Bahçeli, “Hükümet İstifa” Diyen Tribünleri Hedef Aldı

Partisinin Meclis’teki grup toplantısında konuşan MHP Lideri Bahçeli, “Türkiye’nin depremin ağır sonuçlarıyla kıyasıya mücadele ettiği süreçte Türk futbolunu lekelemeye, kutuplaşma dalgasını sahaya yansıtmaya çalışanlar alçakça bir kurgunun içinde. Hükümeti istifaya davet etmek, bir avuç holigan gruba sipariş verilmiş iç ve dış zillet komplosudur” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Tribünler çürük sloganların atılacağı mekanlar olamaz. Tribünler çürük siyasi sloganların atılacağı mekanlar olamaz. Kalabalıkların arasına sızarak devlete ve hükümete meydan okuyanların önce tespiti ardından da tecziyesi mutlaka yapılmalıdır.”

Bahçeli, Beşiktaş üyeliğinden ayrıldığını hatırlattı ve şöyle dedi: “Beşiktaş Jimnastik Kulübü üyeliğinden ayrıldığımı bildiriyorum. Bundan böyle ben artık Karagümrüklüyüm.”

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) düzenlenen grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Bahçeli’nin konuşmasından satır başları şöyle:

“Tarih sürecini felaketlere göğüs gererek ayakta kalmayı başarmış toplum ya da milletlerin marifet ya da mükafatı olarak tarif etmek yanlış olmasa gerektir. Türk milletinin hem tarih yapan hem de tarih yazan bir millet olduğu hemen fark edilecektir.

Felaketler karşısında günübirlik tavır ve tepkiden daha kalıcı davranış güzelliği gelişmiş ve yerleşmiştir. 6 Şubat 2023 tarihindeki depremler yaygın bir kayba yol açmıştır. 7’den 70’e her vatandaşımızı hüzünle sarsmıştır.

20 Şubat 2023 tarihinde Defne’deki deprem ile dün meydana gelen deprem acılarımıza acı katmış, endişelerimizi artırmıştır. Depremde hayatını kaybeden vatandaşlara rahmet diliyor, yaralılarımıza şifa diliyorum.

Bölgeye günlük 10 binin üzerinde çadır sevk edilmektedir. Çarpıcı gerçekler ortadadır. Devleti ve hükümeti suçlayan güruh arızalıdır, art niyetlidir. 130 noktada konteyner kentler hayata geçirilmektedir. Depremlerde zarar gören insan sayımız çok fazladır.

Fitne fesat yumağına dönen bazı münafık siyasetçilerin çadır üzerinden sürdürdükleri iftira sağanağına rağmen çadırların kurulumu gerçekleştirilmiş, çalışmalar devam etmektedir. Şu ana kadar 287 çadır kent kurulmuştur.

İster istemez bazı eksikliklerin temininde aksaklıklar normaldir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti görevinin başındadır, mağdur vatandaşların yanındadır. Hiç kimse yalnız, kimsesiz değildir. Siyasi ve ekonomik rant devşirmeye heveslenenlerin arayışı bozgunculuktur.

Çok kırılgan ve nazik günlerde Türk sporunu siyasi kutuplaşmaya çekmek isteyenler, tribünleri ajan provokatörlere teslim edenler tarihi yanlışın tam ortasındadır.

Stadyumlarda ‘Hükümet istifa’ denilmesi depremzede kardeşlerimize saygısızlıktır. Türk futbolunu lekelemeye, sporu siyasileştirmeye çalışanlar alçakça bir kurgunun içindedir.

Hükümete istifaya davet etmek, tribünlerde kaosa heves etmek bir avuç fanatiğe sipariş verilmiş zillet komplosudur. Herkes yerini, yurdunu, haddini bilmelidir. Zilletin değirmenine su taşıyanlar ülkesine ve milletine sırt dönmüş odaklardır.

Devlete ve hükümete meydan okunmasını provoke edenlerin tespiti yapılmalı, Türk sporu karanlık dehlizden el birliği ile çıkarılmalıdır. Bu olana kadar Beşiktaş’tan ayrıldığımı tekraren ifade etmeyi milletime addediyorum. Bundan böyle ben artık Karagümrüklüyüm. Karagümrük’e gönül veren bir kişi olarak hayatımı devam ettireceğim.

Yaralar hızla sarılmakta, her insanımızın elinden tutulmakta, hiç kimse aç ve açıkta bırakılmamaktadır. Devlet çevik ve çelik iradesiyle alandadır, milletiyle iç içedir.

11 ilimizi kapsamına alan yeni yerleşim alanlarının haritası paylaşılmış, bölge insanı derin bir nefes almıştır. İlk etapta 199 bin 739 kalıcı konut ile 73 bin köy evi yapılması planlanmıştır. Yapılan binaların ilk teslimatının 7 ay sonra gerçekleşmesi beklenmektedir.

Yeis ve yılgınlığa hiç gerek yoktur. Cumhur İttifakı vatandaşların konutlarını yapacak, deprem travmasını telafi edecektir.

“Ne ara bu kadar devlet ve millet düşmanı türemiştir?”

Bazı köşe yazarları, tetikçi medya organları orman alanlarının da konut için kullanılacağını hangi bilgi ve belgeye dayanarak söylemektedir. Orman vasfını kaybetmiş alanlara konut yapmanın neresinde sakınca olacaktır?

Tefrikadan beslenen, tıyneti tartışmalı olan zevat ne iyi günümüzü paylaşacak ne kötü günümüzü kalbinde hissedecektir. Düşünüyorum da ne ara bu kadar devlet ve millet düşmanı türemiştir?

Sahne alan tahammülsüzlükler, seyrekleşen bağlılıklar, sertleşen acımasızlıklar, seviyesizlikler ne kadar fırsat düşkünü olduklarını açıkça teyit etmişlerdir.

Sayın Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı adayı olmak, Türk milletine muhabbetten daha mı önceliklidir? Cumhurbaşkanı seçimi konusunda CHP’den yetki almak neyi değiştirecektir?

Muhalefet olmak devleti ayağa düşürmek için çırpınmak değildir. Kentsel dönüşüme itiraz eden bu Kılıçdaroğlu değil miydi? İmar affıyla ilgili kanun teklifini veren bu CHP değil miydi? Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı, nasıl olacağı bir numaralı gündem konularıdır.

Zillet ittifakının Cumhurbaşkanı adayı belirleme süreci sarpa sarmıştır. Aday kim olursa olsun artık önemsiz ve değersizdir. Türkiye olağanüstü dönemden geçmektedir. Yeniden ayağa kaldırılacak 11 il vardır ve bu hedef gerçekleştirilecektir. Altılı masa enkazın altından kalkamaz, yıkımı kaldırmaz.

Paylaşın

Bahçeli’nin “Not Aldığımız Bilinmelidir” Sözlerine Kılıçdaroğlu’ndan Tepki

MHP Lideri Bahçeli’nin, “Depremden menfaat devşirmenin arayışında olanlar ahlaksızlığın markalarıdır. Bunları tek tek not aldığımız da çok iyi bilinmelidir.” sözlerine CHP Lideri Kılıçdaroğlu sert tepki gösterdi.

Haber Merkezi / Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından verdiği yanıtta, “Halka, defter tutuyoruz, not ediyoruz diye tehdit savuran beceriksizler!

Şov yapmayı bırakın, geçen iki haftada depremzedelere çadır, konteyner ve mobil duş-tuvalet götüremediniz. İnsanlar soğuk yüzünden az hasarlı evlerine dönmek zorunda kaldılar. Yardımları halka ulaştırın!” ifadelerini kullandı.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bugün partisinin TBMM’deki grup toplantısında yaptığı konuşmada şunları söylemişti:

“Yalan haber yayan, dedikodu çıkaran, malumat kirliliğine umut bağlayan siyasi yamyamlığa heves eden kim varsa insanlığı kuşkulu ve tartışmaya açıktır. Fırsatçılığın karanlığından istifade ede etiketleri arttıranlar, kiraları artıranlar, kasasını doldurmak için hareket edenler bu milletin bir ferdi olamayacağı gibi şerefli de sayılamazlar

Depremden Menfaat devşirmenin arayışında olanlar ahlaksızlığın markalarıdır. Bunları tek tek not aldığımız da bilinmelidir.”

Paylaşın

MHP Lideri Bahçeli’den Seçim Tarihi Mesajı

Partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuşan MHP Lideri Bahçeli, “Yere batsın sizin siyasetiniz. Böyle ucuz ve meczup siyasete nasıl saparsınız? Rahat olun, biraz sabredin Türk milleti sizin boyun ölçünüzü yakında sandığa gömerek ilan edecektir. Ne sandıktan kaçarız ne de demokrasiyi yok sayarız. Zillet ittifakı paranoyaktır” dedi.

Haber Merkezi / MHP Lideri Bahçeli, “Böylesi afet dönemlerinde heyecan, hüzün ve duygusal taşkınlık akıl ve şuurun önündedir. Hayata tutunma gayreti ve insanları kurtarma çabası olağanüstü bir haldir. İnsan olanın ruhu, canı, acısı, vicdanı vardır. Yalan haber yayan, dedikodu çıkaran siyasi yamyamlığa heves eden kim varsa insanlığı kuşkuludur. Bunlara insan demek, insan olana saygısızlıktır” ifadelerini kullandı.

Bahçeli, “Milli felaketlerde ortak aidiyet paydasında uzlaşamayanlar, insani değerlere yabancılaşan mihraklardır. Türkiye devasa bir musibetin tesirindedir. Türkiye’miz doğal afetlerin risklerine her zaman açıktır. Deprem bilimciler tarafından Kahramanmaraş depremi dünya üzerinde karada meydana gelen en büyük depremlerden birisi olarak tanımlanmıştır” dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM’de partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Bahçeli’nin açıklamaları şöyle:

Depremden menfaate devşirmek isteyenler hata yapar. Milli felaketlerde ortak aidiyet ve hassasiyet paydasında uzlaşamayanlar insani değerlere her yönüyle yabancılaşan mihraklardır.

Fırsatçılığın karanlığından istifade ede etiketleri arttıranlar, kiraları artıranlar, kasasını doldurmak için hareket edenler bu milletin bir ferdi olamayacağı gibi şerefli de sayılamazlar. Depremden Menfaat devşirmenin arayışında olanlar ahlaksızlığın markalarıdır. Bunları tek tek not aldığımız da bilinmelidir.

Tektonik mirası, jeolojik müktesebatı, meteorolojik özellikleri ile Türkiyemiz doğal afetlerin risk ve tehlikelerine her zaman açıktır.

Depremi fırsata çevirenler, kasasını dolduranlar, bu milletin ferdi olamayacağı gibi şerefli de sayılamazlar. Depremler ve afetler bundan sonra da yaşanacaktır.

İstanbul için dillendirilen felaket senaryolarının bütün ihtimallerini değerlendirip muhtemel depremlere hazırlıklı olmalıyız.

Depreme ve ilgili yönetmeliklere uygun, dayanıklı binalar yapmaktan başka seçenek yoktur. Hiç kimsenin gözünün yaşına bakılmamalıdır. Kaybedecek zamanımız yoktur. Cumhur İttifakı olarak biz bu ağır yükü kaldırırız. Bedeli ne olursa olsun Türkiye’mize sahip çıkarız.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 2021 yılında açıklanan yeni kentsel dönüşüm vizyonuna göre 6.7 milyon riskli yapı tespit edilmiştir. Acilen eyleme geçmek lazımdır. Her yıl 300 bin binanın dönüştürülmesi planlanmıştır. Doğal afetler bundan sonra da kaçınılmaz şekilde yaşanacaktır. Etkin bir denetim mekanizması ile hiç kimsenin gözünün yaşına bakılmamalıdır.”

Yapı stokunun yüzde 70’nin 1999 öncesi yapıldığı dikkate alındığında bir an önce harekete geçilmelidir. Muhtemel depremlere hazır olmalıyız. Kaybedecek zamanımız yoktur.

Devlet her şeye hakimdir. İftiralar ise beyhudedir. Acımız büyüktür.

Dayanışma olmadan geleceği kucaklamak mümkün değildir. Şehirlerimizi yeniden inşa edecek gücümüz vardır. Hükümet verimli ve etkin bir yöntemle yaraları sarıyor.

Türkiye’nin yıkımını bel bağlayan çürük çarık zihniyetlerin maalesef gözünü siyasi ikbal hırsı bürümüştür. İktidarın kaybetmesi uğruna vatanın ve milletin kaybetmesine oynayanlarla nasıl bir arada yaşayacağız.

Kahramanmaraş depreminin enine boyuna tüm boyutlarıyla konuşulacağı günler elbet gelecek. Sorumlulardan adalet önünde hesap sorulacaktır. Yıkılan binalarla ilişkili olan ahlaksız müteahhitlerin kapsamına alan o soruşturma süreci de işlemektedir.

Seçim tartışmaları

Ayrıca bir insanımız dahi enkaz altındayken haksız ve hayasız siyasi eleştiri yapmak, seçim tarihi ile spekülasyon üretmek vebaldir. Bu vebal zillet ittifakını teşkil eden her partinin hissesine eşit olarak düşmüştür.

Arama kurtarma faaliyetleri devam ederken devleti ve hükümeti sistematik şekilde suçlamak terbiyesizliktir. Siyasi hesap yapıyor olmak insafsızlıktır.

Diyorlar ki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yüzünden acılar artmış. Afet iyi yönetilememiş. Diyorlar ki yardım faaliyetlerinin doğru koordine edilemediğinden felaketin boyutları vahim seviyeye ulaşmış. Ülkemizin en acil ihtiyacının yeni ve etkin bir iktidar olduğunu kaydetmişler.

Sizde hiç mi Allah korkusu kalmadı? Yere batsın sizin siyasetiniz. Böyle bir ucuz ve meczup siyasete nasıl saparsınız? Rahat olun, biraz sabredin, Türk Milleti sizin boyun ölçünüzü yakında sandığa gömerek ilan edecektir. Ne sandıktan kaçarız ne demokrasiyi yok sayarız. Acılarımızın ortasında seçim polemiği yapan zillet ittifakı paranoyaktır. Askerler nerede dediler, kahramanlar her yerdeydi.

Karamsarlık aşılayıp kriz ikmali yapan bu kimliksizler koordinasyondan ne anladıklarını, nereye varmak istediklerinin mertçe açıklayacak yürekliliğe sahipler midir?”

Paylaşın

Ahbap Ve BaBaLa TV MHP Lideri Bahçeli’nin Hedefinde

Meclis’teki grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bağışlarla depremzedelere yardım götüren Haluk Levent’in başkanı olduğu Ahbap Derneği ve YouTube’daki Babala TV’nin kurucusu Oğuzhan Uğur’u hedef aldı.

Haber Merkezi / MHP Lideri Bahçeli, “Devleti bir kenara itip ahbap çavuş ilişkisi içinde yardım toplanması bizim nazarımızda yanlıştır. Devletin yapamadığı, yatıştıramadığı, yetiştiremediği ne vardır ki Ahbapçılar ve Babalacılar akbaba gibi kanat çırpmaktadır. Bu sahtekarlar Türk televizyonunda yer almamalıdır” dedi.

Haluk Levent’ten Devlet Bahçeli’ye yanıt

Ahbap’ın kurucusu, sanatçı Haluk Levent, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Bahçeli’ye yanıt verdi. Levent, “Daha dün MHP milletvekilleri çadır kentimizi ziyarete gelmişti. Sayın Devlet Bahçelinin danışmanlarının kendisini yanlış yönlendirdiğini düşünüyorum. Ben her gün devletin kurumları ile çalışıyor ve bunu yazıyorum. Zaten kurumlar arası işbirliği olmadan başarı olmaz” ifadesini kullandı.

Bahçeli, yardıma gelen ülkelere de teşekkür ederken muhalefete yüklendi: “Matem günlerimizde nasıl bir vicdanla oy avcılığına tenezzül edebildiler? Fransa’da yayımlanan, Hz.Peygamber’e ve mukaddesatımızın emanetlerine zaman zaman saldıran Charle Hebdo dergisiyle CHP’nin başındaki zat arasında bir fark göreniniz var mıdır? ‘Hükümet depremle başa çıkamıyor’ diye başlık atan İngiliz The Economist dergisiyle; ‘Devlet nerede, ses var devlet yok, iktidar enkaz altında, halkın üstüne çöken AKP-MHP rejimidir’ manşetleri atan gazeteler arasında en küçük bir başkalık söz konusu mudur? ‘Sorun sensin Erdoğan’ diyen terörist Demirtaş ile ‘suçlu Erdoğan’dır’ diyen Kılıçdaroğlu demir bir paranın yazı ve turası değil midir?”

Yardım çalışmalarının gecikmesine atıf yaparak, “Böyle bir devletin düşmanı olmak meşrudur” ifadelerini kullanan TİP Milletvekili Ahmet Şık’a yönelik sert ifadeler kullanan Bahçeli, “Meclis’ten yaka paça atmak güvenlik konusudur” dedi.

Çok tartışılan kararla üniversitelerin 3 aylık süre zarfında uzaktan eğitime geçmesini de değerlendiren Bahçeli, bu karara sıcak baktıklarını kaydetti.

Bahçeli, Kahramanmaraş depremlerinin ardından bölgeyi ziyaret etmemesini eleştirenlere yanıt verdi. “Titiz ve hassas kurtarma çalışmalarını meşgul etmemek için gelişmeleri Ankara’dan takip ettim” diyen Bahçeli, depremlerde etkilenen iller ziyaret edeceğini açıkladı:

“Osmaniye, Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Diyarbakır, Şanlıurfa, Gaziantep, Kilis, Adana ve Malatya’da milletimle tek ses olacağım, sırayla ziyaret edeceğim.”

‘MHP nerede’ diye soranları ciddiye alıp cevap verecek değilim. Biz her yerdeyiz. Beton blokların arasında can arayan, yetim yavruların başını okşayan, tabutlara omuz veren, milletin derdiyle dertlenen yürekleriz. ‘Deprem bölgesinde her şey var, sadece devlet yok’ diyen kanı bozuklara söylüyorum, devlet baktığınız her yerde tüm heybetiyle hakimdir. Kimse kusura bakmasın, ‘devlet yok’ diyen karakter yoksulları, iç işgal cephesinde konuşlanmış işbirlikçi sefillerdir. Bunlar baksa da göremez, görse de itiraf edemez.”

Paylaşın

Kılıçdaroğlu’nun ‘Ben Kemal, Geliyorum’ Sözlerine Bahçeli’den Tepki

Tekirdağ’da partisinin düzenlediği mitingde konuşan MHP Lideri Bahçeli, CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun ‘Ben Kemal Geliyorum’ açıklamasını eleştirerek, “Kılıçdaroğlu can sıkıntısından gece gündüz film izliyor, zıvanadan çıkmış, paralel bir evrene geçmiş” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Merhum Cüneyt Arkın’ın başrolünü oynadığı ve 1976 yılında vizyona giren ‘Hınç’ isimli filmden aşırdığı bir sözü kendisine uyarlayan Kılıçdaroğlu gelse ne yazar gelmese ne yazar. Geleceği varsa göreceği de var diyerek meydan okuyoruz.”

MHP Lideri Bahçeli, ayrıca, 14 Mayıs’ta yapılması öngörülen seçim için henüz adayını açıklamayan Millet İttifakı’na seslendi. “Adayınızı ne zaman açıklayacaksınız?” diye soran MHP lideri, “Bunlar adaysız ve akılsız şekilde siyasi arenada dolaşmakta. ‘Kazanacak aday’ açmazı, zillet partilerini birbirine düşürmüştür. İP, CHP’ye kazan kaldırmıştır. Açıkça görülüyor ki 6’lı Masa ortadan çatlamıştır” şeklindeki iddiasını dile getirdi.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Tekirdağ Cumhuriyet Meydanı’nda “Aziz Milletim Sıra Sende” temalı açık hava toplantısında açıklamalarda bulundu. Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

” Türk milleti bağımsızlığının ve varlığının bedelini şehit kanlarıyla ödemiştir. Türk ve Türkiye Yüzyılı, Türk milletinin yüksek vasfının kardeşlik ve kader ortaklığının mükafatı ve methiyesi olacaktır. 115 yıldır anayasal çatının ve demokratik arayışların kanadı gibi gösterilen eşitlik ve hürriyet temeller arasındadır. Devletimizin asıl gündemi kuruluşundan itibaren sürekli ilerleyişi gözetmek üzerine kurgulanmıştır. Hiçbir Türk vatandaşı bu ülkenin ötekisi değildir.

Türkiye parmak sallanacak ülke değildir. Küresel oyunlara milli güvenliğimizi tehlikeye atan ablukalara karşı duracağız. Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceği yabancı başkentlerden belirlenemez. Sandık New York’ta, Londra’da kurulmayacak, sayım Brüksel’de yapılamayacak. Zalimler hükmü aziz millete sökmeyecek. Bunlar teslim bayrağı çekmiş siyaset acizleridir. Hiçbir milli konu umurlarında değildir.

Ortak mutabakat metninde FETÖ’cülere af vaadi, Pensilvanya’ya muhabbet, KHK’lılara ümit, PKK’ya açık çek, HDP’ye güvence, söz ve uzatılmış kirli eller vardır.

“Altılı masa ortadan çatlamıştır”

14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerine az bir süre kala zillet ittifakının adayı hala yoktur. Kazanacak aday çıkmaz zillet partilerini birbirine düşürmüştür. Kılıçdaroğlu 13 Şubat’ta adayı açıklayabileceklerini söylerken, İP bir şey demektedir. Altılı masa ortadan çatlamıştır. Adayın kim olacağı konusunda kutuplaşma var. Kendi arasında anlaşmaktan mahkumdur. Adaysız şekilde arenada dolaşıyorlar. Kimlerin talimatını gözlüyorsunuz?

Cumhur İttifakı Türk milletinin can evidir. Ele geçirilemez, talan edilemez. Cumhur İttifakı’nın adayı sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır.

“Meydan okuyoruz”

Kemal Kılıçdaroğlu, film repliklerinde kendine replik belirleyecek kadar ucuzlamıştır. Sürpriz yumurtadan çıkmış gibidir. Kılıçdaroğlu ‘ben geliyorum’ diyor. Kılıçdaroğlu gelse ne yazar, gelmese ne yazar. Kimin geldiğini 14 Mayıs’ta göreceğiz. Kendisine geleceği varsa göreceği de var diyerek meydan okuyoruz.

Bunlar Batı’dan aferin bekleyen Türkiye karşıtlarıdır. Bunlar Batı’dan takdir ve teveccüh gözleyen Türkiye aleyhtarlarıdır. Onlar aferini Avrupa’da bekleyedursun bize Türk milleti yetecektir.

Küresel medya fitne nöbetindedir. Mukaddesatımıza hakaret eden iblis uşakları provokasyon nöbetindedir. 9 ülkenin konsolosluklarını kapatmaları tek kelime ile rezalettir. ABD öncü rol oynamış, kuklalarını harekete geçirmiştir. Tehdidin kaynağını açıklamaları şeref meselesidir. Madem tehdit var, kaynağı da açıklanmalıdır. Konsoloslukların kapatılması hiçbir kitaba sığmaz. Ne biliyorsanız Türkiye ile paylaşın.

Paylaşın

Bahçeli’den Millet İttifakı’na ‘Mutabakat Metni’ Tepkisi: Yıkım Beyannamesi

Partisinin Meclis’teki grup toplantısında, Millet İttifakı’nın “mutabakat metni” ve aday belirleme süreciyle ilgili konuşan MHP Lideri Bahçeli, “13 Şubat’ta cumhurbaşkanı adayını belirleyeceklermiş. Eğer karar veremiyorlarsa noter huzuruna çıkıp kura ile adaylarını tespit etmeleri de bir seçecek olarak önlerinde durmaktadır” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Buna akılları yatmıyorsa kısa ve uzun çöp çekmek suretiyle adayını çıkarabilirler. ‘O piti piti karamela sepeti’ tekerlemesi ile de adaylarını bulabilirler. Dün açıklanan mutabakat metni göz boyayan bir siyaset kofluğudur, yıkım beyannamesidir, bölücülüğe verilmiş güvencedir. Ucube bir dayatmadır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aday olup olamayacağı tartışmalarıyla ilgili de konuşan Bahçeli, “Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın adaylığına itiraz ve tepkilerini yoğunlaştırmaları, milletimizin umutlarını küllemektir. Bu beyhude çabaların sonucu elbette hüsrandır. Sayın Erdoğan’ın adaylığı bal gibi, buz gibi Anayasa’ya uygundur, ahlaken ve hukuken de meşrudur. 16 Nisan 2017 tarihli halk oylamasıyla cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilmiştir.

Bu yeni yönetim modeli nevi şahsına münhasır bir başkanlık sistemidir. Bu sistem içinde 1 dönem yetkilerini kullanan cumhurbaşkanının tekrar aday olamayacağını iddia etmek siyaseten ağır kusurdur. Yeni sistemin doğasına ve işleyiş mantığına aykırıdır.” ifadelerini kullandı.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) düzenlenen grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Bahçeli’nin konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

İftira salgınına inancımız şifasıyla karşılık veriyoruz, Merhameti de biliriz, mertliği de biliriz, hesap sormasını da biliriz. Biz bu vatan uğruna rahmetle andığımız kurt bakışlı üç bin şehit verdik. Siyasi şeceremiz, Türklüğe duyulan emsalsiz bir sevdanın potasında eriyerek hür oldu. Çelme taktılar, tökezledik ama düşmedik. Arkamızdan ittiler, sendeledik ama eğilmedik. Kuyuya attılar Yusuf olup çıktık. Mahkum ettiler “Vatan sağ olsun” dedik. Bulanık akan suların günü geldiğinde durulacağına inandık. 

‘Tarih bizden yanadır, talih bizden yanadır’

Hakkımıza sonuna kadar sahip çıkacağız. Milli haysiyetimizi ve dava onurumuzu çiğnetmeyeceğiz. ‘Dünya düşman olsa da, iman bizden yanadır. İrade bizden yanadır, istikbal bizden yanadır, istiklal bizden yanadır. Yetmez, millet bizden yanadır. Tarih bizden yanadır, talih bizden yanadır. Elleri nasır tutmuş analar bizden yanadır. Babalar, dedeler, nineler, henüz bıyığı terlememiş sabiler bizden yanadır. Türklüğün varlığı bizden yanadır. Türkiye bizim yeryüzü cennetimizdir ve sonuna kadar bizden yanadır.

MHP’ye zincir vurmak, kelepçe takmak hiçbir alçağın, hiçbir ahlaksızın harcı ve haddi değildir. Sürekli körüklenen karalama kampanyalarının, zamanı gelince sürekli gündemde tutulan karanlık senaryoların müteahhitlerinin burnundan fitil fitil getireceğiz. Kötülükleri unutursak kanımız kurusun.

Etrafımızda dolaşanları görüyoruz, zehir ve zillet saçanları takip ediyoruz, fitne yayan siyasetçileri, sözde gazetecileri, ülkeden korkakça kaçmış şerefsizleri, FETÖ’cü hainleri, bölücü mihrakları, köksüzleri, kimliksizleri rezil rüsva etmek için uygun zamanı bekliyoruz. Bize kan sıçratmak isteyenlerin alayının elinde, yüzünde ve vicdanında şehitlerimizin kanı vardır. Şeytanın uşaklarına, milletin evlatları yenilmeyecektir. İçimize sızmış işbirlikçileri ayrıca ve dikkatle değerlendireceğiz. Onları unutmayacağız.

İyi günü herkes paylaşır, mühim olan zahmetli dönemlerde bir ve beraber olmaktır. Zorlu mücadele dönemlerinde masa altına saklanıp üç maymunu oynayanlarla işimiz olamaz, kalbimiz bir atamaz ve atmayacak.

Özellikle hatırlatmak isterim ki, Türkiye’ye ve Türk milletine kalkan elleri kırmak, saldırıları engellemek ve gerekirse canımızı feda etmek bizim için şereftir. Bize FETÖ’cüler saldırıyormuş, saldırsınlar. PKK’lılar saldırıyormuş, saldırsınlar. Zillet ittifakı ağız birliği etmiş, bize iftiralarını kusuyorlarmış, yapsınlar. Himaye edenimiz Allah, destekçimiz büyük Türk milletidir. Açık hesap 14 Mayıs 2023 tarihinde sandıkta görülecektir. Partimizin zor durumda olduğunu söyleyen çapulcular vardı.

PKK’ya mütareke çağrısı yapan, Türkiye’yi zalimlere teslim etmek için tertip yapan ne kadar siyasetçi varsa Cumhur İttifakı’nın kan kaybettiğini koro halinde söylüyorlardı. Bu cürüm grubuna gerçekten yuh olsun, yazıklar olsun. Sanıyorum bunların hepsi Amasya’yı görmüştür. Amasya’dan ders almışlardır. Amasya’daki heybetten küçük dillerini yutmuşlardır. Kiralık anket şirketleri, Amasya’ya baktınız mı? Sosyal medyadaki namussuzlar, Amasya’daki şahlanışı izlediniz mi? Yeni başlıyoruz, alayınızı birden çılgına döndüreceğiz. 14 Mayıs’a kadar konuşsunlar, sonra sıra Türk milletine gelecektir.

Bıyığını kesip ayrılanlar varmış. Aramızda manen olmayanların yokluğuyla ilgilenecek değiliz, hiç olmayanları da zaten umursayacak değiliz. Bayağı senaryoların hızımızı kesmesine göz yummayacağız. Her değerimizi muhafaza ve müdafaa edeceğiz.

Her insanımızı kucaklayacağız ve kardeş bileceğiz. Her değerimizi muhafaza edeceğiz. Hiç kimsenin etnik, mezhep, ideolojik ve fikri farklılığına kafa yormayacağız. Öz dururken kabukla ilgilenmeyeceğiz, ağaca bakarken ormanı gözden kaçırmayacağız. Sanal ayrımlarla meşgul olmayacağız. Büyük bir aile olduğumuzu hiç aklımızdan çıkarmayacağız. Ve diyeceğiz ki, ‘Aziz milletim, sıra sende.’ Damarımıza basanlarla, kurumsal kimliğimize organize şekilde saldıranlarla yerin 7 kat dibine inseler de hesaplaşacağız.

Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın adaylığına itiraz ve tepkilerini yoğunlaştırmaları, milletimizin umutlarını küllemektir. Bu beyhude çabaların sonucu elbette hüsrandır. Sayın Erdoğan’ın adaylığı bal gibi, buz gibi Anayasa’ya uygundur, ahlaken ve hukuken de meşrudur. 16 Nisan 2017 tarihli halk oylamasıyla cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilmiştir. Bu yeni yönetim modeli nevi şahsına münhasır bir başkanlık sistemidir. Bu sistem içinde 1 dönem yetkilerini kullanan cumhurbaşkanının tekrar aday olamayacağını iddia etmek siyaseten ağır kusurdur. Yeni sistemin doğasına ve işleyiş mantığına aykırıdır.

“Zillet ittifakı da sıfırı çekecektir”

Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ndeki yetki ve sorumluluklarıyla yalnızca bir defa seçilmiştir. İkinci kez adaylığı tartışmasızdır. Vesayetçilerin başını kaldırması boşunadır.

Sayın Cumhurbaşkanımızın tekrar seçilmesi için geceyi gündüze katacağız. İstiyorlar ki kukla gibi yönetilen bir cumhurbaşkanı olsun. Bekliyorlar ki boyun eğen, taviz veren bir cumhurbaşkanı göreve gelsin. Geçti o günler. Suyu tersinden akıtmak geldiğimiz bu aşamada imkansızdır. Millet kararlıdır, sevdalılarını yarı yolda bırakmayacaktır. Söz milletindir, sıra milletindir. Zillet ittifakı da sıfırı çekecektir.

Kılıçdaroğlu, Cumhur İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayıyla uğraşmasın, FETÖ ve PKK’nın sırtını sıvazlayan İP Başkanı işine baksın. Bizim kararımız nettir. Sayın Recep Tayyip Erdoğan, 14 Mayıs’ta açık ara farkla seçilecektir. MHP de milletvekili sayısını beklentilerin üzerinde artıracaktır. Sabrımızı zorlamasınlar, ayranımızı kabartmasınlar. Konuşursak derinden, hiçbiri kalkamaz yerinden.

Bu gidişle seçimlere bir gün kala adaylarının kim olacağını tartışıyor olurlarsa şaşırmayacağız. Eğer karar veremiyorlarsa noter huzuruna çıkıp kurayla adaylığını tespit etmeleri de bir seçenek olarak önlerinde durmaktadır. Buna akılları yatmıyorsa kısa ve uzun çöp çekilişi yapmak suretiyle adaylarını çıkarabilirler. Bu da olmazsa ‘O piti piti, karamela sepeti’ tekerlemesiyle muhtemel adaylarını bularak ilan edebilirler. Buna yanaşamıyorlarsa Beyaz Saray’a ulak gönderip Biden’ın son talimatını alarak karşımıza çıkabilirler.

Paylaşın

MHP Lideri Bahçeli: Be Hey Gafiller, Be Hey Densizler…

Amasya’da “Aziz Milletim Sıra Sende” mitinginde konuşan MHP Lideri Bahçeli, Erdoğan’ın üçüncü kez cumhurbaşkanı adayı olacak olmasına yönelik tartışmalarla ilgili, “Sayın Cumhurbaşkanımızın adaylığına karşı çıkılmasını esas alan metin nerede hazırlanmış, hangi ülkenin büyükelçiliğinde kaleme alınmıştır?” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Be hey gafiller, be hey densizler, be hey demokrasi muhalifleri Sayın Erdoğan’ın adaylığından bu kadar mı korkuyorsunuz? Çelişkide bocalıyorsunuz, bu suretle yanlışı savunacak beyhude gerekçeleri hangi mihraklar üretip elinize tutuşturuyor?”

Bahçeli, konuşmasının devamında ise, “Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı adaylığı meşrudur, hukukidir, anayasaldır, ahlakidir, tartışmaya açan cumhura, Cumhuriyet’e savaş açan demokrasi kaçkınları, adalet inkarcıları, milli irade dolandırıcılarıdır.

Tespitimiz zillet ittifakının kaosa oynadığı yönündedir. Sandıkta alamayacağı neticeyi sokakta zorlamak için denklem kuran bir curcuna ve cukka ittifakı karşımızdadır. Bizim adayımız belli, kararımız nettir. Cumhurbaşkanı adayımız sonuna kadar Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır.” ifadelerini kullandı.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Amasya’da “Aziz Milletim Sıra Sende” mitinginde konuştu. Bahçeli’nin açıklamalarından satırbaşları şöyle:

“Türkiye’nin kader seçimlerinin eşiğindeyiz. Şimdi söz sizdedir. 14 Mayıs’ta yapılması gündemde olan genel seçimler, Türkiye’nin gelecek ümitlerini tazeleyecektir.

Önümüzdeki seçimler Türk ve Türkiye Yüzyılı’nın çatısını örecektir.

Kim ne söylerse söylesin, bizim cumhurbaşkanı adayımız belli. Adayımızın sonuna kadar arkasındayız.

Bulanık sularda balık avlama merakında değiliz. Aziz milletim sıra sende! Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır. İstikrar sürsün Türkiye büyüsün amacındayız.”

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Diyarbakır’da yaptığı bir konuşmada kullandığı “silahlara veda” ifadesine tekrar tepki gösteren Bahçeli, “İP Başkanı Diyarbakır’a gidip sıkılmadan silahlara veda mesajı vermiş, teröristlerle mütakereye, efendilerinin emriyle tamam demiştir” diye konuştu.

Erdoğan’ın adaylığı

Bahçeli, daha sonra Erdoğan’ın üçüncü kez cumhurbaşkanı adayı olacak olmasına yönelik tartışmalarla ilgili şu görüşlerini dile getirdi:

“Sayın Cumhurbaşkanımızın adaylığına karşı çıkılmasını esas alan metin nerede hazırlanmış, hangi ülkenin büyükelçiliğinde kaleme alınmıştır? Be hey gafiller, be hey densizler, be hey demokrasi muhalifleri Sayın Erdoğan’ın adaylığından bu kadar mı korkuyorsunuz? Çelişkide bocalıyorsunuz, bu suretle yanlışı savunacak beyhude gerekçeleri hangi mihraklar üretip elinize tutuşturuyor?

Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı adaylığı meşrudur, hukukidir, anayasaldır, ahlakidir, tartışmaya açan cumhura, Cumhuriyet’e savaş açan demokrasi kaçkınları, adalet inkarcıları, milli irade dolandırıcılarıdır.

Tespitimiz zillet ittifakının kaosa oynadığı yönündedir. Sandıkta alamayacağı neticeyi sokakta zorlamak için denklem kuran bir curcuna ve cukka ittifakı karşımızdadır. Bizim adayımız belli, kararımız nettir. Cumhurbaşkanı adayımız sonuna kadar Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır.”

Paylaşın

MHP Lideri Bahçeli, HDP’yi Hedef Aldı: Vakit Kaybetmeden Kapatılmalıdır

Partisinin grup toplantısında konuşan MHP Lideri Bahçeli, HDP’nin kapatılması istemiyle açılan davaya ilişkin “Anayasa Mahkemesi’nin HDP’nin talebi ile, kapatma davasının seçim sonrasına bırakılmasını görüşecek olması adalet ilkelerine aykırıdır. Bu neyin arayışı? AYM şehitlerimizin dökülen kanlarını seçim sonrasına bırakmayı da görüşecek mi? HDP vakit kaybetmeden kapatılmalıdır” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Bu bölücü ve terör yatağı kurutulmalı, hukuken defteri dürülmeli, kapısına kilit asılmalıdır. HDP’nin isteğiyle AYM’nin davayı sulandırması doğru değildir.”

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Meclis’teki grup konuşmasında gündeme yönelik açıklamalarda bulundu. Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Milletine yabancılaşmış, tarihine sırt çevirmiş, kimliğinden uzaklaşmış bir zevatın bağımsızlığı hakkıyla savunması, eşyanın tabiatına aykırıdır. Ne garip ne tuhaf bir tecellidir ki tarih tekrar etmektedir. Bu gerçek dikkatli ve uyanık hiçbir gözden kaçmış değildir. Bir hususu tarih kayıtlarında not etmek gerekir ki medeniyetler mücadelesi sürdüğü sürece, ders ve ibret alınsa bile tarihin tekerrürü kaçınılmazdır. Kapanmamış yaraları bulunanlar, nefret nöbetine girenler yine üzerimize geleceklerdir.

“HDP kapatılmalıdır hem de vakit kaybetmeksizin”

Anayasa Mahkemesi’nin “Halkın Demokrasi Partisi’nin” talebiyle 25 Ocak 2023 tarihinde kapatılma davasının seçim sonrasına bırakılmasını görüşecek olması, adalet ilkeleriyle tamamıyla aykırıdır. Bu neyin görüşmesi, neyin arayışı, neyin hazırlığıdır? AYM, şehitlerimizin dökülen kanlarını da seçim sonrasına bırakmayı görüşecek midir? HDP kapatılmalıdır hem de vakit kaybetmeksizin. Bu bölücü ve terör yatağı kurutulmalı, hukuken defteri dürülmeli, kapısına kilit asılmalıdır. HDP’nin isteğiyle AYM’ni davayı sulandırması doğru değildir.

İsveç’te geçen cumartesi günü bir sapık, bir manyak, bir şeytan piyonu, Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği önünde tüm uyarılara rağmen yüce kitabımızı yakmıştır. Bu azgın provokasyonu ifade ve düşünce özgürlüğü diyenler de suç ortağıdır. İsveç ve Finlandiya gibi İskandinav ülkeleri ABD’nin dublör ülkeleridir. Viking mantığı, ABD’nin kovboy aklıyla bir ve beraberdir.

Bir alçağın eline çakmak tutuşturup Kuran-ı Kerim’in yakışmasını kışkırtanlar, bunu da Türkiye büyükelçiliği önünde yaptıranlar çok sinsi bir siyasetin tasarımcılarıdır.  Bu saatten sonra İsveç’in NATO’ya üyeliği, suya yazılmış yazı kadar güncel bir konudur. Viking uzantıları ardında efendilerini alsa da Türkün töresini İslam’ın sancağını zedelemeye güç getiremeyecektir. Türkiye’nin NATO üyeliğini tartışmaya açmak isteyenler varsa buyursun açsınlar. NATO’yla doğmadık, NATO’suz da çok şükür ölmeyiz.

Gördüğümüz kadarıyla zillet ittifakı çok tehlikeli sularda kulaç atmaya devam etmektedir. Milletimizin iradesinden korkanlar PKK’ya zeytin dalı uzatacak kadar kökünden ve değerlerinden uzaklaşmıştır. İP Başkanı’nın geçtiğimiz günlerde, partisinin Diyarbakır 2’inci Olağan Kongresi’nde yaptığı konuşma hiçbir vatansever vicdanın, hiçbir vatan evladının kabul edemeyeceği bir çirkinliktedir.

Bu konuşma kötülüğün ve teslimiyetçiliğin manifestosudur. Demiş ki, “Ben buraya rızanızı almaya geldim.” Demiş ki, “İYİ Parti’yi Türkler, Kürtler, Zazalar kurdu.” Demiş ki, “Mesele silahlara veda, kan dökmeye tövbe etmekse, mesele her türlü musibetin karşısında çelikten sarsılmaz biz olmaksa, biz varız.” İstisnaları ayrı tutuyorum, bir vesileyle siyasi ayrılık yaşadığımız, İP’te görev yapan bazı isimler bu sözleri nasıl hazmedeceklerdir?  PKK’ya el uzatan bu zulüm planına nasıl onay vereceklerdir?

“Zillet ittifakı, İp Başkanı eliyle PKK’yla mütareke mesajı vermiştir”

Silahlara veda ne demektir? Vedayı edecek kimdir? Bu şuursuzluğun esin ve ilham kaynağı kimlerdir? PKK mı, yoksa Türk askeri mi silahı bırakacaktır? Teröre boyun mu eğelim, bölücülere teslim mi olalım? Milliyetçiyim diyen hangi şahsiyet sahibi bu yıkıma, bu hıyanete, bu rezalete sessiz duracaktır? Akılları çelinip aramızdan kopartılanları aşama aşama PKK’nın kuyruğuna takmayı amaçlayanları kul affetse de Allah affeder mi? Şehitlerimiz affeder mi? Milletimiz hoş görür mü?

İP Başkanı’na silahlara veda sözlerini kullandıran, bu siparişi veren hangi mihraklardır? Türk milletinin etnik kimliklerden oluşan kabile formatına dönüştürmenin neresi iyiliktir? Neresi temizliktir? Neresi milliliktir? Zillet ittifakı, İp Başkanı eliyle PKK’yla mütareke mesajı vermiştir. Kılıçdaroğlu’nun Türk ordusuna hakaretinden sonra İP Başkanı’nın bu ihanet açılımını seslendirmesi tesadüf değildir. Her dalda mendili, her tarlada ayak izi, her partide kötü hatırası bulunanların gerçek yüzü, gerçek niyeti, gerçek hedefi ayan beyan ortaya çıkmıştır.”

Paylaşın

Bahçeli’den Seçim Tarihi Açıklaması: Takriben Belli Olmuştur

Sosyal medya hesabından açıklamalarda bulunan MHP Lideri Bahçeli, “Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği genel seçimlerinin 14 Mayıs 2023 Pazar günü yapılması gündeme gelmiş, sandık tarihi resmi değilse de takriben belli olmuştur” dedi.

Haber Merkezi / Bahçeli, açıklamasının devamında, “14 Mayıs 2023’ü temel aldığımızda seçimlere 114 gün kalmıştır. Demokrasi tarihimizin kaderini etkileyecek, ülkemizin önümüzdeki yıllara havi yol haritasını çizecek, Cumhuriyet’in yeni yüzyılını tahkim edecek en kritik seçimlerde büyük Türk milleti iradesini gösterecektir” ifadelerini kullandı ve ekledi:

“Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı; 2023 seçimlerine hazırdır ve yeni bir demokrasi zaferinin cumhurun vatanperver duruşuyla tezahür edeceğine inanmaktadır.”

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sosyal medya hesabından, 2023 seçim süreciyle ilgili açıklamalarda bulundu. Bahçeli’nin açıklamaları şu şekilde:

“”Türkiye’miz hukuken olmasa da fiilen seçim ortamına girmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızın tavzih ve takdirine binaen Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Genel Seçimlerinin 14 Mayıs 2023 Pazar günü yapılması gündeme gelmiş, sandık tarihi resmi değilse de takriben belli olmuştur. 14 Mayıs 2023’ü temel aldığımızda seçimlere 114 gün kalmıştır. Demokrasi tarihimizin kaderini etkileyecek, ülkemizin önümüzdeki yıllara havi yol haritasını çizecek, Cumhuriyet’in yeni yüzyılını tahkim edecek en kritik seçimlerde büyük Türk milleti iradesini gösterecektir.

Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı; 2023 seçimlerine hazırdır ve yeni bir demokrasi zaferinin cumhurun vatanperver duruşuyla tezahür edeceğine inanmaktadır. Bunun yanında Cumhuriyet’in 100’üncü yıl dönümü istikbalin güçlü ve gelişmiş Türkiye’sini müjdeleyecektir.” diyen Bahçeli, “Küresel emperyalizmin siyaset devriyeleri, terör örgütlerinin gönüllü destekçileri, Türkiye düşmanlığının yeminli temsilcileri, milli ve manevi değerlerimizi hedef alan zulüm bekçileri, zillet çatısında birleşmiş manda özlemcileri Cumhur İttifakı karşısında tutunamayacaktır.” ifadelerini kullandı.

14 Mayıs günü 85 milyon Türk vatandaşının varlığına sahip çıkma günüdür. Aynı zamanda altılı ganyanı hezimetle buluşturma günüdür. Tarih tekerrür edecek, onca kurulan tuzağa, onca yapılan ihanete karşı milletimiz istikrarı, yeni sistemi ve yeni yüzyılı tercih edecektir. Parti olarak, mümkün mertebe, yetişebildiğimiz kadar, hava şartlarıyla hayatın olağan akışı elverdiği sürece ‘Adım Adım 2023; 14 Mayıs’a Doğru’ temasıyla açık hava toplantılarımızı kararlılık ve seferberlik ruhuyla, üstelik yurdumuzun her köşesinde icra ve ifa edeceğiz.

Ana sloganı açıkladı

Bu vatan benim, bu bayrak benim, bu millet benim diyen alnı ak, kalbi pak, vicdanı temiz her vatandaşımızdan, ülkemin her yöresinde varlık mücadelesi veren insanlarımızdan Cumhuriyet’in 100’üncü yıl dönümüne omuz vermek adına 100 oyu sandığa taşımalarını rica ediyorum. Cumhur İttifakı’na verilen her oy Türk ve Türkiye Yüzyılına destek, zalimlere tepki, teröristlere ceza, huzura davet, bereket ve güvenliğe çağrıdır.

Nihayetinde ve nitekim 2023 seçimlerinde kullanacağımız ana sloganla sesleniyorum: ‘Aziz milletim sıra sende’ Cumhur İttifakı’na verilen her oy Türk ve Türkiye Yüzyılına destek, zalimlere tepki, teröristlere ceza, huzura davet, bereket ve güvenliğe çağrıdır. Nihayetinde ve nitekim 2023 seçimlerinde kullanacağımız ana sloganla sesleniyorum: ‘Aziz milletim sıra sende'”

Paylaşın

Bahçeli, Seçim İçin Mayıs Ayını İşaret Etti

Partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuşan MHP Lideri Kılıçdaroğlu, “Kriz çıkarmanın, kavga iklimi yaratmanın ahlaken bir karşılığı olmayacağını görmek lazımdır. Muhalefet partileri bu yönde adımdan imtina ederse, cumhurbaşkanımız anayasa 116. madde 2. fıkra uyarınca seçimlerin yenilenmesine karar verebilecektir” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “MHP, iki alternatife de hazırdır. Cumhurbaşkanımız seçimlerin yenilenmesine karar verdiği anda, 60 günlük süre de işlemeye başlayacaktır. Muhalefet şayet seçimlerden umut kesmemişlerse, ipe un sermeyi bir kenara bırakma düşüncesine sabitlenmemişlerse TBMM’de makul tarihin uzlaşmayla belirlenmesi önünde hiçbir engel kalmayacaktır. Mayıs ayı içinde bu işi bitirelim, sözü ve kararı aziz milletimizin kutlu iradesine verelim.”

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu. Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları:

“MHP, önümüzdeki baharda gerçekleşmesi gündemde olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimine hazırdır, başarıya inanmıştır.

15 Ocak’tan itibaren seçim sürecine girdiğimiz, bu suretle seçim hazırlıklarını daha da yoğunlaştırmaya karar verdiğimiz malumdur.

Seçimin ne zaman yapılacağıyla ilgili tartışmaların bir an evvel son bulması, mevsim şartlarıyla birlikte uygun bir tarihin mutabakatla tespiti iyi niyetli beklentimizdir.

Böyle bir karar çıkarsa bu durum bir erken seçim değil, seçim tarihinin güncellenmesi şeklinde yorumlanmalıdır. Kriz çıkarmanın, kavga iklimi yaratmanın ahlaken bir karşılığı olmayacağını görmek lazımdır.

Muhalefet partileri bu yönde adımdan imtina ederse, cumhurbaşkanımız Anayasa 116. madde 2. fıkra uyarınca seçimlerin yenilenmesine karar verebilecektir. MHP, iki alternatife de hazırdır.

“Mayıs ayı içinde bu işi bitirelim”

Cumhurbaşkanımız seçimlerin yenilenmesine karar verdiği anda, 60 günlük süre de işlemeye başlayacaktır.

Muhalefet şayet seçimlerden umut kesmemişlerse, ipe un sermeyi bir kenara bırakma düşüncesine sabitlenmemişlerse TBMM’de makul tarihin uzlaşmayla belirlenmesi önünde hiçbir engel kalmayacaktır. Mayıs ayı içinde bu işi bitirelim, sözü ve kararı aziz milletimizin kutlu iradesine verelim.

MHP ve Cumhur İttifakı’nın ulaşacağı sonuç fedakarlıkların, emeklerin, hane hane gezilerek yapılan görüşmelerin, göz nurlarının muhterem eseri olacaktır.

Tüm dava arkadaşlarıma yürekten teşekkür ediyorum. Partimize verilecek her destek ve her oy bizim için siyasi namusumuzun bir belgesidir. Bizim ittifakımız ve davamız, umuttur, huzurdur, kardeşliktir, Türk Milleti’nin ta kendisidir.

Moralimizi bozmak isteyecekler. Mücadelemizi zaafa uğratmanın hesabını yapacaklar, güveni sarsmak için uğraşacaklar.

Kara kampanyalara hız katacaklar, kuşku uyandırmak için yeni taktikler geliştirecekler. Fitnenin dozajını artıracaklar. Hiçbir arkadaşım böyle bir sabotaja boyun eğmemelidir. Onların nifak madeni varsa bizim de çelik gibi imanımız vardır.

Kılıçdaroğlu’nun TSK’nın şerefli komutanlarına saldırıp karalama yarışına girmesi, terörle mücadeleden ödü patlayan, kabuslar yaşayan mankurt bir siyasetçinin ağzından saçılan kötülük ve nefrettir.

Fırtına Obüs’lerinden rahatsızlık duyan bu milletin evladı olamaz. İHA’larımızdan, SİHA’larımızdan, Kızılelma’dan, Tayfun füzelerinden ve silah sanayi ürünlerinden kimler gocunuyorsa onlar küresel emperyalizme ruhlarını satan ilkesizlerdir. El alem bize gıpta ile bakarken zillet ittifakının niyetleri husumet alametidir.

Kılıçdaroğlu’nun konuşması CHP’nin müktesebatını yok saymaktır. Bu zihniyetin anlayışı rejim ve devlet krizi çıkarmaktır. Kılıçdaroğlu istese de istemese de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle birlikte birlikte ve dayanışma ruhu hakimdir.

Vesayet demek CHP yönetimi demektir. Kenan Evren kafası Kılıçdaroğlu kafasıdır. Kılıçdaroğlu bir tarafta terörist Demirtaş’ın serbest kalmasını isterken diğer tarafta Türk askerini rencide etmektedir. Kılıçdaroğlu HDP/PKK’yı aklarken TSK’yı terbiyesizce hedef almaktadır.

HDP’nin kapatılması adalet ve demokrasi onurudur

Demiş ki ‘Siyasi partiler kapatılamaz, Hazine yardımı kesilmesi demokrasi dışıdır’. Teröre yardım ve yataklık yapan HDP kapatılmasın da Kandil’e milletimizin vergileri mi aktarılsın, daha çok mermi almaları mı sağlansın? HDP’nin kapatılması adalet ve demokrasi onurudur.

Paylaşın