Mahsa Amini Protestoları: 2 Kişi Daha İdam Edildi

İran’da ‘tesettüre uygun olmayan’ giyimi gerekçesiyle gözaltına alındıktan sonra hayatını kaybeden Mahsa Amini’nin ölümü sonrası başlayan protestolara katıldıkları için tutuklanan  Mohammad Mehdi Karimi ve Seyed Mohammad Hosseini, bu sabah idam edildi.

İran Devrim Muhafızları Ordusu’na bağlı milis gücü Besiç Ruhollah Ajamian’in öldürülmesiyle suçlanan Karimi ve Hosseini, İran Yüksek Mahkemesi’nin verdiği kararla idama mahkum edilmişti.

Ruhollah Ajamian’ın öldürülmesiyle ilgili olarak Kasım ayında görülen davada 5 kişi idama, 11 kişi de uzun süreli hapis cezalarına çarptırılmıştı.

İdam kararlarının verilmesi ardından Karaj Cezaevi’nde bulunan kadın tutukluların, idama karşı  başlattığı açlık grevi 14 gündür devam ederken, Yargıtay Halkla İlişkiler Direktörü Amir Hashemi, Karimi ve Hosseini’nin bu sabah idam edildiğini Yargı Haber Ajansı Telegram kanalı üzerinden duyurdu.

İdam edilenlerin sayısı 4’e yükseldi

Karimi ve Hosseini ile İran rejiminin idam ettiği eylemci sayısı 4’e yükseldi. Tahran’daki protestolar sırasında gözaltına alınan Muhsin Şikari, 8 Aralık 2022 tarihinde idam edilmişti.

Meşhed kentinde “iki kolluk kuvvetini bıçaklayarak öldürme” iddiasıyla yargılanan Macit Rıza Rahnavard adlı protestocu ise 12 Aralık 2022’de ‘halka açık bir şekilde’ idam edilmişti.

İran’da kadınlara nasıl muamele yapılıyor?

İran, Afganistan’daki Taliban rejimi dışında kamusal alanda başörtüsü takmayı zorlayan tek ülke.

İranlı kadınların eğitime tam erişimi var, ev dışında çalışıyor ve kamu görevlerinde bulunuyorlar. Ancak, başörtüsü takmanın yanı sıra uzun, bol elbiseler de dahil olmak üzere halka açık yerlerde “mütevazı” giyinmeleri gerekiyor. Evli olmayan erkek ve kadınların birbirine yakın durması ve teması yasak.

1979 İslam Devrimi’nden sonraki günlere dayanan kurallar, “devletin her kademesinde yolsuzluk ve rüşvet gibi durumların aleniyet kazandığı ülkede” ahlak polisi tarafından uygulanıyor.

Resmi olarak Rehberlik Devriyesi olarak bilinen bu birimler, halka açık alanlarda geziyor ve hem erkeklerden hem de kadınlardan oluşuyor.

Uygulama, bir noktada ahlak polisini aşırı saldırgan olmakla suçlayan ve nispeten ılımlı olan eski Cumhurbaşkanı Hassan Ruhani döneminde yumuşatıldı. 2017 yılında kadınların kıyafet kurallarını ihlal ettikleri için tutuklanmayacağı sadece uyarılacağı açıklandı.

Ancak geçen yıl seçilen sert görüşlü Reisi yönetiminde, ahlak polisinin ajanları farklı bir uygulamaya geçti.

BM insan hakları ofisi, son aylarda genç kadınların yüzlerine tokat atıldığını, coplarla dövüldüklerini ve polis araçlarına alındıklarını söylüyor.

Ne olmuştu?

İran’ın Sakız kentinden başkent Tahran’a akrabalarını ziyarete gelen Mahsa Amini erkek kardeşinin kullandığı aracı durduran ahlak polisince gözaltına alınmıştı. Kardeşine, nasihat edilip serbest bırakılacağı söylenerek götürülen genç kadının, gözaltına alındıktan iki saat sonra komaya girdiği ve kaldırıldığı hastanede öldüğü ortaya çıktı.

Devlet televizyonu Amini’nin dövüldüğü iddialarını yalanlayarak, polisin genç kadını “nasihat etmek ve eğitmek” üzere karakola götürdüğünü ve orada kalp krizi geçirdiğini söyledi. Akrabaları, kadının herhangi bir kalp rahatsızlığı olduğunu yalanladı.

Devlet televizyonu bir polis karakolunda Amini olduğu söylenen bir kadının oturduğu koltuktan bir yetkiliyle konuşmak üzere kalktıktan sonra yere düştüğünü gösteren güvenlik kamerası kayıtları yayınladı. Ancak görüntülerden kadının Amini olduğu doğrulanamadı.

Amini’nin dövülerek öldürüldüğü yolunda sosyal medyada yayılan iddialarını reddeden Tahran emniyeti açıklamasında, “Ayrıntılı araştırmalara göre, Amini’nin araca alınması sonrasında ve tutulduğu karakolda fiziksel bir temas olduğunu” reddetti.

Ancak, İran’ın yarı resmi Fars haber ajansı, Mahsa Amini’nin ahlak polisince dövülmesi nedeniyle komaya girdiğini duyurdu.

Şu ana kadar Tahran, Senendec, Kerec, Tebriz, Meşhed, Kiş, Kirman, Yezd, Reşt, Bender Abbas, Abadan, Kirmanşah, Erdebil, İsfahan, Urumiye, Kazvin, Zencan, İlam, Mazenderan, Hemedan başta olmak üzere birçok şehirde gösteriler düzenlendi. Birçok noktada eylemciler ile güvenlik güçleri arasında şiddetli arbede yaşandı.

Paylaşın

Mahsa Amini Protestoları: 24 Eylemci Daha İdam Edilebilir

İran’da rejim karşıtı protestolara karışan 24 eylemcinin “Allah’a savaş açma suçu” ile karşı karşıya olduğu öne sürüldü. İran’da geçerli İslami yasalara göre, “Allah’a savaş açma” suçunu işleyenler idam cezası ile cezalandırılıyor.

Rap şarkıcısı Muhsin Şekari, perşembe günü idam edilmişti. Eylemler sırasında tutuklanan Şekari, gösterilerle bağlantılı olarak idam cezasına mahkum edilen ve cezası infaz edilen edilen ilk gösterici olmuştu.

İran’da ülke geneline yayılan rejim karşıtı protestolarla ilgili en az 24 göstericinin daha idam edilebileceği belirtildi.

DW Türkçenin haberine göre; İran gazetesi Etemad, adli makamlar tarafından oluşturulan bir listeyi yayımlayarak, listede ismi olan 24 eylemcinin “Allah’a savaş açma suçu” ile karşı karşıya olduğuna yer verdi. İran’da geçerli İslami yasalara göre, “Allah’a savaş açma” suçunu işleyenler idam cezası ile cezalandırılıyor.

Listede ismi bulunanlardan rap şarkıcısı Muhsin Şekari, perşembe günü idam edilmişti. Eylemler sırasında tutuklanan Şekari, gösterilerle bağlantılı olarak idam cezasına mahkum edilen ve cezası infaz edilen edilen ilk gösterici olmuştu.

Şekari’nin idamı İran içinde ve uluslararası toplumda büyük tepki çekmiş, Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin de aralarında olduğu İranlı siyasiler ülke çapındaki ayaklanmalara bir cevap olarak nitelendirdikleri infazı savunmuştu.

Eylemciler, sosyal medyada yaptıkları paylaşımlarda misilleme tehdidinde bulunarak, “intikam” alacaklarının sinyallerini vermişti. Hafta boyunca yurt dışında yaşayan İranlılar da çeşitli gösteriler planlıyor.

IHR: Ölen protestocu sayısı 458’e yükseldi

IHR, İran’da güvenlik güçlerinin şiddetle karşılık verdiği protestolarda hayatını kaybeden protestocu sayısının 458’e yükseldiğini duyurdu.

Ülkedeki 31 eyaletten 26’sına dair verilerin yer aldığı IHR raporuna göre, Sistan-Beluçistan’da 128, Kürdistan’da 53, Batı Azerbaycan’da 53, Tahran’da 46, Mazenderan’da 37, Kirmanşah’ta 25, Gilan’da 25, Elborz’da 18, İsfahan’da 14, Huzistan’da 10, Fars’da 8, Rezevi Horasan’da 7, Zencan’da 5, Doğu Azerbaycan’da 4, Merkezi, Kazvin, Hemedan ve Loristan’da üçer, Kohgiluye-Buyer Ahmed, Erdebil, İylam, Buşehr, Hürmüzgan’da ikişer, Simnan, Gülistan ve Kirman’da ise birer gösterici hayatını kaybetti.

6 ayda 251 infaz

Uluslararası Af Örgütü ve İran Abdurrahman Boroumand İnsan Hakları Merkezi’nin yaptığı bir araştırma, İranlı yetkililerin 1 Ocak – 30 Haziran 2022 arasında en az 251 kişiyi infaz ettiğini ortaya koymuştu.

Sonuçları 27 Temmuz 2022’de paylaşılan araştırmaya göre, ülkede infaz edilen idamların bu hızla devam etmesi durumunda 2021’de kaydedilen toplam 314 infaz sayısı yakın zamanda geçilebilir.

Bu yıl gerçekleştirilen infazların 146’sının cinayetten hüküm giyenlere yönelik olduğu bilgisini paylaşan iki hak örgütü, infazlara ilişkin belgemele faaliyetlerine atıfta bulunarak söz konusu belgelerin “ölüm cezası uygulamalarının sistematik olarak, hiçbir şekilde adil olmayan yargılamalar sonucunda gerçekleştirildiğini ortaya koyduğunu” ifade etti.

Hak örgütleri ayrıca 2022’nin ilk 6 ayında idam edilen 86 kişinin “uluslararası hukuka göre ölüm cezasıyla sonuçlanmaması gereken, uyuşturucuyla bağlantılı suçlardan infaz edildiği” bilgisini paylaştı.

Pandeminin ilk iki yılının ardından ilk defa 23 Temmuz’da Fars eyaletinde bir erkek de halka açık bir şekilde infaz edilmişti.

Paylaşın

İran, LGBTQ Aktivisti İki Kadını İdama Mahkum Etti

Şii şeriatıyla yönetilen İran’da LGBTQ aktivisti iki kadın idama mahkum edildi. İran’ın hukuk sistemine göre eşcinsel eylemlerde bulunan kişiler idam cezasına çarptırılabiliyor.

İran’da iki lezbiyen kadın “yeryüzünde fesat çıkarmak” ve insan kaçakçılığı yapmak suçlamalarıyla idama mahkum edildi.

İran resmi devlet haber ajansı IRNA’nın haberinde “İnternette yayınlanan haberlerin aksine, mahkumlar genç kadın ve kızları eğitim ve iş fırsatları vaat ederek kandırmış ve ülke dışına kaçırmış, böylece kurbanlarının birçoğunun intihar etmesine neden olmuştur” denildi.

İnsan hakları savunucuları ve sivil toplum kuruluşları ise bu kişilerin LGBTQ hakları aktivisti ve masum olduklarını ileri sürdü ve Batılı ülkeleri idam cezalarının infazının engellenmesi için devreye girmeye çağırdı.

İran’da ceza kanunundaki en ağır suçlamalardan olan “yeryüzünde fesat çıkarmak”, İranlı yetkililer tarafından İslami ahlakla ilgili olanları da kapsayan geniş bir suç yelpazesine atıfta bulunmak için kullanılıyor.

Mart ayında ülkenin dini lideri Ayetullah Ali Hamaney., eşcinselliği Batı medeniyetinde yaygın olan “ahlaki yoksunluğun” bir parçası olarak tanımlamıştı.

İran’ın LGBTQ hakları konusuna yaklaşımı batılı insan hakları grupları tarafından sık sık eleştiriliyor. İran’ın hukuk sistemine göre eşcinsel eylemlerde bulunan kişiler idam cezasına çarptırılabiliyor.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

İran 6 Ayda En Az 251 Kişiyi İdam Etti

Uluslararası Af Örgütü ve İran Abdurrahman Boroumand İnsan Hakları Merkezi’nin yaptığı bir araştırma, İranlı yetkililerin 1 Ocak – 30 Haziran 2022 tarihleri arasında en az 251 kişiyi infaz ettiğini ortaya koydu.

Hak örgütleri, infaz sayılarını derlerken mahpuslar, infaz edilen kişilerin yakınları, insan hakları savunucuları, gazeteciler ve devlete bağlı medyanın yanı sıra bağımsız medya kuruluşları ve insan hakları örgütlerini kapsayan bir dizi farklı kaynaktaki bilgilerden yararlandı.

Af Örgütü’nün bugün (27 Temmuz) yayınladığı rapora göre, ülkede infaz edilen idamların bu hızla devam etmesi durumunda 2021’de kaydedilen toplam 314 infaz sayısı yakın zamanda geçilebilir.

Bu yıl gerçekleştirilen infazların 146’sının cinayetten hüküm giyenlere yönelik olduğu bilgisini paylaşan iki hak örgütü, infazlara ilişkin belgemele faaliyetlerine atıfta bulunarak söz konusu belgelerin “ölüm cezası uygulamalarının sistematik olarak, hiçbir şekilde adil olmayan yargılamalar sonucunda gerçekleştirildiğini ortaya koyduğunu” ifade etti.

Hak örgütleri ayrıca 2022’nin ilk 6 ayında idam edilen 86 kişinin “uluslararası hukuka göre ölüm cezasıyla sonuçlanmaması gereken, uyuşturucuyla bağlantılı suçlardan infaz edildiği” bilgisini paylaştı.

Pandeminin ilk iki yılının ardından ilk defa 23 Temmuz’da Fars eyaletinde bir erkek de halka açık bir şekilde infaz edildi.

Uluslararası Af Örgütü ve İran Abdurrahman Boroumand İnsan Hakları Merkezi’nin çalışmasından öne çıkanlar şu şekilde:

Toplu infazlar

  • Toplanan bilgiler, 2022 başından beri yetkililerin İran genelinde düzenli olarak toplu infazlar gerçekleştirdiğini gösteriyor.
  • 15 Haziran 2022’de, Elburz eyaletindeki Recai Şehr Cezaevi’nde yetkililer en az 12 kişiyi infaz etti. Daha önce, 6 Haziran 2022’de, Sistan ve Belucistan eyaletindeki Zahidan Cezaevi’nde en az 12 kişi toplu olarak infaz edilmişti.
  • 14 Mayıs 2022’de yetkililer; üçü Zahidan Cezaevi’nde, biri Razavi Horasan eyaletindeki Vakilabad Cezaevi’nde, dördü Fars eyaletindeki Adilabad Cezaevi’nde ve biri İsfahan eyaletindeki Dastgerd Cezaevi’nde olmak üzere dokuz kişiyi infaz etti.
  • Uluslararası Af Örgütü’nün Haziran 2022’de görüştüğü bilgili bir kaynağın aktardığına göre, ölüm cezasının uygulanmasını bekleyen en yüksek sayıda mahpusun bulunduğu Recai Şehr Cezaevi’nin yetkilileri, 2022 yılının başından bu yana her hafta ortalama beş kişiyi infaz ediyor. Bazı haftalarda bu sayı 10’u buluyor.

Uyuşturucu

  • 2022’nin ilk altı ayında en az 86 kişinin uyuşturucuyla bağlantılı suçlardan infaz edilmesi, kayıtlı infazların çoğunun uyuşturucuyla bağlantılı suçlardan olduğu 2010-2017 yılları arası dönemdeki narkotikle mücadele uygulamalarını akla getiriyor.
  • Çok sayıda Avrupa ülkesinin İran kolluk güçlerinin narkotikle mücadele operasyonlarına fon sağlamayı kesmesini de içeren yoğun uluslararası baskıların ardından, Kasım 2017’de yetkililer, uyuşturucuyla bağlantılı belirli suçlar için ölüm cezasını kaldırmaya yönelik bazı yasal reformlar yaptı.
  • 2018 ile 2020 arasında yetkililer, uyuşturucuyla bağlantılı infazları önemli oranda azalttı. Ancak 2021’de en az 132 kişi uyuşturucuyla ilgili suçlardan infaz edildi. Bu sayı, 2021’deki toplam kayıtlı infazların yüzde 42’sine karşılık geliyor ve 2020’ye kıyasla (23 kişi) beş katın üzerinde bir artışa tekabül ediyordu.

Beluci azınlık

  • 2022 başından bu yana infaz edilen kişilerin en az 65’i (yüzde 26’sı), İran nüfusunun yaklaşık yüzde 5’ini oluşturan yoksullaştırılmış Beluci etnik azınlığa mensuptu. Yarısından fazlası (38 kişi), uyuşturucuyla bağlantılı suçlardan infaz edildi.
  • Abdurrahman Boroumand Merkezi Direktörü Roya Boroumand, “Ölüm cezasının İran’ın Beluci etnik azınlığına karşı orantısız şekilde kullanılması, Belucilerin on yıllardır karşı karşıya kaldığı yerleşik ayrımcılık ve baskıların somut örneğidir. Bu durum aynı zamanda, İran’da ve tüm dünyada en savunmasız toplulukları hedef alan ölüm cezasının özünde var olun zalimliğin de altını çizmektedir” değerlendirmesinde bulundu.

“En insanlık dışı ve alçaltıcı ceza”

Bu veriler ışığında Abdurrahman Boroumand Merkezi ve Af Örgütü’nün yaptığı açıklamada, “Suçun veya suçlunun niteliği ya da devletin ölüm cezasını uygulamak için kullandığı yöntem her ne olursa olsun istisnasız her koşulda ölüm cezasına karşı çıkmaktadır” denildi: “Ölüm cezası, yaşam hakkının ihlalidir ve en zalimane, insanlık dışı ve alçaltıcı cezadır.”

(Kaynak: Bianet)

Paylaşın

İran’da İdam Edilenlerin Sayısı Bir Önceki Yıla Oranla İkiye Katlandı

Norveç merkezli sivil toplum kuruluşu İran İnsan Hakları (IHR), yayınladığı son raporda 2022’nin ilk yarısında İran’daki idamların bir önceki yıla oranla iki kattan fazla arttığını ortaya koydu. 

Raporda 1 Ocak-30 Haziran tarihleri arasında İran’da 251 kişinin asıldığı, bu rakamın geçen yılın ilk yarısında 117 olduğu belirtildi.

İran’da son aylarda ekmek gibi temel gıda maddelerinin fiyatlarındaki artış nedeniyle ülke çapında protestolar düzenleniyor.

İran İnsan Hakları’nın (IHR) kurucusu Mahmud Amiri Mukaddem, AFP’ye verdiği demeçte “Hiç şüphe yok ki bu infazların asıl amacı, giderek büyüyen rejim karşıtı protestoları engellemek için korku yaymak” dedi.

İdam edilenler arasında 6 kadının da yer aldığını belirten kuruluş, yeni protesto dalgalarının başladığı 7 Mayıs’tan bu yana 137 infazın gerçekleştiğini söyledi.

‘Derin endişe’

Aktivistler arasında İran’ın etnik azınlıklarından, özellikle de Beluç ve Kürtlerden idam edilenlerin sayısının orantısız bir şekilde yüksek olması da endişe yaratıyor.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres geçtiğimiz ay, İran’ın uyuşturucu suçlusu ve etnik azınlıklardan birçok kişiyi artan sayıda daha fazla idam etmesinden duyduğu “endişeyi” dile getirmişti.

Guterres, “Ölüm cezası, ‘en ciddi suçlar’ kapsamına girmeyen suçlamalar temelinde ve adil yargılama standartlarıyla bağdaşmayan şekillerde uygulanmaya devam ediyor” açıklamasında bulunmuştu.

IHR, yılın ilk yarısında ülkenin güneydoğusunda yaşayan Sünni Beluç azınlığından 67 mahkumun idam edildiğini söyledi.

Raporda, kaydedilen infazların en az yüzde 19’unun İran nüfusunun sadece yüzde beşini oluşturan bu etnik azınlığın üyesi olduğu kaydedildi.

Aktivistler ayrıca, Firuz Musalu adlı bir Kürt’ün 20 Haziran’da idam edilmesinden duydukları endişeyi dile getirdi.

Uluslararası Af Örgütü’nün ölüm cezasına ilişkin yıllık raporunda, 2021’de infaz sayısının yüzde 28 artarak 314’e yükseldiği, bunun 2017’den bu yana en yüksek rakam olduğu ve o tarihten bu yana yaşanan düşüşün tersine döndüğü belirtildi.

İran’daki infazlar, ülkenin narkotikle mücadele yasasında yapılan ve uyuşturucuyla ilgili suçlardan idam cezasına çarptırılan hükümlülerin sayısını azaltan değişikliklerin yürürlüğe girdiği 2017 yılından bu yana düşmüştü.

IHR, infazların sadece resmi medyada yayınlananları veya en az iki bağımsız kaynak tarafından teyit edilenleri içerdiğini, bu nedenle gerçek sayının daha yüksek olabileceğini söyledi.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

Dünyada İnfaz Edilen İdam Cezaları Bir Yılda Yüzde 20 Arttı

Uluslararası Af Örgütü, 2021’de Ölüm Cezaları ve İnfazlar raporunu yayınladı. Rapora göre, 2021’de 18 ülkede en az 579 infaz gerçekleştirildi. Bu, 2020 ile karşılaştırıldığında yüzde 20 artış demek.

Af Örgütü’nün raporu, İran’da 2017 yılında bu yana en yüksek infaz sayısının 2021’de kaydedildiğini; 2020’de en az 246 olan infaz sayısının 2021’de en az 314’e yükseldiğini ortaya koydu:

Bunun yanında, Suudi Arabistan da infaz sayısını iki katından fazla artırdı. Mart ayında tek bir günde 81 kişinin ölüm cezası infaz edildi.

Öte yandan, Uluslararası Af Örgütü, tüm dünyada kaydedilen infaz sayısının 2010’dan beri kaydedilen en düşük ikinci sayı olduğunu belirtti. En düşük rakam pandemi süreci olan 2020 yılına aitti.

Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnès Callamard konu hakkındaki açıklamasında “Hâlâ ölüm cezası uygulamayı sürdüren az sayıda ülkeyi uyarıyoruz: Devlet eliyle öldürmenin olmadığı bir dünya mümkün, erişilebilir ve bizler bunun için mücadele etmeyi sürdüreceğiz” dedi:

Hiç kimse ölüm cezasının gölgesinde bırakılmayıncaya kadar bu cezanın doğası gereği keyfi, ayrımcı ve zalimane niteliğini ifşa etmeye devam edeceğiz. En zalimane, insanlık dışı ve alçaltıcı cezanın tarih kitaplarında kalmasının zamanı çoktan geldi.

Rapordan öne çıkan diğer noktalar şu şekilde:

Bir yılda en az 2 bin 52 ölüm cezası

  • Önceki yıl yargı süreçlerini geciktiren COVID-19 kısıtlamalarının adım adım kaldırılması sonucunda 56 ülkede hakimler en az 2 bin 52 ölüm cezası verdi. Bu, 2020’ye kıyasla yaklaşık yüzde 40’lık bir artışa tekabül ediyor.
  • Bangladeş (en az 113’ten en az 181’e), Hindistan (en az 77’den 144’e) ve Pakistan (en az 49’dan en az 129’a) dahil bazı ülkelerde ölüm cezası sayısında sert artışlar kaydedildi.
  • İran, belirli türde ve miktarda uyuşturucu bulundurma suçu için zorunlu ölüm cezası vermeyi sürdürdü. Uyuşturucuyla bağlantılı suçlar için uygulanan kayıtlı infaz sayısı 2021’de beş kattan fazla artarak 132’ye ulaştı. Bu sayı bir önceki yıl 23’tü. İnfaz edildiği bilinen kadınların sayısı dokuzdan 14’e yükselirken, İran yetkilileri, uluslararası hukuk yükümlülüklerine aykırı olarak, suç tarihinde 18 yaşından küçük olan üç kişinin ölüm cezasını uygulayarak çocuk haklarına yönelik korkunç saldırılarını da devam ettirdi.
  • Suudi Arabistan’da infazlarda görülen artışın yanı sıra (2020’de 27’den 65’e), Somali’de (en az 11’den en az 21’e), Güney Sudan’da (en az 2’den en az 9’a) ve Yemen’de de (en az 5’ten en az 14’e) 2020 sayılarına kıyasla belirgin artışlar yaşandı. 2020’de infaz uygulamayan Belarus (en az 1), Japonya (3) ve Birleşik Arap Emirlikleri (en az 1) 2021’de uyguladı.
  • Şu ülkelerde 2020’ye kıyasla ölüm cezalarında belirgin artışlar kaydedildi: Kongo Demokratik Cumhuriyeti (en az 20’den en az 81’e), Mısır (en az 264’ten en az 356’ya), Irak (en az 27’den en az 91’e), Myanmar (en az 1’den en az 86’ya), Vietnam (en az 54’ten en az 119’a) ve Yemen (en az 269’dan en az 298’e).

Bazı ülkelerdeki “sır perdesi”

Önceki yıllarda olduğu gibi, tüm dünyada kaydedilen toplam ölüm cezası ve infaz sayısı, Uluslararası Af Örgütü’nün, Çin’de ölüme mahkum edildiğini veya infaz edildiğini düşündüğü binlerce kişiyi ve Kuzey Kore ve Vietnam’da uygulandığı düşünülen yüksek sayıda infazı kapsamıyor. Bu üç ülkedeki gizliliğe dayalı resmi uygulamalar ve bilgiye sınırlı erişim, infazları doğru bir şekilde gözlemlemeyi imkansız kılıyor. Diğer çok sayıda ülkede de kayıtlı toplam sayılar, asgari olarak değerlendirilmelidir.

Agnès Callamard, “Çin, Kuzey Kore ve Vietnam ölüm cezası kullanımlarını sır perdesi ardında tutmayı sürdürdü ancak her zamanki gibi, elimizdeki sınırlı bilgi de büyük bir endişe kaynağıdır” ifadelerine yer verdi.

Devletin baskı aracı olarak ölüm cezası

“2021’de çok sayıda ülkede, ölüm cezası, azınlıklara ve protestoculara karşı devletin baskı aracı olarak kullanıldı. Bu ülkeler, ölüm cezasıyla ilgili olarak uluslararası insan hakları hukuku ve standartları çerçevesinde oluşturulan güvenceleri ve kısıtlamaları tamamen hiçe saydı.

“Ordunun sivillerin davalarını yargılama yetkisini ivedi yargılama yoluyla ve temyiz hakkı olmaksızın askeri mahkemelere devrettiği Myanmar’da, sıkıyönetim kapsamında ölüm cezasına başvurulması konusunda endişe verici bir artış kaydedildi. 90’a yakın kişi keyfi olarak ölüm cezasına mahkum edildi. Geniş kesimlerce, siyasi muhalifleri ve protestocuları hedef alan planlı bir politikanın parçası olduğu düşünülen bu yargılamaların birçoğu yargılanan kişilerin gıyabında gerçekleşti.

“Mısır yetkilileri, genellikle Olağanüstü Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nde adil olmayan yargılamaların ardından işkence ve toplu infazlar uygulamaya devam etti. İran’da ise ölüm cezası, ‘Allah’a düşmanlık’ gibi muğlak suçlamalarla etnik azınlıklara karşı orantısız şekilde kullanıldı. Kayıtlı infazların (61) en az yüzde 19’u, İran nüfusunun yaklaşık yüzde 5’ini oluşturan Beluci etnik azınlığa mensup kişilere uygulandı.

“Suudi Arabistan’ın oldukça kusurlu yargı sisteminin mağdurları arasında, şiddet içeren hükümet karşıtı protestolara katılmakla suçlanan Şii azınlığa mensup Suudi Arabistanlı genç Mustafa El Derviş de vardı. Derviş, işkence altında elde edilen ‘itiraflara’ dayanan ve hiçbir şekilde adil olmayan bir yargılamanın ardından 15 Haziran’da infaz edildi.

Olumlu işaretler

  • Uluslararası Af Örgütü’nün kayıt tutmaya başladığı tarihten bu yana, ölüm cezası uyguladığı bilinen ülke sayısı art arda ikinci yılda en düşük seviyedeydi.
  • Temmuz ayında, Sierra Leone’de tüm suçlar için ölüm cezasını kaldırmayı öngören yasa tasarısı parlamentoda oybirliğiyle kabul edildi, ancak henüz yürürlüğe girmedi.
  • Aralık ayında, Kazakistan, tüm suçlar için ölüm cezasını kaldıran mevzuatı kabul etti. Yasa, Ocak 2022’de yürürlüğe girdi.
  • Papua Yeni Gine hükümeti ölüm cezası konusunda ulusal bir müzakere süreci başlattı ve süreç, ölüm cezasını kaldıran yasa tasarısının Ocak 2022’de kabul edilmesiyle sonuçlandı. Yasa henüz yürürlüğe girmedi.
  • Yıl sonunda, Malezya hükümeti, 2022’nin üçüncü çeyreğinde ölüm cezasına ilişkin yasal reformlar hazırlayacağını duyurdu.
  • Orta Afrika Cumhuriyeti ve Gana’da milletvekilleri ölüm cezasını kaldırmak için hukuki süreci başlattı. Bu girişimler henüz sonuçlanmadı.
  • ABD’de Virginia, ölüm cezasını kaldıran 23. eyalet ve ilk güney eyaleti oldu. Ohio, art arda üçüncü yılda tüm infazları erteledi veya durdurdu. Yeni ABD yönetimi Temmuz ayında federal infazlara ilişkin geçici bir erteleme getirdi. 2021, ABD’de 1988’den beri en düşük sayıda infazın kaydedildiği yıl oldu (11 infaz, 18 ölüm cezası).
  • Gambiya, Kazakistan, Malezya, Rusya Federasyonu ve Tacikistan infazlara ilişkin resmi ertelemelere devam etti.
Paylaşın

2021 Yılında İran’da En Az 333 Kişi İdam Edildi

İran’da 2021’de en az 333 kişi idam edildi. İran hükümeti, 333 infazın sadece yüzde 16,5’ini kamuoyuna duyurdu. En fazla idam infazı ise, İbrahim Reisi’nin cumhurbaşkanı seçilmesinden bir ay sonra gerçekleşti.

Norveç merkezli İran İnsan Hakları (IHR) ve Fransa merkezli İdam Cezasına Karşı Birlikte (ECPM) örgütlerine göre İran’da 2021’de en az 333 kişi idam edildi.

Uyuşturucu bağlantılı suçlardan 126 kişinin idam edildiği belirtiliyor. Bu 2020’deki kıyasla beş katlık bir artışa karşılık geliyor. Bu örgütlerin verileri, resmi açıklamalara ve İran içindeki kaynaklardan toplanan bilgilere dayanıyor.

Birleşmiş Milletler’in İran İnsan Hakları Özel Raportörü Javaid Rehman geçen Ekim’de ülkedeki infazların hemen tümünde insanların yaşam hakkından keyfi olarak ellerinden alındığını belirterek İran’a uluslarası hukuka aykırı idamları durdurma çağrısı yapmıştı.

İran’da yürürlükteki ceza yasalarına göre, uyuşturucu kaçakçılığı gibi “en ciddi suçlar” kapsamında olmayan suçlarda da idam kararı verilebiliyor.

Rehman’a göre “Allah’a karşı düşmanlık” ve “Dünyaya ahlaksızlık tohumları ekmek” gibi muğlak suçlamalar protesto gösterilerine katılanlarla farklı yollardan yönetime muhalefet edenlerin idam edilmesi için kullanılıyor.

Rehman, suçlamalar için yeterli kanıtın olmadığı durumlarda da insanların bu maddelerden hüküm giyebildiğini belirtiyor.

Javaid Rehman idam cezası istenen davalara bakan yargıçların büyük ölçüde işkence ve baskıyla alınmış ifadelere göre karar verdiğini öne sürüyor.

IHR ve ECPM’nin ortak raporuna göre İran hükümeti 333 infazın sadece yüzde 16,5’ini kamuoyuna duyurdu.

İran makamları uyuşturucu bağlantılı suçlardan hiç idam açıklamadı. 2017’de uyuşturucuyla mücadele yasalarının değiştirilmesinden sonra uyuşturucu bağlantılı suçlardan idamlar azalmaya başlamıştı.

Ancak 2021 verileri, bu eğilimin belirgin şekilde değiştiğine işaret ediyor.

Rapora göre en fazla infaz, İbrahim Reisi’nin seçilmesinden bir ay sonra gerçekleşti. Temmuz’da 51 kişi idam edildi. Bunu Eylül ve Aralık ayları izledi.

‘Kalp krizinden ölen idam mahkumunun cansız bedeni asıldı’

İdam edilen kadınların sayısı bir önceki yıla göre sekiz kişi artarak 17’ye çıktı. Bu kadınlar arasında baskıcı kocalarını öldürmekten hüküm giyen Zehra Ismaili ve Meryem Kerimi de bulunuyor.

Rapora göre avukatı, İsmaili’nin kendisininden önce birkaç erkeğin infazını izlerken kalp krizi geçirdiği ve kadının cansız bedeninin asıldığını söyledi.

İdam edilenlerden ikisi de suçu işledikleri dönemde çocuk olan mahkumlar. Arman Abdolali, 2013’te kız arkadaşını öldürmekten suçlu bulunduğunda 17 yaşındaydı. Abdolali cezası infaz edilmeden önce toplam yedi kez idam sehpasına götürüldü.

(Kaynak: BBC Türkçe)

Paylaşın

S. Arabistan Bir Günde 81 Kişiyi İdam Etti

Suudi Arabistan İçişleri Bakanlığı terör, casusluk, cinayet ve diğer bazı suçlardan yargılanan 81 kişinin idam edildiğini açıkladı. Suudi Arabistan’da geçen yıl 69 kişi idam edilmişti.

Bakanlık tarafından yapılan açıklamaya göre, söz konusu 81 kişi, “sapkın düşünce ve inançları benimseme, ibadethaneler, hükümet binaları ile ülke ekonomisinin can damarı olan yerleri hedef alma, yetkililer ile emniyet mensuplarını izleme ve hedef alma, kaçırma, işkence, silahlı soygun, silah kaçakçılığı gibi suçları işleme, Yemen’deki Husiler, El-Kaide ve IŞİD gibi terör örgütlerinin planlarını uygulama ve onlar için istihbaratçılık yapma” suçlamasıyla mahkemeye sevk edildi.

Dava sonunda mahkeme, Yemen uyrukluların da aralarında bulunduğu çoğu Suudi Arabistanlı 81 sanığın idam edilmesine hükmetti. Açıklamada, haklarında verilen idam kararı infaz edilen sanıkların tek tek isimleri, uyrukları ve işlediği suçlar zikredildi.

İnsan hakları örgütleri Suudi Arabistan’da adil yargılamanın olmadığını söylüyor. Uluslararası Af Örgütü Suudi Arabistan’ın 2020’de en fazla kişiyi idam eden beşinci ülke olduğunu açıklamıştı. Listede Suudi Arabistan’ın önünde Çin, İran, Mısır ve Irak yer alıyordu.

Paylaşın

İran 2020’de 4’ü Çocuk 250’den Fazla Kişiyi İdam Etti

Birleşmiş Milletler (BM), İran’ın 2020’de en az 4’ü çocuk 250’den fazla kişiyi, bu yıl ise, şimdiye kadar 9’u kadın ve bir çocuk olmak üzere 230 kişiyi idam ettiğini duyurdu. Orta Doğu ülkeleri içerisinde gerçekleştirilen idamların yarısından fazlası İran’da uygulandı.

Haber Merkezi / Uluslararası Af Örgütü’ne göre, idam sıralamasında İran’ı Mısır, Irak ve Suudi Arabistan izledi. Af Örgütü’nün açıkladığı verilere göre, 2020’de Orta Doğu’da 493 idam cezası uygulandı.

BM İnsan Hakları İran Özel Raportörü Cavid Rehman, BM Genel Kurulu İnsan Hakları Komitesinde yaptığı konuşmada, İran’ın idam cezasını “endişe verici düzeyde” uygulamaya devam ettiğini söyledi.

Rehman, son raporunda İran’ın idam cezasını uygulamada kullandığı gerekçelerle ilgili “belirsiz ulusal güvenlik suçlamaları” gibi ciddi endişelere vurgu yaptığını ifade ederek ülkenin “en temel güvenlik önlemlerinin bile bulunmadığı kusurlu yargı süreçlerine” sahip olduğu değerlendirmesinde bulundu.

Rahman, ayrıca, mahkemelerin işkence altında zorla alınan ifadeler güvenmesi… İran İslam Cumhuriyeti’nde ölüm cezasının uygulanmasının keyfi olduğu sonucuna götürdüğünü belirtti.

Paylaşın