Ankara’da Dört Polise “İşkence” Suçundan Dava

Ankara’da hukuk fakültesi öğrencisi Oğuzcan Kurt’u Ankara Adliyesi’nin yanında darp ederek çenesini kıran ve ters kelepçe takarak karakola götüren polis memurları İbrahim Şenses, Alper Yiğit, Eyüp Topak ve Serdar Özdemir hakkında “işkence” suçundan iddianame düzenlendi. Polislerin yargılanması, Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılacak.

DW Türkçe’den Alican Uludağ’ın haberine göre; Olay, 22 Ağustos 2021 tarihinde başkentin en merkezi noktalarından olan Ankara Adliyesi’nin hemen yanındaki Cumhuriyet Parkı’nda meydana geldi. İddianameye göre saat 22:00 sıralarında adliyenin önünden Opera Binası’nın önündeki otobüs duraklarına doğru yürüyen Hukuk Fakültesi öğrencisi Oğuzcan Kurt, parkta açık olan suyu kontrol etmek istedi.

Bu sırada parkın hemen yanından geçen Atatürk Bulvarı üzerinde uygulama için bekleyen polisler, Kurt’u yanlarına çağırarak ne yaptığını sordu. Kurt’un beyanına göre, kimlik kontrolü yapan polisler, daha sonra olay yerinden uzaklaşmasını istedi. Kurt ise “isterse buradan gitmeyebileceğini” söyledi.

Darp edildi

Bunun üzerine polislerden birinin önce başına, ardından çenesine yumruk attığını aktaran Kurt, iki polisin ise yere düşmesinin ardından göğsüne, karnına ve sırtına tekmeler atarak kendisini darp ettiğini aktardı. Polisler, Oğuzcan Kurt’tan yeniden olay yerinden uzaklaşmasını istedi.

Çenesi kırılan ve yürüyecek durumu olmayan 21 yaşındaki genç, durumunun kötüleşmesi üzerine 112’yi arayarak ambulans istedi. Kurt’un ambulansı aradığını gören polisler, yeniden kimliğini aldıkları öğrenciye ters kelepçe takarak Gençlik Parkı’nın girişindeki Solmaz Kılıçtepe Polis Merkezi’ne götürdü. Kurt, karakoldan da 112’yi arayarak polislerin kendisini hastaneye götürmediğini, durumunun kötü olduğunu söyledi. Bu sırada telefonu alan polis ise Kurt’un bir şeyinin olmadığını, zaten kendilerinin hastaneye götüreceğini kaydetti.

Ambulans gelmemesi üzerine 155’i de arayan Kurt, kendisini polislerin darp ettiğini söylemesi üzerine telefon yüzüne kapandı. Daha sonra karakola gelen motosikletli 112 ekibi, Kurt’un göğsünü dinledikten sonra bir şeyi olmadığını söyleyerek ayrıldı. Polisler, hastaneye gitmek istediğini, durumunun kötü olduğunu ifade eden Kurt’un talebini yerine getirmedi.

Tutanağı imzalamadı

Kurt, polislerin kendisine imzalatmaya çalıştığı tutanağı içinde yanlış bilgiler olduğunu belirterek imzalamadı. Kurt’a karakolda maske takma kuralını ihlal ettiği gerekçesiyle adli para cezası kesildi.

Karakolda “polise direnme” suçundan şüpheli yapılan Kurt, önce Gazi Mustafa Kemal Atatürk Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Burada çenesinin kırık olduğunu tespit eden doktorlar, Kurt’u Bilkent Şehir Hastanesi’ne sevk etti.

İfadesini yazılı verdi

Tomografi çekilen Kurt’un kırık olan çenesi sargıya alındı. Yeniden karakola getirilen Kurt, konuşamadığı için ifadesini kâğıda yazarak verdi, ardından serbest bırakıldı. Kurt, serbest kalır kalmaz ertesi gün adliyeye giderek polislerden şikâyetçi oldu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 112 kayıtları ile karakolun kamera görüntülerini istedi.

Başsavcılık görüntüleri inceledi

Görüntüleri inceleyen Başsavcılık. polis memurları İbrahim Şenses, Alper Yiğit, Eyüp Topak ve Serdar Özdemir hakkında vücutta kemik kırığına neden olacak şekilde işkence suçundan iddianame düzenledi.

İddianamede, polislerin ağır şekilde yaraladıkları müştekinin sağlığı açısından yakın ve büyük bir tehlike altında olmasına rağmen hastaneye gitmesini engelledikleri kaydedildi. Müştekinin 112’yi arayarak yardım istemesine rağmen elleri ters kelepçelenerek polis merkezine götürüldüğü anlatılan iddianamede, çene kırığı olmasına karşın müştekinin şüpheli olarak ifadesinin alındığı kaydedildi. Polislerin savunmalarının da suçtan kurtulmaya yönelik olduğu vurgulandı.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ndeki (AİHS) işkence yasağına işaret edilen iddianamede, Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) da işkencenin suç olduğu vurgulandı, bu konudaki Yargıtay içtihatlarına yer verildi. İddianamede, “Şüphelilerin eylemlerinin; sistematik bir şekilde belli bir süreç içinde müştekinin bedensel ve ruhsal yönden acı çekmesine ve irade yeteneğinin etkilenmesine ve aşağılanmasına yol açtığı için işkence suçunu oluşturduğu anlaşılmıştır” denildi.

Polislerin yargılanması, Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılacak. Başsavcılık,  polislerin şüpheli yaptığı Oğuzcan Kurt hakkında ise “memura direnme” suçundan takipsizlik kararı verdi.

Paylaşın

Ankara Valiliği’nden ‘Kuvvetli Yağış’ Uyarısı

Ankara Valiliği, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklama ile şehrin kuzey kesimlerinde yerel olarak kuvvetli ve gök gürültülü sağanak yağışlar beklendiğini belirterek, vatandaşları meydana gelebilecek olumsuzluklara karşı uyardı.

Haber Merkezi / Ankara Valiliği, yapılan son meteorolojik değerlendirmelere ilişkin uyarı açıklamasında bulundu.

Açıklamada, “Yapılan son meteorolojik değerlendirmelere göre; 1 Eylül Çarşamba günü ilimizin kuzey kesimlerinde görülecek yerel olarak kuvvetli ve gök gürültülü sağanak yağışların meydana getirebileceği olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmalıdır” ifadelerine yer verildi.

Meteoroloji: Kuvvetli yağış geliyor

Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan son değerlendirmelere göre: Ülkemizin kuzey ve iç kesimleri ile Akdeniz’in iç kesimlerinin parçalı, yer yer çok bulutlu, Marmara’nın doğusu, Batı Karadeniz, Doğu Karadeniz kıyıları, Batı Akdeniz’in Toroslar mevkii, Afyonkarahisar, Eskişehir ve Samsun’un doğu, Konya’nın batı çevreleri ile Isparta, Ankara, Çankırı ve Ordu çevrelerinin yerel sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerlerin az bulutlu ve açık geçeceği tahmin ediliyor.

Paylaşın

Ankara: Akköprü

Akköprü; Ankara’nın Yenimahalle İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Toplu taşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Anadolu Selçuklu sultanı I. Alaeddin Keykubad adına Kızılbey tarafından Çubuk Çayı, İncesu Deresi ve Hatip Çayının birleştiği noktada yaptırılmış tarihi bir köprüdür. 1222 yılında, eski Bağdat ticaret güzergahının geçtiği bir konumda, Ankara Valisi Kızıl Bey tarafından inşa ettirilmiştir. Köprü günümüze kadar sağlam durumunu koruyabilmiştir. Yenimahalle’nin bugüne kadar gelebilmiş nadir tarihi yapıtlarından biridir. Yapı 8 Ağustos 1959 tarihinde kentsel sit alanı olarak tescillenmiştir.

Köprü kesme bazalt taşından inşa edilmiştir. Toplam 7 adet sivri kemeri bulunmaktadır. Kemerler büyük oranda kesme Ankara taşından yapılmıştır. Arada bazı yabancı taşlar ve civardaki antik eser malzemelerden de yararlanılmıştır. Kemerlerden dördü büyük, üçü ise küçük kemer tipindedir. Metalik korkuluklar sonradan eklenmiştir. Batı yönünde biri silik olmak üzere iki yazıt yer almaktadır.

Paylaşın

Ankara: Şereflikoçhisar, Kent Müzesi

Şereflikoçhisar Kent Müzesi, yüzyıllar boyunca yöre halkının yaşam biçimlerini, üretim şekillerini, inanç ve zevklerini gösteren belgelerin toplanarak korunması, değerlendirilmesi ve sergilenmesi amacı ile açılmıştır.
Paylaşın

Ankara: Kahramankazan, Satıkadın Müzesi

Satıkadın Müzesi; Ankara’nın Kahramankazan İlçesi, Mimar Sinan Caddesi üzerinde yer almaktadır. Toplu taşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Cumhuriyet döneminin ilk kadın milletvekillerinden olan Satıkadın’ın evi aslına uygun olarak yeniden inşa edilerek müzeye dönüştürülmüştür.

