Giresun: Kurşunlu Camii

Kurşunlu Camii; Giresun’un Şebinkarahisar İlçe Merkezi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Hamam ve çeşme ile birlikte, Kurşunlu Külliyesi’nin bir parçası olan Cami, giriş üzerinde yer alan kitabesine göre 1586 – 1587 (H. 995) yılında inşa edilmiştir. Harime giriş sağlayan kapının kemer dilimleri içinde yer alan dört satırlık Türkçe kitabede ebcet hesabı ile tarih düşülmüştür. Kitabe şöyledir:

Hak yoluna îdüp mâl          Allâh kûlu pek mebzû

Bu câmi’î yaptırdı               Düşürdî zehî ma’kûl

Hayrile bulup itmâm           Oldukda ‘aliyyü’l-ma’mûl

Denildî ânâ târîh                 Hayratı ola Makbûl 995.

Meyilli bir araz­inin düzeltilmesiyle oluşturulan düz bir alan üzerine inşa edilen yapı, üç kubbeli son cemaat yeri ve tek kubbeli harimden oluşur. Yapının, kuzeydoğu köşesinde minaresi, doğu ve güneyinde haziresi vardır. Malzeme bakımından beden duvarlarında kesme taş kullanılmıştır.

Caminin kuzey cephesinde yer alan ve dört adet yekpare taş sütun üzerine oturan üç gözlü son cemaat yerinin üzeri kubbe ile örtülü olup, yanları günümüzde camekânla kapatılmış durumdadır. Sütunlar, birbirine düzgün kesme taş işçilikli, basık sivri kemerlerle bağlanmıştır. Son cemaat yerinin doğusunda yer alan minaresi, kare kaideli, silindirik gövdeli ve tek şerefelidir. Pabuç kısmının altı pahlanmış, üstü ise altıgen olarak düzenlenmiştir.

Cephelerinde, basık sivri kemerli nişler vardır.  Minare, kurşun kaplı konik bir külah üzerindeki alemle son bulur. Yapının batı cephesinde üç, diğer cephelerinde ikişer olmak üzere toplamda 9 adet penceresi vardır. Pencereler, dikdörtgen formlu, yuvarlak kemer açıklıklı, demir şebekeli olup, dışa doğru kademelenme gösteren, silmeli bir çerçeve ile sınırlandırılmıştır. Cepheler, üstte silmeli taş bir saçak ile sonlanır.

İç mekâna, son cemaat yerinin ortasındaki çift kanatlı bir kapıdan girilir. Basık kemerli açıklığa sahip kapının alınlığı üçlü yonca yaprağı biçimli kemer formunda düzenlenmiştir. Solda, minareye çıkışı sağlayan bir kapı bulunur. Giriş kapısının iki yanında da yuvarlak kemerli, dikdörtgen formlu birer pencere yer alır. Pencereler, dıştan demir parmaklıklı olup, kapı alınlığındaki dikdörtgen panoda, yapının inşa kitabesine yer verilmiştir.

İç mekâna girince kuzeyde ahşap bir mahfil yer almaktadır. Orijinal olmayan ve sonraki yıllarda yapılan mahfile, giriş kapısının solundan bir merdivenle çıkılır. Mihrap, dikdörtgen formlu ve yuvarlak kemerlidir. Yuvarlak kemerli düz bir bordür, en üstteki alınlık kısmını da kapsayarak, mihrabı üç yönden ters “U” şeklinde çevrelemektedir. Bu bordür, düz yüzeyli olup altın yaldızla boyanmıştır. Mihrap bordüründe altın yaldızlı zemin üzerine lacivert, mavi, kırmızı ve yeşil renklerle, karanfil ve kenger yaprağını hatırlatan bitkisel motifler işlenmiştir.

Güney duvarın batı köşesine yer alan minber, özgün değildir. Ahşap olan minberin üzeri boyanmıştır. Korkuluğunda oyma tekniği ile yüzeysel olarak baklava motifleri işlenmiştir. Kare planlı harim, duvarlarda gömme plasterlere oturan kemerlere ve köşelerde yuvarlak kemerli tromplara oturtulmuş sağır bir kubbe ile örtülmüştür. Haziresinde Osmanlı dönemine ait mezar taşları yer alan Kurşunlu Camisi, en son 1986 yılında, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce onarılmıştır.

