Efsaneleriyle Ünlü ‘Frigleri’ Keşfetmek İsteyenlere: Frig Yolu

Afyonkarahisar, Ankara, Eskişehir ve Kütahya illeri arasında kalan coğrafyada (Frigya) yaklaşık 3000 yıl önce parlak bir medeniyet kurmuş ve efsaneleri ile ünlenmiş Friglerin izlerini, günümüz gezginlerinin sürmesi için oluşturulmuş uluslararası standartlarda uzun yürüyüş ve bisiklet yoludur.

Üç ana rotadan oluşan yolun toplam uzunluğu 506 km’dir; yolun takibini kolaylaştırmak için rotanın tamamı kırmızı-beyaz renklerle işaretlenmiştir. Ayrıca yürüyüşçüleri bilgilendirmek için rota başlangıç-bitiş ve önemli kavşak noktalarına yön tabelaları dikilmiştir.

Frigya’daki antik yerleşim yerlerini (Gordion, Pessinus, Midas) birbirine bağlayan ve bölgenin tüf kaya yapısından dolayı bazı yerlerde derinliği 2-3 metreyi bulan görkemli antik yollar Frig Yolu’nun ana temasını oluşturmaktadır.

Bu ana temanın yanı sıra Frig Yolu, Frigya’nın atmosferini doğaseverlere bir bütün olarak sunmak ve yürüyüşü keyifli kılmak için bölgenin doğal, tarihi, jeolojik, kültürel vb. gibi diğer öne çıkan bileşenlerini de içerecek şekilde tasarlanarak hayata geçirilmiştir. Frig Yolu, doğa tutkunu gezginleri zaman yolculuğuna çıkararak Friglerin 3000 yıl önce yürüdükleri bu güzergahları bir Frigyalı gibi günümüzde yürümelerini sağlar.

Rotalar

Gordion (Ankara), Seydiler (Afyonkarahisar) ve Yenice Çiftliği’nden (Kütahya) başlayıp üç koldan Frigya topraklarına giren Yol, Frig uygarlığının kalbi Yazılıkaya-Midas kentinde (Eskişehir) birleşir. Yol, Friglerin kayaları kazıyarak oluşturdukları görkemli anıtların; Roma, Bizans ve Selçuklu uygarlıklarının özgün eserlerinin görülebileceği mekânların yanı sıra doğa ve tarihin içi içe geçtiği Frig Vadilerinin sıra dışı dokusunun hissedilebileceği ve dingin atmosferinin solunabileceği muhteşem güzergahları takip eder.

Friglerin Afyonkarahisar il sınırları içindeki izlerini süren güzergah (Rota-1) Afyonkarahisar-Ankara karayolu üstünden, Seydiler beldesinden başlar. Frigya’daki jeolojik oluşumların en güzel örneklerinin görülebileceği bu rota antik dönemlerdeki birçok medeniyetin izlerini taşıyan Ayazini üzerinden geçerek önemli Frig Vadileri’nin (Köhnüş ve Karababa Vadileri) ve özgün Frig eserlerinin (Aslantaş, Yılantaş, Maltaş, Aslankaya ve Burmeç gibi) görülebileceği patikaları takip ederek şirin bir Çerkez köyü olan Sarıcaova’ya ulaşır. Frig Yolu bu noktada yürüyüşçülere iki seçenek sunar; birincisi yolun devamı olan Yazılıkaya’ya giden parkur, diğeri ise keyifli bir yürüyüş sunan Asmainler Saklı Vadisi içinden geçerek Kütahya sınırları içinde kalan Rota-2’ye bağlanan bağlantı yoludur.

Kütahya topraklarındaki yolculuk (Rota-2) ise, Kütahya-Eskişehir karayolu 15. km’de bulunan Ahmetoluğu köyüne bağlı Yenice Çiftliği’nden başlar. Porsuk ırmağının hemen yanında güzel bir vadi ağzında kurulu bu yerleşim yeri yürüyüşçüler için oldukça davetkardır. Yer yer antik yolların yoğun olduğu güzergahları izleyen rota Sabuncupınar üzerinden geçerek Fındık’a ulaşır. Fındık’da, yürüyüşçülere bölgenin zengin doğal ve tarihi güzelliklerini göstermek için alternatif iki kola ayrılan yol, Doğuluşah köyünde yeniden birleşir. Fındık Vadisi içinden devam eden güzergah, Sökmen, İnli, Yumaklı, Lütfiye ve Sandıközü köylerini geçtikten sonra Frigya’daki en görkemli ve sıradışı doğal güzelliklerine sahip olan Zahran Vadisi içinden geçerek Kümbet köyü üzerinden Yazılıkaya’ya bağlanır.

Frig Yolu’nun en uzun parkuru (Rota-3) Eskişehir topraklarındadır ve Friglerin iki önemli merkezi olan Gordion ve Yazılıkaya’yı Pessinus üzerinden birbirine bağlar. MÖ 7.yy’da en parlak dönemlerini yaşayan Frigler, siyasi merkez olarak Gordion’u seçmiş olsalar da en önemli kutsal yerleri, dini merkez olarak yapılandırdıkları Yazılıkaya’dır.

Konaklama

Frig Yolu güzergâhı üstündeki bazı köylerde köy evleri restore edilerek ev pansiyonculuğuna uygun hale getirilmiştir. “Frig Evi” olarak adlandırılan ve önünde tabelası bulunan bu evler Sabuncupınar, İnli, Lütfiye, Sarıcaova ve Demirli köylerinde bulunmaktadır. Ayrıca yol üstünde konaklayabileceğiniz ve konaklayabileceğiniz pansiyonlar bulunmaktadır. Yürüyüşünüz sırasında bu konaklarda kalarak köy yaşantısını tadabilir ve yerel kültürü deneyimleyebilirsiniz.

Frig Vadileri kamp kurmak için de çok idealdir. Frigya’nın sıradışı atmosferini solumak için en güzel konaklama çadır kampıdır. Frig Yolu rehber kitabında çadır kurulabilecek uygun kamp alanları belirtilmiştir.

Rakamlarla Frig Yolu

  • 506 km uzunluğu ile Türkiye’nin 3. en uzun yürüyüş parkurudur.
  • Afyonkarahisar, Eskişehir ve Kütahya bölgelerindeki Friglerin izlerini süren 3 ana rotayı içerir (Afyonkarahisar:140 km; Eskişehir:219 km; Kütahya:147 km).
  • 67 yürüyüş parkurundan oluşur.
  • 4 ilin topraklarına yayılmış, 1 ilçe merkezi, 4 belde, 45 köy ve 6 mahalleden geçer.
Paylaşın

Yeşilırmak Kıyısındaki Görsel Şölen: Amasya Evleri

Amasya kent dokusunda önemli bir yere sahip olan ve özellikle Yeşilırmak Nehri kenarında yer alan Amasya Evleri, geleneksel Osmanlı Ev mimarisine iyi birer örnektirler.

Önemli bir bölümü 19. yüzyılda yapılmış olan bu konutlar, Hımış ve Bağdadî tekniğine önemli birer örneklerdir. Genellikle yan yana, bitişik nizâm olarak düzenlenmiş olan bu konut mimarisinin güzel örneklerini Yalıboyu Evleri olarak bilinen konut dokusu oluşturmaktadır.

Yeşilırmak kenarında, tarihi sur duvarı üzerine, ahşap çatkı arası kerpiç dolgulu olarak, kırma ya da beşik çatı üzeri oluklu kiremitle örtülü bir biçimde düzenlenmiş olan evler, bodrum üzeri tek kat ya da iki katlı olarak düzenlenmişlerdir.

Bazı uygulamalarda birinci kat üzerinde bazı uygulamalarda ise ikinci kat üzerinde köşk olarak bilinen şahniş yer almaktadır. Genellikle avlulu ve bahçelidir. Özellikle haremlik ve selamlık tarzda düzenlenmiş örneklerde bahçe ortada kalmakta ve konutlar dışa kapalı bir görünüm almaktadır. Bu dışa kapalılık diğer konutlarda bazen yüksek bir bahçe duvarı nedeniyle karşımıza çıkmaktadır.

Konutların ikinci kat uygulamaları genellikle dışa taşkın, cumbalı olarak yapılmakta ve bu sayede hem evin plânında bir simetri oluşmakta hem de daha fazla yer kazanmak söz konusu olabilmektedir. Özellikle Yalı boyunda tarihi sur duvarı üzerine yapılmış olan konutlarda bu durumu çarpıcı bir şekilde görmemiz olasıdır. Buradaki konut dokusu, eliböğründelerle desteklenerek dışa taşırılmış ve böylece evlerin iç mekanlarında bir genişleme meydana gelerek mekan kazanımı sağlanmıştır.

Taşıntılar sayesinde daha çok dışa açık, geniş ve aydınlık olan ikinci katlar, alt katlara oranla daha fazla pencere uygulamasına olanak vermiştir. Pencereler daha çok giyotin pencere tarzında ele alınmış ve üçlü gruplar halinde düzenlenmiştir. Pencere önlerinde, dışarıdan bakıldığında içerinin görülmesini engelleyen ahşap kafeslikler görülür.

Günlük yaşam evlerin iç mekanında, sofa (hayat) etrafında biçimlenen odalar içerisinde geçmektedir. Bu odalarda genellikle ocak, şerbetlik, yüklük (gömme dolap), raf ve sedir gibi işlevsel birimler bulunmaktadır.

Ayrıca birkaç örnek dışında evlerde bağımsız bir gusülhane bulunmadığı için de bazı odalarda büyük ve geniş olarak düzenlenmiş olan yüklükler gusülhane (banyo) olarak değerlendirilmiştir. Odalar içerisinde yer alan bütün bu birimler günlük yaşamın ayrılmaz birer parçasıdırlar.

Evlerin iç mekanları içerisinde yer alan birimler dışında bahçe ya da avlu içerisinde bulunmakta olan ve günlük hayatla bağlantılı başka birimlerde yer almaktadır. Bunlar arasında su kuyusu ve ocak ilk göze çarpan birimlerin başında gelmektedir. Hatta bazı örneklerde ekmek ihtiyacını karşılamak için fırın yapılmış olduğu da görülmektedir. Bu nedenle denilebilir ki; Amasya evlerinde gerek iç gerekse de dış mekanlarda yer alan bütün birimler arasında kesintisiz bir bağlantı söz konusu olup bu bağlantı birbirini tamamlayıcı niteliktedir.

