İsrail, Hamas Lideri Yahya Sinwar’ın Öldüğünü Açıkladı

İsrail, Dışişleri Bakanlığı, Hamas’ın 7 Ekim 2023’te İsrail’e düzenlediği saldırının arkasındaki isim olan Hamas Lideri Yahya Sinwar’ın Gazze’de öldüğünü açıkladı.

Haber Merkezi / Hamas’ın siyasi lideri İsmail Haniye’nin İran’ın başkenti Tahran’da Temmuz ayında öldürülmesinin ardından örgütün lideri olan Yahya Sinvar’ın Gazze’nin altında Hamas’ın inşa ettiği tünellerde saklandığı üzerinde duruluyordu.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ulusa sesleniş konuşmasında, “Holokost’tan bu yana halkımızın tarihindeki en büyük katliamı gerçekleştiren, binlerce İsrailliyi öldüren ve yüzlerce vatandaşımızı kaçıran baş terörist, kahraman askerlerimiz tarafından öldürüldü” dedi.

Netanyahu, Hamas militanlarına da seslendi ve “Kim silah bırakır ve rehinelerimizi serbest bırakılırsa, gitmesine ve yaşamasına izin verilecek” ifadelerini kullandı. İsrail Başbakanı, Yahya Sinvar’ın Refah’ta öldürülmesinin, buraya girme kararlarının meşruluğunu da kanıtladığını savundu.

Binyamin Netanyahu açıklamalarında, sürekli savaşın devam ettiği anlamına gelen cümleler kullandı. Hamas, İsrail’in Yahya Sinvar’ın öldürüldüğünü doğrulamasıyla ilgili bir açıklama yapmadı.

Şarku’l Avsat’a konuşan Hamas hareketinden iki kaynak, hareketin çeşitli kademelerinden lideri Yahya Sinvar’ın öldürüldüğüne dair teyitler geldiğini söyledi.

Gazze dışında ikamet eden bir kaynak Hamas güvenlik yetkililerinin hareketin liderinin öldürüldüğüne dair işaretler aktardığını doğrularken, Gazze Şeridi’nden bir başka kaynak ise “haberin Gazze Şeridi’ndeki liderlere olağan güvenlik yöntemleriyle iletmeye başlandığını” belirtti.

Gazze’deki Hamas kaynakları, İsrail’in açıklamasından hemen ardından Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada “Günlerdir Sinvar Güvenlik Departmanı ike iletişimin kesildiğini ve bu nedenle geçtiğimiz dönemde hiçbir iletişimin saplanamadığını” dedi.

Kaynaklar, “Çevresindeki dar güvenlik çemberi ve bunun sadece 2-3 kişiyle sınırlı olması acil bilgi alınmasına engel teşkil ediyor. Sadece Sinvar’ı çevreleyen kapalı çevre onun hakkında her şeyi biliyordu ve onun başkalarıyla olan iletişiminden sorumluydu” diye konuştu.

Yahya Sinvar kimdir?

Hamas lideri Yahya Sinvar, on binlerce Filistinli’nin öldürüldüğü, Gazze’yi yerle bir eden ve Lübnan’daki müttefiki Hizbullah’a büyük kayıplar verdiren İsrail misillemesini başlatan 7 Ekim saldırılarından pişmanlık duymadığını söylemişti.

İslami gruplar üzerine araştırmalar yapan yazar Hassan Hassan’a göre Sinvar İran’ı ve Hizbullah, Yemen’deki Husiler ve Iraklı milislerden oluşan “Direniş Ekseni”nin tamamını İsrail ile çatışmaya sürükledi.

“Şimdi 7 Ekim’in etkilerini görüyoruz. Sinvar’ın giriştiği kumar işe yaramadı” diyen Hassan, Direniş Ekseni’nin asla toparlanamayabileceği görüşünde.

Hassan, “İsrail’in iki hafta içinde Hizbullah’a yaptıkları neredeyse bir yıl boyunca Gazze’de Hamas’ı geriletmeye eşdeğer. Hizbullah’ta üç liderlik kademesi ortadan kaldırıldı, askeri komuta kademesi yok edildi ve önemli lideri Hasan Nasrallah suikasta kurban gitti” dedi.

Ancak Sinvar’ın Hamas üzerindeki hakimiyeti, Gazzeliler arasındaki bazı muhalefet işaretlerine rağmen sarsılmaz bir şekilde devam etti.

Yahya Sinvar, Hamas’ın siyasi lideri İsmail Haniye’nin Temmuz ayında Tahran ziyareti sırasında öldürülmesinin ardından İslamcı hareketin genel lideri olarak seçilmişti. İsrail, Haniye’nin öldüğü saldırıyla ilgisi olduğunu doğrulamadı.

İsrail tarafından “Kötülüğün Yüzü” olarak adlandırılan ve Gazze’nin altındaki tünellerde faaliyetlerini sürdüren Sinvar, üç Hamas yetkilisi ve bir bölge yetkilisine göre gizlilik içinde hareket ediyor, sürekli yer değiştiriyor ve dijital olmayan iletişim için güvenilir haberciler kullanıyordu. Sinvar, 7 Ekim 2023’ten beri halk arasında görülmüyordu.

Üç Hamas kaynağı, Katar ve Mısır’ın öncülüğünde aylarca süren ve rehinelerle tutukluların takas edilmesine odaklanan başarısız ateşkes görüşmelerinde Sinvar’ın tek karar verici olduğunu söylüyordu.

Sinvar’ın bir dava uğruna hem kendisinin hem de Filistin halkının çektiği acılara tahammül eşiğinin ne kadar yüksek olduğu, 2011 yılında Gazze’de kaçırılan bir İsrail askerine karşılık kendisi dahil 1027 mahkumun takas edilmesine yardımcı olduğunda ortaya çıkmıştı. Hamas’ın İsrail askerini kaçırma eylemi, İsrail’in Gazze’ye saldırmasına ve binlerce Filistinli’nin ölümüne yol açmıştı.

Sinvar’ı tanıyan bazıları Reuters’a yaptıkları açıklamalarda, Sinvar’ın kararlılığını, Gazze’deki mülteci kamplarında geçen yoksul bir çocukluk ile İsrail tarafından hapiste tutulduğu, zor şartlar altında geçen 22 yılın şekillendirdiğini söyledi.

İsimlerinin açıklanmaması kaydıyla konuşan tüm kaynaklar, rehineler ve esir takası konusunun Sinvar için son derece kişisel olduğunu söyledi. Sinvar, İsrail’de tutulan tüm Filistinli mahkumları serbest bırakma sözü vermişti.

Sinvar 1980’lerde kuruluşundaki kısa bir süre sonra Hamas’a üye oldu ve grubun tarihi Filistin topraklarında bir İslam devleti kurmayı amaçlayan ve İsrail’in varlığına karşı çıkan radikal İslamcı ideolojisini benimsedi.

Bu ideoloji İsrail’i sadece siyasi bir rakip olarak değil, Müslüman topraklarında işgalci bir güç olarak görüyor. İslami hareketler üzerine çalışan uzmanlar, bu açıdan bakıldığında, zorlukların ve acıların Sinvar ve destekçileri tarafından genellikle daha geniş bir İslami fedakarlık inancının parçası olarak yorumlandığını söylüyor.

Adının açıklanmasını istemeyen üst düzey bir Hamas yetkilisi, Sinvar için, “Onun kararlılığının ardında yatan ideoloji azmi, hedef azmi yatıyor. Çilekeş ve azla yetinen biri” tanımlaması yapıyor.

Gazzeli Wissam İbrahim, Sinvar’ın savaştan önce İsrail’in onlarca yıllık işgali sırasında Gazze’de geçirdiği çocukluğundan bahsettiğini ve bir keresinde annesinin boş Birleşmiş Milletler gıda yardımı çuvallarından giysiler yaptığını söylediğini aktardı.

Hapishanede yazdığı yarı otobiyografik romanında Sinvar, İsrail 2005 yılında Gazze’den çekilmeden önce askerlerin Filistinliler’in evlerini “avının kemiklerini kıran bir canavar gibi” buldozerlerle yıkmasını anlatmıştı.

İsrail için casusluk yaptığından şüphelenilen Filistinliler’i cezalandırmakla görevli olan Sinvar, daha sonra adını bir hapishane lideri olarak duyurmuştu.

İki İsrail askeri ile dört Filistinli’nin kaçırılıp öldürülmesini planlamaktan aldığı 22 yıllık hapis cezasından kahraman olarak çıkan Sinvar, daha sonra hızla Hamas’ın üst kademelerine yükseldi.

Dört gazeteci ve üç Hamas yetkilisi, Sinvar’ın Gazze’deki günlük zorlukları ve acımasız gerçekleri anlamasının Gazzeliler tarafından olumlu karşılandığını, korkutucu şöhretine ve öfke patlamalarına rağmen insanlara kendilerini rahat hissettirdiğini söyledi.

Arap ve Filistinli yetkililer tarafından Hamas’ın stratejisinin ve 2012’de ziyaret ettiği İran’la kurduğu güçlü bağlarla desteklenen askeri kabiliyetlerinin mimarı olarak görülen Sinvar, 7 Ekim baskınını düzenlemeden önce de İsrail’e saldırma arzusunu gizlememişti.

Sinvar, bir yıl önce yaptığı bir konuşmada İsrail’e savaş uçakları ve roketlerle saldırma sözü vermiş, ya İsrail’in 1967’de işgal ettiği topraklarda bir Filistin devleti kurmak için dünyayı birleştirecek ya da Yahudi ulusunu küresel sahnede yalnız bırakacak bir savaşın işaretini vermişti.

Bu konuşmayı yaptığı dönemde Sinvar ve Hamas’ın askeri komutanı Muhammed Deif, saldırı için çoktan gizli planlar yapmışlar, hatta kamuoyu önünde böyle bir saldırıyı simüle eden eğitim tatbikatları bile uygulamışlardı.

1988 yılında tutuklanan Sinvar, iki İsrail askeri ile dört şüpheli Filistinli muhbirin kaçırılıp öldürülmesini organize etmekle suçlanarak, dört kez müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.

Sinvar’la birlikte 1991 ile 1995 yılları arasında Aşkelon’da hapis yatan eski Lübnanlı komünist militan Nabih Awadah, Hamas liderinin İsrail ile Filistin Yönetimi arasında 1993 yılında imzalanan Oslo Barış Anlaşmaları’nı “felaket” olarak gördüğünü ve İsrail’in Filistin topraklarından “müzakerelerle değil, ancak güç kullanarak” çıkarılabileceğini söylediğini anlattı.

Awadah, “inatçı ve dogmatik” olarak nitelendirdiği Sinwar’ın Hamas ya da Lübnan Hizbullahı’nın İsrailliler’e saldırılarını duyduğunda sevinçten havalara uçtuğunu söyledi. Sinvar’a göre askeri çatışma “Filistin’i İsrail işgalinden kurtarmanın” tek yoluydu.

Awadah, Sinvar’ın “İslamcı ya da dindar olmayanlar dahil tüm mahkumlar için etkili bir model” olduğunu söyledi.

Hamas liderini hapishanede 180 saat boyunca sorgulayan İsrail’in Şin Bet güvenlik teşkilatının eski yetkilisi Michael Koubi, Sinvar’ın gözdağı verme ve komuta etme yeteneğiyle öne çıktığını söyledi.

Koubi, o zamanlar 28 ya da 29 yaşında olan Sinvar’a neden evlenmediğini sorduğunda, “Hamas benim eşim, benim çocuğum. Hamas benim her şeyim” yanıtını aldığını aktardı. 2011’de hapisten çıktıktan sonra evlenen Sinvar’ın üç çocuğu oldu.

Awadah, keskin içgüdüleri ve dikkatinin Sinvar’ın hapishaneye sızmış Şin Bet muhbirlerini tespit edip ifşa etmesini sağladığını da söyledi.

Awadah, Sinvar’ın liderliğinin 1992 yılında binden fazla mahkumun sadece su ve tuzla hayatta kalmasına öncülük ettiği açlık grevi sırasında çok önemli olduğuna dikkat çekti. Sinvar cezaevi yetkilileriyle müzakere etmiş ve kısmi tavizlerle yetinmeyi reddetmişti. Sinvar ayrıca hapishanede geçirdiği zamanı akıcı İbranice öğrenmek için kullanmıştı.

Birlikte hapisteyken Sinvar’ın sık sık Aşkelon’un ailesinin atalarının memleketi olduğunu hatırlattığını söyleyen Awadah, bugün İsrail’de bulunan Aşkelon hapishanesinin avlusunda çıplak ayakla masa tenisi oynarken Sinvar’ın ayaklarının Filistin topraklarına değmesini istediğini söylediğini aktardı ve “Sinvar bize sık sık ‘Ben hapishanede değilim; toprağımdayım. Burada, ülkemde özgürüm’ derdi” şeklinde konuştu.

Hamas’ın öldürülen liderleri

İsrail, Batı Şeria ve Gazze Şeridi’nin işgaline karşı ilk Filistin ayaklanmasının yaşandığı 1987’den bu yana Hamas’ın liderlerine ve kilit isimlerine suikastlar ile öldürmeye çalışıyor.

Örgütün siyasi kanadının lideri İsmail Haniye 31 Temmuz 2024’te Tahran’da kaldığı konut güdümlü füzeyle vurulmasıyla öldürüldü. Haniye, İran’ın yeni cumhurbaşkanının yemin törenine katılmak için Tahran’da bulunuyordu.

İsrail, Haniye’nin öldürülmesiyle ilgili resmi bir üstlenme açıklaması yapmadı. Ancak ülkenin bu konularda genellikle açıklama yapmadığı da biliniyor.

İsmail Haniye: Örgütün siyasi kanadının lideri İsmail Haniye 31 Temmuz 2024’te Tahran’da kaldığı konut güdümlü füzeyle vurulmasıyla öldürüldü. Haniye, İran’ın yeni cumhurbaşkanının yemin törenine katılmak için Tahran’da bulunuyordu.

İsrail, Haniye’nin öldürülmesiyle ilgili resmi bir üstlenme açıklaması yapmadı. Ancak ülkenin bu konularda genellikle açıklama yapmadığı da biliniyor.

Yahya Ayyaş: Filistinli intihar eylemcilerinin arkasındaki “Mühendis” lakaplı Yahya Ayyaş, 5 Ocak 1996’da, o zamanlar Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) yönetimindeki Gazze’de öldürüldü.

Ayaş’ın cep telefonu elinde patlamış, Filistinliler sorumluluğu üstlenmeyi reddeden İsrail’i suçladı. Hamas, Şubat ve Mart aylarında dokuz gün boyunca üç İsrail kentinde 59 kişinin ölümüne yol açan dört intihar saldırısıyla misilleme yaptı.

Halid Meşal: Hamas’ın kurucularından ve eski siyasi lideri olan Halid Meşal, 1997’de Ürdün’ün başkenti Amman’daki ofisine yakın bir sokakta İsrail ajanlarının başarısız bir suikast girişimine uğradı.

Meşal’e yolda yürüdüğü sırada şırınga ile zehir enjekte edildi. Ürdün yetkilileri suikast girişimini ortaya çıkardı ve iki Mossad ajanını tutukladı.

Dönemin Ürdün Kralı Hüseyin, o dönem de İsrail Başbakanı olan Binyamin Netanyahu’dan, Meşal’e enjekte edilen maddenin panzehrini istedi. Aksi halde zanlıları asma ve Ürdün’ün İsrail’le olan barış anlaşmasını feshetme tehdidinde bulundu.

Dönemin ABD Başkanı Bill Clinton’ın baskısı sonrası, Netanyahu ilk etapta reddettiği bu isteği yerine getirdi. Ayrıca Hamas lideri Şeyh Ahmed Yasin’i serbest bırakmayı kabul etti. Ancak yedi yıl sonra Yasin Gazze’de öldürüldü.

Şeyh Ahmed Yasin: İsrail, Hamas’ın kurucuları arasında yer alan ve dini lideri olan Şeyh Ahmed Yasin’i 22 Mart 2004 tarihinde Gazze’de bir camiden çıkarken helikopterden atılan bir füzeyle öldürdü.

Binlerce Filistinli Gazze’de intikam sloganları atarak yürüdü. Hamas yetkilileriyse, İsrail’in bu suikastle, ‘cehennemin kapılarını açtığını’ söyledi.

Filistin’de ve diğer Müslüman ülkelerde geniş çaplı protestolara ve kınamalara yol açtı, İsrail-Filistin çatışmasında önemli bir tırmanışa işaret etti.

Abdülaziz El Rantisi: İsrail helikopterinin 17 Nisan 2004 tarihinde Gazze’de bir araca düzenlediği füze saldırısında Hamas lideri Abdülaziz El Rantisi ve iki koruması öldürüldü.

Hamas liderliği saklanmaya başladı ve Rantisi’nin halefinin kimliği gizli tutuldu. Suikast, Şeyh Ahmed Yasin’in öldürülmesinin ardından Gazze’de Hamas liderliğini devralmasından kısa bir süre sonra gerçekleşti.

Adnan El Gul: Hamas’ın bombalama uzmanı olarak görülen Adnan El Gul 21 Ekim 2004’te Gazze’de bir İsrail hava saldırısında öldürüldü.

Gul, Hamas’ın askeri kanadında iki numaraydı ve sık sık İsrail kasabalarına atılan “Kassam” roketinin babası olarak biliniyordu. Adnan El Gul, Hamas’ın İzzeddin el-Kassam Tugayları olarak bilinen askeri kanadının lideri Muhammed Deyif’in yardımcısıydı.

Nizar Rayan: Hamas’ın en sert siyasi liderlerinden biri olarak kabul edilen din adamı, İsrail içinde yeni intihar saldırıları düzenlenmesi çağrısında bulunmuştu. Dört eşinden ikisi ve yedi çocuğuyla 1 Ocak 2009’da Cebaliye mülteci kampındaki bombalamada öldürüldü.

15 Ocak 2009’da da Gazze Şeridi’nde Hamas’ın İçişleri Bakanı Said Seyyam bir İsrail hava saldırısında öldürüldü. eyyam 13.000 Hamas polisinden ve güvenlik görevlilerinden sorumluydu.

Salih Aruri: Beyrut’un güney banliyölerinden Dahiye’de 2 Ocak 2024’te İsrail’e ait bir insansız hava aracıyla düzenlenen saldırıda Hamas’ın siyasi kanadının üst yönetimindeki Salih el Aruri öldürüldü. Aruri aynı zamanda Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugayları’nın da kurucusuydu.

Paylaşın

Hamas, İsrail’e Karşı Taktik Değiştiriyor

İsrailli medya kuruluşu Kanal 12, Hamas’ın örgüt lideri İsmail Haniye’nin öldürülmesinin intikamını almak amacıyla yurtdışındaki İsraillilere saldırı düzenleme yönünde stratejik bir karar aldığını öne sürdü.

Filistinli kaynaklara dayandırılan haberde, strateji değişikliğinin, İsmail Haniye’nin Tahran’da öldürülmesinden sadece iki gün sonra yapıldığı iddia edildi.

Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı 42 artarak 40 bin 265’e yükseldi. Gazze’de İsrail saldırılarında yaralananların sayısı ise 163 artarak 93 bin 144’e çıktı.

Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Hamas’ın, eski lideri İsmail Haniye’ye düzenlenen suikasta misilleme olarak yabancı ülkelerdeki İsraillileri hedef alacağı öne sürülüyor. İsrailli medya kuruluşu Kanal 12’ye konuşan ve kimliklerinin gizli tutulmasını isteyen Filistinli yetkililer, Hamas’ın bu operasyon kararını Haniye’ye 31 Temmuz’da Tahran’da düzenlenen suikasttan iki gün sonra aldığını iddia ediyor.

Kaynaklar, Gazze Şeridi’nden İsrail’e doğrudan saldırı düzenleme kapasitesi azaldığı için örgütün böyle bir strateji değişikliğine gittiğini savunuyor. Hamas’ın İsrailli sivilleri mi yoksa yetkilileri mi hedef alacağının netleşmediği ileri sürülüyor.

Eski Hamas Siyasi Büro Başkanı Haniye, yeni İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın yemin törenine katılmak için Tahran’a gittiğinde kaldığı konutta öldürülmüştü. Hamas ve İran, olaydan İsrail’i sorumlu tutmuş ve suikastın ülke dışından bir füze saldırısıyla düzenlendiğini öne sürmüştü.

Tel Aviv yönetimiyse saldırıyı ne üstlenmiş ne de reddetmişti. İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) Sözcüsü Daniel Hagari, Haniye’nin öldürüldüğü gün ordunun bölgede hava saldırısı düzenlemediğini savunmuştu.

Diğer yandan Amerikan gazetesi New York Times’ın (NYT) haberinde, suikastın Haniye’nin kaldığı odalara yerleştirilen patlayıcılarla düzenlendiği iddia edilmişti. Ancak Hamas’ın İran’daki temsilcisi Halid el-Kaddumi, iddiaları reddederek Haniye’nin bir füze ya da mermiyle öldürüldüğünü savunmuştu.

Ayrıca İran Devrim Muhafızları Ordusu, suikasta ilişkin inceleme raporunda, operasyonun İsrail tarafından tasarlanıp uygulandığını ve ABD’nin buna destek sağladığını iddia etmişti. Raporda suikastın yaklaşık 7 kilogramlık savaş başlığı taşıyan kısa menzilli bir roketle gerçekleştirildiği ileri sürülmüştü. Washington ise suikast planına dahil olduğuna yönelik iddiaları yalanlamıştı.

Öte yandan Hamas, pazar günü Tel Aviv merkezinde düzenlenen bombalı saldırıyı üstlenmişti. Örgüt, saldırganın hayatını kaybettiği ve bir kişiyi yaraladığı olayı Filistin İslami Cihad Örgütü’yle ortak düzenlediklerini savunmuştu.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

Türkiye İle İsrail Arasında “Bayrak” Krizi

Türkiye’nin Tel Aviv Büyükelçiliği ve Filistin nezdindeki Kudüs’teki Başkonsolosluğu’ndaki bayrağın, İsmail Haniye için ilan edilen milli yas nedeniyle yarıya indirilmesi İsrail ile Türkiye arasında yeni bir krizi tetikledi.

İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Büyükelçilik temsilcileri yas tutmak istiyorsa Türkiye’ye gitmeli ve terör örgütü Hamas’ı kucaklayan, onun cinayet ve terör eylemlerini destekleyen Erdoğan’ın yanında yas tutmalı” ifadelerini kullandı.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli ise, Israel Katz’ın açıklamalarına, “Müzakerecileri öldürerek, diplomatları tehdit ederek barışa ulaşamazsınız” şeklinde yanıt verdi.

Türkiye’nin, Hamas’ın Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye’nin Tahran’da suikasta uğraması üzerine ilan ettiği 1 günlük milli yas nedeniyle Türkiye’nin Tel Aviv Büyükelçiliği ve Filistin nezdindeki Kudüs’teki Başkonsolosluğunda bayrağın yarıya indirilmesi İsrail’le yeni bir kriz yarattı.

İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz’ın tepki olarak İsrail’deki Türk maslahatgüzarı bakanlığa çağırdığını bildirdi.

Israel Katz, konuya ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Dışişleri Bakanlığı yetkililerine, terör örgütü Hamas’ın lideri İsmail Haniye’nin ortadan kaldırılmasına yanıt olarak Tel Aviv’deki Türkiye Büyükelçiliği’nde Türk bayrağının yarıya indirilmesinin ardından, Türkiye’nin Büyükelçi vekilini ağır bir kınama için çağırmaları talimatını verdim” dedi.

Israel Katz, açıklamasına şöyle devam etti: “İsrail Devleti, 7 Ekim’de Hamas’ın zulmüne öncülük eden ve televizyondaki korkunç görüntüleri izlerken arkadaşlarıyla birlikte dua ederek, katillere başarılar dileyen İsmail Haniye gibi bir katil için yas ifadelerine tolerans göstermeyecektir. Büyükelçilik temsilcileri yas tutmak istiyorlarsa Türkiye’ye gitmeli ve terör örgütü Hamas’ı kucaklayan, onun cinayet ve terör eylemlerini destekleyen efendileri Erdoğan’ın yanında yas tutmalılar.”

İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz’ın açıklamalarına yanıt veren Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “Müzakerecileri öldürerek, diplomatları tehdit ederek barışa ulaşamazsınız” ifadelerini kullandı.

(Kaynak: Birgün)

Paylaşın

İsrail, Hamas’ın Askeri Lideri Muhammed Deif’in Öldürüldüğünü Duyurdu

İsrail, Hamas’ın en üst düzey askeri komutanı Muhammed Daif’in 13 Temmuz’da Gazze’nin güneyinde düzenlenen bir hava saldırısında öldürüldüğünü duyurdu. Hamas’tan ise konuya ilişkin bir açıklama gelmedi.

Haber Merkezi / İsrail, Muhammed Deif’in 7 Ekim’de İsrail’in güneyinde düzenlenen ve bin 200 kişinin ölümüne yol açan saldırıların planlanmasından sorumlu kişilerden biri olduğunu öne sürüyor.

Gazze’deki sağlık yetkilileri, 13 Temmuz’da Gazze’nin güneyinde düzenlenen hava saldırısında 90’dan fazla kişinin öldüğünü açıklamış ancak Muhammed Deif’in ölenler arasında olmadığını söylemişlerdi.

Hamas’ın Siyasi Büro Şefi İsmail Haniye de dün İran’ın başkenti Tahran’da düzenlenen suikast sonucu öldürülmüştü. Hamas, suikasttan İsrail’i sorumlu tutmuştu.

12 Ağustos 1965 yılında Han Yunus’ta dünyaya gelen Muhammed Deif, Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın komutanıydı.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanlığı, 8 Eylül 2015’te Muhammed Deif’i Özel Olarak Belirlenmiş Küresel Teröristler listesine eklemişti.

Hamas, 13 Temmuz’da düzenlenen İsrail saldırısının ardından Muhammed Deyf’in öldürüldüğü iddiasının gerçeği yansıtmadığını belirtmişti.

“İsrail intikam saldırılarının bedelini ağır ödetecek”

Öte yandan İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Hamas lideri İsmail Haniye’nin Tahran’da ve Hizbullah’ın üst düzey bir liderinin Beyrut’ta öldürülmesinin ardından yaptığı açıklamada, İsrail’in kendisine yönelik herhangi bir saldırıya sert şekilde karşılık vereceğini söyledi.

Netanyahu, İsrail’in son birkaç günde Hamas ve Hizbullah dahil İran’ın bölgedeki vekil güçlerine ezici darbeler indirdiğini söyledi.

Ancak Netanyahu, açıklamasında Haniye’nin öldürülmesinden bahsetmedi. Haniye’nin ölümü sonrası, çeşitli gruplar İsrail’e yönelik intikam yeminleri etti ve Gazze’deki çatışmanın daha geniş bir Ortadoğu savaşına dönüşmesi yönündeki endişeler arttı.

İsrail, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun (BMGK) derhal ateşkes ilan edilmesini öngören kararına rağmen Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırısından bu yana Gazze’ye yönelik saldırılarını ve sivil katliamlarını sürdürürken, uluslararası kınamalarla karşı karşıya kaldı.

Gazze’deki sağlık yetkililerine göre, 7 Ekim’den beri İsrail’in Gazze’de düzenlediği saldırılarda çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 40.000’den fazla Filistinli öldürüldü ve yaklaşık 84.700 kişi de yaralandı.

Harabeye dönüşen Gazze’nin pek çok bölgesinde gıdaya, temiz suya ve ilaca ulaşmak hala çok zor. Güney Afrika’nın açtığı bir dava kapsamında İsrail, Uluslararası Adalet Divanı’nda soykırımla suçlanıyor.

Mahkeme, Başbakan Binyamin Netanyahu yönetiminin, 6 Mayıs tarihinde işgal edilmeden önce bir milyondan fazla Filistinlinin sığındığı güneydeki Refah kentindeki faaliyetlerini derhal durdurmasına hükmetmişti.

Paylaşın

Demirtaş’tan “İsmail Haniye” Paylaşımı: Direnişle Geçirilmiş Her Hayat Anlamlıdır

Selahattin Demirtaş, Hamas’ın siyasi lideri İsmail Heniyye’nin Tahran’da öldürülmesine ilişkin yaptığı açıklamada, “Zulme karşı direnişle geçirilmiş her hayat anlamlıdır, saygındır” dedi.

Haber Merkezi / Edirne  F Tipi Cezaevi’nde bulunan eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, sosyal medya hesabından Hamas’ın siyasi lideri İsmail Heniyye’nin Tahran’da öldürülmesine ilişkin paylaşımda bulundu.

Demirtaş paylaşımında, “Zulme karşı direnişle geçirilmiş her hayat anlamlıdır, saygındır. Filistin Halkı’nın liderlerinden Haniye de her daim bu şekilde anılacaktı. Haniye’nin korkakça katledilmesini lanetliyorum, kendisine Allah’tan rahmet, ailesine ve tüm Filistin Halkı’na başsağlığı diliyorum” ifadelerini kullandı.

İsmail Haniye Tahran’da öldürüldü

Hamas, Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye’nin İran’ın başkenti Tahran’da ikamet ettiği konuta İsrail ordusunun düzenlediği hava saldırısında öldürüldüğünü açıkladı.

Hamas’tan yapılan yazılı açıklamada, Haniye’nin yeni İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın görevi teslim törenine katılmak için Tahran’da bulunduğu belirtildi. Haniye’nin, İsrail ordusunun tören sonrası Tahran’daki konutuna düzenlenen hava saldırısında hayatını kaybettiği aktarıldı.

İsmail Haniye kimdir?

62 yaşında hayatını kaybeden Haniye, 1962 yılında Filistin’deki mülteci kamplarından birinde doğdu. Genç yaştan itibaren Filistin davasına dahil oldu. İsrail, Haniye’ye 1989 yılındaki ilk Filistin ayaklanması sırasında üç yıl hapis cezası verdi.

1992 yılında hapisten çıkan Haniye, ardından İsrail ile Lübnan arasındaki sahipsiz topraklara sürüldü. Yanında birçok Hamas lideri de bulunuyordu. Sürgün sonrası Gazze’ye geri döndü. 1997 yılında Hamas’ın ruhani liderinin ofisinin yönetimine getirildi ve örgüt içindeki pozisyonunu güçlendirdi.

Haniye 2006 yılında, Hamas’ın seçim zaferi sonrasında, Filistin yönetimi lideri Mahmud Abbas tarafından başbakanlığa getirildi. Ancak bir yıl sonra, El Fetih ile Hamas arasında Gazze’de yaşanan ve bir hafta süren kanlı güç savaşının sonunda görevden alındı.

Haniye görevden almayı “anayasaya aykırı olduğunu” savunarak kabul etmedi ve hükümetinin “Filistin halkına karşı olan ulusal sorumluluklarından vazgeçmeyeceğini” söyleyerek Gazze’yi yönetmeye devam etti.

Haniye, 6 Mayıs 2017’de İslami Direniş Hareketi Şura Konseyi tarafından Halid Mişal’in yerine Hamas’ın siyasi büro başkanı seçildi. Bu, grubun yapısındaki en yüksek pozisyon olarak kabul ediliyor. 2018 yılında ABD Dışişleri Bakanlığı Haniye’yi terörist olarak tanımladı.

Haniye kısa bir süre sonra Hamas’ın “diplomatik” bir karargahının bulunduğu ve önceki krizlerde İsrail ile bazı müzakerelerin yürütüldüğü Katar’a sürgüne gitti. Örgütü uzaktan yönetmesine rağmen Haniye, Gazze’de Hamas’ın diğer liderlerinden ve kurucularından destek aldı.

Hamas’ın Gazze’deki siyasi kanadının lideri Yahya Sinvar. Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’nı ise Muhammed Deyif ve sağ kolu Marvan İsa yönetiyor. Halid Meşal ve Mahmud Zahar da Hamas’ın kurucuları ve önde gelen liderleri olarak kabul ediliyor.

Paylaşın

Erdoğan’dan “İsmail Haniye” Açıklaması: İsrail Emellerine Ulaşamayacak

Erdoğan, Hamas’ın siyasi lideri İsmail Heniyye’nin Tahran’da öldürülmesine ilişkin yaptığı açıklamada, “Siyonist barbarlık bugüne kadar olduğu gibi emellerine ulaşamayacaktır” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “İslam dünyasının daha güçlü duruşu ve insanlığın ittifakıyla inşallah Gazze’deki zulüm ve soykırım başta olmak üzere İsrail’in coğrafyamızda estirdiği terör mutlaka son bulacak, bölgemiz ve dünyamız huzura kavuşacaktır.”

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın yemin törenine katılmak üzere bulunduğu Tahran’da uğradığı suikast sonucu öldürülen Hamas Siyasi Büro Şefi İsmail Heniyye için bir mesaj yayınladı.

Erdoğan, mesajında şu ifadeleri kullandı: “Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniye’ye yönelik Tahran’da gerçekleştirilen kalleş suikastı şiddetle kınıyor ve lanetliyorum.

Bu suikast; Filistin Davasını, Gazze’nin şanlı direnişini ve Filistinli kardeşlerimizin haklı mücadelesini akamete uğratmaya, Filistinlilerin moralini bozmaya, onları sindirmeye yönelik bir alçaklıktır.

Daha önce Şeyh Ahmed Yasin’e, Abdülaziz El Rantisi’ye ve daha pek çok Gazzeli siyasi isme yapılan menfur saldırıların amacı ne ise, İsmail Heniye kardeşime yönelik düzenlenen suikastın amacı da odur; ancak siyonist barbarlık bugüne kadar olduğu gibi emellerine yine ulaşamayacaktır.

İslam dünyasının daha güçlü duruşu ve insanlığın ittifakıyla inşallah Gazze’deki zulüm ve soykırım başta olmak üzere İsrail’in coğrafyamızda estirdiği terör mutlaka son bulacak, bölgemiz ve dünyamız huzura kavuşacaktır.

Bunun için Türkiye olarak bütün yolları denemeye, bütün kapıları zorlamaya ve Filistinli kardeşlerimizi tüm imkanlarımızla, tüm gücümüzle desteklemeye devam edeceğiz. 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, özgür, egemen ve bağımsız Filistin Devleti’nin tesisi için çalışmayı sürdüreceğiz.

Menfur saldırı sonucu şehit olan kardeşim İsmail Heniye’ye Allah’tan rahmet; ailesine sabır, Gazzeli ve Filistinli kardeşlerimiz ile İslam alemine başsağlığı diliyorum. Rabbim cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin.”

İsmail Haniye Tahran’da öldürüldü

Hamas, Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye’nin İran’ın başkenti Tahran’da ikamet ettiği konuta İsrail ordusunun düzenlediği hava saldırısında öldürüldüğünü açıkladı.

Hamas’tan yapılan yazılı açıklamada, Haniye’nin yeni İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın görevi teslim törenine katılmak için Tahran’da bulunduğu belirtildi. Haniye’nin, İsrail ordusunun tören sonrası Tahran’daki konutuna düzenlenen hava saldırısında hayatını kaybettiği aktarıldı.

Paylaşın

Hamas’ın Siyasi Lideri İsmail Haniye Tahran’da Öldürüldü

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın yemin töreni için İran’da bulunan Hamas’ın siyasi lideri İsmail Haniye, başkent Tahran’da uğradığı saldırı sonucu hayatını kaybetti.

Haber Merkezi / İsmail Haniye, 2017 yılında Hamas Şura Konseyi tarafından Halid Meşal’in yerine Hamas’ın Siyasi Büro Başkanı seçilmişti.

Hamas’ın üst düzey yetkililerinden Musa Ebu Merzuk, El Aksa Televizyonu’na yaptığı açıklamada, “Bu korkakça hareket, yanıtsız kalmayacak” dedi.

Reuters haber ajansına konuşan bir diğer Hamas yetkilisi Sami Ebu Zuhri de Haniye’nin İran’da suikast sonucu öldürülmesinin bölgede şiddetin ciddi şekilde artması anlamına geldiğini söyledi. Ebu Zuhri, “İsrail hedeflerine ulaşamayacak. Hamas’ın direniş iradesini kıramayacak. Yolumuzdan dönmeyeceğiz. Zaferden eminiz” diye konuştu.

İsmail Haniye’nin “vurulduğu” saldırıda Hamas liderinin yanındaki korumasının da öldüğünü bildirdi.

Türkiye’den kınama

Türkiye Dışişleri Bakanlığı Haniye’ye yönelik saldırıyı kınadı. Dışişleri Bakanlığının açıklamasında “Hamas Siyasi Büro Şefi İsmail Heniyye’nin Tahran’da gerçekleştirilen alçakça bir suikast sonucu katledilmesini lanetliyoruz” denildi. Açıklamada, “Netanyahu Hükümetinin barışa erişme niyetinde olmadığı bir kez daha gözler önüne serilmiştir. Bu saldırı, Gazze’deki savaşı bölgesel boyuta yayma hedefi taşımaktadır. Uluslararası toplum İsrail’i durdurmak için harekete geçmediği takdirde, bölgemiz çok daha büyük çatışmalarla karşı karşıya kalacaktır” ifadeleri yer aldı.

ABD ve Rusya’dan ilk açıklama

ABD’den suikast sonrası ilk açıklama Savunma Bakanı Lloyd Austin’den geldi. Austin gazetecilere yaptığı değerlendirmede, “Ortadoğu’da savaşın kaçınılmaz olduğunu düşünmüyorum” dedi. Austin ayrıca İsrail’in saldırıya uğraması halinde ABD’nin İsrail’i savunacağını da söyledi. Austin ayrıca bunların olmasını istemediklerini ve sorunların diplomatik yollarla çözümü konusunda çok çalışacaklarını belirtti.

ABD Savunma Bakanı, suikast girişimi öncesinde ABD’nin bilgi sahibi olup olmadığı konusundaki bir soruya da “Bu konuda herhangi bir bilgim yok” ifadesini kullandı.

Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan da Haniye’nin öldürülmesinin ardından bir açıklama geldi. Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı devlet haber ajansı RIA’ya yaptığı açıklamada, Hamas’ın siyasi lideri İsmail Haniye’nin öldürülmesinin “kesinlikle kabul edilemez bir siyasi cinayet” olduğunu söyledi.

RIA, Dışişleri Bakan Yardımcısı Mikhail Bogdanov’un “Bu kesinlikle kabul edilemez bir siyasi cinayettir ve gerilimin daha da tırmanmasına yol açacaktır” dediğini aktardı.

Mahmud Abbas’tan kınama

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Hamas’ın siyasi kanadı lideri İsmail Haniye’nin öldürülmesini kınayarak bunu “alçakça bir eylem” olarak nitelendirdi. Mahmud Abbas, Filistin halkına “İsrail işgali karşısında dik durma ve birlik, sabır ve istikrar gösterme” çağrısında bulundu.

Haniye bu yıl 20 Nisan’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la İstanbul’da biraraya gelerek Filistin’deki son durumu ele almıştı. Haniye’nin yine Nisan ayında İsrail tarafından üç oğlu ve dört torunu öldürülmüştü.

İsrail’den resmi açıklama gelmedi

İsrail ordusu, Haniye’nin ölümüne ilişkin direkt olarak bir yorum yapmadı. İsrail ordusu sözcüsü Daniel Hagari, sosyal medya hesabından paylaştığı mesajında “savunma politikalarında bir değişiklik olmadığını ve durum değerlendirmesi yaptıklarını” ifade etti.

İsrail’in aşırı sağcı Kültürel Miras Bakanı Amichay Eliyahu ise Haniye’nin ölümünün “dünyayı daha iyi bir yere” dönüştürdüğünü söyledi.

Amichay Eliyahu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Dünyayı bu pisliklerden temizlemenin doğru yolu budur. Artık hayali barış/teslimiyet anlaşmaları yok, bu ölümlülere merhamet yok. Onlara vuracak demir el, barışı arzulayanlarla barış içinde yaşama yeteneğimizi güçlendirecek” ifadelerini kullandı.

İsmail Haniye kimdir?

62 yaşında hayatını kaybeden Haniye, 1962 yılında Filistin’deki mülteci kamplarından birinde doğdu. Genç yaştan itibaren Filistin davasına dahil oldu. İsrail, Haniye’ye 1989 yılındaki ilk Filistin ayaklanması sırasında üç yıl hapis cezası verdi.

1992 yılında hapisten çıkan Haniye, ardından İsrail ile Lübnan arasındaki sahipsiz topraklara sürüldü. Yanında birçok Hamas lideri de bulunuyordu. Sürgün sonrası Gazze’ye geri döndü. 1997 yılında Hamas’ın ruhani liderinin ofisinin yönetimine getirildi ve örgüt içindeki pozisyonunu güçlendirdi.

Haniye 2006 yılında, Hamas’ın seçim zaferi sonrasında, Filistin yönetimi lideri Mahmud Abbas tarafından başbakanlığa getirildi. Ancak bir yıl sonra, El Fetih ile Hamas arasında Gazze’de yaşanan ve bir hafta süren kanlı güç savaşının sonunda görevden alındı.

Haniye görevden almayı “anayasaya aykırı olduğunu” savunarak kabul etmedi ve hükümetinin “Filistin halkına karşı olan ulusal sorumluluklarından vazgeçmeyeceğini” söyleyerek Gazze’yi yönetmeye devam etti.

Haniye, 6 Mayıs 2017’de İslami Direniş Hareketi Şura Konseyi tarafından Halid Mişal’in yerine Hamas’ın siyasi büro başkanı seçildi. Bu, grubun yapısındaki en yüksek pozisyon olarak kabul ediliyor. 2018 yılında ABD Dışişleri Bakanlığı Haniye’yi terörist olarak tanımladı.

Haniye kısa bir süre sonra Hamas’ın “diplomatik” bir karargahının bulunduğu ve önceki krizlerde İsrail ile bazı müzakerelerin yürütüldüğü Katar’a sürgüne gitti. Örgütü uzaktan yönetmesine rağmen Haniye, Gazze’de Hamas’ın diğer liderlerinden ve kurucularından destek aldı.

Hamas’ın Gazze’deki siyasi kanadının lideri Yahya Sinvar. Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’nı ise Muhammed Deyif ve sağ kolu Marvan İsa yönetiyor. Halid Meşal ve Mahmud Zahar da Hamas’ın kurucuları ve önde gelen liderleri olarak kabul ediliyor.

Paylaşın

Özel’den “İsmail Haniye” Açıklaması: Tasvip Etmiyoruz

CHP Lideri Özgür Özel, Hamas’ın siyasi lideri İsmail Heniyye’nin Tahran’da öldürülmesine ilişkin yaptığı açıklamada, “Tasvip etmiyoruz. Biz ‘yurtta barış, dünyada barış’ diyoruz” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi / Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın yemin törenine katılmak üzere bulunduğu Tahran’da uğradığı suikast sonucu öldürülen Hamas Siyasi Büro Şefi İsmail Heniyye hakkında açıklamada bulundu.

Özgür Özel açıklamasında şu ifadeleri kullandı: Hamas’ın başlattığı saldırılar hepimizi üzmüştü, suçsuz insanlar öldü ama karşılık veriyoruz diye 40 bin kişi öldürdüler. Hamas liderinin öldürülmesini de tasvip etmiyoruz. Biz ‘yurtta barış, dünyada barış’ diyoruz.

İsmail Haniye Tahran’da öldürüldü

Hamas, Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye’nin İran’ın başkenti Tahran’da ikamet ettiği konuta İsrail ordusunun düzenlediği hava saldırısında öldürüldüğünü açıkladı.

Hamas’tan yapılan yazılı açıklamada, Haniye’nin yeni İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın görevi teslim törenine katılmak için Tahran’da bulunduğu belirtildi. Haniye’nin, İsrail ordusunun tören sonrası Tahran’daki konutuna düzenlenen hava saldırısında hayatını kaybettiği aktarıldı.

Paylaşın

Hamas’tan “Ateşkes” Açıklaması: Görüşmelerde İlerleme Yok

Beyrut’ta basın toplantısı düzenleyen Hamas’ın üst düzey yetkililerinden Usame Hamdan, İsrail’le yürütülen ateşkes görüşmelerinde şu ana kadar herhangi bir ilerleme kaydedilmediğini söyledi.

Haber Merkezi / Hamdan, kendilerinin ateşkes sağlayacak pozitif bir anlaşma konusunda hazır olduklarını dile getirdi. Hamdan açıklamasında ABD yönetimini de Hamas üzerinde İsrail’in şartlarını kabul ettirmek için baskı yapmakla suçladı.

İsrail hapishanelerindeki Filistinlilere karşılık Gazze’de tutulan rehinelerin takas edilmesi ihtimaline atıfta bulunan Hamdan, “Hamas bir kez daha, kalıcı bir ateşkes, Gazze Şeridi’nden kapsamlı bir çekilme ve ciddi bir takas anlaşmasını güvence altına alacak her türlü teklife olumlu yaklaşmaya hazırdır” dedi.

Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı ise son 24 saatte 69 artarak 37 bin 834’e yükseldi. Gazze’de İsrail saldırılarında yaralananların sayısı ise son 24 saatte 429 artarak 86 bin 858’e yükseldi.

Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Öte yandan Avrupa Birliği (AB) terör örgütü olarak tanımladığı Hamas ve Filistin İslami Cihat’la (PIJ) mücadelede kapsamında üç şirket ve altı kişiye daha yaptırım kararı aldı.

Hamas’a İran’dan para transferi sağladığı tespit edilen ve kara para aklamakla suçlanan Zuheir Shamlakh, Hamas’ın “Batı Şeria’daki ajanlarını yönlendirmekten sorumlu” üst düzey siyasi ajanı Maher Rebhi Obeid ve PIJ’lilere ve PIJ’li mahkum ailelerine maddi destek sağlayan Muhjat AlQuds Vakfı’nın lideri PIJ üyesi Jamil Yusuf Ahmad Aliyan, Avrupa Konseyi’nin yaptırım kararı aldığı simlerden bazıları.

Ayrıca Zawaya, Larrycom ve Al Zavaya şirketleri de AB’nin yaptırım uyguladığı şirketler listesine alındı.

AB Konseyi, Hamas ve PIJ’yi finanse ettikleri ve şiddet eylemlerine destek oldukları gerekçesiyle yaptırım kararı aldığı kişi ve kurumların AB’deki mal varlıklarını donduracak, söz konusu kişilere AB’ye seyahat yasağı getirecek. Ayrıca üçüncü kişilerin yaptırım listesinde yer alan şirket ve kişilere doğrudan veya dolaylı yoldan ekonomik kaynak sağlaması yasaklanacak.

Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’e düzenlediği saldırının ardından Hamas’ı veya PIJ’yi destekleyen kişi ve kurumları cezalandırmak için Ocak 2024’te oluşturulan AB listesi kapsamında toplamda 12 kişi ve üç kuruluşa yaptırım uygulanıyor.

Ayrıca ABD’li yetkililer, ABD ordusunun Gazze’ye yardım götürmek için inşa ettiği iskelenin hava koşulları nedeniyle kaldırıldığını ve ABD’nin yardımlar yeniden Gazze’de halka aktarılmaya başlamadıkça iskeleyi yeniden kurmayı düşünmediklerini söyledi.

Ordu, gıda yardımının iskele aracılığıyla ulaştırılmasına yardımcı olsa da, gıdanın büyük çoğunluğu hala iskelenin yakınındaki depoda duruyor. Deponun neredeyse dolu olduğu kaydediliyor. Yardım kuruluşları, insani yardım konvoylarının saldırıya uğraması nedeniyle gıda yardımlarını Gazze’nin en çok ihtiyaç duyulan iç bölgelerine taşımakta güçlük çekiyor.

Askeri hareketlilikle ilgili olarak adlarının açıklanmaması kaydıyla konuşan bazı ABD’li yetkililer, ordunun önümüzdeki günlerde kötü hava koşulları geçtiğinde iskeleyi yeniden kurabileceğini, ancak iskelenin yeniden kurulup kurulmayacağına ilişkin nihai kararın henüz verilmediğini belirtti.

Yaklaşık dokuz aydır süren İsrail-Hamas savaşındaki çatışmalar, İsrail’in deniz yolundan çok daha elverişli olan sınır geçişlerine getirdiği kısıtlamalar ve yardım konvoylarına yapılan saldırılar gıda, ilaç ve diğer malzemelerin akışını ciddi şekilde sınırlıyor. Bu durum, Filistinliler’in yaygın bir açlıkla karşı karşıya kalmasına yol açıyor.

Paylaşın

Birleşmiş Milletler, İsrail, Hamas Ve İslami Cihad’ı Kara Listeye Ekliyor

Hamas’ın başlattığı Filistin – İsrail savaşında 8. ay geride kalırken, Birleşmiş Milletler (BM), İsrail, Hamas ve İslami Cihad’ı “çatışma bölgelerinde çocuklara zarar veren ülke ve örgütler” listesine ekleme kararı aldı.

Karar; İsrail’in çocuk haklarını ihlal ettiği, çocukların yaşamlarını tehlikeye attığının tescili anlamına geliyor. Listede halihazırda terör örgütleri IŞİD, El Kaide ve Boko Haram’ın yanı sıra Ukrayna işgali yüzünden Rusya da bulunuyor.

Birleşmiş Milletler (BM), İsrail ve Hamas’ı “çatışma bölgelerinde çocuklara zarar veren ülke ve örgütler” listesine ekleme kararı aldı. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres kararını önümüzdeki birkaç gün içinde Güvenlik Konseyine bildirecek.

İsrail’in listeye eklenmesinin ardından Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) bir yaptırımda bulunması beklenmiyor. Sahadaki gerçekliğe somut bir etkisi olmayan kararın yine de İsrail üzerinde artan uluslararası kamuoyu baskısını pekiştireceği değerlendiriliyor.

Karar; İsrail’in çocuk haklarını ihlal ettiği, çocukların yaşamlarını tehlikeye attığının tescili anlamına geliyor.

Listede halihazırda terör örgütleri IŞİD, El Kaide ve Boko Haram’ın yanı sıra Ukrayna işgali yüzünden Rusya da bulunuyor. Hamas dışında İslami Cihad da kara listeye alınacak.

Guterres’in ofisi İsrail’in kara listeye ekleneceğini bu ülkenin BM temsilcisi Gilad Erdan’a önceden bildirdi. Normalde 18 Haziran’dan önce açıklanmayacak kararı da Erdan kamuoyuyla paylaştı.

Yaptığı açıklamada İsrailli temsilci, “Bu utanç verici karar Hamas’a savaşı genişletmek için sadece umut veriyor. Hamas şimdi okulları ve hastaneleri daha fazla kullanacak çünkü Genel Sekreter (Guterres) onları umutlandırıyor” ifadelerini kullandı.

Erdan, BM temsilcisi ile telefondaymış gibi göründüğü ve karara itiraz ettiği anların videosunu sosyal medya sitesi X’te paylaştı.

BM’den yapılan açıklamada, İsrail’in listeye ekleneceğinin “nezaketen önceden haber verildiğine” dikkat çekilerek, paylaşılan video karşısında şoke oldukları kaydedildi.

“En ahlâklı ordu IDF”

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu da, “BM, Hamas katillerini destekleyenlere katılarak kendini kara listeye ekledi. IDF dünyanın en ahlâklı ordusudur, hayal ürünü BM kararı bunu değiştirmeyecek” dedi.

Guterres’in adımı Filistin tarafında ise memnuniyetle karşılandı. Filistin’in BM temsilcisi Riyad Mansour, “İsrail’i utanç listesine eklemek ölen evlatlarımızı geri getirmeyecek, ancak doğru yolda atılmış önemli bir adım” diye konuştu.

İnsan hakları örgütleri İsrailin listeye eklenmesi için uzun zamandır çalışıyordu. BM, son Gazze savaşından çok önce, 2022 yılında İsrail’e “tutumunda iyileşme göstermezse” kara listeye gireceği uyarısında bulunmuştu.

7 Ekim’deki Hamas baskınını izleyen İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı 37 bine dayandı. Gazze yönetimine göre şu ana kadar çoğu çocuk en az 32 kişi ise açlıktan öldü.

Haber ajansı AP’nin analizine göre, kadın ve çocuk ölümleri uluslararası toplumun baskısı ve uyarılarına rağmen Nisan ayında hâlâ yüzde 40 seviyesindeydi. Savaşın başladığı Ekim ayında Gazze’de yaşamını yitirenlerin yüzde 60’ını kadın ve çocuklar oluşturuyordu.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın