Bank of America’dan Dikkat Çeken Yıl Sonu Dolar Tahmini

Özellikle yaz aylarında TL’nin istikrar kazanması durumunda döviz mevduatlarında çözülme bekleyen Bank of America analistleri, 2024 yıl sonu dolar/TL kuru tahminini 38 TL seviyesine çekti.

ABD’li bankacılık devi Bank of America Securities, Türkiye’de para politikasının sıkılaşmasıyla hem yerli hem de yabancı yatırımcıların daha iyimser hale geldiklerini belirtirken, reel sektörün ekonomide kayda değer bir yavaşlama gördüğünü, bankaların ise dolardan dönüşün başladığını gördüğünü belirtti.

Bloomberg HT’nin aktardığına göre, Türkiye’ye gerçekleştirdikleri ziyaretin ardından bir rapor yayımlayan ve aralarında Zümrüt İmamoğlu’nun da olduğu BofA ekonomist ve stratejistlerinin yayımladıkları “İlk çeyrek karamsarlığı out, yaz iyimserliği in” başlıklı raporda, “Özel sektör artık ekonomideki yavaşlamayı hissediyor ve parasal duruşun yeterince sıkı olduğu görüşünde” denildi.

BofA, Türk Lirası ve Türk Lirası cinsi tahvillerde pozisyonlanmanın genele yayılmış halde olduğunu ve TL’deki kalabalık pozisyonlanma ve enflasyondaki ataletin en önemli endişe kaynakları olarak görüldüğünü belirtti.

“Yerel seçimlerden bu yana yurtiçi döviz talebi tersine döndü ve bankalarla yaptığımız görüşmelerde, satış tarafında hem bireysel yatırımcıyı hem de kurumsal şirketleri gördüklerini söylediler” denilen raporda, “TL’nin istikrara kavuşması halinde dolarizasyonun tersine dönmesi eğilimi yaz aylarında da devam edebilir. Yüksek enflasyon seviyesi göz önüne alındığında, sermaye girişleri yavaşladığında TL’de bir miktar nominal değer kaybı olabileceğini bekliyoruz” değerlendirmesi yapıldı.

Bank of America Securities, Dolar/TL ’nin yıl sonunda 38 seviyesinde olmasını bekliyor.

Paylaşın

S&P Global’den 2025 Yılı İçin Dolar Tahmini: 43 TL

ABD merkezli finansal bilgi ve analitik şirketi Standard & Poor’s (S&P) Global Ratings, dolar / Türk Lirası kurunun 2025 yılında 43 liraya kadar ulaşmasını bekliyor.

S&P Global, ekonomideki kademeli dengelenmeyle birlikte Türk bankalarındaki dengesizliklerin terse dönmesi beklediğini söyledi. S&P’nin yayınladığı Türk bankalarına ilişkin notunda para politikasının bir süre daha sıkı kalacağı belirtilerek, bunun da bankaların aktif kalitesine olumsuz etkisinin muhtemel olduğu kaydedildi.

Notta ayrıca yurtiçi yerleşiklerin TL’ye olan güven eksikliğinin bankaların dış finasmana erişimdeki artışın olumlu etkilerini gölgede bırakabileceğine de dikkat çekildi. Nominal kredi büyümesinin ise bu yıl yüzde 40’lara doğru yavaşlamasının beklendiği bunun da reel bazda daralma anlamına geleceği ifade edildi.

Ekonominin gelecek iki yılda yavaşlamasını, reel GSYH büyümesinin 2022-2023’teki ortalama yüzde 5 seviyelerinden yüzde 3 seviyelerine düşmesini bekleyen S&P Global baz senaryoda dolar/TL’nin de 2025 sonunda 43 lira olmasını bekliyor.

Öte yandan Türkiye’nin 5 yıllık CDS (Credit Default Swap) puanı 276 seviyesine geriledi. Böylelikle Türkiye’nin kredi risk primi Şubat 2020’den bu yana en düşük seviyeye düştü. Türkiye’nin risk primi geçen sene yaşanan seçim sürecinin ardından düşüş ivmesi yakalamış, seçim öncesinde 700 baz puanı test eden risk primi aralık ayında 300 baz puanın altına kadar gerilemişti.

