AFP Yazdı: Erdoğan Ve Aliyev’in Katılmaması Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi’ni Zayıflattı

Fransız haber ajansı AFP’ye değerlendirmede bulunan Jacques Delors Enstitüsü’nden Sebastien Maillard, İlham Aliyev ve Recep Tayyip Erdoğan’ın yokluğunun zirveyi ciddi şekilde zayıflattığına dikkat çekerek, şunları söyledi:

“Türkiye ve Azerbaycan olmadan, AST çok daha dar bir Avrupa perspektifiyle hareket ediyor ve birkaç lider dışında daha fazla Putin karşıtı görünüyor.”

Haberde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Moldova’nın başkenti Kişinev yakınlarındaki Mimi Kalesi’nde haziranda düzenlenen AST zirvesine katılmadığı da hatırlatıldı.

Fransız haber ajansı AFP, Azerbaycan’ın Karabağ meselesinin tartışılacağı Avrupa Siyasi Topluluğu (AST) toplantısına katılmama kararını değerlendirdi. Haberde, Azerbaycan’ın İspanya’nın Granada şehrinde düzenlenen toplantıya katılmayacağını duyurmasıyla “Dağlık Karabağ meselesiyle ilgili gerginliğin azaltılması umutları suya düştü” yorumu yapıldı.

Bakü yönetimi toplantıya katılsaydı, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’le Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Karabağ operasyonundan bu yana ilk kez yüz yüze görüşmüş olacaktı.

AFP, Aliyev’in Fransa ve Almanya’nın Ermenistan’a yakın durmasına sinirlenerek AST’ye katılmayı reddettiğini yazdı. Kimliği paylaşılmayan Azerbaycanlı bir yetkili, ajansa Fransız Savunma Bakanı Sebastien Lecornu’nun Ermeni yanlısı sözleri, Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna’nın Ermenistan ziyareti ve Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel’in Bakü’yü suçlayan ifadeleri nedeniyle Aliyev’in zirveye katılmama kararı aldığını belirtti.

Ayrıca Bakü yönetiminin, zirvede “Azerbaycan karşıtı bir tavır” oluştuğunu düşündüğü de yazıldı. Ajansın, kimliğini paylaşmadığı Azerbaycanlı diplomatlardan aktardığına göre, Bakü yönetimi toplantının Türkiye’de yapılmasını istedi fakat bu talep karşılık bulmadı.

Ayrıca Bakü’nün görüşmelere Türkiye’nin katılmasını da önerdiği ama bunun Fransa ve Almanya tarafından kabul edilmediği de gündeme gelmişti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise zirveden önce yaptığı açıklamada hastalandığı için toplantıya katılamayacağını söylemişti.

Fransa’daki Jacques Delors Enstitüsü’nden Sebastien Maillard, Aliyev ve Erdoğan’ın yokluğunun zirveyi ciddi şekilde zayıflattığına dikkat çekerek, şunları söyledi: Türkiye ve Azerbaycan olmadan, AST çok daha dar bir Avrupa perspektifiyle hareket ediyor ve birkaç lider dışında daha fazla Putin karşıtı görünüyor.

Maillard, Erdoğan’ın üst üste AST toplantılarına katılmamasının, AB ve Türkiye arasındaki ilişkiye zarar verebileceğini savundu.

Haberde, Erdoğan’ın Moldova’nın başkenti Kişinev yakınlarındaki Mimi Kalesi’nde haziranda düzenlenen AST zirvesine katılmadığı da hatırlatıldı. Paşinyan ise zirveye katılacağını ve Aliyev’in gelmemesini üzüntüyle karşıladığını belirtmişti.

Azerbaycan’ın Karabağ operasyonu

Bakü yönetimi, 19 Eylül’de Karabağ’da “terörle mücadele operasyonu” başlatmıştı. Yaklaşık 24 saat süren operasyonun ardından Ermeni ayrılıkçı gruplar silah bırakmıştı. Varılan ateşkesin ardından Bakü ve Erivan yönetimi arasında bölgenin Azerbaycan’a entegrasyon sürecinin planlanması amacıyla toplantılar düzenleniyor.

Süreçle ilgili görüşmeler sürerken, Karabağ’daki Ermeni yönetiminin başındaki Samvel Şahramanyan, 28 Eylül’deki açıklamasında 1 Ocak 2024 itibarıyla Dağlık Karabağ Cumhuriyeti’nin varlığının son ereceğini duyurmuştu.

