Akaryakıt Ürünlerine 2 Ayda 12 Kez Zam Geldi

Yazılı bir açıklama yapan CHP’li Ahmet Akın, açıklamasında, “Son iki ayda akaryakıt ürünlerine zaten 12 defa gelmiştir. LPG otogaz; 5 defa zamlanarak litre fiyatı 1 lira 82 kuruş artmıştır. Benzin 4 defa zamlanarak litre fiyatı 1 lira 18 kuruş artmıştır. Motorin de 3 defa zamlanarak litre fiyatı 87 kuruş artmıştır. Başka bir deyişle vatandaşlarımız yalnızca son iki ayda bir depo LGP otogaz alırken 91 lira; bir depo benzin alırken 59 lira, bir depo motorin alırken de 44,5 lira daha fazla ödemeye başlamıştır.” ifadelerine yer verdi.

Haber Merkezi / CHP’li Akın, açıklamasında, akaryakıta yapılan her zammın bütün sektörlerde domino etkisi yaratarak iğneden ipliğe her ürünün fiyatını artırdığına dikkat çekerek, “Kara kış öncesi akaryakıt ürünleri yapılacak her zam domino etkisiyle enflasyonu yükseltecektir. Yalnızca son iki ayda bir depo artık 44 lira ile 91 lira daha pahalıya dolmaya başladı. Kötü ekonomi politikalarının faturası vatandaşlarımıza kesiliyor” sözlerine yer verdi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, yaptığı yazılı açıklamada yanlış ekonomi kararlarının temel bir girdi olan enerji faturalarını artırdığına dikkat çekti. Akaryakıt ürünlerine yapılacak her zammın bütün sektörleri etkilediğini söyleyen CHP’li Akın, özetle şunları dile getirdi:

Türkiye’de derin bir ekonomik kriz ve buna bağlı olarak enerji buhranı yaşanırken; kötü ekonomi politikalarının faturası vatandaşlarımıza çıkarılmaktadır. Merkez Bankası’nın Türk Lirası’na değer kaybettiren faiz kararının ardından akaryakıt ürünlerine fahiş oranda yeni bir zam yapılması beklenmektedir. Vatandaşlarımızın alım gücü günden güne erirken akaryakıt ürünlerine yeni yapılacak zamlar bütün sektörlerde maliyetleri artıracağı için iğneden ipliğe her ürünün zamlanması anlamına gelecektir. Kara kış öncesi akaryakıt ürünlerine yapılacak her zam domino etkisiyle enflasyonu yükseltecektir.

Akaryakıt ürünlerine iki ayda 12 zam!

Yalnızca son iki ayda akaryakıt ürünlerine zaten 12 defa gelmiştir. LPG otogaz; 5 defa zamlanarak litre fiyatı 1 lira 82 kuruş artmıştır. Benzin 4 defa zamlanarak litre fiyatı 1 lira 18 kuruş artmıştır. Motorin de 3 defa zamlanarak litre fiyatı 87 kuruş artmıştır. Başka bir deyişle vatandaşlarımız yalnızca son iki ayda bir depo LGP otogaz alırken 91 lira; bir depo benzin alırken 59 lira, bir depo motorin alırken de 44,5 lira daha fazla ödemeye başlamıştır.

12 kilogramlık mutfak tüpü de yalnızca son 2 ay içerisinde 146,5 liradan 180,5 liraya yükselmiştir. Yalnızca son iki ayda mutfak tüpüne yapılan zam oranı yüzde 23,2 olmuştur. Mutfak tüpünün yeni zamlarla yıl bitmeden 200 liraya çıkacağı belirtilmektedir. Vatandaşlarımız hayat pahalılığı nedeniyle zaten tenceresinde kaynatacak temel gıda ürünlerine ulaşmakta zorlanırken; şimdi tencereyi kaynatacak tüpü almakta da zorlanmaktadır.

Paylaşın

10 Ayda Elektriğe Yüzde 22, Doğalgaza Yüzde 45 Zam Yapıldı

2021 yılının başından bu yana sanayiye elektrikte yüzde 22, doğalgazda ise yüzde 45 oranında zam yapıldığını açıklayan CHP’li Akın, eşel mobil sistemi kapsamında akaryakıt ürünlerinde de ÖTV payının da bitmek üzere olduğuna dikkat çekti.

Haber Merkezi / İktidarın yaklaşan kış ayları öncesi, zamların önüne geçecek gerçek önlemler alması gerektiğini belirten Ahmet Akın, “Vatandaşlarımız bu zamların faturalarını doğrudan ödemese de, market kasalarında aldıkları temel gıda ürünleriyle ödemek zorunda kalacak. Kış aylarında zaten ısınma ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlanan vatandaşlarımızın artık ne tahammülü ne de gücü kaldı” ifadelerini kullandı.

“İki yıldır enerji faturalarının düşmesi için verdiğimiz yasa teklifi iktidar tarafından reddediliyor” diyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın’ın yaptığı yazılı açıklaması şöyle:

“Sanayi doğalgaz tarifesi 2021 yılı içerisinde Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında yüzde 1’er oranında artarken; Temmuz ayında yüzde 20 ve son olarak 1 Ekim’de de yüzde 15 oranında zamlandı. Sanayi doğalgaz tarifesi böylece 2021 yılı içerisinde yüzde 45 oranında zamlanmış oldu. Aynı dönemde sanayi elektrik tarifesi de yüzde 22 oranında arttı.

Elektrik santrallerinin doğalgaz tarifesi ise 2021 yılı içerisinde Ocak, Şubat, Mart ve Nisan aylarında yüzde 1’er oranında; mayıs ayında yüzde 12; Haziran ayında yüzde 5; Temmuz ayında yüzde 20 ve son olarak 1 Ekim’de de yüzde 15 oranında zamlandı. Buna göre elektrik santrallerinin doğalgaz tarifesi 2021 yılı içerisinde yüzde 69 oranında arttı.

“Enerji faturalarındaki KDV payı düşürülmeli, TRT fonu kaldırılmalı”

2021 yılı içerisinde sanayide doğalgaz ve elektrik tarifesine yapılan zamların etkisini kış aylarında göreceğiz. Vatandaşlarımız bu zamların faturalarını doğrudan ödemese de, market kasalarında aldıkları temel gıda ürünleriyle ödemek zorunda kalacak.

Kış aylarında zaten ısınma ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlanan vatandaşlarımızın artık ne tahammülü ne de gücü kaldı. İktidar yaklaşan kış ayları öncesi, zamların önüne geçecek gerçek önlemler almalı. İki yıldır enerji faturalarının düşmesi için verdiğimiz yasa teklifi iktidar tarafından reddediliyor. Enerji faturalarındaki KDV payı düşürülmeli, TRT fonu kaldırılmalı.

Kış ayları öncesi LPG’ye yapılan her zam pompa fiyatına yansıyacak. Motorin ve benzinde ise 10 ile 50 kuruş gibi çok az bir pay kaldı. Bu nedenle iktidar ya yeni bir ÖTV zammını gündeme getirecek ya da her zam pompa fiyatlarına yansımaya başlayacak. Zamların pompa fiyatlarına yansıması durumunda temel gıda ürünlerindeki artış devam edecek.”

Paylaşın

CHP’li Akın: Vatandaşlar Artık Faturalarını Ödeyemiyor

CHP’li Akın, beş zincir markete yönelik fahiş fiyat denetimi yerine fahiş faturalara denetim yapılması gerektiğini belirterek, “Tek adam sisteminin hayata geçtiği son 3 yılda elektrik ve doğalgaz faturaları ikiye katlandı. Vatandaşlar artık faturalarını ödeyemiyor. Her ay 100 binlerce hanenin elektrik ve doğalgazı kesiliyor. Bu durumda asıl fahiş oranda artan enerji faturaları için denetim yapılması gerekmiyor mu?” dedi.

Haber Merkezi / CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, yaptığı yazılı açıklamada bu hafta açıklanması beklenen enerji zamlarıyla ilgili iktidara çağrıda bulundu. CHP’li Akın, açıklamasında şunları dile getirdi:

“İktidar artan hayat pahalılığı üzerine beş zincir markete yönelik fahiş fiyat denetimi başlattı. Fiyat artışlarının yanlış ekonomi politikası nedeniyle yaşandığı geçen hafta Merkez Bankası’nın aldığı faiz kararla bir kez daha anlaşılmıştır. Enerjiye yapılacak zam bütün sektörlerin maliyetlerini artıracağı için temel gıda ürünlerinin fiyatlarına da yükseltecektir. Enerjiye yapılacak zammın yaratacağı domino etkisi enflasyonu daha da yükseltecektir.

“İktidar vatandaşın değil, şirketlerin yanında yer almayı tercih etmiştir”

Fahiş fiyatlar üzerine Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan denetimlerde marketlerde denetim yapılırken; fahiş faturalar üzerine iktidar uyarılarımıza karşın şirketlerle faturaların düşürülmesi konusunda somut bir adım atmamıştır. Tam tersine iktidarın şirketlerin zam taleplerini değerlendirdiği kamuoyuna yansımıştır. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Kış gelmeden saray iktidarı ve elektrik şirketleri oturup bu fatura işini konuşsunlar” uyarısına karşın iktidar vatandaşın değil, şirketlerin yanında yer almayı tercih etmiştir.

Artık vatandaşlarımız temel bir hak olan enerji faturalarını bile ödemekte ciddi anlamda zorlanmaktadır. Her ay 100 binlerce hanenin elektrik ve doğalgazı kesilirken; iktidar elektrik faturasını ödeyemediği için 2,1 milyon haneye yardım yapıldığını da itiraf etmiştir. Bu kapsamda yeni yasama yılının başlamasıyla birlikte elektrik faturalarına yüzde 2 oranında yansıtılan TRT payının kaldırılması ve KDV oranının düşürülmesi yönünde acilen düzenleme yapılmalıdır. Vatandaşın faturasını düşürmesini sağlayacak bu düzenlemelerle ilgili pek çok kanun tekliflerimiz parlamentoda beklemektedir.”

Paylaşın

CHP’li Akın: İktidarın Uyguladığı En İyi Politika Zam Yapmak

1 Ekim’de yapılması beklenen elektrik zammıyla ilgili iktidarın arayış içinde olduğunu söyleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, “İktidar bugüne kadar uyguladığı en iyi politika olan “faturayı vatandaşa keserek zam yapmayı” hayata geçirmeye hazırlanıyor” dedi.

Haber Merkezi / CHP’li Akın, iktidarın artan elektrik maliyetleri nedeniyle faturalara yapılacak zamla ilgili iktidarın formül arayışında olduğuna işaret ederek, “Vatandaşların tepkisi üzerine iktidar mesken abonelerine daha az; sanayi, ticarethane ve tarımsal sulama abonelerine ise daha çok zam yapmayı değerlendiriyor. Meskenlerde zam yapılmadığı algısı yaratmak için sanayiye fahiş zam yapılırsa fatura yine vatandaşa kesilecek. Bütün temel ürünler ve gıda kış aylarında zamlanacak. Geliri düşen vatandaşımızın bütçesi kışın yapılacak bu zamla adeta sabote edilecek” değerlendirmesinde bulundu.

Ahmet Akın, yaptığı yazılı açıklamada 1 Ekim’de yapılması beklenen elektrik zammıyla ilgili iktidarın arayış içinde olduğunu kaydetti. CHP’li Akın, açıklamasında şunları dile getirdi:

“Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) 1 Ekim 2021 tarihinde açıklayacağı elektrik tarifesinde; son dönemde yaşanan kuraklık, uluslararası piyasalarda doğalgazın fiyatının yükselmesiyle artan maliyetler nedeniyle büyük bir zam yapılması bekleniyor. Maliyetlerin artacağı neredeyse aylar öncesinden bilinmesine karşın iktidar herhangi bir politika geliştirilmedi.

