Davutoğlu, Ekonomi Üzerinden İktidara Sert Sözlerle Yüklendi

Gelecek Partisi (GP) Lideri Ahmet Davutoğlu, ekonomi üzerinden iktidara sert sözlerle yüklenerek, “Türkiye’de büyük bir yangın var. Halkımız açlık sınırında yaşamanın çilesini çekiyor” dedi.

Haber Merkezi / Bahçeli’nin, 6 liderin buluşmasına yönelik eleştirilerine karşı Davutoğlu, “Bizim 6 liderin bir araya gelerek verdiği uyum, diyalog, güven tablosu karşısında karşımızda da bir altılı masa var. O altılı masa köşeli bir masa. Herkesin birbirini iterek köşe kapmaya çalıştığı bir masa.” ifadelerini kullandı.

Davutoğlu, “Asla kimse bir daha 28 Şubat rüyası göremez. Kimse 28 Şubat üzerinden de yolsuzlukları örtemez. O masada cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin tek adama dayalı yaklaşımı yerine ortak aklı devreye sokan ve demokrasi tarihinin en geniş kapsamlı uzlaşı masası ortaya çıktı.” dedi.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Gelecek Buluşmaları Yıllık Değerlendirme Kampı Kapanışı programında konuşuyor. Davutoğlu’nun konuşmasından başlıklar şöyle:

“Türkiye’de büyük bir yangın var. Halkımız açlık sınırında yaşamanın çilesini çekiyor. Aydınlarımız, düşünürlerimiz, yazarlarımız, akademisyenlerimiz baskılardan şikâyet ediyor. Bütün toplum yoksulluk yanında bu yoksulluğun ana sebebi olan yolsuzluklardan, nepotizmden, mülakat sisteminden şikâyet ediyor.

Son dönemde 6 siyasi partinin bir araya gelerek genel başkanları olarak güçlü bir açıklamayla, parlamenter sistem önerimizi onayladık. Daha sonraki aşamalarla ilgili de önemli bir resmi milletimize takdim etmemiz sonrasında gelen tepkileri de bu çerçevede değerlendirmek lazım. O masa ortaya çıkan tabloyla milletimize şu mesajı vermiştir: Kimsenin sizi korkutmasına izin vermeyin, biz buradayken, din ve vicdan özgürlüğü asla tehdit edilemez.

Asla kimse bir daha 28 Şubat rüyası göremez. Kimse 28 Şubat üzerinden de yolsuzlukları örtemez. O masada cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin tek adama dayalı yaklaşımı yerine ortak aklı devreye sokan ve demokrasi tarihinin en geniş kapsamlı uzlaşı masası ortaya çıktı.

Sayın Bahçeli de sayın Erdoğan da bundan rahatsız oldu. 6’lı masayı hafife almaya çalıştılar. Bu diyalog ve uzlaşma zeminini bozmaya gayret ettiler. Bu masa milletimize güven, gelecekle ilgili umut vermiştir.

Bizim 6 liderin bir araya gelerek verdiği uyum, diyalog, güven tablosu karşısında karşımızda da bir altılı masa var. O altılı masa köşeli bir masa. Herkesin birbirini iterek köşe kapmaya çalıştığı bir masa. AK Parti’nin tabanı bizim tabanımızdır.”

Paylaşın

Ahmet Davutoğlu’ndan Devlet Bahçeli’ye ’28 Şubat’ Tepkisi

Gelecek Partisi (GP) Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, altı siyasi partinin genel başkanının 28 Şubat’ta yapacağı toplantı için “Zillet koalisyonu tarafını deşifre etmiştir” diyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye tepki gösterdi.

Haber Merkezi / GP Lideri Davutoğlu, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Bu memlekette 28 Şubat’tan son bahsetmesi gereken kişi Sayın Bahçeli’dir. Çünkü, 28 Şubat’ın Başbakan Yardımcısıdır. 28 Şubat’ta başörtüsü yasağını TBMM’de kim meşru kıldı? Başörtülü olarak milletvekili seçilen bir hanımefendiyi, baskı uygulayarak başını açtırıp Meclis’e kim soktu? Bahçeli soktu. Şimdi 28 Şubat’tan nasıl bahsediyor?” ifadelerini kullandı.

Davutoğlu, altı siyasi partinin genel başkanının buluştuğu toplantı için ise “Sizin o köşeli masanıza karşı biz de Halil İbrahim Sofrası kurduk! Biz Hz. Mevlana torunları olarak herkese gel deriz. Bu sofra Erdoğan ve Bahçeli de dahil olmak üzere herkese açıktır. İktidar böyle rahatsız oldu. Başkaları da rahatsız oldu. İktidarın yaptıkları yüzünden tüm dini ve milli değerlere karşı çıktılar. Bunlar, baş örtü yasağını isteyenler. Bu can bu tendeyken ve Gelecek Parti kadroları buradayken, 28 Şubat’ın tekrar yaşanmasına izin vermeyiz.” dedi.

Gelecek Partisi (GP) Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Antalya Belek’te, İl başkanlarının yanı sıra üst düzey yöneticilerinin de katıldığı kampta seçim stratejisi ve yeni döneme ilişkin yol haritası hakkında bilgi verdi. Davutoğlu, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Kiminle konuşsanız çile. Emekliler geçinemiyor. Kadınlarımız her gün cinayete kurban oluyor. Gençlerimiz ümitlerini kaybetmiş. Elektrik faturaları artık bir kira bedeli.

Ülkede olumlu tablo çizen bir Erdoğan ve partisi. Neymiş, küresel bir krizmiş, yurt dışındaki artış dolayısıyla oluyormuş. Bakın verilere, yurt dışındaki artış oranıyla Türkiye’nin bir değil. Bugün Türkiye yönetilemiyor çünkü cahiller değil ülke, hane yönetemez.