Paylaşın

Giresun: Fahrettin Behram Camii

Fahrettin Behram Cami; Giresun’un Şebinkarahisar, Avutmuş Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Camiye ait herhangi bir kitabe yoktur. Kaynaklar, yapıyı Mengücek Beyi Muzafferüddin Muhammed’in inşa ettiğini belirtir. Kâgir sistemde inşa edilen yapı, kareye yakın planlıdır (11, 47 X 12, 34 m.). Beden duvarlarında malzeme olarak kalın derzli moloz taş kullanılmıştır.

Harimin üzeri, sivri tromlarla geçilen, sekizgen kasnaklı bir kubbe ile örtülüdür. Harimin kuzey cephesinde, üç gözlü son cemaat yeri ve son cemaat yerinin doğusunda da minaresi bulunur. Revak şeklinde düzenlenmiş olan son cemaat yerinin yanları kapalı tutulmuştur. İki adet yekpare taş sütunu birbirine bağlayan üç sivri kemerle dışa açılan son cemaat yerinin üzeri, pandantif geçişli üç kubbe ile örtülüdür.

Yapı, batısından geçen yol seviyesinden 3. Aşağıda kaldığı için, son cemaat yerine taş bir merdiven ile inilir. Son cemaat yerinin doğusunda bulunan minare taş kaideli ve tuğla gövdeli olup, tek şerefelidir. Minarenin pabuç kısmının köşeleri pahlanmıştır. Depremde zarar gören minare VGM tarafından aslına uygun onarılmıştır.

Şerefe altına, tuğlaların farklı yönde dizilimleriyle kirpi saçak şeklinde bir görünüm kazandırılmıştır. Şerefeden sonra incelerek yükselen petek kısmının üstünde konik külah yer alır. Ana mekânın kuzey cephesi ortasında yer alan giriş kapısı, kare formlu olup, giriş açıklığı sivri kemerli bir niş şeklinde vurgulanmıştır.

Kapının iki yanında birer adet pencere yer alır. Bu pencereler dikdörtgen formlu, düz atkı taşlı olup, üzerinde sivri bir hafifletme kemeri yer alır. Ayrıca yapının, doğu ve güney cephelerinde ikişer pencere daha vardır. Pencerelerin tamamı dikdörtgen formlu, düz atkı taşlı ve demir şebekelidir.

Yapının batı cephesi tamamen sağır olarak düzenlenmiştir. Yapıya oranla yüksek tutulan kubbe kasnağında kare formlu, yuvarlak kemer açıklıklı dört adet pencere bulunur. Harimin kuzeyinde yer alan tek yönlü mahfile girişin doğusunda yer alan bir merdiven ile ulaşılır. Köşk kısmı bulunan mahfil, ortada iki adet ahşap direkle desteklenir. Mihrap nişi yarım yuvarlak formludur. Minber ahşap olup, sonradan yaptırılmıştır.

Paylaşın

Giresun: Çekek Camii

Çekek Camii; Giresun’un Merkez İlçesi, Gemiler Çekeği Mahallesi’ sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Cami Trabzon Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğünce 14.02.1986 tarih ve 1917 sayılı karar ile tescillenmiştir. Caminin yerinde eskiden hayır sahibi bir kişi olan Hortumoğlu tarafından yaptırılmış bir mescidin bulunduğu, bu mescidin zamanla harap olması nedeni ile Sarı Alemdarzade tarafından Nisan 1884 (Cemaziyel Ahir 1301 H.) tarihinde şimdiki caminin inşa ettirildiği, giriş kapısı üzerindeki kitabesinde yazılıdır.

Kâgir sistemde inşa edilen yapı, uzunlamasına dikdörtgen planlıdır. Malzeme bakımından beden duvarlarında yonu, kapı ve pencere sövelerinde kesme bazalt taş kullanılmıştır. Son cemaat yeri bulunmayan caminin çokgen planlı ve tek şerefeli minaresi kuzeybatı köşesinde yer alır.

Yapı içten ahşap tavan, dıştan dört omuzlu kırma çatı ile örtülüdür. Giriş kapısı, düz atkı taşlı, dikdörtgen formlu, iki kanatlı ve ahşaptır. Giriş üzerindeki kitabesi mermer olup, sülüs hatlı yazılar kitabe yüzeyine açılmış 24 adet pano içerisine yerleştirilmiştir.

Yapının iç mekânı, oldukça sadedir. Beden duvarlarında herhangi bir süsleme unsuruna yer verilmemiştir. Kesme taş işçilikli ve beşgen nişli mihrabın iki yanında kübik bir kaide üzerinden yükselen iki adet sütunce vardır. Sütunceler üstte sade bir kornişle son bulur. Alınlığında yer alan kitabede, sülüs yazı ile “Âl-i İmran” suresi 37. ayetten alınan “Küllemâ dehale aleyhâ Zekeriyye’l-Mihrâb” (Zekeriya onun yanına mihraba her girdikçe…) yazısı ile Allah, Muhammed, dört halife ile Hasan ve Hüseyin isimleri yazılıdır. Mihrabın hemen batısında bulunan minber ahşaptır.

Paylaşın

Giresun: Hacı Miktat Camii

Hacı Miktat Cami; Giresun’un Merkez İlçesi, Hacı Miktat Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Caminin ilk olarak 1661 (H. 1072) yılında Hacı Mittad Ağa tarafından inşa ettirildiği, 1841 (H. 1257) yılında ise Hacı Çalık Kapudan tarafından onarımının yaptırıldığı, doğu cephesindeki giriş kapısı üzerinde yer alan kitabeden anlaşılmaktadır. Şimdiki cami cümle kapısı üzerindeki kitabeye göre 1889 (H. 1307) yılında Hacı İsmail Efendi tarafından eski caminin yerine, inşa ettirilmiştir.

Kâgir sistemde inşa edilen yapı, uzunlamasına dikdörtgen planlıdır (13.40X16.40 m). Malzeme bakımından beden duvarlarında düzgün yonu bazalt; son cemaat yeri, kubbe kasnağı, pencere söveleri, minare, ağırlık kulesi ve duvarlara bitişik ayaklarda ise kesme andezit taş kullanılmıştır. Ana mekân, içten duvarlara bitişik sekiz adet ayakla taşınan sekizgen kasnaklı kubbe ile örtülüdür. Kasnakta 8 adet pencere yer alır. Kubbeye geçiş pandantiflerle sağlanmıştır.

Caminin kuzey cephesi diğer cephelere nazaran özenle inşa edilmiştir. Cephenin tamamında kesme andezit taşı kullanılmıştır. Son cemaat yeri, üçlü bir düzenlemeye sahip olup yanları dar, ortası daha geniş ve yuvarlak kemerlidir. Kemerler ortada iki büyük sütuna, yanlarda ise duvara gömülü birer sütuna oturmaktadır. Son cemaat yerinin solunda minareye, sağında mahfile çıkışı sağlayan kapılar yer almakta olup, bu alanın üzeri çapraz tonozlarla örtülüdür.

Son cemaat yeri üzerinde yer alan kadınlar mahfili dördü kuzeye, biri doğuya bakan yuvarlak kemerli pencerelerle aydınlatılır. Ayrıca alınlıkta yuvarlak formlu bir pencere daha bulunur. Caminin cepheleri, duvara gömülü ayaklarla eş büyüklükte üçer bölüme ayrılmıştır. Her cephenin ortasına saçak altına gelecek şekilde yuvarlak kemerli birer pencere yerleştirilmiştir. Alt sıra pencereleri 120 cm. yüksekliğinde olup, sivri kemerli ve demir şebekelidir. Cephe duvarları üstte, içbükey ve dışbükey silmelerden oluşan bir saçak ile sonlanır.

İç mekâna giriş kuzey ve doğu cephelerinde yer alan iki adet kapı ile sağlanır. Ana giriş kuzey cephede yer alır. Basık kemerli olan bu giriş, dikdörtgen bir çerçeve içine alınmış olup, üstte üçgen alınlıkla son bulur. Doğu cephesinde yer alan diğer giriş basık kemerlidir. İç mekânda beden duvarları süsleme bakımından sade olmasına karşın, mahfil korkulukları, mihrap ve minber ise oldukça gösterişlidir. Ahşap olan mahfil korkulukları, dalgalı hatlarla kıvrımlı bir görünüşe sahiptir. Beşgen nişli mihrap, kesme taş işçiliklidir.

Niş çevresi, içerisinde palmet motifi dizisi yer alan dikdörtgen bir bordürle çevrelenmiştir. Üstte doğru daralan üç kademeli kavsarası, yatay bir silme ile nişten ayrılır. Kavsara köşelerinde kalan üçgen yüzeylere stilize edilmiş bitkisel motifler ve birer adet yıldız motifi yerleştirilmiştir. Mihrabın iki yanında, yüzeyi yiv sıraları ile hareketlendirilmiş birer plaster bulunur. Plasterler altta kübik kaideye oturur. Kaidelerin yüzeyinde, barok karakterli stilize yaprak motifi yer alır. Kaideler, üstte diş sırası motifi ile sonlanır. Plasterler, korint tarzı başlıklara sahiptir. Başlıkların üzerinde, arşitrav şeklinde düzenlenmiş yatay dikdörtgen alınlık vardır.

Alınlığın ortasında “Küllemâ dehale aleyhâ Zekeriyye’l-Mihrâb” (Zekeriya onun yanına mihraba her girdikçe…) yazılı bir kitabe ve kitabenin iki tarafında simetrik olarak yerleştirilmiş ay-yıldız ve stilize palmet motifleri yer alır. Alınlık üstte, diş sırası motifi ile sonlanır. Alınlık üzerindeki tepelik ise, farklı bir düzenlemeye sahiptir. Ortada yazılı bir madalyonun iki yanında stilize edilmiş kenger yapraklarından oluşan bitkisel birer motif bulunmaktadır. Madalyonun üst kısmında ise, yan yana birer volüt, kıvrık ve dalgalı hatlarla tepelik kısmına üçgen bir form verilmiştir. Volütlerin kenarlarında pano içerisine yerleştirilmiş rozet motifleri görülür.

Mihraptaki motiflerin bir bölümü altın yaldızlıdır. Minber, sonradan değiştirilmiştir. Ahşap olan minberin giriş kemeri, aynalık, korkuluk ve köşk kısımlarında, ajur, geçme ve kazıma teknikleriyle oluşturulmuş bitkisel ve geometrik ağırlıklı süsleme unsurları yer alır. Özellikle onikigenlerin iç içe geçmesiyle oluşturulan geometrik ve yıldız motifleri ile kemerli düzenlemeler, minbere hareketli bir görünüm kazandırmıştır. Caminin minaresi; yüksek kaideli, soğan şeklinde pabuçlu, onikigen gövdeli, tek şerefelidir. Minare, boğumlu ve kubbemsi külah kısmının üzerindeki alemle son bulur. Yapı 2011 yılında restore edilmiştir.

Kuzey cephesindeki cümle kapısı üzerindeki celi sülüs karakterli kitabesi;

Alemdar zade yani Hacı İsmail Efendidir

Eden bu ma’bedi pâki berâ-yi müslimin ihya

Giresun Hanedanından olup bu sâhibü’l-hayrât

Müceddid olarak etti bu ali ma’bedi inşa

Yapı bir câmi’ alemde mutlaka ehl-i cennettir

Hadis-i men bena’ ile mübeşşer oldular zira

Okundukça ezân-ı pak eda oldukça penc evkât

O sâhib-i hayrı me’cur eyleye  dâreyn de Mevlâ

Yazılsa levha-i gevherde layık hayrî tarihi

Giresun’da şu câmi-i zâhir ü bâtında pak-ı alâ

Fî 17 M. Sene 1307(13 Eylül 1889)

