Bahçeli’den Yerel Seçimler Açıklaması: Milli İrade Sandığa Yansımadı

Partisinin grup toplantısında konuşan MHP Lideri Devlet Bahçeli, “31 Mart seçimlerine katılım oranı çarpıcı şekilde düşüktür. 2019 seçimlerinde yüzde 84 olan katılım oranı 2024’te yüzde 78’e inmiştir. 31 Mart’ta yaklaşık 13 milyon 300 bin vatandaşımızın sandığa gitmediği anlaşılmaktadır” dedi ve ekledi:

“Bundan dolayı milli irade tam ve eksiksiz olarak sandığa yansımamıştır.  CHP genel başkanının yüzde 25’lik cam tavanı çatlatma masalını anlatmasının dayanağı da budur. Tavanı çatlamış bir partinin ayağı yere basmayacaktır.”

Bahçeli, konuşmasının devamında “31 Mart seçimlerine tesir eden olgulardan birisi ekonomik sıkıntılar ve emeklilerimizin yaşadığı sorunlar; diğeri ise mahalli özellik ve şartlara muhafık adayların tespitindeki bazı açmazlardır. Parti olarak milletimizin mesajını aldık ve gerekli çalışmaları başlattık. MHP ile Cumhur İttifakı’nın çok güçlü bir şekilde millete hizmet yolculuğunu sürdüreceğinden herkesin emin olması başlıca arzumdur” ifadelerini kullandı.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Toplantımızı takip eden aziz vatandaşlarımıza en kalbi selamlarımı iletiyorum. Tüm iyi niyetimle ülkemizin ve partimizin bahtının açık olmasını diliyorum. İnsanından kopan siyasetçinin kaderi suya nakışlar çizmek sonunda ise dibe çakılmaktır. Siyasetin ekseni akıl, enerjisi ahlak, edası da hürmet ve muhabbettir. Bizim siyasetten anladığımız elbet de bunlardır.

Hiç kuşkusunuz egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Millet ne diyorsa, ne istiyorsa, nasıl karar veriyorsa saygımız ve sadakatimiz tamdır ve tartışmasızdır. Bizim demokrasiye bağlılığımız sözde değil özdedir. MHP, Türkiye ve Türk milletine varlığını adamıştır. Siyasetçinin değil seçmenin mutluluğunu her zaman gaye edinmiştir.

Hem partimiz hem ülkemiz adına 2 mühim demokratik etap geçirmiş, Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerimize ulaşma mücadelemiz kamçılanmıştır. Biz görevimizin farkındayız. Yapacaklarımızın şuurundayız. Vizyonu yetmeyenlerin umutsuzluk çarkına kapılması bundan sonra da muhtemeldir. Türkiyemizi hak ettiği gelişmişlik statüsüne mutlaka çıkarmalıyız. Bizim milliyetçiliğimiz çağın birikimi olan gelişmeleri birlikte yaşatmayı, beraberce değerlendirmeyi esas almaktadır.

İstanbul’un fethinin 600. Yıl dönümü olan 2053’te bu ideal gerçekleşecektir. İstikbalin ve istiklalin güvencesi Cumhur İttifakı’dır ve varlığını kararlılıkla devam ettirecektir.

Değerli milletvekillerim son bir aylık zaman diliminde geçtiğimiz ikinci demokratik etap 31 Mart seçimleridir. Türk milleti hükmünü vermiştir nümüzdeki beş yılın yerel yöneticileri seçilmiştir. Geldiğimiz bu aşamada MHP’nin 31 Mart seçimleriyle ilgili görüş ve değerlendirmeleri üç madde halinde şunlardır:

1) 14 Mayıs ve 28 Mayıs 2023 tarihlerinde yapılan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinden yaklaşık 10 ay sonra milletimiz bu defa da yerel seçim için sandık başına gitmiştir. Milletimizin hür iradesiyle verdiği demokratik karara saygılıyız seçim sonuçlarının ülkemize milletimize ve siyasi partilere hayırlı olması da temennimizdir. Yerel seçimlerin doğası ile genel seçimlerin doğası farklıdır. İkisini de birbirine karıştırmak fahiş bir yanlıştır. Yerel seçimlerde özne ve öncelik adaylar olduğu halde genel seçimlerde partilerdir.

31 Mart yerel seçimlerinden sonra el değiştiren birisinin çıkıp diğerinin indiği bir iktidar yapısı yoktur. 31 Mart yerel seçimlerinden sonra rota değiştiren, hedeflerinden sapan, iddialarından cayan yerinde sayan bir Türkiye yoktur. Yerel iktidar olduk diyenler hayal alemindedir. Türkiye’de iktidar tektir ve o da cumhurbaşkanlığı kabinesidir. Fazladan üç beş belediye başkanlığı kazanmakla yerel iktidar tantanası koparanların siyasetin nesnel gerçeklerine vakıf olmadıkları ayan beyan ortadadır. Bugün şımaranların harın milletten şamarı yemeleri mukadderdir

2) 31 Mart seçimlerine katılım oranı çarpıcı şekilde düşüktür. 2019 seçimlerinde yüzde 84 olan katılım oranı 2024’te yüzde 78’e inmiştir. 31 Mart’ta yaklaşık13 milyon 300 bin vatandaşımızın sandığa gitmediği anlaşılmaktadır. Bundan dolayı milli irade tam ve eksiksiz olarak sandığa yansımamıştır. CHP genel başkanının yüzde 25’lik cam tavanı çatlatma masalını anlatmasının dayanağı da budur. Tavanı çatlamış bir partinin ayağı yere basmayacaktır.

3) 31 Mart seçimlerine tesir eden olgulardan birisi ekonomik sıkıntılar ve emeklilerimizin yaşadığı sorunlar; diğeri ise mahalli özellik ve şartlara muhafık adayların tespitindeki bazı açmazlardır. Parti olarak milletimizin mesajını aldık ve gerekli çalışmaları başlattık. MHP ile Cumhur İttifakı’nın çok güçlü bir şekilde millete hizmet yolculuğunu sürdüreceğinden herkesin emin olması başlıca arzumdur.

Yerel seçimlerde parti oylarının doğru ve sağlıklı anlaşılması için il genel meclisi seçim sonuçlarına bakmak kaçınılmazdır. 51 ili kapsamına alan il genel meclis seçimlerinde Milliyetçi Hareket Partisi’nin oy oranı yüzde 16,62’dir. Şimdi televizyon bülbülü olan bir profesöre sesleniyorum, hani nerede yüzde 5’in altına inen oy oranımız? Hani nerede zayıflayan seçmen desteğimiz?

” Yeni bir dünya savaşı cinayettir”

Rusya ile Ukrayna, İsrail ile Filistin arasındaki savaş ve çatışmalar önce ateşkes, sonra barış ve siyasi çözümle düğümlenmelidir. Kiev ile Moskova, İstanbul’da el sıkışmalı, üçüncü dünya savaşı senaryosunu tedavüle sokan, nükleer savaştan bahseden zalimlerin tezgahı boşa çıkartılmalıdır. Yeni bir dünya savaşı cinayettir, Allah muhafaza beşeriyetin sonunu hazırlayacaktır. Rusya ile NATO’yu çatıştırma, Fransa’nın Ukrayna’ya asker yollama ihtimalleri ateşe benzin dökmektir. Barış herkesin yararına, her ülke ve millet için hayat memat konusudur.

İsrail ile İran arasındaki yoğunlaşan gerilimin, karşılıklı çatışma ve silaha sarılma tercihinin son bulması, Ortadoğu’ya barış, sağduyu ve sükûnetin hakim olması dileğimizdir. Bölgesel bir savaşın patlak vermesi zincirleme felaketleri tetikleyecektir. Buna hiç kimsenin, hiçbir devletin hakkı yoktur.

İsrail’in 1 Nisan’da İran’ın Şam diplomatik misyonunu hedef alması, İran’ın da 13 Nisan’ı 14 Nisan’a bağlayan gece yarısı 100 balistik füze, 30 seyir füzesi, 170 İHA ile misilleme de bulunması herkesin gözü önünde cereyan etmiştir. ABD ve Batı Avrupa ülkeleri İsrail’e destek vererek ikiyüzlü siyasetlerini teyit etmişlerdir. İran’ın, operasyonun başarıyla tamamlandığı açıklaması, dahası bu operasyonda fırlatılan füze ve uçurulan İHA’ların tamamıyla etkisiz hale getirilmesi, tek bir kişinin dahi burnunun kanamaması başka bir tartışma konusudur.

Adeta Gazze katliamının perdelenmesi ve dikkatlerin farklı yöne çekilmesi için iki devletin ön planda olduğu bir tiyatro gösterisi sahnelenmiştir. İsrail’in Gazze’deki soykırım suçuna tahammül etmek, sabır göstermek, alttan almak hiçbir vicdan sahibinin yapacağı bir şey de değildir. Netenyahu canidir, istifa etmelidir, hesap vermelidir, barış yanlısı bir hükümet kurulmalıdır.

Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Kabinesinin Filistin ve Gazze gerçeğini dünyaya anlatan insani, vicdani, ahlaki tutarlılığı olan politikaları kesintisiz devam etmelidir. İsrail ile Filistin arasındaki barış arayışlarına sonuna kadar destek verilmelidir. Bunun yanı sıra iki devletli çözüm ortamı derhal teessüs etmelidir. Başkenti Doğu Kudüs olan, 1967 sınırlarına haiz, egemen, bağımsız, siyasi ve toprak bütünlüğünü sağlamış bir Filistin devleti kurulmadan ne Ortadoğu’da ne de dünya çapında sular durulmayacak, barış ve çözüm iklimi yeşermeyecektir.

Başta TBMM İçtüzüğü olmak üzere, yürürlükteki hukuk mevzuatı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle uyumlaştırılmalı, bu alanda reformist adımlar atılmalıdır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin aksayan yönleri tamir edilerek bütün kurum ve kurallarıyla kalıcı hale getirilmesi, yönetim hayatımızdaki istikrarın elbirliğiyle kökleştirilmesi önceliğimizdir.

Tavsayan ve kasten uzatılan HDP’nin kapatma davası sonuçlanmalı, arkasından sıra DEM’e gelmeli, nitekim bölücü partilerin kapısı kilitlenmeli, başka isimlerle açılmaları anayasal çerçevede engellenmelidir… İttifak sistemi gözden geçirilerek siyasi ve demokratik istikrarı zaafa uğratan ve uygulamada şahit olunan bazı çarpıklıklar ilerleyen süreçte giderilmelidir.

Önümüzdeki sıcak gündemlerden birisi de sivil, demokratik ve kapsayıcı yeni anayasa hazırlığı olmalıdır. Milliyetçi Hareket Partisi, 100 maddelik anayasa teklifiyle mezkur hazırlığa katkı vermek için samimi çağrısını yineleyerek herkesi sorumluluk bilinciyle hareket etmeye davet etmektedir. Biz hazırız, darbe anayasasını rafa kaldırmanın sadece zaman, emek, sabır, sağduyu ve ahlaki uzlaşma gerektirdiğine inanıyoruz.”

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir