Beyin Şekeri Metabolizması Alzheimer’ın Anahtarı Olabilir Mi?

Alzheimer, ilerleyici bir nörodejeneratif bozukluk olup, genellikle yaşlılarda görülen en yaygın demans türüdür. Alzheimer, beyinde beta – amiloid plakları ve tau protein yumaklarının birikmesiyle karakterizedir. Bu, nöron kaybına ve sinaptik bağlantıların bozulmasına yol açar.

Haber Merkezi / Alzheimer’ın başlıca belirtileri hafıza kaybı, bilişsel gerileme, dil ve problem çözme becerilerinde zorluk, davranış değişiklikleridir. Hastalık ilerledikçe günlük yaşam aktivitelerini bağımsız sürdürme yeteneği kaybolur. Alzheimer’ın kesin tedavisi yoktur, ancak bazı ilaçlar ve yaşam tarzı değişiklikleri semptomları hafifletebilir veya ilerlemeyi yavaşlatabilir.

Beyin şekeri metabolizmasının Alzheimer hastalığında önemli bir rol oynayabileceği hipotezi, son yıllarda bilimsel araştırmalarda dikkat çeken bir konudur. Alzheimer, beyinde beta – amiloid plakları ve tau protein yumakları birikimiyle karakterize edilirken, enerji metabolizmasındaki bozuklukların da hastalığın gelişiminde kritik olabileceği düşünülüyor. Özellikle glikoz metabolizması, beynin enerji ihtiyacını karşılamada temel bir rol oynar ve bu süreçteki aksaklıklar, nöronal işlev kaybına katkıda bulunabilir.

Beyin, enerji ihtiyacının büyük kısmını glikozdan sağlar. Alzheimer hastalarında, beyin bölgelerinde (özellikle hipokampus ve kortekste) glikoz kullanımında azalma gözlemlenmektedir. Bu durum, “beyin hipometabolizması” olarak adlandırılıyor ve hastalığın erken evrelerinde bile tespit edilebiliyor (örneğin, PET taramalarıyla). Bu metabolik bozukluk, beta – amiloid birikiminden önce ortaya çıkabiliyor, bu da glikoz metabolizmasının hastalığın bir sonucu değil, potansiyel bir nedeni olabileceğini düşündürüyor.

Alzheimer bazen “Tip 3 diyabet” olarak adlandırılıyor çünkü beyindeki insülin direnci, glikoz kullanımını bozarak nörodejenerasyona katkıda bulunabilir. İnsülin sinyal yolaklarındaki bozukluklar, beta – amiloid ve tau patolojilerini artırabilir. Diyabet hastalarında Alzheimer riskinin daha yüksek olması, bu bağlantıyı destekliyor.

Glikoz metabolizması, mitokondrilerde enerji üretimine (ATP) bağlıdır. Alzheimer hastalarında mitokondriyel disfonksiyon, oksidatif stres ve enerji eksikliği, nöronal hasarı hızlandırabilir. Bu durum, beyin hücrelerinin enerji açlığına yol açarak sinaptik işlev kaybına ve bilişsel gerilemeye katkıda bulunabilir.

Paylaşın

DEM Parti İmralı Heyeti: Süreç Yeni Bir Aşamaya Girdi

DEM Parti İmralı Heyeti, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ile görüşme sonrası yaptığı açıklamada, “Süreç yeni bir aşamaya girdi, siyasi partileri ve İmralı’yı yeniden ziyaret edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi / Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti üyeleri Pervin Buldan ve Mithat Sancar, bugün Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş ile görüştü. Meclis’te basına kapalı olarak gerçekleştirilen görüşme, yaklaşık 45 dakika sürdü. Pervin Buldan ve Mithat Sancar, görüşmeye ilişkin açıklama yaptı.

Buldan: “İmralı Heyeti olarak Sayın Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’a bir ziyaret gerçekleştirdik. Bu bir nezaket ziyareti. Sayın Başkanın yeniden seçilmiş olması nedeniyle kendisine hayırlı olsun ziyaretinde bulundu. Aynı zamanda barış süreciyle ilgili gelinen aşamaları istişare etmek, biraz tartışmak ve konuşmak istedik ve gelinen aşamaların hangi noktada olduğuna dair görüş alışverişinde bulunduk. Oldukça olumlu ve pozitif çerçevede geçen görüşmemiz yaklaşık yarım saat sürdü.

Sayın Kurtulmuş’un barış sürecine gösterdiği ilgi, alaka ve sorumluluğun çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Sürece verdiği katkıdan dolayı kendisine teşekkür ediyoruz. Önümüzdeki dönemde kendisiyle görüşmelerimiz çok daha sık olacak. Saha detaylı ve kapsamlı görüşmeler gerçekleştireceğiz. Çünkü süreç belli bir aşamaya geldi. Önümüzdeki günlerde bu aşamaları sizlerle paylaşacağız. Ama önemli bir aşamaya geldiğini de ifade etmek isterim. Biz bu barış sürecinin diyalog zemininde ve parlamento zemininde ilerlemesinin önemli olduğunu düşünüyoruz. Ziyaretlerimiz devam edecek.

Yaklaşık bir ya da iki hafta içerisinde Sayın Devlet Bahçeli’yi, Sayın Özgür Özel’i, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı ziyaret edeceğiz. Bu görüşmelerin sonunda da İmralı’da Sayın Öcalan’a bir ziyaret gerçekleştireceğiz. Bütün bunlarla birlikte sürecin aşamalarının olumlu bir şekilde ilerlemesi için istişarelerimize devam edeceğiz. Ayrıca sizlere de ilgi ve alakanızdan dolayı teşekkür ediyorum. Önümüzdeki günlerde parlamentoda kurulacak olan komisyonla ilgili Sayın Sancar açıklamada bulunacak. Sorular varsa daha sonra alırız.”