Karabağ’da yaklaşık 120 bin Ermeni yaşıyordu. Erivan yönetiminin rakamlarına göre bunlardan en az 100 bin 500’ü bölgeyi terk ederek Ermenistan’a geçti.

Paşinyan bölgedeki durumu “etnik temizlik” diye nitelerken, Azerbaycan ise iddiaları reddederek, Ermenilerin kendi istekleriyle bölgeyi terk ettiğini ve kimseyi zorla evlerinden çıkarmadıklarını savunuyor.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

NYT, Erdoğan İle Miçotakis Arasında Prag’da Yaşanan Gerginliği Yazdı

Geçen hafta Çek Cumhuriyeti’nin başkenti Prag’da Avrupa Siyasi Topluluğu (AST) zirvesi gerçekleştirilmişti. New York Times gazetesi, zirve sonrası verilen akşam yemeğinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Yunanistan Başbakanı Miçotakis arasında tansiyonun yükseldiğini yazdı.

Gazetede yer alan haberde, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’in 44 Avrupalı lidere hitap ettiği esnada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın araya girerek sesini yükselttiği öne sürüldü.

İsmi belirtilmeyen bir Avrupalı diplomat ve orada bulunan iki üst düzey Avrupalı yetkili, Erdoğan’ın odadan çıkmadan önce Miçotakis’i Doğu Akdeniz ve Ege’deki anlaşmazlıkları çözme konusunda samimiyetsizlikle ve Avrupa Birliği’ni (AB) de Yunanistan ve Kıbrıs’tan taraf olmakla suçladığını belirtti.

Erdoğan, yemek sonrası düzenlediği basın toplantısında “Bu sadece Yunanistan için geçerli değil, bizi rahatsız eden, bize saldıran hangi ülke olursa olsun onlara karşı bizim cevabımız: Bir gece ansızın gelebiliriz. Bunu böyle bilmeleri lazım, böyle anlamaları lazım. Şu an itibarıyla siz anladığınıza göre herhalde onlar da anlamıştır” açıklamasını yapmıştı.

Yunan gazetecinin “Bir gece ansızın gelebiliriz’ diyerek ‘saldırabiliriz’ mi demek istiyorsunuz, açıkça cevap verir misiniz?” sorusuna Erdoğan, “Doğru anladınız” yanıtını vermişti.

Avrupa Siyasi Topluluğu, Fransa cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından önerilen, AB ülkeleri, Avrupa Serbest Ticaret Birliği (EFTA) ülkeleri, Batı Balkan ülkeleri, Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan, birlikten ayrılan Birleşik Krallık ve AB katılım müzakereleri dondurulan Türkiye’nin dahil olduğu ülkeleri içeren yeni bir siyasi gruptur.

Avrupa Birliği Bakanlar Konseyi başkanı olarak Macron, projeyi resmi olarak 23 ve 24 Haziran 2022 tarihlerinde gerçekleşen Avrupa Devlet ve Hükûmet Başkanları Konseyi toplantısında sundu.

Macron’un önerisine göre projenin amacı, Avrupa ülkeleri için ortak çıkar konularını ele alıp, siyasi diyalog ve işbirliğini teşvik etmek ve böylece ülkelerin güvenliğini, istikrarını ve refahını güçlendirmektir.

6-7 Ekim 2022 tarihlerinde Çek Cumhuriyeti’nin başkenti Prag’da yapılan zirve, Eurovision tarafından canlı olarak yayınlandı. 29 Eylül’de Birleşik Krallık toplantıya katılacağını duyurdu ve bir sonraki toplantıya ev sahipliği yapmayı teklif etti.

Paylaşın

Almanya Basını: Türkiye AST’ye ‘Mecburen’ Davet Edildi

Avrupa Birliği’ne (AB) üye olmayan ülkelerin de içerisinde yer aldığı, diyalog ve işbirliği platformu olan Avrupa Siyasi Topluluğu (AST) ilk toplantısını Çekya’nın başkenti Prag’da gerçekleştirildi. Türkiye’nin katılımı ise Almanya basınında geniş yer aldı.

Gazete Duvar’dan Yunus Ülger’in aktardığına göre, yorumlarda, Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan ‘zor komşu’ olarak söz edilirken, genel olarak Türkiye’nin ‘mecburen’ davet edildiği, tersinin çok olumsuz sonuçları olacağı savunuldu. Öte yandan, AST’ın fazla bir getirisinin olmayacağı, AB üyeliği için sırada bekleyen ülkelere bir ‘teselli’ olduğu ileri sürüldü.

‘Dost, düşman ve diğerleri’

Deutsche Welle, ‘Dost, düşman ve diğerleri’ başlıklı haber ve yorumunda, Brüksel’de Erdoğan’ın daveti için diplomatik çekişmeler olduğunu yazdı. AST’ın, davet için demokratik değerlere bağlılığı ölçü aldığını, oysa Erdoğan’ın bu değerleri yıllardır çiğnediği, bu sebeple AB’nin üyelik görüşmelerini dondurduğunu hatırlattı. Türkiye’nin Rusya’ya karşı yaptırımlarda da Batı ile ortak hareket etmediğini yazdı. “Sonunda pragmatik davranıldı ve zor komşu davet edildi. İsveç ve Finlandiya’nın Nato üyeliğini hala bloke etmesine ve İsveç ile bir mizah yüzünden kavgalı olmasına karşın.”

Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi de Erdoğan’ın daveti için Brüksel’de yoğun diplomasi trafiği yaşandığını yazdı. Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın Türkiye’yi toplantıda istemediğini bildiren gazete, buna sebep olarak Türkiye’nin Avrupa’nın değerlerinden uzaklaşmış olmasının gösterildiğini belirtti. “Sonunda diplomatlar, Türkiye’nin dışlanmasının İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyeliği için ağır sonuçları olacağına dikkat çekti. Türkiye, hala bu iki ülkenin üyeliğini onaylamadı” yorumunu yaptı.

‘Katılımcılar çeşitli ve çelişkili’

Berlin’de yayımlanan taz gazetesi ise AST toplantısına katılan ülkelerin çok çeşitli ve çelişkili olduğunu yazdı. Bu duruma sınır çekişmesi olan Türkiye ile Yunanistan ve savaş halinde olan Azerbaycan ile Ermenistan’ı örnek olarak verdi. Erdoğan’ın Rusya ile AB arasında ‘salıncak’ dış politika izlediğini ileri süren taz, bunun NATO’yu kaygılandırdığını belirtti. Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki sorunlara ve savaşa AB’nin engel olamadığını, çünkü kendini reforme etmediğini, bu yüzden de dış politikada etkisiz kaldığını savundu.

‘Fazla bir getirisi olmayacak’

Alman İkinci Televizyonu (ZDF) ise Brüksel’de herkesin AST’ın yararına inanmadığını ileri sürdü. AST’ın fikir babası olan Fransa Başkanı Emmanuel Macron’un bu yüzden eleştirildiğini belirten ZDF, AST’ın AB üyeliği için sırada bekleyen ülkelere bir ‘teselli’ olduğu görüşünü savundu. Erdoğan’ın davet edilmesinin ise sorunlu olduğunu, çünkü Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ı tehdit ettiğini, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğini daha onaylamadığını yazdı.

Paylaşın

Erdoğan’dan Dikkat Çeken ‘Esad’ Açıklaması: Vakti Geldiğinde Görüşebiliriz

Avrupa Siyasi Topluluğu programı basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüşme” sorusuna ilişkin “Şu an itibarıyla böyle bir şey söz konusu değil. ‘Mümkün değildir’ gibi bir ifadeyi kullanan bir siyasetçi değilim. Vakti saati geldiğinde biz Suriye’nin başkanıyla da görüşme yoluna gidebiliriz” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Alt kademe de zaten görüşmeler sürüyor. Bizim bütün arzumuz Suriye’deki terör gruplarının buradan arındırılması, bununla birlikte burada briket evler yapmak suretiyle geri dönüşü hızlandırmanın adımlarını atıyoruz.”

Yunanistan’dan bir gazetecinin “Yunanistan’a ‘bir gece ansızın gelebiliriz’ derken ne demek istiyorsunuz, saldırıda bulunabiliriz mi diyorsunuz?” sorusuna Erdoğan, “Konuyu anlamışsın aslında. Sadece Yunanistan için değil bizi rahatsız eden herkese karşı bir gece ansızın gelebiliriz diyoruz. Siz anlamışsanız onlar da anlamıştır herhalde” diye cevap verdi.