Satı Kadın Kimdir?

1890 yılında doğan Satı Kadın, 1956 yılında hayata gözlerini yumdu. Türkiye’nin ilk kadın milletvekili ve aynı zamanda ilk muhtarıdır. 1935 yılında kadınların ilk kez oy kullandığı TBMM seçimlerinde Ankara Milletvekili olarak seçildi.

Kurtuluş Savaşı’nda gazi olmuş bir askerin eşiydi ve milletvekili seçildiğinde Kazan köyünün muhtarıydı. Beş çocuğu vardı. Çiftçilikle uğraşan Satı Kadın hususi eğitim gördü. 5 çocuk annesiydi.

Kazan’ı ziyaret eden Mustafa Kemal ile tanıştı ve kendisinin tavsiyesiyle milletvekili adayı olmuştur. O dönemde Mustafa Kemal, Satı adını Hatı olarak değiştirmesini istemiştir. TBMM kayıtlarına adı Hatı Çırpan olarak girmiştir.

Paylaşın

Ankara: Güdül, Kent Müzesi

2018 yılında hizmete giren Güdül Kent Müzesi’nde Güdül tarihinin sosyal, ekonomik ve kültürel değerlerini yansıtan koleksiyon malzemeleri sergilenmektedir.
Paylaşın

Ankara: Güdül, Kaya Yazıtları

Kaya Yazıtları; Ankara’nın Güdül İlçesi, Salihler Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Toplu taşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Tahmini olarak M.S. I-II. Yüzyıldan kalma kaya blokları üzerine işlenmiş binlerce resimden oluşan petroglifler, 2012 yılında bölgenin sit alanı ilan edilmesi ile koruma altına alınmıştır.

Bu resimler ve kitabelerin, Gök Tanrı inancı ile yaşayan Peçenek veya Hun Türklerinin eseri olduğu düşünülmektedir. Kaya üstü resim, figür, yazı ve damgalar, insanlığın eski çağlarda meydana getirdiği tarih, kültür ve sanat ürünleri olmalarından dolayı büyük önem taşımaktadır.

Eski insanların inanç ve yaşayış tarzlarını, sosyal ve kültürel faaliyetlerini ve evreni algılama biçimlerini günümüze ulaştıran önemli kaynaklardır. Yazıtların doğru okunması ve tahlil edilmesi durumunda insanlık tarihinin açıklanamayan, gizli kalan yönleri su yüzüne çıkacak ve dünya tarihi ve medeniyeti yeniden yazılacaktır.

Paylaşın

Ankara: Korkut Ata Kongre Merkezi

Korkut Ata Kongre Merkezi; Ankara’nın Etimesgut İlçesi, Topçu Mahallesi, 1558. Caddesi üzerinde yer almaktadır. Toplu taşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Korkut Ata Kongre Merkezi’nde 800 kişilik Ömer Seyfettin Konferans Salonu, 1000 kişilik Neşet Ertaş çok amaçlı salon, 5 bin kişilik açık amfi salon, nikah salonu, sergi ve fuaye alanları ile etisem birimleri yer almaktadır.

 

Paylaşın

Ankara: Beynam Atatürk Evi

Beynam Atatürk Evi; Ankara’nın Bala İlçesi Beynam Köyü sınırları içinde yer almaktadır. Toplu taşım araçları ile ulaşım mümkündür.

İki katlı ev Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı tarafından onarılmış ve 26 Aralık 2005 tarihinde ziyarete açılmıştır. Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşları Milli Mücadeleyi başlatmak üzere Samsun’dan yola çıkıp Anadolu’yu dolaştıktan sonra Ankara’ya gelirken 26 Aralık 1919 tarihinde fırtınaya yakalanırlar.

Heyet, Mustafa Kemal Atatürk, Rauf Orbay, Dr. Refi k Saydam, Mazhar Müfi t Kansu, Hüsrev Gerede, Hakkı Behiç Bayiç, Bedri Bey, Ahmet Rüstem Bey, Cevat Abbas Gürer, Muzaffer Kılıç ve üç şoför olmak üzere 13 kişiden oluşmaktadır.

Beynam köyü muhtarı Veli Çavuş ve köylüler Mustafa Kemal ve arkadaşlarını bu evde misafi r ederler. Kolayca tahmin edilebileceği gibi, Milli Mücadele, sondan bir önceki bu durağa çok şey borçludur. Atatürk de bu vefakarlık örneğine, ilk meclis seçimlerinde adaylığını Bala ilçesinde koyarak, karşılık verir.

Paylaşın