İsrail’den Gazze Şeridi’ne Hava Saldırıları: 12 Ölü

İsrail’in Gazze Şeridi’ne düzenlediği hava saldırılarında, aralarında Filistin İslami Cihad örgütünün lider kadrolarından üç kişinin de olduğu 12 kişi hayatını kaybetti. ABD, Avrupa Birliği ve İsrail Hamas ve İslami Cihad’ı terör örgütü olarak kabul ediyor.

Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı hayatını kaybedenler arasında 4 çocuğun da olduğunu ve 20 kişinin de yaralandığını duyurdu. Filistinlilerin sosyal medya hesaplarından yapılan paylaşımlarda bölgede tanınan bir diş hekiminin de eşiyle birlikte evinde hayatını kaybettiği belirtildi.

İsrail ordusu, iç istihbarat servisi Şin Bet ile ortak düzenlenen operasyonun İslami Cihad’ın silahlı kanadı Kudüs Tugayları’nın üst düzey üç yöneticisini hedef aldığını açıkladı. Operasyona 40 savaş jetinin katıldığı, örgüte ait roket ve tünellerde kullanılan beton üretim atölyelerinin ve askeri mevkilerin de bulunduğu 10 hedefin vurulduğu belirtildi.

Kudüs Tugayları yöneticileri hayatını kaybetti

İslami Cihad lider kadrosundan üç kişinin hayatını kaybettiğini doğruladı. Kudüs Tugayları Askeri Meclisi Sekreteri Cihad Gannam, Kudüs Tugayları Askeri Meclisi Üyesi ve Gazze Şeridi Kuzey Komutanı Halil el Behtini ve örgütün Batı Şeria’daki askeri faaliyetlerinin askeri lideri Tarık İzzeddin’in hayatını kaybettiği açıklandı.

Fransız haber ajansı AFP hava saldırısının yerel saat ile gece saat 02.00’de başladığını ve iki saat sürdüğünü geçti. Operasyon sonrasında bir binanın tepesinden alevlerin ve dumanların yükseldiği görüldü.

Filistinli örgütlerden misilleme mesajları

İslami Cihad İsrail’in “tüm arabuluculuk girişimlerini görmezden geldiğini” açıklayarak ölen komutanların “intikamının alınacağını” duyurdu. “Bombardımana bombardımanla, saldırıya saldırıyla karşılık verilecek” diyen İslami Cihad Sözcüsü Tarık Selimi “Bu suç cezasız kalmayacak” ifadelerini kullandı.

Hamas sözcüsü Hazım Kasım da AFP’ye yaptığı açıklamada “işgalcilerin birlikleri gerginliği tırmandırmanın sorumluluğunu taşımaktadır” diye konuştu. Hamas lideri İsmail Haniye adına yapılan açıklamada da “Düşman suçlarının bedelini ödeyecek” denildi. Açıklamada “Liderlerin suikastı işgale güvenlik kazandırmayacak, direnişi büyütecek” ifadelerine yer verildi.

İran ile yakın ilişkileri olan İslami Cihad, Gazze Şeridi’nde Hamas’tan sonra en güçlü Filistinli örgüt ve bu bölge üzerinden İsrail’e roket saldırılarında bulunuyor. Örgütün üst düzey yöneticilerinden 45 yaşındaki Kadir Adnan geçen hafta 87 gün süren açlık grevinin ardından tutuklu olduğu İsrail’e ait bir cezaevinde hayatını kaybetmişti. Bu durum bölgede gerginliği artırmış, İsrail ile Filistinli örgütler arasında sınır çatışmaları yaşanmıştı. Bir Filistinlinin hayatını kaybettiği çatışmalar sonrasında Mısır’ın arabuluculuğuyla taraflar arasında ateşkes ilan edilmişti.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Uluslararası Af Örgütü, İsrail’in Filistinlilere ‘Apartheid’ Uyguladığını Bildirdi

Türkçede ayrılık anlamına gelen Apartheid, düşüncesine göre beyaz ırkın diğer ırklardan daha üstün olduğu savunusudur. Uluslararası Af Örgütü, İsrail polisinin yüz tanıma sistemleriyle Filistinlilere karşı “otomatikleştirilmiş apartheid” uyguladığını bildirdi.

Birleşik Krallık merkezli Uluslararası Af Örgütü, yayımladığı raporda, İsrail polisinin Filistinlileri takip etmek için Red Wolf (Kızıl Kurt) adı verilen bir yüz tanıma sistemi kullandığı belirtildi.

Raporda, işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te deneme aşamasında olan sistemin, “Filistinlilerin yüzlerini taramak ve onları onayları olmadan halihazırdaki geniş gözetim veri tabanına eklemek” amacıyla kullanıldığı ifade edildi.

Kapalı devre televizyon sistemi (CCTV) ağına bağlı yazılımın, “hareketlerini takip etmek için Filistinlilerin biyometrik verilerini yasadışı şekilde topladığı” da bildirildi.

Örgütün genel sekreteri Agnes Callamard, sistemin günden güne genişleyen gözetim ağının bir parçası olduğuna dikkat çekerek, “İsrailli yetkililerin, Filistinlilere karşı mekansal ayrıştırmayı iyice artırmayı ve apartheid’i otomatikleştirmeyi hedeflediğini” söyledi.

Raporda, Kızıl Kurt yazılımının İsrail ordusunun halihazırda kullandığı Wolf Pack (Kurt Sürüsü) ve Blue Wolf (Mavi Kurt) sistemleriyle bağlı çalıştığı da ifade edildi.

Kurt Sürüsü, işgal altındaki bölgelerde yaşayan Filistinlilerin ailelerine ve sicil kayıtlarına dair bilgilerin tutulduğu geniş bir veritabanı. Mavi Kurt ise İsrailli güvenlik güçlerinin söz konusu veritabanındaki bilgilere akıllı telefonlar ve tabletler üzerinden hızlıca ulaşabilmesini sağlayan bir yazılım.

Örgütün görüştüğü ve kimliği paylaşılmayan İsrailli bir komutan, bazı askeri birimlerin, Kızıl Kurt sisteminin tamamen otomatik şekilde yüzleri tanıyabilmesini sağlamak için algoritmayı güçlendirmekle görevlendirildiğini savundu.

Kimliği açıklanmayan bir Filistinli gazeteciyse örgüte şunları söyledi: Protestocular anında gözaltına alınmasalar bile yüzlerinin kameralarla tespit edileceğini ve sonradan yakalanacaklarını artık biliyorlar.

Raporda, Doğu Kudüs’te yer alan Şeyh Cerrah Mahallesi’ndeki Filistinli ailelerin zorla evlerinden çıkarılmasıyla 2021’de patlak veren protestoların ardından, bölgedeki CCTV kamera sayısının artırıldığına da dikkat çekildi.

Bu kameraların, 2017’den beri Doğu Kudüs’te kullanılan ve yüz tanıma becerilerini artırmak için yerleştirildiği öne sürülen Mabat 2000 sistemine bağlı olduğu belirtildi.

Çalışmada, CCTV kameraların Çin merkezli Hikvision şirketiyle Hollanda merkezli TKH Security firması tarafından tedarik edildiği de savunuldu. TKH, İsrail güvenlik güçlerine satış yapmadığını savunurken Hikvision, örgütün yorum talebini reddetti. Bu kameralarda Kızıl Kurt sisteminin kullanılıp kullanılmadıysa tespit edilemedi.

ABD’nin önde gelen gazetelerinden New York Times’ın yorum talebine yanıt veren İsrail Savunma Kuvvetleri, kamera sistemlerinin “gerekli güvenlik ve istihbarat operasyonları için kullanıldığını, Filistinlilerin de bu faaliyetlerden en az zararı görmesi için önemli çaba sarf edildiğini” savundu.

Öte yandan yüz tanıma sistemi iddialarına dairse “Operasyonlara ve istihbarat çalışmalarına ait sistemlerin detaylarından söz edemeyiz” dendi.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

Mescid-i Aksa Krizi: İsrail Polisinden İkinci Baskın

İsrail polisi, Doğu Kudüs’te yer alan Mescid-i Aksa’ya gece yeniden baskın düzenledi. Baskında, altı kişinin yaralandığını duyuruldu. İsrail polisinin bir gün önce, yine teravih namazı sırasında yaptığı şiddetli müdahalede 37 kişi yaralanmıştı.

İşgal altındaki Doğu Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa’da dün gece İsrailli güvenlik güçleri ile Filistinliler arasında yine çatışmalar yaşandı.

İsrail emniyet sözcüsü, ikinci baskında, taş ve havai fişek taşıyan onlarca Filistinli gencin içeride barikat kurmasını engellemek için güvenlik güçlerinin müdahale ettiğini söyledi.

Bölgede görev yapan bir Reuters haber ajansı muhabiri ise, İsrail polisinin bazı kişileri Mescid-i Aksa’dan zorla çıkarmaya çalıştığını ve bunu yaparken ses bombası ve plastik mermi kullandığını belirtti.

