Boğaziçi Üniversitesi Davasında Karar Çıktı: 14 Öğrenciye Hapis Cezası

Kamuoyunda “Boğaziçi Üniversitesi Davası” olarak bilinen davada, 14 öğrenci hakkında “kanuna aykırı toplantı veya gösteri yürüyüşlerine katılma” suçundan altışar ay ve “görevini yaptırmamak için direnme” suçundan altışar ay olmak üzere, toplamda birer yıl hapis cezası verildi.

Haber Merkezi / Mahkeme ayrıca sanık Ersin Berke Gök’e “kamu malına zarar verme” suçundan 1 yıl 6 ay, Eftelya Koyuncu’ya “kamu görevlisine kamu görevinden dolayı hakaret” suçundan 1 yıl 2 ay hapis cezası verdi.

14 Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi bugün Boğaziçi eylemleri sırasında Boğaziçi Üniversitesi kayyumu Naci İnci’nin makam aracının çıkışını engelledikleri iddiasıyla hâkim karşısına çıktı. Davaya öğrenciler katılmadı,  Duruşma İstanbul Adliyesi’nde 22. Asliye Ceza Mahkemesi’nde saat 14.30’da başladı. Davanın bir önceki duruşması 30 Ocak’ta görülmüştü. 14 öğrenci hakkında 5 yıl 3 aydan 23 yıla kadar, toplam 336 yıla kadar ceza istenmişti.

Davada ceza çıktı

Seyircilerin salondan çıkarıldığı davada salona çevik kuvvet girdi. Avukatların itirazı üzerine polis salondan çıkarıldı. Davada karar çıktı. 14 öğrenciden E.B.G’ye “kamu malına zarar” suçundan 1 yıl 6 ay, E.K’ye “kamu görevlisine hakaret” suçundan 1 yıl 2 ay, 14 öğrenciye “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek” 6 ay hapis cezası verildi.

Duruşmaya CHP Milletvekili Mahmut Tanal ve HDP Milletvekili Musa Piroğlu da izleyici olarak katıldı. Duruşmayı takip eden Mahmut Tanal, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda hakimin altı ay olan cezayı ilk başta altı yıl olarak açıkladığını, daha sonra duruşma salonunun kapısına geri dönüp düzelttiğini söyledi.

Paylaşın

Emsal Karar: Orantısız Şiddet, Polisin ‘Görev Suçu’ Değil

Boğaziçi Üniversitesi’ne kayyum rektör atanmasına karşı eylem yapan öğrencileri darp eden polisler hakkındaki soruşturma yasağı kaldırıldı. Daha önce de avukat Özge Çetin’in itirazıyla, Kadıköy’deki basın açıklamasında gerçekleşen polis şiddetine karşı soruşturma yasağı kaldırılmıştı.

Bianet’ten Ayça Söylemez’in haberine göre; Bu kez de İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Birinci İdare Dava Dairesi, Sarıyer İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Komiser B.G. ile polis memurları B.B. ve H.Ç. hakkında soruşturma izni verdi.

“Karar, diğer dosyalar için emsal olabilir”

Sarıyer Kaymakamlığı polisler hakkında, 2 Kasım 2021 tarihli, 4482 sayılı yazısında ve 31 Ağustos 2021 tarih ve 22 sayılı kararıyla, 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanunun 9. maddesi hükmü uyarınca polislere soruşturma izni vermemişti.

Öğrencilerin avukatları Özge Çetin ve Efkan Bolaç Kaymakamlığın kararına itiraz etti. Avukat Efkan Bolaç, yaptığı açıklamada, bu kararın, polis şiddetine dair diğer soruşturma dosyalarında da emsal olabileceğini belirtti.

“Kanun, görev suçlarına uygulanır”

İtirazı görüşen İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Birinci İdare Dava Dairesi, emsal bir karara imza attı ve polis şiddetinin “kamu göreviyle ilgili olmadığına” hükmetti.

4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanunun “Kapsam” başlıklı 2. maddesinin 1. fıkrasında, “Bu Kanun, Devletin ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esaslarına göre yürüttükleri kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevleri ifa eden memurlar ve diğer kamu görevlilerinin görevleri sebebiyle işledikleri suçlar hakkında uygulanır.” hükmü yer alıyor.