Doğu cephesi girişi kapısı üzerindeki celi sülüs karakterli kitabesi;

Sâhibü’l-hayrât ve’l-hasenât

Hacı Mittad Ağa’nın vakfıdır sene 1072 (1661-62)

Merhum Hacı Çalık Kapudan’ın sülsünden hayratıdır. Sene 1257 (1841-42)

Paylaşın

Giresun: Hacı Hüseyin Camii

Hacı Hüseyin Camii; Giresun’un Merkez İlçesi, Hacıhüseyin Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Giriş kapısı bitişiğinde yer alan kitabesine göre 1594 (H. 1002) tarihinde Ramazanoğlu Hacı Hüseyin tarafından yaptırılan cami, Dizdarzadeler’den Murat Bey kızı Emetullah Hanım tarafından 1861 (H. 1277) yılında yeniden inşa ettirilmiştir. Kâgir sistemde inşa edilen yapı, dikdörtgen planlıdır (16.25X14.10 m.) Malzeme bakımından beden duvarlarında bazalt, kapı ve pencere sövelerinde ise andezit taş kullanılmıştır. Dıştan kırma çatı örtülü olan yapının ahşap tavanın ortasında bir kubbe bulunur. Son cemaat yerinin tavanı, 6 adet yuvarlak formlu ve başlıklı ahşap sütunla taşınmaktadır.

Yapının cephelerinde, saçağın alt seviyesine gelecek şekilde yuvarlak formlu birer pencere yer alır. Yapıda yer alan diğer pencereler, düz atkı taşlı ve dikdörtgen formlu olup, demir parmaklıklıdır. Tek şerefeli minaresinin gövdesi onikigen kesitlidir. Minarenin şerefe altı bölümünde zikzak, şerefe korkuluklarında kıvrık dal motifleri yer alır. Şerefeden sonra incelerek yükselen petek kısmının üstünde yuvarlak kemerli ve renkli camlı altı adet pencere bulunmaktadır.

Yapının harim kısmına, kuzey cephesinin ortasında yer alan andezit taşı ve mermerden inşa edilmiş bir kapı ile girilir. Dikdörtgen formlu ve düz atkı taşlı giriş kısmının üzerinde meander ve örgü motifi ile çevrelenmiş alınlığı vardır. Alınlıkta, celi sülüs yazı ile Nisa suresinden bir bölüm yazılıdır. Yazının iki yanında çarkıfelek motifleri görülür.  Girişin iki yanında iyon başlıklı sütunceler vardır. İki kanatlı ahşap kapının tablaları, baklava dilimi ve gülbezek motifleri ile süslenmiştir.

Harimin kuzeyinde altı adet ahşap sütunla taşınan kadınlar mahfili yer alır. Güney duvarının ortasında yer alan mihrap nişi çokgen olup, dokuz kenarlıdır. Mihrap tepeliği zülfelerden oluşan bir taç kısmıyla son bulur. Minber ahşap olup, düzenleme bakımından sadedir. Korkuluğu ajur tekniğiyle hareketlendirilmiştir. Cami 2010 yılında restore edilmiştir.

Kad vaka hâzihi’l- câmii’ş-şerifi’l-mübarek sâhibuhû el-Hâc Hüseyin bin Ramazan

Kad büniye fî evâhir-i şehr-i zi’l-ka’de sene isney ve elf

“Bu mübarek câmi-i şerif, Ramazanoğlu Hacı Hüseyin tarafından 1002 yılı Zilkade Ayı sonlarında yaptırılmıştır”

Paylaşın

Giresun: Kale Camii

Kale Camii; Giresun’un Merkez İlçesi Kale Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Caminin edebi değer taşıyan iki adet kitabesi vardır. Bunlardan biri giriş üzerinde, diğeri de bu kitabenin hemen kuzeyinde yer alır. Bu kitabelere göre ilk cami, 1830 (H. 1246) yılında Dizdarzade eşi Emetullah Hanım tarafından inşa ettirilmiş olup; şimdiki cami 1911-1912 (H. 1329-1330) yılları arasında Sarı Mahmutoğlu Hacı Mustafa Efendi tarafından yeniden yaptırılmıştır. Bazı kaynaklarda, ilk caminin ahşaptan olduğunu belirtilir.