ABD’de doğal gaz yüzde 23 artmış, Türkiye’de 2 katı gelmeyen ev var mı? İktidarı kenarda köşede eleştirenler, açıkça eleştiremiyor artık. Bu iktidar böyle bir korku ortamı yarattı. İşte bu yüzden buradayız.

Antalya’da. Biz Gelecek Partililer farklı mahallelerden geldik ama aynı ülkenin vatandaşıyız. Kendi mahallende kalmak, kahraman kesilmek, karşı mahalleye atmak rahat bir hayattır. İktidar bunu istiyor.

Toplumu kutuplaştırarak bölmek istiyor. O yüzden mahallelerimizden çıkalım çağrısında bulunduk. Çünkü biz biliyoruz ki, dar ve sığ kalıplara sıkışmış insanlarla özgürlük, ortak bir bilinç oluşmaz.

Bizi ayrıştırmaya çalışanlara karşı Gelecek Partililer olarak karşı duruyoruz. Adalet diyoruz, demokrasi diyoruz insan onuruna yaraşır refah diyoruz ve biz devleti inşa eden siyasi ahlak diyoruz. Bu bilinçle çağrılar yaptık partilere”

“Sokakta bir huzur oldu, güven oldu”

6 Muhalefet Partisi liderinin yaptığı toplatıyı da değerlendiren Davutoğlu konuşmasına şöyle devam etti: “Altılı masa oluştu. Selam verdik, selam aldık sünnet diyerek. Kimse kimseye kabalık yapmadı, kimse kimseye kem söz söylemedi. Bir araya gelemez dediler, bir araya geldik.

Ve birileri bundan rahatsız oldu. Bir kesim, iktidar sahipleri, gidecekleri için. İkincisi de iktidarın hatalarını, iktidarın istismar ettiği manevi değerlere yükleyenler. Sokakta bir huzur oldu, güven oldu. İlk defa demokrasi tarihinde çok farklı partilerden gelen kişiler bir araya geldi. Her birimizin kitleleri, görüşleri farklı ama bir araya geldik.

Çünkü memleket yangın yerine döndüyse suyla gidilir, ateşle gidilmez. Biz empati yapmaya karar verdik. Eğer ana damarlar olarak bu ülkede laiklik varsa, o masada oturanlar 28 Şubat laikliğini değil, özgürlükçü laikliği nasıl yerleştirebiliriz konuştuk.

Milliyetçiliği nasıl insan haklarını gözeten şekilde ortaya koyduğumuzu konuştuk. 28 Şubat’a karşı gür sesle haykıranlar bugün yolsuzluğun her türlüsünü bu topluma yaşatıyorsa, önce biz ses çıkaracağız. Kılıçdaroğlu’nun baş örtüsü özgürlüğünden bahsetmesi kıymetlidir. Bir araya geldiysek bu millet bundan memnundur, iktidar rahatsızdır”

“Kendi tarihine bilmez”

Konuşmasında MHP Genel Başkanı Bahçeli’yi de eleştiren Davutoğlu şunları ifade etti; “Bahçeli, şimdi de geometriye merak salmış, onların masası yuvarlak, bizimki üçgen demiş. Türkmen diyarıdır burası, gelenektir yuvarlak masa.

Halil İbrahim Sofrası’dır bu. Onlarınki Kemal Tahir’in dediği gibi Kurtlar Sofrası’dır. Onlar birbirlerini yiyerek buraya geldiler. Ülkenin her köşesinde de Halil İbrahim Sofrası kurmaya geliyoruz. Alevisi, Sünnisiyle, her görüşten insanla. Sonra dedi ki, 28 Şubat’a gün vermek Zillet’in kendini ifşa etmesidir.

Sen bununla ilgili konuşacak son kişisin Bahçeli, Başbakan Yardımcısı’ydın. 28 Şubat’ta baş örtüsü yasağını kim meşru kıldı? Bahçeli, Antalyalı milletvekilinin başını açtırıp öyle meclise soktu. Biz 28 Şubat kararlarıyla mücadele ederken siz o grubun içindeyiz. Türk tarihini bildiğini iddia eder onu da bilmez de, kendi tarihine bilmez.”

Paylaşın

Altı Parti İttifak İçin ‘Önce İlkeler’ Dedi

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçişte yol haritasını belirleyecek ortak metin için bir araya gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ve Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal Millet İttifakı’nın geleceğini masaya yatırdı.

Edinilen bilgiye göre altı muhalefet liderinin toplantısında ittifakın genişleyip genişlemeyeceği kararının Siyasi Partiler Seçim Yasası sonrasına bırakılması yönünde görüş birliğine varıldı.

DW Türkçe’den Eray Görgülü’nün haberine göre; Ancak bu süreçte de ittifakın yol haritasının belirlenmesi için ilkelerin ortaya konulması ve bunun için de bir komisyon aracılığıyla çalışma yapılması konusunda karara varıldı. Muhalefet partilerinin temsilcileri de, yaptıkları değerlendirmelerde ittifak ilkelerinin belirlenmesinin önemine dikkat çekti.

“İttifak konusunda tam bir mutabakat gerekiyor”

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, Millet İttifakı’nın genişleyip genişlemeyeceği sorusu ile ilgili “Önce neyin ittifakı olduğu konusunda mutabakata varılması gerekir, Şimdiden ittifak diye bir başlık koyup da altını dolduramamak gerçekçi değil” ifadesini kullandı. Yeneroğlu, şunları söyledi:

“Altı parti arasında çok ciddi farklılıklar olan hususlar var. Millet İttifakı, bir seçim ittifakıydı. Biz her şeyden önce neyin ittifakını yapacağız, bunları belirlememiz gerekiyor. Seçim ittifakı mı yapacağız? Ortak adayda mı ittifak olacağız? Yoksa seçim sonrası ülkeyi yönetmek için mi ittifak yapacağız? Bunların detayına inilmesi gerekiyor. Seçim olduktan sonra ülke nasıl yönetilecek, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçiş süreci ne kadar uzayacak, bu zaman zarfında ülke nasıl yönetilecek? Bu konuda tam bir mutabakata varılması gerekiyor.”