İktidar aylar öncesinden ülkemizde yaşanacak kuraklığı görmezden geldi. Pandemi sonrası uluslararası enerji fiyatlarında yaşanacak artışa karşın herhangi bir politika uygulamadı. Oysa bu dönemde yapılacak kaynak yönetimi ve elektrik üretimine ilişkin planlamayla elektrikteki maliyet artışının etkisi vatandaşlara yansıtılmayabilirdi. Ancak geldiğimiz aşamada iktidar bugüne kadar uyguladığı en iyi politika olan “faturayı vatandaşa keserek zam yapmayı” hayata geçirmeye hazırlanıyor.

“İktidar, yapılacak elektrik zammıyla ilgili formül arayışında”

Elektrik faturaları son üç yıl içerisinde 2 kattan daha fazla (yüzde 122 oranında) zamlanmıştır. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları başta olmak üzere elektrik zamlarıyla ilgili yaptığımız açıklamalar kamuoyunda ses getirince vatandaşımız elektrik faturalarına karşı haklı tepkilerini dile getirmiştir. Vatandaşların artan tepkisinden çekinen iktidarın, yapılacak elektrik zammıyla ilgili formül arayışında olduğu belirtilmektedir.

İktidarın değerlendirdiği formüllerden birine göre; 1 Ekim’de yapılacak zammın doğrudan vatandaşlara yansıtılmaması için mesken tarifesinde daha az bir zam yapılması yönünde bir adım atılabileceği belirtiliyor. Artan maliyet artışının karşılanması için sanayi, ticarethane ve tarımsal sulama tarifelerine ise fahiş zamların yapılabileceği kaydediliyor.

Üretim faaliyetinde bulunan sanayi Türkiye’de en büyük elektrik tüketimini yapan abone grubunu oluşturuyor. Sanayi abone tarifesine yapılacak fahiş zam, sanayicimizin artan maliyeti nedeniyle dünya genelinde rekabetini düşürmesinin yanı sıra yaratacağı domino etkisiyle kış aylarında enflasyonu tetikleyecektir.

İktidarın mesken tarifelerine az zam yapıldığı illüzyonu yaratmak için sanayi, ticarethane ve tarımsal sulama abonelerine yapacağı fahiş zamların faturası yine vatandaşa kesilecek. Sebze, meyve, temel gıda ve temizlik ürünlerinde kış aylarında büyük zamlar yaşanacak. Bu durum hâlihazırda geliri düşen vatandaşımın bütçesinin gizli olarak adeta sabotaja uğraması anlamına gelecek.

“İktidar bu gibi algı oyanlarıyla uğraşmasın”

Vatandaşların tepkisi nedeniyle iktidarın uygulayacağı bu politika zaten artan hayat pahalılığını daha da artıracak. Bir kez daha uyarıyoruz: İktidar bu gibi algı oyanlarıyla uğraşmasın. İktidar şirketler değil, vatandaş lehine tercih yaparsa ne doğrudan ne de dolaylı zam yapmasına gerek yok. Elektrikte artan maliyetler; şirketlere verilen destekleme ödemeleri, dağıtım bedeli, vergi ve fonlar üzerinden karşılanabilir. Bu kararı almak iktidarın elinde.”

Paylaşın

100 TL’lik Elektrik Faturasının 23 TL’si Şirketlere Gidiyor!

Özel elektrik üretim şirketlerine yapılan destekleme ödemelerinin son 3 yılda 2 kattan fazla arttığına dikkat çeken CHP’li Akın, “Şu anda vatandaşın ödediği her bir elektrik faturasının yüzde 23’ü elektrik üreten şirketleri desteklenmeye gidiyor” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, vatandaşın faturasına eklenen özel elektrik üretim şirketlerine yapılan destekleme ödemelerinin son 3 yılda 2 kattan fazla arttığına dikkat çekerek, “Destekleme amacından saptı. 2018-2020 arasında şirketlere yapılan ödeme yüzde 112 arttı. Şu anda vatandaşın ödediği her bir elektrik faturasının yüzde 23’ü elektrik üreten şirketleri desteklenmeye gidiyor. Kurulan sistem halkın değil şirketlerin lehine. Bu sistemler faturalar düşmesi mümkün değil” dedi.