Sancar: “Meclis Başkanımız Numan Kurtulmuş’a hem hayırlı olsun ziyaretinde bulunduk hem de kendisiyle görüş alışverişinde bulunduk. Bu sürecin toplumsal katılım ve destekle güçlenerek devam etmesi ve barış yolunda çok daha sağlam adımlarla yürünmesi için Meclis’in devreye girmesi gerektiği uzun süredir konuşuluyor. Bizim de isteğimiz buydu. Bu konuda atılacak en önemli adım olarak Meclis’te bir komisyon oluşturulması gerektiği noktasında kamuoyunda ve siyasi partilerde de bir görüş birliği vardı. Komisyonun niteliği, çalışma şartları ve diğer ayrıntılarla ilgili görüşmeler devam ediyor.

Biliyorsunuz, Sayın Kurtulmuş grubu bulunan partilerin başkanvekilleriyle yaptığı toplantıdan sonra yazılı görüş istedi. Pazartesi günü görüşler geldikten sonra ne tür bir komisyon olacak, nasıl çalışacak konuları giderek somutlaşacaktır. Bizler de bu konuda fikirlerimizi paylaştık, istişareye açık olduğumuzu her zamanki gibi söyledik. Meclis’in devreye girmesinin bu süreci çok daha sağlam ayaklar üstüne oturtacağından bizim hiçbir tereddüdümüz yok. Toplumsal meşruiyet, hukuksal güvence ve sağlam ilerleyiş bakımından Meclis hayati bir rol oynayacak. Meclis Başkanımızın bu konuda iradesi ve isteği çok güçlü.

Bunu her seferinde yine görüyoruz, buna hep tanık oluyoruz. Kendisinin bu konuda her türlü çalışmaya açık olduğunu görmek de Meclis’in rolünü oynaması açısından önemli bir imkandır. Bütün partilerin bu süreçte eleştiri ve itirazlarını da yapıcı olarak dile getirmelerini, Meclis’te diyalog ve uzlaşma arayışının güçlenmesi açısından önemli buluyoruz. Evet, herkesin eleştirisi de olabilir, itirazı da olabilir, çekincesi de olabilir. Ama bunları demokratik bir üslupla ve uzlaşma arayışına dönük olarak Meclis zemininde ifade etmek toplumsal barışa büyük katkı sunacaktır.

“Kobani Davası çöktü, bütün arkadaşlarımız serbest bırakılmalıdır”

Soru: Sayın Erdoğan ile görüşeceğinizi söylediniz. Önümüzdeki hafta olabileceği konuşuluyor ama netleşen bir takvim var mı? Bir de Kobani Davası gerekçeli kararı açıklandı. Partinizden açıklama geldi ama ayrıca siz bir değerlendirme yapmak ister misiniz?

Buldan: “Sayın Cumhurbaşkanı ile görüşmemiz en kısa zaman içerisinde gerçekleşecek. Ancak şu an elimizde bir takvim yok. Muhtemelen önümüzdeki hafta düşünülüyor. Biz kendilerinden dönüş bekliyoruz, onlar bize tarihi bildirecekler. Kobani Davasında uzun süredir beklenen gerekçeli kararın yeni çıkmış olması, çok uzun bir kararın çıkmış olması elbette ki Kobani Davasının bir kez daha düşmüş olduğunu bizlere gösteriyor.

Yaklaşık 7,5 yıldır arkadaşlarımız Kobani Davasından dolayı tutuklu bulunuyorlar. Ancak çıkan gerekçeli karar çok manidar. İçerisinde arkadaşlarımız için elle tutulur suç unsuru içeren hiçbir şey yok. 7,5 yıldır haksız ve hukuksuz bir şekilde cezaevinde tutuluyorlar. Başta Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş olmak üzere bütün arkadaşlarımız serbest kalmalıdır, bir an önce bu hukuksuzluğa son verilmelidir. Çünkü gerekçeli karara da baktığımız zaman görüyoruz ki Kobanî Davası düşmüştür ve yok hükmündedir.”

Soru: Siyasi partileri ve İmralı’yı ziyaret edeceğinizi söylediniz. Önce partileri mi, yoksa İmralı’yı mı ziyaret edeceksiniz?

Buldan: “Bunu gelinen aşamalara göre değerlendireceğiz. Belki öncelik İmralı olur, sonra partiler olur. Bizim için fark etmiyor ama biz bunu aşamalara göre değerlendiriyoruz. Şu an elimizde bir takvim yok.”

Soru: Komisyon kaç kişiden oluşacak, detaylar belli oldu mu?

Sancar: “Sayın Meclis Başkanı, şu anda diğer partilerden gelecek yazılı görüşleri bekliyor. O görüşler geldikten sonra bizim de bir sunumumuz ve önerimiz olacak. O görüşler geldikten sonra bir değerlendirme yapılacak. Gerekirse yeni bir görüşme turu da gerçekleştirilecek. Komisyonun bileşimi, yetkileri, çalışma şekli ve kurulma biçimi mutabakatla kararlaştırılacak. Yani Sayın Numan Kurtulmuş’un şu anda bize aktardığı eğilim bu.

Bütün partilerle ortak bir görüş etrafında komisyonun şekillenmesidir. Ama şunun altını çizelim. Kendisi de söyledi. Mümkün olan en kısa sürede bu komisyonun kurulması için elinden geleni yapacaktır. Bizim de talebimiz, arzumuz budur; komisyonun mümkün olan en kısa sürede ve iyi işleyecek bir yapıda kurulmasıdır. Meclis kapanmadan önce bir zamana kendiliğinden işaret ediyor. Öyle olacağı da anlaşılıyor.”

Paylaşın

Buldan’dan Bahçeli’nin “Meclis” Çağrısına Destek

19 Biz de aynı görüşteyiz” dedi.

Devlet Bahçeli, PKK’nın silah bırakma ve fesih kararının ardından, Meclis’te “Yeni Yüzyılın Terörsüz Türkiye Stratejisi; Milli Birlik ve Dayanışma Komisyonu” adıyla bir komisyon kurulmasını önermişti.

PKK’nın fesih kararı ve silah bırakma sürecinin ardından Türkiye siyasetinde gözler Meclis’e çevrilirken, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin TBMM’de komisyon kurulması yönündeki çağrısına Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nden (DEM Parti) olumlu yanıt geldi.

DEM Parti milletvekili ve İmralı Heyeti üyesi Pervin Buldan, Bahçeli’nin önerisini “olması gereken” olarak nitelendirdi.

T24’ten Ceren Bayar’ın haberine göre Pervin Buldan, sürece ilişkin yaptığı açıklamada, “Bahçeli olması gerekeni dile getirmiş. Biz de her zaman çözümün yeri olarak parlamentoyu işaret ettik. Bir komisyonun kurulmasıyla bu süreç somut bir zemine taşınır, bu da çok önemli” ifadelerini kullandı.

MHP liderinin önerdiği 100 kişilik komisyonun yapısı hakkında konuşan Buldan, şu değerlendirmeyi yaptı: “Sayın Bahçeli’nin önerdiği gibi komisyonun her partiden temsilci içermesi, alt komisyonlarla desteklenmesi ve Meclis Başkanı’nın başkanlık yapması gibi unsurlar son derece yerinde. Sayı ve teknik detaylar müzakere edilebilir ama temel yaklaşım doğrudur.”

Buldan, siyasi partiler arasında bu konuda geniş bir mutabakat olduğunu belirtti. CHP, DEVA ve Gelecek Partisi’nin sürece olumlu yaklaştığını söyleyen Buldan, “Bu nedenle iktidar partisi de gecikmeden görüşünü net bir şekilde ortaya koymalı” dedi.

Buldan, Meclis’in Temmuz ortasına kadar çalıştığını hatırlatarak, “Komisyonun bu yasama yılı içinde kurulması, sürece somut katkı sunar. Demokratikleşme için bu adımın gecikmemesi gerek” dedi.

Buldan, komisyonun yalnızca PKK’nın fesih süreciyle sınırlı kalmaması gerektiğini de vurguladı: “Türkiye’nin demokratikleşmeye ihtiyacı var. Kürt sorununun çözümünde tıkanan noktalar, ancak tüm toplumun dahil olacağı, ayrım yapılmaksızın yürütülecek bir demokratikleşme süreciyle aşılabilir.”

Ne olmuştu?

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada Meclis’te “Yeni Yüzyılın Terörsüz Türkiye Stratejisi; Milli Birlik ve Dayanışma Komisyonu” adıyla bir komisyon kurulmasını önermişti. Bahçeli, bu komisyona Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un başkanlık etmesini istemiş ve tüm partilerden temsilcilerin yer almasını, kararların salt çoğunlukla alınmasını önermişti.

Paylaşın

DEM Partili Pervin Buldan: Tarihi Bir Sürecin Eşiğindeyiz

DEM Partili Pervin Buldan, PKK’nin silah bırakma kararına ilişkin yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin geleceği açısından demokratik bir Türkiye ve eşit yurttaşlık açısından bence alınan karar çok önemli” dedi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti’nde yer alan Pervin Buldan, PKK’nın silah bırakma kararına ilişkin Habertürk’e açıklamalarda bulundu. Pervin Buldan, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Bir kez daha tarih, tarihi bir güne tanıklık etti. O yüzden bu tarihi dönemde, bu tarihi süreçte elbette ki alınan bu karar hem Türkiye, hem Türkiye halkları hem de özellikle Kürt halkı için hayırlı olsun. Uzun süredir aslında tartışılan, konuşulan, beklenen, birkaç sefer belki denenen ama olmayan; fakat bu son 5-6 aylık süreç içerisinde artık barışın elzem olduğu görüşünün ortaya çıkmasıyla birlikte PKK’nin kendisini feshetmesi, çalışmalarını sonlandırması ve Türkiye’nin geleceği açısından demokratik bir Türkiye ve eşit yurttaşlık açısından bence alınan karar çok önemli. Hepimize hayırlı olsun diyorum.”

Buldan, PKK’nin fesih kararının barışa giden yolda sadece bir adım olduğunun altını çizerek, esas olanın barış sürecinin önündeki engellerin kaldırılması olduğunu söyledi. Barışın bir bütün olarak inşa edilmesi gerektiğini belirtti:

“Bu süreç demokratikleşme süreci. Barışa katkı sunacak. Barış sadece alınan bir kararla, PKK’nin kendisini feshetmesiyle, çalışmalarını sonlandırmasıyla oluşan bir şey değil. Barış aynı zamanda o yoldaki dikenleri toplamak, o yoldaki engelleri kaldırmak… Bu engeller kaldırıldığı andan itibaren zaten bir kucaklaşma olacak, barış daha fazla taçlanacak. Dolayısıyla hem parlamentonun hem devletin hem de toplumun, şimdi bu anlamda yeni bir çalışma sistemiyle barışı inşa etmesi gerekiyor.”

Açıklamasında, yeni dönemin temel başlığının demokratikleşme olduğunu vurgulayan Buldan, sürecin ancak bu şekilde kalıcılaşabileceğine dikkat çekti: “Tabii bir mücadele süreci bizi bekliyor. Nedir bu mücadele süreci? Demokratikleşme adına yapılacak olan mücadeledir. Şimdi barışın önündeki engellerin kalkması gerekiyor ve bir yol temizliğine ihtiyaç var. Bu yol temizliği elbette ki Kürt halkının, Türkiye halklarının beklediği, arzu ettiği, yıllardır süren hukuksuzlukların, adaletsizliklerin, inkârın, bütün bunların bertaraf edilebileceği bir Türkiye’ye ihtiyaç var. Bu mücadelede hepimiz bundan sonra bunun için çalışacağız.”

“Yeni bir inşa sürecindeyiz”

Buldan, Türkiye halklarının eşit yurttaşlık talebinin ancak yeni bir siyasal mimariyle karşılanabileceğini belirterek, toplumun tüm kesimlerine çağrıda bulundu: “Türkiye’nin demokratikleşmesi için hepimiz çalışacağız. Türkiye halklarının eşit yurttaşlık konusundaki beklentilerini, arzularını giderebilecek yeni bir inşaya ihtiyaç var. Bu inşayı hep birlikte gerçekleştirmek için de yeniden bir görev ve sorumlulukla karşı karşıyayız.”

Buldan, sürecin tüm aktörlerce sahiplenilmesi gerektiğini vurgularken, özellikle yasama organı ve hükümete çağrıda bulundu: “Biz sadece mücadele derken kendi cephemizden böylesi bir mücadeleyi kastetmiyoruz. Meclis’in yapması gerekenler var. İktidarın, devletin yapması gerekenler var, toplumun yapması gerekenler var. Bütün bunları birlikte ifade etmek istiyorum. Meclis’te yapılması gerekenlerin hemen yapılması, toplumun kendi üzerine düşeni hiç zaman kaybetmeden yerine getirmesi gerekiyor.”

Pervin Buldan, açıklamasını şu umut dolu ifadelerle tamamladı: “Gerçekten gelinen aşamada Türkiye’nin geleceği açısından huzurun, barışın, demokrasinin yerleşebileceği bir Türkiye’yi artık göreceğiz diye umut ediyorum. Şimdi bunun için çalışacağız. Herkesin bu görev ve sorumluluğu üstlenmesi gerekiyor.”

PKK silah bırakma kararını açıkladı

5-7 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilen kongre kararlarını duyuran PKK, örgütsel yapının feshedildiğini ve silahlı mücadele yönteminin sona erdirildiğini açıkladı.

Bildirgede, “PKK 12. Kongresi, pratikleşme süreci Önder Apo tarafından yönetilmek ve yürütülmek üzere PKK’nin örgütsel yapısının feshedilmesi ve silahlı mücadele yöntemini sonlandırması kararlarını alarak PKK adıyla yürütülen çalışmaları sonlandırdı” ifadelerine yer verildi.

Paylaşın

DEM Parti Heyeti’nden Abdullah Öcalan’la Görüşme Sonrası İlk Açıklama

Pervin Buldan, DEM Parti Heyeti’nin İmralı Cezaevi’nde hükümlü bulunan Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşmeye ilişkin yaptığı açıklamada, “Öcalan’la verimli bir görüşme yaptık” dedi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti’nde yer alan Van Milletvekili Pervin Buldan ile Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Faik Özgür Erol, İmralı Cezaevi’nde Abdullah Öcalan ile görüştü. Pervin Buldan, görüşmenin ardından DEM Parti Meclis Başkanvekili ve İmralı Heyeti üyesi Sırrı Süreyya Önder’in tedavi gördüğü hastane önünde basın açıklaması yaptı.

Buldan, açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Bugün sabah saatlerinde İmralı adasınsa Sayın Öcalan ile görüşmek üzere yola çıktık. Sayın Öcalan’ın avukatı Özgür Erol beyle birlikte yaklaşık 2 buçuk saatlik görüşmenin ardından geri döndük. Görüşmenin oldukça verimli geçtiğini özellikle ifade etmek isterim. Yaptığımız görüşmede elbette ki ilk konu sevgili Sırrı Süreyya Önder’in sağlık durumu oldu.

Kendisi de konuyu yakından takip ettiğini, Sırrı bey ile ilgili tüm haberleri izlediğini, dinlediğini ve en kısa zamanda sağlığına kavuşmasını umut ettiğini belirtmek isterim. Süreç ile ilgili umudunu koruduğunu ve çalışmalarını sürdürdüğünün altını da önemle çizdi. Sevgili Sırrı Süreyya Önder’e hitaben bir mesaj verdi bize. Ben de bu mesajını sizlerin aracılığıyla kamuoyuna paylaşmak istiyorum.”

“Büyük barış çabasını topluma yansıtan…”

Buldan, Öcalan’ın Önder’e geçmiş olsun dileklerini ilettiğini ve süreci yakından takip ettiğini belirterek, görüşme sırasında Öcalan’ın Önder’e yönelik bir mesaj paylaştığını aktardı.

Pervin Buldan’ın okuduğu, Abdullah Öcalan’ın Sırrı Süreyya Önder’e gönderdiği mesaj şu şekilde: “Sırrı Süreyya Önder’e yaşadığı rahatsızlık nedeniyle şifa diliyorum; ailesine ve tüm dostlarına, sevenlerine geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Sırrı Süreyya Önder ile 12 yıllık mesaimiz var. Onun taşıdığı büyük önem şudur: Adıyamanlı ve Türkmen kökenli ideal biri olarak Baba İshak geleneğini temsil ediyor. Büyük barış çabasını topluma yansıtan, toplumsal ön yargıları şahsında kırabilen biridir. Bunu da yaptı. Ön yargıları toplumda kırdı, Meclis’te kırdı, sokakta kırdı.

Onun şahsında hayata geçen, Anadolu genleri ve kültürü dediğimiz şeydir. Barış dediğimiz şey de Anadolu genlerini, Türkmen geleneğini yaşanılır kılmaktır. Önder böyle biridir ve gerçek Türkmenlik özü budur: En iyi barış kimliği, en iyi barış kültürü. ‘Israrla düşmanlaştıralım, bu biçimde siyaset yapalım’ anlayışının tam zıddıdır.

Önder’in olumsuzluklarla baş etme, onları yönetebilme kültürü önemlidir; ortaya çıkan olumsuzlukları derinleşmeden olumluya dönüştürebiliyor. Herkesin Önder’in kaldığı hastaneye gittiğini, onun anısına bağlılığını beyan ettiğini görüyorum. Bağlılığın gereği, onun barış çabasını pratikleştirmekten geçer. Bir kez daha kendisine, ailesine, sevenlerine, tüm topluma geçmiş olsun dileklerimi sunuyor; bir an evvel iyileşerek en coşkulu, en güçlü haliyle aramızda olmasını diliyorum.”

Paylaşın

Abdullah Öcalan: Devlet Bahçeli Değiştiyse Herkes Değişir

DEM Partili Pervin Buldan, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın “Bu ülkede Devlet Bahçeli değiştiyse herkes değişir” dediğini aktardı. Buldan, Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne kavuşması ve özgür çalışma koşullarının sağlanması gerektiğini de söyledi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti Üyesi Buldan, İtalya’nın başkenti Roma’da dün başlayan “Abdullah Öcalan’a Özgürlük, Kürt Sorununa Çözüm Uluslararası Konferansı”na katıldı.

Buldan, 29 Ekim 2024’te MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin DEM Parti milletvekilleriyle Meclis’te tokalaşmasının ardından başlayan sürece dair açıklamalarda bulundu.

Artı Gerçek’te yer alan habere göre, Buldan şu ana kadar yapılan görüşmelerin satır başlarını şöyle özetledi: “Siyasi heyet olarak üç görüşme gerçekleştirdik. Bu görüşmelerde Sayın Öcalan’ın vurguladığı üç temel kavram vardı: barış, Türk ve Kürt ittifakı, Türkiye’nin ve Ortadoğu’nun demokratikleşmesi. Bu üç kavram üzerine yoğunlaştık.

Öcalan, ilk görüşmede, “50 yıl boyunca süren isyanın sebepleri, Kürt halkının inkarı, dilinin ve kimliğinin yasaklanmasıydı. Ancak son 20-25 yıldır bu sorunun silah ve çatışma yoluyla çözülemeyeceği kanaatine vardım” dedi.

“Türkler ve Kürtler arasında bir birlikteliğin sağlanabilmesi için geçmişin yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor.”

Buldan, yaptıkları görüşmelerde barışın önündeki engellerin kaldırılmasının önemli olduğu mesajını verdiklerinde Öcalan’ın oldukça mutlu olduğunu belirtti ve şunları ekledi: “Sayın Öcalan, ‘Kürtler kendilerini sevdiği kadar Türkleri de sevmeli, çünkü biz kardeşiz’ dedi.”

27 Şubat Çağrısı metninin devlet yetkilileriyle ortak bir mutabakatla yazıldığını vurgulayan Buldan, “Bu, sadece Sayın Öcalan’ın yazdığı bir metin değil” şeklinde konuştu.

Öcalan’ın “Bu ülkede Devlet Bahçeli değiştiyse, herkes değişir” sözünü aktaran Buldan, her görüşmenin oldukça olumlu bir atmosferde geçtiğini ve herkesin sürece katkı sunma isteğini dile getirdiğini belirtti.

Buldan, Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne kavuşması ve özgür çalışma koşullarının sağlanması gerektiğini vurguladı. Bunun için yasal hazırlıkların hızla hayata geçirilmesi gerektiğini ifade etti.

Ayrıca, 10 yıl önceki ilk müzakerelerde Öcalan’ın mevcut koşullar altında çalışamayacağını belirttiğini hatırlatarak, “O dönemde İmralı’daki odası biraz daha genişletildi. Ancak diğer üç kişi hala 12 metrekarelik odalarda kalıyor. Bu koşullar, Sayın Öcalan’ın süreci verimli şekilde yürütebilmesi için yeterli değil” dedi.

Paylaşın

Erdoğan, DEM Partili Buldan Ve Önder İle Görüştü

Erdoğan, DEM Parti’nin İmralı heyetinde yer alan Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder’i Beştepe’de kabul etti. Görüşmede, AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala ve MİT Başkanı İbrahim Kalın da yer aldı.

Haber Merkezi / AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti) İmralı heyetinde yer alan Van Milletvekili Pervin Buldan ve İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti.

Basına kapalı gerçekleştirilen görüşmede, AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın da yer aldı.

Saat 13.30’da başlayan görüşme yaklaşık bir saat 25 dakika sürdü.

Görüşmenin ardından yapılan ilk açıklamada Sırrı Süreyya Önder, “çok pozitif bir görüşme oldu, çok daha umutluyuz” ifadesini kullandı. Önder, detaylı açıklamanın yazılı olarak gerçekleştirileceğini söyledi.

Görüşme öncesinde basın mensuplarına kısa bir açıklama yapan Önder ve Buldan, sürece dair Erdoğan ile görüş alışverişi yapacaklarını söyledi.