“Liderler, kararları tam bir mutabakat içerisinde aldılar”

Toplantı sonrasında yapılan açıklamada da vurgulandığı gibi, sürecin yol haritasını belirleme gayretinde olduklarını ifade eden Yeneroğlu, Siyasi Partiler Yasası’nın da gündemdeki konulardan biri olduğunu belirterek, “Yasayı görmek gerekiyor ama bunun öncesinde de yol haritasında anlaşmak gerekiyor. Yol haritasının çalışılması konusunda da liderlerin ortak bir tutumu var” dedi.

Yeneroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in masadan mutsuz kalktığı iddiaları ile ilgili de şunları söyledi: “Gözlemlediğimiz kadarıyla masadan mutsuz kalkma gibi bir durum olmadı. Katılımcıların ana gündemi, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi olduğu ve ötesinde de ikinci madde olan yol haritası ile ilgili partilerin birlikte çalışmasına yönelik mutabakat söz konusu olduğu için herhangi bir partinin beklenenin dışında bir durum olduğuna dair bir kanaat olması mümkün değil. Liderler tam bir kararlılık ve tam bir mutabakat içerisinde bu kararları aldılar.”

“28 Şubat çok doğru bir tarih olmuştur”

İYİ Parti TBMM Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu da ortak metnin açıklanacağı 28 Şubat tarihine dikkat çekti. 28 Şubat’ın bir vesayet süreci olduğunu belirten Tatlıoğlu, “Bugün, 28 Şubat’ı çok daha aşmış bir vesayet sürecini yaşıyoruz. Atanmış bürokrat durumundaki bakanların TBMM’de seçilmişlere hakaretler yağdırdığı bir vesayet döneminde bunun 28 Şubat’ta açıklanacak olması milli iradeyi meclise taşıma anlamında çok önemli bir tarihtir” dedi.

Bu nedenle 28 Şubat tarihini çok kıymetli bulduklarını ifade eden Tatlıoğlu, liderlerin buluşması ile ilgili de şunları söyledi: “Toplantının merkezi parlamenter sisteme geçişle ilgili bir odak oluşturmak. 2017’deki referandumun ardından ortaya çıkan ve daha sonra da devleti savrulmaya iten başkanlık sistemi, Türkiye’nin ayağına bir pranga gibi yapışmıştır. Öncelikle buradan çıkmak gerekiyor. Bu mutabakat da bunun ortak irade beyanıdır. Hukukun üstünlüğünü tesis etmemiz gerekiyor. Dolayısıyla söz konusu mutabakat, Türkiye’yi 21’nci yüzyıla taşımanın giriş kapısıdır.”

“Özenli bir diplomasi dili gerekiyor”

2017’deki referandum sürecinde Meral Akşener’in yürüttüğü “Hayır” kampanyasını hatırlatan Tatlıoğlu, şöyle devam etti: “Bu süreç, İYİ Parti’nin kurulmasında ve kurumsallaşmasında önemli rol oynamıştır. Bu sürecin şimdi tekrar bütün bir ana yapıda odak noktada olması gerçekten son derece memnuniyet vericidir. Şu anda bu süreç, Gelecek ve DEVA partilerinin de katıldığı bir çalışmadır. Henüz ittifak etrafında bir tanımlama yapmak mümkün değildir ama bir ittifak içerisine girme sürecidir. Önümüzdeki seçimlerde birinci önceliğimiz, ortak bir cumhurbaşkanı adayı. Bu zaman zarfında süreci çok dikkatli yürütmeliyiz ve özellikle burada özenli bir diplomasi dili de kullanmalıyız.”

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya da, partiler arasındaki iş birliğinin önemli olduğunu vurguladı. Kaya, “Bu toplantı, ağırlıklı olarak Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi’nin nihayete erdirilmesi ile ilgili çalışmaydı. Olumlu şekilde sonuçlandığı bu iş birliğinin değişik alanlara genişletilmesi konusunda bir iyi niyet beyanında bulunuldu” dedi.

Birlikte çalışmanın hangi alanlarda olacağına yönelik önümüzdeki günlerde tekrar bir araya geleceklerini ifade eden Kaya, 28 Şubat’taki toplantıya yönelik de bir hazırlık komisyonu kurulduğunu belirtti. Kaya, toplantıda ayrıca ilkeler üzerinde çalışılması ve geçiş sürecini konuşmak üzere de bir araya gelinmesi konusunda kararlar alındığını ifade etti. Kaya, ittifak tartışmaları ile ilgili de, “İttifakın genişlemesinden ziyade Türkiye’nin sorunları ile ilgili birlikte nasıl hareket edilebileceği, bunun ilkelerinin neler olacağını değerlendireceğiz” dedi.

“HDP’yi yok sayan bir çalışma değil”

Kaya, “HDP’nin yok sayıldığı” iddiaları ile ilgili de, “Altılı çalışma ne Cumhur İttifakı’na karşı, ne de HPD ile başka partileri yok sayan bir çalışma. Bu çalışmadan sonra hem Cumhur İttifakı ile hem de HDP ile de ilişki kurulabilir” dedi. Kaya, cumhurbaşkanı adaylığının ise ilkeler belirlendikten sonra en son süreçte masaya geleceğini belirterek, “Belki de en kolay olacak iş adaylık. Çünkü, yol taşları döşendiği zaman adayın kendisi ortaya çıkmış olur” dedi.

Siyaset Bilimci Nezih Onur Kuru da, kamuoyunda oluşan beklentinin aksine bir süreç geliştiğini belirtti. Kuru, “DEVA ile Gelecek partilerinin beklentileri ve Millet İttifakı’na dahil olma süreçleri aslında İYİ Parti ve Saadet Partisi’nden farklılaşıyor. Çünkü, 2017 referandumunda 2018 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde dahi bu partiler muhalefette değildi henüz. Sanki iktidar partisinin içinden kopmuş yapılar gibi düşünebiliriz” dedi.

