesi durumunda Hamas’ın silahlı kanadının lağvedileceğini belirten el Hayya, “İşgalcilere karşı savaşmış kişiler bağımsızlıklarını, haklarını kazanıp kendi devletlerine sahip olduğunda şimdiye kadar yaşanmış deneyimlere bakın. Bu güçler ne yaptı? Siyasi partilere dönüştüler ve muharip güçleri milli ordular haline geldi” ifadelerini kullandı.

Hamas’ın üst düzey yöneticilerinden Siyasi Büro üyesi Halid Hayya, 1967 sınırları içinde bağımsız bir Filistin devletinin kurulması karşılığında silah bırakarak siyasi bir partiye dönüşmeye ve beş yıl ya da daha uzun süreliğine bir ateşkese hazır olduklarını açıkladı.

Kaynaklar Mısırlı, İsrailli ve ABD’li yetkililerin Çarşamba günü yüz yüze ve uzaktan yapılan toplantılarda, ateşkes için aylardır süren müzakerelerdeki çıkmazı aşmak için ne gibi tavizler verilebileceğini ele aldığını söyledi. Ayrıca Mısırlı ve İsrailli yetkililer arasında Cuma günü Kahire’de bir toplantı yapılmasının beklendiği ve sonuca bağlı olarak Hamas’la başka görüşmelerin de yapılacağı öğrenildi.

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Can Kaybı 34 Bin 262’ye Yükseldi

Hamas’ın başlattığı Filistin – İsrail savaşının 202. günü geride kalırken, Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı ise son 24 saatte 43 artarak 34 bin 262’ye yükseldi.

Haber Merkezi /Gazze’de İsrail saldırılarında yaralananların sayısı ise son 24 saatte 64 artarak 77 bin 293’e çıktı.

Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

İsrailli üst düzey bir savunma yetkilisi, insani felakete ilişkin uluslararası uyarılara rağmen İsrail ordusunun Filistinli sivilleri Refah’tan tahliye etmeye ve Gazze Şeridi’nin güneyindeki Hamas mevzilerine saldırmaya hazırlandığını söyledi.

Başbakan Benyamin Netanyahu’nun hükümet sözcüsü İsrail’in bir kara operasyonuyla ilerlediğini söyledi, ancak bir zaman çizelgesi vermedi.

Savunma yetkilisi, İsrail Savunma Bakanlığı’nın bir saldırı öncesinde Refah’tan taşınan Filistinlileri barındırmak üzere her biri 10 ila 12 kişi kapasiteli 40 bin çadır satın aldığını söyledi.

İsrailli bir hükümet kaynağı Netanyahu’nun savaş kabinesinin önümüzdeki iki hafta içinde toplanarak yaklaşık bir ay sürmesi beklenen sivil tahliyelere onay vermeyi planladığını söyledi.

ABD, herhangi bir operasyondan önce Refah’taki insanları koruyacak bir planın uygulamaya alınması gerektiğini söyledi. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Hamas’a karşı tam bir zafer elde etmek ve rehineleri aramak için Refah saldırısının gerekli olduğu konusunda ısrarcı.

İsrail ordusu 7 Ekim’den bu yana Gazze Şehri dahil Gazze’nin kuzeyinin tamamında ve Han Yunus dahil orta ile güneyin bazı kısımlarında kontrolü ele geçirdi. Ordu ardından Gazze’nin neredeyse tamamından çekilse de bombardıman Refah da dahil olmak üzere Gazze genelinde devam etti.

Aynı zamanda İsrail’in inşa ettiği ve Gazze’nin kuzeyi ile güneyini ayıran bir yol üzerinde askerler konuşlandırılmaya devam ediliyor.

Hamas, silah bırakma koşulunu açıkladı

Öte yandan Hamas’ın Siyasi Büro üyesi Halid Hayya, “İsrail’in 1967 öncesi sınırları boyunca, Batı Şeria ve Gazze’de tam egemen bir Filistin devletini ve uluslararası kararlarla uyumlu bir şekilde Filistinli mültecilerin geri dönüşünü kabul edeceklerini” kaydetti.

Bunun gerçekleşmesi durumunda Hamas’ın silahlı kanadının lağvedileceğini belirten el Hayya, “İşgalcilere karşı savaşmış kişiler bağımsızlıklarını, haklarını kazanıp kendi devletlerine sahip olduğunda şimdiye kadar yaşanmış deneyimlere bakın. Bu güçler ne yaptı? Siyasi partilere dönüştüler ve muharip güçleri milli ordular haline geldi” ifadelerini kullandı.

Hamas’ın üst düzey yöneticilerinden Siyasi Büro üyesi Halid Hayya, 1967 sınırları içinde bağımsız bir Filistin devletinin kurulması karşılığında silah bırakarak siyasi bir partiye dönüşmeye ve beş yıl ya da daha uzun süreliğine bir ateşkese hazır olduklarını açıkladı.

Katar, Mısır ve ABD arabuluculuğunda Gazze’de ateşkes ve İsrailli rehinelerin serbest bırakılması için yürütülen müzakerelerde Hamas heyetine başkanlık eden Hayya, Filistinli rakip grup El Fetih’in yönetimindeki Filistin Kurtuluş Örgütü’ne (FKÖ) katılmak ve Gazze ve Batı Şeria’da bir ulusal birlik hükümeti kurmak istediklerini kaydetti.

Paylaşın

Filistin – İsrail Savaşı: Hamas, Silah Bırakma Koşulunu Açıkladı

Hamas’ın Siyasi Büro üyesi Halid Hayya, “İsrail’in 1967 öncesi sınırları boyunca, Batı Şeria ve Gazze’de tam egemen bir Filistin devletini ve uluslararası kararlarla uyumlu bir şekilde Filistinli mültecilerin geri dönüşünü kabul edeceklerini” kaydetti.

Bunun gerçekleşmesi durumunda Hamas’ın silahlı kanadının lağvedileceğini belirten el Hayya, “İşgalcilere karşı savaşmış kişiler bağımsızlıklarını, haklarını kazanıp kendi devletlerine sahip olduğunda şimdiye kadar yaşanmış deneyimlere bakın. Bu güçler ne yaptı? Siyasi partilere dönüştüler ve muharip güçleri milli ordular haline geldi” ifadelerini kullandı.

Hamas’ın üst düzey yöneticilerinden Siyasi Büro üyesi Halid Hayya, 1967 sınırları içinde bağımsız bir Filistin devletinin kurulması karşılığında silah bırakarak siyasi bir partiye dönüşmeye ve beş yıl ya da daha uzun süreliğine bir ateşkese hazır olduklarını açıkladı.

Katar, Mısır ve ABD arabuluculuğunda Gazze’de ateşkes ve İsrailli rehinelerin serbest bırakılması için yürütülen müzakerelerde Hamas heyetine başkanlık eden Hayya, Filistinli rakip grup El Fetih’in yönetimindeki Filistin Kurtuluş Örgütü’ne (FKÖ) katılmak ve Gazze ve Batı Şeria’da bir ulusal birlik hükümeti kurmak istediklerini kaydetti.

İstanbul’da Associated Press (AP) haber ajansına konuşan Hamas üst düzey yetkilisi, “İsrail’in 1967 öncesi sınırları boyunca, Batı Şeria ve Gazze’de tam egemen bir Filistin devletini ve uluslararası kararlarla uyumlu bir şekilde Filistinli mültecilerin geri dönüşünü kabul edeceklerini” kaydetti.

Bunun gerçekleşmesi durumunda Hamas’ın silahlı kanadının lağvedileceğini belirten el Hayya, “İşgalcilere karşı savaşmış kişiler bağımsızlıklarını, haklarını kazanıp kendi devletlerine sahip olduğunda şimdiye kadar yaşanmış deneyimlere bakın. Bu güçler ne yaptı? Siyasi partilere dönüştüler ve muharip güçleri milli ordular haline geldi” ifadelerini kullandı.

Bağımsız Filistin devletinin kurulması yoluyla Ortadoğu’da iki devletli çözümü reddeden İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun ise bu senaryoya sıcak bakması beklenmiyor. Filistinliler, İsrail’in 1967 yılındaki Altı Gün Savaşı’nda ele geçirdiği topraklar üzerinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir devlet kurmayı hedefliyor. İki devletli çözüm, ABD ve diğer Batılı ülkeler tarafından da destekleniyor.

Uluslararası toplum tarafından tanınan ve görüşmelerde muhatap alınan Filistin Özerk Yönetim Konseyi de Batı Şeria, Gazze ve Doğu Kudüs’ü içeren bağımsız bir Filistin devleti kurulmasını hedefliyor. Özerk Yönetim’in merkezi Batı Şeria’daki Ramallah’ta bulunuyor.

Hayya’nın açıklamaları, Katar merkezli arabuluculuk çabalarının tıkandığı bir döneme ve Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye’nin Cumartesi günü İstanbul’da Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşme sonrasına denk geldi. El Hayya’nın silah bırakma konusunu gündeme getirmesi, resmi olarak İsrail’i yok etme hedefi güden örgüt açısından önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.

Hamas, zaman zaman İsrail’in sınırlarıyla ilgili ılımlı söylemlerde bulunsa da resmi olarak “nehirden denize Filistin’in tam kurtuluşu” hedefini izliyor. “Nehirden denize” sloganı, Ürdün Nehri (Şeria) ile Akdeniz arasındaki bölgeyi kapsıyor ve İsrail topraklarını da içeriyor.

Müzakerelerde aylardır süren tıkanıklığın ardından Katar arabulucu rolünü yeniden gözden geçireceğini açıklamış, Hamas’ın üst düzey siyasi yöneticilerinin çoğu Katar’dan ayrılarak İstanbul’a geçmişti. Kendisi de İstanbul’da bulunan Hayya, Hamas’ın siyasi bürosunun kalıcı olarak taşınması için hazırlık yapıldığı iddialarını reddederek Katar’ın müzakerelerde arabulucu rolünü sürdürmesini istediklerini söyledi.

“Hedefimize ulaştık”

Hamas’ın İsrail topraklarına 7 Ekim’de düzenlediği ve çoğu sivil bin 200’e yakın kişinin öldüğü saldırılarla ilgili de konuşan Hayya, İsrail’in misilleme saldırılarında Gazze’nin ve sivil halkın karşılaştığı yıkıma rağmen 7 Ekim saldırılarından pişmanlık duymadıklarını söyledi.

Hamas militanlarının saldırılarda sivilleri hedef aldığını inkâr eden Hayya, “Operasyonun amacına ulaştığını ve Filistin davasını yeniden dünya kamuoyunun odağına yerleştirdiğini” kaydetti.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Ölü Sayısı 34 Bin 262’ye Yükseldi

Filistin – İsrail savaşının 201. günü geride kalırken, Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı ise son 24 saatte 79 artarak 34 bin 262’ye yükseldi. Gazze’de İsrail saldırılarında yaralananların sayısı ise son 24 saatte 86 artarak 77 bin 229’a çıktı.

Haber Merkezi / Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Batı Şeria’da ihlallerini artıran İsrail güçleri ile yasa dışı yerleşimcilerin saldırılarında son 200 günde 122’si çocuk, 4’ü kadın 487 kişi öldü, 4 bin 900 kişi yaralandı.

Öte yandan Birleşmiş Milletler (BM) Gazze’de İsrail askerleri tarafından basılan iki büyük hastanede ortaya çıkarılan toplu mezarlar için “açık, şeffaf ve güvenilir bir soruşturma” çağrısında bulundu.

BM sözcüsü Stephane Dujarric dün gazetecilere yaptığı açıklamada, güvenilir araştırmacıların bölgeye erişiminin olması gerektiğini söyledi ve daha fazla gazetecinin gerçekleri haberleştirmek için Gazze’de güvenli bir şekilde çalışabilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Turk, Gazze’deki Şifa Hastanesi’nin ve Han Yunus kentindeki Nasır Hastanesi’nin yıkılmasından ve İsrailliler ayrıldıktan sonra tesislerin içinde ve çevresinde toplu mezarların bulunmasından dehşete düştüğünü söyledi.

Ölümlerle ilgili bağımsız ve şeffaf soruşturmalar yapılması çağrısında bulunan Turk, “hüküm süren cezasızlık ortamı göz önüne alındığında, bunun uluslararası araştırmacıları da içermesi gerektiğini” dedi.

Turk, “Hastaneler uluslararası insancıl hukuk kapsamında çok özel bir koruma hakkına sahiptir. Sivillerin, tutukluların ve ‘hors de combat’ (çatışmaya giremeyecek durumda) olan diğer kişilerin kasıtlı olarak öldürülmesi bir savaş suçudur” ifadelerini kullandı.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Vedant Patel, dün yaptığı açıklamada hastanelerdeki toplu mezarlarla ilgili haberleri “son derece rahatsız edici” olarak nitelendirdi ve ABD’li yetkililerin İsrail hükümetinden bilgi istediğini söyledi.

Almanya’dan dikkat çeken adım

Ayrıca Almanya, Birleşmiş Milletler’in Gazze’deki Filistinli mülteciler ajansı (UNRWA) ile işbirliğini yeniden kuracağını duyurdu.

Alman Dışişleri Bakanlığı ile Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Bakanlığı tarafından yapılan ortak açıklamada, “Alman hükümeti, örneğin Avustralya, Kanada, İsveç ve Japonya’nın yaptığı gibi, Gazze’de UNRWA ile işbirliğini kısa süre içinde sürdürecektir.” denildi.

İsrail’in UNRWA’ya yönelik iddialarını yoğun bir şekilde ele aldığını belirten hükümet bu karar öncesinde İsrail hükümeti, Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası bağışçılarla yakın temas halinde olduğunu bildirdi.

Açıklamada, diğer uluslararası yardım kuruluşlarının UNRWA’nın Gazze’deki operasyonel yapılarına bağımlı olduğu ve Gazze’deki durum göz önüne alındığında insani yardımın sağlanmasının “her zamankinden daha önemli” olduğu belirtildi.

Almanya, İsrail’in bazı UNRWA çalışanlarının Hamas ile bağlantıları olduğu yönündeki iddialarının ardından ajansla ilişkilerini kesen ülkeler arasında yer alıyordu.

UNRWA, BM’nin üst düzey yetkililerince, Gazze’deki yardım operasyonlarının bel kemiği olarak görülüyor. Ancak bu yılın başlarında, İsrail’in UNRWA’nın 12 çalışanının Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırılarına katıldığını iddia etmesinin ardından kuruluşla ilgili inceleme başlatılmıştı. İsrail’in suçlamalarından sonra 16 ülke, UNRWA’ya fon desteğini durdurmuş ya da askıya almıştı.

Hizbullah’tan saldırı açıklaması

Diğer yandan Hizbullah’la İsrail arasındaki çatışmalar da sürüyor. Lübnan’daki İran destekli Hizbullah Hareketi’nden yapılan açıklamada, Lübnan’ın güneyinde sivillerin ölümüne neden olan dünkü İsrail saldırısına karşılık bugün sınır bölgesinde bulunan yerleşim biriminin hedef alındığı belirtildi.

Açıklamada, İsrail’in sınır hattı üzerinde yer alan Şumira yerleşim birimine onlarca katyuşa füzesi fırlatıldığı ifade edildi.

Ayrıca İsrail’in Er-Rahib askeri mevziisinin de topçu atışlarıyla vurulduğu kaydedildi. İsrail ordusundan yapılan açıklamada, Lübnan’dan gelen birkaç saldırı üzerine Teyrharfa bölgesindeki Hizbullah hedeflerinin savaş uçaklarıyla vurulduğu belirtildi.

Açıklamada, Lübnan’ın Merkaba, Ayta eş-Şaab ve Mervahin beldelerindeki Hizbullah’a ait askeri altyapıların savaş uçaklarıyla hedef alındığı kaydedildi.

