Göz Sağlığında Göz Makyajı İle İlişkili Riskler

Makyaj, dünya genelinde milyonlarca insan için günlük bir rutindir. Bir kişi haftada sadece bir veya iki kez makyaj yapsa bile, cilt tahrişlerini ve ciddi göz enfeksiyonlarını önlemek için iyi bir makyaj hijyeni sağlamak zorundadır.

Haber Merkezi / Göz tahrişini ve göz enfeksiyonlarını önlemeye yardımcı olabilecek birkaç basit ama önemli adım vardır.

Enfeksiyon riskini azaltmak için makyaj malzemenizi her üç ayda bir yenileyin. Bu özellikle rimel veya eyeliner gibi göz makyajında kullanılan malzemeler için geçerlidir. 

Bir rimel fırçası veya göz kalemi kirpiklerle temas ettiğinde, kirpiklerin üzerinde doğal olarak bakteri bulunduğundan kullanılan malzeme kirlenir. Bu kirlenme zamanla birikerek enfeksiyon veya alerjik reaksiyon riskinde artışa neden olabilir. 

Bu nedenle, malzemenin asıl kullanıcısı herhangi bir reaksiyon veya enfeksiyon yaşamasa bile malzemede biriken bakteriler başka bir kişiye zarar verebilir. Bu yüzden kozmetik ürünlerin paylaşılması önerilmez.

Meibomian yağ bezlerini tıkayıp göz kuruluğuna neden olmaması için göz ve göz kapağının birleştiği yerde makyaj yapmaktan kaçının.

Makyaj ürünlerini kullandıktan sonra tahriş oluşursa, ürünün kullanması hemen bırakılmalıdır. Tahriş durumu devam ederse, mutlaka tıbbi yardım alınmalıdır.

Makyaj ürünlerini uygun şekilde saklamak da kullanmak kadar önemlidir. Kozmetik ürünler özellikle sıcak koşullarda, örneğin 29 derece üzerinde saklanırsa, ürünlerdeki koruyucuların bozulma riski daha yüksektir.

Göz makyajı ile ilişkili riskler

Uyumadan önce makyajı temizlemek önemlidir. Çoğu makyaj ve kozmetik ürünü satılmadan önce sıkı testlerden geçtiğinden, günlük makyaj kullanımının minimum risk oluşturduğu düşünülmektedir.

Makyaj düzgün bir şekilde temizlenmediğinde, uygulama bölgesinde enfeksiyon, tahriş ve kalıcı hasar riski artar.

Bir çalışmada, kırk kadından üç ay boyunca her gün iki marka su geçirmez olmayan maskaradan birinin kullanması istendi. 40 kadından toplanan 33 örnekte, rimel kaplarının yüzde 36’sından fazlasında mikrobiyal üremenin mevcut olduğu tespit edildi.

Bu nedenle, iyi bir makyaj temizleme ihtiyacı açıktır. Ayıca, göz çevresine dikkatli makyaj uygulaması, göz yaralanması ve ardından tahriş, enfeksiyon ve görme kaybı riskini azaltabilir.

Dikkat: Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır.
Paylaşın

Sorunsuz Gözler İçin ‘Sağlıklı Beslenme’

Gözlerin sağlıklı ve güçlü olması için bazı besinlerin düzenli olarak tüketilmesi gerekiyor. Göz kasları, sinirleri, müköz membranları ve görme olayı kişinin beslenme durumundan etkilenmektedir.

Yaşla birlikte görüşün zayıflaması, gözlere iyi geldiği bilinen bazı yiyeceklerle yavaşlatılabilir. Kişinin gözünün karanlık ortama adaptasyonu, A vitaminini yeterli alması ile yakın ilişkilidir. A vitamini yetersizliğinde keratomalasi, kseroz, Bitot lekesi ve kseroftalmi oluşur.

Riboflavin yetersizliği korneada damarlanma, konjonktivit, fotofobi, gözlerde yanma ve kaşınmaya neden olur. Pridoksin yetersizliğinde angular blefarit ve konjonktivit oluşur. Elzem amino asitler, C vitamini ve niasin, göz lenslerinin sağlığını ve bütünlüğünü korurlar.

Son yıllarda n-3 yağ asitlerinden dokozahegzaenoik (DHA) asidinde retinada önemli miktarlarda bulunduğu tesbit edilmiştir. Bu durum, göz sağlığı ile ilişkili olduğunu düşündürmektedir. Yaşlılarda diyete antioksidan vitaminlerin (vitamin E, C ve beta karoten) ilave edilmesi yaşlılığa bağlı katarakt riskini azalttığı bildirilmektedir.

Ancak sizin sağlık koşullarınıza uygun besin önerileri için bir uzmana danışmanızı tavsiye ederiz.

Aşağıdaki listede yer alan gıdalar genel olarak göze iyi geldiği bilinen beta-karoten, C ve E vitaminleri bakımından zengin gıdalardır.

Beta Karoten Kaynakları: Havuç ve havuç suyu, tatlı patates, kabak, portakal ve portakal suyu, kavun, mango, kayısı, lahana, ıspanak, kırmızı dolmalık biber, Brüksel lahanası ve balık yağı.

C Vitamini Kaynakları: Turunçgiller ve suları, papaya, kiraz, ahududu, çilek, yaban mersini, kivi, brokoli, yeşil ve kırmızı biber, karnabahar ve lahana.

E Vitamini Kaynakları: Buğday tohumu, badem ve badem ezmesi, fıstık ve fıstık ezmesi, ayçekirdeği, keten tohumu, avokado ve yumurta.

Lutein ve Zeaksantin Kaynakları: Koyu yeşil yapraklı sebzeler lutein ve zeaksantin için en iyi kaynaklarıdır. Kale, ıspanak, pazı, su teresi ve şalgam bu besinlerin arasında ilk sıralarda gelmektedir. Diğer iyi kaynaklar ise; yeşil bezelye, mısır, marul, brokoli, kabak, havuç, Brüksel lahanasıdır. Çinko ve Selenyum Kaynakları: Çinko, vücudun A vitaminini absorbe etmesine yardımcı olarak gözleri güçlendirir. Fıstık, kabak çekirdeği, leblebi, mayalı gıdalar, istiridye ve diğer deniz ürünleri çinko bakımından en iyi gıdalar arasında yer almaktadır.

Dokosaheksaenoik Asit Kaynakları: Retina ve gözün dış segmentlerinde bulunan önemli bir yağ asidi olan dokosaheksaenoik asit göz sağlığını korumak açısından düzenli olarak alınmalıdır. Daha çok somon, orkinos, uskumru, sardalye, ringa gibi yağlı, soğuk su balıklarında bulunan dokosaheksaenoik asit için kabuklu deniz hayvanları da iyi birer kaynaktır. Bazı balıklarda cıva seviyesi yüksek olduğu için aşırı balık tüketiminin bazı yan etkileri olabilir. Doktorunuz bu durumda balık yerine cıva testi yapılmış balık yağı tüketmenizi önerebilir.

Göz Sağlığı İçin Havuç: Çocukluğumuzdan beri, havucun göz sağlığı için en iyi sebze olduğu söylenir ve bu öneri neredeyse her türlü göz rahatsızlığı için geleneksel olarak kullanılmaktadır. Bazı geleneksel/bitkisel tedavi yöntemlerinin geçerli olmadığı yıllar içinde yapılmış çalışmalarla kanıtlanmış olsa da “havuç ve göz” için bunu söyleyemeyiz.

Çünkü göze iyi gelen beta-karoten için en iyi kaynaklardan biri olan havuç, aynı zamanda göz sağlığını korumak için uzmanların önerdiği C ve E vitaminlerini de içermektedir. 1 adet orta boy havuç, günlük A vitamini ihtiyacının neredeyse 2.5 katı A vitamini sağlar. A vitamininin formları olan retinol ve retinal, gözün bazı temel fonksiyonları için önem taşımaktadır.

Hafif dereceli A vitamini eksikliği durumunda gece görüşü belirgin oranda azalır. İleri derecelerdeki A vitamini eksikliği ise kalıcı göz hasarına ve görüşün tamamen kaybolmasına yol açabilmektedir. 1 adet orta boy havuç günlük C vitamini ihtiyacının %7’sini karşılar. Antioksidan vitamin olan C vitamini kemikler, tendonlar ve kan damarı duvarlarının bir parçası olan kolajenin sentezlenmesinde gereklidir.

C vitamini eksikliği diş eti kanaması, saç dökülmesi, eklem ağrısı gibi rahatsızlıklara yol açar. Ayrıca, uzun dönemli C vitamini eksikliğinin katarakt riskini yükselttiği bilinmektedir. 1 adet orta boy havuç günlük E vitamini ihtiyacının yaklaşık %2’sini karşılar. Yağda çözülen bir vitamin olan E vitamini kalp sağlığı korumak başta olmak üzere damar tıkanıklığı ve katarakt riskini azaltır.

Paylaşın