“Her an seçim ilan edilebilir”

Kuru, gelinen durumda muhalefetin hep birlikte ortak aday konusunda hareket etmesi gerekliliği ortaya çıktığına işaret ederek, şöyle devam etti: “Ancak bu doğrudan Millet İttifakı’nda yer almalarını gerektirmiyor. Ali Babacan da bunu ifade etti. Nasıl ki 7 Haziran seçimlerinden sonra AK Parti ve CHP, Kılıçdaroğlu ve Davutoğlu’nun önderliğinde bir büyük koalisyon kurmak için toplanmıştı. Şu anki görüşmeleri de bu şekilde görüyorlar aslında. Fiili olarak biz bir koalisyon kuralım. Doğrudan ittifak için daha geniş görüşelim. Yani anlaşılmayan bir konu kalmasın istiyorlar.” Kuru, bu talebi anormal karşılamadığını belirterek, “Ancak maksimalist bir talep olarak görülebilir. Çünkü Türkiye’de her an seçim ilan edilebilir” dedi.

Paylaşın

GP Lideri Davutoğlu’nun Zirvede Sunduğu Öneri Ortaya Çıktı

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Lideri Meral Akşener, Saadet Partisi Lideri Temel Karamollaoğlu, Gelecek Partisi Lideri Ahmet Davutoğlu, DEVA Partisi Lideri Ali Babacan ve Demokrat Parti Lideri Gültekin Uysal, önceki gün Kılıçdaroğlu’nun ev sahipliğinde, Ankara’da bir araya gelmişti.

Cumhuriyet’ten Selda Güneysu ve Sarp Sağkal’ın haberine göre, genel başkanların öncelikli konusunu güçlendirilmiş parlementer sistem çalışması oluşturdu. Genel başkanlar, kurmayları tarafından hazırlanan güçlendirilmiş parlamenter sistem çalışmasını 28 Şubat’ta, hep birlikte kamuoyuna deklare etme kararı aldı.

Muhalefetin cumhurbaşkanı adayının 2023 seçimlerini kazanması halinde nasıl güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçileceğine yönelik stratejiler de belirlendi.

“Tarihi bir görev”

Toplantıda, genel başkanların, “Türkiye’yi bu kutuplaşma girdabından çıkartacağız. Bunun için de güven veren bir sistem, bir hukuk devleti inşa edeceğiz” görüşünde mutabık kaldığının altı çizilirken, genel başkanlar, 2023 seçimleri öncesinde ekonomi, hukuk, dış politika ve eğitim gibi önemli alanlarda da birlikte çalışma yürütülmesi kararı aldı.

Daha önceki görüşmelerde, “ittifak yerine koalisyon protokolü istediği” belirtilen Davutoğlu’nun da bu isteğinden vazgeçtiği öğrenildi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, görüşmeye ilişkin  yaptığı açıklamada, “Çok verimli bir toplantı oldu. Liderler düşüncelerini bütün açıklığıyla dile getirdiler. Altı lider tarihi bir görev üstlendik” ifadelerini kullandı.

“En yakın aday”

CHP Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak, “Ben, seçime yönelik bir kaygı duymuyorum. Millet İttifakı, toplumdaki ayrışmayı ortadan kaldıran bir yapıya doğru gidiyor. Tüm kesimleri içinde barındıran bir süreç yaşıyoruz. Seçim sonrasında ise çok dikkatli adımlar atılması gerektiğini düşünüyorum” dedi.

Toprak’tan dikkat çeken “adaylık” açıklaması da geldi. “Altı muhalefet partisi genel başkanının Kılıçdaroğlu’nun ev sahipliğinde bir araya gelmesi Kılıçdaroğlu’nun adaylığına giden bir adım mı” sorusuna ise Toprak, “Sayın Kılıçdaroğlu’nun ittifak içinde bir kabul gördüğünü görüyorum. Masadan onay çıkmadan bir şey söylemek doğru olmaz. Ancak en yakın aday o gibi duruyor” yanıtını verdi.

Paylaşın

Altı Muhalefet Partisinden Ortak Açıklama: Mutabakat Metni 28 Şubat’ta Paylaşılacak

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun daveti üzerine İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ve DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Çankaya Belediyesi Ahlatlıbel Tesisleri’nde çalışma yemeğinde bir araya geldi.

Haber Merkezi / CHP Lideri Kılıçdaroğlu, toplantıya gelen genel başkanları ev sahibi olarak dışarıda karşıladı. Toplantının ardından yapılan yazılı açıklamada, “Birbirinden farklı altı siyasi parti olarak, bizler, Türkiye’nin yıllardır görmeyi umut ettiği tarihi bir çalışma için bir araya geldik” diyerek üzerinde uzlaşıya varılan yeni sistemle ilgili mutabakat metninin kamuoyuna 28 Şubat’ta paylaşacağı ifadeleri yer aldı.

Toplantı sonrası yapılan ortak açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

“Bugün, Türkiye için tarihi bir gündür. Birbirinden farklı altı siyasi parti olarak, bizler, Türkiye’nin yıllardır görmeyi umut ettiği tarihi bir çalışma için bir araya geldik.

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metni’ni hazırlayan partiler olarak bizler, etkin ve katılımcı bir yasama, şeffaf ve hesap verebilir bir yönetim, tarafsız ve bağımsız bir yargı ile kuvvetler ayrılığının tesis edildiği güçlü, özgürlükçü, demokratik, adil bir sistem inşa etme kararlığı içindeyiz.

Ülkemiz, Cumhuriyet tarihinin en derin siyasi ve ekonomik krizlerinden birini yaşamaktadır. Toplumsal, siyasal ve ekonomik sorunlar her geçen gün artarak etkisini ağır bir biçimde göstermektedir. Bu krizin en önemli sebebi kuşkusuz, ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ adı altında uygulanan keyfi ve kural tanımaz yönetimdir.

Altı siyasi parti olarak hepimizin ortak sorumluluğu, uzlaşarak ve birlik içinde bu krizi aşmak, derin sorunlarımızı demokratik siyasetin alanını genişleterek, çoğulculuk temelinde çözebilmektir.

Tam da bu inanç ve kararlılıkla, yasama, yürütme ve yargı organlarının güçlendirilmesinin yanında, demokratik hukuk devletini güçlendirmek amacıyla Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metni üzerinde yoğun bir çalışma gerçekleştirdik. Kutuplaşmayı değil, istişare ve uzlaşmayı esas aldık.

“Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem öncelikli hedefimizdir”

Bugün de parti genel başkanları olarak bir araya gelerek, üzerinde uzlaşıya vardığımız yeni sistemle ilgili mutabakat metninin kamuoyuna takdimi üzerine görüştük ve 28 Şubat 2022 tarihinde milletimizle paylaşılmasında mutabık kaldık.

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçmek ortak ve öncelikli hedefimizdir. Bu hedefe ulaşabilmemiz için sürecin nasıl işleyeceğinin ve bu süreçte ülkemizin nasıl yönetileceğinin yapıcı bir şekilde planlanması gerekmektedir. Bu nedenle geçiş sürecinin yol haritasının çalışılarak üzerinde mutabık kalınması ve vatandaşlarımızla paylaşılması konularında da uzlaşıya vardık.

Ayrıca bu toplantıda güncel ekonomik ve sosyal gelişmeleri değerlendirdik ve seçimlerden sonra uygulanmaya başlanacak politikalar konusunda ortak çalışma yapılabilecek alanlara ilişkin görüş alışverişinde bulunduk. Hedefimiz milletimizin rahat bir nefes almasını sağlamak ve refah düzeyini, kapsayıcı bir anlayışla ivedilikle yükseltmektir.

Türkiye’nin istişare ve uzlaşı ile çözülemeyecek hiçbir sorunu yoktur. Önemli olan, tüm farklılıklarımızla beraber ‘biz’ düşüncesini, Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği normları çerçevesinde temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alındığı, herkesin kendini eşit ve özgür vatandaş olarak gördüğü, düşüncelerini özgürce ifade edebildiği, inandığı gibi yaşayabildiği demokratik bir Türkiye’yi inşa etmektir.

Öte yandan hedefimiz; kamu yönetiminde şeffaflık, eşitlik, tarafsızlık ve liyakatin sağlanması, yolsuzlukla etkin mücadele edilmesi, Siyasi Etik Kanunu ile siyasi makamların millete hizmetten başka bir amacının olmamasının garanti altına alınmasıdır.

Bugün burada milletimiz adına ‘Yarının Türkiyesi’ni inşa etmek için önemli bir adım attık. Bundan sonra da işbirliği alanlarını genişleterek sürdürmekte kararlıyız. Hep birlikte inşa edeceğimiz Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’i milletimize ve gelecek nesillere adalet, barış, refah ve huzur getirmesi inancıyla hayata geçirmeyi taahhüt ettiğimizi kamuoyunun bilgisine sunarız.”

Paylaşın

Altı Muhalefet Partisinin Lideri Bir Araya Geldi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ile Liderler Buluşmasında bir araya geldi.

BBC Türkçe’den Ayşe Sayın’ın haberine göre; Liderlerin “yuvarlak masa” toplantısında ana gündem maddelerinin “güçlendirilmiş parlamenter sistem” çalışması, seçimlere yönelik iş birliği olanakları, seçimin kazanılması halinde “parlamenter sisteme geçiş” süreci planlaması ve cumhurbaşkanı adayının nasıl belirleneceği olması bekleniyor.

Uzun süredir ikili görüşmeler yapan 6 muhalefet partisinin lideri ilk kez birlikte masaya oturdu. Çankaya Belediyesi’ne ait Ahlatlıbel Tesisleri’nde “akşam yemeği” olarak organize edilen buluşma yerel saatle 19.00’da başladı.

Liderler, geçen Aralık ayı sonunda tamamlanan “güçlendirilmiş parlamenter sistem” çalışması konusunda da ilk kez birlikte değerlendirme fırsatı bulacak. Bu önerinin kamuoyuna nasıl açıklanacağı konusunun da bu toplantıda netleştirilmesi bekleniyor.

Ön şart, kırmızı çizgi yok

Altı siyasi parti liderinin aynı masa etrafında bir araya gelmesi, Türkiye siyasetinde sık tanık olunan bir durum değil. O nedenle de bu buluşma, tüm katılımcılar tarafından “çok kıymetli” sözleriyle ifade ediliyor.

Kulislere yansıyan bilgilere göre buluşma masasına, seçim öncesi ve sonrası sürecinin nasıl planlanacağı, ittifakın genişleyip genişlemeyeceği dahil, seçim iş birliğine ilişkin hemen her konu gündeme gelebilir.

Bu kapsamda Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun bir süre önce Kılıçdaroğlu ve Akşener’le ikili görüşmeler yaparak “Millet İttifakı’nın adının ve yapısının değiştirilmesi” önerisinin de gündeme gelmesi olası görülüyor.

İYİ Parti’nin “marka değeri” olduğunu belirttiği Millet İttifakı’nın isminin değiştirilmesine sıcak bakmadığı biliniyor.

CHP kurmayları ise liderler buluşmasında her şeyin konuşulabileceğine dikkat çekerek “Kategorik olarak ‘şunu konuşmayız, şu konuları ele alabiliriz’ gibi bir ön şartımız, kırmızı çizgimiz yok. Farklı siyasi geleneklerden gelen partilerin bir araya gelmesi son derece kıymetli. Sayın Davutoğlu da önerisini gündeme getirebilir, kabul görür, görmez o ayrı bir şey” görüşünü dile getiriyor.

