Niğde: Roma Havuzu

Roma Havuzu; Niğde’nin Bor İlçesi, Bahçeli Kasabası sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür. 

Roma döneminde Trojan ve Hadrian Döneminde M.S. 2. yy. ‘da inşa edilmiştir. Havuz düzgün kesme taş bloklarla inşa edilmiş, dikdörtgen planlı olup, 65×22,5m. Ölçülerindedir.

Havuzun altından kaynayan su, oluşturulan kemerler vasıtasıyla Antik Tyana (Kemerhisar) kentine ulaştırılıyordu. Dönem, dönem onarımlara gidilmiştir. Orijinal özelliğini büyük ölçüde korumaktadır.

Paylaşın

Niğde: Ahmet Kuddusi Türbesi

Ahmet Kuddusi Türbesi; Niğde’nin Bor İlçesi, Armutlu Mahallesi, Alparslan Türkeş Bulvarı üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür. 

Niğde’nin yetiştirdiği önemli bir divan şairidir. Şairliğinin yanında bilgeliği ile de kendisine değer verilen önemli bir zattır. Vefat ettiği gün demirci körüklerinde demirin ısınıp tav almadığı söylenir. Ve yine vasiyetine göre; “Öldüğüm zaman, defin sırasında, cemaatimi fazla bekletmeyin” deyişiyle de dikkatleri çekmektedir.

15 Temmuz 1769 tarihinde doğan Ahmet Kuddusi, hakkında en çok ilmi’ çalışma yapılan divan şairlerinden biridir. İlk tahsilini Nakşi Şeyhi olan babasından almıştır. Sonradan Kuddusi Hz. Kadiri Tarikatı’nın merkezinde önder bir veli olarak görülür. 1265 senesi Cemaziyel ahir ayında vefat etmiştir.

Paylaşın

Niğde: Sarı Saltuk Hazretleri

Sarı Saltuk Hazretleri; Niğde’nin Bor İlçesi, Cumhuriyet Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür. 

Ahmed Kuddusi Hz. Türbesinin karsısında, küçük bir avlu içinde doğu-batı doğrultusunda  dikdörtgen planlı, Küçük kubbeli yapı Sarı Saltuk Türbesidir Sarı Saltuk, Buharalı olup asıl adı Mehmed Buhari olup, Yesevi Tarikatı kurucusu Ahmed  Yesevi’nin müritlerindendir.

Tahminen H.560–680 yılları arasında yaşamıştır. Ahmed Yesevi Türkistan’da olduğu gibi Anadolu’da ve hatta daha uzak diyarlarda İslamiyet’i ve tarikatının yayılması için önce halifesi Hacı Bektaş-ı Veli’yi Anadolu’ya gönderir. Ardında Hacı Bektaş-ı Veli’ye yardım maksadı ile Sarı Saltuk’u Diyar-ı Rum’a gitmesi için gönderir.

Kaynaklarda anlatılan menkıbeye göre; Sarı Saltuk yanında 700 kişilik kuvvetle daha önceden Ahmet Yesevi tarafından Anadolu’ya gönderilen Hacı Bektaş-ı Veli’ye yardıma gönderilir. Ahmed Yesevi tahta kılıcını Sarı Saltuk’un beline kuşattıktan sonra O’na “Saltuk Muhammed’im: Bektaş’ım seni Rum’a göndersin Leh diyarında delalet-âyin olan Sarı Saltuk suretine girip, ol mel’unu bu tahta kılıçla katleyle.

Makedonya, Dobruca’da, yedi krallık yerde nam ve şan sahibi ol” der. Şeyhinin dediği gibi Hacı Bektaş-ı Veli Onu Dobruca’ya gönderir. Gerçekten de Türklerin ilk Rum (Avrupa) Kıtası’na geçişinde Sarı Saltuk bulunmuş ve Dobruca’nın fethedilmesinde önemli bir rol oynamıştır. Sarı Saltuk’un nerede öldüğü ve kabrinin nerede olduğu kesin olarak bilinmemektedir.

Yine kaynaklarda anlatılan menkıbeye göre; Sarı Saltuk Dobruca’da vefat etmiş ve vasiyeti üzerine yedi tabut hazırlanarak müritlerince çeşitli diyarlara götürülerek türbeler yapılmıştır. Bugün Bor’da bulunan Sarı Saltuk Türbesi, Sarı Saltuk’un vasiyeti ile gönderilen yedi tabuttan birine ait olup olmadığı bilinmemektedir. Ancak genel kanı türbenin Sarı Saltuk’un kabri değil makamı olduğudur.

Sarı Saltuk’un hayatında Bor’un yerini inceleyecek olursak; 1231 yılında Baba İlyas Horasanî isyanı çıkmış ve isyan devlet tarafından bastırılmıştır. Bu sırada Sarı Saltuk’un Bor mağaralarına sığındığı anlatılır.

Yine Hacı Bektaş-ı Veli, bugünkü Nevşehir’in Hacı Bektaş ilçesinde yasaşken, Sarı Saltuk’ta bu civarda bulunmuş ve bir dönem Bor’da ikamet etmiş olma ihtimali yüksektir. Ayrıca Bor’da yasamış ve burada türbesi olan Ahmed Kuddusi’nin Sarı Saltuk’tan bahseden şiiri Bor’daki türbenin önemini göstermektedir.

Paylaşın