Paylaşın

Asgari Ücret 54 Dolar Eridi

27 Aralık’ta 17 bin 2 TL’lik asgari ücretle yaklaşık 580 dolar alınabilirken bugün 526 dolar alınabiliyor. Bu durum, asgari ücretin 27 Aralık kuruna göre 54 dolar az olduğuna işaret ediyor.

Geçen yılın ikinci yarısında 11 bin 402 lira 32 kuruş olan asgari ücret ise o dönemki ortalama kurla (27,66 TL) 412 dolara denk geliyordu. Asgari ücrete sene başında yapılan zam dolar bazında erirken diğer ücretlerde de durum farklı değil.

Yerel seçim öncesi dolar ve euroda yükseliş devam ediyor. Dolar kuru haftaya 32,30, euro kuru ise 35,17 seviyesinden başladı. Dolar kurunda yılbaşından bu yana gerçekleşen artış yüzde 10’a yaklaşırken euro kuru aynı dönemde yaklaşık yüzde 8 arttı. Uzmanlara göre kurlardaki yükseliş devam edecek.

Türkiye gibi dış finansmana bağımlı ülkelerde dövizdeki yükseliş her vatandaşı yakından ilgilendiriyor. Kur artışları, maliyetler üzerinden enflasyonu tırmandırırken, asgari ücret ve diğer ücretler reel anlamda eriyor.

Türkiye’de çalışanların yarıdan fazlasını ilgilendiren asgari ücret, bu yıl başında yüzde 49 zamla 17 bin 2 TL’ye yükseltilmişti. Asgari ücret görüşmelerinin yapıldığı Aralık 2023’te doların satış değeri ortalama olarak 29,09 liraydı. Asgari ücretin açıklandığı 27 Aralık 2023’te ise dolar kuru 29,32 seviyesindeydi. Dolar o tarihten bu yana yaklaşık 3 TL yükseldi.

Buna göre 27 Aralık’ta 17 bin 2 TL’lik asgari ücretle yaklaşık 580 dolar alınabilirken bugün 526 dolar alınabiliyor. Bu durum, asgari ücretin 27 Aralık kuruna göre 54 dolar az olduğuna işaret ediyor. Geçen yılın ikinci yarısında 11 bin 402 lira 32 kuruş olan asgari ücret ise o dönemki ortalama kurla (27,66 TL) 412 dolara denk geliyordu. Asgari ücrete sene başında yapılan zam dolar bazında erirken diğer ücretlerde de durum farklı değil.

Sene başında aile yardımı ödeneği dahil en düşük memur maaşı 22 bin 17 liradan 32 bin 861 liraya, en düşük memur emekli aylığı da 9 bin 876 liradan 14 bin 741 liraya yükseldi. Ancak yıl başında 32 bin 861 liralık en düşük memur maaşı yaklaşık 1114 dolara denk gelirken, bugün 1017 dolar ediyor. Kayıp 97 doları buluyor. En düşük memur emekli aylığı da aynı şekilde dolar bazında yaklaşık 500 dolardan 456 dolara geriledi.

İşçi ve Bağkur emeklilerinin aylığı da AKP’nin son yıllarda uygulamaya soktuğu maaş tamamlama politikasına paralel yapılan seyyanen zamla en az 10 bin TL’ye çıkarılmıştı. Ancak 10 bin TL aylık alan bir emekli sene başında 339 dolar alabilirken bugün 309 dolar alabiliyor.

Haziran 2023’ten Ocak ayına dek 8 kez faiz artırımına giden Merkez Bankası (TCMB), politika faizini en son Ocak ayında 250 baz puan artışla yüzde 45’e çıkarmıştı.

Politika faizindeki artışlar mevduat faizlerinde de yükselişe yol açarken kurlar gibi enflasyonu da dizginleyemedi. Resmi verilere göre Şubat ayında tüketici fiyatları endeksi yüzde 67’nin üzerine çıktı. TCMB enflasyon tahminleri ise yıllık enflasyonun yıl ortasına doğru yüzde 70-75 bandına çıktıktan sonra 2024 yılını yüzde 36 seviyesinde tamamlayacağı yönünde.

Kurlardaki ve enflasyondaki yükseliş düşük, orta ve alt gelir grubundaki vatandaşların reel gelirlerinin erimesine yol açarken, bu dönemin kazananı milyonerler oldu.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) verilerine göre hesabında 1 milyon TL ve üzeri mevduat olan mudi sayısı 31 Aralık 2023’ten Ocak ayı sonuna dek geçen bir aylık süreçte 1 milyon 446 bin 354 kişiden 1 milyon 470 bin 861 kişiye çıktı. Buna göre bir ayda 24 bin 507 kişi daha milyoner oldu.

Hesabında 1 milyon TL ve üzeri mevduat olanların serveti ise Aralık 2023’teki 11 trilyon 280 milyar 447 milyon TL’den 11 trilyon 337 milyar 137 milyon TL’ye çıktı. Buna göre bir ayda milyonerlerin serveti 56 milyar 690 milyon TL arttı. Milyonerlerin serveti Kasım sonuna göre (iki ayda) 701,5, Ekim sonuna göre (üç ayda) 942,8 milyar lira yükseldi. Hesabında 1 milyon ve üzeri mevduatı olan mudi sayısı da iki ayda 93 bin 63, üç ayda 153 bin 267 kişi arttı.

Ocak 2024 verilerine göre milyonerlerin 1 milyon 321 bin 400’ünü yurt içi yerleşikler, 149 bin 461’ini yurt dışı yerleşikler oluşturdu. Bir milyon ve üzeri mevduatların yaklaşık 6,9 trilyon lirası yerel para cinsi, 4,1 trilyon 1 lirası döviz tevdiat hesabı, 344,5 milyar lirası da kıymetli maden depo hesaplarından oluştu.

Kurlardaki yükselişin nedeni ne?

DW Türkçe’den Pelin Ünker‘e konuşan uzmanlara göre kurlardaki yükselişin altında Merkez Bankası’nın uyguladığı sıkı para politikasının yerel seçim sonrasında terse dönebileceği ve dövizdeki baskının ortadan kalkabileceği yönündeki beklentiler yatıyor.

Uluslararası kurumların bu beklentiye yol açan değerlendirmelerine işaret eden uzmanlar, diğer yandan Ocak ayı itibariyle mevduat faizlerinde düşüşün başlaması ve yabancı sermaye girişlerinde istenilen seviyenin yakalanmamasının da kur artışında etkili olduğu görüşünde.

Kırklareli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan Alçın, çeşitli kurumların yayımladığı raporlarda dolar değerinin 40’a doğru ulaşabileceği yönünde bir beklenti olduğuna işaret ederek, “Bu da bir anlamda piyasada şu an satın alınıyor. Yani aslında yurttaşlar, kendini güvence altına almak için yerel seçim sonrasında tekrar ortaya çıkabilecek döviz hareketi karşısında biraz daha güvenli limana doğru hareket ediyor. Güvenli liman da dolar, diğer döviz cinsi birikim ve altın” diyor.

Döviz ve altına talep artarken bankalardan nakit avans ve tüketici kredisi kullanmak isteyenlere altın ve döviz almamaları yönünde bir uyarı geldi.

“Bilindiği üzere tüketici kredileri; gerçek kişi tüketicilerin eğitim, sağlık, seyahat, taşınma, evlilik, alışveriş vb. kişisel ihtiyaçların karşılanması amacıyla bir defada sağlanan finansal destek kredileridir” hatırlatması yapılan uyarıda müşterilerden tüketici kredisi ve bu nitelikte olan nakit avansı amacına uygun kullanacaklarına dair taahhüt isteniyor.

Merkez Bankası’nın Mart ayına ilişkin Piyasa Katılımcıları Anketi’ne göre, piyasanın yıl sonu dolar beklentisi 40,02 TL’den 40,53 TL’ye, 12 ay sonrası için dolar/TL beklentisi de 41,15’ten 42,79 TL’ye yükseldi. Eylül 2023’te açıklanan Orta Vadeli Program’a (OVP) göre ise dolar/TL kurunun yıllık ortalama değerleri 2024’te 36,8 TL, 2025’te 43,9 TL, 2026’da ise 47,8 TL olarak tahmin ediliyor.

Paylaşın

HSBC, 2024 Yıl Sonu Dolar Tahminini 36 Liraya Yükseltti

Lirada değer kaybının beklenenden daha hızlı olduğunu belirten HSBC, 2024 yılı için dolar/TL tahminini 33 liradan 36 liraya yükseltti. HSBC, yeni tahminin TCMB’nin TL’de reel değerleme beklentisine dayandığını belirtti.

HSBC’ye göre, Türk lirasının değer kazanması Merkez Bankası’nın (TCMB) enflasyon hedeflemesi kapsamında bir ara hedef haline geldi. Türk Lirası’nın reel olarak değer kazanma olasılığının yüzde 10 civarında olduğu varsayılıyor.

Birleşik Krallık merkezli bankacılık devi HSBC, 2024 yıl sonu için Dolar/TL tahminini 33’ten 36’ya yükseltti. Raporda yeni dolar/TL tahmininin TCMB’nin reel döviz kuru takdirinin yanı sıra çeşitli senaryolara dayandığı belirtilirken artık bu senaryolar altında dolar/TL’nin 36 seviyesine ulaşacağı tahmin edildi.

Dolar/TL, bugün yüzde 0,2 yükselişle 31,84 seviyesinde güne başlarken, değer kaybı şubat sonundan bu yana hızlandı. Eylül başından bu yana düzenli olarak değer yitiren TL sadece mart ayının ilk haftasında yüzde 1,8 değer kaybetti. TL, ocak ayında yüzde 2,7, şubatta yüzde 2,9 kayıp yaşamıştı.

HSBC ekonomistleri Murat Toprak ve Charlotte Ong tarafından kaleme alınan raporda ise yeni tahminin TCMB’nin TL’de reel değerleme beklentisine dayandığı belirtildi.

Sözcü’nün aktardığına göre, raporda öne çıkan noktalar şöyle oldu: “Son dönemde TL’deki değer kaybı beklediğimizden daha hızlı oldu.

Dövizle ilgili makro değişkenlerin çoğu bu yılın başından bu yana çok fazla değişmedi. Ancak enflasyon daha yüksek seyretti ve Merkez Bankası TL’nin nominal değer kaybının beklediğimizden daha fazla olmasına izin verdi.

TCMB yine de döviz kurunu önemsiyor. Nitekim 22 Şubat’ta Merkez Bankası döviz kurunu doğrudan politika odağı haline getirdi. TL’nin değer kazanması enflasyon hedeflemesi kapsamında bir ara hedef haline geldi.

Enflasyon 2024 sonunda TCMB’nin tahmininden önemli ölçüde daha yüksek olabilir (HSBC Economics’e göre yüzde 47,9). Ancak bu durumda, Merkez Bankası’nın para politikasını daha da sıkılaştıracağını ve bunun da yüksek enflasyonun döviz üzerindeki olumsuz etkilerinin bir kısmını telafi edeceğini varsayıyoruz.”

Paylaşın

JPMorgan’dan Yıl Sonu Dolar Kuru Tahmini: 36 Lira

Merkezi New York’ta bulunan ABD yatırım bankası JPMorgan, 2024 yıl sonu Dolar kuru tahminini 34 lira seviyesinden 36 lira seviyesine revize etti. Dolar, bugün, 30 lira seviyesini aşarak rekor kırdı.

Dolar/TL tahminini revize eden JPMorgan, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Lirada son aylardaki değer kaybı trendi rezerv biriktirme ve nominal kur performansı arasında ödünleşim olduğuna işaret ediyor. Kısa vadede bu trend yerel para birimine girişleri engelliyor ve dezenflasyon süreci için zorluk teşkil ediyor” ifadelerine yer verdi.

Açıklamanın devamında, “Ancak yatırımcılar için bu değer kaybı vadeli işlemlerde fiyatlananın altında olduğu sürece, ki önümüzdeki aylarda da öyle olacağını düşünüyoruz, TL yine de makul toplam getiri imkanı sunuyor” denildi.

Merkezi New York’ta bulunan ABD yatırım bankası JPMorgan, JPMorgan Dolar/TL tahminini revize etti.

Aralarında Saad Sıddiqui ve Fatih Akçelik’in de olduğu stratejistler yayımladıkları raporda “Pozitif reel getiriler ve ucuz değerlemeler lira için reel olarak değer kazanma potansiyeli argümanını ortaya koyuyor. Ancak bu, dezenflasyon sürecine devam edilmesine bağlı” dedi.

BloombergHT’nin aktardığı rapora göre, Belirtilen politika hedefleri ve şu ana kadarki uygulamalar cesaret verici. Ancak bu ilk kazanımların konsolidasyonu ve sağlamlaştırılması için yatırımcıların enflasyonun sürekli bir düşüş yolunda olduğuna dair devam eden kanıtlara ihtiyacı olacak.

Raporda, “Lirada son aylardaki değer kaybı trendi rezerv biriktirme ve nominal kur performansı arasında ödünleşim olduğuna işaret ediyor. Kısa vadede bu trend yerel para birimine girişleri engelliyor ve dezenflasyon süreci için zorluk teşkil ediyor” denildi.

Raporda, ayrıca, “Ancak yatırımcılar için bu değer kaybı vadeli işlemlerde fiyatlananın altında olduğu sürece, ki önümüzdeki aylarda da öyle olacağını düşünüyoruz, TL yine de makul toplam getiri imkanı sunuyor” ifadelerine yer verildi.

Serbest piyasalarda, dolar alış 29,96 satış fiyatı 30,01 seviyelerinde işlem görürken, euro alış fiyatı 32,98 satış fiyatı ise 33,07 lira seviyelerinde seyrediyor.

Paylaşın

2023 Yılında En Çok Altın Kazandırdı

2023 yılında külçe altın, yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu. Külçe altını sırasıyla, Euro, Dolar, Borsa ve Devlet İç Borçlanma Senetleri yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Finansal Yatırım Araçlarının Reel Getiri Oranları Aralık 2023 verilerini açıkladı.

Buna göre; Aylık en yüksek reel getiri, yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) ile indirgendiğinde yüzde 8,04, tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ile indirgendiğinde ise yüzde 6,16 oranlarıyla DİBS’te gerçekleşti.

Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde; yatırım araçlarından külçe altın yüzde 4,29, Euro yüzde 1,41, mevduat faizi (brüt) yüzde 1,16 ve Amerikan Doları yüzde 0,40 oranlarında yatırımcısına reel getiri sağlarken, BIST 100 endeksi yüzde 2,84 oranında yatırımcısına kaybettirdi.

TÜFE ile indirgendiğinde; külçe altın yüzde 2,48 oranında yatırımcısına reel getiri sağlarken; Euro yüzde 0,35, mevduat faizi (brüt) yüzde 0,60, Amerikan Doları yüzde 1,35 ve BIST 100 endeksi yüzde 4,53 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.

Külçe altın, üç aylık değerlendirmede; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 9,39 oranında, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 5,46 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu. Aynı dönemde BIST 100 endeksi, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 10,25, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 13,48 oranında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.

Altı aylık değerlendirmeye göre BIST 100 endeksi; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 13,09, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 3,26 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı olurken; aynı dönemde DİBS, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 32,06, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 37,97 oranlarında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.

Finansal yatırım araçları yıllık olarak değerlendirildiğinde külçe altın; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 24,79, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 9,22 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu.

Yıllık değerlendirmede, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde; yatırım araçlarından, Euro yüzde 11,41, Amerikan Doları yüzde 8,06 ve BIST 100 endeksi yüzde 2,30 oranlarında yatırımcısına reel getiri sağlarken; mevduat faizi (brüt) yüzde 20,30 ve DİBS yüzde 46,71 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.

TÜFE ile indirgendiğinde Euro yüzde 2,49, Amerikan Doları yüzde 5,41, BIST 100 endeksi yüzde 10,46, mevduat faizi (brüt) yüzde 30,24 ve DİBS yüzde 53,35 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.

Paylaşın

Külçe Altın, En Yüksek Reel Getiri Sağlayan Yatırım Aracı Oldu

Külçe altın, yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) indirgendiğinde yüzde 25,48, tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ile indirgendiğinde ise yüzde 10,19 oranlarında yatırımcısına yıllık en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu.

Haber Merkezi / Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde; yatırım araçlarından BIST 100 endeksi yüzde 21,16, Euro yüzde 14,64 ve Dolar yüzde 8,18 oranlarında yatırımcısına reel getiri sağlarken; mevduat faizi (brüt) yüzde 19,37 ve Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) yüzde 47,49 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.

TÜFE ile indirgendiğinde BIST 100 endeksi yüzde 6,40 ve Euro yüzde 0,67 oranlarında yatırımcısına reel getiri sağlarken; Dolar yüzde 4,99, mevduat faizi (brüt) yüzde 29,19 ve DİBS yüzde 53,88 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Finansal Yatırım Araçlarının Reel Getiri Oranları Kasım 2023 verilerini açıkladı. Buna göre; Aylık en yüksek reel getiri, yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) ile indirgendiğinde yüzde 2,47, tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ile indirgendiğinde ise yüzde 2,00 oranlarıyla külçe altında gerçekleşti.

Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde; yatırım araçlarından Euro yüzde 2,27 oranında yatırımcısına reel getiri sağlarken; Dolar yüzde 0,02, mevduat faizi (brüt) yüzde 0,54, BIST 100 endeksi yüzde 4,90 ve Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) yüzde 5,85 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi. TÜFE ile indirgendiğinde; Euro yüzde 1,80 oranında yatırımcısına reel getiri sağlarken; Dolar yüzde 0,47, mevduat faizi (brüt) yüzde 1,00, BIST 100 endeksi yüzde 5,34 ve DİBS yüzde 6,27 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.

Külçe altın, üç aylık değerlendirmede; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 1,14 oranında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlarken; TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 2,06 oranında yatırımcısına kaybettirmiştir. Aynı dönemde DİBS, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 22,36, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 24,82 oranında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.

Altı aylık değerlendirmeye göre BIST 100 endeksi; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 29,31, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 23,12 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı olurken; aynı dönemde DİBS, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 43,43, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 46,13 oranlarında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.

Finansal yatırım araçları yıllık olarak değerlendirildiğinde külçe altın; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 25,48, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 10,19 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu.

Yıllık değerlendirmede, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde; yatırım araçlarından BIST 100 endeksi yüzde 21,16, Euro yüzde 14,64 ve Dolar yüzde 8,18 oranlarında yatırımcısına reel getiri sağlarken; mevduat faizi (brüt) yüzde 19,37 ve DİBS yüzde 47,49 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi. TÜFE ile indirgendiğinde BIST 100 endeksi yüzde 6,40 ve Euro yüzde 0,67 oranlarında yatırımcısına reel getiri sağlarken; Dolar yüzde 4,99, mevduat faizi (brüt) yüzde 29,19 ve DİBS yüzde 53,88 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.

Paylaşın

Deutsche Bank’tan 2024 Yıl Sonu Dolar Tahmini: 38 Lira

Dünyanın en büyük bankalarından Deutsche Bank, Türkiye için 2024 yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 41,1 olurken, bankanın 2024 yıl sonu Dolar tahmini ise 38 lira oldu.

Banka, Merkez Bankası’nın (TCMB) faizi iki kez 250’şer baz puan artırarak ocak ayında yüzde 45’e çıkaracağını tahmin etti.

BloombergHT’nin aktardığına göre; Deutsche Bank analistleri, enflasyon görünümü, potansiyel portföy girişleri ve ortodoks politikaya bağlılığın bir sonucu olarak 2024’te “iyi performans” sergilemesi için Türk lirasında alan görüyor.

6 Aralık’ta yayınlanan raporda, “Kümülatif enflasyonun tahmin aralığının alt sınırına (Yüzde 40-45) gelmesi durumunda bu, toplam getiri açısından TL’yi cazip hale getirir” denildi.

Banka, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faizi iki kez 250’şer baz puan artırarak Ocak ayında yüzde 45’e çıkaracağını tahmin etti.

Analistler TCMB’nin 2024 yılının son çeyreğinde faiz indirimine gitmesini ve politika faizini 2024 sonuna kadar yüzde 40’a çekmesini bekliyor.

Analizde, “Enflasyonun baz etkileri nedeniyle önemli ölçüde düşeceği üçüncü çeyrekten itibaren faiz indirimi olasılığını, özellikle de büyüme ve istihdam ciddi bir baskı altına girerse, göz ardı edemeyiz” değerlendirmeleri yer aldı.

Analistler 2024 yıl sonu için enflasyonun yüzde 41,1 olacağını öngörürken, Dolar/TL için de 38 tahminini yaptı.

Paylaşın

Dev Bankadan Dolar Tahmini: 2024’te 35,93, 2025’te 41,59 TL

ABD merkezli dev yatırım bankası Citi, doların 2024’te ortalama 35,93, 2025’te ortalaması 41,59 lira olacağını tahmin etti. Banka 2023 yılı için ise doların ortalaması 25,99 lira olacağını öngördü.

Enflasyona ilişkin de değerlendirmede bulunan Citi, enflasyonun 2024’te yüzde 62,7’ye yükseleceğini ve 2025’te yüzde 27,7’ye düşeceğini tahmin etti.

Birgün’ün aktardığına göre; Citi, bugün yayınladığı raporda, daha sıkı finansal şartlara bağlı olarak Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) büyümesinin yavaşlayacağını öngörürken, bu yıl yüzde 4,2 olmasını beklediği büyüme oranını 2024’te yüzde 0,4’e yavaşlayacağını tahmin etti. 2025 yılı için büyüme oranı beklentisini yüzde 3,5 olarak ortaya koydu.

Citi, Türkiye’de bu yıl yüzde 53,9 olacağını öngördüğü Tüketici Fiyat Endeksi’nin (TÜFE) 2024’te yüzde 62,7’ye yükseleceğini ve 2025’te yüzde 27,7’ye yavaşlayacağını da tahmin etti.

İşsizlik oranının bu yıl yüzde 9,6, 2024’te yüzde 12,4 ve 2025’te yüzde 12,1 olması beklenirken, dolar/TL paritesi için 2024 ortalama 35,93, 2025 ortalaması 41,59 olarak tahmin edildi. Bu yıl için dolar/TL ortalaması 25,99 olarak öngörüldü. Raporda ayrıca 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimlerinin ardından görünümle ilgili büyük bir belirsizliğin olduğu belirtildi.

Citi’nin değerlendirmesi şöyle: “Beklenenden daha güçlü bir büyüme performansı sergilenen bir yılın ardından, 2024 yılında ekonomik faaliyetlerde gözle görülür bir yavaşlama bekliyoruz. Sıkılaşan finansal koşullar ve zayıflayan küresel faaliyetler nedeniyle yumuşayan ihracatın da etkisiyle, bu yıl yüzde 4,2 olarak tahmin edilen GSYH büyümesinin 2024 yılında yüzde 0,4’e gerilemesini bekliyoruz.

Bize göre, Mart 2024’te yapılacak yerel seçimlerin ardından görünümle ilgili büyük bir belirsizlik söz konusu. Seçimlerden sonra yetkililerin normalleşme/sıkılaşma sürecine devam edip etmeyeceği ya da alışılmışın dışında politikalara dönüp dönmeyeceği yatırımcı duyarlılığının şekillenmesinde önemli bir rol oynayacaktır.

Her ne kadar baz senaryomuzda ilk senaryoyu kullansak da, Orta Doğu’daki çatışmalar ve ekonomik faaliyetlerde öngörülen keskin düşüş zaten zorlu olan görünümü daha da karmaşık hale getirebilir.

Ayrıca, 2024 yılında GSYH’nin yaklaşık yüzde 6,5’i olarak öngörülen nispeten yüksek bütçe açığı, yetkililere olumsuz şoklara karşı koymak için sınırlı bir politika alanı bırakmaktadır.

Yabancı yatırımcıların Türk varlıklarına olan düşük maruziyetine rağmen, belirtilen zorlu arka planın, düşük makroekonomik görünürlüğün ve büyük dış finansman gereksinimlerinin para birimi ve tahviller için zorlu bir görünüme işaret ettiğine inanıyoruz.”

Paylaşın

TÜİK Açıkladı: Son Bir Yılda En Çok Borsa Kazandırdı

Finansal yatırım araçları içerisinde BIST 100 endeksi; yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) ile indirgendiğinde yüzde 65,47,  tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ile indirgendiğinde ise yüzde 51,04 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu.

Haber Merkezi / Yıllık değerlendirmede, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde; yatırım araçlarından külçe altın yüzde 13,96 ve euro yüzde 7,83 oranlarında yatırımcısına reel getiri sağlarken, dolar yüzde 0,01, mevduat faizi (brüt) yüzde 21,57 ve DİBS yüzde 43,30 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.

TÜFE ile indirgendiğinde külçe altın yüzde 4,02 oranında yatırımcısına reel getiri sağlarken, euro yüzde 1,57, dolar yüzde 8,73, mevduat faizi (brüt) yüzde 28,42 ve DİBS yüzde 48,24 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Finansal Yatırım Araçlarının Reel Getiri Oranları Eylül 2023 verilerini açıkladı.

Buna göre; Eylül ayında en yüksek reel getiri, yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) ile indirgendiğinde yüzde 3,14, tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ile indirgendiğinde ise yüzde 1,81 oranlarıyla BIST 100 endeksinde gerçekleşti.

Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde; yatırım araçlarından mevduat faizi (brüt) yüzde 1,69, dolar yüzde 3,16, külçe altın yüzde 3,59, euro yüzde 5,18 ve Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) yüzde 11,45 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi. TÜFE ile indirgendiğinde; mevduat faizi (brüt) yüzde 2,96, dolar yüzde 4,41, külçe altın yüzde 4,83, euro yüzde 6,41 ve DİBS yüzde 12,59 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.

BIST 100 endeksi, üç aylık değerlendirmede; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 26,01, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 19,35 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu. Aynı dönemde DİBS, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 28,27, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 32,06 oranlarında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.

Altı aylık değerlendirmeye göre BIST 100 endeksi; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 23,06, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 18,33 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı olurken, aynı dönemde DİBS, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 39,75, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 42,06 oranlarında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.

Finansal yatırım araçları yıllık olarak değerlendirildiğinde BIST 100 endeksi; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 65,47, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 51,04 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu.

Yıllık değerlendirmede, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde; yatırım araçlarından külçe altın yüzde 13,96 ve euro yüzde 7,83 oranlarında yatırımcısına reel getiri sağlarken, dolar yüzde 0,01, mevduat faizi (brüt) yüzde 21,57 ve DİBS yüzde 43,30 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.

TÜFE ile indirgendiğinde külçe altın yüzde 4,02 oranında yatırımcısına reel getiri sağlarken, euro yüzde 1,57, dolar yüzde 8,73, mevduat faizi (brüt) yüzde 28,42 ve DİBS yüzde 48,24 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.

Paylaşın