Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’ın ‘Avrupa Konseyi’ Sözlerine Tepki

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Bizim mahkemelerimizi tanımayanları biz tanımayız” açıklamasına ilişkin olarak, “Erdoğan’ın açıklaması Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne darbe vuran bir açıklamadır” yorumunu yaptı.

Haber Merkezi / CHP Lideri Kılıçdaroğlu, konuya ilişkin açıklamasının devamında, “Bu açıklama şunu gösteriyor, bizim ülkemizde anayasa, hukuk yok; uluslararası sözleşmeleri tanımayız. Arzu ettiğimiz mahkemeden arzu ettiğimiz kararı çıkarırız anlamına geliyor.

Eğer siz bir anayasa yapmışsanız, anayasada düzenlemeler varsa, o yasaya göre AİHM kararlarına uyacaksanız. ‘Biz bunlara uymayacağız’ demeniz, ‘Bizim ülkemizde otoriter yönetim var, ben ülkemi istediğim gibi yönetirim, siz ne derseniz deyin’ anlamı çıkar. Bu Türkiye’nin itibarına vurulmuş ciddi bir darbedir, bunu kimsenin unutmaması lazım. Söyleyen kişinin de unutmaması lazım. Bu ülkede demokrasinin olmadığını biz biliyoruz. Ama demokrasinin olmadığını Erdoğan bütün dünyaya ilan etti.” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, parti genel merkezinde düzenlenen programın ardından gazetecilerin sorularını cevapladı.

Soru; Malum gündem ekonomi üzerine kurulu. TÜİK de enflasyon oranını açıkladı ve yüzde 48.69’a yükseldi. Şimdi hem bu artan enflasyon oranlarını değerlendirmenizi rica edeceğim, hem de acaba bu TÜİK Başkanının değişiminin etkili olup olmadığı yönünde ne düşünüyorsunuz?

Kemal Kılıçdaroğlu; TÜİK Başkanının değişimiyle ne kadar ilgisi var onu bilmiyorum. Ama şunu rahatlıkla söyleyebilirim, açıklanan rakam düşük bir rakam. Zaten ENAG’ın açıkladığı rakam bunun çok daha üstünde. Zaten yani pazara gidince, alışverişe gidince hatta alışveriş merkezlerine gidince fiyatları zaten görüyorsunuz. Elektrik faturaları da bunun en açık kanıtıdır. Yüzde 127 elektriğe zam gelmiş ama enflasyon oranına bakıyorsunuz yüzde 49-48 ya da 50 civarında. Gerçeği yansıtmıyor. Gerçek mutfakta.

Soru; Şimdi siz 50’yi yansıtmıyor dediniz ya ek yapmak istiyorum. Hazine Bakanı Nebati de enflasyon Nisan ayında yüzde 50’nin altında tepe yapacak, enflasyonda yüzde 50 seviyelerini göreceğimizi düşünmüyorum umarım yanılmam dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu; Yanılmamış doğru, TÜİK onun istediği şekilde yanıt vermiş, 50’nin biraz altında göstermiş Nebati Bey üzülmesin diye.

Soru; Osman Kavala’yla ilgili alınan kararla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan Avrupa Konseyinin kararlarını tanımıyoruz dedi. Bununla ilgili neler söylersiniz?

Soru; Efendim ek yapmak istiyorum. Cumhurbaşkanı Ukrayna’ya gidişte konuştu. Bizim kararlarımızı tanımayanın kararlarını biz de tanımayız dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu; Şimdi bakın arkadaşlar, bu açıklama Türkiye Cumhuriyeti Devletinin itibarına darbe vuran bir açıklamadır. Bu açıklama şunu gösteriyor: Bizim ülkemizde anayasa yok, bizim ülkemizde hukuk yok, bizim ülkemizde yasalar yok, biz uluslararası sözleşmeleri tanımayız, biz sadece kendi ülkemizde ülkemizi dilediğimiz gibi yönetir ve arzu ettiğimiz mahkemeden arzu ettiğimiz kararı çıkartırız anlamına geliyor. Eğer siz bir anayasa yapmışsanız, anayasada düzenlemeler varsa o anayasaya göre Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uyacaksanız ve sizin bunu zorunlu olarak bütün yargının uygulaması gerekiyor demeniz gerekirken hayır biz bunlara uymayacağız demeniz bizim ülkemizde otoriter yönetim var, ben ülkemi istediğim gibi yönetirim siz ne derseniz deyin anlamı çıkar. Bu Türkiye’nin itibarına, bizim bugüne kadar süren demokrasi mücadelemize vurulmuş ciddi bir darbedir. Bunu kimsenin unutmaması lazım. Söyleyen kişinin de unutmaması lazım. Bu ülkede demokrasinin olmadığını biz biliyoruz ama demokrasinin olmadığını Erdoğan bütün dünyaya ilan etti. Bu da bizim açımızdan son derece kritik bir süreç.

Soru; Efendim şimdi Trabzon’da biliyorsunuz maalesef kameralara bir çocuğun seslenişi yansımıştı…

Kemal Kılıçdaroğlu; Şöyle ifade edeyim, o sevgili evladımızı çok seviyorum, gözlerinden öpüyorum, hiç kimse merak etmesin.

Paylaşın

Türkiye’den Avrupa Konseyi’ne ‘Osman Kavala’ Tepkisi

Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Konseyi’nin Türkiye’de yargı süreci devam eden Osman Kavala kararının uygulanıp uygulanmadığının tespitini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) havale etme niyetini içeren bildirimde bulunmasına tepki göstererek, Avrupa Konseyi’nin bağımsız ve tarafsız mahkemelerce yürütülen yargı sürecine saygı ve güven duyması gerektiğini bildirdi.

Haber Merkezi / Dışişleri Bakanlığı’ndan konuya ilişkin yapılan açıklamada şöyle denildi: “Avrupa Konseyi (AK) Bakanlar Komitesi bugün (2 Aralık 2021) ülkemizin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Kavala kararını uygulayıp uygulamadığının tespiti hususunu AİHM’e havale etme niyetini içeren bildirimde bulunmuştur.

Ülkemizde devam eden yargı sürecine saygı ilkesi uyarınca, AK’yı bağımsız yargıya müdahale niteliği taşıyacak bu kararın devamını getirmekten kaçınmaya davet ediyoruz. Başta AK Bakanlar Komitesi olmak üzere herkes, bağımsız ve tarafsız mahkemelerce yürütülen yargı sürecine saygı ve güven duymalıdır.

Avrupa Konseyi’nin kurucu üyesi olan ülkemiz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden kaynaklanan sorumluluklarının bilincindedir. Bu yıl içinde 128, bugüne kadar ise toplam 3674 AİHM kararı tarafımızdan uygulanmıştır.

AİHM kararlarının icrasını denetleyen Bakanlar Komitesi’nin gündeminde halen çok sayıda karar bulunmaktadır. Kavala kararından daha eski olan ve başka ülkeler hakkında ve konularda da uygulanmayan kararlar varken, özellikle Kavala kararının sürekli olarak gündemde tutulmasını tutarsız bir yaklaşım olarak görüyoruz. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi sistemindeki mevcut mekanizmaların hukuki ve adil bir anlayışa göre değil de, siyasi mülahazalar üzerinden belirli ülkeler aleyhinde işletilmesi her şeyden önce Avrupa Konseyi’nin kendi itibarını zedelemektedir.

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, insan hakları sisteminin etkinliğini sürdürmek istiyorsa tarafgir ve seçici tutumunu bırakıp, AİHM kararlarının uygulanmasını tüm üye ülkeler yönünden tarafsız bir yaklaşımla ele almalıdır.

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin Osman Kavala kararı

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) iş insanı Osman Kavala kararını yerine getirmediği için Türkiye’ye karşı ihlal sürecini başlatma kararı verdi. 47 üyeli Avrupa Konseyi’nde bu sürecin başlatılması için gerekli 32’den fazla üye Ankara aleyhine el kaldırdı.

Resmi kararın yarın açıklanması bekleniyor. Bakanlar Komitesi, Türkiye’de bir sonraki Kavala duruşmasının 17 Ocak olması nedeniyle bu süreyi bir hafta erteledi ve 19 Ocak olarak belirledi. Avrupa Konseyi ve diplomatik kaynaklar bu durumu “Ankara’ya son bir şans daha tanındı” şeklinde değerlendiriyor.

Bakanlar Komitesi Kavala konusunu 2 Şubat’taki toplantıda yeniden ele alacak. Bu toplantıya kadar Kavala’nın AİHM kararı uyarınca tahliye edilmesi halinde ihlal prosedüründen vazgeçilmesi gündemde.

Böyle bir durumda Kavala dosyası Bakanlar Komitesi önünde işlem görmeye devam edecek. Aksi halde Bakanlar Komitesi aynı gün ikinci bir karar daha alarak ihlal prosedürü için AİHM’ye resmen başvurulacağını ilan edecek. Türkiye 47 devletten oluşan Avrupa Konseyi’nin bir üyesi ve kendi ulusal anayasasına göre AİHM kararlarına uymakla yükümlü.

Dosya AİHM’ye giderse?

Dosya AİHM’ye gönderilirse Büyük Daire adı verilen 17 yargıçlı kurul tarafından ele alınacak. Büyük Daire, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “Kararların Bağlayıcılığı ve İnfazına” ilişkin 46’ncı maddesinin 5’inci bendi temelinde dosyayı işleme koyacak. İçinde Türk yargıcın da olacağı bu daire Türkiye ve Osman Kavala’nın avukatlarından savunma isteyecek. Gerekli görürse Strasbourg’da duruşma düzenleme kararı alabilecek.

Büyük Daire AİHM’nin Osman Kavala kararının yerine getirmediğini tespit ederse, alınacak önlem veya yaptırımları değerlendirmesi için davayı Bakanlar Komitesine gönderecek. Yerine getirildiği tespitinde bulunursa, davayı, incelenmesine son verilmesi konusunda nihai kararı alması için Bakanlar Komitesine iletecek. Büyük Dairenin davayı 2022 yaz aylarına kadar sonlandırabileceği belirtiliyor.

AİHM, Osman Kavala’nın gözaltı koşullarıyla ilgili davada kararını 10 Aralık 2019 tarihinde açıklamıştı. Kararda, Kavala’nın “hukuk dışı nedenlerle ve susturulmak için hapiste tutulduğu” sonucuna varılmış ve bu ihlalin ortadan kaldırılması için Kavala’nın “derhal tahliye edilmesi” gerektiğine hükmedilmişti.

Karar Mayıs 2020’de kesinleştikten sonra AİHM kararlarının infazının denetleyicisi olan Bakanlar Komitesi gündemine gelmişti. Bakanlar Komitesinin karar gereği Kavala’nın tahliye edilmesi için bugüne kadar yaptığı çağrılar sonuçsuz kalmıştı.

Paylaşın

Avrupa Konseyi ‘Osman Kavala’ İçin Düğmeye Bastı

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) iş insanı Osman Kavala kararını yerine getirmediği için Türkiye’ye karşı ihlal sürecini başlatma kararı verdi. 47 üyeli Avrupa Konseyi’nde bu sürecin başlatılması için gerekli 32’den fazla üye Ankara aleyhine el kaldırdı.

Resmi kararın yarın açıklanması bekleniyor. Bakanlar Komitesi, Türkiye’de bir sonraki Kavala duruşmasının 17 Ocak olması nedeniyle bu süreyi bir hafta erteledi ve 19 Ocak olarak belirledi. Avrupa Konseyi ve diplomatik kaynaklar bu durumu “Ankara’ya son bir şans daha tanındı” şeklinde değerlendiriyor.

Bakanlar Komitesi Kavala konusunu 2 Şubat’taki toplantıda yeniden ele alacak. Bu toplantıya kadar Kavala’nın AİHM kararı uyarınca tahliye edilmesi halinde ihlal prosedüründen vazgeçilmesi gündemde.

Böyle bir durumda Kavala dosyası Bakanlar Komitesi önünde işlem görmeye devam edecek. Aksi halde Bakanlar Komitesi aynı gün ikinci bir karar daha alarak ihlal prosedürü için AİHM’ye resmen başvurulacağını ilan edecek. Türkiye 47 devletten oluşan Avrupa Konseyi’nin bir üyesi ve kendi ulusal anayasasına göre AİHM kararlarına uymakla yükümlü.

Dosya AİHM’ye giderse?

Dosya AİHM’ye gönderilirse Büyük Daire adı verilen 17 yargıçlı kurul tarafından ele alınacak. Büyük Daire, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “Kararların Bağlayıcılığı ve İnfazına” ilişkin 46’ncı maddesinin 5’inci bendi temelinde dosyayı işleme koyacak. İçinde Türk yargıcın da olacağı bu daire Türkiye ve Osman Kavala’nın avukatlarından savunma isteyecek. Gerekli görürse Strasbourg’da duruşma düzenleme kararı alabilecek.

Büyük Daire AİHM’nin Osman Kavala kararının yerine getirmediğini tespit ederse, alınacak önlem veya yaptırımları değerlendirmesi için davayı Bakanlar Komitesine gönderecek. Yerine getirildiği tespitinde bulunursa, davayı, incelenmesine son verilmesi konusunda nihai kararı alması için Bakanlar Komitesine iletecek. Büyük Dairenin davayı 2022 yaz aylarına kadar sonlandırabileceği belirtiliyor.

AİHM, Osman Kavala’nın gözaltı koşullarıyla ilgili davada kararını 10 Aralık 2019 tarihinde açıklamıştı. Kararda, Kavala’nın “hukuk dışı nedenlerle ve susturulmak için hapiste tutulduğu” sonucuna varılmış ve bu ihlalin ortadan kaldırılması için Kavala’nın “derhal tahliye edilmesi” gerektiğine hükmedilmişti.

Karar Mayıs 2020’de kesinleştikten sonra AİHM kararlarının infazının denetleyicisi olan Bakanlar Komitesi gündemine gelmişti. Bakanlar Komitesinin karar gereği Kavala’nın tahliye edilmesi için bugüne kadar yaptığı çağrılar sonuçsuz kalmıştı.

Paylaşın