Mescid-i Aksa’nın Ürdün’de bulunan idare merkezinden yapılan açıklamada da, İsrailli güvenlik güçlerinin teravih namazı bitmeden camiye girdiği ifade edildi.

Filistin Kızılayı, olaylarda altı kişinin yaralandığını duyurdu. İsrail polisinin bir gün önce, yine teravih namazı sırasında Mescid-i Aksa’ya şiddetli müdahalesinde, Filistin Kızılayı verilerine göre 37 kişi yaralanmıştı.

Üç dinin kutsal günleri

Antik çağlarda Yahudilerin en önemli tapınağının yer aldığı ve günümüzde, içinde Mescid-i Aksa’nın da bulunduğu Tapınak Tepesi her iki dinin mensupları tarafından kutsal bir alan olarak görülüyor.

Bu yıl Ramazan ayı ile Yahudilerin Hamursuz Bayramı ve Hristiyanların Paskalya Bayramı’nın aynı günlere gelmesi nedeniyle bölgede oluşan insan kalabalığının, güvenlik güçlerinin işini zorlaştırdığı belirtiliyor.

İsrail’de, Başbakan Benyamin Netanyahu liderliğinde, radikal ve aşırı sağcı partilerin de katılımıyla kurulan koalisyon hükümetinin iktidara gelişinden bu yana, İsrail güvenlik güçlerinin Batı Şeria bölgesine yönelik operasyonları artmış durumda.

Söz konusu operasyonlarda, geçtiğimiz aylarda 250’den fazla Filistinli hayatını kaybetti, binlerce Filistinli de tutuklandı. Filistinlilerin saldırılarında ise 40’dan fazla İsrailli ile üç Ukrayna vatandaşı yaşamını yitirdi.

İlk baskında ne oldu?

İsrail polisi ilk baskında gözaltına alınanları, “taşlar, sopalar ve hava fişekler taşıyan kışkırtıcılar” olarak nitelendirmişti.

Filistinliler ise polisin, ses bombası ve plastik mermiler kullandığını ve 14 kişinin yaralandığını söylüyor.

İsrail polisinin açıklamasında “ellerinde havai fişek, taş ve sopalar bulunan maskeli kışkırtıcıların kendilerini içeri kilitlemeleri üzerine güvenlik güçlerinin camiye girmek zorunda kaldığı” öne sürüldü.

Açıklamada polislerin taşlandığı ve caminin içinden hava fişek atıldığı belirtilerek bir polis memurunun bacağından yaralandığı kaydedildi.

İlk baskında caminin içinden çekilen görüntülerde polise havai fişekler atıldığı görülüyor. Başka bir videoda ise İsrail polisi Filistinlileri copluyor ve sandalyelerle dövüyor.

Caminin dışında Reuters’a konuşan yaşlı bir kadın gözyaşları içinde, “Bir sandalyede oturmuş Kur’an okuyordum. Ses bombası attılar, biri göğsüme isabet etti” dedi.

Filistin Kızılayı’ndan yapılan açıklamada ise İsrail güçlerinin sağlık görevlilerinin Mescid-i Aksa’ya ulaşmasını engellediği belirtildi.

Paylaşın

İsrail’den Batı Şeria’da Baskın: 4 Ölü, 20 Yaralı

Batı Şeria’da giderek daha şiddetli baskınlar yapan İsrail, son olarak Cenin kentine dört Filistinliyi öldürürken, 20 Filistinliyi de yaraladı. Hayatını kaybedenler arasında 16 yaşında bir gencin de bulunduğu açıklandı.

Yıl başından bu yana Batı Şeria’da baskılarını artıran İsrail ise askerlerin “terör eylemleri” nedeniyle aranan “iki militanı” ve kendilerine levyeyle saldıran bir kişiyi öldürdüklerini, silahlı bir kişiyle de çatışmaya girdiklerini iddia etti.

İsrail, sadece bu yıl, aralarında sivillerin de olduğu en az 80 Filistinliyi öldürdü. Filistinlilerin saldırılarında ise 1’i polis 12 sivil hayatını kaybetti.

Son baskın, İsrail ordusunun özel birliklerinin katılımıyla, Perşembe günü öğle saatlerinde düzenlendi.

Ahmed Khalaf adlı görgü tanığı yaşananları Reuters haber ajansına anlattı:

“İki araçla gelip yolun ortasında durdular. Kapıları açtılar ve biri Nidal Khazem’i kafasından vurdu. İzzeddin el Kassam Tugayları’ndan (Hamas’ın silahlı kanadı) kardeşimiz Yusuf Shreim koşarak kaçmaya çalıştı.

Özel kuvvetler onun arkasından koştu ve sokakta rastgele ateş açmaya başladılar. O sırada 16 yaşındaki bir genç de öldürüldü. Onun hiçbir şeyle alakası yoktu, kendi aile işinde çalışıyordu.”

Olay yerinden paylaşılan bir videoda, ağır yaralı ya da ölmüş bir adamın yerde yatarken, yakın mesafeden yeniden vurulduğu görülüyor.

Başka bir videoda ise kalabalığın İsrail güçlerinin bulunduğu araçlara taş attığı ve ardından duyulan silah sesleriyle kalabalığın dağıldığı görülüyor.

Filistin Sağlık Bakanlığı yetkilileri Khazem ve Shreim’in İslami Cihat ve Hamas’ta üst düzey yetkililer olduğunu doğruladı.

16 yaşındaki gencin adının Ömer Awadin olduğu, hayatını kaybeden dördüncü kişinin de 37 yaşındaki Luan al-Zugahir olduğu açıklandı.

İsrail ordusu Khazem’in “açıkça terörist eylemlerde bulunduğunu” iddia etti.

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın sözcüsü Nabil Abu Rudeineh “vahşi cinayet” olarak nitelediği baskını kınadı ve “İsrail’in süregiden bu agresif eylemleri, İsrail’in durumu yatıştırma niyetinin olmadığını gösteriyor” dedi.

Gazze Şeridi’nde yönetimi elinde tutan Hamas ölümleri “suç” olarak nitelerken, İslami Cihat Örgütü de İsrail’e “bedelini ödetme” yemini etti.

Gazze’de kurulmuş olan İslami Cihat, ABD ve Avrupa Birliği tarafından terörist örgüt kabul ediliyor.

Baskın, taraflar arasında gerilimi azaltmak amacıyla Mısır’ın Şarm el Şeyh kentinde yapılması planlanan toplantının da hemen öncesine denk geldi.

İsrail, Filistin, Mısır, Ürdün ve ABD’den yetkililer, tansiyonu düşürmek için 19 Mart’ta Mısır’da bir araya gelmeyi planlıyor.

(Kaynak: BBC Türkçe)

Paylaşın

İsrail’den Filistin’in Nablus Kentinde Operasyon: 10 Ölü, 102 Yaralı

Filistin yönetimi altındaki Batı Şeria bölgesinin kuzeyinde son bir yıldır operasyonlarına ağırlık veren İsrail ordusu, son olarak Nablus kentinde düzenlediği operasyonda en az 10 kişi öldü, 102 kişi de yaralandı.

İsrail ordusu da Nablus kentinde bir operasyon düzenlendiğini doğrularken, askerlerin kente, daha önce Batı Şeria’da silahlı çatışmalara karışmakla suçlanan üç militanı tutuklamak için girdiğini ve bu üç kişinin saklandıkları yerde kuşatıldığını bildirdi.

Ordu, şüphelilere yönelik teslim olmaları yönündeki çağrıya ise karşı taraftan ateşle karşılık verildiğini ve çıkan çatışmada üç militanın da öldürüldüğünü, İsrail askerleri arasında ise ölen ya da yaralanan olmadığını aktardı.

Filistin Sağlık Bakanlığı 72 yaşındaki Adnan Saabe Baara’nın baskın sırasında öldürüldüğünü belirtti. Bakanlığa göre 61 yaşındaki Abdül Hadi Ashgar ve 16 yaşındaki Mohammed Shaaban da ölenler arasında.

Ölenlerden altısının da Aslan Yuvası adlı örgütün üyeleri olduğu belirtildi. İslami Cihat da ölenler arasında yerel komutanlarından biri olduğunu açıkladı. Sağlık Bakanlığı, 102 kişinin de yaralandığını belirtti.

Üst düzey Filistinli yetili Hüseyin el Sheikh, yaşananları kınadı ve “katliam” diye tanımladı. Filistin lideri Mahmud Abbas’ın bir sözcüsü de, yaşananlarda İsrail hükümetini sorumlu tuttu.

Geçen yıl Ekim ayında, yine İsrail ordusunun Nablus kentinde, “Aslanlar Yuvası” adlı bir örgüte karşı düzenlediği operasyonda beş Filistinli öldürülmüştü. Söz konusu örgüt, İsrailli siviller ile askerlere saldırılar düzenlemekle suçlanıyor.

Bu yıl şu ana dek baskınlarda aralarında siviller ve militanların da olduğu en az 50 Filistinli öldü, Filistinlilerin İsraillileri hedef alan saldırılarındaysa 11 kişi yaşamını yitirdi.

Filistin yönetimi altındaki Batı Şeria bölgesinin kuzeyinde son bir yıldır operasyonlarına ağırlık veren İsrail ordusu, bu operasyonlara gerekçe olarak, “terörist faaliyetlerinden” kuşkulanılan Filistinli militanların takibini gösteriyor.

Filistinli silahlı grupların kaleleri olarak görülen Nablus ve Cenin kentleri, bölgede İsrail baskınlarının en yoğun yaşandığı şehirler.

Paylaşın

İsrail’den Abluka Altındaki Gazze Şeridi’ne Hava Saldırısı

Filistin, İsrail’in Gazze Şeridi’nde bulunan bazı noktalara hava saldırısı düzenlendiğini duyurdu. İsrail ise ‘Hamas’a ait bir silah üretim tesisini’ vurduğunu bildirdi. Can kaybı ve yaralanmalara ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Filistin resmi haber ajansı Wafa’nın aktardığına göre, İsrail’e ait savaş uçakları Gazze Şeridi’nin orta kesimlerinde bir bölgeye üç roketle saldırdı. Saldırıya hedef olan bölgede yangın çıktı, yakınlarındaki sivil yerleşimlerde maddi hasar meydana geldi.

Kentin güneybatı kesimindeki Şeyh Aclin bölgesine de iki roketle düzenlenen ikinci hava saldırısındaki hedeflerde maddi hasarlar oluştu.

İsrail savaş uçakları ayrıca Gazze’nin orta ve kuzey kesimlerindeki tarım alanlarını ve Beyt Lahye beldesinin kuzeyindeki bir noktayı da bombaladı. Saldırılar sonucu can kaybı ve yaralanmalara ilişkin bilgi paylaşılmadı.

İsrail Savunma Kuvvetleri, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Bugün erken saatlerde Gazze’den İsrail’e roket fırlatılmasına yanıt olarak İsrail ordusu savaş uçakları, ham kimyasal madde üretimi yapılan bir tesis ile Hamas terör örgütüne ait bir silah üretim tesisini vurdu” ifadelerine yer verdi.

Açıklamada, “İsrail Savunma Kuvvetleri, Gazze kaynaklı tüm terör faaliyetlerinden Hamas’ı sorumlu tutuyor ve Hamas, İsrail’e yönelik güvenlik ihlallerinin sonuçlarına katlanacak” denildi.

Son dönemde yaşanan saldırılar

İşgal altındaki Batı Şeria’nın kuzeyinde bulunan Cenin Mülteci Kampı’na İsrail ordusunun 26 Ocak’ta düzenlediği baskında 10 Filistinlinin öldürülmesini, Doğu Kudüs’teki bir yasadışı Yahudi yerleşim biriminde yedi İsraillinin hayatını kaybettiği saldırı izlemişti.

İşgal altındaki Doğu Kudüs’ün Silvan Mahallesi’nde de 28 Ocak Cumartesi günü 13 yaşında bir Filistinlinin düzenlediği silahlı saldırıda biri ağır, iki İsrailliyi yaralamasıyla bölgede şiddet tırmanmıştı.

İsrail ordusu ve Yahudi yerleşimcilerin açtığı ateş sonucu yılbaşından bu yana aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 35 Filistinli öldürüldü.

Uluslararası Af Örgütü’nün 1 Şubat 2023’te paylaştığı verilere göre, İsrail güçleri 31 Ocak 2022’den bu yana geçen bir sene içinde en az 220 Filistinliyi öldürdü.

Paylaşın

Kudüs’te Sinagoga Silahlı Saldırı: 6 İsrailli Hayatını Kaybetti

İsrail güvenlik güçlerince Batı Şeria’da yer alan Cenin kentine düzenlediği ve 9 Filistinlinin yaşamını yitirdiği operasyonun ardından, Doğu Kudüs’ün Neve Yakov mahallesinde bir sinagog yakınlarında düzenlenen silahlı saldırıda en az altı İsrailli hayatını kaybetti.

Haber Merkezi / Biri ağır dört kişinin de yaralandığı bildirilen saldırının neden yapıldığı henüz netlik kazanmadı. Saldırının sorumluluğunu da şu ana kadar üstlenen olmadı.

İsrail polisinden konuya ilişkin yapılan açıklamada, “Saldırganı etkisiz hale getirmeyi başardık. Bölgeye çok sayıda kuvvet konuşlandırıldı ve olayla ilgili soruşturma devam ediyor.” denildi.

Öte yandan bazı kaynaklar ölü ve yaralı sayısının artabileceğini bildirdi.

Cenin baskını

İsrail askerleri Cenin Mülteci Kampı’na düzenlediği baskında gerçek mermi ve göz yaşartıcı gaz kullanırken, bölgedeki Filistinli silahlı gruplarla askerler arasında çatışma çıktı.

Hamas ve İslami Cihat örgütleri, İsrail Ordusu’nun birçok kez baskın yaptığı Cenin’de İsrail birlikleriyle çatıştığını açıkladı.

Filistin Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, olaylarda biri yaşlı kadın, toplam dokuz Filistinli öldürüldü.

İsrail askerlerinin, yaralıların çıkarılması için ambulansların bölgeye girişine izin vermediğini, Cenin Devlet Hastanesi’ne kasıtlı olarak göz yaşartıcı gaz attığını bildiren Bakanlık, Uluslararası Kızılhaç Örgütü ve Dünya Sağlık Örgütüne saldırıların durdurulması için acil toplantı çağrısı yaptı.

İsrail: Hücre evine baskın düzenledik

İsrail ordusundan konuyla ilgili yapılan yazılı açıklamada ise İsrail İç Güvenlik Teşkilatı Şin-Bet (Şabak), ordu ve diğer güvenlik birimlerinin Cenin’de Filistinli direniş grubu İslami Cihad Hareketi’ne bağlı bir hücre evine baskın düzenlediği aktarıldı.

Evin etrafının sarıldığı ve içeridekilerle silahlı çatışma çıktığı belirtilen açıklamada, evden kaçan iki kişi ve evdeki dört kişi olmak üzere toplam altı kişinin öldürüldüğü, bir kişinin de teslim olduğu bilgisi paylaşıldı.

İsrail güçleri, son dönemlerde işgal altındaki Batı Şeria’nın çeşitli beldelerine baskınlar düzenliyor ve Filistinlileri gözaltına alıyor.

Baskınları protesto eden Filistinlilere plastik merminin yanı sıra sık sık gerçek mermiyle müdahale eden İsrail askerleri ile Filistinli gruplar arasında özellikle Cenin ve Nablus gibi bölgelerde çatışma çıkıyor.

Birleşmiş Milletler’in (BM) açıkladığı verilere göre, BM’nin 2005’te bölgede kayıt tutmaya başlamasından sonra 2022, Batı Şeria’da en kanlı yıl olarak kayıtlara geçti.

Filistin Sağlık Bakanlığına göre İsrail güçleri, 2022 boyunca 168’i işgal altındaki Batı Şeria’da, 52’si abluka altındaki Gazze Şeridi’nde olmak üzere aralarında 48 çocuğun da bulunduğu 220 Filistinliyi öldürdü.

İsrail askerlerinin işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te açtığı ateş sonucu 1 Ocak 2023 tarihinden bu yana biri kadın ve beşi çocuk olmak üzere toplam 29 Filistinli öldürüldü.

Cenin

Cenin, Filistin’in Batı Şeria bölgesindeki üçüncü en büyük şehirdir. Batı Şeria’nın kuzeyinde bulunur ve o yörenin en büyük şehir olma özelliğini taşır. Filistin Ulusal Yönetimi’nin Cenin valiliğinin merkezidir.

1948 Arap-İsrail Savaşı sırasında şehri Irak ordusu savundu. İsrail ordusu tarafından kısa bir süreliğine, Arapların Kudüs kuşatmasını kaldırmasını sağlamak için ele geçirilen şehre takviye Arap güçleri gelince İsrail ordusu çekildi.

1953 yılında İsrail kontrolü altındaki bölgelerden kaçanlar için Cenin mülteci kampı kuruldu. 19 yıl boyunca Ürdün egemenliğinde kalan şehir 1967’de, Altı Gün Savaşı sırasında İsrail tarafından ele geçirildi. Şehrin kontrolü 1996’da Oslo Barış Antlaşması gereğince Filistin yönetimine devredildi.

Paylaşın

İsrail’den Cenin Mülteci Kampı’na Baskın: 9 Filistinli Öldürüldü

Filistin Sağlık Bakanlığı, Batı Şeria’da yer alan Cenin Mülteci Kampı’na İsrail Ordusu’nun düzenlediği saldırıda biri yaşlı kadın, toplam dokuz Filistinli öldürüldüğünü açıkladı. Açıklamada, çok sayıda yaralının bulunduğu bilgisi de paylaşıldı.

Haber Merkezi / İsrail güçleri, son dönemlerde işgal altındaki Batı Şeria’nın çeşitli beldelerine baskınlar düzenliyor ve Filistinlileri gözaltına alıyor.

Baskınları protesto eden Filistinlilere plastik merminin yanı sıra sık sık gerçek mermiyle müdahale eden İsrail askerleri ile Filistinli gruplar arasında özellikle Cenin ve Nablus gibi bölgelerde çatışma çıkıyor.

Birleşmiş Milletler’in (BM) açıkladığı verilere göre, BM’nin 2005’te bölgede kayıt tutmaya başlamasından sonra 2022, Batı Şeria’da en kanlı yıl olarak kayıtlara geçti.

Filistin Sağlık Bakanlığına göre İsrail güçleri, 2022 boyunca 168’i işgal altındaki Batı Şeria’da, 52’si abluka altındaki Gazze Şeridi’nde olmak üzere aralarında 48 çocuğun da bulunduğu 220 Filistinliyi öldürdü.

İsrail askerlerinin işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te açtığı ateş sonucu 1 Ocak 2023 tarihinden bu yana biri kadın ve beşi çocuk olmak üzere toplam 29 Filistinli öldürüldü.

Çatışma çıktı

İsrail askerleri Cenin Mülteci Kampı’na düzenlediği baskında gerçek mermi ve göz yaşartıcı gaz kullanırken, bölgedeki Filistinli silahlı gruplarla askerler arasında çatışma çıktı.

Hamas ve İslami Cihat örgütleri, İsrail Ordusu’nun birçok kez baskın yaptığı Cenin’de İsrail birlikleriyle çatıştığını açıkladı.

Filistin Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, olaylarda biri yaşlı kadın, toplam dokuz Filistinli öldürüldü.

İsrail askerlerinin, yaralıların çıkarılması için ambulansların bölgeye girişine izin vermediğini, Cenin Devlet Hastanesi’ne kasıtlı olarak göz yaşartıcı gaz attığını bildiren Bakanlık, Uluslararası Kızılhaç Örgütü ve Dünya Sağlık Örgütüne saldırıların durdurulması için acil toplantı çağrısı yaptı.

İsrail: Hücre evine baskın düzenledik

İsrail ordusundan konuyla ilgili yapılan yazılı açıklamada ise İsrail İç Güvenlik Teşkilatı Şin-Bet (Şabak), ordu ve diğer güvenlik birimlerinin Cenin’de Filistinli direniş grubu İslami Cihad Hareketi’ne bağlı bir hücre evine baskın düzenlediği aktarıldı.

Evin etrafının sarıldığı ve içeridekilerle silahlı çatışma çıktığı belirtilen açıklamada, evden kaçan iki kişi ve evdeki dört kişi olmak üzere toplam altı kişinin öldürüldüğü, bir kişinin de teslim olduğu bilgisi paylaşıldı.

Cenin

Cenin, Filistin’in Batı Şeria bölgesindeki üçüncü en büyük şehirdir. Batı Şeria’nın kuzeyinde bulunur ve o yörenin en büyük şehir olma özelliğini taşır. Filistin Ulusal Yönetimi’nin Cenin valiliğinin merkezidir.

1948 Arap-İsrail Savaşı sırasında şehri Irak ordusu savundu. İsrail ordusu tarafından kısa bir süreliğine, Arapların Kudüs kuşatmasını kaldırmasını sağlamak için ele geçirilen şehre takviye Arap güçleri gelince İsrail ordusu çekildi.

1953 yılında İsrail kontrolü altındaki bölgelerden kaçanlar için Cenin mülteci kampı kuruldu. 19 yıl boyunca Ürdün egemenliğinde kalan şehir 1967’de, Altı Gün Savaşı sırasında İsrail tarafından ele geçirildi. Şehrin kontrolü 1996’da Oslo Barış Antlaşması gereğince Filistin yönetimine devredildi.

Paylaşın

İsrail’de Filistin Bayrakları Yasaklandı

Tel Aviv’de düzenlenen hükümet karşıtı bir gösteride Filistin bayraklarının açılması üzerine İsrail Başbakanı Netanyahu, “vahşi propaganda” tabirini kullanmıştı. Bu açılamanın ardından İsrail polisi, Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir’in talimatı üzerine ülke genelinde Filistin bayraklarını yasakladı.

İsrail’de Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in talimatıyla İsrail Polis Teşkilatı Başkanı, polis memurlarına emir vererek ülke genelinde kamusal alanda Filistin bayrağı için geçerli olan yasağın uygulanmasını talep etti.

Twitter hesabından konuyla ilgili bir açıklama yapan aşırı sağcı Bakan Ben-Gvir, amaçlarının “İsrail devletine karşı her türlü kışkırtmanın önüne geçmek” ve “hem terör hem de terörizme karşı, tüm güçleri ile mücadele etmek” olduğunu savundu.

İsrail medyasında çıkan haberlere göre, söz konusu bayrak yasağı geçen hafta sonunda ülkenin kuzeyinde yer alan Arap köyü Ara’da yaşanan olayların ardından gündeme geldi. Köy ahalisi, İsrailli bir askeri öldürmek suçundan 40 yıldır cezaevinde olan bir kişinin serbest kalışını kutlamış ve bu kutlama esnasında Filistin bayrakları dalgalandırılmıştı.

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu da Tel Aviv kentinde düzenlenen hükümet karşıtı bir gösteride Filistin bayrakları açılması üzerine, Pazar günü Twitter hesabından “vahşi propaganda” tabirini kullanmıştı.

Polisin bayrak yasaklama yetkisi

İsrail yasaları, “kamusal düzeni bozmaya müsait bir işaret” olması durumunda, polis teşkilatı başkanına bayraklara yasak getirme yetkisi tanıyor. Bu yetki bugüne dek sadece “Kamusal düzenin ağır bir biçimde ihlal edileceğine dair kuvvetli şüphe” olduğunda kullanılıyordu.

Filistin bayraklarının görünürlüğü İsrail’de uzun süredir tartışmalı bir konu. Kudüs’te bir mahkeme, 2021 yılının Eylül ayında aldığı kararla, Filistin bayrağı asmanın suç teşkil etmediğini açıklamıştı. Diğer yandan İsrail polisinin Doğu Kudüs’te Filistin bayraklarına el koymasını protesto eden insan hakları savunucularının, bu uygulamaya karşı sunduğu bir dilekçe, İsrail’in en üst mahkemesi tarafından reddedilmişti.

Geçen yıl Mayıs ayında, görev sırasında öldürülen Filistinli gazeteci Şirin Ebu Akile’nin cenaze töreninde Filistin bayrakları açılmasına üzerine İsrail polisi cenazeye katılanlara yoğun şiddet uygulamıştı.

Paylaşın

Hamas: İki İsrail İşbirlikçisi İnfaz Edildi

Gazze Şeridini yöneten Hamas, İsrail ile işbirliği yaptıkları suçlamasıyla iki kişinin infaz edildiğini açıkladı. Hamas’a bağlı İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada infaz edilen iki erkeğin adları belirtilmedi.

Açıklamada sadece isimlerinin baş harfleri ve yaşları yer alırken, verdikleri bilginin Filistinlilerin ölümüne yol açtığı vurgulandı. Diğer üç kişinin de cinayet suçlamasıyla infaz edildikleri bildirildi.

İnsan Hakları Grupları, daha önce Hamas’ın Gazze’rde yaptığı bu tür infazları kınamıştı.

2007’den bu yana Gazze Şeridini yöneten Hamas, en sonuncusu Nisan 2017’de olmak üzere 27 infaz gerçekleştirdi.

Bakanlığın açıklamasında infaz edilen iki kişinin İsrail hesabına casusluk suçlamasıyla 2009 ve 2015’te tutuklandıkları ve mahkeme tarafından “vatan hainliği ve dış güçlerle işbirliği yapmaktan” cezalandırıldıkları belirtildi.

Açıklamada ayrıca, dört kişinin asıldığı, bir kişinin polis olması nedeniyle bir idam mangası tarafından infaz edildiği bildirildi.

BBC’ye konuşan güvenlik kaynakları, infaz edilenlerden birinin geçen Temmuz’da bir aile kavgası sırasında silahıyla kayınpederini ve 13 yaşındaki bir kız çocuğunu öldüren bir polis memuru olduğunu açıkladı.

Olay, Gazze’nin kuzeyindeki Beyt Lahya’da protestolara yol açmış ve olaylar sırasında ev ve dükkanlar yakılmıştı.

İsrail, Gazze Şeridini 1967’deki savaş sırasında işgal etmişti. 2005’te İsrail Ordusu ve 7 bin dolayında Yahudi yerleşimci bölgeden çekilmişti.

(Kaynak: BBC Türkçe)

Paylaşın