İsrail ordusuna ait savaş uçakları, dün Lübnan’ın güneyindeki Hanine beldesinde yer alan iki katlı bir binaya hava saldırısı düzenlemişti. Saldırıda bir kadın ve bir çocuk hayatını kaybetmiş, 6 sivil de yaralanmıştı.

Paylaşın

ABD’den Gazze’de ‘Kıtlık Riski’ Uyarısı

Filistin – İsrail savaşının 201. günü geride kalırken, ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan Gazze Şeridi’nde, özellikle de bölgenin kuzeyinde kıtlık riskinin “çok yüksek” olduğu açıklaması geldi.

Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı ise son 24 saatte 32 artarak 34 bin 183’e yükseldi. Gazze’de İsrail saldırılarında yaralananların sayısı ise son 24 saatte 59 artarak 77 bin 143’e çıktı.

Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

VOA Türkçe’nin aktardığına göre; ABD’nin Ortadoğu’da insani meselelerden sorumlu özel temsilcisi David Satterfield, Washington’da gazetecilere yaptığı açıklamada, Gazze’de, özellikle de bölgenin kuzeyinde kıtlık riskinin “çok yüksek” olduğunu söyledi.

Satterfield, İsrail’in son haftalarda Gazze’ye yardımların girişine izin verme konusunda önemli adımlar attığını belirtti ancak hala yapılması gerekenlerin olduğuna da dikkat çekti. Satterfield, Washington’un, İsrail’in attığı adımlardan memnun olup olmadığı konusunda net bir ifade kullanmazken, “İsrail son iki buçuk haftada önemli adımlar attı. Hala yapılması gereken çok fazla iş var ama ilerleme kaydedildi” dedi.

Başkan Joe Biden bir süre önce yaptığı açıklamada, Gazze’deki insani krizi hafifletmek için harekete geçilmesi çağrısında bulunmuş, “net, somut ve ölçülebilir” bir dizi adımın hayata geçirilmemesi halinde ABD’nin yakın müttefiki İsrail’e desteğinin koşullara bağlanabileceği uyarısında bulunmuştu.

Birleşmiş Milletler, İsrail’in Gazze’yi yöneten militan grup Hamas’a karşı hava ve kara saldırılarına başlamasından bu yana geçen 6 aylık sürede yardımların bölgeye iletilmesi ve halka dağıtımında engellerle karşılaştığını uzun süredir dile getiriyor.

İsrail’in askeri harekatı 2,3 milyon nüfuslu Gazze’nin büyük kısmını enkaza çevirdi ve bölgede Ekim ayından bu yana insani bir felaket yaşanıyor. Savaş, Hamas militanlarının sınırı geçerek İsrail’in güneyindeki yerleşim birimlerine saldırması ve İsrail’in Gazze’de misilleme saldırıları düzenlemesiyle başlamıştı.

Satterfield, “Hamas’ın insani yardım çabaları”yla ilgili bir soru üzerine, “Hamas 17 yıl boyunca Gazze halkı için sağlanan her türlü kaynağı, kendi çıkarlarını korumak ve ilerletmek amacıyla insani yardım tesislerinin altına gömülü bir askeri tesisler ve tüneller ağı inşa etmek için harcadı. Hamas, 7 Ekim’de düzenlediği acımasız katliamın ardından binlerce masum Gazzeli’yi kurban etti. Hamas’ın insani yardım politikası, insani yardımın tam tersidir;
masum sivilleri kendi terörist askeri güçleri ve tesislerini korumak amacıyla kalkan olarak kullanmak ve her şeyden önce Filistinliler’i ve onların geleceklerini kurban eden komplo ve planlamalar yapmaktır” diye konuştu.

“Gazze’ye giren kamyon sayısı ortalama 200”

BM Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu (UNRWA) Başkanı Philippe Lazzarini, Nisan ayı başından bu yana Gazze’ye bir günde giren kamyonların ortalama sayısının 200 olduğunu, Pazartesi günü ise 316 ile bu sayının zirveye ulaştığını açıkladı.

Lazzarini gazetecilere yaptığı açıklamada, “Bunun insan ürünü bir sorun olduğunu, sadece siyasi irade ve kararlarla çözülebileceğini her zaman vurguladık. Son birkaç gün, bunun mümkün olduğunu gösteriyor. Bunu ne kadar sürdürürsek, o kadar olumlu etki yaratırız” diye konuştu. Lazzarini ayrıca, havaların ısınmasıyla salgın hastalıkların ortaya çıkmasını önleme çabası kapsamında, özellikle Gazze’nin güneyinde çöplerin toplanmasına odaklandıklarını belirtti.

UNRWA, BM’nin üst düzey yetkililerince, Gazze’deki yardım operasyonlarının bel kemiği olarak görülüyor. Ancak bu yılın başlarında, İsrail’in UNRWA’nın 12 çalışanının Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırılarına katıldığını iddia etmesinin ardından kuruluşla ilgili inceleme başlatılmıştı. İsrail’in suçlamalarından sonra 16 ülke, UNRWA’ya fon desteğini durdurmuş ya da askıya almıştı.

Lazzarini, UNRWA’nın Haziran ayına kadar faaliyetlerinin masraflarını karşılayabilecek bütçeye sahip olduğunu belirtti. Bununla birlikte, UNRWA’nın yılda 300 ila 400 milyon dolarla en büyük destekçisi olan ABD’nin mali desteği, Kongre’nin kararıyla en erken Mart 2025’e kadar askıya alınmıştı.

Lazzarini, “Bu kalıcı bir askıya almaysa, kurum üzerinde kalıcı bir etkisi olacaktır. Eğer geçici bir askıya almaysa, bazı bağışçıların devreye girmesiyle geçici bir çözüm bulabileceğimizi düşünüyorum” dedi. UNRWA Başkanı, son altı ay içinde internet üzerinden yapılan bağışlar aracılığıyla 100 milyon dolar topladıklarını da belirtti.

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Can Kaybı 34 Bin 183’e Yükseldi

Hamas’ın başlattığı Filistin – İsrail savaşının 200. günü geride kalırken Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı son 24 saatte 32 artarak 34 bin 183’e yükseldi. 

Haber Merkezi / Gazze’de İsrail saldırılarında yaralananların sayısı ise son 24 saatte 59 artarak 77 bin 143’e çıktı.

Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Öte yandan İsrail ordusunun Refah’a saldırı hazırlığında olduğu yönünde işaretler devam ederken uydu fotoğrafları ile Gazze Şeridi’ndeki Han Yunus yakınlarında yeni bir çadır kompleksinin inşa edildiği bildirildi. Çadır alanı kurulumu, son haftalarda İsrail askeri operasyonlarının hedefi olan Han Yunus yakınlarında yapılıyor.

İsrail, yedinci ayına giren savaş sırasında yüz binlerce insanın sığındığı kente yönelik bir saldırı sırasında Refah’taki sivilleri tahliye etmeyi planladığını duyurdu. İsrail’den kampın koşulları ve kapsamına ilişkin henüz resmi bir açıklama gelmedi.

Savaş, Hamas ve diğer militanların çoğunluğu sivil olmak üzere yaklaşık bin 200 kişiyi öldürdüğü ve yaklaşık 250 rehineyi kaçırdığı, 7 Ekim’de İsrail’e düzenlenen baskınla başlamıştı. İsrail, Hamas’ın hâlâ 100 civarında rehineyi ve 30’dan fazla kişinin cenazesini elinde tuttuğunu söylüyor.

Gazze’de 6 ayın bilançosu

İsrail, resmi verilerine göre 1200 kişinin öldüğü 260 kişinin de rehin alındığı 7 Ekim Hamas saldırısına misilleme olarak başlattığı hava ve kara operasyonlarında 6. ayına girdi.

Birleşmiş Milletler (BM) kıtlık uyarısını yineledi ve Gazze’ye yardım ulaştırılması ve dağıtılması önündeki engelleri eleştirdi. Kıtlık tehlikesi ABD’nin de dikkat çektiği bir konu.

İsrailli yetkililer Gazze’ye yardım erişimini arttırdıklarını ve gecikmelerden sorumlu olmadıklarını söylüyor. Gazze içindeki yardım dağıtımını BM insani yardım kuruluşları sorumluluğunda olduğunu da savunuyor. İsrail Hamas’ı yardımları çalmakla suçluyor. Hamas bu suçlamaları reddediyor.

Gazze’de son olarak Amerika merkezli sivil toplum kuruluşu World Central Kitchen gönüllüsü 7 kişi hayatını kaybetti. Kurucu Amerikalı ünlü şef Jose Andres, İsrail saldırısının World Central Kitchen yardım kuruluşuna ait konvoyu sistematik bir şekilde “araç araç kasıtlı olarak hedef aldığını” söyledi.

Gönüllü kuruluşun konvoyunda hayatını kaybedenler arasında Avustralya, İngiltere ve ABD vatandaşları da bulunuyordu.

İsrail ordusu, konvoydaki araçların ayrıntılarını içeren mesajı gözden kaçırdıklarını, konvoydaki kişilerden birinde silah olduğu gerekçesiyle yanlışlıkla vurduklarını savundu. Ancak insan hakları grupları ve yardım çalışanları bunun sık rastlanılan bir durum olduğunu iddia ediyor.

İsrail’in 7 Ekim terör saldırılarının ardından Hamas’ı yok etme çabasında, ordunun neyi hedef aldığı ve kaç sivilin ölümüne izin vereceğini belirleme konusunda kendisine geniş bir hareket alanı tanıdığını söylüyor.

Hamas kontrolündeki Gazze Sağlık Bakanlığı’na göre İsrail saldırılarında üçte ikisi kadın ve çocuklardan oluşan 33 binden fazla Filistinli öldürüldü. Bu sayı siviller ve Hamas mensupları arasında ayrım yapılmadığını ortaya koyuyor.

İsrail’in gerçekleştirdiği binlerce saldırının yanısıra kara operasyonlarındaki bombardımanlarda hedefin yanlış tespit edilip edilmediğini bilmek imkansız.

Neredeyse her gün, içinde Filistinli ailelerin bulunduğu binalar vuruluyor, kadınlar erkekler ve çocuklar öldürülüyor. Hedefle ilgili hiçbir açıklama yapılmıyor ya da saldırının orantısız olup olmadığı konusunda bağımsız bir hesap sorma mekanizması yok.

İsrailli insan hakları grubu B’Tselam sözcüsü, World Central Kitchen saldırısının sadece yabancılar öldürüldüğü için dünyanın dikkatini çektiğini söyledi.

Filistinli tanıklar aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu kişilerin beyaz bayrak taşırken İsrail’in hedef olduğunu anlatıyor. El Cezire haber kanalı tarafından Mart ayında yayınlanan görüntülerde Gazze sahilinde yürüyen ve ellerinde beyaz bayrak bulunan iki Filistinlinin öldüğü bir kişinin de yaralandığını saldırıyı İsrail ordusu kabul etmişti.

Aralık ayında Maghazi kampında en az 68 kişinin ölümüne neden olan saldırıda hedefin yakınlarındaki binaların da vurulduğunu ve muhtemelen sivillere de zarar verdiği İsrail Ordusu tarafından kabul edilmişti.

İsrail Ordusu ayrıca Gazze’de Hamas esaretinden kurtulan ve elinde beyaz bayrak sallayan üç İsrailli rehinenin de yanlışlıkla vurularak öldürüldüğünü kabul etti.

Sınır Tanımayan Doktorlar grubunun bombalandığı saldırının soruşturmasında yer alan eski İngiliz Ordusu mensubu Chris Cobb-Smith, İsrail ordusunun son derece pervasız davranışlardan oluşan tutarlı bir model izlediğini savundu.

Eski bir İngiliz istihbarat subayı olan Cristal Lincoln-Jones ise AP haber ajansına yaptığı açıklamada İsrail’in savaş kurallarına uymadığını şu sözlerle savundu: “Bunu bir NATO insansız hava aracı pilotunun yapmasına imkan yok. Bu eylem, yargılanma hatta hapis cezası ihtimali ile karşı karşıya kalmayı gerektirebilir.”

Paylaşın