Mahkeme, madde metninde, bu yasanın görev sebebiyle işlenen suçlar hakkında uygulanacağının belirtilmiş olması karşısında, “görev sırasında işlenmiş olsa bile görevin niteliğinden kaynaklanmayan ve görevin yerine getirilmesi ile ilgisi bulunmayan suçlar” hakkında bu yasada öngörülen özel soruşturma usulünün uygulanamayacağını ifade etti.

“Görevleriyle bir ilgisi bulunmuyor”

Kararda, eylemlere katılmak üzere Boğaziçi Üniversitesi’nin bulunduğu Sarıyer ilçesinde görev yapan polislerle ilgili şu değerlendirme yapıldı:

“Sarıyer İlçe Emniyet Müdürlüğünde görevli Komiser B.G. ile polis memurları B.B. ve H.Ç. hakkında; müştekilerin Kadıköy’de yapılacak bir eyleme katılmak için toplu halde [559C numaralı] belediye otobüsüne bindikleri, İl Hıfzısıhha Kurul Kararı gereğince Beşiktaş ve Sarıyer ilçelerinde toplantı, miting, yürüyüş vb. eylemlerin yasaklandığı gerekçe gösterilerek otobüsten indirildikleri, herhangi bir direniş göstermemelerine rağmen görevlilerce darp edildikleri, orantısız şiddet uygulandığı ve özgürlüklerinden yoksun bırakıldıkları iddiaları üzerine yapılan ön inceleme sonucu üzerlerine atılan fiillerin görevleriyle bir ilgisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.”

“Bu olayda izin değerlendirmesi yapılamaz”

İstinaf mahkemesinin kararında, “ilgililere isnat edilen darp, orantısız şiddet uygulama ve özgürlükten yoksun bırakma fiillerinin görev sırasında olmakla birlikte görevden kaynaklanmadığı, yani görev sebebiyle işlenmediğinin açık olduğu” ifade edildi.

Mahkeme, polisin bu eylemleri hakkında izin değerlendirmesi yapılamayacağını belirtti: “4483 sayılı Yasanın yukarıda anılan 2. maddesi hükmü karşısında ilgililer hakkında bu yasanın öngördüğü özel soruşturma usulünün uygulanması ve soruşturma izni verilmesi/verilmemesi yolunda karar tesis edilmesi mümkün değildir.”

Dosya savcılığa gönderildi

İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Birinci İdare Dava Dairesi, polislerin eyleminin idari izne bağlanmasına gerek bulunmadığına hükmetti:

“4483 sayılı Yasanın yukarıda anılan 2. maddesi hükmü gereği hazırlık soruşturması yapılmasının idari izne bağlanmasına gerek bulunmadığından, itirazların kabulüne; Sarıyer Kaymakamlığının 31/08/2021 tarih ve 22 sayılı ‘soruşturma izni verilmemesi’ kararının kaldırılmasına, 4483 sayılı Yasa uyarınca karar verilmesine yer olmadığına oybirliğiyle karar verildi.”

Dosya, genel hükümlere göre soruşturma yapılmak üzere dosyanın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi.

Paylaşın

Boğaziçi Üniversitesi’nde Üç Dekan Görevden Alındı

Boğaziçi Üniversitesi Akademisleri imzasıyla yapılan basın açıklamasına göre; Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci İnci, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yasemin Bayyurt, Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özlem Berk Albachten ve İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Metin Ercan’a elektronik belge sistemi üzerinden bir yazı göndererek 18.01.022 tarihli Yükseköğretim Genel Kurulu (YÖK) toplantısında alınan karara istinaden Bayyurt, Albachten ve Ercan’ın dekanlık görevinden alındıklarını bildirdi.

Açıklamada “Seçilerek göreve gelmiş olan dekanlarımızın görevden alınmasına dair basını ve kamuoyunu en kısa zamanda bilgilendireceğiz” denildi. Dekanların görevden alınma gerekçeleri ise açıklanmadı. Boğaziçi Üniversitesi’ne Prof. Dr. Melih Bulu’nun rektör olarak atanması sonrası başlayan protesto gösterilerinin ardından Prof. Dr. Bulu’nun görevine son verilmiş, yerine Prof. Dr. Naci İnci atanmıştı. Ancak Boğaziçi akademisyenleri Prof. Dr. İnci’nin atanmasına da siyasetin etkisi olduğu gerekçesiyle karşı çıkıyordu.

Boğaziçi akademisyenleri Danıştay’a başvurmuştu

Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri, Prof. Dr. İnci’nin rektör olarak atandığı 21 Ağustos 2021 tarihli Cumhurbaşkanlığı Kararı’nın iptali için Danıştay’a başvurmuştu. Akademisyenler, Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle rektör atanmasının kabul edilemez olduğunu belirterek “Ülkemizin gelişmesi yolunda olmazsa olmaz olduğunu düşündüğümüz özgür, özerk ve demokratik üniversite için temel olan üniversite rektörünün üniversite bileşenlerinin görüşleri doğrultusunda belirlenmesi gerektiğini savunmaktan vazgeçmiyoruz” açıklamasını yapmıştı. Boğaziçi akademisyenleri, daha önce de Prof. Dr. Melih Bulu’nun rektörlüğe atanmasının iptali için Danıştay’a başvurmuştu.

Boğaziçili öğrencilerin yargılanmasına devam ediliyor

Prof. Dr. Bulu’ya karşı düzenlenen gösteriler nedeniyle çok sayıda öğrencinin yargılandığı davalar devam ediyor. Boğaziçi Üniversitesi’nde geçen yıl 1 Şubat’ta düzenlenen protesto gösterileri, kampüs içinde ve dışında toplam 159 kişinin gözaltına alınmasıyla sonuçlanmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma sonucunda 97 kişi hakkında “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” suçlamasıyla ve 3 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlamıştı.

4 Ekim 2021 tarihinde, kampüste yaptıkları eylem sırasında gözaltına alınan öğrencilerden Enis Berke Gök ve Caner Perit Özen ise 6 Ekim’de tutuklanmıştı. Haklarında 5 yıl 3 aydan 25 yıla kadar hapis cezasıyla dava açılan 14 Boğaziçi Üniversitesi öğrencisinin yargılandığı davanın 7 Ocak’taki duruşmasında Ersin Berke Gök ve Caner Perit Özen “yurt dışı çıkış yasağı” şeklindeki adli kontrol şartlarıyla tahliye edilmişti. Biri araştırma görevlisi 11’i öğrenci olmak üzere 12 kişinin yargılandığı başka bir dava daha devam ediyor. Boğaziçi Üniversitesi Kuzey Kampüsü önündeki eylemlerle ilgili olarak 12 sanığın 3 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

Paylaşın

Boğaziçi Eylemleri Davasında Beş Kişi Hakkında Yakalama Kararı

Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) eylemlerinde gözaltına alınan 97 kişinin yargılandığı davada savunmalar verildi. İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuksuz yargılanan öğrencilerden bazıları ve avukatları katıldı.

BBC Türkçe’de yer alan habere göre; Mahkemede savunma yapan öğrenciler, olay tarihinde basın açıklamasına yapılan çağrıyı sosyal medyadan duyduklarını ve üniversitenin Güney Kampüs Kapısı önüne gittiklerini söyledi.

Avukat sanık Ezgi Önalan, “1 Şubat günü eylem olacağını öğrendiğimizde avukat arkadaşlarla öğrencilerin yanında olalım dedik. Bir öğrencinin üzerinde birçok polis olduğunu görüp yanına gittiğimde ben de gözaltına alındım. Bizim suç duyurularımız soruşturmaya ve kovuşturmaya konu olmalıydı. Adli sicil ile ilgili olarak da devam eden soruşturmalar ve yargılamalar, hatta beraat ile sonuçlanan davalar bile, kanaat oluşturması için dosyaya konuluyor. Bunun hukuksuz olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Mahkeme, 5 sanık hakkında yakalama kararı çıkarılmasına karar verdi. Mahkeme sanık avukatlarının beraat talebinin reddine karar vererek duruşmayı erteledi.

Boğaziçi Üniversitesindeki eylemlerde, 1 Şubat günü basın açıklaması yapmak isteyen öğrencilere yapılan müdahalede, Etiler, Bebek ve üniversitenin Güney Kampüsünde 108 kişi gözaltına alınmıştı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan 10 kişi serbest bırakılmış, 98’i ise İstanbul Adalet Sarayı’na sevk edilmişti. Bir kişinin 18 yaşından küçük olması nedeniyle dosyası ayrılmış, 97 kişi hakkında ise iddianame hazırlanmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 97 şüphelinin ‘toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet’ suçundan 1,5 yıldan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istenmişti.

Paylaşın