Ancak ittifakın yapısının nasıl olacağının konuşulması için öncelikle tarafların “ittifaka katılma konusunda irade beyanı” ortaya koyması gerektiği vurgulanarak “Aynı masada oturduğumuza göre yarın öbür gün beraber yol yürüyebiliriz, fikir kafalarda oluştuysa bunlar konuşulabilir. Kabul görür, görmez, onu bilemeyiz ama konuşulur. Siyasi perspektifimize uygun her konu o masada konuşulur” değerlendirmesi yapılıyor.

Görüşmelerin devamı gelebilir

Liderlerin bu ilk buluşmasının ardından devamının da geleceği ifade ediliyor. İttifakın nasıl genişleyeceği, seçim öncesi ve sonrası sürecin planlanmasının yanı sıra en kritik konulardan olan muhalefetin cumhurbaşkanı adayının nasıl belirleneceği konusunda görüş alışverişinde bulunulabileceği ifade ediliyor.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun muhalefetin cumhurbaşkanı adayı olma konusunda istekli olduğu uzun süredir konuşuluyor. Ancak ilk toplantıda kimin aday olacağı gibi kritik bir konuya girilmesi beklenmiyor, adayın kim olacağının ancak seçim sürecine girildiğinde netleşeceğine dikkat çekiliyor.

Paylaşın

Gözler Muhalefet Liderlerinin Bir Araya Geleceği Çalışma Yemeğine Çevrildi

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçişin yol haritasını belirlemek üzere bir süredir ortak metin çalışması yürüten CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi’nin genel başkanları, Cumartesi günü düzenlenecek çalışma yemeğinde ilk kez bir araya geliyor.

Toplantıda ortak metnin yanı sıra Millet İttifakı’nın genişleyip genişlemeyeceği konusunun da gündeme gelmesi beklenirken, Ankara kulislerinde toplantı için “İttifakın ilk provası” yorumları yapılıyor.

Edinilen bilgiye göre genel başkanlar Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, Temel Karamollaoğlu, Gültekin Uysal, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan, ortak metin üzerine son bir kez görüş ve önerilerini dile getirecek. Karşılıklı görüş alışverişinin ardından yönetici özetinin yer alacağı ortak metnin imzalanmasına yönelik bir yol haritası belirlenecek.

‘Ön şart, kırmızı çizgi yok’

Altı siyasi parti liderinin aynı masa etrafında bir araya gelmesi, Türkiye siyasetinde sık tanık olunan bir durum değil. O nedenle de bu buluşma, tüm katılımcılar tarafından “çok kıymetli” sözleriyle ifade ediliyor.

Kulislere yansıyan bilgilere göre buluşma masasına, seçim öncesi ve sonrası sürecinin nasıl planlanacağı, ittifakın genişleyip genişlemeyeceği dahil, seçim iş birliğine ilişkin hemen her konu gündeme gelebilir.

Bu kapsamda Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun bir süre önce Kılıçdaroğlu ve Akşener’le ikili görüşmeler yaparak “Millet İttifakı’nın adının ve yapısının değiştirilmesi” önerisinin de gündeme gelmesi olası görülüyor.

İYİ Parti’nin “marka değeri” olduğunu belirttiği Millet İttifakı’nın isminin değiştirilmesine sıcak bakmadığı biliniyor.

CHP kurmayları ise liderler buluşmasında her şeyin konuşulabileceğine dikkat çekerek “Kategorik olarak ‘şunu konuşmayız, şu konuları ele alabiliriz’ gibi bir ön şartımız, kırmızı çizgimiz yok. Farklı siyasi geleneklerden gelen partilerin bir araya gelmesi son derece kıymetli. Sayın Davutoğlu da önerisini gündeme getirebilir, kabul görür, görmez o ayrı bir şey” görüşünü dile getiriyor.

Ancak ittifakın yapısının nasıl olacağının konuşulması için öncelikle tarafların “ittifaka katılma konusunda irade beyanı” ortaya koyması gerektiği vurgulanarak “Aynı masada oturduğumuza göre yarın öbür gün beraber yol yürüyebiliriz, fikir kafalarda oluştuysa bunlar konuşulabilir. Kabul görür, görmez, onu bilemeyiz ama konuşulur. Siyasi perspektifimize uygun her konu o masada konuşulur” değerlendirmesi yapılıyor.

Görüşmelerin devamı gelebilir

Liderlerin bu ilk buluşmasının ardından devamının da geleceği ifade ediliyor. İttifakın nasıl genişleyeceği, seçim öncesi ve sonrası sürecin planlanmasının yanı sıra en kritik konulardan olan muhalefetin cumhurbaşkanı adayının nasıl belirleneceği konusunda görüş alışverişinde bulunulabileceği ifade ediliyor.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun muhalefetin cumhurbaşkanı adayı olma konusunda istekli olduğu uzun süredir konuşuluyor. Ancak ilk toplantıda kimin aday olacağı gibi kritik bir konuya girilmesi beklenmiyor, adayın kim olacağının ancak seçim sürecine girildiğinde netleşeceğine dikkat çekiliyor.

(Kaynak: DW Türkçe, BBC Türkçe)

Paylaşın

Davutoğlu’ndan ‘Milletvekili Pazarlığı’ İddialarına Yanıt

İktidar kanadından yöneltilen ‘pazarlığa tutuştular’ iddialarına da yanıt veren GP Lideri Davutoğlu, “Öne sürüldüğü gibi ‘milletvekili paylaşımı’ veya ‘cumhurbaşkanlığı adaylığı’ gibi konular ima yoluyla bile gündeme gelmedi. Esas hedef ilkeler temelinde işlevsel bir ittifak arayışı. Bu söylentilere kulak asılmamalı” dedi.

Muhalefetin ‘güçlendirilmiş parlamenter sistem’e geçiş çalışmaları kamuoyuna duyuru aşamasına ulaştı. Altı parti genel başkanının 12 Şubat’ta son halini vereceği düzenlemeye ilişkin Gelecek Partisi Genel Başkanı eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, Karar gazetesine konuştu.