Kâgir sistemde inşa edilen yapı, tek kubbeli ve kare planlıdır (11X11 m). Kubbe, 9 metre çapında olup, ağırlığı sekiz adet yuvarlak sağır kemerle beden duvarına aktarılmıştır. Camide, inşa malzemesi olarak köşelerde, saçaklarda, kubbe kasnağında, ağırlık kulelerinde, kapı ve pencere sövelerinde kesme andezit, beden duvarlarında ise düzgün yonu bazalt taş kullanılmıştır. Beden duvarında bazalt taşın kullanıldığı yerler sıvanmıştır. Son cemaat yeri bulunmayan yapının kuzeydoğu cephesinde minaresi vardır.

Çokgen kesitli (14 kenar) minare tek şerefeli olup, şerefe altı mukarnaslıdır. Şerefe korkuluğunda barok tarzında kıvrık dal motifleri görülür. Minarenin 7 adet küçük penceresi bulunan boğumlu bükümlü külah kısmı, alemle son bulur. Son cemaat yeri bulunmayan yapının kuzey cephesine 1990’lı yıllarda giriş bölümü eklenmiştir. Caminin cephe düzenlemesinde dikkati çeken en önemli özellik, saçak ve pencere düzenlemeleridir. Basık kemer şeklindeki üç kademe silmeli saçaklar, yapıya dalgalı bir görünüm kazandırmıştır.

Yapının batı cephesinde üç, diğer cephelerde ise ikişer adet alt sıra penceresi vardır. Pencereleri, sivri kemerli ve demir şebekeli olup, profilli silmeleri ve kilit taşlarıyla belirgin hale getirilmiştir. Batı, güney ve doğu cephelerinde yer alan üst sıra pencereleri ise üçlü bir düzenlemeye sahiptir. Ortadaki pencere daha geniş ve büyük, yandakiler ise daha dar bir düzenlemeye sahiptir.

Harime, kuzey cephe ortasında yer alan iki kanatlı bir kapı ile geçilir. Basık kemerli giriş açıklığının iki yanında kübik kaidelere oturan iyon başlıklı birer sütunce vardır. Kemer kilit taşı yüzeyine yıldız motifi işlenmiştir. Giriş üzerindeki alınlık, iki tarafta dekoratif taş payandalarla sınırlandırılmış olup, ortasında elips şeklinde düzenlenmiş mermer kitabe yer alır. Giriş bölümü, üstte diş sırası motifi bulunan profilli bir saçak ile son bulur. Giriş kapısı ahşap olup, iki kanatlıdır. Kapı tablaları bitkisel motiflerle doldurulmuştur.

İç mekânda kuzey duvarına bitişik ahşaptan kadınlar mahfili vardır. Üst örtüyü taşıyan duvarlara bitişik kare kesitli ayaklar, dört kademeli bir başlıkla son bulur. Ayakları birbirine bağlayan yuvarlak kemerler, kalemişi süslemelidir. Kompozisyon olarak dikdörtgen panolar içerisinde dalgalı kıvrık da ve çizgi motifleri bulunmaktadır. Kasnak çevresinde ise kıvrık dal motifleri arasında madalyonlar olup, içlerinde halifelerin isimleri yazılıdır. Harimi örten merkezi kubbeye geçiş tromplarla sağlanmıştır.

Kubbenin içi kalemişi ile beşe bölünmüş ve bitkisel, geometrik ve yazı içerikli motiflerle süslenmiştir. Mihrap alçıdan olup, üzeri yağlı boya ile boyanmıştır. Dikdörtgen görünüşlü ve dışa taşıntılı olan mihrabın kenarları plasterlerle sınırlandırılmıştır. Yüzeyinde baklava dilimi ve rozet motifleri görülen kaide üzerinden yükselen plasterler korint başlıklıdır. Plasterin yüzeyi vazodan çıkan çiçekler ve kenger yaprağı motifiyle doldurulmuştur.