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’la da görüştüğünü söyleyen Erdoğan, “Bölgemizde iyi komşuluk ilişkileri temelinde tam normalleşme hedefimize ulaşabileceğimize samimiyetle inanıyorum” dedi: Bazı talepler söz konusu oldu. Bunlarla ilgili olarak dışişleri bakanlarımıza gerekli talimatları verdik. Onlar görüşecek ve bunun sonucuna göre gerekli adımlar atılacak.

Erdoğan, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği konusundaki sorulara da, İsveç’te yeni başbakan hükümetini kurduğunda görüşme yapabileceğini, Finlandiya Başbakanı Sanna Marin ile de kısa bir görüşme yaptığını ve iyi geçtiğini söyledi.

Finlandiya ile ilişkilerin İsveç’ten farklı olduğununu ve “İsveç’te terör örgütleri kol gezerken Finlandiya’da böyle bir durum olmadığını” belirten Erdoğan, “NATO Finlandiya’nın üyeliği konusunda nihai kararını verdiğinde biz de destekleriz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu’nun ilk toplantısı için gittiği Çek Cumhuriyeti’nin başkenti Prag’daki temaslarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan satır başları:

“AB’nin karşılaştığı meydan okumaların üstesinden gelinmesinde ve birliğin uluslararası rolünün yeniden tanımlanmasında Türkiye’nin yeri doldurulamaz.

Bazı talepler söz konusu oldu. Dışişleri Bakanlarımız, özel temsilcilerimiz görüşecek ve çıkan neticeye göre adımlarımızı atacağız.

Bölgemizde iyi komşuluk ilişkileri temelinde tam normalleşme hedefimize ulaşabileceğimize samimiyetle inanıyorum.

Türkiye-Ermenistan-Azerbaycan arasındaki ilişkileri bir an önce ısıtalım ve bu işi çözelim istiyoruz.

(Ermenistan’la ilişkilerin normalleşmesi) Ön şartımız yok. Azerbaycan’la barış sözleşmesini yaptığınız anda bizimle ilgili en ufak bir pürüz kalmaz.

(Avrupa Siyasi Topluluğu) Bu platformun, üyelik sürecimize halel getirmesini asla kabul etmeyeceğimizi vurguladık.

Türkiye’nin önüne çıkartılan engellerin adil olmadığının, dahası bu durumun Avrupa Birliği’nin menfaatlerine de zarar verdiğinin altını çizdim.

Yaşanan gelişmeler Türkiye’nin birlik ve Avrupa için anahtar bir ülke olduğu gerçeğini gözler önüne seriyor.

AB’nin, bazı ülkelerin çıkarlarına ve ihtiraslarına teslim olmadan Türkiye’yle birlik ilişkilerini katılım perspektifi temelinde ilerletmesini bekliyoruz.

Temel ve öncelikli beklentimiz, Avrupa Siyasi Topluluğu’nun AB ile ilişkilerimizi güçlendirmesi ve üyelik sürecimize katkı sağlamasıdır.

İsveç’te terör örgütlerinin yürüyüşleri devam ettiği, parlamentoda bu teröristler yer aldığı sürece bizim İsveç’e bakışımız olumlu olmayacaktır.

AB’ye Yunanistan çağrısı

Tahıl sevkiyatının önümüzdeki süreçte de devamı, başta Ukrayna halkı olmak üzere tüm Avrupa’nın ve dünyanın çıkarına olacaktır.

(Yunanistan) AB’nin birlik dayanışması adı altında hukuksuz girişimlere destek olmak yerine muhataplarımızı ikili temelde diyaloğa davet etmesini bekliyorum.

Sadece Yunanistan için geçerli değil, bize saldıran hangi ülke olursa olsun cevabımız ‘bir gece ansızın gelebiliriz’. Bunu böyle bilmeleri lazım.

Türkiye’nin, hiçbir ülkenin toprağında, egemenliğinde gözü yoktur. Sadece ülkemizin ve Kıbrıs Türklerinin menfaatlerini korumanın mücadelesini veriyoruz.”

Paylaşın