HDP’li Buldan’ın ‘Aday’ Açıklaması Taktik mi Stratejik Karar Mı?

HDP Eş Genel Başkanı Buldan, partisinin Kars il kongresinde yaptığı konuşmada, “Şimdi herkesin dört gözle beklediği cumhurbaşkanı adayının kim olacağı meselesi. Biz HDP olarak en kısa zamanda kendi cumhurbaşkanı adayımızı Türkiye halklarıyla paylaşacağız. HDP kendi adayını çıkaracak, kendi adayını gösterecek ve seçimlere kendi adayıyla gidecek” demiş ve eklemişti:

“Bizim ne Cumhur İttifakıyla ne Millet İttifakıyla herhangi bir ortaklığımız yok. Ancak ilkesel yaklaşımlarımız var. Bunları zamanı geldiğinde oturup konuşabiliriz, müzakere edebiliriz, diyalog içinde olabiliriz. Ama HDP’nin şu anki kararı kendi adayıyla seçimlere girmektir.”

Buldan konuşmasının devamında, “Hiç kimse HDP’yi a ya da b partisine bağlamasın. HDP, Türkiye’de bir iradedir, büyük bir güçtür. Ve seçimlerde büyük bir oy oranıyla çıkmayı hedefleyen bir siyasi partidir.” ifadelerini kullanmıştı:

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın adaylık açıklaması gündemdeki yerini koruyor.

Halkların Demokratik Partisi’nin de içinde olduğu Emek ve Demokrasi İttifakı geçen Cuma yayınladığı ortak deklarasyonda Türkiye’nin “tek adam rejiminden kurtulması” için Cumhurbaşkanlığı seçiminde mutabakatla belirlenmiş ortak aday seçeneğine daha yakın olduğunu ilan etti.

Ancak bu açıklamanın üzerinden 24 saat geçmeden HDP Eş Başkanı Pervin Buldan, partisinin il kongresinde cumhurbaşkanlığı seçimlerine kendi adaylarıyla gireceklerini açıkladı.

Buldan isim telaffuz etmese de bir süredir kulislerde HDP’nin kendi adayıyla cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılması halinde o ismin Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı iken tutuklanan ve yaklaşık 6,5 yıldır cezaevinde olan Gültan Kışanak olacağı görüşü dile getiriliyor.

Bugün İstanbul’da gazetecilerle bir araya gelen Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş, 5 Ocak’ta tüm bileşenlerin genel başkan düzeyinde katıldığı toplantıda isim konuşulmadığını söyledi.

TİP: “Eğilimimiz ortak adaydan yana hedefimiz tek adam rejimini yıkmak”

HDP’nin kendi kurullarında cumhurbaşkanlığı adayıyla ilgili bir karar almasının meşru olduğunu belirten Baş, kendilerinin sözkonusu toplantıdan sonra yayınlanan deklarasyondaki “ortak aday” vurgusundan ayrılmadıklarını dile getirdi.

Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı, “Toplantıda cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, kendi adayımızı çıkartma ihtimalini de gözettiğimizi ama ağırlığın, eğilimimizin ortak adaydan yana olduğunu söyledik. Bu, masada ortaklaştığımız görüştür. Tam olarak böyle yazıldı metinde. Şimdi daha sonraki gelişmeler, bizim açımızdan meşrudur. Kars’taki kongrede Pervin Hanım bir açıklama yaptı. Yapabilir, parti kararıdır, meşrudur. Bizim yorumumuz şu. Ortada bir cümle var. Halkı çaresiz bırakmamak üzere ortak adaydan yana ağırlık oluşturan bir görüşümüz var. Pervin Hanım, cümlenin ikinci bölümünün altını çizmiş. Doğru olan ortak adaydır ama seçime sayılı günler kala henüz bir görüşme yapılmamışken, henüz bize bir aday önerilmemişken, olası bir kötü senaryoda çaresiz kalmamız da kabul edilebilir bir şey değildir” ifadelerini kullandı.

“Tek adam rejimine son vereceğiz ve Cumhur İttifakı’nı parlamentoda azınlığa düşüreceğiz” diyen Erkan Baş, Emek ve Özgürlük İttifakı’nın en önemli önceliğinin 15 Ocak’ta İstanbul Kartal’da düzenlenecek ilk açık hava toplantısında büyük bir kitleselliğe ulaşmak olduğunu belirtti.

Emek ve Özgürlük İttifakı’nda HDP ve TİP ile birlikte Emekçi Hareket Partisi (EHP), Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) ve Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) ve Emek Partisi (EMEP) de yer alıyor.

EMEP: “İttifak olarak alınmış bir karar yok, 20 Ocak’taki başkanları toplantısında konuşacağız”

Türkiye İşçi Partisi gibi seçimlere bağımsız olarak da katılma hakkı bulunan EMEP de şu an için ortak adaya daha yakın ama son kararını 17-18 Ocak’ta toplanacak Genel Yönetim Kurulu toplantısında verecek.

Buldan’ın çıkışıyla ilgili VOA Türkçe’den Hilmi Hacaloğlu’na konuşan üst düzey EMEP yetkilisi, “5 Ocak’ta toplantı yaptık. Sonuç bildirgesi var. Ne demişiz? Sorumluluklarımızın farkındayız, en geniş toplumsal mutabakatla aday belirleme konusunda daha yakınız.’ HDP’nin açıklaması, parti olarak kendisini bağlar. Bu konuyu 20 Ocak’ta Emek ve Özgürlük İttifakı genel başkanlar toplantısında konuşacağız. Beklense daha iyi olurdu. Ana görüşümüz, tek adamı geçersiz kılacak bir aday belirlemekti. Bu olmadığı takdirde birinci turda aday çıkarmaktı. Aday isimleri, süreç, müzakere süreci bir sonraki toplantıda konuşulacaktı. Dediğim gibi, bu şimdilik HDP’nin kararı. İttifak olarak alınmış bir karar yok” dedi.

Derya Kömürcü: “Herkesin kendi adayını çıkardığı senaryo muhalefet bileşenleri için kabus olur”

Türkiye İşçi Partisi ve Emek Partisi için çok da beklenmedik olan bu çıkış, HDP’nin Altılı Masa’ya kapıları tamamen kapatması anlamına mı geliyor? Kimi yorumcular bu çıkışı taktik olarak değerlendirirken stratejik bir hamle olarak görenler de az değil.HDP’nin çıkışını Altılı Masa’nın doğru okuması halinde seçimin muhalefete döneceğini vurgulayan Yöneylem Araştırma Genel Koordinatörü Derya Kömürcü, aksi halde muhalefetin büyük bir hayal kırıklığına uğrayabileceği görüşünde.

Derya Kömürcü ise, “2019 yerel seçimlerinde HDP aday çıkarmadı, başta İstanbul ve Ankara olmak üzere birçok önemli belediyeyi Millet İttifakı’nın kazanmasında pay sahibi oldu. Ancak bu stratejik katkı seçimden hemen sonra unutuldu hatta hiç yaşanmamış gibi bir tutum sergilendi. Şimdi Altılı Masa, HDP’nin ‘kendi adayımızı çıkaracağız ama seçimlere kadar da müzakereye açığız’ mesajını alırsa süreç bambaşka bir şekilde değişir. Altılı Masa’nın adayı HDP seçmeninin pozitif baktığı bir kişi olursa, HDP adayı son düzlükte Altılı Masa adayı lehine adaylıktan çekildiğini açıklayabilir. Bu hamlenin yaratacağı siyasal ve psikolojik üstünlük geride kalan tek muhalefet adayının kazanmasını sağlayabilir. Bu da HDP’yi Cumhuriyet’in ikinci yüzyılının ana aktörlerinden biri haline dönüştürür. Herkesin kendi adayını çıkardığı, cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kaldığı bir senaryo, tüm muhalefet bileşenleri için kabus olur” dedi.

Yüksel Genç: “HDP’nin seçime kendi adayıyla gitmesinin seçmeninde güçlü bir karşılığı var”

Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi adlı araştırma kuruluşunun bugün yayınladığı rapora göre, HDP seçmeninin yüzde 76’sı kendi adayıyla seçimlere katılmak istiyor.

Bu çalışmanın Buldan’ın çıkışından kısa süre önce tamamlandığını söyleyen Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi Koordinatörü Yüksel Genç, bu kararın HDP seçmenini seçime daha da motive edeceğini düşünüyor.

Genç, “Ben çıkışın taktik mi stratejik mi olduğunun değerlendirmesini henüz yapamam ama HDP’nin seçime kendi adayıyla gitmesinin seçmeninde güçlü bir karşılığı var. Bu karar o seçmenin daha çok seçimi hissetmesini sağlayacak. Seçim sürecinde bir özne olmak istiyorlardı, bu duygu daha da kuvvetlenecek. Şunu da unutmayın HDP seçmeni Millet İttifakı’ndan beklediği değeri görmediğini düşünüyor ve ‘çantada keklik’ olarak algılanmaktan rahatsız oluyordu. Bu kararla üçüncü bir güç olarak seçim sürecinde ‘biz de varız’ deme fırsatını yakaladılar. Artık her iki ittifak da HDP ve Kürtler’i daha fazla dikkate almak durumunda olacak” dedi.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir