Gazze’de İsrail Saldırılarında Can Kaybı 34 Bin 183’e Yükseldi

Hamas’ın başlattığı Filistin – İsrail savaşının 200. günü geride kalırken Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı son 24 saatte 32 artarak 34 bin 183’e yükseldi. 

Haber Merkezi / Gazze’de İsrail saldırılarında yaralananların sayısı ise son 24 saatte 59 artarak 77 bin 143’e çıktı.

Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Öte yandan İsrail ordusunun Refah’a saldırı hazırlığında olduğu yönünde işaretler devam ederken uydu fotoğrafları ile Gazze Şeridi’ndeki Han Yunus yakınlarında yeni bir çadır kompleksinin inşa edildiği bildirildi. Çadır alanı kurulumu, son haftalarda İsrail askeri operasyonlarının hedefi olan Han Yunus yakınlarında yapılıyor.

İsrail, yedinci ayına giren savaş sırasında yüz binlerce insanın sığındığı kente yönelik bir saldırı sırasında Refah’taki sivilleri tahliye etmeyi planladığını duyurdu. İsrail’den kampın koşulları ve kapsamına ilişkin henüz resmi bir açıklama gelmedi.

Savaş, Hamas ve diğer militanların çoğunluğu sivil olmak üzere yaklaşık bin 200 kişiyi öldürdüğü ve yaklaşık 250 rehineyi kaçırdığı, 7 Ekim’de İsrail’e düzenlenen baskınla başlamıştı. İsrail, Hamas’ın hâlâ 100 civarında rehineyi ve 30’dan fazla kişinin cenazesini elinde tuttuğunu söylüyor.

Gazze’de 6 ayın bilançosu

İsrail, resmi verilerine göre 1200 kişinin öldüğü 260 kişinin de rehin alındığı 7 Ekim Hamas saldırısına misilleme olarak başlattığı hava ve kara operasyonlarında 6. ayına girdi.

Birleşmiş Milletler (BM) kıtlık uyarısını yineledi ve Gazze’ye yardım ulaştırılması ve dağıtılması önündeki engelleri eleştirdi. Kıtlık tehlikesi ABD’nin de dikkat çektiği bir konu.

İsrailli yetkililer Gazze’ye yardım erişimini arttırdıklarını ve gecikmelerden sorumlu olmadıklarını söylüyor. Gazze içindeki yardım dağıtımını BM insani yardım kuruluşları sorumluluğunda olduğunu da savunuyor. İsrail Hamas’ı yardımları çalmakla suçluyor. Hamas bu suçlamaları reddediyor.

Gazze’de son olarak Amerika merkezli sivil toplum kuruluşu World Central Kitchen gönüllüsü 7 kişi hayatını kaybetti. Kurucu Amerikalı ünlü şef Jose Andres, İsrail saldırısının World Central Kitchen yardım kuruluşuna ait konvoyu sistematik bir şekilde “araç araç kasıtlı olarak hedef aldığını” söyledi.

Gönüllü kuruluşun konvoyunda hayatını kaybedenler arasında Avustralya, İngiltere ve ABD vatandaşları da bulunuyordu.

İsrail ordusu, konvoydaki araçların ayrıntılarını içeren mesajı gözden kaçırdıklarını, konvoydaki kişilerden birinde silah olduğu gerekçesiyle yanlışlıkla vurduklarını savundu. Ancak insan hakları grupları ve yardım çalışanları bunun sık rastlanılan bir durum olduğunu iddia ediyor.

İsrail’in 7 Ekim terör saldırılarının ardından Hamas’ı yok etme çabasında, ordunun neyi hedef aldığı ve kaç sivilin ölümüne izin vereceğini belirleme konusunda kendisine geniş bir hareket alanı tanıdığını söylüyor.

Hamas kontrolündeki Gazze Sağlık Bakanlığı’na göre İsrail saldırılarında üçte ikisi kadın ve çocuklardan oluşan 33 binden fazla Filistinli öldürüldü. Bu sayı siviller ve Hamas mensupları arasında ayrım yapılmadığını ortaya koyuyor.

İsrail’in gerçekleştirdiği binlerce saldırının yanısıra kara operasyonlarındaki bombardımanlarda hedefin yanlış tespit edilip edilmediğini bilmek imkansız.

Neredeyse her gün, içinde Filistinli ailelerin bulunduğu binalar vuruluyor, kadınlar erkekler ve çocuklar öldürülüyor. Hedefle ilgili hiçbir açıklama yapılmıyor ya da saldırının orantısız olup olmadığı konusunda bağımsız bir hesap sorma mekanizması yok.

İsrailli insan hakları grubu B’Tselam sözcüsü, World Central Kitchen saldırısının sadece yabancılar öldürüldüğü için dünyanın dikkatini çektiğini söyledi.

Filistinli tanıklar aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu kişilerin beyaz bayrak taşırken İsrail’in hedef olduğunu anlatıyor. El Cezire haber kanalı tarafından Mart ayında yayınlanan görüntülerde Gazze sahilinde yürüyen ve ellerinde beyaz bayrak bulunan iki Filistinlinin öldüğü bir kişinin de yaralandığını saldırıyı İsrail ordusu kabul etmişti.

Aralık ayında Maghazi kampında en az 68 kişinin ölümüne neden olan saldırıda hedefin yakınlarındaki binaların da vurulduğunu ve muhtemelen sivillere de zarar verdiği İsrail Ordusu tarafından kabul edilmişti.

İsrail Ordusu ayrıca Gazze’de Hamas esaretinden kurtulan ve elinde beyaz bayrak sallayan üç İsrailli rehinenin de yanlışlıkla vurularak öldürüldüğünü kabul etti.

Sınır Tanımayan Doktorlar grubunun bombalandığı saldırının soruşturmasında yer alan eski İngiliz Ordusu mensubu Chris Cobb-Smith, İsrail ordusunun son derece pervasız davranışlardan oluşan tutarlı bir model izlediğini savundu.

Eski bir İngiliz istihbarat subayı olan Cristal Lincoln-Jones ise AP haber ajansına yaptığı açıklamada İsrail’in savaş kurallarına uymadığını şu sözlerle savundu: “Bunu bir NATO insansız hava aracı pilotunun yapmasına imkan yok. Bu eylem, yargılanma hatta hapis cezası ihtimali ile karşı karşıya kalmayı gerektirebilir.”

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Can Kaybı 34 Bine Dayandı

Filistin – İsrail savaşının 195. günü geride kalırken Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında ölü sayısı sayısı son 24 saatte 71 artarak 33 bin 970’e yükseldi. Gazze’de İsrail saldırılarında yaralananların sayısı ise son 24 saatte 106 artarak 76 bin 770’e çıktı.

Haber Merkezi / Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Öte yandan İsrail’in Refah’a operasyon hazırlığı olarak Gazze Şeridi çevresine ilave birlik konuşlandırdığı bildirildi. İsrailli Ma’ariv gazetesinin dünkü haberinde, İsrail ordusunun Gazze çevresine topçu birlikleri ve zırhlı personel taşıyıcıları yerleştirdiği yazıldı.

Haberde, birliklerin alarm durumuna geçirildiği, Refah operasyonun temel planının Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi ve Savunma Bakanı Yoav Gallant tarafından onaylandığı da öne sürüldü. İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), iddialarla ilgili yorum yapmayı reddetti.

IDF’den salı günü yapılan açıklamada, İsrail bombardımanları nedeniyle Gazze’nin kuzeyinden kaçıp Mısır sınırındaki Refah şehrine sığınan sivillerin tahliyesi için 40 bin çadır satın alındığı bildirilmişti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD başta olmak üzere Batılı müttefiklerin itirazlarına rağmen Refah’a kara harekatı düzenleyeceklerini birçok kez söylemişti. ABD Dışişleri Bakanlığı ise İsrail’in kara harekatıyla ilgili henüz kendileriyle bilgi paylaşmadığını aktardı.

Ayrıca Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, ülkesinin Gazze Şeridi’nde İsrail ile Hamas arasında devam eden savaşla ilgili arabuluculuk rolünü gözden geçirdiğini söyledi.

Doha’da temaslarda bulunan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’la dün biraraya gelen Al Sani basın toplantısında, arabuluculuk rolünün suistimal edildiğini dile getirerek, “Şu anda gelinen noktada, arabulucu olarak rolümüzü ve tarafların bu arabuluculuğa nasıl dahil olduklarını yeniden değerlendiriyoruz” dedi.

Al Sani, Hamas’ın üst düzey liderleri ülkede sürgünde yaşıyor olsa da Katar’ın arabulucu olarak yapabileceklerinin sınırlı olduğunu söyledi. Katar Başbakanı, Gazze’de ateşkes için yapılan müzakerelerin “hassas bir aşamada” olduğunu ve bir anlaşmaya varmanın önündeki engelleri ele almak için çaba sarf edildiğini kaydetti.

Katar, Mısır ve ABD, Gazze’de Hamas’ın elindeki bazı rehinelerin serbest bırakılması ve İsrail’in elindeki Filistinli mahkûmların serbest bırakılmasını ve çatışmaların durdurulmasını sağlamak üzere görüşmeler yürütüyor.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken da Katar Başbakanı Al Sani ile yaptığı telefon görüşmesinde konuyu ele aldı. ABD Dışişleri Bakanlığı iki yetkilinin “Gazze’de tüm rehinelerin serbest bırakılmasını güvence altına alan bir ateşkesin sağlanması için önümüzdeki günlerde de birlikte çalışmaya devam etmenin önemini” bir kez daha teyit ettiklerini açıkladı.

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Can Kaybı 33 Bin 899’a Yükseldi

Filistin – İsrail savaşının 194. günü geride kalırken Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında ölü sayısı sayısı son 24 saatte 56 artarak 33 bin 899’a yükseldi. Gazze’de İsrail saldırılarında yaralananların sayısı ise son 24 saatte 89 artarak 76 bin 664’e çıktı.

Haber Merkezi / Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana sürdürdüğü saldırıları nedeniyle yaklaşık 2,3 milyon nüfuslu Gazze Şeridi’nde 1,9 milyon kişi yerinden edildi. Bu Filistinlilerin çoğu, İsrail’in daha önce “güvenli bölge” olduğunu iddia ettiği Refah kentine sığındı.

Gazze Şeridi’nin en güneyinde, Mısır sınırında yer alan Refah’ın İsrail saldırılarından önce 280 bin olan nüfusu, 5 kattan fazla artarak yaklaşık 1,5 milyona ulaştı. İsrail’in saldırılarından kaçarak, yeterli kalacak yerin bulunmadığı ve altyapının yetersiz olduğu Refah’a sığınan Filistinlilerin büyük bölümü, derme çatma çadırlardan oluşan kamplarda yaşam mücadelesi veriyor.

İsrail ordusunun sık sık hava saldırıları düzenlediği Refah’a kara saldırısı başlatması halinde sivillerin Gazze Şeridi’nde sığınacak yerinin kalmayacağından endişe ediliyor.

Öte yandan Birleşmiş Milletler (BM), savaşın devam ettiği Gazze Şeridi’nde kıtlık riskiyle karşı karşıya olan Filistinliler için 2,8 milyar dolar yardım çağrısında bulundu. BM’nin Gazze ve Batı Şeria’daki insani yardım ofisinin başkanı Andrea De Domenico gazetecilere yaptığı açıklamada, savaştan zarar gören Gazze’de sadece yaklaşan kıtlık tehlikesiyle değil, temizlik, su ve sağlık tesisleri için de mücadele gerektiğini vurguladı.

De Domenico, bu hizmetlerin yeniden sağlanması ve asgari standartların karşılanması için “büyük operasyonlara” ihtiyaç olduğunu ve bunun da askeri operasyon sürerken yapılamayacağını ekledi.

Hastanelerin, su arıtma tesislerinin, evlerin, yolların ve okulların tahrip edildiğine işaret eden De Domenico, Gazze’deki en büyük hastane olan Şifa Hastanesi’nin saldırı sonucu kapanmak zorunda kaldığını anımsattı. BM yetkilisi, “vücudun bölümlerini inceleyen ve kanserleri tespit edebilen bir MRI cihazının vurulmasındaki askeri amacın ne olduğunu” sorguladı.

Şifa Hastanesi’nde saldırı sonrası gördükleri manzarayı da anlatan De Domenico, “bir dehşet sahnesiyle” karşılaştıklarını, meslektaşlarının, insanlara aile üyelerini ayakkabıları veya giysilerinden tanımaya yardım ettiklerini söyledi.

De Domenico, İsrail’in Gazze’ye daha fazla insani yardım ulaştırma konusunda “iyi niyetli” olduğuna dair işaretler olduğunu belirterek, kıtlık tehdidiyle en çok karşı karşıya olan kuzeye bir yardım geçiti ve fırınlar açılması gerektiğini önerdi. BM’nin İsrail’i daha fazlasını yapmaya zorlamaya devam ettiğini dile getiren yetkili, yardım konvoylarının Gazze’ye girişlerinin İsrail tarafından geciktirildiğine dikkat çekti.

Filistin’in BM’ye tam üyeliği oylanacak

Ayrıca Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) Filistin’in BM’ye tam üyeliğine ilişkin karar tasarısı oylanacak. Filistin’in BM Daimi Temsilciliği, sosyal medya hesabından paylaştığı mesajda, karar tasarısının Arap Grubu adına Cezayir tarafından hazırlandığını bildirdi.

Karar tasarısı metninde, “BM Genel Kurulu’na Filistin’in tam üye olarak kabul edilmesi tavsiye edilir” ifadesi yer alıyor. BM’ye tam üye olmak için yapılan bir başvurunun, ABD’nin veto edebileceği Güvenlik Konseyi ve ardından 193 üyeli Genel Kurul’un en az üçte ikisi tarafından onaylanması gerekiyor.

1990’ların başında İsrail ve Filistin Yönetimi arasında Oslo Anlaşmaları’nın imzalanmasından bu yana Filistin devletinin kurulması konusunda çok az ilerleme kaydedildi. İsrail yerleşimlerinin genişlemesi engeller arasında yer alırken, İsrail’in BM Büyükelçisi Gilad Erdan, Filistin Yönetimi’nin devlet olmak için gerekli kriterleri karşılamadığını söyledi.

Mahmud Abbas liderliğindeki Filistin Yönetimi, Batı Şeria’da sınırlı bir özerklik uyguluyor ve İsrail’in Oslo Anlaşmaları’ndaki ortağı. Hamas 2007 yılında Filistin Yönetimi’ni Gazze Şeridi’nde iktidardan indirmişti.

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Ölü Sayısı 33 Bin 797’ye Yükseldi

Hamas’ın başlattığı Filistin – İsrail savaşının 192. günü geride kalırken Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında ölü sayısı sayısı son 24 saatte 68 artarak 33 bin 797’ye yükseldi.

Haber Merkezi / Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında yaralananların sayısı ise son 24 saatte94 artarak 76 bin 465’e çıktı.

Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Hamas’ın İsrail’de 7 Ekim’de düzenlediği saldırılarda 1200 kişi hayatını kaybetmiş, 250’den fazla kişi de rehin alınmıştı. İsrail’e göre rehinelerden 34’ü yaşamını yitirdi, 130’u ise hala Gazze’de.

İsrail’in yedi aydır devam eden saldırılarından sonra Gazze’nin merkezine sığınan yüzlerce Filistinli aile, savaşın yıktığı kentin izole edilmiş kuzey kısmına geri dönmeye çalışıyor.

Sağlık görevlileri ve bölge sakinleri, İsrail güçlerinin Gazze’nin güneyinden kuzey bölgelerine geri dönmeye çalışan onlarca kişiye ateş açması sonucu Filistinli bir kadının öldüğünü ve 23 kişinin de yaralandığını aktardı.

Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’in güneyine düzenlediği saldırının ardından İsrail’in Gazze şehrini de kapsayan işgalinin ilk hedefi Gazze’nin kuzeyi oldu.

İsrail ordusu, şeridin kuzey yarısını kapattı ve yüz binlerce Filistinliyi kuzeydeki evlerini terk edip Gazze’nin güney bölgelerine gitmeye zorladı.

Gazze’de 6 ayın bilançosu

İsrail, resmi verilerine göre 1200 kişinin öldüğü 260 kişinin de rehin alındığı 7 Ekim Hamas saldırısına misilleme olarak başlattığı hava ve kara operasyonlarında 6. ayına girdi.

Birleşmiş Milletler (BM) kıtlık uyarısını yineledi ve Gazze’ye yardım ulaştırılması ve dağıtılması önündeki engelleri eleştirdi. Kıtlık tehlikesi ABD’nin de dikkat çektiği bir konu.

İsrailli yetkililer Gazze’ye yardım erişimini arttırdıklarını ve gecikmelerden sorumlu olmadıklarını söylüyor. Gazze içindeki yardım dağıtımını BM insani yardım kuruluşları sorumluluğunda olduğunu da savunuyor. İsrail Hamas’ı yardımları çalmakla suçluyor. Hamas bu suçlamaları reddediyor.

Gazze’de son olarak Amerika merkezli sivil toplum kuruluşu World Central Kitchen gönüllüsü 7 kişi hayatını kaybetti. Kurucu Amerikalı ünlü şef Jose Andres, İsrail saldırısının World Central Kitchen yardım kuruluşuna ait konvoyu sistematik bir şekilde “araç araç kasıtlı olarak hedef aldığını” söyledi.

Gönüllü kuruluşun konvoyunda hayatını kaybedenler arasında Avustralya, İngiltere ve ABD vatandaşları da bulunuyordu.

İsrail ordusu, konvoydaki araçların ayrıntılarını içeren mesajı gözden kaçırdıklarını, konvoydaki kişilerden birinde silah olduğu gerekçesiyle yanlışlıkla vurduklarını savundu. Ancak insan hakları grupları ve yardım çalışanları bunun sık rastlanılan bir durum olduğunu iddia ediyor.

İsrail’in 7 Ekim terör saldırılarının ardından Hamas’ı yok etme çabasında, ordunun neyi hedef aldığı ve kaç sivilin ölümüne izin vereceğini belirleme konusunda kendisine geniş bir hareket alanı tanıdığını söylüyor.

Hamas kontrolündeki Gazze Sağlık Bakanlığı’na göre İsrail saldırılarında üçte ikisi kadın ve çocuklardan oluşan 33 binden fazla Filistinli öldürüldü. Bu sayı siviller ve Hamas mensupları arasında ayrım yapılmadığını ortaya koyuyor.

İsrail’in gerçekleştirdiği binlerce saldırının yanısıra kara operasyonlarındaki bombardımanlarda hedefin yanlış tespit edilip edilmediğini bilmek imkansız.

Neredeyse her gün, içinde Filistinli ailelerin bulunduğu binalar vuruluyor, kadınlar erkekler ve çocuklar öldürülüyor. Hedefle ilgili hiçbir açıklama yapılmıyor ya da saldırının orantısız olup olmadığı konusunda bağımsız bir hesap sorma mekanizması yok.

İsrailli insan hakları grubu B’Tselam sözcüsü, World Central Kitchen saldırısının sadece yabancılar öldürüldüğü için dünyanın dikkatini çektiğini söyledi.

Filistinli tanıklar aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu kişilerin beyaz bayrak taşırken İsrail’in hedef olduğunu anlatıyor. El Cezire haber kanalı tarafından Mart ayında yayınlanan görüntülerde Gazze sahilinde yürüyen ve ellerinde beyaz bayrak bulunan iki Filistinlinin öldüğü bir kişinin de yaralandığını saldırıyı İsrail ordusu kabul etmişti.

Aralık ayında Maghazi kampında en az 68 kişinin ölümüne neden olan saldırıda hedefin yakınlarındaki binaların da vurulduğunu ve muhtemelen sivillere de zarar verdiği İsrail Ordusu tarafından kabul edilmişti.

İsrail Ordusu ayrıca Gazze’de Hamas esaretinden kurtulan ve elinde beyaz bayrak sallayan üç İsrailli rehinenin de yanlışlıkla vurularak öldürüldüğünü kabul etti.

Sınır Tanımayan Doktorlar grubunun bombalandığı saldırının soruşturmasında yer alan eski İngiliz Ordusu mensubu Chris Cobb-Smith, İsrail ordusunun son derece pervasız davranışlardan oluşan tutarlı bir model izlediğini savundu.

Eski bir İngiliz istihbarat subayı olan Cristal Lincoln-Jones ise AP haber ajansına yaptığı açıklamada İsrail’in savaş kurallarına uymadığını şu sözlerle savundu: “Bunu bir NATO insansız hava aracı pilotunun yapmasına imkan yok. Bu eylem, yargılanma hatta hapis cezası ihtimali ile karşı karşıya kalmayı gerektirebilir.”

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Can Kaybı 33 Bin 729’a Yükseldi

Filistin – İsrail savaşının 191. günü geride kalırken Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı son 24 saatte 43 artarak 33 bin 729’a yükseldi. 

Haber Merkezi / Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında yaralananların sayısı ise son 24 saatte 62 artarak 76 bin 371’e çıktı.

Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Hamas’ın İsrail’de 7 Ekim’de düzenlediği saldırılarda 1200 kişi hayatını kaybetmiş, 250’den fazla kişi de rehin alınmıştı. İsrail’e göre rehinelerden 34’ü yaşamını yitirdi, 130’u ise hala Gazze’de.

Öte yandan Gazze Şeridi’nde çözüm çabalarında ve müzakerelerde ilerleme kaydedilmeye çalışılıyor. Hamas İsrail’in Gazze Şeridi’nden çekileceğine dair yazılı bir taahhüt talep etti.

Hamas dün yaptığı açıklamada, altı haftalık ateşkes önerisine cevabını Mısırlı ve Katarlı arabuluculara sunduğunu bildirdi.

Hamas, kalıcı ateşkes, İsrail ordusunun Gazze’nin tüm bölgelerinden çekilmesi, yerlerinden edilen insanların evlerine dönmesi, yardım akışının yoğunlaştırılması ve yeniden inşanın başlaması taleplerine hâlâ bağlı olduğunu söyledi.

Hamas, “İki taraf arasında ciddi bir esir değişimine ilişkin bir anlaşmaya varmaya hazır olduğumuzu teyit ediyoruz” dedi.

İsrail ise bu sabah erken saatlerde yaptığı açıklamada Hamas’ın, geçen hafta sunulan son anlaşma teklifini reddettiğini bildirdi. Başbakan Benyamin Netanyahu’nun ofisinden yapılan açıklamada Hamas’ın, elindeki yaklaşık 40 rehinenin serbest bırakılmasını da içeren geçici ateşkes önerisini geri çevirdiğini savundu.

Söz konusu öneri bir hafta önce arabulucular Katar, Mısır ve Amerika Birleşik Devletleri tarafından Hamas’a sunulmuştu.

İsrail’den yapılan açıklamada İsrail’in müzakerelerde esneklik gösterdiği belirtildi. Hamas lideri Yehya Sinwar’ın “İran’la yaşanan gerginlikten faydalanmaya devam ettiği” ve daha geniş çaplı bir bölgesel tırmanış peşinde olduğu iddia edildi.

Gazze’de 6 ayın bilançosu

İsrail, resmi verilerine göre 1200 kişinin öldüğü 260 kişinin de rehin alındığı 7 Ekim Hamas saldırısına misilleme olarak başlattığı hava ve kara operasyonlarında 6. ayına girdi.

Birleşmiş Milletler (BM) kıtlık uyarısını yineledi ve Gazze’ye yardım ulaştırılması ve dağıtılması önündeki engelleri eleştirdi. Kıtlık tehlikesi ABD’nin de dikkat çektiği bir konu.

İsrailli yetkililer Gazze’ye yardım erişimini arttırdıklarını ve gecikmelerden sorumlu olmadıklarını söylüyor. Gazze içindeki yardım dağıtımını BM insani yardım kuruluşları sorumluluğunda olduğunu da savunuyor. İsrail Hamas’ı yardımları çalmakla suçluyor. Hamas bu suçlamaları reddediyor.

Gazze’de son olarak Amerika merkezli sivil toplum kuruluşu World Central Kitchen gönüllüsü 7 kişi hayatını kaybetti. Kurucu Amerikalı ünlü şef Jose Andres, İsrail saldırısının World Central Kitchen yardım kuruluşuna ait konvoyu sistematik bir şekilde “araç araç kasıtlı olarak hedef aldığını” söyledi.

Gönüllü kuruluşun konvoyunda hayatını kaybedenler arasında Avustralya, İngiltere ve ABD vatandaşları da bulunuyordu.

İsrail ordusu, konvoydaki araçların ayrıntılarını içeren mesajı gözden kaçırdıklarını, konvoydaki kişilerden birinde silah olduğu gerekçesiyle yanlışlıkla vurduklarını savundu. Ancak insan hakları grupları ve yardım çalışanları bunun sık rastlanılan bir durum olduğunu iddia ediyor.

İsrail’in 7 Ekim terör saldırılarının ardından Hamas’ı yok etme çabasında, ordunun neyi hedef aldığı ve kaç sivilin ölümüne izin vereceğini belirleme konusunda kendisine geniş bir hareket alanı tanıdığını söylüyor.

Hamas kontrolündeki Gazze Sağlık Bakanlığı’na göre İsrail saldırılarında üçte ikisi kadın ve çocuklardan oluşan 33 binden fazla Filistinli öldürüldü. Bu sayı siviller ve Hamas mensupları arasında ayrım yapılmadığını ortaya koyuyor.

İsrail’in gerçekleştirdiği binlerce saldırının yanısıra kara operasyonlarındaki bombardımanlarda hedefin yanlış tespit edilip edilmediğini bilmek imkansız.

Neredeyse her gün, içinde Filistinli ailelerin bulunduğu binalar vuruluyor, kadınlar erkekler ve çocuklar öldürülüyor. Hedefle ilgili hiçbir açıklama yapılmıyor ya da saldırının orantısız olup olmadığı konusunda bağımsız bir hesap sorma mekanizması yok.

İsrailli insan hakları grubu B’Tselam sözcüsü, World Central Kitchen saldırısının sadece yabancılar öldürüldüğü için dünyanın dikkatini çektiğini söyledi.

Filistinli tanıklar aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu kişilerin beyaz bayrak taşırken İsrail’in hedef olduğunu anlatıyor. El Cezire haber kanalı tarafından Mart ayında yayınlanan görüntülerde Gazze sahilinde yürüyen ve ellerinde beyaz bayrak bulunan iki Filistinlinin öldüğü bir kişinin de yaralandığını saldırıyı İsrail ordusu kabul etmişti.

Aralık ayında Maghazi kampında en az 68 kişinin ölümüne neden olan saldırıda hedefin yakınlarındaki binaların da vurulduğunu ve muhtemelen sivillere de zarar verdiği İsrail Ordusu tarafından kabul edilmişti.

İsrail Ordusu ayrıca Gazze’de Hamas esaretinden kurtulan ve elinde beyaz bayrak sallayan üç İsrailli rehinenin de yanlışlıkla vurularak öldürüldüğünü kabul etti.

Sınır Tanımayan Doktorlar grubunun bombalandığı saldırının soruşturmasında yer alan eski İngiliz Ordusu mensubu Chris Cobb-Smith, İsrail ordusunun son derece pervasız davranışlardan oluşan tutarlı bir model izlediğini savundu.

Eski bir İngiliz istihbarat subayı olan Cristal Lincoln-Jones ise AP haber ajansına yaptığı açıklamada İsrail’in savaş kurallarına uymadığını şu sözlerle savundu: “Bunu bir NATO insansız hava aracı pilotunun yapmasına imkan yok. Bu eylem, yargılanma hatta hapis cezası ihtimali ile karşı karşıya kalmayı gerektirebilir.”

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Ölü Sayısı 33 Bin 686’ya Yükseldi

Hamas’ın başlattığı Filistin – İsrail savaşının 190. günü geride kalırken Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında yaşamını yitirenlerin sayısı son 24 saatte 52 artarak 33 bin 686’ya yükseldi. 

Haber Merkezi / Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında yaralananların sayısı ise son 24 saatte 95 artarak 76 bin 309’a çıktı.

Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Hamas’ın İsrail’de 7 Ekim’de düzenlediği saldırılarda 1200 kişi hayatını kaybetmiş, 250’den fazla kişi de rehin alınmıştı. İsrail’e göre rehinelerden 34’ü yaşamını yitirdi, 130’u ise hala Gazze’de.

Öte yandan Gazze’de görev yapan BM insani yardım koordinatörü Jamie McGoldrick Kudüs’ten yaptığı açıklamada, “İnsanlar ihtiyaç duyduklarından çok daha az suya ulaşıyorlar ve sonuç olarak güvenli ve temiz su eksikliği ve sanitasyon sistemlerinin bozulması nedeniyle su kaynaklı hastalıklar ortaya çıktı.” şeklinde konuştu.

Üç aylık görev süresinin sonunda Gazze’ye yaptığı son ziyaret sonrası konuşan McGoldrick, “Önümüzdeki aylarda, şu anda insanların kalabalık olduğu bölgelere nasıl daha iyi su tedarik edebileceğimizin yolunu bulmalıyız.” dedi.

Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) göre, kirli su ve hijyen eksikliği kolera, ishal, dizanteri ve hepatit A gibi hastalıklara neden oluyor.

Gazze’de 6 ayın bilançosu

İsrail, resmi verilerine göre 1200 kişinin öldüğü 260 kişinin de rehin alındığı 7 Ekim Hamas saldırısına misilleme olarak başlattığı hava ve kara operasyonlarında 6. ayına girdi.

Birleşmiş Milletler (BM) kıtlık uyarısını yineledi ve Gazze’ye yardım ulaştırılması ve dağıtılması önündeki engelleri eleştirdi. Kıtlık tehlikesi ABD’nin de dikkat çektiği bir konu.

İsrailli yetkililer Gazze’ye yardım erişimini arttırdıklarını ve gecikmelerden sorumlu olmadıklarını söylüyor. Gazze içindeki yardım dağıtımını BM insani yardım kuruluşları sorumluluğunda olduğunu da savunuyor. İsrail Hamas’ı yardımları çalmakla suçluyor. Hamas bu suçlamaları reddediyor.

Gazze’de son olarak Amerika merkezli sivil toplum kuruluşu World Central Kitchen gönüllüsü 7 kişi hayatını kaybetti. Kurucu Amerikalı ünlü şef Jose Andres, İsrail saldırısının World Central Kitchen yardım kuruluşuna ait konvoyu sistematik bir şekilde “araç araç kasıtlı olarak hedef aldığını” söyledi.

Gönüllü kuruluşun konvoyunda hayatını kaybedenler arasında Avustralya, İngiltere ve ABD vatandaşları da bulunuyordu.

İsrail ordusu, konvoydaki araçların ayrıntılarını içeren mesajı gözden kaçırdıklarını, konvoydaki kişilerden birinde silah olduğu gerekçesiyle yanlışlıkla vurduklarını savundu. Ancak insan hakları grupları ve yardım çalışanları bunun sık rastlanılan bir durum olduğunu iddia ediyor.

İsrail’in 7 Ekim terör saldırılarının ardından Hamas’ı yok etme çabasında, ordunun neyi hedef aldığı ve kaç sivilin ölümüne izin vereceğini belirleme konusunda kendisine geniş bir hareket alanı tanıdığını söylüyor.

Hamas kontrolündeki Gazze Sağlık Bakanlığı’na göre İsrail saldırılarında üçte ikisi kadın ve çocuklardan oluşan 33 binden fazla Filistinli öldürüldü. Bu sayı siviller ve Hamas mensupları arasında ayrım yapılmadığını ortaya koyuyor.

İsrail’in gerçekleştirdiği binlerce saldırının yanısıra kara operasyonlarındaki bombardımanlarda hedefin yanlış tespit edilip edilmediğini bilmek imkansız.

Neredeyse her gün, içinde Filistinli ailelerin bulunduğu binalar vuruluyor, kadınlar erkekler ve çocuklar öldürülüyor. Hedefle ilgili hiçbir açıklama yapılmıyor ya da saldırının orantısız olup olmadığı konusunda bağımsız bir hesap sorma mekanizması yok.

İsrailli insan hakları grubu B’Tselam sözcüsü, World Central Kitchen saldırısının sadece yabancılar öldürüldüğü için dünyanın dikkatini çektiğini söyledi.

Filistinli tanıklar aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu kişilerin beyaz bayrak taşırken İsrail’in hedef olduğunu anlatıyor. El Cezire haber kanalı tarafından Mart ayında yayınlanan görüntülerde Gazze sahilinde yürüyen ve ellerinde beyaz bayrak bulunan iki Filistinlinin öldüğü bir kişinin de yaralandığını saldırıyı İsrail ordusu kabul etmişti.

Aralık ayında Maghazi kampında en az 68 kişinin ölümüne neden olan saldırıda hedefin yakınlarındaki binaların da vurulduğunu ve muhtemelen sivillere de zarar verdiği İsrail Ordusu tarafından kabul edilmişti.

İsrail Ordusu ayrıca Gazze’de Hamas esaretinden kurtulan ve elinde beyaz bayrak sallayan üç İsrailli rehinenin de yanlışlıkla vurularak öldürüldüğünü kabul etti.

Sınır Tanımayan Doktorlar grubunun bombalandığı saldırının soruşturmasında yer alan eski İngiliz Ordusu mensubu Chris Cobb-Smith, İsrail ordusunun son derece pervasız davranışlardan oluşan tutarlı bir model izlediğini savundu.

Eski bir İngiliz istihbarat subayı olan Cristal Lincoln-Jones ise AP haber ajansına yaptığı açıklamada İsrail’in savaş kurallarına uymadığını şu sözlerle savundu: “Bunu bir NATO insansız hava aracı pilotunun yapmasına imkan yok. Bu eylem, yargılanma hatta hapis cezası ihtimali ile karşı karşıya kalmayı gerektirebilir.”

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Can Kaybı 33 Bin 634’e Yükseldi

Hamas’ın başlattığı Filistin – İsrail savaşının 189. günü geride kalırken Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında yaşamını yitirenlerin sayısı son 24 saatte 89 artarak 33 bin 634’e yükseldi. 

Haber Merkezi / Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında yaralananların sayısı ise son 24 saatte 120 artarak 76 bin 214’e çıktı.

Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Hamas’ın İsrail’de 7 Ekim’de düzenlediği saldırılarda 1200 kişi hayatını kaybetmiş, 250’den fazla kişi de rehin alınmıştı. İsrail’e göre rehinelerden 34’ü yaşamını yitirdi, 130’u ise hala Gazze’de.

Gazze’de 6 ayın bilançosu

İsrail, resmi verilerine göre 1200 kişinin öldüğü 260 kişinin de rehin alındığı 7 Ekim Hamas saldırısına misilleme olarak başlattığı hava ve kara operasyonlarında 6. ayına girdi.

Birleşmiş Milletler (BM) kıtlık uyarısını yineledi ve Gazze’ye yardım ulaştırılması ve dağıtılması önündeki engelleri eleştirdi. Kıtlık tehlikesi ABD’nin de dikkat çektiği bir konu.

İsrailli yetkililer Gazze’ye yardım erişimini arttırdıklarını ve gecikmelerden sorumlu olmadıklarını söylüyor. Gazze içindeki yardım dağıtımını BM insani yardım kuruluşları sorumluluğunda olduğunu da savunuyor. İsrail Hamas’ı yardımları çalmakla suçluyor. Hamas bu suçlamaları reddediyor.

Gazze’de son olarak Amerika merkezli sivil toplum kuruluşu World Central Kitchen gönüllüsü 7 kişi hayatını kaybetti. Kurucu Amerikalı ünlü şef Jose Andres, İsrail saldırısının World Central Kitchen yardım kuruluşuna ait konvoyu sistematik bir şekilde “araç araç kasıtlı olarak hedef aldığını” söyledi.

Gönüllü kuruluşun konvoyunda hayatını kaybedenler arasında Avustralya, İngiltere ve ABD vatandaşları da bulunuyordu.

İsrail ordusu, konvoydaki araçların ayrıntılarını içeren mesajı gözden kaçırdıklarını, konvoydaki kişilerden birinde silah olduğu gerekçesiyle yanlışlıkla vurduklarını savundu. Ancak insan hakları grupları ve yardım çalışanları bunun sık rastlanılan bir durum olduğunu iddia ediyor.

İsrail’in 7 Ekim terör saldırılarının ardından Hamas’ı yok etme çabasında, ordunun neyi hedef aldığı ve kaç sivilin ölümüne izin vereceğini belirleme konusunda kendisine geniş bir hareket alanı tanıdığını söylüyor.

Hamas kontrolündeki Gazze Sağlık Bakanlığı’na göre İsrail saldırılarında üçte ikisi kadın ve çocuklardan oluşan 33 binden fazla Filistinli öldürüldü. Bu sayı siviller ve Hamas mensupları arasında ayrım yapılmadığını ortaya koyuyor.

İsrail’in gerçekleştirdiği binlerce saldırının yanısıra kara operasyonlarındaki bombardımanlarda hedefin yanlış tespit edilip edilmediğini bilmek imkansız.

Neredeyse her gün, içinde Filistinli ailelerin bulunduğu binalar vuruluyor, kadınlar erkekler ve çocuklar öldürülüyor. Hedefle ilgili hiçbir açıklama yapılmıyor ya da saldırının orantısız olup olmadığı konusunda bağımsız bir hesap sorma mekanizması yok.

İsrailli insan hakları grubu B’Tselam sözcüsü, World Central Kitchen saldırısının sadece yabancılar öldürüldüğü için dünyanın dikkatini çektiğini söyledi.

Filistinli tanıklar aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu kişilerin beyaz bayrak taşırken İsrail’in hedef olduğunu anlatıyor. El Cezire haber kanalı tarafından Mart ayında yayınlanan görüntülerde Gazze sahilinde yürüyen ve ellerinde beyaz bayrak bulunan iki Filistinlinin öldüğü bir kişinin de yaralandığını saldırıyı İsrail ordusu kabul etmişti.

Aralık ayında Maghazi kampında en az 68 kişinin ölümüne neden olan saldırıda hedefin yakınlarındaki binaların da vurulduğunu ve muhtemelen sivillere de zarar verdiği İsrail Ordusu tarafından kabul edilmişti.

İsrail Ordusu ayrıca Gazze’de Hamas esaretinden kurtulan ve elinde beyaz bayrak sallayan üç İsrailli rehinenin de yanlışlıkla vurularak öldürüldüğünü kabul etti.

Sınır Tanımayan Doktorlar grubunun bombalandığı saldırının soruşturmasında yer alan eski İngiliz Ordusu mensubu Chris Cobb-Smith, İsrail ordusunun son derece pervasız davranışlardan oluşan tutarlı bir model izlediğini savundu.

Eski bir İngiliz istihbarat subayı olan Cristal Lincoln-Jones ise AP haber ajansına yaptığı açıklamada İsrail’in savaş kurallarına uymadığını şu sözlerle savundu: “Bunu bir NATO insansız hava aracı pilotunun yapmasına imkan yok. Bu eylem, yargılanma hatta hapis cezası ihtimali ile karşı karşıya kalmayı gerektirebilir.”

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Ölü Sayısı 33 Bin 545’e Yükseldi

Hamas’ın başlattığı Filistin – İsrail savaşının 188. günü geride kalırken Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında yaşamını yitirenlerin sayısı son 24 saatte 63 artarak 33 bin 545’e yükseldi. 

Haber Merkezi / Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında yaralananların sayısı ise son 24 saatte 45 artarak 76 bin 94’e çıktı.

Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

İsrail’e, Gazze Şeridi’nde Hamas’a karşı yürüttüğü savaş sırasında bölgeye daha fazla insani yardım malzemesi girmesine izin vermesi için uluslararası baskı giderek artıyor. Yardım örgütleri ise uzun süredir bölge için kıtlık uyarısı yapıyor.

İsrail’in Gazze’ye düzenlediği hava saldırısında Hamas’ın siyasi lideri İsmail Haniye’nin üç oğlunun ve dört torununun öldürüldüğü bildirildi. El Şati kampına düzenlenen hava saldırısı sırasında Haniye’nin oğulları Hazem, Amir ve Muhammed Haniye’nin içinde olduğu araç vuruldu. Saldırıyı doğrulayan İsrail, Haniye’nin oğullarının Hamas’ın silahlı kanadına mensup olduklarını ileri sürdü.

İsrail ordusu, Hamas’ın askeri kanadının üç üyesinin Gazze Şeridi’ndeki terörist faaliyetler sırasında bir savaş uçağının saldırısıyla “ortadan kaldırıldığını” duyurdu. Ordu bu kişilerin Haniya’nın oğulları olduğunu doğruladı. Torunların ölümüne ilişkin bir doğrulama yapılmadı. Katar televizyonu El Cezire Hamas liderinin, “Üç oğlumun ve torunlarımın şehadetiyle bize yaşattığı onur için Allah’a şükrediyorum” dediğini aktardı.

Öte yandan ABD Başkanı Joe Biden, Hamas’a masadaki geçici ateşkes teklifini kabul etmesi çağrısında bulundu. Biden, “Masadaki teklifi hayata geçirene kadar durmayacağız. Şimdi Hamas yapılan teklif konusunda harekete geçmek zorunda. Rehineleri evlerine yani ait oldukları yere getireceğiz. Şu anda ihtiyaç duyduğumuz altı haftalık ateşkesi de geri getireceğiz” dedi.

Ateşkes teklifi neleri kapsıyor?

İsrailli yetkililer, Mısır’da yapılan ateşkes görüşmelerinde Filistinliler’in Gazze’nin kuzeyine dönmesi konusunda tavizleri kabul ettiklerini belirtti; Hamas’ın anlaşma yapmak istemediğini savundu. Görüşmelerle ilgili bilgi sahibi olan iki yetkili, ateşkes teklifi kapsamında, İsrail’in 150 bin Filistinli’nin güvenlik kontrolü olmadan Gazze’nin kuzeyine dönmesine izin vermeyi kabul ettiğini belirtti.

Yetkililere göre Hamas’ın da hala hayatta olan kadın, yaşlı ve hasta rehinelerin listesini vermesinin öngörüldüğünü söyledi. Başbakan Netanyahu’nun ofisindense bir açıklama gelmedi. Taraflar arasında Gazze’den göç etmek zorunda kalan Filistinliler’in bölgeye dönüşünün nasıl sağlanacağı, İsrail’in kaç Filistinli mahkumu serbest bırakacağına ilişin görüş ayrılıkları bulunuyordu.

ABD, İsrail’e açık destek sözü verdi

ABD Başkanı Joe Biden Çarşamba günü yaptığı açıklamada, “ABD’nin İsrail’in güvenliğine olan bağlılığının İran ve vekillerinden gelen bu tehditlere karşı demir gibi sağlam” olduğunu söyledi. Benzer sözlerle daha önce İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’ya desteğini ifade eden Biden, “Tekrar söylememe izin verin: (desteğimiz) demir gibi sağlam” ifadelerini kullandı.

ABD’nin dolaylı ateşkes müzakerelerinde sunduğu uzlaşma önerisi Hamas tarafından büyük ölçüde reddedildi. Hamas’ın bunun yerine kendi önerisini sunmayı planladığı belirtiliyor.

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Can Kaybı 33 Bin 360’a Yükseldi

Hamas’ın başlattığı Filistin – İsrail savaşının 186. günü geride kalırken Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında yaşamını yitirenlerin sayısı son 24 saatte 153 artarak 33 bin 360’a yükseldi. 

Haber Merkezi / Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında yaralananların sayısı ise son 24 saatte 60 artarak 75 bin 993’e çıktı.

Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Öte yandan Mısır, Fransa ve Ürdün liderleri adına çeşitli gazetelerde yayınlanan ortak bir makalede İsrail’i Gazze’nin güneyindeki Refah kentine yönelik bir saldırının tehlikeli sonuçları olacağı konusunda uyardı. Üç ülke lideri Refah’a saldırının daha fazla ölüm ve acı getireceğini ve bölgedeki gerilimi arttıracağını savunan ortak bir yazı kaleme aldı.

Yazıda ayrıca, acil ateşkes ve Hamas’ın tüm İsrailli rehineleri serbest bırakmasını talep eden ilgili BM Güvenlik Konseyi kararına atıfta bulunuldu ve iki devletli çözüm çağrısı yapıldı.

ABD de 1,5 milyondan fazla Filistinli’nin barındığı Refah’a yönelik herhangi bir saldırıya karşı olduğunu açıkladı.

Ayrıca İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Gazze Şeridinin güneyindeki Refah’a yapılacak askeri operasyonun tarihinin belli olduğunu duyurdu. Açıklamasında, “Zafer için Refah’ı ele geçirmek ve oradaki terör taburunu yok etmek gerekiyor” ifadelerini kullanan Netanyahu, “Bu olacak ve tarihi de belli” dedi.

Netanyahu’nun başında olduğu koalisyon hükümetinde yer alan aşırı sağcı koalisyon ortakları ise, operasyonun bir an önce yapılması için Başbakan’a baskı yapıyor.

ABD’den yeni müzakere girişimi

ABD, Gazze savaşının sona ermesine yönelik girişimlerini de sürdürüyor. ABD basınında çıkan haberlere göre, Washington yeni bir uzlaşma önerisiyle dolaylı ateşkes müzakerelerinin olumlu sonuçlanmasına katkıda bulunmak istiyor.

Wall Street Journal’ın Arap arabuluculara dayandırdığı haberine göre, CIA Direktörü William Burns tarafından Pazar akşamı Kahire’de sunulan öneri, altı haftalık bir ateşkes çerçevesinde Hamas’ın Gazze Şeridi’nde elinde tuttuğu 100’den fazla rehineden 40’ını serbest bırakmasını, buna karşılık 100’ü İsraillileri öldürmekten ömür boyu hapse mahkûm edilmiş 900 Filistinli mahkûmun serbest bırakılmasını öngörüyor.

Wall Street Journal’in haberine göre Mısırlı ve Katarlı arabulucular Hamas ve İsrail’in yeni öneriye Salı akşamına kadar yanıt vermesini bekliyor.

Axios portalında yayınlanan bir haberde ise, önerinin kabul edilmesi halinde İsrail’in yerlerinden edilmiş Filistinli sivillerin Gazze Şeridi’nin kuzeyine dönüşü konusunda taviz vermek zorunda kalacağına işaret edildi. Haberde, anlaşmanın ilk aşamasında kadınlar, kadın askerler, 50 yaş üstü erkekler ve ciddi sağlık sorunları olan 50 yaş altı erkeklerin serbest bırakılmasının ABD’nin önerdiği anlaşma metninde yer aldığı belirtildi.

AFP haber ajansı ise Hamas çevrelerine dayandırdığı haberinde Hamas’ın halihazırda üç aşamalı bir arabuluculuk önerisini incelediğini duyurdu.

Buna göre önerinin ilk aşaması Gazze Şeridi’nde altı haftalık bir ateşkes öngörüyor. İlk aşamada Gazze Şeridi’nde kaçırılan ve aralarında yaşlı, kadın ve çocukların da bulunduğu toplam 42 rehine serbest bırakılacak. Buna karşılık İsrail de 100 kadarı uzun ya da ömür boyu hapis cezasına çarptırılmış 900 kadar Filistinliyi serbest bırakacak.

Müzakereleri yakından takip eden bir kaynak ise AFP’ye yaptığı açıklamada, teklifin ilk aşamasının, yerinden edilmiş Filistinli sivillerin Gazze Şeridi’nin kuzeyine geri dönmesini ve Filistin topraklarına her gün 400 ila 500 TIR’lık yardım sevkiyatı yapılmasını da öngördüğünü söyledi.

İkinci aşama ise önümüzdeki günlerde belirlenecek sayıda Filistinli mülteci karşılığında asker ve subaylar da dâhil olmak üzere tüm İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasını içeriyor. Ajansa konuşan Hamas kaynağı, bu aşamada Gazze Şeridi’nin batısındaki El-Raşit sahil yolu ve doğusundaki Salah al-Din yolu üzerindeki İsrail askeri kontrol noktalarının da kaldırılmasının öngörüldüğünü ifade etti.

Anlaşmanın üçüncü bölümü ise kalıcı bir ateşkesi ve İsrail’in Gazze Şeridi’nden tamamen çekilmesini içeriyor.

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Ölü Sayısı 33 Bin 207’ye Yükseldi

Filistin – İsrail savaşının 185. günü geride kalırken Gazze’de İsrail saldırılarında yaşamını yitirenlerin sayısı son 24 saatte 32 artarak 33 bin 207’ye yükseldi. Yaralananların sayısı ise son 24 saatte 47 artarak 75 bin 933’e çıktı.

Haber Merkezi / Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Birleşik Krallık merkezli haber ajansı Reuters’a konuşan bir Hamas yetkilisi, Kahire’de İsrail, Katar ve ABD heyetlerinin katıldığı yeni tur Gazze ateşkes görüşmelerinde herhangi bir ilerleme kaydedilmediğini söyledi.

İsminin açıklanmasını istemeyen Hamas yetkilisi haber ajansına yaptığı açıklamada, “İşgalin tutumunda bir değişiklik yok ve bu nedenle Kahire görüşmelerinde yeni bir şey yok. Henüz bir ilerleme yok” dedi.

Mısır’ın resmi haber kanalı El Kahera ise bu sabah üst düzey Mısırlı bir kaynağa dayandırdığı haberinde, müzakerelerde ilerleme kaydedildiğini bildirmişti.

CIA Direktörü William Burns Cumartesi Mısır’ı ziyaret etmiş, onun hemen ardından da İsrail ve Hamas’a görüşmeler için Kahire’ye gitmişti. ABD İsrail’e bir süredir Gazze’de tutulan rehineleri serbest bırakacak ve Gazze’deki insani krizi hafifletecek bir anlaşmaya varılması için baskı yapıyor.

Ekim ayından bu yana Gazze Şeridi’nde devam eden savaşta taraflar şimdiye kadar bir anlaşmaya varamadı.

Hamas İsrail’in saldırılarına son vermesini ve bölgeden tamamen çekilmesini isterken, İsrail savaşı sona erdirme taahhüdü olmaksızın hapishanelerde tutulan bazı Filistinliler karşılığında Gazze’deki rehineleri serbest bırakacak bir anlaşma istiyor.

Gazze’de 6 ayın bilançosu

İsrail, resmi verilerine göre 1200 kişinin öldüğü 260 kişinin de rehin alındığı 7 Ekim Hamas saldırısına misilleme olarak başlattığı hava ve kara operasyonlarında 6. ayına girdi.

Birleşmiş Milletler (BM) kıtlık uyarısını yineledi ve Gazze’ye yardım ulaştırılması ve dağıtılması önündeki engelleri eleştirdi. Kıtlık tehlikesi ABD’nin de dikkat çektiği bir konu.

İsrailli yetkililer Gazze’ye yardım erişimini arttırdıklarını ve gecikmelerden sorumlu olmadıklarını söylüyor. Gazze içindeki yardım dağıtımını BM insani yardım kuruluşları sorumluluğunda olduğunu da savunuyor. İsrail Hamas’ı yardımları çalmakla suçluyor. Hamas bu suçlamaları reddediyor.

Gazze’de son olarak Amerika merkezli sivil toplum kuruluşu World Central Kitchen gönüllüsü 7 kişi hayatını kaybetti. Kurucu Amerikalı ünlü şef Jose Andres, İsrail saldırısının World Central Kitchen yardım kuruluşuna ait konvoyu sistematik bir şekilde “araç araç kasıtlı olarak hedef aldığını” söyledi.

Gönüllü kuruluşun konvoyunda hayatını kaybedenler arasında Avustralya, İngiltere ve ABD vatandaşları da bulunuyordu.

İsrail ordusu, konvoydaki araçların ayrıntılarını içeren mesajı gözden kaçırdıklarını, konvoydaki kişilerden birinde silah olduğu gerekçesiyle yanlışlıkla vurduklarını savundu. Ancak insan hakları grupları ve yardım çalışanları bunun sık rastlanılan bir durum olduğunu iddia ediyor.

İsrail’in 7 Ekim terör saldırılarının ardından Hamas’ı yok etme çabasında, ordunun neyi hedef aldığı ve kaç sivilin ölümüne izin vereceğini belirleme konusunda kendisine geniş bir hareket alanı tanıdığını söylüyor.

Hamas kontrolündeki Gazze Sağlık Bakanlığı’na göre İsrail saldırılarında üçte ikisi kadın ve çocuklardan oluşan 33 binden fazla Filistinli öldürüldü. Bu sayı siviller ve Hamas mensupları arasında ayrım yapılmadığını ortaya koyuyor.

İsrail’in gerçekleştirdiği binlerce saldırının yanısıra kara operasyonlarındaki bombardımanlarda hedefin yanlış tespit edilip edilmediğini bilmek imkansız.

Neredeyse her gün, içinde Filistinli ailelerin bulunduğu binalar vuruluyor, kadınlar erkekler ve çocuklar öldürülüyor. Hedefle ilgili hiçbir açıklama yapılmıyor ya da saldırının orantısız olup olmadığı konusunda bağımsız bir hesap sorma mekanizması yok.

İsrailli insan hakları grubu B’Tselam sözcüsü, World Central Kitchen saldırısının sadece yabancılar öldürüldüğü için dünyanın dikkatini çektiğini söyledi.

Filistinli tanıklar aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu kişilerin beyaz bayrak taşırken İsrail’in hedef olduğunu anlatıyor. El Cezire haber kanalı tarafından Mart ayında yayınlanan görüntülerde Gazze sahilinde yürüyen ve ellerinde beyaz bayrak bulunan iki Filistinlinin öldüğü bir kişinin de yaralandığını saldırıyı İsrail ordusu kabul etmişti.

Aralık ayında Maghazi kampında en az 68 kişinin ölümüne neden olan saldırıda hedefin yakınlarındaki binaların da vurulduğunu ve muhtemelen sivillere de zarar verdiği İsrail Ordusu tarafından kabul edilmişti.

İsrail Ordusu ayrıca Gazze’de Hamas esaretinden kurtulan ve elinde beyaz bayrak sallayan üç İsrailli rehinenin de yanlışlıkla vurularak öldürüldüğünü kabul etti.

Sınır Tanımayan Doktorlar grubunun bombalandığı saldırının soruşturmasında yer alan eski İngiliz Ordusu mensubu Chris Cobb-Smith, İsrail ordusunun son derece pervasız davranışlardan oluşan tutarlı bir model izlediğini savundu.

Eski bir İngiliz istihbarat subayı olan Cristal Lincoln-Jones ise AP haber ajansına yaptığı açıklamada İsrail’in savaş kurallarına uymadığını şu sözlerle savundu: “Bunu bir NATO insansız hava aracı pilotunun yapmasına imkan yok. Bu eylem, yargılanma hatta hapis cezası ihtimali ile karşı karşıya kalmayı gerektirebilir.”

Paylaşın