BBP Lideri Destici: İYİ Parti’den İstifa Edenlerle Görüşüyoruz

Partisinin Başkanlık Divanı Çalışma Kampı sonrası düzenlediği basın toplantısında konuşan BBP Lideri Destici, “Büyük Birlik Partisi’nin kapısı ülkesini seven, milletinin derdiyle dertlenen, devletin varlığının, ülkenin bütünlüğünün yanında olan herkese açıktır. Özellikle geçmişte aynı ocaklarda görev yaptığımız, aynı partilerde siyaset yaptığımız, gönül birliği içinde olduğumuz arkadaşlarımıza sonuna kadar açıktır” dedi ve ekledi:

“Onun için İYİ Parti’den ya da bir başka partiden bu şartlara haiz arkadaşlarımız partimize katılmak isterlerse elbette ki onları partimiz bünyesine katarız. Elbette ki oradan ayrılan arkadaşlarımızın ya da milletvekillerimizin partimize katılması ya da siyaset yapması için bazı arkadaşlarımızın görüştüğü isimler de var. İnşallah onlarla ilgili de olumlu sürece yaklaşıldığında kamuoyuyla paylaşılır. Ama biz esas kucaklaşmayı inşallah önümüzdeki yerel seçimlerde milletimizle birlikte yapacağız.”

BBP Lideri Destici geçen eylül ayında yaptığı bir değerlendirmede İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e çağrıda bulunarak “Biz elbette ki İYİ Parti’nin Cumhur İttifakı içerisinde yer almasını arzu ederiz. Bu sadece yerel seçimlere mahsus bir şey değil” demişti.

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin Başkanlık Divanı Çalışma Kampı sonrası düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Gazete Duvar’ın aktardığına göre; Destici, yerel seçimlerle ilgili seçim kurulu oluşturduklarını, seçim beyannamesi hazırlığı yaptıklarını söyledi. Mustafa Destici, “İYİ Parti’den istifa eden bazı isimlerin BBP’ye geçeceği iddiası”na ilişkin soruyu şöyle yanıtladı:

“Büyük Birlik Partisi’nin kapısı ülkesini seven, milletinin derdiyle dertlenen, devletin varlığının, ülkenin bütünlüğünün yanında olan herkese açıktır. Özellikle geçmişte aynı ocaklarda görev yaptığımız, aynı partilerde siyaset yaptığımız, gönül birliği içinde olduğumuz arkadaşlarımıza sonuna kadar açıktır. Onun için İYİ Parti’den ya da bir başka partiden bu şartlara haiz arkadaşlarımız partimize katılmak isterlerse elbette ki onları partimiz bünyesine katarız.

Elbette ki oradan ayrılan arkadaşlarımızın ya da milletvekillerimizin partimize katılması ya da siyaset yapması için bazı arkadaşlarımızın görüştüğü isimler de var. İnşallah onlarla ilgili de olumlu sürece yaklaşıldığında kamuoyuyla paylaşılır. Ama biz esas kucaklaşmayı inşallah önümüzdeki yerel seçimlerde milletimizle birlikte yapacağız.”

Destici geçen eylül ayında yaptığı bir değerlendirmede İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e çağrıda bulunarak “Biz elbette ki İYİ Parti’nin Cumhur İttifakı içerisinde yer almasını arzu ederiz. Bu sadece yerel seçimlere mahsus bir şey değil” demişti.

BBP olarak yerel seçimlere tüm yerlerde kendi amblemiyle girecek yeterliliğe sahip olduklarını bildiren Destici, “Bunun hazırlıklarını hem Seçim İşleri Başkanlığımız hem Teşkilat Başkanlığımız hem de diğer başkanlıklarımızın ortak bir çalışmasıyla sürdürmekteyiz” dedi.

Destici, Cumhur İttifakı’nın genişleyerek yoluna devam ettiğini anlatarak, şöyle konuştu: “Karşı ittifak son seçimden sonra adeta tuz buz oldu. Dağılmadık, kırılmadık, dökülmedik bir tarafları kalmadı. Cumhur İttifakı ise ilk günkü azim, kararlılık ve birlik beraberlik ruhuyla devletin varlığını, ülkenin bütünlüğünü, milletin birliğini önceleyerek yoluna devam ediyor. Elbette ki yine bu hassasiyeti de muhafaza ederek kararlarımızı alıyoruz ve yolumuza da bu şekilde devam ediyoruz.”

Anayasa açıklaması

Destici, BBP’nin ‘hep demokratik ve yeni bir anayasadan taraf olduğunu, bu konuda atılan tüm adımları desteklediğini’ söyleyerek, “Türkiye’nin behemehal 1980 darbecilerinin, cuntanın yaptığı 82 Anayasası’ndan kurtulması, tam demokratik hukukun üstünlüğünü, milletin birliğini esas alan ve devletin varlığı, ülkenin bölünmez bütünlüğünü muhafaza edeceği, bu milletin kültürü, inancıyla ters düşmeyecek, sivil demokratik bir anayasaya kavuşması bizim de en büyük siyasi hedeflerimizden bir tanesidir” dedi.

Paylaşın

Cumhur İttifakı’nda İsveç’in NATO’ya Üyeliği Çatlağı: Destici’den Hayır Çağrısı

“Türkiye, İsveç’in NATO üyeliği ile ilgili NATO’nun İsrail konusundaki tavrını dikkate alarak adım atmalıdır” diyen BBP Lideri Mustafa Destici, “İsveç’in, İslam’ın ve Müslümanların kutsallarını yapılan saldırılar durmadan ve bunları önleyici yasal tedbirler alınmadan, özellikle terör örgütleri ile ilgili Türkiye’ye verdiği sözler ve iadeler eksiksiz yerine getirilmeden, NATO’ya üyeliği asla Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından onaylanmamalıdır” ifadelerini kullandı.

Mustafa Destici ayrıca, “NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in, Ortadoğu’da, sivilleri hedef alan, sadece bölgeyi değil, dünya barışını da tehdit eden bir katliam yaşanırken sessiz kalıp, Türkiye’ye İsveç’in NATO’ya üyeliği konusunda akıl vermesi hadsizliktir, utanmazlıktır. Avrupa’nın ortasında devam eden, yeni bir dünya savaşının tetikleyicisi olabilecek savaşı sona erdirmeye gayret göstermek yerine Ukrayna’ya silah yardımının artırılması çağrısı yapması, NATO’nun varlık gerekçesini inkâr etmektir” dedi.

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin genel merkez binasında basın toplantısı düzenledi. Gazete Duvar’ın aktardığına göre, Destici, Gazze’de yaşananları savaş olarak adlandırmanın gerçeklere, tarihe ve insanlığa bir ihanet olduğunu söyleyerek şu ifadeleri kullandı:

“Savaşın da kuralları vardır. Soykırıma dönüşen cinayetlere, katliamlara sessiz ve tepkisiz kalmadık, kalmayacağız. Uluslararası kuruluşların İsrail’e verdiği doğrudan ve dolaylı desteği kınıyorum, lanetliyorum. 2,5 milyona yakın sivilin, bir aya yaklaşan süredir ateş altında olmasına rağmen, Avrupa Birliği’nin, NATO’nun, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin, ateşkesi sağlama gayreti göstermek, işlenen insanlık suçlarına karşı tavır almak bir yana, soykırımın devamını sağlayan tavırları ayrıca bir insanlık suçudur.”

Destici, cinayetlere, katliamlara, soykırıma karşı Filistin’e destek için Pazar günü Sivas’ta ‘Hür ve Bağımsız Filistin Mitingi’ yapacaklarını açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onaylayarak Meclis’e gönderdiği İsveç’in NATO’ya üyeliği protokolü için TBMM’te çağrı yapan Destici şöyle konuştu:

“NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in, Ortadoğu’da, sivilleri hedef alan, sadece bölgeyi değil, dünya barışını da tehdit eden bir katliam yaşanırken sessiz kalıp, Türkiye’ye İsveç’in NATO’ya üyeliği konusunda akıl vermesi hadsizliktir, utanmazlıktır. Avrupa’nın ortasında devam eden, yeni bir dünya savaşının tetikleyicisi olabilecek savaşı sona erdirmeye gayret göstermek yerine Ukrayna’ya silah yardımının artırılması çağrısı yapması, NATO’nun varlık gerekçesini inkâr etmektir. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in, ‘İsrail-Filistin çatışmasında aktif bir rol üstlenmemeliyiz’ açıklaması, bir uluslararası güvenlik kuruluşunun, iflasını itiraf etmesidir.

İsveç’in NATO üyeliği ile ilgili, Türkiye, NATO’nun İsrail konusundaki tavrını dikkate alarak adım atmalıdır. Ayrıca İsveç’in, İslam’ın ve Müslümanların kutsallarını yapılan saldırılar durmadan ve bunları önleyici yasal tedbirler alınmadan, özellikle terör örgütleri ile ilgili Türkiye’ye verdiği sözler ve iadeler eksiksiz yerine getirilmeden, NATO’ya üyeliği asla Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından onaylanmamalıdır.”

Paylaşın

Cumhur İttifakı’nda Zam Çatlağı: Destici’den Vergi Düzenlemesi Tepkisi

Cumhur İttifakı’nda zam çatlağı devam ediyor. Vergi sistemi ile ilgili çok kapsamlı düzenlemeye ihtiyaç olduğunu belirten BBP Lideri Mustafa Destici, “Bu maliyetlerin yükü, vatandaşlarımızın tamamının sırtına yüklenmemelidir. Bu adil, hakkaniyetli değildir” dedi.