Kemer köşelikleri barok tarzında simetrik kabartmalar, kıvrık dal ve yapraklardan oluşur. Kemer üzerinde oval kartuş içinde “Vahidehu Allah” yazısı görülür. Tepelik bölümü ortasında sülüs yazı ile “Âl-i İmran” suresi 37. ayetten alınan “Küllemâ dehale aleyhâ Zekeriyye’l-Mihrâb” (Zekeriya onun yanına mihraba her girdikçe…) yazılıdır. Tepeliğin yüzeyi kıvrık dal motifi ile doldurulmuştur. Mihrap üstte diş sırası motifi yer alan profilli bir saçakla tamamlanır. Minber ahşap olup, ceviz ağacındandır. Kapı kanatları yoktur. Tepeliğin alt kısımları kafes tekniğiyle yapılmıştır. Üstte yay kemer içinde vazodan çıkan kıvrık dal motifleri vardır.

Yan korkuluklar birbirini takip eden ikili düğüm motifleri ile kafes tekniğinde yapılmıştır. Üçgen şeklindeki aynalığın dış şeridinde meander motifi, iç içe barok tarzda yapılmış kıvrık dal ve yaprak motiflerinin arasında vazonun üzerinde bir şekil görülür. Köşk bölümü, ahşap çubuklardan boğumlu bir külah ve alem ile son bulur. Yapı, basık kemer şeklindeki saçakları, üçlü pencere düzenlemesi, baldaken tarzda ağırlık kuleleri, kasnak biçimi, boğumlu bükümlü minare külahı, giriş bölümü, iç mekân kurgu ve süslemeleri, mihrap ve minberinin özellikleriyle son dönem Osmanlı mimarisinin bölgedeki en dengeli ve özgün örneğidir.

Girişin kuzeyinde yer alan ve Hattat Nuri Dede tarafından yazılan talik hatlı kitabesi;

Gevher-i İsmet olan zevce-i dizdârzade

Oldu bu camii inşaya muvaffak canım

Öyle bir cami-i ruşen ki münevver kalmış

Anı envar ibadete ulu Subhanım

Sana bu beytle maksudunu eyler îmâ

Hele bu cami-i pakizeye gel sultanım

Ey cemaat kılınız bana tamamıyla nazar

Cennete benzemede var mı benim noksanım

Haşre dek eylesin evlatlarıyla mesrur

Vermesin onlara âlâm u keder Yezdan’ım

Kilk-i cevherle yazılsın ana talib-i tarih

Kıldı bu ma bedî bünyad Emetullah Hanım

Nuri Dede 1246

Giriş üzerinde yer alan talik hatlı kitabe;

Hak yolunda etse bir ehl-i gina mescidi bina

Yaptırır cennetde bir beytus-safa mevla ana

Din-i Pak-i Mustafa’ya hizmet etti Mustafa

Var ola, ol sahib-i hayr-ı diyanet entüma

Hâme-i târih-i Naci etti bî payan sucüd

Bir güzel cami bina ettirdi el-Hac Mustafa

(1329) 1330.

Giresun mütehayyizan tüccarından Sarı Mahmudzâde el-Hac Mustafa Efendi’nin eser-i hayrıdır.

15 Recep sene 1330                                       Yevm-i güşâdî

17 Haziran sene 1328                                    Yevm-i Pazar.

Paylaşın

Giresun: Gedikkaya

Gedikkaya; Giresun’un Merkez İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Gedikkaya, kartal gagasını andıran görünümü ile hemen dikkati çeker.

Giresun Kalesi’ni doğudan sınırlayan küçük vadilerle Boğacık Vadisi arasında yükselen bu tepe manzara bakımından kente egemen bir konumdadır.

Yükseltisi 200 metrenin üzerinde olan Gedikkaya genel yapı bakımından Giresun Kalesi’ne benzemektedir.

Kuzey yönüne çok dik,doğu ve batı yönüne %20-50 eğim gösteren yamaçlarla açılan bu tepeden Giresun’u ve çevreyi seyretmek, fotoğraf çekimi yapmak için oldukça kullanılan bir alandır.

Paylaşın

Giresun: Ticaret Lisesi

Ticaret Lisesi; Giresun’un Merkez İlçesi, Çınarlar Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Yapı, geniş bir bahçe içerisinde yer alır. Rum Ortodoks Cemaati tarafından 1906 yılında Zükur Mektebi (erkek okulu) olarak inşa edilmiştir.

Yapının tamamlanabilmesi için Sarıbayraktarzade Ahmet Efendi’nin 500 altın destek verdiği yönünde bilgiler vardır.

1922-1940 yılları arasında Jandarma Er Okulu, 1947 yılına kadar Topçu Taburu, 1947’den günümüze kadar ise lise olarak hizmet vermektedir.

Paylaşın

Giresun: Millet Bahçesi Kapısı

Millet Bahçesi Kapısı; Giresun’un Merkez İlçesi, Sultan Selim Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Millet Bahçesi, yazılı kaynaklara göre, 1902 yılında Kaymakam Mir Ziya, Belediye Reisi Kapudan Yorgi Paşa ve Giresun halkının yardımı ile inşa edilmiştir.

Eğimli arazi üzerinde konumlanan bahçenin içerisinde anıt ağaçlar bulunmaktadır. Bahçenin kuzey cephesinde sur kalıntıları bulunmaktadır. Yapının giriş kapısının iki yanında iki adet çeşme yer almaktadır.

Yığma yapım sistemiyle inşa edilen yapıda kesme taş malzeme kullanılmıştır. Giriş açıklığının iki yanında Korinth sütun başlıklı sütunlar bulunmaktadır. Yuvarlak kemerli kapı açıklığının kapı kanatları metal malzemenden yapılmıştır.

Mermer üzerine yazılmış kitabesi bulunmaktadır. Kapının iki yanında bulunan çeşmeler birbirinin aynısıdır. Üzerinde yer alan kitabelere göre doğudaki çeşme eski valilerden Kadir Bey, batıdaki çeşme ise eski valilerden Sırrı Paşa adına inşa edilmiştir. Çeşmeler günümüzde işlevini devam ettirmemektedir.

Paylaşın

Giresun: Kaya Kilise

Kaya Kilise; Giresun’un Kale Mahallesi, eski Lonca yolu üzerindedir. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Önceden sadece küçük bir mağara olan bu yapının genişletilerek M.S 4. Veya 5. Yüzyılda kiliseye dönüştürüldüğü tahmin edilmektedir. Bazı eski kaynaklarda yapının eskiden “Panaia” ya da “Surp Serkis” adı ile anıldığı, üç katlı olduğu ve Meryem Ana adına izafe edilen kutsal suyun şifa dağıttığı ifade edilir.

Kilise olarak kullanılan bu mağaraya Osmanlı Dönemi’nde yapılmış tek gözlü küçük bir taş kemer köprü ile ulaşılmaktadır. Yapının çevresi bir atriumla çevrelenmiştir. Kilisenin avluya bakan tarafında denizcilerin su aldığı ve kiliseye gelenlerin kullandığı kutsal sayılan ayazma niteliğinde bir çeşme yer almaktadır.

Yapı tek nefli, dikdörtgen formlu küçük bir kilisedir. Genel olarak basit malzemelerle yapılan kilisede yer yer düzgün kesme taşlar da kullanılmış, taşların araları beyaz harçla sıvanmıştır. Yapıya kuzey batı köşesine sonradan eklenmiş küçük bir açıklıktan girilmektedir.

Kilisenin üzeri mağara içinden beşik tonozla örtülmüş, doğu cephesine yarım yuvarlak bir apsis eklenmiştir. Kilise içerisinde birçok niş mevcut olup bazıları kırılmış vaziyettedir. Kilisenin apsis kısmından ileriye doğru devam eden mağaradan gelen su, kilise altındaki beşik tonozlu bir kanaldan geçirilerek sarnıca taşınmış, buradan da çeşmeye bağlanmıştır.

Paylaşın