Önder, şu ifadeleri kullandı: “Pervin Başkanımız ile sürecin geldiği noktayı Sayın Cumhurbaşkanına arz edeceğiz ve kendisini bilgilendireceğiz. Bundan sonrasına ilişkin hem kendi görüş ve önerilerimizi hem de bizler kendi önerilerimizi paylaşacağız. İnanıyoruz ki, demokratik siyaset alanı ve barışa dair faaliyetler çok daha hızlı, seri ve nitelikli adımlarla devam edecektir.”

“Tarihi bir görüşme diyebilir miyiz?” sorusuna yanıt veren Önder, “Böyle büyük, iddialı kavramlar kullanmıyoruz. O halkın kendi takdiri. Biz bugüne kadar süreci büyük bir irade ve kararlılıkla bu noktaya getirdik. Gayet korunaklı davrandık, herkes de böyle davrandı. Bunun için de tüm ülkeye minnettarız” dedi.

Buldan, “önemli bir görüşme” olarak nitelendirdiği toplantı için şunları söyledi: “Sayın Cumhurbaşkanı ilk defa bu konuyla alakalı bizimle bir görüş alışverişinde bulunacak. Nelerin yapılması gerektiğine dair görüşlerini ifade edecek. Biz de yaptığımız tüm görüşmelerle ilgili kendisini bilgilendireceğiz. Hepimize hayırlı olsun ve barışa vesile olsun.”

Pervin Buldan, görüşmenin ardından yazılı bir açıklama yapabileceklerini de sözlerine ekledi.

Erdoğan’ın 13 yıl sonra ilk teması

Bu arada bugünkü görüşme Erdoğan’ın eskiden Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP), şimdi ise DEM Parti ismini alan çizgideki Kürt siyaseti temsilcileri ile uzun bir aradan sonraki ilk görüşmesi olacak.

Erdoğan en son başbakanlığı döneminde 12 Haziran 2012 tarihinde BDP Eş Başkanları Selahattin Demirtaş ve Gültan Kışanak ile bir araya gelmişti. Söz konusu görüşme o dönemde bir Türk jetinin Suriye tarafından vurularak düşürülmesi üzerine Erdoğan’ın TBMM’de grubu bulunan siyasi partilerle görüş alışverişinde bulunması kapsamında gerçekleşmişti.

Erdoğan’ın o dönemde terörle mücadele konusundaki görüşme taleplerine uzun bir süre yanıt vermeyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de Suriye konusundaki bu davete olumlu yanıt vermişti.

PKK kongresini ne zaman toplayabilir?

PKK’nın Abdullah Öcalan’ın çağrısı doğrultusunda silah bırakma ve kendisini feshetmesi için kongresini toplama takvimi ise henüz net değil.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli 20 Mart’ta yaptığı açıklamada, PKK’ya 4 Mayıs’ta Muş’un Malazgirt ilçesinde kongresini toplaması çağrısı yapmıştı. Ancak PKK net bir kongre tarihi açıklamadı.

DEM Partililer, Bahçeli’nin Malazgirt çağrısının daha çok “simgesel” olduğunu düşünüyor.

Bir DEM Parti yöneticisi şu görüşü dile getirdi: “Bahçeli, simgelerle konuşmayı seviyor. Aslında burada iki tarafa da mesaj veriyor. PKK’ya ‘elinizi çabuk tutun’ diyor. Devlete de, ‘Kongreyi Malazgirt’te bile yaptırırım’ mesajı veriyor. Haziran ayında her şey sonuçlanır, süreç tamamlanır.”

DEM Parti TBMM Grup Başkanvekili Sezai Temelli de hafta başında TBMM’de yaptığı basın toplantısında iktidarın 27 Şubat’tan yana “adeta bir donma hali” yaşadığını söyleyerek, şöyle konuşmuştu:

“Sürekli aynı şeyi duyuyoruz iktidardan; ‘Kongrelerini yapsın PKK, silah bıraksın.’ Peki kongreyi nasıl yapacaklar? Güvenliği, hukuku, kongrenin yapılma koşullarının konuşulması, kongreye sayın Öcalan’ın nasıl katılacağı, hangi iletişimle orada bulunacağı… Bunlarla ilgili hiçbir şey konuşulmuyor.”

DEM Parti Eş Başkanı Tuncer Bakırhan Meclis’te haftalık grup toplantısında yaptığı açıklamada “beklenen adımlar konusunda bir rehavet ve rahatlık” bulunduğunu söyleyerek, şunları kaydetmişti:

“Bir bekleme durumu söz konusu. Türkiye’nin en temel meselesi tartışılıyor ama bir bekleme durumu var. Bekleyerek dünyanın neresine barış gelmiş acaba bilen var mı?”

Paylaşın

Demirtaş Ve Mızraklı’dan Yeni Sürece Destek

DEM Partili Pervin Buldan’ın Selahattin Demirtaş ve Selçuk Mızraklı’ya yaptığı ziyaret sonrası, DEM Parti’den yapılan açıklamada, Demirtaş ve Mızraklı’nın yeni süreci destekledikleri ifade edildi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Milletvekili ve İmralı Heyeti üyesi Pervin Buldan, Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Selçuk Mızraklı’yı ziyaret etti.

DEM Partiden yapılan açıklamada, “Buldan, çözüm arayışlarına ilişkin gelinen son aşama konusunda Demirtaş ve Mızraklı’yı bilgilendirmiş, bir kez daha görüş ve önerilerini almıştır” denildi. Açıklamanın devamında ise “Demirtaş ve Mızraklı bütün güçleriyle sürece destek vermeye devam edeceklerini belirterek, halkımıza selam ve sevgilerini iletmiştir” ifadeleri kullanıldı.

Yeni Süreç

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin çağrısı sonrası DEM Parti Van Milletvekili Pervin Buldan ve İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, 28 Aralık 2025’te İmralı’da PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşmüştü. Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder, Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmeye ilişkin yazılı açıklama yapmıştı. Buldan ve Önder’in yazılı açıklamasında Abdullah Öcalan’ın açıklamalarına yer verilmişti.

Abdullah Öcalan, açıklamasında, “Sayın Bahçeli’nin ve Sayın Erdoğan’ın güç verdiği yeni paradigmaya, ben de pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim” demişti. Öcalan, “Heyet bu yaklaşımımı gerek devletle gerekse siyasi çevrelerle paylaşacaktır. Bunlar ışığında gereken pozitif adımı atmaya ve çağrıyı yapmaya hazırım” ifadelerini kullanmıştı.

Pervin Buldan, Sırrı Süreyya Önder ve Ahmet Türk’ten oluşan DEM Parti heyeti, yılbaşından sonra siyasi partilerle temasa başlamıştı. 2 Ocak’ta TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ile görüşen DEM Parti heyeti, daha sonra MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi ziyaret etmişti.

Heyet, 6 Ocak’ta AKP TBMM Grubu ile görüşmüştü. DEM Parti heyeti 7 Ocak’ta CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile bir araya gelmişti. Heyet ayrıca Saadet Partisi, Gelecek Partisi, Yeniden Refah Partisi ve DEVA Partisi ile görüşmüştü. DEM Parti heyeti ayrıca eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ı da ziyaret etmişti.

DEM Parti Van Milletvekili Pervin Buldan ve İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’den oluşan heyetin ikinci görüşmesi 22 Ocak’ta gerçekleşmişti. Görüşme 4 saat sürmüştü. İmralı Heyeti, PKK lideri Abdullah Öcalan’la yaptığı ikinci görüşme sonrası, “Öcalan’ın sürece ilişkin çalışmalarını sürdürdüğüne” ilişkin kısa bir açıklama yapmıştı.

Paylaşın

DEM Parti’den “Barış Süreci” Açıklaması: Öcalan’ın Çalışmaları Devam Ediyor

DEM Parti İmralı Heyeti, Abdullah Öcalan ile görüşmeye ilişkin yaptığı açıklamada, “Öcalan’ın sürece ilişkin çalışmaları devam etmektedir. Bu konudaki hazırlıkları tamamlandıktan sonra kamuoyuna gerekli açıklamalar yapılacaktır” ifadelerine yer verildi.

Haber Merkezi / Açıklamanın devamında, “Bizler de heyet olarak çalışmalarımızı ve temaslarımızı yürüteceğiz, gelişmeler oldukça da kamuoyunu bilgilendireceğiz. Bu süreç herkesi, hepimizi birlikte ve özgürce yaşatacaktır. Bunun gerçekleşmesi umuduyla tüm toplumsal kesimlerin kıymetli katkılarını bekliyoruz” denildi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan’dan oluşan heyet, İmralı Cezaevi’nde PKK Lideri Abdullah Öcalan ile yaptıkları görüşmeye ilişkin açıklama yaptı.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “DEM Parti İmralı Heyeti olarak 22 Ocak 2025 tarihinde İmralı Adası’nda Sayın Abdullah Öcalan‘la bir görüşme gerçekleştirdik. Görüşmede, Sayın Öcalan öncelikle Bolu’da yaşanan elim yangında hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı, yaralılara acil şifalar dilemiştir. Heyetimiz, yürüttüğümüz görüşmelerle ilgili olarak kendisine gerekli bilgilendirmelerde bulunmuştur.

Sayın Öcalan’ın sürece ilişkin çalışmaları devam etmektedir. Bu konudaki hazırlıkları tamamlandıktan sonra kamuoyuna gerekli açıklamalar yapılacaktır. Bizler de heyet olarak çalışmalarımızı ve temaslarımızı yürüteceğiz, gelişmeler oldukça da kamuoyunu bilgilendireceğiz. Bu süreç herkesi, hepimizi birlikte ve özgürce yaşatacaktır. Bunun gerçekleşmesi umuduyla tüm toplumsal kesimlerin kıymetli katkılarını bekliyoruz.”

DEM Parti vekilleri Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder’den oluşan iki kişilik heyet, Kürdistan İşçi Partisi (PKK) lideri Abdullah Öcalan ile görüşmek üzere ikinci kez İmralı Adası’na gitti. Daha önce heyette yer alacağı açıklanan önceki dönem Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Ahmet Türk heyette yer almadı.

Heyetin İmralı’ya ne zaman gittiği, nereden hareket ettiği ise güvenlik gerekçesiyle açıklanmazken, görüşme yaklaşık dört saat sürdü. DEM Parti heyeti, ilk görüşmeyi 28 Aralık 2024’te yapmıştı. Öcalan, ilk ziyarette yedi maddelik bir mesaj göndermişti.

Öcalan mesajında, “Sayın Bahçeli’nin ve Sayın Erdoğan’ın güç verdiği yeni paradigmaya, ben de pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim” demişti.

İmralı’daki ilk görüşmenin ardından DEM Parti heyetinden “Abdullah Öcalan’ın çağrıyı yapmaya hazır olduğu” açıklaması gelmiş, üyeler “Süreçten umutlu olduklarını” belirtmişlerdi. Heyet, ilk görüşmenin ardından TBMM’de grubu olan siyasi partiler ve cezaevindeki siyasetçilerle bir araya gelmişti.

Paylaşın

DEM Parti İmralı Heyeti’nden “Barış Süresi” Açıklaması: Umutluyuz

Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan ve Ahmet Türk’ten oluşan DEM Parti İmralı Heyeti, şimdiye kadar temaslarına dair yaptığı açıklamada “umutlu” olduklarını dile getirdi.

Haber Merkezi / Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder ile partinin önde gelen isimlerinden Ahmet Türk’ün yer aldığı İmralı heyeti, PKK lideri Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmeye dair siyasi partilere bilgilendirme ziyaretlerinin ardından Cuma günü kapsamlı ilk açıklamasını yaptı.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “28 Aralık 2024’te İmralı’da Sn. Abdullah Öcalan ile gerçekleştirdiğimiz görüşme sonrası, yine bu görüşmenin sonuçları ve kendisinin de istemi üzerine TBMM, siyasi partiler ve cezaevindeki siyasetçi arkadaşlarımızla bir dizi görüşme gerçekleştirdik.

3 Ocak’ta TBMM Başkanı Sn. Numan Kurtulmuş’la başlayan ziyaret ve görüşmelerimiz Milliyetçi Hareket Partisi, Gelecek Partisi, Adalet ve Kalkınma Partisi, Saadet Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, Deva Partisi ve Yeniden Refah Partisi başkan ve temsilcileriyle devam etti. 11-12 Ocak tarihlerinde de cezaevlerinde tutulan eski eş genel başkanlarımız ve siyasetçi arkadaşlarımız Sn. Figen Yüksekdağ, Sn. Selahattin Demirtaş, Sn. Leyla Güven ve Sn. Selçuk Mızraklı ile görüşmeler gerçekleştirdik.

Diyalog ve barış odaklı bu görüşmelerimiz ve fikir teatisi süreci, Eş Genel Başkanlarımız ve parti kurullarımız, parti bileşenimizi oluşturan siyasi parti ve oluşumlar, ittifak halinde olduğumuz siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşlarıyla da başlatılmış ve sürdürülmektedir.

Öncelikle bizi nezaket ve hüsnükabulle karşılayarak kıymetli görüş ve önerilerini paylaşan, kaygı ve eleştirilerini son derece yapıcı bir dille ifade eden tüm siyasi partilerimize ve sayın liderlerine en içten saygı ve teşekkürlerimizi sunmak isteriz.

Ziyaret gündemlerimizin ana eksenini, Sn. Öcalan ile yaptığımız görüşmenin sonuçlarının aktarımı ve ortaya çıkan yeni durumun karşılıklı olarak değerlendirilmesi oluşturmuştur. Bunlar da özetle, Kürt sorununa ve bundan kaynaklı çatışmalı sürece kalıcı çözüm bulmak için pozitif katkı sunma istek ve iradesine, Türk-Kürt kardeşliğinin güçlendirilmesinin tarihsel sorumluluğuna, Ortadoğu’da yaşanan köklü ve geri döndürülemez gelişmelerin yüklediği sorumluluğa, TBMM ve demokratik siyasetin sorunun en önemli çözüm zeminini oluşturduğuna odaklanmıştır.

Hemen tüm görüşmeler samimi ve umut verici düzeyde olumlu geçmiştir. Sayın liderler ve heyetleri, ilkesel olarak barış sürecine desteklerini bildirmişlerdir. Bununla birlikte çeşitli hususlarda kaygı ve önerileri de olmuştur. Bunlar da temelde sürecin şeffaflığı ve TBMM bünyesinde yürümesi/yürütülmesi hususlarında toplanmaktadır. Bu görüşmeler süresince heyetimizin, kaygıları ve soru işaretlerini gidermeye dönük açıklamaları ve sunumları olmuştur.

Görüşmelerden edindiğimiz izlenim, tüm siyasi partilerde Kürt sorunundan kaynaklı çatışmalı ve gerilimli süreci geride bırakma hususunda ortak bir arzu ve irade bulunduğu yönündedir. Bunu aşarak ülkemizdeki tüm etnik, dini ve mezhebi unsurların birlik ve kardeşliğini geliştirmenin herkesin yararına ve hayrına olduğu ise ortak fikirdir. Buna paralel bir husus da barış sürecinin genel demokratikleşmeye ve demokratik siyaset alanının genişlemesine vesile olması gerektiğidir.

Cezaevlerinde başkanlarımız ve arkadaşlarımızla yürüttüğümüz tartışmalarımız son derece olumlu sürmüştür. Sn. Öcalan’ın ve DEM Parti’nin bu süreçte üstleneceği role dair açık desteklerini belirtmişler, siyasal ve toplumsal zeminin güçlendirilmesi yönünde üzerlerine düşen pozitif katkı sorumluluğunun gereklerini yerine getireceklerini ifade etmişlerdir.

Türkiye ve bölge için barış, demokrasi ve kardeşliğe odaklandığımız bu dönemde, yazılı ve görsel basında zaman zaman karşılaştığımız ayrıştırıcı ve önyargılı üslup ve bunun yarattığı spekülasyon alanı işimizi güçleştirmektedir. Bu sürece dair herkesin, her toplumsal kesimin beklentileri ve ümitleri olduğu kadar kaygıları, hassasiyetleri ve soru işaretleri de vardır. Bunun bilincindeyiz. Hal böyle iken, kulaktan dolma dahi denilemeyecek uydurma söylemleri üreterek dolaşıma sokmak ve yer yer ahlaki sınırları dahi zorlayıcı gündemler oluşturmaya çalışmak, olsa olsa sonucu itibariyle savaş çığırtkanlığına bağlanmaktır.

Tüm iyi izlenimlerimizle birlikte en kısa zamanda Sn. Öcalan’a bir ziyaret gerçekleştirip sürecin sağlıklı yöntemlerle barışa ulaşması için hiçbir emeği esirgemeyeceğiz.

Kamuoyunun bu çabalarımıza verdiği desteğin sürdürülmesi, barışın ve çözümün inşasında en kıymetli yapı taşı olacaktır.”

Paylaşın