Dev Bankadan Dolar Tahmini: 2024’te 35,93, 2025’te 41,59 TL

ABD merkezli dev yatırım bankası Citi, doların 2024’te ortalama 35,93, 2025’te ortalaması 41,59 lira olacağını tahmin etti. Banka 2023 yılı için ise doların ortalaması 25,99 lira olacağını öngördü.

Enflasyona ilişkin de değerlendirmede bulunan Citi, enflasyonun 2024’te yüzde 62,7’ye yükseleceğini ve 2025’te yüzde 27,7’ye düşeceğini tahmin etti.

Birgün’ün aktardığına göre; Citi, bugün yayınladığı raporda, daha sıkı finansal şartlara bağlı olarak Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) büyümesinin yavaşlayacağını öngörürken, bu yıl yüzde 4,2 olmasını beklediği büyüme oranını 2024’te yüzde 0,4’e yavaşlayacağını tahmin etti. 2025 yılı için büyüme oranı beklentisini yüzde 3,5 olarak ortaya koydu.

Citi, Türkiye’de bu yıl yüzde 53,9 olacağını öngördüğü Tüketici Fiyat Endeksi’nin (TÜFE) 2024’te yüzde 62,7’ye yükseleceğini ve 2025’te yüzde 27,7’ye yavaşlayacağını da tahmin etti.

İşsizlik oranının bu yıl yüzde 9,6, 2024’te yüzde 12,4 ve 2025’te yüzde 12,1 olması beklenirken, dolar/TL paritesi için 2024 ortalama 35,93, 2025 ortalaması 41,59 olarak tahmin edildi. Bu yıl için dolar/TL ortalaması 25,99 olarak öngörüldü. Raporda ayrıca 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimlerinin ardından görünümle ilgili büyük bir belirsizliğin olduğu belirtildi.

Citi’nin değerlendirmesi şöyle: “Beklenenden daha güçlü bir büyüme performansı sergilenen bir yılın ardından, 2024 yılında ekonomik faaliyetlerde gözle görülür bir yavaşlama bekliyoruz. Sıkılaşan finansal koşullar ve zayıflayan küresel faaliyetler nedeniyle yumuşayan ihracatın da etkisiyle, bu yıl yüzde 4,2 olarak tahmin edilen GSYH büyümesinin 2024 yılında yüzde 0,4’e gerilemesini bekliyoruz.

Bize göre, Mart 2024’te yapılacak yerel seçimlerin ardından görünümle ilgili büyük bir belirsizlik söz konusu. Seçimlerden sonra yetkililerin normalleşme/sıkılaşma sürecine devam edip etmeyeceği ya da alışılmışın dışında politikalara dönüp dönmeyeceği yatırımcı duyarlılığının şekillenmesinde önemli bir rol oynayacaktır.

Her ne kadar baz senaryomuzda ilk senaryoyu kullansak da, Orta Doğu’daki çatışmalar ve ekonomik faaliyetlerde öngörülen keskin düşüş zaten zorlu olan görünümü daha da karmaşık hale getirebilir.

Ayrıca, 2024 yılında GSYH’nin yaklaşık yüzde 6,5’i olarak öngörülen nispeten yüksek bütçe açığı, yetkililere olumsuz şoklara karşı koymak için sınırlı bir politika alanı bırakmaktadır.

Yabancı yatırımcıların Türk varlıklarına olan düşük maruziyetine rağmen, belirtilen zorlu arka planın, düşük makroekonomik görünürlüğün ve büyük dış finansman gereksinimlerinin para birimi ve tahviller için zorlu bir görünüme işaret ettiğine inanıyoruz.”

Paylaşın

TÜİK Açıkladı: Son Bir Yılda En Çok Borsa Kazandırdı

Finansal yatırım araçları içerisinde BIST 100 endeksi; yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) ile indirgendiğinde yüzde 65,47,  tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ile indirgendiğinde ise yüzde 51,04 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu.

Haber Merkezi / Yıllık değerlendirmede, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde; yatırım araçlarından külçe altın yüzde 13,96 ve euro yüzde 7,83 oranlarında yatırımcısına reel getiri sağlarken, dolar yüzde 0,01, mevduat faizi (brüt) yüzde 21,57 ve DİBS yüzde 43,30 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.

TÜFE ile indirgendiğinde külçe altın yüzde 4,02 oranında yatırımcısına reel getiri sağlarken, euro yüzde 1,57, dolar yüzde 8,73, mevduat faizi (brüt) yüzde 28,42 ve DİBS yüzde 48,24 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Finansal Yatırım Araçlarının Reel Getiri Oranları Eylül 2023 verilerini açıkladı.

Buna göre; Eylül ayında en yüksek reel getiri, yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) ile indirgendiğinde yüzde 3,14, tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ile indirgendiğinde ise yüzde 1,81 oranlarıyla BIST 100 endeksinde gerçekleşti.

Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde; yatırım araçlarından mevduat faizi (brüt) yüzde 1,69, dolar yüzde 3,16, külçe altın yüzde 3,59, euro yüzde 5,18 ve Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) yüzde 11,45 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi. TÜFE ile indirgendiğinde; mevduat faizi (brüt) yüzde 2,96, dolar yüzde 4,41, külçe altın yüzde 4,83, euro yüzde 6,41 ve DİBS yüzde 12,59 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.

BIST 100 endeksi, üç aylık değerlendirmede; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 26,01, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 19,35 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu. Aynı dönemde DİBS, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 28,27, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 32,06 oranlarında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.

Altı aylık değerlendirmeye göre BIST 100 endeksi; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 23,06, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 18,33 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı olurken, aynı dönemde DİBS, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 39,75, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 42,06 oranlarında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.

Finansal yatırım araçları yıllık olarak değerlendirildiğinde BIST 100 endeksi; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 65,47, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 51,04 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu.

Yıllık değerlendirmede, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde; yatırım araçlarından külçe altın yüzde 13,96 ve euro yüzde 7,83 oranlarında yatırımcısına reel getiri sağlarken, dolar yüzde 0,01, mevduat faizi (brüt) yüzde 21,57 ve DİBS yüzde 43,30 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.

TÜFE ile indirgendiğinde külçe altın yüzde 4,02 oranında yatırımcısına reel getiri sağlarken, euro yüzde 1,57, dolar yüzde 8,73, mevduat faizi (brüt) yüzde 28,42 ve DİBS yüzde 48,24 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.

Paylaşın

“Merkez Bankası’nın Kura Müdahalesi 226 Milyar Dolara Ulaştı” İddiası

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) ağustos ayıyla birlikte kura müdahalesinin 226 milyar dolara çıktığı öne sürüldü. Banka’nın hali hazırda negatif olan net rezervlerinin (swap hariç) daha da negatife itebileceği de iddia edildi.

Serbest piyasada 27,4650 liradan alınan dolar 27,4670 liradan satılıyor. 29,0040 liradan alınan euronun satış fiyatı ise 29,0060 lira olarak belirlendi. Cuma günü doların satış fiyatı 27,4170 lira, euronun satış fiyatı ise 29,0060 lira olmuştu.

Bloomberg ekonomisti Selva Baziki, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) kura müdahalesine ilişkin hesaplarını şöyle aktardı:

“TCMB’nin arka kapı müdahalelerinin Ağustos ayı itibarıyla 226 milyar dolara çıktığını hesaplıyoruz. Bu ortalama aylık 11 milyar dolar müdahaleye tekabul ediyor.

KKM’den çıkışları teşvik eden regülasyon değişiklikleri ilerisi için bir zorluğa işaret ediyor. Büyük rezerv kaynaklarından birinin kurumasıyla, aynı hızda devam eden müdahaleler TCMB’nin hali hazırda negatif olan net rezervlerini (swap hariç) daha da negatife itebilir.

Veri yetersizliğinden hesaplarımız bazı varsayımlara dayanıyor. Ihracat geliri devirleri düşükse, bu daha düşük müdahale hacmi demektir. Diğer taraftan YP kaynaklı KKM oranı daha yüksekse, müdahale hacmi daha fazla olabilir.”

Paylaşın

Goldman Sachs’tan Dikkat Çeken Dolar Kuru Tahmini

Goldman Sachs’ın “Türkiye yeniden oyuna dahil oluyor” başlıklı raporunda, vadeli işlem kontratlarının Dolar/TL ‘nin üç ay sonra 30, altı ay sonra 33 seviyesinde işlem göreceğini fiyatladığına dikkat çekildi.

Goldman Sachs raporda ayrıca, üç ay sonra dolar/TL’nin 28 ve altı ay sonra 29 seviyelerinde olacağı tahmininde bulundu.

BlombergHT’de yer alan habere göre; Goldman Sachs, reel faizlerin yıl sonu itibarıyla pozitif bölgeye geçebileceğini, TL carry trade işlemlerinin de uzun yıllar sonra yeniden mümkün olabileceğini öngördü.

Goldman Sachs, 27 Eylül tarihli “Türkiye yeniden oyuna dahil oluyor” başlıklı raporda risklerin devam etmesine rağmen ülkede “önceki yılların aksine pozitif reel faiz stratejisine yönelik söylem ve destek” olduğuna dikkat çekildi.

Ekonomi yönetiminin yeniden pozitif reel faiz vermeye yönelik kararlılık gösterdiğine dikkat çekilen raporda bu sürecin “Vadeli (forward) fiyatlamalarda beklenen TL değer kaybının üzerinde getiri sağlamanın mümkün olabileceğini ve dolayısıyla TL’de carry trade’in yeniden mümkün” olabileceğini gösterdiği belirtildi.

Raporda, “Yüzde 40 ya da üzerinde bir politika faizi yıl sonu itibarıyla beklenen enflasyona göre pozitif reel faiz verilmeye başlanacağı anlamına geliyor” denildi.

Türkiye carry trade de dahil olmak üzere yabancı yatırımcılardan son yıllarda neredeyse hiç ilgi görmüyordu. Mayıs ayındaki genel seçimler ardından ise bu durum yavaş da olsa değişmeye başladı.

Raporda, vadeli işlem kontratlarının Dolar/TL ‘nin üç ay sonra 30, altı ay sonra 33 seviyesinde işlem göreceğini fiyatladığına dikkat çekildi. Goldman Sachs üç ay sonra dolar/TL’nin 28 ve altı ay sonra 29 seviyelerinde olacağı tahmininde bulundu.

Paylaşın

Yurt İçi Döviz Mevduatı 1.1 Milyar Dolar Azaldı

Bir önceki hafta 171 milyar 543,4 milyon dolar olan yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatı 4 Ağustos ile sona eren haftada 170 milyar 408,3 milyon dolara geriledi. Yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatı bir haftada 1 milyar 63,1 milyon dolar düşüş gösterdi.

Öte yandan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, son iki ayda rezervlerde 17,1 milyar dolara varan artışlar yaşandığını belirterek, “Rezerv artışlarının, kur korumalı mevduat dönüşlerinin rekor seviyede olduğu ağustos ayında devam etmesi oldukça anlamlı. Piyasa koşulları elverdiği ölçüde rezerv biriktirmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası(TCMB) tarafından açıklanan verilere göre, bir önceki hafta 171 milyar 543,4 milyon dolar olan yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatı 4 Ağustos ile sona eren haftada 170 milyar 408,3 milyon dolara geldi.

Ekonomim.com‘un aktardığına göre gerçek kişilerin döviz mevduatları bir önceki haftaya göre 2 milyar 422,8 milyon dolar azalarak 102 milyar 121,0 milyon dolar olurken, tüzel kişilerin döviz mevduatı 1 milyar 287,8milyon dolar artarak 68 milyar 287,3 milyon dolara ulaştı.

Yurt içi yerleşiklerin parite etkisinden arındırılmış toplam yabancı para mevduatı 804 milyon dolar azaldı. Parite etkisinden arındırıldığında gerçek kişilerin döviz mevduatları 2 milyar 157 milyon dolar azalırken, tüzel kişilerin döviz mevduatları 1 milyar 352 milyon dolar artış gösterdi.

Şimşek: Rezervler 17,1 milyar dolar arttı

Öte yandan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, son iki ayda rezervlerde 17,1 milyar dolara varan artışlar yaşandığını belirterek, “Rezerv artışlarının, kur korumalı mevduat dönüşlerinin rekor seviyede olduğu ağustos ayında devam etmesi oldukça anlamlı. Piyasa koşulları elverdiği ölçüde rezerv biriktirmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Şimşek, sosyal medya hesabından yaptığı açıklama ile Merkez Bankası’nın rezerv artışını değerlendirdi. Merkez Bankası verilerine göre, 2023 mayıs sonu itibarıyla 98,5 milyar dolar seviyesinde olan brüt rezervlerin 4 Ağustos haftası itibarıyla 115,6 milyar dolar seviyesine yükseldiğini ifade eden Şimşek, şunları kaydetti:

“Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası verilerine göre, 2023 Mayıs sonu itibarıyla 98.5 milyar ABD Doları seviyesinde olan brüt rezervler 4 Ağustos haftası itibarıyla 115.6 milyar ABD Doları seviyesine yükseldi. Böylece son iki ayda rezervlerde 17.1 milyar ABD Dolarına varan artış kaydedildi.

Bu dönemde net rezervler ise 20.1 milyar ABD doları yükselişle 15.7 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşti. Rezerv artışlarının, kur korumalı mevduat dönüşlerinin rekor seviyede olduğu ağustos ayında devam etmesi oldukça anlamlı. Piyasa koşulları elverdiği ölçüde rezerv biriktirmeye devam edeceğiz.”

Paylaşın

Ekonomistler: Enflasyon Ve Dolar Zirve Yapacak

BofA ekonomistleri, Türkiye’de 2023 yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 44’ten yüzde 58’e yükseltirken, enflasyonun gelecek mayıs ayında yüzde 65 ile zirve seviyeye ulaşacağını öngördü.

BofA ekonomistleri, yıl sonu Dolar/Türk Lirası tahminini ise 31 lira olarak açıkladı.

Bank of America Securities (BofA) ekonomistleri, Türkiye’ye ilişkin olarak paylaştıkları raporda enflasyon tahminlerini yukarı yönlü revize etti.

Türk Lirası’ndaki değer kaybı, asgari ücretteki yüzde 34’lük artış, ÖTV ve KDV oranlarındaki artış nedeniyle 2023 yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 44’ten yüzde 58’e yükseltildi. Enflasyonun gelecek Mayıs ayında yüzde 65 ile zirve seviyeye ulaşacağı öngörüldü.

Bloomberg’te yer alan habere göre, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) beklentilerini de paylaşan ekonomistler, bu hafta 500 baz puana varan bir faiz artışı olabileceğini belirtti.

Raporda, “300 ila 500 baz puan arasında bir artış olabilir. TCMB’nin ekonomiye beklenmeyen bir zarar vermemek için geçişi kademeli olarak yapacağını düşünüyoruz. Faiz artırımlarının ne kadar süreceği belirsiz. Yıl sonunda politika faizinin yüzde 35 seviyesinde olmasını bekliyoruz” ifadelerine yer verildi.

Kurum yıl sonu dolar/TL tahmininin ise 31 TL olduğunu açıkladı.

Döviz kurunda yeri rekor

Öte yandan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) perşembe günü açıklayacağı faiz kararı öncesinde döviz kurunda yeri rekorlar kaydedildi.

Euro, Türk Lirası (TL) karşısında 30 lirayı aşarken; Dolar kuru da yüzde 2’nin üzerinde yükselerek 26,92 lira ile yeni rekor seviyesine ulaştı. Böylece 28 Mayıs’taki seçimlerin ardından TL’nin dolar karşısındaki değer kaybı yüzde 35’e dayandı. Euro karşısındaki değer kaybı ise yüzde 42 civarında.

Merkez Bankası geçen ay yüzde8,5 olan politika faizini, yüzde 15’e yükseltmişti. Yüksek enflasyon ve aşırı döviz talebine rağmen Türkiye 27 ay boyunca faiz artırma kararına gitmemişti.

Hazine ve Maliye Bakanlığı görevine Mehmet Şimşek’in gelmesiyle “rasyonel politikalara dönüş” mesajı verilirken Merkez Bankası’nın perşembe günü gerçekleştirilecek Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faiz artırımına devam etmesi bekleniyor.

Bloomberg’in anketine göre piyasadaki beklenti faizin yüzde 20’ye çıkarılması yönünde. Reuters’ın anketine görede, Merkez Bankası’nın politika faizini bu hafta 500 baz puan artırarak yüzde 20’ye yükseltmesi bekleniyor.

Paylaşın

Seçimlerden Sonra Türk Lirası Yüzde 35 Değer Kaybetti

28 Mayıs’ta yapılan seçimlerin ardından Türk Lirası’nın Dolar karşısındaki değer kaybı yüzde 35’e dayandı. Euro karşısındaki değer kaybı ise yüzde 42 civarında. Dolar/TL kuru 27 lira sınırına dayandı.

Haber Merkezi / Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) perşembe günü açıklayacağı faiz kararı öncesinde döviz kurunda yeri rekorlar kaydedildi.

Euro, Türk Lirası (TL) karşısında 30 lirayı aşarken; Dolar kuru da yüzde 2’nin üzerinde yükselerek 26,92 lira ile yeni rekor seviyesine ulaştı. Böylece 28 Mayıs’taki seçimlerin ardından TL’nin dolar karşısındaki değer kaybı yüzde 35’e dayandı. Euro karşısındaki değer kaybı ise yüzde 42 civarında.

Merkez Bankası geçen ay yüzde8,5 olan politika faizini, yüzde 15’e yükseltmişti. Yüksek enflasyon ve aşırı döviz talebine rağmen Türkiye 27 ay boyunca faiz artırma kararına gitmemişti.

Hazine ve Maliye Bakanlığı görevine Mehmet Şimşek’in gelmesiyle “rasyonel politikalara dönüş” mesajı verilirken Merkez Bankası’nın perşembe günü gerçekleştirilecek Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faiz artırımına devam etmesi bekleniyor.

Bloomberg’in anketine göre piyasadaki beklenti faizin yüzde 20’ye çıkarılması yönünde. Reuters’ın anketine görede, Merkez Bankası’nın politika faizini bu hafta 500 baz puan artırarak yüzde 20’ye yükseltmesi bekleniyor.

“Enflasyon ve dolar kuru zirve yapacak”

Öte yandan Bank of America Securities (BofA) ekonomistleri, Türkiye’ye ilişkin olarak paylaştıkları raporda enflasyon tahminlerini yukarı yönlü revize etti.

Türk Lirası’ndaki değer kaybı, asgari ücretteki yüzde 34’lük artış, ÖTV ve KDV oranlarındaki artış nedeniyle 2023 yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 44’ten yüzde 58’e yükseltildi. Enflasyonun gelecek Mayıs ayında yüzde 65 ile zirve seviyeye ulaşacağı öngörüldü.

Bank of America Securities (BofA) yıl sonu dolar/TL tahmininin ise 31 TL olduğunu açıkladı.

Paylaşın

TÜİK Açıkladı: Haziran’da En Fazla Borsa Kazandırdı

Haziran ayında en fazla reel getiri sağlayan yatırım aracı BIST 100 endeksi, yılın ilk altı ayında en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı külçe altın oldu. Son 12 ay incelendiği zaman ise, BIST 100 endeksi yine en fazla reel getiri sağlayan yatırım aracı olarak kayıtlara geçti.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Finansal Yatırım Araçlarının Reel Getiri Oranları Haziran 2023 verilerini açıkladı.

Açıklanan verilere göre, aylık en yüksek reel getiri, yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) ile indirgendiğinde yüzde 11,10, tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ile indirgendiğinde ise yüzde 13,86 oranlarıyla BIST 100 endeksinde gerçekleşti.

Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde; yatırım araçlarından Amerikan Doları yüzde 10,33, Euro yüzde 9,85 ve külçe altın yüzde 1,44 oranlarında yatırımcısına reel getiri sağlarken; mevduat faizi (brüt) yüzde 4,54 ve Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) yüzde 10,05 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.

TÜFE ile indirgendiğinde; Amerikan Doları yüzde 13,07, Euro yüzde 12,58 ve külçe altın yüzde 3,95 oranlarında yatırımcısına reel getiri sağlarken; mevduat faizi (brüt) yüzde 2,17 ve DİBS yüzde 7,81oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.

Külçe altın, üç aylık değerlendirmede; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 14,70, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 16,45 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı olmuştur. Aynı dönemde DİBS, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 16,00, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 14,72 oranlarında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.

Altı aylık değerlendirmeye göre külçe altın; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 17,57, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 12,71 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı olurken, aynı dönemde DİBS, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 21,56, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 24,81 oranlarında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.

Yıllık en yüksek reel getiri BIST 100 endeksi

Finansal yatırım araçları yıllık olarak değerlendirildiğinde BIST 100 endeksi; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 52,13, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 54,56 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu.

Yıllık değerlendirmede, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde; yatırım araçlarından külçe altın yüzde 3,96 oranında yatırımcısına reel getiri sağlarken, Euro yüzde 0,40, Amerikan Doları yüzde 2,69, DİBS yüzde 10,31 ve mevduat faizi (brüt) yüzde 17,28 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.

TÜFE ile indirgendiğinde külçe altın yüzde 5,62 ve Euro yüzde 1,19 oranlarında yatırımcısına reel getiri sağlarken, Amerikan Doları yüzde 1,14, DİBS %8,88 ve mevduat faizi (brüt) yüzde 15,96 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.

Paylaşın

Altın, Altı Ayda Yüzde 46 Kazandırdı: 1800 Lirayı Görebilir

Gram altın yıl başından bu yana yatırımcısına yüzde 46 kazandırdı. Gram altını yüzde 41,75 ile Euro, yüzde 39,39 ile dolar takip ediyor. Haftaya 1900 doların üzerindeki istikrarını koruyarak giren altın güvenli liman olmaya devam ediyor.

Gram altın 1106 TL seviyesinden yıla başlamıştı bugün 1603 TL seviyesini gördü gramın da Yatırımcısına 494 TL kazandırdı. Yılbaşında 10.000 TL karşılığında gram altına alan bugün parasına 14.619 TL yaptı. Buda %46 altılık bir değer artışı.

Dünyada altın yatırımcıları için yatay bir seyir hakimken Türkiye’de artan dolar kurunun etkisiyle yeni rekorlar görünüyor. Uluslararası piyasalarda altının ons fiyatı bin 915 dolar civarında alıcı buluyor. Gram altın ise bin 600 TL’yi geçerek yeni bir rekor kırdı.

Dünya gazetesinden Birol Bozkurt’un haberine göre ons altın ve bankalararası Dolar/TL kuru üzerinden hesaplanan gram altın, 1.618 TL ile yeni tarihi zirvesini görmesi sonrası 1.605 TL seviyelerinden alıcı buldu. Haziran ayı enflasyonu daha netleşmemiş olsa da ilk 6 aylık enflasyonun yüzde 18 civarında olacağı tahmin ediliyor.

Buna göre enflasyona karşı yatırımcısını en iyi koruyan yatırım aracı olarak yıl başından bu yana yüzde 46 artan gram altın ön plana çıkıyor.

Gram altını yüzde 41,75 ile Euro, yüzde 39,39 ile dolar takip ediyor. Haftaya 1900 doların üzerindeki istikrarını koruyarak giren altın güvenli liman olmaya devam ediyor. Görüşler şöyle:

“Gram altında bu yıl 1.800 TL görülebilir”

Altın ve Para Piyasaları Uzmanı İslam Memiş: Yılın ilk yarısında Yatırımcısına en çok altın kazandırdı. Yıla 1.106 TL seviyesinden başlayan gram altın yüzde 46 artışla bugün 1618 TL seviyesini gördü. Gram altında yılsonuna kadar 1.750- 1.800 TL aralığı test edilebilir ancak kısa vadede bir geri çekilme öngörüyorum. kısa vadede dolar TL kuru takip etmekte fayda var dolar TL kuru nereye gram altın oraya 24 TL seviyesine kadar gerileyen dolar TL kurumda gram altın 1550 TL seviyesine kadar sarkabilir.

“Yılın ilk yarısında yatırımcısına en çok altın kazandırdı”

Altın ve Para Piyasaları Uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk: Yılın ilk yarısında yatırımcısına en çok altın kazandırdı yılın ilk yarısında şampiyon altın oldu gram altın 1106 TL seviyesinden yıla başlamıştı bugün 1603 TL seviyesini gördü gramın da Yatırımcısına 494 TL kazandırdı. Yılbaşında 10.000 TL karşılığında gram altına alan bugün parasına 14.619 TL yaptı. Buda %46 altılık bir değer artışı.

“Ons altında kararsız bir seyir izliyoruz”

Altın ve Para Piyasaları Uzmanı Şirin Sarı: Gram altın yeni rekorlar kırarken, global tarafta dolar endeksinin güçlü duruşu ile ons altında kararsız bir seyir izliyoruz. Teknik olarak; gram altında 1550 – 1650 TL bandının içinde kaldıkça yatay hareketi takip edeceğiz. 1550 TL altında alım fırsatı doğabilir. 1650 TL üzerine ise çıkmak için zorlanabilir. Ons altında ise satış baskısının devam ettiğini unutmayalım. Tüm bunlar gram altında suların bir süre daha dalgalı olmasına yol açabilir.

Paylaşın

“Kamu Bankaları Piyasaya 1 Milyar Dolar Sattı” İddiası

Liranın dolar karşısında 26.07’yi geçmesini engellemek için kamu bankalarının öğlene kadar yaklaşık 1 milyar dolar sattığı öne sürüldü. Satışın, KKM dönüşleri nedeniyle piyasada oluşan döviz likidite ihtiyacının karşılanması için yapıldığı belirtildi.

Gelişmenin ardından açıklama yapan eski Merkez Bankası Başekonomisti Hakan Kara, “TCMB’nin döviz likiditesini kendinde topladığı bu sistemde döviz satması normal. Önemli olan satış değil alış-satış farkı. İşlemleri netleştirince döviz piyasasına satış değil bilakis alış yönünde ciddi müdahale olduğu görülüyor. TCMB son 8 iş gününde nette 13,4 milyar dolar almış” ifadelerini kullandı.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın bankacılarla yaptığı toplantıda, bankacılara dövizi tutmak için dolar satışının artık yapılmayacağını söylediği bildirilmişti. Ancak Bloomberg’te yer alan Kerim Karakaya ve Aslı Kandemir imzalı haberde kamu bankalarının bugün 1 milyar dolar satış yaptığı ifade edildi.

Habere göre ismini vermek istemeyen bazı kaynaklar kamu bankalarının, liranın dolar karşısında 26.07’yi geçmesini engellemek için öğlene kadar yaklaşık 1 milyar dolar sattığını söyledi.

“Satış KKM’den dönüşler için yapıldı”

Reuters Haber Ajansı da ekonomi yönetiminde üst düzey yetkili bir kişiye dayandırdığı haberinde 1 milyar dolarlık satışın gerçekleştiğini ve bunun Kur Korumalı Mevduat (KKM) dönüşleri nedeniyle piyasada oluşan döviz likidite ihtiyacının karşılanması için yapıldığını vurguladı.

“Satış değil, alım yönünde müdahale var”

Eski TCMB Başekonomisti Hakan Kara yaşanan gelişmenin ardından Twitter hesabından açıklama yaptı. Kara şu ifadeleri kullandı:

“TCMB’nin döviz likiditesini kendinde topladığı bu sistemde döviz satması normal. Önemli olan satış değil alış-satış farkı. İşlemleri netleştirince döviz piyasasına satış değil bilakis alış yönünde ciddi müdahale olduğu görülüyor. TCMB son 8 iş gününde nette 13,4 milyar dolar almış.”

“Bu iki haberi gören bir yatırımcı umutlanabilir mi?”

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Serkan Özcan da haberin ardından Twitter’dan şu açıklamayı yaptı:

“Önce Merkez Bankası Başkanı’nın açıklaması, sonra Bloomberg’in haberi! Bu durumun en önemli sebebi ortada elle tutulur, kapsamlı, anlaşılır bir programın olmaması! Ayrıca para politikasında alınması gereken sert tedbirlerin muhtemelen siyasi baskı nedeniyle hala alınamıyor oluşu! Aynı gün bu iki haberi arka arkaya gören bir yatırımcının bu ülkenin ekonomisinden umutlanabilmesi mümkün mü? Bu halleriyle daha fazla kafa karıştırır ve yaşanmakta olan sürecin yaratacağı tahribatı daha da büyütürler!”

“Kura müdahale amacı taşımıyor”

Bloomberg HT’ye konuşan konuya yakın kaynaklar ise “Kamunun günlük döviz piyasasındaki hareketi kura müdahale amacı taşımıyor” dedi.

“Bu satışlar gerekli”

Gelecek Partisi Ekonomi Politikaları Başkanı Kerim Rota ise yaşanan gelişmeyi şöyle yorumladı: “İhracatçının dövizinin yüzde 40’ını satma zorunluluğu, KKM’den gelenler, Yuvam hesabı gibi uygulamalar nedeniyle döviz piyasası kendi dengesini kaybedeli çok olmuştu. Yabancı ve yerleşiklerin TL’ye güçlü dönüşü olmadığı zamanlarda TCMB’nin kendi pozisyonundan ithalat vb. talebi için döviz satması zaten artık gerekli.

Zaman zaman da net alım yapması gerekebilir. Bunu şimdiki gibi şeffaf olmayan şekilde kamu bankaları aracılığıyla gizli kapaklı yapmak, Berat Albayrak, Nureddin Nebati, Murat Uysal, Şahap Kavcıoğlu politikalarını devam ettirmektir. Bu alım satımların TCMB bünyesindeki piyasalarda düzenli ihalelerle veya doğrudan müdahalelerle yapılması halindeyse şeffaflık adına bir irade ortaya koyulmuş olur. Bu tercih ekonomi politikalarının samimiyetini de ortaya koyacak.”

Öte yandan Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) 22 Haziran tarihli Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısının özet metnini yayımladı.

Merkez Bankası’ndan “enflasyon” mesajı

Merkez Bankası, açıklamasında, “Kurul politika faizini enflasyonun ana eğiliminin gerilemesini ve orta vadede yüzde 5 hedefine ulaşmasını sağlayacak parasal ve finansal koşulları oluşturacak şekilde belirleyecektir. Kurul, mevcut para politikası çerçevesinin enflasyon görünümü ve yukarı yönlü riskler göz önüne alındığında yüzde 5 enflasyon hedefini gerçekleştirmekten çok uzak olduğu değerlendirmesinde bulunmuştur” ifadelerine yer verdi.

Açıklamanın devamında, “Enflasyonun 2023 yılında bir miktar yükseldikten sonra parasal sıkılaştırmanın birikimli etkilerinin devreye girmesiyle gerileyerek önce tarihsel ortalamalara, sonra da orta vadeli hedefe kademeli olarak yakınsayacağı öngörülmektedir. Kredi genişlemesi, maliyet baskıları ve döviz kuru gelişmeleri enflasyon üzerindeki baskıların artabileceğine işaret etmektedir. Enflasyon beklentilerindeki mevcut seyir ve fiyatlama davranışlarındaki bozulma, enflasyon görünümüne dair yukarı yönlü riskleri canlı tutmaktadır.” denildi.

Açıklamada ayrıca Kurul’un “adımları gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirilen bir parasal sıkılaştırma sürecinin uygulanmasına” karar verdiği bilgisi yer aldı. Parasal sıkılaştırma sürecinin enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar devam edeceği kaydedildi.

22 Haziran’daki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizinin yüzde 8,5’tan yüzde 15’e yükseltildiği hatırlatılan metinde, Kurul alınan bu kararı, dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması, fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için başlatılan parasal sıkılaştırma sürecinin ilk adımı olarak öngörmektedir” denildi.

Paylaşın