Paylaşın

3 Hayat: Marziyeh’in En Büyük Hayali Oyuncu Olmaktır

2019’un bu ilk haftasında sinema salonlarında “3 Hayat, Kimsesiz Çocuk Remi, Kız, Bekarlığa Veda, Yangın Yeri, Araf 2: Cin Bebek Doğuyor, Maşa ile Koca Ayı: Yepyeni Maceralar, Süper Ayı” olmak üzere 8 film vizyona girecek.

3 Hayat

2018 Cannes Film Festivali’nde “En İyi Senaryo Ödülü”nü kazanan İran yapımı, dram türündeki filmin yönetmen koltuğunda Jafar Panahi oturuyor.

Üç Hayat, kariyerinin farklı dönemlerinde olan üç insanın yollarının kesişmesi sonucu yaşananları konu ediyor. Genç bir kız olan Marziyeh’in en büyük hayali oyuncu olmaktır. Hayallerine kavuşabilmek için konservatuara gitmek isteyen genç kız ailesinin engeliyle karşı karşıya kalır.

Marziyeh konservatuara gitmek için ailesini ikna edemeyince, internete bir video yükleyip ünlü oyuncu Behnaz’dan yardım istemeye karar verir. Tam film çekimlerinin olduğu bir dönemde genç kızın yayınladığı videoyu izleyen ünlü oyuncu, izlediklerinden oldukça etkilenir. Behnaz, hayallerini gerçekleştirmek isteyen kıza yardım etmek için tüm işini yarıda bırakıp yanına Jafar Panahi’yi de alarak yola koyulur.

Kimsesiz Çocuk Remi

Hector Malot’un aynı adlı kitabından uyarlanan filmde; 10 yaşındaki yetim Remi, iyi kalpli Madam Barberin tarafından büyütülmüştür. Fakat bir gün Madam Barberin’in paragöz kocası, kendisini para kazanmak için gizemli bir gezgin müzisyen olan Vitalis’e satar.

Remi, Vitalis’in sadık köpeği Capi ve yaramaz maymunu Mister Joli-Coeu ile gösteriler yapmak üzere şehir şehir gezeceği bir maceraya başlar. Bu yeni birliktelik boyunca Vitalis’in yaşadığı zorlu hayatı öğrenir ve ekmeğini kazanmak için şarkı söylemeye başlar. Fransa’yı karış karış gezeceği bu yolculukta yeni insanlarla tanışacak, arkadaşlar edinecek ve en önemlisi kendisinin gerçekte kim olduğunu anlayacaktır.

Kız

Kız, 15 yaşındaki bir trans bireyin balerin olmak için verdiği mücadeleyi konu ediyor. Lara çocukluğundan beri balerin olmanın hayalini kurar. Sadece kadınların kabul edildiği bir bale okuluna kabul edildiğindeyse hayaline hiç olmadığı kadar yaklaşır. Fakat büyük bir sorun vardır. 15 yaşındaki Lara, bir erkek bedeninde doğmuştur. Lara, hayallerini gerçekleştirmek için zorlu bir mücadele vermek zorunda kalır.

Cannes’da Belirli Bir Bakış bölümünde dünya prömiyerini yapan Girl’ün yönetmen koltuğunda Lukas Dhont oturuyor. Victor Polster’in Lara karakterine hayat verdiği filmin kadrosunda Arieh Worthalter, Valentijn Dhaenens, Katelijne Damen, Nele Hardiman gibi isimler yer alıyor.

Bekarlığa Veda

Bekarlığa Feda, kızının evlenmesini engellemeye çalışan bir babanın hikayesini konu ediyor. Yakın arkadaş olan Mete, Çağlar ve Burak arasında ilk evlenen Burak olur. Artık sıra Çağlar’a gelir. Deliler gibi sevdiği kız arkadaşı Gamze ile evlenmek isteyen Çağlar’ın önünde ise büyük bir engel vardır. Gamze’nin babası Timur, kızının Çağlar ile evlenmesini istemez.

Timur, kızını Çağlar’dan ayırmak için türlü numaralar yapsa da onları ayırmayı başaramaz. Ama Timur pes etmemeye kararlıdır ve bu sefer büyük bir plan yapar. Kızının düğününden bir gün önce bekarlığa veda partisi organize eden Timur, burada Çağlar’ın başına büyük bir bela açmayı planlar. Timur bu sefer kızını Çağlar’dan ayırmayı başaracağını düşünür. Ancak beklenmeyen gelişince, plan bambaşka bir hale dönerek ortamda büyük bir karışıklığa neden olur.

Yönetmen koltuğunda Ali Doğançay ve Cem Sürücü’nün oturduğu Bekarlığa Feda’nın oyuncu kadrosunda Ali Burak Ceylan, Melis Tüzüngüç, Yağmur Ün, Ayşe Tunaboylu, Mahmut Gözgöz, Nurseli İdiz, Eda Erol gibi isimler yer alıyor. Komedi türündeki filmin senaryosunu Ali Doğançay kaleme alıyor.

Yangın Yeri

Richard Ford’un aynı isimli romanından Paul Dano ve Zoe Kazan tarafından sinemaya uyarlanan “Yangın Yeri” adlı film, 1960’lı yıllarda Montana’ya taşındıktan sonra babasının işsiz kalmasının akabinde ailesinin dağılışına şahit olan Joe Brinson’ın hikayesini anlatıyor.

Orijinal ismi “Wildlife” olan yapımın başrollerini Jake Gyllenhaal, Carey Mulligan ve Ed Oxenbould paylaşıyor.

Araf 2: Cin Bebek Doğuyor

Araf 2, kendisine musallat olan cinden kurtulmaya çalışan genç bir kadının hikayesini konu ediyor. Kübra ve Ahmet birbirlerini çok seven bir çifttir. Mutlu bir evliliği olan çiftin hayatlarında her şey yolundadır; ta ki anlam veremedikleri olaylar yaşayana kadar.

Kübra bir süredir tuhaf olaylara maruz kalınca çift soluğu doktorda alır. Doktorlar genç kadına sara teşhisi koyar. Ancak Kübra’nın yaşadıklarını öğrenen köyün imamı, ona cin musallat olduğunu söyler. Ahmet yaşananlara bir türlü anlam veremez. Tam da bu sırada Kübra’nın babaannesinin ölümü ve kilitli bir dolabın içinde muska bulunması durumun ciddiyetini artırır.

Yaşadığı korkunç şeyler karşısında ne yapacağını bilemeyen Kübra gün geçtikçe daha da kötüleşir. Genç kadına musallat olan cin acımasız bir cin kabilesinden olan Cühenna Kabilesi’nin Padişahıdır. Kübra, başına musallat olan bu cinden kurtulabilmek için zorlu bir mücadele vermek zorunda kalır.

Maşa ile Koca Ayı: Yepyeni Maceralar

Maşa isimli küçük bir kız çocuğu ile sirkten emekli Mişka adındaki bir ayının yaşadığı maceraları konu edinen Rus yapımı, animasyon türündeki film, üçüncü sinemasıyla seyircilerle buluşuyor.

Süper Ayı

Wang Qi’nin yönetmen koltuğunda yer aldığı, orijinal seslendirme kadrosunda ise Jeff Dunham, Marcus Shor, Morena Cleese gibi isimlerin yer aldığı animasyon filmi Süper Ayı, oğlu Zack’i kurtarmaya çalışan baba ayı Dash’in hikayesini konu ediyor.

Baba ayı Dash, oğlu Zack ile birlikte vahşi doğada mutlu bir yaşam sürmektedir. Baba oğul birlikte ormanda gezintiye çıktıkları bir zaman kendilerini avcıların ağının içerisinde bulur. Dash kurtulması güç bir yere düşünce, avcılar yavru ayıyı ele geçirir.

Baba ayı ne kadar uğraşsa da yavrusunun yakalanmasını engelleyemez. Avcılar Zack’i şehre getirip hayvan tüccarlarına satar. Zack çaresiz bir şekilde başına gelecekleri beklemektedir. Ancak Dash, ne olursa olsun oğlunu bulup onu yaşadıkları vahşi ormana geri götürmeye kararlıdır.

Bunun için suçluların peşinden şehre gider. Oğlunu kötü adamların elinden kurtarmak için bilmediği bir dünyaya adım atan Dash, ajan köpek Hamilton’ı da yanına alarak zorlu bir mücadeleye atılır. Bu sırada göründüğünden çok daha akıllı olan Zack de bulunduğu yerdeki diğer hayvanlarla birlikte kaçış planı yapmaktadır. Baba oğul yeniden bir araya gelmeyi başarabilecek midir?

(Haber Kaos)

Paylaşın

Hayal İle Gerçeğin İç İçe Geçtiği Bir Film: Don Kişot’u Öldüren Adam

Sinema salonlarında bu hafta, “Don Kişot’u Öldüren Adam, Kafalar Karışık, Paranın Kokusu, Son Çıkış, Şampiyon, Şeytan Geçidi Enhara, Ölümcül Makineler, Sihirbazın Balonları” olmak üzere 5’i yerli, 8 film vizyona girecek.

İşte, sinemada bu hafta vizyona girecek filmlerin isimleri, oyuncu kadroları ve konuları…

Don Kişot’u Öldüren Adam

Alaycı bir reklam yönetmeni olan Toby, kendisinin Don Kişot olduğuna inanan yaşlı bir İspanyol ayakkabıcının hezeyanlarına kapılır. Ayakkabıcı, Toby’i sadık hizmetkar Sancho Panza olarak görerek kelimenin tam anlamıyla Toby’e musallat olur.

Komik ve gittikçe daha gerçeküstü bir hal alan maceraların içine giren Toby, idealist gençliğinde çekmeyi planladığı bir filmin trajik yankılarıyla da yüzleşmek zorunda kalır. Bu film, küçük bir İspanyol köyünün umutlarını ve hayallerini sonsuza dek değiştiren bir film olacaktır.

Peki Toby kendini değiştirip insanlığını yeniden kazanabilir mi? Hikaye ilerledikçe hayal ve gerçek iç içe geçer ve Toby kendini Don Kişot’a dönüşürken bulur.

Filmin başrolünde Adam Driver ve Jonathan Pryce yer alırken, yönetmen koltuğunda Terry Gilliam’ın oturuyor.

Sihirbazın Balonları

Andres Couturier’in yönetmen koltuğunda oturduğu animasyon türündeki filmin senaryosunu Jim Hecht kaleme alıyor.

Sihirbazın Balonları, Terry adlı bir gencin çocukluğunun renkli ve masalsı kahramanlarını kurtarmaya çalışmasını konu alıyor. Terry, büyükannesinin anlattığı masalları hâlâ dün gibi hatırlamaktadır. Ancak bir gün, anlatılan masalların hiç de hayal ürünü olmadığını öğrenir.

Kendini masal dünyasında bulur ama çok geçmeden buranın pek de mutlu bir yer olmadığını fark eder. Grumpy adındaki huysuz bir büyücü, bu dünyaya büyü yapmış ve tüm güzel şeyleri yok etmiştir. Terry’nin mutluluğu geri getirmek için Prenses’le birlikte bir maceraya atılması gerekir.

Ölümcül Makineler

Christian Rivers’in yönetmen koltuğunda oturduğu bilim kurgu türündeki filmde; Hera Hilmar, Hugo Weaving, Stephen Lang, Robert Sheehan ve Güney Koreli Şarkıcı Jihae gibi isimler rol aldı.

Dünyayı yok olma noktasına getirmiş büyük savaşların ardından yeryüzünde yeni bir yaşam şekli gelişmiştir. Hareketli büyük şehirler, kendilerinden küçük şehirleri yutarak onların kaynaklarını yağmalamaktadır. Londra’nın fakir kesimlerinden gelen Tom Natsworthy (Robert Sheehan) ile kaçak Hester Shaw’un (Hera Hilmar) karşılaşması, genç adamın hayatı için mücadele edeceği zamanların başladığı anlamına gelecektir.

Şeytan Geçidi Enhara

Onur Aldoğan’ın yönetmen koltuğunda oturduğu korku, gerilim türündeki filmin oyuncu kadrosunda Hakan Yusufoğulları, Yasemin Yıldız Gürler, Ali Burak Küçük, Tayfun Turhan, Irmak Karakoç, Melike Değirmenci gibi isimler yer alıyor. Uras Zafer Özdemir’in senaryosunu kaleme aldığı filmin yapımı HM Productions’a ait.

Birbirini tanımayan sekiz kişi terk edilmiş bir binanın farklı odalarında tek başlarına uyanır. Buraya nasıl geldiklerini bilmeyen bu insanlar, binada tek başlarına olduklarını düşünür ve ne olduğunu anlamak için binanın içini dolaşmaya başlarlar. Birbirleriyle karşılaşıp ve tanıştıkça, olan biteni anlamak ve onları buraya kimin getirdiğini bulmak için hep beraber harekete geçmeye karar verirler. Fakat bulundukları yerde yalnız olmadıklarından haberdar değillerdir. Bir varlık, hepsinin peşindedir ve her saniye daha da yaklaşmaktadır.

Şampiyon

Ahmet Katıksız’ın yönettiği filmin başrollerinde, Ekin Koç, Farah Zeynep Abdullah, Fikret Kuşkan, Erdem Akakçe, Ali Seçkiner Alıcı, Merve Altınkaya ve Serkan Ercan gibi isimler yer alıyor. Filmin müzikleri ise Toygar Işıklı’ya ait.

Film, Türkiye atçılığının en önemli figürlerinden biri olan jokey Halis Karataş’ın gerçek hayat hikayesinden ilham alıyor ve ünlü jokeyin çıkış yaptığı yarış atı olan ve at yarışına ilgi duymayan insanların bile adını bildiği Bold Pilot’la kazandığı başarıları anlatıyor. Türkiye Jokey Kulübü eski başkanı Özdemir Atman’ın (Fikret Kuşkan) atı olan Bold Pilot’un daimi jokeyi, daha sonraları Türkiye’nin en başarılı jokeyi haline gelecek olan Halis Karataş’tır (Ekin Koç) ve atıyla birlikte kırılması güç rekorlara imza atmıştır. Koştuğu dönemde umudun simgesi haline dönüşen Bold Pilot, at yarışlarıyla hiç ilgilenmeyenlerin bile sevgilisi olmayı başarır. Film Bold Pilot’un başarı hikayesinin yanı sıra, Karataş ve Begüm Atman’ın (Farah Zeynep Abdullah) destansı aşkını da konu alıyor.

Son Çıkış

Tahsin, çalışma saatleri 9-6 olan bir ofiste çalışmaktadır. Hayatından bezmiş ve sabrının sonuna gelmiş olan Tahsin, her şeyi geride bırakıp Akdeniz sahillerine yerleşmeye karar verir.

Her şeyini toplayıp umut dolu bir yolculuğa çıkar. Fakat hiçbir şey olanladığı gibi gitmez ve bu macera saçma ve komik bir kabusa döner. İstanbul’dan ayrılmak için her yolu deneyen Tahsin bir türlü amacına ulaşamaz.

Ramin Matin’in yönetmenlik koltuğuna oturduğu filmin başrollerini Deniz Celiloğlu ve Ezgi Çelik paylaşıyor.

Paranın Kokusu

Ahmet Boyacıoğlu’nun yazıp yönettiği dram ve komedi karışımı filmde Murat Kılıç, Şevval Sam, Emrah Kolukısa, Rıza Sönmez, Erkan Can, Ercan Kesal ve Muzaffer Özdemir rol aldı.

Paranın Kokusu, Ankara’nın bir kenar mahallesinde yaşayan insanların hikayesini konu alır. Taksi şoförü Mehmet, kahve işletmecisi Metin ve işsiz gazeteci Adnan ve 11 – 12 yaşlarındaki çocuklardan oluşan “Küçük Arkadaşlar”… Mehmet aracına binen insanların karıştığı kanun dışı işleri kayıt altına almak için taksisine kamera koyunca, çapkınlık için şehre gelen zengin bir iş adamına ait kayıt, şantaj ile para kazanmalarını sağlar. İlk defa ellerine bu kadar büyük miktar para geçtiği için çevrelerinde paraya ihtiyacı olanlara yardım ederler. Fakat daha sonra bir örgüte ait bir dosyayı tesadüfen ele geçince hikaye karmaşık bir hal almaya başlar.

Kafalar Karışık

Kafalar Karışık filminin başrollerinde sosyal medyada çektikleri videolarla adını duyuran Atakan Özyurt, Bilal Hancı ve Fatih Yasin yer alıyor. Yönetmen koltuğunda Yücel Yolcu’nun oturduğu filmin kadrosunda Metin Akpınar, Cihan Ünal, Erkan Can, Güven Kıraç, Nilgün Kasapbaşoğlu, Zuhal Yalçın, Ruhi Sarı, Erhan Yazıcıoğlu, Selahattin Taşdöğen ve Burak Tamdoğan gibi Türk sinema ve tiyatrosunun usta oyuncuları, Türk Pop Müziğinin dev isimleri Yıldız Tilbe ve Funda Arar, sosyal medya üzerinden yayınladığı müzik videoları ile dikkat çeken oyuncu ve şarkıcı Feride Hilal Akın ve sosyal medyanın ünlü YouTuberları da yer alıyor. Filmin görüntü yönetmenliğini ise “Mustang” filmi ile Oscar ödülüne aday gösterilen Ersin Gök üstleniyor.

Kafalar Karışık, kız arkadaşıyla evlenebilmek için onun kayıp babasını bulmaya çalışan genç bir adam ile arkadaşlarının hikayesini konu alıyor. Atakan’ın sevgilisi Buse zengin bir kadındır, bu nedenle ailesi de evleneceği erkek konusunda çok seçicidir. Buse’nin dedesi bu evliliğe izin vermeyince; Atakan’ın, Buse’nin yıllardır kayıp olan babasının bulup ondan izin istemekten başka çaresi kalmaz. Macera dolu bir yolculuğa atılan genç adama bu serüvende en yakın arkadaşları Fatih ve Bilal eşlik eder. Kendilerini bir anda Antalya’da bulurlar ve işler iyice karışır.

Paylaşın

Dolunay Obruk, Kulakların Pasını Sildi

Caz müziği sanatçısı ve besteci Dolunay Obruk, Maltepe Belediyesi Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde caz ve tango müzik meraklılarına benzersiz tınılar ve renkli sahne performansıyla keyifli bir konser verdi.

Maltepe Belediyesi’nin Aralık ayındaki sanat etkinlikleri kapsamında düzenlenen konser, müzikseverlerden büyük ilgi gördü.

Amerikan caz müziğinden geleneksel Türk halk müziğine uzanan bir repertuarla dinleyicilerin karşısına çıkan Obruk’un caz şarkıları, kulakların pasını sildi.

“Yalnızca” isimli albümünden de eserler seslendiren Obruk’un söz ve müzikleri kendisine ait eserleri dinleyicilerin beğenisini topladı.

Obruk “Katibim”, “Üsküdar’a Giderken” isimleriyle tanınan İstanbul şarkısına caz tınıları eklediği yorumuyla müzikseverlere keyifli vakit yaşattı.

Obruk’un “İstanbul Kafası” isimli eseri dinleyicilerin alkışlarını topladı. Obruk, tangonun sevilen eserlerinden, Necdet Koyutürk’ün yazdığı  “Papatya Gibisin” isimli tangoyu da seslendirerek dinleyicileri 1950’li yıllara uzanan bir müzik yolculuğuna çıkardı.

Paylaşın

2. Uluslararası Latin Amerika Ve Karayip Film Festivali Başladı

Ankara Çankaya Belediyesinin katkılarıyla bu yıl 2. düzenlenen “Uluslararası Latin Amerika ve Karayip Film Festivali” Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde düzenlenen açılış töreni ile başladı. 

Açılış törenine Latin Amerika ülkelerinin büyükelçileri ve çok sayıda davetli katılırken, açılış konuşmasını etkinliğin bu yılki koordinatörlüğünü üstlenen Brezilya’nın Ankara Büyükelçisi Eduardo Gradilone yaptı.

Latin Amerika ve Karayip ülkeleri olarak, film festivalinin ikincisini düzenlemekten memnun olduklarını, farklı ülkelerin çok değerli sinema eserlerini Türk izleyicilerle buluşturmanın heyecanını yaşadıklarını belirten Gradilone, Çankaya Belediye Başkanı’na destek ve işbirliği için teşekkür etti.

Açılış töreninde bir konuşma yapan Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, Gabriel Garcia Marquez, Victor Jara, Pablo Neruda, Carlos Fuentes, Mario Vargas Llosa, Frida Cahlo ve Paulo Coelho ile sanatın evrensel değerlerine renk katan Latin Amerika Kültürünün beyaz perdeye yansıtılmasının Latin Amerika sinemasının köşe taşlarından olduğunu belirtti.

Taşdelen, konuşmasının devamında, “Ankara’nın kalbinde, kültür ve sanatın başkenti olma iddiası ile çalışmalarımızı hayata geçirirken, dost ve kardeş ülkelerin temsilcileriyle Ankara’daki büyükelçiliklerle ortak kültürel etkinliklerin sayısını ve niteliğini artrtma konusunda kararlıyız” dedi.

Paylaşın

Dramatik Bir Aşk Hikâyesi, “Tutsak”

Sinema salonlarında bu hafta, “Bel Canto (Tutsak), Bohemian Rhapsody, Climax, Fındıkkıran ve Dört Diyar, İyi Oyun, Dünya Hali, Ecinni” olmak üzere 3’ü yerli 7 film vizyona giriyor.

Tutsak 

Ann Patchett’in aynı adlı eserinden uyarlanan ve dram, gerilim tarzında olan Bel Canto’nun (Tutsak) yönetmen koltuğunda Paul Weitz oturuyor.

Başrollerini Julianne Moore ve Ken Watanabe’nin paylaştığı filmin kadrosunda Demian Bichir, Sebastian Koch, Christopher Lambert, Elsa Zylberstein gibi isimler yer alıyor.

Tutsak (Bel Canto), Japon endüstri devi Bay Hosokawa’nin düzenlediği özel bir partide konser vermek üzere Güney Amerika’ya seyahat eden ünlü soprano Roxanne Coss’un dramatik aşk hikâyesini anlatıyor.

Japon iş adamı Katsumi Hosokawa‘nın doğum günü için özel bir parti düzenlenmektedir. Amerika’nın ünlü sopranosu Roxane Coss’da partinin konukları arasındadır ve özel bir konser verecektir.

Diplomat ve politikacılardan oluşan seçkin kalabalık bir araya geldikten sonra partinin verildiği malikâne, tutuklu arkadaşlarının salıverilmesini isteyen bir grup gerilla tarafından ele geçirilir.

Bir süre sonra rehine sayısındaki fazlalık gerillalar için sorun olmaya başlar. İçlerinde Katsumi Hosokawa ve Roxane Coss’un da yer aldığı bir grup önemli kişi dışındakileri serbest bırakırlar.

Hosokawa ve Coss bir ay sürecek bu zorlu bekleyiş sırasında birbirlerini yakından tanıma fırsatı bulur.

Bohemian Rhapsody

Film, tüm zamanların en iyi gruplarından biri olan Queen’in solisti Freddie Mercury’nin Londra’nın Wembley Stadı’nda gerçekleşen unutulmaz 1985 Live Aid konserine giden yıllarını konu ediyor.

Filmin prodüksiyon sürecinde yönetmen Bryan Singer, disiplinsiz hareketlerinden dolayı yönetmenlikten azledildi ve yerini Dexter Fletcher aldı. Ancak Amerikan Yönetmenler Birliği kurallarına göre filmlerde tek bir yönetmen adı verilmesi gerektiğinden Bryan Singer’ın adı yönetmen olarak filmde gösterildi.

Filmde Freddy Mercury’ye hayat veren Rami Malek’e Joseph Mazzello, Ben Hardy, Lucy Boynton, Mike Myers, Aidan Gillen, Gwilym Lee, Tom Hollander, Allen Leech ve Aaron McCusker’in eşlik etti.

Film, simgeleşmiş şarkıları ve devrimci sesiyle grubun meteorik yükselişine, Mercury’nin yaşam tarzının kontrolden çıkması ile çıkan iç çatışmaya ve yaşamını tehdit eden hastalığına rağmen Mercury’nin rock müzik tarihinin en büyük performanslarından birinde gruba liderlik ettiği Live Aid konserinin arifesinde muzaffer birleşme sürecine yayılıyor.

Climax

Fransız yönetmen Gaspar Noe’nin yazıp yönettiği korku, dram ve müzikal karışımı filmin başrollerinde Sofia Boutella, Romain Guillermic ve Souheila Yacoub oynuyor.

Film, 90’ların ortasında birbirini yeni tanıyan 20 dansçı, üç günlük bir prova için ormandaki yatılı bir okulda bir araya gelir. Ekip provalar dışında da eğlenceli vakit geçirirler.

Provalar bitmesinin ardından ayrılmadan önce son bir parti düzenlerler. Fakat içkilerin sayısı arttıkça içlerinden bazıları tuhaf davranışlar sergilemeye başlar.

Gençler bir süre sonra tamamen kontrollerini kaybeder. Artık onların içine düştükleri girdaba direnmeleri neredeyse imkansızdır. Müzik, dans, gerilim ve cinsellik dolu bu ortamda kimileri cennette olduğunu hissederken kimileri içinse durum cehennemden farksızdır.

Fındıkkıran ve Dört Diyar

E.T.A. Hoffmann’ın klasik masalından esinlenen haftanın fantastik yapımı Fındıkkıran ve Dört Diyar ın (The Nutcracker and the Four Realms) yönetmen koltuğunda Lasse Hallström otururken filmin başrollerini Keire Knightley, Mackenzie Foy, Morgan Freeman ve Helen Mirren gibi isimler paylaşıyor.

Genç Clara’nın istediği tek şey bir anahtardır. Bu eşi benzeri olmayan anahtar, vaftiz babası Drosselmeyer’ın ona geleneksel parti sırasında verdiği ve hayata zamansızca veda etmiş olan annesinin paha biçilemez altın tarağını bulunduran kutunun anahtarıdır. Ancak bu anahtar garip ve esrarengiz bir paralel dünyada kaybolmuştur.

Clara bu paralel dünyada bir fare çetesiyle, Çiçekler Ülkesi, Tatlılar Ülkesi, Kar Taneleri Ülkesi olmak üzere 3 boyuta hükmeden hükümdarlarla ve yolculuğunda ona eşlik edecek olan Phillip isimli bir askerle tanışır. Clara ve Phillip, despot Zencefil Anne’nin yönetimindeki 4. boyutta da anahtarı aramak ve dengesi bozulmuş olan paralel evrene denge getirebilmek için cesur olmalıdır.

İyi Oyun

Senaryosunu Emre Sirel’in yazdığı Umut Aral’ın yönetmenliğini üstlendiği filmde, Mert Yazıcıoğlu, Afra Saraçoğlu, Kerem Bürsin, Orkun Işıtmak, Yiğit Kirazcı, Hakan Kurtaş, Doğaç Yıldız ve Bahar Şahin gibi isimler rol aldı.

Cenk liseyi yeni bitirmiş genç bir çocuktur. Evin yükünü tek başına omuzlayan annesine yardım etmeye çalışan Cenk, yarı zamanlı çalıştığı internet kafede başkaları adına para ile oyun oynar.

Fakat bir gün yeni kurulan bir takımın menajeri tarafından keşfedilince kendisini bambaşka bir dünyanın içerisinde bulur. Profesyonel oyun dünyasının içerisinde takım arkadaşları Batu, Naz, JJ, Aslan ve koçları Özer ile birlikte zorlu bir yolculuğa çıkan Cenk turnuvayı kazanmak için çabalar.

Dünya Hali

Ömer Can’ın yönetti filmin başrollerinde Murat Dalkılıç ile Melis Sezen oynuyor. Murat Dalkılıç ve Melis Sezen’e Demet Gül, Gökay Müftüoğlu, Serenay Aktaş, Eren Hacısalihoğlu, Sadık Gürbüz ve Pınar Şenol eşilik ediyor.

Aslında Makine Mühendisi olmasına rağmen animatörlük yaparak geçinen, çekingen Serdar (Murat Dalkılıç) çok uzun zamandır bir dergide çalışan Gizem’e (Melis Sezen) büyük bir aşkla bağlıdır. Ancak Gizem onun var olduğundan bile haberdar değildir. En yakın arkadaşları Masal ve Batu’yla girdiği bir iddia sonucunda Gizem’le bir şekilde tanışıp onunla sevgili olabilmeyi aklına koyar.

Gizem’in dergide işleyeceği konu filofobi, yani aşık olma korkusudur. Bu nedenle Serdar, kendini bir filofobik biri gibi göstererek Gizem’le tanışmayı başarır. Bu çok önemli adımı atmayı başaran Serdar için işler yine de güllük gülistanlık olmaz, Gizem’in patronu Arda’nın da gözü Gizem’dedir. Bir yandan annesi Halime’nin onu bir an önce evlendirme baskısını da sürekli üzerinde hissetmektedir.

Ecinni

Mehmet Sağlam’ın yazıp yönettiği filmin oyuncu kadrosunda Batuhan Zeybek, Erol Üzümcü, İlke Ketboğa, Süha Çağrıcı, Öznur Ulutaş gibi isimler yer alıyor. Korku türündeki filmin görüntü yönetmenliğini ise Ahmet Yaşar Gümüş üstleniyor.

İletişim Fakültesi’nde okuyan Kadir (Batuhan Zeybek), 15 yıl önce kız kardeşinin anlaşılmaz bir şekilde ortadan kaybolmasının ardından cinlerle iletişime geçmeyi öğrenmiş genç bir adamdır.

Bir belgesel çekimi için kadim bir köye sevgilisi Aslı ve 2 diğer arkadaşıyla birlikte giden Kadir, burada yaşadığı bazı olayları köye gelmeden hemen önce yaşadıklarıyla karşılaştırınca ters giden birşeyler olduğunu anlar.

Ve yıllar içinde cinlerden öğrendiklerini kullanarak gizemi çözmeye çalışır, ancak beklenmedik sürprizlerle karşılaşır.

(Haber Kaos)

Paylaşın

Latin Amerika, Ölüler Günü’nü Kutluyor

İspanyolar ve Latin Amerikalıların kutladığı bir festival olan ‘Ölüler Günü’ Meksika’da renkli görüntülere sahne oldu. Meksiko City’de düzenlenen Ölüler Günü’nden renkli kareler haberimizde.

Başlangıcının Azteklere dayandığı bilinen Ölüler Günü, Cadılar Bayramı’ndan farklı olarak korkutma amaçlı değildir.

Burada bulunan iskeletler ölenleri simgeler.

İşte… Meksiko City’de düzenlenen Ölüler Günü’nden renkli kareler:

Paylaşın