“Seçim Yasası Değişikliği Anayasa Mahkemesi’ne Götürülmeli”

AK Parti ve MHP’nin 2023 seçimlerinde uygulanması amacıyla hazırladığı Seçim ve Siyasi Partiler Yasası değişikliği, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda yapılan kısmi değişikliklerle 31 Mart’ta kabul edildi.

Yasa değişikliğinin Genel Kurul’da 3 gün boyunca tartışıldığını hatırlatan Adil Seçim İçin Seçim Güvenliği Platformu, bu sürece ilişkin gözlemlerini paylaşarak şu hususlara dikkat çekti:

  • Teklifin Komisyon ve Meclis görüşmelerinde muhalefet sözcüleri önemli açıklamalar yaptılar. Ancak, bu açıklamaların kamuoyu ile paylaşılması ve seçmen tabanına ulaştırılması için çaba harcanmadı.
  • Muhtarlarla ilgili maddenin (madde 13) çıkartılması, seçmen kütük işlemlerinin bir yıl önceki kayıtlar üzerinden alınmak yerine üç ay öncesine çekilmesi Meclis’te bir şeylerin değişebildiğinin göstergesi idi. Bunlar dikkate alınıp teklif iyileştirilebilir, partilerin tam katılım sağlaması ve ortak hareket etmesi ile bu antidemokratik teklifin demokratik hale getirilebilmesi için çaba gösterilebilirdi.
  • Genel Kurul tutanakları ve basına yapılan açıklamalar incelendiğinde muhalefet cephesinde iktidarın zaten gideceği havasının yaygın olduğu, bu nedenle değişikliklerin önemsenmediği görüldü.
  • Kanun tekliflerinin açık oylandığı TBMM Genel Kurulu’nda bu Teklif açık olarak oylanmadı ve bir madde hariç vekillerin elektronik oy kullanması sağlanmadı. Böylesi bir değişikliğe neden olanlar kayıtlara geçmemiş oldu.
  • Komisyon aşamasında 14 partinin 8’inin katılmamasına ek olarak, Genel Kurul aşamasına katılan muhalif milletvekili sayısının azlığı dikkat çekti. Bu önemli kanunda yapılacak olan değişiklikler sırasında parti genel başkanlarının Genel Kurulda bulunmaları ve oylamaya katılmaları kamuoyunun bilgilendirilmesi açısından son derece yararlı olurdu.

“Sandık güvenliğine darbe”

Seçim Güvenliği Platformu, yeni düzenleme ile eski Seçim Kanunu’ndan “daha kötü, daha adaletsiz bir seçim sistemine geçildiğini ve seçim süreci güvenliği ve sandık güvenliğinin ciddi olarak darbe aldığını” belirtti. Platformun açıklamasında şu değerlendirmeler yer aldı:

“İl barajı görevi görecek ve birinci partiye imtiyaz sağlayarak, diğerlerinin temsil hakkına el koyacak bir düzenlemenin getirildiğini, kıdemli hakimlerin tasfiye edileceği, daha önce bakanlar ve başbakana getirilen seçim yasaklarından Cumhurbaşkanı’nın muaf tutulduğunu ve Cumhurbaşkanı’nın geçen seçimlerde suistimal ettiği her şeyin böylece kanuni hakkı haline getirilmesini adil ve güvenli bir seçim açısından son derece tehlikeli buluyoruz.

“2018 seçimlerinde Cumhurbaşkanı’nın kampanya bütçesi, hazine yardımı TRT’ye çıkma süreleri, TV reklamları, kamu kaynaklarının kullanımı gibi pek çok konuda eşitsizliği bizzat uyguladığını hatırlatmak istiyoruz.

“Teklif AYM’ye götürülmeli”

“Önümüzdeki dönemde, muhalif siyasi partilere, sivil toplum kuruluşlarına ve yurttaşlarımıza önemli görevler düşüyor. Daha önce başbakan ve bakanlara getirilen seçim yasaklarının bu değişiklik ile Cumhurbaşkanı’na getirilmemesi Anayasa’ya aykırıdır. Bu nedenle teklifin Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) götürülmesi gerekiyor.

“Başvurunun tek parti tarafından değil, adil bir seçimin herkesin çıkarına olacağı düşüncesi ile bütün partilerin ortak imzası ile AYM’ye iletilmesinin çok daha değerli olacağını düşünüyoruz. Yurttaşlar ve sivil toplum kuruluşları süreci yakından izlemeli ve görüşlerini siyasi partilere iletmelidirler.”

“Seçim güvenliği hayati önemde”

Seçim Güvenliği Platformu’nun açıklamada dikkat çektiği son konu ise yeni düzenleme sonrası seçim güvenliği çalışmaları oldu. Platform, çalışmaların yerele indirilmesinin ve muhalif tüm siyasi partilerin yerelde birlikte hareket etmelerinin hayati önem taşıdığını söyledi:

“Adil Seçim İçin Seçim Güvenliği Platformu olarak; seçimlerin adil ve eşit koşullarda yapılması için, içinde bulunduğumuz seçim süreci, seçim günü ve seçim sonrasında, başta bu seçim kanunu ile ortaya çıkacak sorunlar ve zaten var olan sorunların çözümüne dönük bir yurttaş seferberliği yaklaşımıyla hareket edeceğiz.

“Seçmenlerin seçime katılımını artıracak önlemleri ortaya koymaya, kamuoyu ve siyasi partilerle veri paylaşımı başta olmak üzere iş birliğini geliştirmeye, sandıklara giren oyun aynı şekilde çıktığı, sonuçta halkın iradesinin sandığa yansıdığı bir seçim için kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz.”

Adil Seçim İçin Seçim Güvenliği Platformu üyeleri

DİSK, KESK, TMMOB, TTB, SODEV, Alevi Bektaşi Federasyonu, Eşit Haklar İçin İzleme Derneği, Hak İnisiyatifi Derneği, İnsan Hakları Derneği, Mülkiyeliler Birliği, ODTÜ Mezunları Derneği, Anıtpark Forum, Anti Kapitalist Müslümanlar, Demokrasi İçin Birlik, Doğu ve Güneydoğu Dernekleri Platformu, Hak ve Adalet Platformu, Seçim 2023 Yerel Medya Koordinasyonu, Sensiz Olmaz Hareketi, Yurttaş Girişimi.

(Kaynak: Bianet)

Paylaşın

Muhalefet Partilerine ‘Seçim Kanunu’ Çağrısı

Sivil toplum ve meslek örgütlerinin oluşturduğu Adil Seçim İçin Seçim Güvenliği Platformu, AK Parti ve MHP tarafından hazırlanan Seçim Kanunu’ndaki değişikliğe dair tespitlerini paylaştı.

Yazılı açıklamada, değişikliğin görüşülüp kabul edildiği Anayasa Komisyonu toplantısının, 23 Mart, saat 15:05’de başladığı, 24 Mart 07:38’de bittiği ve böyle önemli bir konunun, “17 saat 33 dakika süren tek bir toplantı ile geçiştirilmesinin durumun vahametini gösterdiği” belirtildi.

Kanun görüşmelerinin halka, seçmene, ilgili sivil kuruluşlara kapalı yapıldığına dikkat çekilen açıklamada, “Önerilmesine karşın Adil Seçim İçin Seçim Güvenliği Platformu da dahil olmak üzere, oturuma kimse davet edilmedi. Komisyona dışarıdan davetli olarak sadece Adalet ve İçişleri Bakanlığı, Yüksek Seçim Kurulu, Yargıtay, Cumhuriyet Başsavcılığı ve Hâkim ve Savcılar Kurulu temsilcileri alındı” dendi.

Ayrıca, Meclisteki partilerin Komisyon üyeleri dışındaki vekillerinin de toplantıya ilgi göstermediği ifade edildi: Mecliste vekili bulunan 14 partiden sadece Komisyonda grubu bulunan beş parti ve grubu bulunmayan bir parti katılırken, sekiz partinin vekillerinin ve bağımsız vekillerin böylesi önemli bir konuda toplantıya katılmamaları, seçim güvenliği yasasının, seçim güvenliği konusundaki rolünün ve öneminin, hak ettiğince fark edilmediğini düşündürüyor.

Milletvekili Seçimi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Anayasa Komisyonu’ndan geçti. Teklife dair şerhlerin yazılması ile Komisyon Raporu tamamlanacak ve Genel Kurul’da görüşülmeye geçilecek.

“Birinci partiye açık imtiyaz tasarlandı”

Komisyon toplantısında teklisin büyük oranda değişmeden geçtiğini ifade eden STK’lar, toplantıda tartışmaları inceledikten sonra şu değerlendirmeyi yaptı: İl barajı görevi görecek ve birinci partiye imtiyaz sağlayarak, diğerlerinin temsil hakkına el koyacak bir düzenlemenin getirildiğini, kıdemli hakimlerin tasfiye edilmeye çalışıldığını, Cumhurbaşkanı’nın geçen seçimde görülen adil olmayan uygulamalarının meşrulaştırılacağı anlaşılmaktadır.

“Sürece aktif katılım” vurgusu

Açıklamada, muhalefet partilerinin tavrı da eleştirildi: İktidarın, Seçim Kanunu Teklifi’ni halkın sesine ve katılımına kapatması, demokratik bir seçimin gerçekleştirilmesini engellemektedir. Muhalefet partilerinin de, iktidar tarafı ne yaparsa yapsın seçimi kazanacaklarına dair güveninin seçim yasasının mümkün olan en adil ortamı tanımlamasını gölgelememesi gerekiyor. Seçimlerde temsil şansı kalmayan pek çok seçmenin, sandığa uzak durabileceği, küsebileceğinin de önemle göz önüne alınması gerekir.

STK’lar, Komisyon toplantısına katılmayan partilerin, bundan sonraki sürece aktif katılımlarının yanı sıra seçmenlerinin de sürece katılmasını sağlamalarının, adil bir seçim için parti-seçmen birliğini hayata geçirmelerinin önemini vurguladı.

Partiler ve seçmen işbirliği

Açıklamada, bütün partilerin ortak hareket etmesi gerektiği vurgulandı: TBMM çatısı altında pek çok kanun maddesinin ya da kanun teklifinin engellenmesinde, partiler ve seçmenler ötesi iş birliklerinin etkili olduğunu, geçmiş örneklerden biliyoruz.

Paylaşın