Cumhuriyet’ten Erdem Sevgi’nin haberine göre Akın, özel elektrik üretim şirketlerine verilen desteklemelerin vatandaşın faturasına yansıması konusunda Makina Mühendisleri Odası (MMO) Enerji Çalışma Grubu ile yaptığı ortak çalışmada doğrudan ya da dolaylı olarak vatandaşın faturasına yüklenen tutarları ortaya çıkardı. Akın’ın çalışmasında özetle şunlar yer aldı:

“Öyle ya da böyle vatandaşın cebinden alınıyor”

3 çeşit destek var: Özel elektrik üretim şirketlerine yenilenebilir enerji destekleme mekanizması (YEKDEM), yerli kömür santrali desteği ve kapasite mekanizması olmak üzere toplam üç çeşit parasal destek veriliyor. Söz konusu üç destek doğrudan ya da dolaylı olarak vatandaşın faturalarına yansıtılarak bir yük oluşturuyor. Destekleme adı altında ödenen paranın kamudan çıktığı dikkate alındığında bu paranın öyle ya da böyle vatandaşın cebinden alındığını söylemek mümkün.

Amacından saptı: Destekleme ödemelerinde en büyük payı YEKDEM oluşturuyor. Dünyanın her yerinde yenilenebilir enerji destekleniyor. Şüphesiz Türkiye’de desteklenmesi gerekiyor. Ancak bugünkü haliyle YEKDEM amacından sapmış durumda. YEKDEM’de küçük üreticiler yerine büyük üreticilerin ağırlığı arttı. Büyük kamu santralleri özelleştirildikten sonra YEKDEM kapsamına dahil edildi. Özellikle son 6-7 yılda yaşanan dere tipi HES furyası da sistemin amacından sapmasına neden oldu.

3 yılda katlandı: EPDK tarafından açıklanan ‘faturalandırılan elektrik üretim miktarı’ ile ‘YEKDEM’, ‘yerli kömür’ ve ‘kapasite mekanizması’ ödemeleri karşılaştırılınca özellikle son 3 yılda özel elektrik üretim şirketlerine yapılan destekleme ödemelerindeki rekor artış dikkat çekiyor. Yıllık olarak yapılan hesaplamada 2018, 2019 ve 2020 yılı verileri karşılaştırınca elektrik faturalarına doğrudan ya da dolaylı yansıyan tutarın 3 yılda katlandığı gerçeğiyle ortaya çıkıyor.

2018’de her ay 11.09 TL: 2018’de yılında 150 kilovatsaat elektrik tüketimi yapan bir haneye vergi ve fonlar dahil özel şirketlere yapılan destekleme ödemeleri; 9.21 lira YEKDEM, 0.76 lira yerli kömür ve 1.12 lira kapasite destek mekanizması olmak üzere toplam 11.09 lira olarak yansıdı. Başka bir deyişle 2018’de ortalama 150 kilovatsaat tüketim yapan bir haneden doğrudan ya da dolaylı olarak tükettiği elektrik miktarı bedelinin dışında her ay özel şirketlere destek ödemesi adı altında 11.09 lira yansıtıldı.

2019’da hız kesmedi: 2019’de faturalandırılan elektrik miktarı azalmasına karşın özel elektrik üretim şirketlerine yapılan destek ödemeleri daha da arttı. Buna göre 2019’da ortalama 150 kilovatsaat elektrik tüketimi yapan bir haneye her ay tükettiği elektrik bedelinin dışında 13.67 lira YEKDEM, 1.64 lira yerli kömür ve 1.62 lira kapasite mekanizması olmak üzere toplam 16.92 lira destek ödemesi yansıtıldı. 2019’ds faturalara yansıyan destek ödemesi kalemlerinden YEKDEM yüzde 48; yerli kömür yüzde 115 ve kapasite mekanizması ise yüzde 44 oranında arttı.

Artış iki kattan fazla: 2020’ye de destek ödemesinin yükü artışını sürdürdü. Buna göre 2020’de ortalama 150 kilovatsaat elektrik tüketimi yapan bir haneye 20.14 lira YEKDEM, 1,72 lira yerli kömür ve 1,74 lira kapasite mekanizması olmak üzere toplam 23,62 lira destek ödemesi yansıtıldı. 2018 ile karşılaştırıldığında destek ödemelerindeki artış yüzde 112.98 oldu. Başka bir deyişle 2018-2020 arasında vatandaşa doğrudan ya da dolaylı olarak yansıtılan destek ödemeleri 2 kattan fazla arttı.

Faturanın yüzde 23’ü: 2020’de aylık 150 kilovatsaat tüketim yapan bir abonenin her ay gelen faturasına dolaylı ya da doğrudan yansıtılan ve özel elektrik üretim şirketlerine yapılan destek ödemelerinin payı yaklaşık yüzde 23 oldu. Başka bir deyişle vatandaşın elektrik faturasında ödediği tutarın yüzde 23’u şirketlere gidiyor.

“Sistem şirketlerin lehine işliyor”

CHP’li Akın, desteklemenin amacının kaliteli hizmet ve düşük fatura olduğuna dikkat çekerek; “Gelinen aşamada sistem amacından saptı. Destekleme artık vatandaşın ucuz enerji alması değil, şirketlerin desteklenmesi ve kurtarılmasına dönüştü. Bu destekleme sistemleri vatandaşın değil, şirketlerin lehine. Sistem mevcut haliyle devam ederse vatandaşın faturası asla düşmez” değerlendirmesinde bulundu.

 

Paylaşın

CHP’den Bakan Derya Yanık’a Sert Tepki

Elektrik desteği alan hane sayısını açıklayan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’a CHP’den sert tepki geldi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, “Sayın Bakan; 2,1 milyon haneye verilen elektrik tüketim desteğinin 30 katından daha fazlasının özel elektrik üretim şirketlerine ‘destekleme’ adı altında verildiğini bilmiyor mu?” dedi.

Haber Merkezi / CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun elektrik faturalarına ilişkin yaptığı açıklamaya Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, elektrik desteği alan hane sayısını açıklayarak yanıt verdi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, Bakan Yanık’ın açıklaması sonrası yaptığı yazılı açıklamada, “Sayın Genel Başkanımız vatandaşlarımızın tepkisini gündeme getirince; iktidar 2,1 milyon haneye elektrik tüketim desteği verildiğini itiraf etti” ifadelerini kullandı

CHP’li Akın, açıklamasında buna göre her 12 haneden birinin muhtaç duruma geldiğine işaret ederek, “Yarattıkları yoksulluğu bir lütuf gibi sunan Sayın Bakan; 2,1 milyon haneye verilen elektrik tüketim desteğinin 30 katından daha fazlasının özel elektrik üretim şirketlerine “destekleme” adı altında verildiğini bilmiyor mu?” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, yaptığı yazılı açıklamada özetle şu ifadeleri kullandı;

“Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu, elektrik faturalarındaki soygunu gündeme getirince; iktidar yıllardır gizlediği verileri açıklamak zorunda kaldı. Elektrik tüketim desteğinden kaç hanenin yararlandığı konusunda bugüne kadar pek çok kez başvurmamıza karşın hiçbir yanıt verilmemişti. Önceki Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt’e Haziran 2020 ve Nisan 2020 tarihlerinde iki defa, Sayın Bakan Derya Yanık’a ise Mayıs 2021 tarihinde bir defa elektrik tüketim desteğiyle ilgili önerge verdik. Hem bilgi edinme yasası kapsamında hem de soru önergeleriyle yaptığımız başvurulara yasal süreleri dolmasına karşın hiçbir yanıt veremediler. Sayın Genel Başkanımız vatandaşlarımızın sesi olunca açıklamak zorunda kaldılar.

“Vatandaşları elektrik faturalarını ödeyemez duruma getirdiler”

Ekonominin uçacağı vaadiyle hayata geçirilen tek adam rejimi faturalar uçuşa geçti. Temel bir hak olan enerji faturalarına her ay zam üstüne zam yapıldı. Ekonomi değil, faturalar şahlandı. Tek adam rejimi; ülkemizde milyonlarca haneyi yoksullaştırarak elektrik faturalarını ödeyemez duruma getirdi. Bakan Yanık; 2,1 milyon haneye 2019 yılından beri 2,9 milyar lira destek verildiğini söyledi. Türkiye’de yaklaşık 25 milyon hane olduğu dikkate alındığında Sayın Bakan’ın bu açıklaması ülkemizde neredeyse her 12 haneden birinin bu iktidar döneminde muhtaç duruma düşürüldüğünün itirafı oldu!

Sayın Bakan; ihtiyaç sahibi 2,1 milyon haneye 2,9 milyar lira destek verilmesini adeta bir lütuf gibi duyururken; özel elektrik üretim şirketleri ile özel elektrik dağıtım şirketlerine ödenen tutarları neden açıklamıyor? “Destekleme” adı altında özel elektrik üretim şirketlerine vatandaşın faturasından kesilerek aktarılan tutar 100 milyar lirayı geçiyor. Özel elektrik üretim şirketlerine verilen destek; 2,1 milyon haneye verilen elektrik tüketim desteğinin 30 katından fazla! AK Parti vatandaşın değil, şirketlerin yanında olmayı tercih ediyor. Sayın Genel Başkanımızın da vurguladığı gibi eğer bu soyguna devam edilirse biz halkımızla birlikte kararımızı verip, şirketlere ve faturalara karşı adımlarımızı atacağız!”

Paylaşın

CHP’den Elektrik Faturalarının Şeffaf Olması Çağrısı

Son bir yılda yüzde 30, son üç yılda ise yüzde 122 oranında artan elektrik faturalarının şeffaf olmadığına dikkat çeken CHP’li Akın, “Vatandaşlardan elektrik faturalarında ne ödediği gizleniyor. Vatandaşın ödediği faturadaki her ayrıntıyı bilmeye hakkı var” dedi.

Haber Merkezi / CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, art arda gelen zamlarla son bir yılda yüzde 30, son üç yılda ise yüzde 122 oranında artan elektrik faturalarının vatandaşı isyan ettirirken; elektrik faturalarının şeffaf olmadığına dikkat çekti.

CHP’li Akın, “Vatandaş elektrik faturasını öderken yalnızca kullandığı elektriğin bedeli değil; enerji şirketlerine dağıtım bedeli ve desteklerden oluşan bedelleri de ödüyor. Faturaların yaklaşık yüzde 30’u dağıtım bedeli, yaklaşık yüzde 25’i ise şirketlere verilen desteklere gidiyor. Vatandaştan elektrik faturalarında ne ödediği gizleniyor” değerlendirmesinde bulundu.

Vatandaşa ödetilen pek çok bedelin elektrik faturalarında gizlendiğini söyleyen CHP’li Akın, yaptığı yazılı açıklamada şunları dile getirdi:

“Türkiye’de elektrik faturaları son bir yılda yaklaşık yüzde 30 oranında artmıştır. Ekonominin şahlanacağı iddiasıyla hayata geçirilen Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin üçüncü yılında elektrik faturalarındaki artış yüzde 122 oranını bulmuştur. Vatandaşlarımızın özellikle 1 Temmuz 2021 tarihinde yapılan yüzde 15 oranındaki zammın ardından gelen faturalara haklı olarak tepki göstermiştir.

“Vatandaşın ödediği faturadaki her ayrıntıyı bilmeye hakkı var”

Elektrik faturalarının sürekli artması günümüzde temel bir hak olan elektrik hizmetinin vatandaşlarımıza kamusal değil, adeta bir müşteri mantığıyla ulaştırıldığını göstermektedir. İktidar elektrik hizmetinde vatandaşı müşteri olarak görmektedir. İktidarınızda ucuzlayacağı ve hizmetin kalitesinin artacağı vaadiyle elektrik dağıtımı özelleştirilmiştir. 21 bölge halinde özelleştirilen elektrik dağıtımı, faturaları daha da artırmış, dağıtım hatlarında yeterli yatırımın yapılmaması nedeniyle sık sık elektrik kesintileri yaşanmaya başlanmıştır.

Elektrik faturalarına yansıyan dağıtım bedeli, elektrik üretim şirketlerine verilen YEKDEM desteği gibi doğrudan ya da dolaylı olarak vatandaştan alınan bedeller de gizlenmektedir. Dağıtım bedelinin faturanın neredeyse yüzde 30’unu oluşturduğu, , enerji şirketlerine verilen desteğin payının ise yüzde 25’i bulduğu ifade edilmektedir. Başka bir deyişle vatandaşa fatura edilen bedelin yarısından fazlası elektrik tüketim maliyeti değil, şirketlere verilen dağıtım bedeli ve destekleme ödemesine gitmektedir. Vatandaşlardan elektrik faturalarında ne ödediği gizleniyor. Vatandaşın ödediği faturadaki her ayrıntıyı bilmeye hakkı var.”

Paylaşın

Elektriğe Yeni Zam Gündemde!

Sonbahar döneminde elektriğe yeni bir zammın kaçınılmaz olduğun işaret eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, iktidarı uyararak, “Elektrikteki bu üretim dengesiyle artan maliyetlerin faturasını artık vatandaşa kesmeyin. İktidar gerekirse akaryakıt ürünlerinde hayata geçirdiği eşel mobil sisteminin bir benzerini elektrik için de uygulamalı” dedi.

Haber Merkezi / CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, sonbahar döneminde yeni bir zammın kaçınılmaz olduğuna işaret ederek, “Elektrikte başta TRT payı ve dağıtım bedeli gibi kesilen fon ve vergiler kullanılarak artan maliyetlerin faturası artık vatandaşa yansıtılmamalı. Zammın tutarı bu bedelden karşılanmalı” değerlendirmesinde bulundu.

Vatandaşların tepkisine neden olan elektrik faturaları konusunda yazılı açıklama yapan CHP’li Akın, özetle şunları dile getirdi:

“Ülkemizde porsiyonlar küçülürken; zamlar ise büyüyor… Vatandaş artık isyan ediyor. Son zamlarla birlikte en düşük elektrik faturası artık neredeyse 250 liraya yükseldi. 2021 yılında elektriğe Ocak ayında yüzde 6, Temmuz ayında yüzde 15 olmak üzere toplam yüzde 22 oranında zam yaptılar. 2022 yılı için memurumuza ise yüzde 5 artı yüzde 7 olmak üzere toplam yüzde 12 oranındaki zammı reva gördüler. Elektrik faturalarına yapılan zam; memura yapılan zammın neredeyse iki katı. Bu nasıl adalet?

Üstelik yeni zamlar da kapıda. İklim krizine karşı bugüne kadar hiçbir adım atmayan AK Parti, bugün yaşadığımız art arda felaketlerde nasıl yetersiz kaldıysa, kuraklık nedeniyle enerji üretiminde de darboğaz yaşıyor. Hidroelektrik santrallerin üretim payı rekor oranda düşerken, ithal girdili santraller devreye alınıyor. Bu da maliyetlerin artması ve faturaların kabarmasına neden oluyor.

“Sonbahar döneminde yeni zamlar gündemde”

TEİAŞ’ın resmi verilerine göre 1-23 Ağustos tarihleri arasında Türkiye’deki üretimde hidroelektriğin payı yüzde 15’e geriledi. Bu oran daha önce yüzde 30’ların üzerindeydi. Aynı tarihte doğalgazdan elektrik üretimi yapan santrallerin oranı ise yüzde 37’ye çıktı. Bu oran daha önce yüzde 20 seviyesindeydi. Bu denge böyle devam ettiği sürece maliyetler katlanarak artacak. Bu da özellikle sonbahar döneminde yeni zamları gündeme getirecek.

İktidarı uyarıyoruz: Elektrikteki bu üretim dengesiyle artan maliyetlerin faturasını artık vatandaşa kesmeyin. İktidar gerekirse akaryakıt ürünlerinde hayata geçirdiği eşel mobil sisteminin bir benzerini elektrik için de uygulamalı. Elektrik zamları doğrudan vatandaşa yansıtılmamalı. Elektrikte başta TRT payı ve dağıtım bedeli olmak üzere kesilen fon ve vergiler kullanılarak zam vatandaşa yansıtılmamalı.”

Paylaşın