Davutoğlu, çalışmaların daha da ileri taşınarak, ortak siyasetin yapılandırılması ve seçim sonrasında atılacak adımların belirlenmesi için somut zemin inşa edilmesinin gerekli olduğunu kaydetti.

İktidar kanadından yöneltilen ‘pazarlığa tutuştular’ iddialarına da yanıt veren Davutoğlu “Öne sürüldüğü gibi ‘milletvekili paylaşımı’ veya ‘cumhurbaşkanlığı adaylığı’ gibi konular ima yoluyla bile gündeme gelmedi. Esas hedef ilkeler temelinde işlevsel bir ittifak arayışı. Bu söylentilere kulak asılmamalı” vurgusu yaptı. Gelecek Partisi lideri, geçiş sürecinin planlanması için güçlendirilmiş bir ittifak mekanizmasına ihtiyaç olduğunu da belirtti.

Cumhuriyet gazetesinde Selda Güneysu imzalı haberde, Davutoğlu’nun ‘eşit sayıda milletvekili’ talebi olduğu ileri sürülmüştü.

Davutoğlu, altı muhalefet partisi arasında sürdürülen ve kamuoyuna ilan aşamasına gelen ‘parlamenter sisteme geçiş’ konulu çalışmaların daha da ileriye taşınarak ortak siyasetin yapılandırılması ve seçim sonrasında atılacak adımların belirlenmesi için somut bir zemin inşa edilmesinin gerekli olduğunu açıkladı.

Davutoğlu, şimdiden seçim sonrasının geçiş süreci aşamasını planlamak için güçlendirilmiş bir ittifak mekanizmasına ihtiyaç olduğuna dikkat çekerek “Türkiye’de partili sistemin ortaya çıktığı günden bu yana ne kadar siyasi damar varsa hepsinin bir masada buluşarak geleceğin inşasına omuz vermeleri gerekiyor” diye konuştu.

Temel ilkeler ve ortak mekanizmalar çerçevesinde faaliyet gösteren bir ittifak işleyişi konusunda diğer muhalefet parti liderleri ile istişarelerde bulunduğunu belirten Davutoğlu, taraflar arasında karşılıklı bir güven ve saygı ilişkisinin hakim olduğunu ve çalışmaların uyum içerisinde devam ettiğini söyledi.

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem çalışmalarını tamamlayan CHP, İYİ Parti, Saadet, Demokrat Parti, Gelecek Partisi ve DEVA Partisi’nin genel başkanları Kılıçdaroğlu’nun daveti üzerine bir araya gelecek. Liderler, ortak metni kamuoyuna açıklamadan önce 12 Şubat günü çalışma yemeğinde buluşacak.

Paylaşın

GP Lideri Davutoğlu ‘Koalisyon Protokolü’ İstiyor

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Millet İttifakı’nın ismine yönelik önerisini dün akşam bir kez daha dile getirdi. Davutoğlu, “Seçim telaşına girmeden elimizde ne varsa ortaya koymalıyız. Millet İttifakı’nın adının değiştirilmesi için konuşuyoruz” dedi.

DW Türkçe’den Eray Görgülü’nün haberine göre; Davutoğlu’nun taleplerini Gelecek Partisi’ne yakın kaynakların yanı sıra diğer muhalefet partilerinin temsilcileriyle değerlendirdi. Edinilen bilgiye göre, Gelecek Partisi, ittifakın esaslarının belirlenmesini ve seçim sonrası sürecin net olarak tarif edilmesini istiyor. Bunun için ise Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme yönelik hazırlanan ortak metin çerçevesinde bir koalisyon protokolü hazırlanması hedefleniyor.

Almanya’daki koalisyon modelleri örnek gösterildi

Almanya’daki başarılı koalisyon modellerini örnek gösteren Gelecek Partisi, “Başarıyı yakalayan bu koalisyonlarda 5 bin sayfalık protokoller yazılıyor. Kurulacak ittifakın da böyle bir protokole ihtiyacı var” diyor. Protokole gerekçe olarak ise, “Partilerin tabanlarına net mesaj ve güvence vermesi gerekiyor. Dolayısıyla kamuoyunun bu birlikteliğin mahiyetini bilmesi gerek” ifadesi dillendiriliyor.

Sürecin tüm ayrıntılarının millete iyi anlatılması gerektiğine işaret eden Gelecek Partisi, 6 parti ile birlikte yapılan çalışmayı “devletin mimarisinin ortaya konulması” olarak tanımlıyor. Gelecek Partisi, önümüzdeki süreçte de devletin nasıl yönetileceğinin belirlenmesi ve bu çerçevede de ilkelerin belirlenmesi gerektiğine vurgu yapıyor. Yine Gelecek Partisi’ne yakın kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Davutoğlu, yakın çevresine “Bu ittifak, Türkiye’nin son fırsatlarından bir tanesi. Bütün nefislerimizi kenara bırakmışız, toplumsal uzlaşı getirmeye çalışıyoruz” diyor.

“Yeniden tasarlama gündemimizde yok”

Diğer muhalefet partilerinin temsilcileri ise, ittifakın yeniden kurgulanmasına yönelik konunun gündemde olmadığı görüşünde. İYİ Parti’li üst düzey bir yetkili, “Başarıyla yürüyen bir ittifak süreci var ve daha da ilerliyor. İttifakın yeniden kurgulanması, tasarlanması gibi bir gündemimiz yok. Biz bu tartışma içerisine girmek istemiyoruz” dedi. Görüşmelerin genel başkanlar düzeyinde ilerlediğine işaret eden yetkili, “Böyle bir durumda nasıl adlandırırsanız adlandırın, ittifakın yeniden şekillenmesi ya da yapılanması gibi bir mesele gündemimizde olmadı” ifadesini kullandı.

“Allah kerim”

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu ise, “İttifakla ilgili bir gelişme olacaksa, bir karar alınacaksa ittifak içerisindeki parti genel başkanları karar alır” dedi. Tartışmaları doğru bulmadığını ifade eden Ağıralioğlu, “Bizim ittifakımız seçimden çıktığımız gibi duruyor” dedi. Ağıralioğlu, “Bundan sonra ittifak süreci nasıl yürüyecek?” sorusunu ise “Allah kerim” sözleriyle yanıtladı.

“Konumuz ittifak değil”

DEVA Partisi Teşkilat İşleri Başkanı Sadullah Ergin de, “Şu anda konumuz ittifak değil” değerlendirmesinde bulundu. Ergin, şöyle devam etti: “Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme ilişkin çalışma tamamlandı, sonuçlandı. Bunun paylaşılması ile ilgili çalışma yemeği düzenlenecek. Tabii ki orta ve uzun vadede bir takım konular da gündeme gelecek. Bu süreç, kendi kendine inşa edilecek bir süreç değil.” Cumhurbaşkanının mevcut anayasaya göre seçileceğini hatırlatan Ergin, “Seçim sonrasında da Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçilmesi için bir yol haritasına ihtiyaç var. Şu anda bunları konuşuyoruz. İttifak meselesi şu anda konuşulacak konular değil. Bizim masamızda, gündemimizde böyle bir şey yok” dedi.

“Önemli olan demokrasi ittifakı”

CHP’den üst düzey bir yetkili de “Şu an için önemli olan ortak mutabakat metnimiz hazır” ifadesini kullandı. Ortak metnin bütün genel başkanlar tarafından uygun görüldüğünü ve bir çalışma yemeğinde değerlendirileceğini kaydeden yetkili, “Ortak mutabakat metniyle çok önemli düzenlemeler yapıyoruz. Çok ciddi bir yargı reformu var, üniversiteler ile yerel yönetimlerle ile kamu yönetimi ile ilgili, düzenlemeler var. Bu metin, bir yerde ittifakın yol haritası olacak” diye konuştu. Aynı yetkili, ittifakın adıyla ilgili tartışmayı ise doğru bulmadığını belirtti. Önümüzdeki seçimin ittifakların seçimi olduğuna vurgu yapan yetkili, “Seçmen bu sistemin devam edip etmeyeceğine karar verecek” dedi. CHP’li üst düzey yetkili, ilkeler ve demokrasi ittifakının önemli olduğunu belirterek, “Dolayısıyla şu anda ittifakın adıyla ilgili ne bir gündemimiz var ne de sorunumuz” dedi.

Paylaşın

Muhalefette ‘İttifak Mı, İş Birliği Mi?’ Tartışması

Altı liderin 12 Şubat’ta ilk kez bir araya gelerek parlamenter sistem modeliyle ilgili üzerinde uzlaştıkları çalışmayı nasıl açıklayacakları merak edilirken, partiler arasında “İttifak mı, iş birliği mi?’ tartışmasının yaşandığı belirtildi.

Kulislerde yaklaşan 2023 seçimleri için de ittifakların nasıl yol izleyeceği konuşulurken, muhalefette ittifak konusuna ilişkin iki görüşün olduğu iddia edildi.

6 muhalefet lideri 12 Şubat’ta ilk kez bir araya gelerek parlamenter sistem modeliyle ilgili üzerinde uzlaştıkları çalışmayı nasıl açıklayacaklarını konuşurken ittifak konusunu da ele alacak.

Gazete Duvar’da yer alan kulis haberine göre, ittifaka ilişkin muhalefette iki tartışma yaşanıyor. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“2018 seçimlerinde CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Parti’nin oluşturduğu ittifakın yeni kurulan DEVA ve Gelecek partilerinin katılımı ile genişlemesi bekleniyordu. Ancak Gelecek Partisi “esnek seçim iş birliği” şeklinde yürüyen ittifakın, seçim sonrasının planlarının da bugünden belirlendiği yapısal bir ittifaka dönüşmesi önerisi getirdi.

Yeni kurulan DEVA Partisi de ittifaka katılım için seçim sonrasına dair yol haritasında yüzde 100 anlaşma şartı getirdi. 6 muhalefet lideri 12 Şubat’ta ilk kez bir araya gelerek parlamenter sistem modeliyle ilgili üzerinde uzlaştıkları çalışmayı nasıl açıklayacaklarını konuşurken ittifak konusunu da ele alacak.

Kulislere göre ittifakın itici güçleri CHP ve İYİ Parti’de yeni öneriye mesafeli çok sayıda kişi var. Millet İttifakı’nın mevcut esnek yapısı ile devam etmesi gerektiğini savunanlar ittifakın aslında bir seçim iş birliği olduğuna/olması gerektiğine dikkat çekiyor.

Kulislerde, “Biz farklı partileriz. Seçim geldiğinde iş birliği yaparız. Bu iş birliği de ortak cumhurbaşkanı adayı ve önceki seçimde olduğu gibi bir protokolle olabilir. Ama seçim öncesi, seçim dönemi, seçim sonrası işleri planlamak, bunlar için komisyonlar kurmak, ayrıntılı çalışmalar yapmaya çalışmak ihtilaf alanlarını çoğaltır. 2 partiyle bile anlaşmanın zor olduğu konuları 6 partiyle ortaklaştırmaya çalışmak birlik değil, ayrışma getirir.

Yapılması gereken her konuda oy birliği isteyen bir ittifak değil; sistem değişikliği, demokrasi ve hukuk alanında vaatlerle iş birliği yapmak” görüşü savunuluyor. İttifakın seçim sonrası iktidar olunması durumunda büyük bir sorumluluk getirdiğine dikkat çekip hazırlıkların bugünden yapılması gerektiğini savunanlar ise her konuda detaylı çalışmanın şart olduğunu söylüyor.”

Paylaşın