Mustafa Destici, açıklamasının devamında, “Türkiye’nin en zengin, en varlıklı insanıyla 7 bin 500 lira emekli maaşı alan ya da 11 bin 400 lira asgari ücret alan akaryakıt istasyonuna gittiğinde aynı miktarda ÖTV ödememelidir. Vergi, kazancı olandan, varlıklı olandan alınır, emekli ya da asgari ücretliden vergi alınmaz, alınmamalıdır. Dolayısıyla burada düzenlemeye ihtiyaç vardır.” ifadelerini kullandı.

Cumhur İttifakı’nın bileşenlerinden Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Vergi sistemiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Destici, şunları söyledi: “Vergi sistemimizle ilgili çok kapsamlı düzenlemeye ihtiyacımız var. Bu maliyetlerin yükü, vatandaşlarımızın tamamının sırtına yüklenmemelidir. Geliri düşük olan ile geliri yüksek olan akaryakıtta aynı Özel Tüketim Vergisi’ni ödememelidir.

Bu adil, hakkaniyetli değildir. Türkiye’nin en zengin, en varlıklı insanıyla 7 bin 500 lira emekli maaşı alan ya da 11 bin 400 lira asgari ücret alan akaryakıt istasyonuna gittiğinde aynı miktarda ÖTV ödememelidir. Vergi, kazancı olandan, varlıklı olandan alınır, emekli ya da asgari ücretliden vergi alınmaz, alınmamalıdır. Dolayısıyla burada düzenlemeye ihtiyaç vardır.”

Açıklamalarının ardından basın mensuplarının “Yerel seçimlerde Cumhur İttifakı devam edecek mi? Millet İttifakı’nda olan büyükşehirlerde işbirliği olacak mı?” sorusu üzerine Destici, “Cumhur İttifakı sadece bir seçim ittifakı değildir, bir pazarlık ittifakı asla değildir. Cumhur İttifakı, 15 Temmuz gecesi hain FETÖ darbesine karşı sokakta kurulmuş bir ittifaktır. Bu anlamda, Büyük Birlik Partisi ittifaka, ittifakın ruhuna bağlıdır.” cevabını verdi.

Paylaşın

Destici’den Zam Açıklaması: Kabul Edilebilir Ve Hakkaniyetli Değil

Sosyal medya hesabı üzerinden zamlara tepki gösteren BBP Lideri Destici, “Akaryakıt ürünlerinden alınan ÖTV’nin yüzde 200 üzeri yükseltilmesi kabul edilebilir ve hakkaniyetli değildir” dedi.

Haber Merkezi / Destici, “Ekonominin şoför mahallinde oturanlar kolaycılığa kaçarak, çözümü dolaylı vergilerde bulup faturayı dar gelirli ve üretici ile yüksek gelirlinin sırtına aynı oranda yüklememelidir. Bu doğru ve hakça değildir. Ayrıca bugüne dek yapılan tüm iyileştirmeleri de değersiz kılmaktadır” açıklamasında bulundu.

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Sayın Mustafa Destici, zamlara sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamayla tepki gösterdi. Destici, şu ifadeleri kullandı:

“Akaryakıt ürünlerinden alınan Özel Tüketim Vergisi’nin (ÖTV) yüzde 200 üzeri yükseltilmesi kabul edilebilir ve hakkaniyetli bir düzenleme olmamıştır.

ÖTV dolaylı bir vergi düzenlemesidir. Yani yoksulla zenginin, geliri düşük olanla yüksek olanın aynı oranda ödediği vergidir. Akaryakıta bu denli zam yapmak yerine mesela, doğalgazda geliri yüksek olanlara uygulanan sübvanse (yüz milyarca TL) ile siyasi partilere verilen milyarlarca TL hazine yardımı kaldırılabilirdi.

Ekonominin şoför mahallinde oturanlar kolaycılığa kaçarak, çözümü dolaylı vergilerde bulup faturayı dar gelirli ve üretici ile yüksek gelirlinin sırtına aynı oranda yüklememelidir. Bu doğru ve hakça değildir. Ayrıca bugüne dek yapılan tüm iyileştirmeleri de değersiz kılmaktadır.

Zamlarla ya da kemer sıkarak ekonomiyi düzeltmek, bütçe açıklarını kapatmak sıradan ekonomi yöneticilerinin de yapabileceği şeylerdir. (Nitekim 70’li ve 90’lı yıllarda Türkiye’de sıkça uygulanmıştır)”

Akaryakıtta ÖTV zammı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre, akaryakıtta Özel Tüketim Vergisi’ne (ÖTV) zam yapıldı. ÖTV tutarları, benzinde ve motorinde 5 lira, LPG’de 4 lira artış olarak belirlendi.

Karara göre; benzinin litresinde 2,52 TL olan ÖTV 7,52 TL’ye, motorinde 2,05 TL olan ÖTV ise 7,05 TL’ye yükseltildi. Zam sonrası, benzinin litre fiyatı 28 TL’den 34 TL’ye, motorinin litre fiyatı 26 TL’den 32 TL’ye çıktı. Diğer akaryakıt ürünlerinde de litre başına 5 liraya yakın artış öngörüldü.

Geçen hafta da KDV zammı gelmişti

Erdoğan’ın kararıyla akaryakıt ürünlerinde KDV’nin yüzde 18’den yüzde 20’ye yükseltilmesine ilişkin karar ise 10 Temmuz’da yürürlüğe girmişti.

Doğalgaza da ÖTV zammı geldi 

Resmi Gazete’de yayımlanan kararla ayrıca doğalgaz üzerinden alınan ÖTV’ye de zam geldi. Buna göre, ÖTV tutarı standart metreküp başına doğalgazda 0,0747 TL, motorlu taşıtlarda yakıt olarak kullanılan doğalgazda ise metreküp başına 2,7944 TL oldu.

Doğalgazda bir önceki ÖTV oranı standart metreküp başına 0,0230 TL, motorlu taşıtlarda yakıt olarak kullanılan doğalgazda ise 0,8599 TL olarak belirlenmişti.

Paylaşın

BBP Lideri Destici: Kılıçdaroğlu Tehlikeli Bir Rakip

Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turda Recep Tayyip Erdoğan’ın zaferiyle sonuçlanacağını öne süren BBP Lideri Destici, Kemal Kılıçdaroğlu için ise, “Kılıçdaroğlu zor bir rakip değil ama tehlikeli bir rakip” ifadelerini kullandı.

HÜDA PAR’a ilişkinde konuşan Mustafa Destici, “HÜDA PAR hiçbir şekilde ittifak içerisinde değil. Bir önceki seçimde de aday çıkarmayıp desteklediler. Ama o zaman gündeme gelmedi” dedi.

Cumhur İttifakı üyesi Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, TGRT Haber’de gündeme yönelik açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turda Recep Tayyip Erdoğan’ın zaferiyle sonuçlanacağını öne süren Destici, Kemal Kılıçdaroğlu için ise, “Kılıçdaroğlu zor bir rakip değil ama tehlikeli bir rakip” ifadelerini kullandı.

“Deprem bölgesinde Cumhur İttifakı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan önde çıkacak göreceksiniz. Birinci turda bu iş bitecek” diyen Destici özetle şunları söyledi:

“(BBP için) Ben 5 ila 10 arası oy bekliyorum. Ama asla 3’ün altında beklemiyoruz. 20 milletvekili de çıkaracağımıza inanıyorum.

Cumhur İttifakı olarak bu durumda da Meclis çoğunluğunu elde edeceğimizi düşünüyorum. Ama ortak liste olsaydı 360’ı geçebilirdi.

Anket ortalamasında CHP’nin oy oranının 26’larda olduğunu görüyoruz. İYİ Parti’nin baraj altında kalacağına yüzde 100 inanıyorum.

Kılıçdaroğlu zor bir rakip değil ama tehlikeli bir rakip. Milli güvenlik bakımından zor. PKK ile kol kola yürüyor. Avrupa ile kol kola yürüyor. İngiltere’de mafyalar ile kol kola yürüyor. Kılıçdaroğlu, ABD ile ortaklık yapacağını söylüyor.

HÜDA PAR hiçbir şekilde ittifak içerisinde değil. Bir önceki seçimde de aday çıkarmayıp desteklediler. Ama o zaman gündeme gelmedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun döneminde terörle mücadelede büyük kazanımlar yaşandı. Soylu Cumhuriyet tarihinin en başarılı içişleri bakanı.”

Paylaşın

Destici’den HÜDA-PAR Çıkışı: ‘Hizbullah Terör Örgütüdür’ Demeleri Lazım

BBP Lideri Destici, katıldığı bir televizyon programında, “HÜDA PAR’ın bir takım düşüncelerine katılmıyorum. ‘Hizbullah terör örgütüdür’ demeleri lazım. Türk Bayrağına yeni isimler aramak doğru değil” dedi.

Cumhur İttifakı ortaklarından Büyük Birlik Partisi’nin (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, NTV yayınında Deniz Kilislioğlu’nun sorularına yanıt verdi.

Siyasette süren HÜDA-PAR ve ittifak tartışmalarına yönelik soruya, “Düşüncelerimi daha önce ifade etmiştim.” yanıtını veren Mustafa Destici, sözlerine şunları ekledi:

“HÜDA-PAR’ın bir takım düşüncelerine katılmıyorum. ‘Hizbullah terör örgütüdür’ demeleri lazım. Türk Bayrağına yeni isimler aramak doğru değil.”

Hizbullah ile bağlantılı olduğu ileri sürülen HÜDA PAR’ın Cumhur İttifakı’nı destekleme kararı alması tartışmalara yol açmıştı.

Destici, Türkiye’nin ilk nükleer santrali Akkuyu’ya yönelik tartışmalara da değinerek, “Karşı çıktılar ama gelişmiş ülkelerde bu santrallerin önemli yeri var.” dedi.

Genel Başkan Mustafa Destici, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sağlık duruma ilişkin de, “Hafif bir rahatsızlığı oldu. Dün gayet sağlıklıydı.” diyerek açıklamada bulundu.

“Birinci turda mı biter.” sorusuna da Destici, “Halkımız kimin çalıştığını, samimi olduğunu görüyor.” cevabını verdi.

Paylaşın

BBP, Milletvekili Aday Listesini Yüksek Seçim Kurulu’na Sundu

14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine haftalar kaldı. Cumhur İttifakı ortaklarından Büyük Birlik Partisi (BBP), milletvekili aday listesini Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) sundu.

Haber Merkezi / Seçime kendi adaylarıyla gireceğini açıklayan BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, İstanbul 1. Bölge’de ilk sıradan milletvekili adayı oldu.

İstanbul Ticaret Odası Meclis Başkan Yardımcısı Sultan Selim Şimşek İstanbul’dan, eski Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı Erzurum’dan, Tunceli Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Durmuş Boztuğ Tunceli’den, eski Sivas Belediye Başkanı Doğan Ürgüp de Sivas’tan aday gösterildi.

“26 parti aday listelerini teslim etti”

Siyasi partilerin milletvekili aday listelerini Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) teslim etmeleri için belirlenen yasal süre 17.00’de sona erdi.

YSK Başkanı Ahmet Yener, Ankara’da yaptığı açıklamada toplam 26 partinin aday listelerini sunduklarını kaydetti.

Yener, listelerde 11 Nisan Salı gününe kadar inceleme yapılacağını ve başvuruda eksiklik varsa tamamlamaları için partilere bildirileceğini söyledi.

YSK 19 Nisan’da kesin aday listesini ilan edecek.

YSK Başkanı Ahmet Yener özetle şunları söyledi: Dün gerçekleştirdiğimiz kura töreninden sonra bugün saat 17.00 itibarıyla siyasi partilerimizin aday listelerini verme süreci tamamlanmıştır.

Bugün itibarıyla listelerini Adalet Birlik Partisi, Adalet Partisi, AK Parti, Ana Vatan Partisi, Bağımsız Türkiye Partisi, Büyük Birlik Partisi, Büyük Türkiye Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, Genç Parti, Güç Birliği Partisi, Hak ve Özgürlükler Partisi, Halkın Kurtuluşu Partisi, İYİ Parti, Memleket Partisi, Millet Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi, Milli Yol Partisi, Sol Parti, Türkiye İşçi Partisi, Türkiye Komünist Hareketi, Türkiye Komünist Partisi, Vatan Partisi, Yeniden Refah Partisi, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi ve Zafer Partisi saat 17.00 itibarıyla listelerini kurulumuza teslim etmişlerdir.

Kurulumuz saat 17.00 itibarıyla milletvekili seçimi kanunu 13, 14, 15 ve 16. Maddelerinde belirtilen koşulları siyasi partilerimizin yerine getirip getirmediğini 11 Nisan’a kadar inceleyecek ve varsa eksiklikleri ilgili siyasi partilere tamamlamaları için bildirilecektir. Bu sürecin demokrasimize ve siyasi partilerimize hayırlı olmasını diliyoruz.

Paylaşın

YPR, Cumhur İttifakı’na Katıldı; Erbakan Adaylıktan Çekildi

Fatih Erbakan’ın lideri olduğu Yeniden Refah Partisi (YRP), Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti), Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ve Büyük Birlik Partisi’nden (BBP) oluşan Cumhur İttifakı’na katılma kararı aldı.

Haber Merkezi / Seçim takvimine göre ittifak protokolünün sunulmasına bir saat kala parti temsilcileri, ittifak protokülünü teslim etmek üzere Yüksek Seçim Kurulu’na götürdü.

Cumhur İttifakı’nın protokol metnini AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, BBP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Yelis ve YRP Genel Başkan Yardımcısı Bayram Sakartepe, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Ahmet Yener’e teslim etti.

Erbakan, hafta başında bir miting düzenleyerek Cumhurbaşkanlığı seçimlere partisinin adayı olarak girme kararı aldığını ilan etmiş ve ardından Yüksek Seçim Kurulu’na adaylık için başvuruda bulunmuştu.

Erbakan cumhurbaşkanı adayı olmak için gereken 100 bin imzadan en az 60 binini üç güç içinde toplamayı başarmıştı. YPR Lideri Erbakan, cumhurbaşkanı adaylığından çekildiğini duyurdu.

Erbakan konuyla ilgili açıklamasında, “Bugün sayın Cumhurbaşkanı ile kendilerinin daveti üzerine saat 12.00’de Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bir araya geldik. Yeniden Refah Partimizin bu ittifak sürecinde başından beri prensipler konusunda kendisiyle anlaşmaya, uzlaşmaya vardık” dedi.

“Yeniden Refah Partimizin talep ettiği prensiplerimizin yazılı olduğu mutabakat metni AK Parti’nin ve Yeniden Refah Partimizin genel sekreterleri tarafından imza altına alındı” diyen Erbakan, “Cumhur İttifakı’nın seçimi kazanması halinde bu prensiplerin uygulanmasının takipçisi olunacağı yönünde bir mutabakat sağlanmış oldu” diye konuştu.

Erbakan, mutabakat sağlandığı için Yeniden Refah Partisi’nin tüm seçim bölgelerinde kendi amblemi, kendi adaylarıyla ancak Cumhur İttifakı çatısı altında seçimlere girme kararı aldığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı adaylığından çekildiğini duyuran Erbakan, “Sayın Cumhurbaşakımız da önümüzdeki hafta salı ya da çarşamba günü genel merkezimize bir ziyarette bulunacak. Tabii ki bu kararımız doğrultusunda cumhurbaşkanlığı adaylığı sürecini sonlandırmış bulunuyoruz” dedi.

Cumhur İttifakı’nın protokolünü YSK’ya sunduğu saatlerde Hür ve Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ise İstanbul’da basın toplantısı düzenleyerek tutumlarını açıkladı.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’ın seçilmesi için çalışacaklarını belirten Yapıcıoğlu, milletvekili adaylarını ise AK Parti listelerinden göstereceklerini açıkladı.

Paylaşın

AK Parti, Başörtüsü Teklifini Meclis’e Sundu

Başörtüsüne anayasal güvence” getiren ve ailenin yeniden tanımlandığı anayasa değişikliği teklifi Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti), Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ve Büyük Birlik Partisi (BBP) milletvekillerinin imzası ile Meclis’e sunuldu. Teklife Bağımsız Milletvekili Fatih Mehmet Şeker de imza verdi.

Haber Merkezi / AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, konuya ilişkin Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, “Teklifimizde; başörtülülerin de başı açıkların da hakkını savunuyoruz. Kısaca kadınların özgürlüğünü savunuyoruz” dedi.

Özlem Zengin, açıklamasının devamında, “Diğer konu da aile müessesine dair. Bizim anayasamızda aile toplumun temeli olarak görüşmüştür. Eğer bir toplumu tahrip etmek istiyorsanız, önce aileden başlamanız gerekir. Biz anayasamıza evlilik birliğinin bir kadın ve bir erkek arasında olan hukuki bir birliktelik olduğunu koyuyoruz”  ifadelerini kullandı.

Teklifte neler var?

Toplam 3 maddelik teklifin birinci maddesi ile anayasanın 24. Maddesine bazı fıkralar ekleniyor. Bu kapsamda eklenecek fıkralardan biri “Temel hak ve hürriyetlerin kullanılması ile kamu veya özel kesim tarafından sunulan mal ve hizmetlerden yararlanılması, hiçbir kadının başının açık veya örtülü olması şartına bağlanamaz” hükmü.

Teklifin aile düzenlemesi ile ilgili ikinci maddesinin gerekçesinde ise aile kurumunun “sapkınlıklara” karşı korunmasının önemine dikkat çekilerek, anayasanın 41. Maddesi “evlilik birliği ancak kadın ve erkeğin evlenmesiyle kurulabilir” şeklinde değiştiriliyor.

Bundan sonra süreç nasıl ilerleyecek?

AK Parti’nin teklifini sunmasının ardından daha önce bir kez yaptığı gibi destek için muhalefet partilerinin kapısını çalması bekleniyor.

Çünkü AK Parti ile MHP’nin TBMM’de anayasa değişikliği teklifini geçirebilecek sandalye çoğunluğu bulunmuyor.

Cumhur İttifakı’nın oy kullanamayan TBMM Başkanı Mustafa Şentop haricinde toplam 334 sandalyesi bulunuyor. Referanduma gidilebilmesi için 360 milletvekili gerekiyor ve bu sayıya ulaşmak için muhalefetten herhangi bir partinin teklife “evet” demesi ya da AK Parti’nin en az 26 milletvekili bulması gerekiyor. AK Parti ile MHP’nin 400 milletvekilini bulabilmesi durumunda ise referanduma gerek kalmadan anayasa değişikliği geçebiliyor.

Muhalefet partileri genel olarak birkaç aydır AK Parti’nin teklifini sunmasını beklediklerini ve teklifin içini görmeden yorum yapmanın doğru olmadığını söylerken, teklifin içine aile düzenlemesiyle eşcinsel evliliklerin önlenmesiyle ilgili maddenin konulmasını ise doğru bulmuyor. Ancak İYİ Parti ve HDP gibi partiler net tutum belirlemek için önce teklifin sunulmasını beklemek gerektiği yönde açıklamalar yapmışlardı.

Başörtüsü konusunda ilk yasa teklifini veren CHP ise temel hakların referandum konusu yapılmaması gerektiğini belirtirken, aynı zamanda “yeni anayasa, yeni parlamentonun işi olmalı” diyerek iktidara destek olmayacağını belirtiyor.

Teklifle ilgili takvimi biraz da muhalefet partileri ile yapılacak görüşmeler ışığında AKP’nin takip edeceği strateji belirleyecek.

Seçimde üçüncü sandık mı konulacak?

Peki anayasa değişikliği ile seçim takvimi neden bağlantılı görülüyor?

Çünkü Ankara kulislerinde anayasa değişikliği teklifine aslında Türkiye’de yasal olarak mümkün olmayan eşcinsel evliliklerin önünü kesen düzenlemenin konulmasının muhalefet partilerine seçim için kurulan bir tuzak olduğunu düşünenler de var.

İktidarın genel seçimde cumhurbaşkanı ve milletvekili seçim sandıklarının yanına üçüncü bir sandık koyarak gerek başörtüsü düzenlemesinin olumlu gerekse toplumda eşcinsellikle ilgili olumsuz eğilimin ivmesiyle sonuç almayı planladığı yorumları yapılıyordu. AK Parti’nin teklifini sunmayı bu nedenle seçim takvimine uygun şekilde geciktirdiği belirtiliyordu.

Teklifin AK Parti’nin planları değişmezse Ocak sonunda komisyona Şubat ayında ise Genel Kurul’a gelmesi bekleniyor.

Tartışma nasıl başladı?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 3 Ekim’de bir video tweet yayımlayarak başörtüsü tartışmalarını ortadan kaldırmak için yasa teklifi vereceklerini açıklamıştı.

Teklif, 4 Ekim’de TBMM Başkanlığı’na sunulmuştu.

İkisi yürürlük ve yürütme maddesi olmak üzere toplam 3 maddelik kanun teklifinin birinci maddesinde şu hüküm yer almıştı:

“Kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile üst kuruluşlarına bağlı olarak bir mesleği icra eden kadınlar, yürüttükleri mesleğin icrası kapsamında giyilmesi gerekli cübbe, önlük, üniforma vb. dışında kıyafet giymek ya da giymemek gibi temel hak ve özgürlükleri ihlal edecek biçimde herhangi bir zorlamaya tabi tutulamaz.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 5 Ekim’de partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada “Gelin başörtüsü konusunda çözümü yasa değil Anayasa düzeyinde sağlayalım” demişti.

Paylaşın

Kılıçdaroğlu ve Destici’den ortak basın açıklaması

Haber Merkezi / Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Desteci ve beraberindeki heyeti kabul etti. İki lider toplantı sonrası ortak basın açıklamasında bulundu.

Basın açıklamasına “Sayın Destici ve arkadaşları bir ziyaret gerçekleştirdiler, son derece mutluyuz, bunu önce ifade etmek isterim.” ifadeleriyle başlayan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “Siyasi partilerin Türkiye’nin sorunları konusunda bir araya gelmeleri, oturmaları, konuşmaları, çözüm üretmeleri, demokrasimiz açısından son derece değerlidir” dedi.

“Bizim bugünkü ziyaretimizin ana sebebi yeni anayasa konusu. Biliyorsunuz, Sayın Cumhurbaşkanımız Türkiye’nin artık yeni bir anayasa yapması gerektiği noktasında bir çağrıda bulundu.” ifadeleriyle basın açıklamasına başlayan BBP Lideri Destici ise, “Biz daha önce de ifade ettik, bu çağrıyı olumlu ve samimi bulduğumuzu ifade ettik.” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, BBP Genel Başkanı Mustafa Desteci ve beraberindeki heyeti kabul etti. İki lider toplantı sonrası ortak basın açıklamasında bulundu.

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle:

“Sarayın memurları benim muhattabım değil. Dolayısıyla ona cevap vermeyi doğru bulmuyorum.

Şehitlerimiz hepimizin şehidi, bölücü terör örgütünü hep beraber kınamalıyız. Kullandığımız dil devletin diline uygundur, sarayın diline uygun değildir. Açarsanız Genelkurmay Başkanlığı’nın sitesini aynı şeyi der, ‘bölücü terör örgütü’ der. Aynı şeyi biz de kullanıyoruz.

Biz terör örgütünün reklamını yapmak zorunda değiliz, Türkiye’nin birliğinden, bütünlüğünden yanayız. Sayın Erdoğan’ın beni eleştirmesini onun açısından anlayışla karşılıyorum çünkü verilemeyecek hesabı var.

Ben soru sordum, kimseye hakaret etmedim. Ben sadece soru sordum. Ben sokaktaki vatandaşın sormasını istediği 5 soruyu sordum. Ben demiyorum; Erdoğan diyor, ‘başarısız olduk’ diyor.

Biz de sorumlusu kim diye sorduk? Meksika’ya gidip başka Türkiye’de başka konuşamazsınız. Orada siyasiler sorumluysa Türkiye’de de siyasiler sorumludur.

“13 şehit var, bunu başarı diye yutturmaya çalışıyorlar”

Şimdi ben kalkıp da ordumuzu, Genelkurmay’ı, Silahlı Kuvvetler’i mi eleştireceğim? Onlar siyasetin emrindedir. Siyaset talimat vermiş onlar da gereğini yapmışlardır. En tepedeki kim? Erdoğan, sorumlusu da odur. 13 vatandaşımıza ‘esir’ diyor.

Siz ne zamandan beri bir terör örgütünü meşru muhattap olarak görüyorsunuz? Bunun üzerinde kim durdu? Erdoğan, ‘rehin’ lafını kullanmıyor, ‘esir’ lafını kullanıyor. Ben desem kim bilir ne olurdu? Akli bali olan herkes bilir ki; burada bir başarısızlık vardır. Bunu dillendiren de Sayın Erdoğan’dır.

Başarısızlığın faturasının talimatı verene kesilmesi gerekir. 13 şehit var, bunu başarı diye yutturmaya çalışıyorlar.

Ben millet adına soru sordum, niye bu sorulardan bu kadar alındılar onu da anlamıyorum. Hala cevabını almış değilim 5 sorunun cevabını Erdoğan’dan yine bekliyorum. Hakarete gerek yok. 5 sorunun cevabını bana değil millete verecek zaten.

Bu soruların yanıtını bulamadığım için 5 sorunun cevabını hâlâ bekliyorum. İster Erdoğan verir ister onun yetkilendirdiği biri verir.

Soruyorum ya siz İstanbul seçimlerinde gittiniz bölücü terör örgütünün ele başından mektup aldınız ‘bize destek ver’ diye. Kardeşim İstanbul seçimleri için destek istiyorsun da 13 kişiyi serbest bırakın diye bir çağrı mektubu, bir açıklama istemiyorsun?

Trump telefon etti papazı hemen bıraktın. Papazı verirken, ‘ben sana papazı hemen veriyorum sen de şu 13 tane arkadaşımızı bize iadesini sağla diyemez miydin? Ben bunu sorunca kızıyor.

Ne yaparsa yapsınlar inandığım yoldan, 13 şehidimizin hakkını hukukunu hayatımın son anına kadar savunacağım. Kendi ülkesi için hayatını veren insanların sorumluluğunu birilerinin üstlenmesi gerekiyor.

“Terörle mücadele hepimizin ortak meselesi”

BB Partisi Lideri Destici ise şunları ifade etti:

Bu sürecin başlayabilmesi için siyasi ortamın yumuşaması lazım. Meclis’teki bütün partilerin katılımıyla ortak bir siyasi partiler yasası hazırlanarak bu gerçekleştirilebilir.

Biz geçtiğimiz hafta İYİ Parti ve daha sonra Demokrat Parti’yi ziyaret ettik. Görüşlerimizi orada da belirttik. Biz CHP’nin sürece katkısını çok önemsiyoruz.

Terörle mücadele hepimizin ortak meselesi. Bu meselede en önemli sorumluluğumuz bir siyasetçi olarak bir ve beraber hareket etmektir. Asıl hedef alınması gereken evlatlarımızı kahpece öldüren terör örgütüdür.

Kınanması gereken PKK’dır. Bu üzüntülü hadisede bile gördük ki PKK’nın Meclis’teki uzantısı HDP bunu kınamaktan geri durdu. Bazen ağzımızdan sehven bazı ifadeler çıkabilir bunun peşine düşüldüğü zaman bizim aleyhimize de kullanılabilir.

Fotoğraflar: chp.org.tr

 

Paylaşın